POLİTİKA - 18 Temmuz 2022 Pazartesi 18:52

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Bizim Türkiye olarak bu konuda duruşumuz çok nettir, gerisini kendileri bilir'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Bizim Türkiye olarak bu konuda duruşumuz çok nettir, gerisini kendileri bilir'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine ilişkin, "Bu ülkelerin şartlarımızı yerine getirmek için gereken adımları atmamaları halinde süreci donduracağımızı buradan bir kez daha hatırlatmak istiyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından basın açıklamasında bulundu. Erdoğan, 15 Temmuz'un unutulmaması gerektiğini belirterek, "15 Temmuz ihanetinin asırlar boyunca hatırlanmasını sağlamak hepimizin boynunun borcudur. Sinsi bir senaryoyu ülkemize teşmil etmek isteyenlerin heveslerini canlarını pahasına gün doğmadan kursaklarında bırakan milletimin her bir ferdine şükranları sunuyorum. Rabbim ülkemizi böyle bir ihanetle karşı karşıya bırakmasın diyorum. Dünyadaki siyasi ve ekonomik dengelerin yeniden inşa edildiği şu kritik dönemde birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılarak inşallah ülkemizi hak ettiği seviyeye hep birlikte getireceğiz. Türkiye'nin tökezlemesini, Türk milletinin pes etmesini, kazanımlarımızın heba olmasını, hedeflerimizden vazgeçmemizi bekleyenlere cevabımızı işte bu şekilde vereceğiz" dedi.

Son kabine toplantısından bu yana yurt içinde ve yurt dışında pek çok programa katıldığını söyleyen Erdoğan, İsveç ve Finlandiya'nın NATO sürecine ilişkin de açıklamada bulundu. Erdoğan, "Yürütülen çalışmaları yakından takip ettik. Ülkemize eser kazandırmak, insanımıza hizmet etmek için gece gündüz demeden çalışmayı sürdürdük. 27 Haziran’daki kabine toplantımızın ertesi günü NATO Liderler Zirvesi’nde ülkemizi temsil etmek üzere İspanya’ya gittik. Ukrayna-Rusya savaşı sebebiyle önemli bir dönemde yapılan NATO Madrid Zirvesi'nde ülkemizin küresel ve bölgesel krizler konusundaki yaklaşımlarını en üst düzeyde dile getirdik. NATO’nun genişleme politikasının ülkemizin hassasiyetleri çerçevesinde yürümesi konusunda gayet açık ve kesin bir tavır ortaya koyduk. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri sürecinin başlaması için masaya getirdiğimiz şartların kabulü üzerine şartlı onayımızı üye ülkelerle paylaştık" diye konuştu.

"Bizim Türkiye olarak bu konuda duruşumuz çok nettir, gerisini kendileri bilir"

İsveç ve Finlandiya'nın gereken adımları atmaması halinde sürecin durdurulacağının bir kez daha altını çizen Erdoğan, "Ana muhalefetin, yavru muhalefetin öyle veya böyle değişik bir şeyler söylemesi biz bu ülkede iktidarda olduğumuz sürece bizi bağlamaz. Özellikle İsveç’in bu konuda iyi bir görüntü vermediğini görüyoruz. Bizim Türkiye olarak bu konuda duruşumuz çok nettir, gerisini kendileri bilir" dedi.

Milli Savunma Üniversitesi'nin diploma töreninde yeni sistemin gayet verimli şekilde çalıştığını, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerine iyi yetişmiş subaylar kazandırdığını görmekten memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu tablo karşısında FETÖ'cü alçakların tasfiyesinin hemen ardından en zor döneminde Türkiye’nin en kritik ve başarılı sınır ötesi harekatlarını gerçekleştiren ordumuza olan güvenimiz bir kat daha artmıştır" diye konuştu.

Bursa programına sağlık sorunları nedeniyle katılamadığını ifade eden Erdoğan, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen programlarını anımsattı. Erdoğan, bu süreçte birçok devlet ve hükümet başkanıyla telefon görüşmeleri de gerçekleştirdiğini aktardı. Ege ve Akdeniz’de yaşanan yangınları yakından takip ederek görevlendirilen bakanlardan her aşamada süreçle ilgili bilgi aldığını ifade eden Erdoğan, ”Milletimizin şanlı direnişinin sembol mekanlarından biri olan Saraçhane’de düzenlenen 15 Temmuz mitinginde vatandaşlarımızla kucaklaşarak şehitlerimizi yad ettik. Gazilerimize şükranlarımızı sunduk. O gün Cumhur İttifakı’nın diğer kanadı olan Sayın Devlet Bahçeli ile beraber Saraçhane Meydanı’nda bulunduk" dedi.

Yarın yapılacak üçlü zirve ve Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyi’nin 7. toplantısı nedeniyle Tahran’a hareket edeceği bilgisini paylaşan Erdoğan, "Perşembe günü MGK toplantımız var. Cuma günü İstanbul’da çeşitli açılışlara katılacak, cumartesi günü de Kayseri programlarımızı gerçekleştireceğiz. Durmak yok yola devam. Türkiye'yi büyütmeye, itibarını artırmaya, içeride ve dışarıda milletimizin çıkarlarını savunmaya devam edeceğiz. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkartacak, milletimizi hak ettiği refah seviyesine kavuşturacak projelerimizi planlıyor, inşa ediyor ve kendi vatandaşlarımızla birlikte tüm insanlığın hizmetine sunuyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat odaklı büyüme stratejimize uygun biçimde hayata geçirdiğimiz eser ve hizmetlerin meyvelerini almanın mutluğunu şu anda yaşayan ülkelerin başında geliyoruz" ifadelerini kullandı.

İzmit Körfezi’ni mevcut yolu kullanarak geçmenin 1,5-2 saat, feribotla geçmenin ise sadece deniz kısmı ile neredeyse 1 saat sürdüğünü söyleyen Erdoğan, "Yoğun günlerde çok uzun saatlerde ancak kat edilebilen İzmit Körfez geçişi, artık Osmangazi Köprüsü ile 5 dakikada tamamlanabiliyor. Osmangazi Köprüsü'nden sadece 8 Temmuz günü tam 80 bin 624 araç geçti Bay Kemal. Bu öyle herkesin karı değil. Bu, inanmış kadroların karıdır. Şayet bu köprü olmasaydı, bu kadar aracın feribotla taşınması mümkün olmayacak, karayolu kilitlenecek, seyahatler kesintiye uğrayacak, ulaşım çileye dönüşecekti. İzmir-İstanbul Otoyolu senin milletvekili olduğun yer Bay Kemal. İzmir-İstanbul Otoyolu ve Osmangazi Köprüsü sayesinde bu güzergahta yapılan yolculuk çile olmaktan çıkmış, artık keyif halini almıştır. Nitekim 5 Temmuz ile 16 Temmuz tarihleri arasında Osmangazi Köprüsü’nü günlük ortalama 54 bin araç kullanmıştır. Böylece araç başı ortalama 6,5 saat ve toplamda 4,2 milyon saat ve 2,5 milyon litre yakıt tasarrufu elde edilmiştir. Sadece bu tarihlerde İzmir-İstanbul Otoyolu ve Osmangazi Köprüsü sayesinde ülkemiz yakıttan, zamandan ve emisyondan 140 milyon liralık bir kazanç sağlamıştır. Osmangazi Köprüsü ve İzmir-İstanbul Otoyolu garanti karşılama oranları yüzde 36’dan yüzde 116'ya çıkmıştır. Bu durum devlet kasasından tek kuruş harcanmadan inşa edilen projenin devlete üste kazanç sağlamaya başladığını gösteriyor" dedi.

Çanakkale Boğazı’nda tarihte ilk kez kesintisiz karayolu bağlantısını sağlayan 1915 Çanakkale Köprüsü ile boğazın bu güzergahındaki geçiş sürecinin 6 dakikaya indiğini söyleyen Erdoğan şunları kaydetti:

"Bunlarla birlikte Türkiye gerçekten çağını farklı bir şekilde yaşamaya başlamıştır. Devletin kasasından tek kuruş çıkmadan 2 milyar 545 milyon euro maliyetle inşa edilen 1915 Çanakkale Köprüsü’nü 8 Temmuz günü 14 bin 275 araç kullanmıştır. Bu arada köprüden geçecek araç sayısı tahmini ile araç garanti sayısı arasındaki farkı bilmeyenlere de hakikatleri anlatmaya devam edeceğiz. İstanbul Boğazı geçiş trafiğine rahat bir nefes aldıran Yavuz Sultan Selim Köprüsü ise 8 Temmuz’daki 132 bin 377 araç ve günlük ortalama 60 binden fazla araç geçişi ile kamu özel işbirliğinin en güzel örneklerinden."

Hülya Keklik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İyi huylu prostat büyümesi tedavisinde son teknolojik yöntem: HoLEP ameliyatı İyi huylu prostat büyümesinde uygulanan HoLEP ameliyatına dair bilgiler veren Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Yasin Yitgin, bu yöntem sayesinde, prostat tıkanıklığının tekrarlamadığını belirtti. Yitgin, ameliyat sonrası cinsel fonksiyonların etkilenme ihtimalinin de daha düşük olduğunu söyledi. HoLEP ameliyatı, iyi huylu prostat büyümesi tedavisinde son yıllarda artan sıklıkla tercih edilmektedir. Başarılı sonuçlar veren HoLEP ameliyatını ve operasyon sonrası hasta üzerindeki etkilerini anlatan BHT Clinic İstanbul Tema Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Yasin Yitgin, HoLEP ameliyatının genel veya rejyonel anestezi altında, kapalı yöntemle ve lazer enerjisi kullanılarak yapılan bir operasyon olduğunu belirtti. Özellikle 80 gram ve daha üstü prostatlarda, medikal tedaviye dirençli hasta gruplarında HoLEP ameliyatının tercih edildiğini söyleyen Yitgin, “Ameliyat sonrasında 3 ila 5 gün hastamıza sonda tutuyoruz. Sondayı aldıktan sonra, hızlıca günlük yaşantılarına ve iş hayatlarına başlayabiliyorlar” dedi. “Cinsel hayatı, diğer operasyonlara göre daha az etkiliyor” HoLEP ameliyatının diğer prostat ameliyatlarına göre cinsel fonksiyonları daha az etkileme ihtimali olduğunu belirten Doç. Dr. Yasin Yitgin, şu ifadeleri kullandı: “Diğer kapalı yöntem prostat ameliyatlarına üstünlüğü, lazer enerjisinin daha derin dokulara etki etmemesi neticesinde doku hasarının daha az olması sayesinde, özellikle ereksiyon fonksiyon bozukluğunu çok görmüyoruz. Ejakülasyon (boşalma) fonksiyon bozukluğu diğer prostat ameliyatlarına göre daha az karşımıza çıkıyor.” “Prostat tıkanıklığının tekrar etmesi ihtimali çok düşük” Yitgin, “Geniş taramalara bakarsak 50 yaş ve üzeri her iki erkekten birinde semptomatik iyi huylu prostat büyümelerini görmekteyiz. Bu ameliyatın özelliği, diğer kapalı yöntem prostat cerrahilerine göre tıkayıcı olan adenom kısmını tamamen çıkardığımız için, teorik olarak tekrar prostat tıkanıklığı yaşanmasını beklemiyoruz. Ameliyat sonrası hastalarda prostat kanseri riskini ortadan kaldırmıyoruz. Çünkü prostat kanserinin yüzde 85-90 olasılıkla gelişmekte olduğu periferik zon yani prostatın kapsül kısmındaki hücreler hastada hala duruyor” dedi. “Semptom olmasa bile her yıl kontrole gidilmeli” “40-45 yaş üzeri, aile öyküsü olan veya aile öyküsü olmayıp 50 yaş ve üzerinde olan tüm erkeklerin, işeme şikayeti olmaksızın üroloji doktoruna muayene ve tetkik yaptırmasını öneriyorum” diyen Yitgin, “Hiçbir belirtisi olmayabilir, işeme şikayeti olmayabilir. Yine de yılda bir kez prostat muayenelerinin yapılması gerekmektedir. Semptomatik hale gelen hastalarda mesane disfonksiyonu oturduktan sonra yapılacak cerrahi veya medikal tedaviden yeterli yanıt alınamayabilir. Prostat büyümesinde idrarı başlatırken zorlanma, ıkınma, kesilme, çatallanma, tam boşaltamama gibi şikayetlerle beraber sık sık tuvalete gitme, gece 1’den fazla idrar için uyanma, acil işeme hissiyatı, tuvalete yetişmeme ve idrar kaçırma şikayetleri karşımıza çıkabilir” diyerek sözlerini noktaladı.
Amasya Akciğer kanserine yılda 40 binden fazla kişi yakalanıyor Türkiye’de ölüme en sık yol açan kanser türü olan akciğer kanserine yılda 40 binden fazla kişi yakalanıyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Servet Kayhan, “Akciğer kanseri, en sık ölüme yol açan kanser türüdür. Ülkemizde her yıl 40 binin üstünde, dünyada ise yaklaşık 2 milyon kişiye akciğer kanseri tanısı konuluyor” dedi. "Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı" dolayısıyla açıklamalarda bulunan Özel Amasya Kolmed Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Servet Kayhan, “Kış aylarında soğuk algınlığı ve grip gibi solunum yolu şikayetler artıyor. Farkında olunmamış bir kanserin tanısı çekilen röntgen filmlerinde ve tomografide tesadüfen karşımıza çıkabilmektedir” diye konuştu. Ailesinde kanser öyküsü olanlar ve sigara içenler dikkat Ailesinde kanser öyküsü olanlar, 50 yaş üstü kişiler ve 20 yıldan fazla zamandır sigara içenlerde akciğer kanseri riskinin arttığını vurgulayan Prof. Dr. Kayhan, “Göğüs ağrısı, nefes darlığı, öksürük, ses kısıklığı veya balgam ile kan gelmesi gibi belirtileri bulunan hastalarımız genellikle ileri evre akciğer kanseri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun için risk grubunda olan kişilere özellikle akciğer görüntüleme, tarama testlerini önermekteyiz. Çünkü erken evrede kanserin tanısının konulması hayat kurtarıcı tedavi için çok önemli” şeklinde konuştu.