POLİTİKA - 13 Mayıs 2023 Cumartesi 13:44

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Yarın sandıkları bayram yerine çevireceğiz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Yarın sandıkları bayram yerine çevireceğiz'

Sancaktepe’de Anneler Günü Programı’na katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yarın sandıkları bayram yerine çevireceğiz. Provokasyona gelmeyeceğiz. Bizi birbirimize düşürmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sancaktepe’de Anneler Günü Programı’na katıldı.

“Bay bay Kemal Diyarbakır Annelerini kaç kere ziyaret ettin”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Sancaktepe'yi çok seviyoruz. Rakamı istedim, sordum. Gelen rakam şu, 50 bin. Demek ki Sancaktepe gümbür gümbür yarına yürüyor. Bay bay Kemal buralara geldi mi? Gelmedi. Herhalde bu saatten sonra da geleceği yok. Yarın Anneler Günü. Belediye başkanınızın bir hanımefendi oluşundan dedik ki buraya gelelim. Cennet annelerin ayakları altındadır. Onun için annelerin kıymetini çok iyi bileceğiz. Anneler siz de yarın kaleyi içeriden fethedeceksiniz. Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Ebediyete intikal eden tüm annelere rahmet diliyorum. Bay bay Kemal Diyarbakır Annelerini kaç kere ziyaret ettin? Onların yavrularını dağa kaçıranlarla utanmadan seçime gidiyorsun. Bay Bay Kemal'in yanında kimler var? Kandil, Kandil'in parlamentodaki uzantıları var” dedi.

“Bölücü terör örgütüne karşı 40 yıldır yürüttüğümüz mücadeleyi de bu tarihi hesaplaşmanın bir parçası olarak görüyoruz”

Erdoğan, “Gönül coğrafyamızdaki tüm anneleri selamlıyorum. Gençler size bir nasihatim var. Bay bay Kemal de vasiyette bulunuyor ama benim nasihatim başka. Annenizin ayaklarının altını öpmeyi ihmal etmeyin. Orada başka koku var, cennetin kokusu var. Daha güçlü olursunuz. Biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. CHPne diyor LGBT, İYİ Parti LGBT. Peki LGBT AK Parti'nin, MHP'nin Cumhur İttifakı'na yaklaşır mı? Rabbim hiçbir annemizin yüreğine ateş düşürmesin diye dua ediyorum. Türkiye olarak çok stratejik bölgede yer alıyoruz. Enerji kaynaklarının geçiş güzergahındayız. Tarih boyunca birçok savaş merkezinde bizim yer aldığımız bu coğrafyayı kontrol etmek için yapıldı. Haçlı Seferleri'nden Çanakkale Harbi'ne kadar tarihteki büyük mücadelelerin hepsinin arkasında bu niyet vardı. Bu vatanı bize yar etmemek için her şeyi yaptılar. Bizi bu topraklardan söküp atmak istediler. Bizi vatansız, yurtsuz, havasız bırakmak istediler. Bunu kimi zaman kendileri bizzat gelerek, kimi zaman da maşalarını kullanarak yapmaya çalıştılar. Çanakkale'de kınalı kuzuları toprağa verme pahasına buna dur dedik. İstiklal Harbi'mizde vatanımızı özgürleştirerek millet olarak esareti kabul etmeyeceğimizi tüm dünyaya bir kez daha haykırdık. Son olarak 15 Temmuz gecesi içimizdeki hainleri üzerimize salarak vatanımızı işgal etmeye yeltendiler. Milletimizle sırt sırta, gönül gönüle vererek hamdolsun buna da müsaade etmedik. Bölücü terör örgütüne karşı 40 yıldır yürüttüğümüz mücadeleyi de bu tarihi hesaplaşmanın bir parçası olarak görüyoruz” dedi.

“Devlet olarak terör bataklığını kurutmak için çok mücadele verdik, çok ciddi çabalar harcadık”

On binlerce insanımızı bizden koparan bu örgüt emperyalistlerin kanımızı akıtmak, bizi güçsüz bırakmak için ülkemizin sırtına vurduğu bir hançerdir. Yılarca bizim enerjimizi, kaynaklarımızı heba ettiler. Evlatlarımızın geleceğini, gözlerindeki ışığı, yüreklerindeki umudu çaldılar. İnsanlarımızın önüne kandan ve gözyaşından duvarlar örmeye kalktılar. Türk'ü ve Kürt'ü birbirine düşürerek ebedi kardeşliğimizi bozmak istediler. Buna fırsat vermedik. Devlet olarak terör bataklığını kurutmak için çok mücadele verdik, çok ciddi çabalar harcadık. Bizim için Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Boşnak'ıyla biz yaratılanı yaratandan ötürü severiz. Bizim için Kürt neyse Türk de odur. Türk neyse Kürt de odur. Rabbimizin emri neyi gerektiriyorsa biz ona itaat ederiz. Hedefimiz Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı olan 2023 bitmeden Türkiye içinde tek bir eli kanlı terörist bırakmamaktır. Aynı şekilde hudutlarımız dışında da bu alçaklara nefes aldırmayacağız. Sınır ötesi harekatlarımız sayesinde artık inlerinden başlarını çıkartamaz, kıpırdayamaz hale geldiler. Ne 14 Mayıs'tan sonra Afrin'i geri alacağız diyen bölücülerin azgınlıkları ne Suriye'deki güvenli bölgelerimizi teröristlere altın tepside sunmayı vadedenlerin gafleti ne Kuzey Irak'taki askerlerimizi geri çekerek terör örgütüne nefes aldırma projeleri ne de bebek katillerini serbest bırakma, 6-8 Ekim hadisesinin azmettiricilerini sokağa salma planları bizi durduramayacak.

“Hiç kimse Bay Bay Kemal ile bölücü örgütün siyasi uzantıları arasında hangi anlaşmaların yapıldığını bilmiyor”

Selo ne diyor Selo? Bu Selo kim? 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan bu hain değil mi? Teröristin başı. Şimdi utanmadan sıkılmadan mesajlar gönderiyor. Bay Bay Kemal de eğer Selo'yu serbest bırakmak istiyorsanız oyu bize vereceksiniz diyor. Bu hesabı yarın sormaya var mıyız? Türkiye'yi bu ayağına vurulmuş terör prangasından mutlaka kurtaracağız. Ülkemizi böldürtmeyeceğiz. Kapalı kapılar ardında tam olarak ne konuşulduğunu kimse bilmiyor. Bay bay Kemal suskun, ittifak ortakları suskun. Yarın seçim olacak, yarın millet oy verecek fakat daha hiç kimse Bay Bay Kemal ile bölücü örgütün siyasi uzantıları arasında hangi anlaşmaların yapıldığını bilmiyor. Bay Bay Kemal, 17-25 Aralık kumpasındaki rolünü 10 yıl sonra itiraf etti. FETÖ'cü alçakların eline tutuşturduğu kasetlerin montaj olduğunu geçen gün bizzat kendi söyledi. Bu seçim öncesinde yaptığı gizli pazarlıklar da önünde sonunda ortaya çıkacak. Sırf Cumhurbaşkanı adayı oldu diye Muharrem İnce'ye atılan iftiraların, baskıların, zorbalıkların, haysiyet cellatlığının failleri de ortaya çıkacaktır. Rusya ile ilişkilerimizi bozma ihalesini Bay Bay Kemal'e kimin verdiği, ortada hiçbir şey yokken Alevi-Kürt videolarının niçin çekildiği, Pensilvanya'da 8 saat boyunca kimlerle hamburger yenildiği, Londra'daki tefecilere hangi tavizlerin altın tepside sunulduğu, evet bunların hepsi gün gelecek tek tek milletin önüne serilecektir. Biz o gün gelene kadar meselenin takipçisi olmayı sürdüreceğiz. Her fırsatta gerçek yüzlerini millerimize anlatmaya devam edeceğiz” dedi.

“Yarınki seçim 2024'ün de müjdecisi olacaktır”

Erdoğan, “Aile kurumunun sapkın akımlar karşısında korunmasına önem veriyoruz. AK Parti'ye LGBT sızamaz. Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Aileyi yedirtmeyeceğiz. Seçim sonrası aileyle ilgili kurumu güçlendirmenin adımını atacağız. Kadına şiddet konusunda da kesinlikle tavrımız nettir. Kadına şiddeti kabul etmemiz mümkün değil. Mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz bu konuda birilerinden de izin almaya mecbur değiliz. Her hanede çalışan en az bir kişi olmasını sağlayacağız. Adımlarımızla küresel odaklar adına LGBT'nin önünü açanların da planlarını boşa çıkaracağız. Nasıl gençlerimizi zehir tacirlerine, uyuşturucu çetelerine, FETÖ ve PKK'nın başını çektiği terör örgütlerine karşı korumayı görev biliyorsak LGBT'ye karşı korumayı da vazife addediyoruz. Yarın sandıklara sahip çıkmanızı istiyoruz. Önümüzde günler değil saatler var. Kararsız olanlara ulaşacaksınız, selamımızı söyledikten sonra oyuna talip olduğumuzu söyleyeceksiniz. Yarın sandıkları bayram yerine çevireceğiz. Provokasyona gelmeyeceğiz. Bizi birbirimize düşürmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Yarın yepyeni bir destan yazacağımıza inanıyorum. Yarınki seçim 2024'ün de müjdecisi olacaktır. Sancaktepe yarın durmak yok yola devam diyor muyuz? Yarın Türkiye Yüzyılı için hemen şimdi diyor muyuz? Bunun için son ana kadar kapı kapı dolaşıyor muyuz?” dedi.

Doğan Can Cesur

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Başkan Aras söz verdi, Seydikemer Çobanisa’da su sıkıntısı ortadan kalktı Geçtiğimiz günlerde Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın çözüleceğine dair söz verdiği Seydikemer Çobanisa Mahallesinin su sorunu MUSKİ ekipleri tarafından yapılan çalışma ile ortadan kalktı. Proje ile bölgenin içme suyu depoları yüzde yüz doluluk oranına ulaştı ve özellikle yaz aylarında yaşanan su sıkıntısı tamamen sona erdi. Muğla Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (MUSKİ) ekipleri kentin en ücra noktalarına dahi ulaşarak buradaki su sıkıntılarını ortadan kaldırmaya devam ediyor. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın Seydikemer Çobanisa Mahallesine gerçekleştirdiği ziyaret sırasında Mahalle muhtarı su sıkıntısı yaşadıklarını ve bu sorunun çözülmesini talebinde. Bunun üzerine Aras ekibinde bulunan MUSKİ Genel Müdürü Yılmaz Şengül’e sorunun incelenmesi ve kalıcı olarak çözülmesi için çalışma başlatmaları talimatını verdi. Bunun üzerine MUSKİ ekipleri Seydikemer merkezine 71 kilometre uzaklıktaki Çobanisa Mahallesine giderek bölgede incelemelerde bulundu. İncelemeler sonucunda Mahalleyi besleyen içme suyu kaynaklarının toplandığı kaptajlarda tıkanıklıklar ve yeraltı su seviyelerindeki düşüş nedeniyle su yetersizliği olduğu tespit edildi. Bunun üzerine MUSKİ bünyesinde görev yapan ulaşımın zor olan bölgelere giderek burada çalışma tamamlanıncaya kadar konaklayan gezici ekip bölgeye kamp kurdu. Ekiplerin gerçekleştirdiği çalışmaların sonucunda buradaki su kaynakları tekrar sisteme dahil edildi ve yeni kaynaklar bulunarak depo seviyeleri yüzde 100 doluluk oranına ulaştı. Böylelikle mahallenin su sıkıntısı ortadan kalktı. Çalışmalar hakkında bilgi veren MUSKİ Genel Müdürlüğü İçme Suyu Daire Başkanlığı Kaynak Kaptaj Sorumlusu Özcan Çınar, İl genelinde içme suyu problemlerinin ortadan kaldırılması ve sağlıklı su sağlamak için uğraş verdiklerini söyledi. Çınar, “Yaklaşık 3 haftadır Seydikemer İlçemizin Çobanisa Mahallesindeyiz. Burada yaz aylarında yoğun kullanım ve su seviyelerindeki düşüşten kaynaklı olarak üst kotlara su verilemediğini öğrendik. Bu nedenle suyun çoğaltılması için çalışmalar yaptık. Yaptığımız kazı çalışmaları, yeni kaynak ilaveleri, mevcut kaynakların iyileştirilmesi gibi çalışmalarla bölgeye yetecek miktarda suyu sağladık” dedi. "Sorunumuz hemen çözüldü" Çalışmalar hakkında açıklamalarda bulunan Çobanisa Mahallesi Azası Süleyman Aytekin, “Bu yaz çok su sıkıntısı yaşadık. Halkımız sürekli bu konuda şikayet etti. Bizde MUSKİ’ye başvuru yaptık. Başvurumuz üzerine ekipler tarafından yapılan çalışma ile buradaki sorun çözüldü. Bizim çok büyük bir su sorunumuz vardı. Yaz nüfusumuz arıtıyor kaynaklar günden güne azalıyor bu nedenle su sıkıntısı yaşanıyor. Sorunumuzu çözen MUSKİ’ye çok teşekkür ederiz. Başkanımız Ahmet Aras’tan Allah razı olsun” dedi.
İstanbul İstanbul Adliyesi’ndeki terör saldırısına ilişkin davada DHKP-C’nin sözde halkın hukuk bürosu yöneticisi hakim karşısında İstanbul Adalet Sarayı’ndaki polis noktasına düzenlenen silahlı terör saldırısına ilişkin 19 sanığın ayrı ayrı yargılandığı davalar çerçevesinde, DHKP-C terör örgütünün sözde halkın hukuk bürosu yöneticisi olduğu iddia edilen sanık Seda Şaraldı hakim karşısına çıktı. Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’nın C kapısındaki polis kontrol noktasına 6 Şubat 2024’de DHKP-C silahlı terör örgütü tarafından silahlı saldırı düzenlenmiş, saldırıyı gerçekleştiren teröristler Emrah Yayla ve Pınar Birkoç etkisiz hale getirilirken olay sonrası 1 vatandaş hayatını kaybetmiş ve 3’ü polis 6 kişi yaralanmıştı. Saldırıya ilişkin tespit edilen 19 sanığın ayrı ayrı yargılandığı davalar çerçevesinde örgütün sözde halkın hukuk bürosu yöneticisi olduğu iddia edilen sanık Seda Şaraldı’nın ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis talebiyle yargılanmasına başlandı. İstanbul 26.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Seda Şaraldı ve avukatları hazır bulundu. Duruşmaya Fransa Barosundan bazı avukatlar da izleyici olarak katıldı. ‘’Lütfen kapıları açın sorgu vereceksem herkesin duymasını istiyorum’’ Duruşmada savunma yapması istenen sanık Şaraldı, duruşma salonu dışında da izleyicilerin olduğunu, avukatların duruşma salonuna alınmasının kendisinin adil yargılanması için güvence olduğunu belirterek, ‘’Onları biz çağırdık buraya. Çevik kuvvetin buradan alınmasını meslektaşlarımın buraya alınmasını istiyorum. Lütfen kapıları açın sorgu vereceksem herkesin duymasını istiyorum" dedi. Salondan dışarı çıktılar Mahkeme başkanı, güvenlik gerekçesiyle izleyiciler bölümü dışında salona başka kimsenin alınmayacağını söyledi. Bunun üzerine sanık Şaraldı’nın avukatları da duruşma salonu dışındaki avukatların salona alınmaması nedeniyle savunma yapmayacağını söyleyerek salondan dışarı çıktı. Tutukluluk halinin devamına hükmedildi Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Şaraldı’nın tutukluluk halinin devamına ve eksik hususların giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
Ankara Bakan Tunç: "Adaletin tecellisi noktasında 25 bin hakim ve savcımız kılı kırk yararak titiz bir çalışma gerçekleştiriyor" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Saraylardan bahsediyorsunuz, binalardan bahsediyorsunuz, ’İçerisinde adalet var mı?’ gibi birtakım dezenformasyon ve algı çalışması yürütüldüğünü söyleyerek "Bu mekanlarda, adliye saraylarında adaletin tecellisi noktasında 25 bin hakim ve savcımız kılı kırk yararak titiz bir çalışma gerçekleştiriyor" dedi. Adalet Bakanı Tunç, Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Hizmet Binası temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Bakan Tunç, yapılan yeni adliye binalarına yönelik eleştiriler olduğunu, bu binalarda adalet kalmadığına yönelik eleştirilerle yapılan hizmetlere gölge düşürülmeye çalışıldığını belirterek, bu eleştirilerin adalet sistemine ve devletin kedisine zarar verdiğini söyledi. "Adaletin hakkı ile tecelli edilebilmesi için adli tıbba ihtiyaç var" Adli Tıp Kurumu’nun öneminden bahseden Bakan Tunç, "Konumuz adli tıp, adli tıbbın hizmet verdiği de adalet. Adaletin tecellisi, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, delillerin ortaya çıkartılması, değerlendirilmesi ve yargının hizmetine sunulması, adaletin hakkı ile tecelli edilebilmesi için adli tıbba ihtiyaç var, bilirkişilik kurumuna ihtiyaç var. Bu anlamda adli tıbbımız, yargı teşkilatımızın çok önemli bir bağımsız ve tarafsız bilirkişilik kurumu. Bu anlamda adaletin tecellisi noktasında özellikle bugüne kadar adli tıp alanında hizmet veren hem yaşayanlara teşekkür ediyoruz, ahirete intikal edenler var, onlara da Allah’tan rahmet diliyoruz" diye konuştu. "Adaletin tecellisi noktasında 25 bin hakim ve savcımız kılı kırk yararak titiz bir çalışma gerçekleştiriyor" Adliyelerin adaletin vakarına yakışır olması gerektiğini söyleyen Bakan Tunç, "Bu anlamda ülkemiz çok önemli mesafeler katetti. 78 müstakil adalet binamız vardı 2002’de, bugün itibarıyla 366’ya yükselttik. Metrekare olarak baktığımızda da 500 bin metrekareden bugün 6 milyon metrekareye ulaştı. Sadece Ankara Adalet Sarayı, 700 bin metrekarenin üzerinde bir mekana sahip olacak. Dolayısıyla fiziki mekanların kapasitesinin attırılması konusunda kıyaslanmayacak derecede ilerleme sağlandı. Hepimiz bu mesleğin içerisinden geliyoruz. Avukatlık yapığımız yıllarda o adliye binalarının içerisinde bulunduğu durum, kiralık binalar, merdiven altı yapılan duruşmalarda, o kısıtlı, teknolojinin olmadığı imkanlardan bugün çok daha değerli noktalara geldik. Biz bunları ifade ederken ’Siz saraylardan bahsediyorsunuz, binalardan bahsediyorsunuz, içerisinde adalet var mı?’ gibi birtakım dezenformasyon ve algı çalışması da gerçekleşiyor. Bu mekanlarda, adliye saraylarında adaletin tecellisi noktasında 25 bin hakim ve savcımız kılı kırk yararak titiz bir çalışma gerçekleştiriyor. Tabii ki ilk derecesi, istinafı ve temyizi gibi üç dereceli bir sisteme sahibiz. İlk derecenin vermiş olduğu bir karar hatalı da olabiliyor. Zaten istinaf, temyiz süreçleri bunun için var. İstisnai de olsa bu tür kararlar ortaya çıktığında hemen sosyal medyada ya da basında bir dezenformasyona, yargıyı yıpratmaya yönelik bir algı çalışmasına giriliyor. Bunu yapmamak lazım. Bu yargıyı yıpratan, adaletin yıpranmasına, devletin temelinin yıpranmasına neden olan bir husus" diye konuştu. "2 yıl içerisinde tamamlanıp hizmete açılacak" Temeli atılan Adli Tıp Grup Başkanlığı hakkında da bilgi veren Bakan Tunç, "17 Kasım 2023 tarihinde sözleşmesi yapıldı. 1 Aralık 2023 tarihinde de yer teslimi yapılmıştı. İnşallah 2 yıl içerisinde tamamlanıp hizmete açılacak. Binamız 43 bin 695 metrekare kapalı kullanım alanına sahip olacak. İçerisinde Adli Tıp Şube Müdürlüğü, morg, İhtisas, Kimya Biyoloji, Trafik, Fizik ve Adli Bilişim İhtisas Daireleri yer alacak. Bodrum, zemin artı 4 kattan oluşacak. Ayrıca 379 araç kapasiteli otoparka da sahip olacak. Adli tıp binası içerisinde teknolojinin imkanlarını, tüm cihazları barındıracak" dedi.