POLİTİKA - 02 Temmuz 2021 Cuma 23:06

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle bir araya geldi

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yılda 45 bin geminin geçiş yaptığı Boğaz’ın bu trafiği daha fazla taşıması mümkün değil. Yapılan projeksiyon ile 2050 yılında bu rakamın 78 bini bulacağını gösteriyor. Oysa Boğaz’ın güvenli gemi geçiş kapasitesi sadece 25 bin. Boğaz’ı gemi geçişlerine kapatamayacağımıza göre artan trafiği karşılamak için artık elimizde tek imkan vardı, o da Kanal İstanbul” dedi.

Kütüphane Söyleşileri kapsamında gençlerle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal İstanbul’dan Marmara’daki müsilaj soruna, demokratikleşmeden üniversitelere kadar pek çok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

“Vakalar azalıyor, vefat sayıları düşüyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Havalar artık güzelleşti. Bu yaz mevsimi ile beraber Covid sürecini de sağlığımız için bir sinyal olarak görüyorum. Vakalar azalıyor, vefat sayıları düşüyor, bunlar güzel haberler. Yatırımlar noktasında, attığımız adımlar noktasında performansımızı yükselttiğimiz bir döneme girdik. Farkındayız, bir bıkkınlık, bezginlik olabilir. YKS imtihanları da yapıldı, tüm yavrularımıza başarılarla dolu netice ve arzu ettikleri yerlere girme imkanını Rabbim kendilerine inşallah lütfeder” diye konuştu.

“Kanal İstanbul ile ilgili adım atmamız şart”

Kanal İstanbul projesine ilişkin sorulan soruya cevap veren Erdoğan, “Kanal İstanbul konusu 11 yıllık bir proje. Benim İstanbul Büyükşehir Belediyle Başkanlığım döneminde attığımız bir adım. Kanal İstanbul ile ilgili adım atmamız şart. Neden? Çünkü İstanbul Boğazı çevre katliamı için her an bir tehdit. Virajlar noktasında İstanbul Boğazı’nın bir özelliği var, gemiler bazı yerlerde dümen kilitlenmesi durumu ile karşı karşıya kalıyor. Birçok kere İstanbul Boğazı’nda kazalar oldu.

En son Rus savaş gemisi bir kaza ile karşı karşıya kaldı. Bir zamanlar bir Romen tankeri Selimiye’de yangınla bir tehdit oluşturdu, 7 ay civarında Romen tankeri orada yandı. Biz bunlardan kendimize bir şeyler çıkartmayacak mıyız? Bu felaketlerden ders çıkartmamız lazım. Yılda 45 bin geminin geçiş yaptığı Boğaz’ın bu trafiği daha fazla taşıması mümkün değil. Yapılan projeksiyon ile 2050 yılında bu rakamın 78 bini bulacağını gösteriyor. Oysa Boğaz’ın güvenli gemi geçiş kapasitesi sadece 25 bin. Boğaz’ı gemi geçişlerine kapatamayacağımıza göre artan trafiği karşılamak için artık elimizde tek imkan vardı, o da Kanal İstanbul” diye konuştu.

“Biz bunlara eyvallah edersek hiçbir şey yapamayız”

Kanal İstanbul kapsamında yapılacak konutlara deprem tehdidi altında konutlarda yaşayan vatandaşların yerleştirileceğini söyleyen Erdoğan, 11 ayrı üniversiteden 51 bilim insanı ile 204 uzmanın görev yaptığının altını çizdi. Kanalın uzunluğunun 45 kilometre, genişliğinin 275 metre, derinliğinin ise 20,7 metre olacağını ifade eden Erdoğan, yapılan etütlerin Kanal İstanbul’daki gemi trafiğinin Boğaz’a göre 13 kat daha güvenli gerçekleşeceğini ortaya koyduğunu ifade etti. Bu projenin Türkiye’ye çağ atlatacağını, dünyada parmakla gösterileceğini ifade etti. Erdoğan, “Muhalefetin yaklaşımı çok çirkin. Biz bunlara eyvallah edersek hiçbir şey yapamayız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle bir araya geldi

“En kıdemli olan lider bendim”

NATO zirvesinde en kıdemli lideri kendisi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “NATO zirvesi bizim için çok anlamlıydı. Bu zirvenin içinde olan liderlerde de, ‘ben’ demeyi sevmem, ancak şuanda en kıdemli olan lider bendim. 18 yıl geçti, her yıl birçok lider ya siyasetten kopuyor veya tekrar giremiyor. Milletimin teveccühü sayesinde biz yola devam ediyoruz” diye konuşarak hangi liderlerle görüştüğünü açıkladı.

“Siyasette yalan varsa ona asla prim veremeyiz”

Yerel yönetimlere ilişkin sorulan soruya cevap veren Erdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz gönül belediyeciliğine talibiz. Sosyal medya belediyeciliği ile vatandaşı aldatmamıza gerek yok. Tepedenci olmayacak, tepeden bakan bir siyaset anlayışı olmayacak. Tevazuda Mevlana’nın ifadesi ile ‘toprak gibi’ olacak. Yalan siyaseti, siyasette yalan varsa ona asla prim veremeyiz. Örneğin, bu ara bir yalan çıktı, Katar öğrencilerini bize gönderiyormuş, tam da bu YKS’den bin gün önce oluyor, bu da çok manidar, Katar’ın öğrencilerini sınavsız olarak üniversitelerimize, hem de tıp fakültelerimize alıyor muşuz. Bunun olması mümkün mü? Böyle bir yalana vatandaşı inandırma gayretini nasıl izah edeceğiz.

Peki biz katar ile ne anlaşması yapıyoruz? Askeri eğitim anlaşması. YKS sınavından bir gün önce tıp fakültelerine sınavsız girme diye bir şey olabilir mi? Üstat diyor ya, ‘durum kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak, haykırsam kollarımı makas gibi açarak.’ Evet bu cadde çıkmaz sokak. Türkiye’nin uluslararası camiada itibarını bu denli yok etmeye çalışanlara benim milletim gereken dersi verecektir” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle bir araya geldi

“Marmara Denizi tamamen kurtarılana dek çalışmalarımız devam edecektir”

Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorununa neyin yol açtığını açıklayan Erdoğan, “Bir taraftan fabrikaların atıkları olduğu gibi, bir diğer taraftan da atık su arıtma tesislerinin bitmemesi. Şuanda herhangi bir fabrika eğer kendi atık sularını arıtma noktasında görevini yapmıyorsa bunlara yönelik devlet, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tedbirlerini almıştır, bunların üzerine gidecektir. Biz anında ilgili birimler dahil üniversitelerimizin bu alandaki akademisyenlerini toparlamak suretiyle toplantı yaptık. YÖK bu konuda süratle toplantı yaptı. Ardından kendileri ile benim attığım adımlar oldu. Müsilajın üç temel unsuru var; iklim değişikliğinin yol açtığı deniz suyundaki sıcaklığın yükselmesi, denizdeki durağanlık ve kirlilik.

Buna bir de yerel yöneticilerin işbilmezliğini de eklemek lazım. Silahtarağa Atık Su Arıtma Tesisi gibi kritik projelerin temel atmama töreni gibi bir yaklaşımla devre dışı bırakılması bunlardan bir tanesidir. Aynı vizyonsuzluğun acı sonuçlarını maalesef Haliç’ten Büyükçekmece’ye kirlilikle boğuşan birçok yerde de görüyoruz. Şov yapmak uğruna kimsenin İstanbul’un ve Marmara’nın geleceği ile oynamaya hakkı yoktur. Marmara Denizi tamamen kurtarılana dek çalışmalarımız devam edecektir. Ben belediye başkanlığım döneminde Veysel Bey’in İSKİ’nin başında olduğu dönemde bir çok arıtma tesisi yaptık. Şimdi bu kolektörlerin bir kısmı devreden çıkmış, bir kısmı arıtma tesisleri ile bağlantıları yok. Bunlar devre dışı kalınca sizler müsilajla mücadele edemezsiniz” ifadelerini kullandı.

“Türkovac bizim önemli bir sınavımız olacak”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yerli aşının koruyuculuğu diğer aşılar gibi yüksek düzeyde olacak m, aşının yaygın kullanımı ne zaman başlayacak?” şeklindeki soruşa şu ifadelerle cevap verdi:
“Türkovac bizim önemli bir sınavımız olacak. Kararlıyız ve Eylül-Ekim gibi buradan bir netice alalım istiyoruz. Hocalarımızın bu konudaki iddiaları siyasetçi olarak bizi de ümitlendiriyor. Bize düşen neyse hepsini yapmaya kararlıyız. Bütün laboratuvar çalışmaları devam ediyor, deneyler devam ediyor, her Kabine toplantısında ilgili bakanlarımızdan neticelerini alıyoruz. İthal aşılar noktasında 50 milyona yaklaşmış durumdayız. Bu da aşıya olan güveni göstermesi bakımından önemli.”

“İlmin ve irfanın merkezini biz teröre kurban edersek yazık olur”

“Son zamanlarda Türkiye’de özellikle barış akademisyenleri ve Boğaziçi özelinde akademik alanın özerkliği ve özgürlüğüne dair eleştiriler ve endişeler var, siz buna katılıyor musunuz?” soruna Erdoğan, “Ben bu dediğinize katılamıyorum maalesef. Türkiye’de şuanda akademik özgürlüğün olmadığı herhangi bir üniversite söz konusu değil. Bizim herhangi bir üniversitede özgürlüğü kısıtlamak, özgürlük alanını daraltmak gibi bir derdimiz yok. Özgürlük, bir başkasının özgürlük alanına müdahil olmamaktır. Eğer siz bir başkasının özgürlük alanına müdahil olduğu anda o sizin özgürlük alanınızın bittiği yerdir.

O üniversite sadece bu tür gösterileri yapanlar okumuyor. Orada bunların dışında özgürlüğünü ilim tahsil etmek suretiyle yaşamak isteyenler var. Orada maalesef bakıyorsunuz, ‘ben özgürüm, benim özgür olduğum yerde başkası özgür olamaz.’ Mantığı hakimse bunu kabul etmek mümkün değil. Bu özgürlüğü ilmin içinde araman, bilimin evrenselliğinde aramak, bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Benim Kabinemin üniversitede böyle bir engellemeyi uygulaması söz konusu değildir. Böyle bir şeye fırsat vermem. Ben şuna inanıyorum, üniversite öğrencisi üniversitedeki çalışmalarını ilmin içerisinde yerine getirsin. Üniversite ilmin merkezidir, irfanın merkezidir. İlmin ve irfanın merkezini biz teröre kurban edersek yazık olur. İlmin bilimselliğine de zaten kesinlikle uymaz” ifadeleriyle cevap verdi.

“Kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 27’den yüzde 32,5’e çıkmış vaziyette”

Avrupa Birliğinde kadın profesör oranının yüzde 20 olduğu, Türkiye’de bu oranın yüzde 32 oranında olduğu, bu oranın daha artıp artmayacağının sorulması üzerine Erdoğan, “Kadınlarla ilgili çalışmada attığımız adımlar gerçekten hızla ilerliyor. Bu da benim en önemli iftihar vesilemdir. Göreve geldiğimizde parlamentodaki kadın sayısı yüzde 4 civarındayken, yüzde 17 küsüre ulaştı. Bu artarak devam ediyor. Üniversitelerimizdeki öğretim üyeleri kadınlarda yüzde 50’nin üzerine çıkmış durumda. Üniversitelerdeki tüm akademik kadrolara baktığımızda kadın oranı yüzde 51’in üzerinde. Bu cumhuriyet tarihinde görülmüş değil. Hükümetlerimiz döneminde hem karar mercilerinde hem de ticaretten bürokrasiye, akademiden siyasete her alanda kadınlarımızı destekledik ve teşvik ettik. İstihdam edilen kadın sayısı 6 milyon 122 binden 8 milyon 920 bine çıkmış vaziyette. Kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 27’den yüzde 32,5’e çıkmış vaziyette” dedi.

“Engelsiz üniversite sürecini başlatmak yaptığımız çalışmalardan birisi”

Engellilerle ilgili bir soruya cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Engelsiz üniversite sürecini başlatmak yaptığımız çalışmalardan birisi. Her yıl üniversitelerimizin kampüsleri fiziki koşulları ve programları değerlendiriliyor ve bu konuda ilerleme sağlayanlar kamuoyuna duyuruluyor. 2023 yılına kadar tüm üniversitelerimizin engelli öğrenci dostu kampüslere sahip olmalarını planladık” diye konuştu.

“Demokratikleşme noktasında herhangi bir sıkıntının olduğunu zannetmiyorum"

Erdoğan, “Demokratikleşme yolunun neresindeyiz, kendi denetleme orijinimizi kurabildik mi?” sorusuna şu ifadelerle cevap verdi:

“Demokratikleşme noktasında herhangi bir sıkıntının olduğunu zannetmiyorum. Çünkü isteyen istediği gibi demokratikleşme adımlarını atıyor. İsteyen partisini kuruyor, isten vakıflar kuruyor, isteyen dernekler kuruyor. Örneğin partimizden ayrılıp partilerini kuranlar var. Bundan önce başımıza gelenlere bakarsanız, bunlar başımıza geldiği zaman biz kavga mı ettik, terör mü estirdik? Hayır. Tam aksine belirlenen sürece hazırlandık, girdik, seçimi aldık. Aynı şekilde şuanda terör estirenlere bakın, PKK ile işbirliği yapanlara bakın. PKK ile işbirliği yapmak suretiyle parlamentoya giren ve istediği gençleri de kaçırıp dağa çıkaranlar var. Bütün bunlara rağmen biz bu mücadelenin demokrasi içiresinde ve demokratikleşme sürecini koruma altına alarak yürütmek durumundayız. Bunun da tek yolu siyasi partilerin içindeki örgütlenmedir. Siyasi partilerin içindeki örgütlenme zaten size o yolu açıyor. Halk size ne kadar yetki verirse verdiği yetki oranında kullanırsınız.”

“Darlandığımda torunları arıyorum”

“Yönetim işinde darlandığınızda ne yapıyorsunuz?” şeklindeki soruya gülerek cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, soruyu soran gence “Sen Karadenizli misin?” dedi. Öğrencinin “Karadenizliyim” demesinden sonra Erdoğan gülerek “Belli oluyor” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Darlandığımda torunları arıyorum. Darlandığımızda zaman zaman torunları aramak, zaman zaman kendi meşkale alanımızı bulunduğumuz yerde genişletmek. Bizde iş çok. Boş kalma diye benim hayatımda olmuyor. Yani ful” dedi.

“Ruhu genç olan birisiyim ben”

Muhalefetin “Erdoğan gençleri anlamıyor” şeklindeki eleştirisinin sorulması üzerine Erdoğan, “Ben bunu hafıza kaydıma alayım ama benim gençleri anlamamak gibi bir durumumun olmasını düşünmem veya buna yer vermem hiç mümkün değil. Zira şu 18-19 yıllık süreç içinde gençler üzerinde yaptığımız yatırımlar ortadadır. Ruhu genç olan birisiyim ben. Gençlik çalışmalarının içinden gelmiş birisiyim. Dolayısıyla benim gençlerden uzak kalmam mümkün değil. Sporsa spor, sanatsa sanat, kültürse kültür bütün bunları yaşayarak geldim,, hala da yaşıyorum. Ruhum genç. Gençleri seviyorum, gençlerden uzak kalmam da mümkün değil” açıklamasında bulundu.

“Biz devlet olarak özel sektörün de alt yapısını oluşturuyoruz”

“Son yıllarda doktora yapan ve doktoradan mezun olan öğrenci sayısı artmış olmasına rağmen ülkemiz hala gelişmiş ülkelerin gerisinde. Gelişmiş ülkelerde özel sektörün ar-ge çalışmaları fazla olduğu için bu alanda istihdam edilen öğrenciler de fazla. Ülkemizde de buna benzer bir şey yapılabilir mi, özel sektörün ar-ge çalışmaları artırılıp doktoralı öğrenciler buralarda istidam edilebilir mi, üniversitelerdeki ar-ge merkezlerinin sayısı artırılabilir mi?” şeklindeki soruya cevap veren Erdoğan, “Biz özel sektörle her buluşmamızda, ‘biz her türlü teşviki veriyoruz, vermekte kararlıyız, sizlerden de ar-ge çalışmalarınıza daha büyük imkanlar verin, biz de size belli destekleri artıralım’ diyoruz.

Her şeyi devletten beklemek doğru olmasa gerek. Biz devlet olarak özel sektörün de alt yapısını oluşturuyoruz. Belli noktalardan sonra şart getirelim, belli bir süre devlette kalmak kaydıyla bu ar-ge çalışmalarını yaptıralım. Benim buradan tüm özel sektöre tavsiyem şudur, özel sektör güçlü yatırım olarak bu işe giriyorsa ar-ge’ye önem vermesi lazım, ar-ge’den yetiştirdiği elemanlarla maliyetleri düşürmesi önemli, kendisine gerekli olan elemanın özelliklerini, hassasiyetlerini Ar-Ge de pişirmesi yazım” dedi.

Derya Yetim

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul UEFA Avrupa Ligi: AZ Alkmaar: 3 - Fenerbahçe: 1 (Maç sonucu) Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi’nin 4. haftasında deplasmanda Hollanda ekibi AZ Alkmaar 3-1 mağlup oldu. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 56. dakikada Fred’in savunma arkasına pasında Edin Dzeko, göğsüyle topu kontrol ettikten sonra içeriye çevirdi. Allan Saint-Maximin’in gelişine vuruşunda savunmaya da çarpan top üstten dışarı gitti. 59. dakikada sağ kanattan gelişen atakta Addai ceza yayı önünde topu Parrot’a aktardı. Parrot’ın ceza yayı sağından arka direğe bekletmeden ortasında Ro-Zangelo Daal topu filelere gönderdi. 1-0 61. dakikada En-Nesyri’nin ara pasında Edin Dzeko, ceza sahası içinde De Wit’in müdahalesiyle yerde kalırken, hakem John Beaton penaltı noktasını gösterdi. 62. dakikada penaltı atışını kullanan Youssef En-Nesyri’nin yerden vuruşunda kaleci iki hamlede topun sahibi oldu. 69. dakikada sol kanattan hızlı gelişen ev sahibi atağında Parrot’ın içeriye çevirdiği topa Smit’in aşırtma vuruşunda az farkla üstten dışarı gitti. 70. dakikada Fred’in ceza sahasına uzun topunu sağ çaprazda kontrol eden Edin Dzeko, arka direğe ortaladı. En-Nesyri yakın mesafeden kafayı vururken kale çizgisi üzerinde Maikuma’nın müdahalesine rağmen top ağlara gitti. 1-1 75. dakikada Kees Smit, Mijnans ile duvar pası yaparak ceza sahasına girdi. Becao’dan sıyrılan Smit topu filelere gönderdi. 2-1 87. dakikada Smit’in ara pasında Kasius, kaleci Livakovic’i de çalımlayarak meşin yuvarlağı ağlarla gönderdi. 3-1 Hakemler: John Beaton, Daniel McFarlane, David McGeachie AZ Alkmaar: Owusu-Oduro, Seiya Maikuma (Wouter Goes dk. 88), Alexandre Penetra, Maxim Dekker, Mees De Wit (Denso Kasius dk. 72), Dave Kwakman, Sven Mijnans, Peer Koopmeiners, Jayden Addai, Mayckel Lahdo (Ro-Zangelo Daal dk. 46), Troy Parrot (Mexx Meerdink dk. 72) Yedekler: Hobie Verhulst, Jeroen Zoet, Kees Smit, Elijah Dijkstra Teknik Direktör: Maarten Martens Fenerbahçe: Dominik Livakovic, Bright Osayi-Samuel, Rodrigo Becao (Mert Hakan Yandaş dk. 79), Çağlar Söyüncü, Mert Müldür (Cenk Tosun dk. 81), Sofyan Amrabat, Fred, İsmail Yüksek (Youssef En-Nesyri dk. 57), Dusan Tadic, Allan Saint-Maximin (Sebastian Szymanski dk. 57), Edin Dzeko Yedekler: İrfan Can Eğribayat, Ertuğrul Çetin, Samet Akaydin, Zeki Dursun, Kaan Akyazı, Şükrü Toğrak, Yusuf Akçiçek Teknik Direktör: Jose Mourinho Goller: Ro-Zangelo Daal (dk. 59), Kees Smit (dk. 75), Denso Kasius (dk. 87) (AZ Alkmaar), Youssef En-Nesyri (dk. 70) (Fenerbahçe) Sarı kartlar: Allan Saint-Maximin, İsmail Yüksek, Rodrigo Becao, Fred, Osayi Samuel, Edin Dzeko (Fenerbahçe), Sven Mijnans, Ro-Zangelo Daal (AZ Alkmaar)
İstanbul Victor Osimhen: "UEFA Avrupa Ligi’ni kazanma hayalini gerçekleştirmek için şansımız var" Galatasaray’ın Nijeryalı futbolcusu Victor Osimhen, UEFA Avrupa Ligi’nde maç maç gitmeleri gerektiğini söyleyerek, "Sonrasında bu hayali gerçekleştirmek için gerçekten şansımız var" dedi. UEFA Avrupa Ligi’nin 4. haftasında Galatasaray konuk ettiği İngiliz temsilcisi Tottenham’ı 3-2’lik skorla mağlup etti. Maçın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan sarı-kırmızılıların Nijeryalı futbolcusu Victor Osimhen, "Öncelikle takımı tebrik etmek istiyorum. Bu galibiyet büyük bir başarı oldu. Bizim için gerçekten bir şey ifade ediyor. Taraftarımıza da teşekkür ediyorum. 2 golle takımıma katkı sağlamak benim için mutluluk vericiydi. Geldiğimden beri burada çok mutluyum. Galatasaray taraftarlarının, kulübünün ne kadar büyük aile olduğunu gördüm. Hepsi beni çok iyi karşıladı. Bana, aile karşı davranışlarından dolayı çok mutluyum. Onlara elimden geldiğince her şeyi vermek istiyorum. Ocakta gidip, gitmeyeceğimle ilgili şeyler söyleniyor. Ben sezon sonuna kadar burada olacağım. Daha sonrası için ne olacak bilmiyorum, Galatasaray, Napoli ne konuşuyorlar. Bana gelip söyledikleri zaman konuşuruz. Burası benim çok hoşuma giden, güzel bir kulüp. Maçlarıma odaklanmam gerekiyor. Avrupa Ligi’nde de, Süper Lig’de de başarılı olmak istiyoruz. Hedeflerimiz var. Şu anda İstanbul’da keyifli vakit geçiyorum. Taraftarlarla aram çok iyi. Oynadığım futboldan da çok memnunum. Ailem için de burada birçok şeyi yapıyorum. Dolayısıyla burada mutluyum" şeklinde konuştu. "Orada ne kadar vizyonu olan bir kulüp olduğunu gördüm" Transferinin açıklandığı videoda UEFA Avrupa Ligi kupasının yer almasının hatırlatılması üzerine Osimhen, "Benim için de sürprizdi o video. Orada ne kadar vizyonu olan bir kulüp olduğunu gördüm. Ne kadar büyük hayalleri olduğunu gördüm. Orada UEFA Kupası vardı. Bizim maça maç gitmemiz gerekiyor" diye konuştu. Maçtan yorgun olduğu için çıktığını söyleyen 25 yaşındaki futbolcu, "O anda daha yeni oyuncunun girmesi önemliydi. Önemli olan her zaman galibiyettir" dedi. Şu anki kadronun Avrupa Ligi’nin kazanmak için yeterli olduğunu ifade eden Victor Osimhen, "Kaleciden, forvete, hocamıza kadar hepimiz bu seviyedeyiz. Bu hayali gerçekleştirmemiz mümkün gibi düşünüyorum. Sezonun başından beri gösterdiğimiz performans var. Bu yolda devam etmemiz gerekiyor. Maç maç gitmemiz gerekiyor. Sonrasında bu hayali gerçekleştirmek için gerçekten şansımız var" açıklamasında bulundu. Takımda inanılmaz bir kimya olduğunu aktaran Osimhen, "Bu kadar iyi performans sağlayabilmemin ve tamamen kendimi verebilmemin sebebi biraz da takımım sayesinde diyebilirim" ifadelerini kullandı.
İstanbul Okan Buruk: "Türk futbolunun ne kadar kaliteli olduğu net bir şekilde gösterdik" Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Tottenham maçında Türk futbolunun ne kadar kaliteli olduğunu gösterdiklerini söyledi. UEFA Avrupa Ligi’nin 4. haftasında Galatasaray konuk ettiği İngiliz temsilcisi Tottenham’ı 3-2’lik skorla mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, "Bugün hem Türk futbolu hem de Galatasaray için özel, heyecanlı, taraftarımızı mutlu ettiğimiz, sevindirdiğimiz bir maç oynadık. Oyunun büyük bir bölümünü domine ettik. Çok fazla gol attık. Tottenham takımı, Premier Lig’in en iyi takımlarından biri. Bugün en iyi kadrosuyla çıkmadı ama çok iyi oyunculara sahipler. Genel olarak hem dilişimizin hem de oyun planımızın bütün maç işlediğini düşünüyorum, rakibimiz 10 kişi kalana kadar. Türk futbolu için önemli bir gece. Türk futbolunun ne kadar kaliteli olduğu sahada net bir şekilde gösterdik. Türk takımları, çok önemli takımlar, Türk futbolu önemli bir değer, bunu net bir şekilde sahada gösterdik. Güzel bir gece geçirdik. Oyuncularıma teşekkür diyorum. Buraya gelip bizi destekleyen taraftarımıza teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. "Takımın başına geldiğinizden beri en maçını olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna Buruk, "En iyi maçımız olduğunu düşünüyorum. Belki Türk futbolu tarihinde İngiliz takımlarına karşı en güçlü oyunu diyebilir. Bu seviyedeki bir takıma karşı, Türk futbol tarihinin en güçlü oyunlardan birini oynadığımızı söyleyebilirim, özellikle ilk 70 dakikalık bölümde" diye cevap verdi. "Türk futbolunu küçük düşürerek hiçbir şey elde edemiyoruz" 51 yaşındaki teknik direktör, "Avrupa Ligi’nde bir yapı olduğunu düşünüyor musunuz?" şeklindeki soruya ise şu cevap verdi: "Buna hep gülüyoruz. Sadece Galatasaray’ın özelinde söylenen bir şey de değil. Başakşehir şampiyon oldu, ’Yapı var’ dediler. Trabzonspor şampiyon oldu, ’Yapı var’ dediler. Beşiktaş şampiyon oldu, ’Yapı var’ dediler. Galatasaray şampiyon oldu, ’Yapı var’ dediler. Hiçbir takım oynamadan, hak etmeden şampiyon olamaz. Bence emeklere yazık ediyoruz. Bazen uyumuyoruz, bazen yemek yemiyoruz, yoruluyoruz, 11 ay çalışıyoruz. Emeğinizin sonunda şampiyon oluyorsunuz, bunu kutluyorsunuz. Diğer taraf diyor ‘Bu bizim hakkımızdı. Burada bir yapı var’ diyor. Bunlara gülüp, geçiyorum. Bugün Türk futbolu için oynadık. Bizim burada en iyi şekilde yarışmamız lazım. Avrupa’da kendimizi en iyi şekilde göstermemiz lazım. Onun dışındaki suçlamalar emeğe saygısızlık. Herkes birbirine çamur atabilir ama önemli olan sahada gösterebilmek. Galatasaray takımının sahada kalması gerektiğini düşünüyorum. Türk futbolu kazanacak sonuçta. Türk futbolunu küçük düşürerek hiçbir şey elde edemiyoruz. Türk futbolunu küçük düşürerek bir şey elde edemiyoruz. Bu tip maçları kazanarak Türk futboluna değer katıyoruz. Bugün de bunu net bir şekilde gösterdik." Son 15 dakikada oynadıkları oyunu da değerlendiren Okan Buruk, "Çok enerji harcadık. Burada değişiklikler yaptık. Sarı kartlı oyuncularımız vardı, onları çıkardım. Osimhen kendi çıkmak istedi. Arkasından Icardi sakatlandı. Oyunda dizilişimizi kaybettik. Yeni giren oyuncuların bazen etki etmesi de zor oluyor. Ana neden rakibin 3-2’yi bulmasıydı. Çok fazla pozisyon vermedik ama girdikleri bütün pozisyonları aşağı yukarı gole çevirdiler" ifadelerini kullandı. "Moral olarak önemliydi" Tottenham’ın oyun olarak beğendiği bir takım olduğunu belirten Buruk, "Çok güçlü bir oyunları var. Hocaları çok beğendiğim bir hoca. Oyun anlamında kendi oyunumuza benzettiğim çok şey var. Onlara karşı kazanmak moral verdi. Neredeyse 2.5 gün sonra Samsunspor maçına çıkacağız. Moral olarak önemliydi. O maçla ilgili biraz yorgunluğumuz olacak. Bu galibiyeti unutup, lig maçına hazırlanmamız gerekiyor. Çünkü çok fazla günümüz yok" açıklamasında bulundu. Karşılaşmada sakatlanarak oyuna devam edemeyen Arjantinli futbolcu Mauro Icardi’nin durumu için ise sarı-kırmızılıların teknik direktörü, "Icardi’ye buz yaptıktan sonra ağrısı azaldı. MR’ı çekildikten sona belli olacak. Ağrısının daha az olduğunu söyleyebilirim" dedi.