DÜNYA - 23 Eylül 2024 Pazartesi 07:08 | Son Güncelleme : 23 Eylül 2024 Pazartesi 07:18

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Başkan kim olursa olsun Amerika'ya bakışımız ve diyaloğumuz değişmeyecek"

A
A
A

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Başkan kim olursa olsun Amerika'ya bakışımız ve diyaloğumuz değişmeyecek. Milli güvenliğimizi ilgilendiren bazı konularda Amerikan yönetimiyle görüş ayrılıklarımız halen devam ediyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkevi'nde ABD'de faaliyet gösteren bazı düşünce kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.

Uluslararası düşünce kuruluşlarının değerli temsilcileriyle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade eden Erdoğan, temel prensiplerinin dostlukları güçlendirmek, anlaşmazlıkları azaltmak ve barışın tesisini temin etmek olduğunu söyledi.

Türkiye olarak uluslararası hukuka, devletlerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygıyı vazgeçilmez gördüklerini, bugünün dünyasında bu ilkelere her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu dile getiren Erdoğan, küresel meydan okumaların, bunlarla mücadelede yaşanan zorluk ve belirsizliklerin bölgesel çatışmaların ve insani krizlerin herkesin malumu söyledi.

Neredeyse her gün yeni bir krize, yeni bir çatışmaya gözlerin açıldığını belirten Erdoğan, “Bu tablo karşısında çok taraflılığın güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Artık ne 1945'in ne Soğuk Savaş'ın ne de tek kutuplu düzenin koşullarında yaşıyoruz." diyerek Birleşmiş Milletler başta olmak üzere küresel sistemin daha adil ve temsil kabiliyeti yüksek hale getirilmesi gerektiğini kaydetti. Erdoğan, "Her krizde şu acı gerçeğe şahit oluyoruz. Bir tarafta insanlığın ortak vicdanını, ortak aklını yansıtan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve aldığı kararlar var. Diğer tarafta alınan her kararı Güvenlik Konseyi'nde veto gücüne sahip 5 adet ayrıcalıklı ülke var. Yıllardır çözümsüzlüğe mahkum edilen her sorunda 5 ülkenin keyfi, çıkarı, öncelikleri, Genel Kurul'daki yüzlerce ülkenin iradesini yok sayıyor. 'Dünya beşten büyüktür' derken tam olarak işte bu çarpık yapıya dikkat çekiyorum. Birleşmiş Milletlerin reforma ihtiyacı olduğunu herkes kabul ediyor ancak bunu hayata geçirecek adımlar atılmıyor. Giderek işlevsiz hale gelen Birleşmiş Milletler sisteminin yükünü ise genellikle çatışma bölgelerindeki siviller, açlıkla boğuşan mazlumlar, yani sistemin çalışmasına en fazla ihtiyacı olan insanlar çekiyor” diye konuştu.

Bu reform çağrısını her yerde, her fırsatta dile getirmeyi sürdüreceklerin altını çizen Erdoğan, ”Bu konu, yarın 'Geleceğin Zirvesi' programında yapacağım konuşmanın özünü teşkil edecek” dedi.

Netanyahu hükümetinin savaşı bölgeye yaymak için her yolu denemekte olduğunu söyleyen Erdoğan, 7 Ekim'den bu yana Gazze'de yaşanan katliamı içleri kanayarak takip ettiklerini belirterek, İsrail'in saldırılarında hayatını kaybeden 41 bini aşkın Gazzeli sivilin üçte ikisinin kadın ve çocuklardan oluştuğunu vurguladı.

Erdoğan, "Gazze'de tam anlamıyla bir insani felaket yaşanmaktadır. 1,9 milyon insan yerlerinden edilmiş durumda. Gazze'deki su kaynaklarının yüzde 70'i, fırınların yüzde 75'i tahrip oldu. Sağlık merkezlerinin yüzde 95'i kısmen veya tamamen zarar gördü. 150 bin konut tamamen, 200 bin konut kısmen yıkıldı, 80 bin konut oturulamaz hale geldi. Temiz su kaynaklarına ulaşmak neredeyse mümkün değil” diye konuştu.

Hepatit, çocuk felci ve dizanteri gibi hastalıkların ürkütücü boyutlara vardığının altını çizen Erdoğan, insanların acil ihtiyaç duyduğu yardımların sadece 4'te birinin girişine izin verildiğini Gazze halkının sadece bombalarla değil, açlıkla ilaçsızlıkla susuzlukla da katledilmeye çalışıldığını söyledi.

Kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların engelsiz akışının temininin öncelikleri olduğunu yineleyen Erdoğan, "Netanyahu hükümeti savaşı bölgeye yaymak için her yolu denemektedir. Buna fırsat verilmemesi gerektiğini her fırsatta söylüyoruz. Uluslararası toplumun İsrail üzerindeki baskıları yoğunlaştırması şarttır” ifadelerini kullandı.

Rusya-Ukrayna Savaşı'nın herkesin gözleri önünde büyük bir insani trajediye dönüştüğünü hatırlatan Erdoğan, "Savaşın başından itibaren adil bir barışın tesisi için gayret gösterdik, gösteriyoruz. İstanbul'daki müzakereler, Türkiye'nin sergilediği aktif rolün başarısını kanıtlamıştır. Ancak bu çabaların amacına ulaşması belli lobiler tarafından istenmedi” dedi.

Erdoğan, her halükarda savaşın daha fazla yıkıma yol açmadan sona ermesi için ellerinden yapacaklarını ve yaptıklarını belirtti.

Azerbaycan'la ve Ermenistan'la birlikte Güney Kafkasya'da kalıcı barış ve istikrar adına önemli bir fırsat yakaladıklarını ifade eden Erdoğan, Balkanlar'da yürüttükleri yapıcı diplomasi ve Ortadoğu'da barış, istikrara yönelik girişimler sayesinde bölgesel rollerini pekiştirdiklerini, komşularımız Suriye ve Irak'ın toprak bütünlüğünü desteklerken bu iki ülkenin topraklarından ülkemizi hedef alan her tür tehdide karşı kararlılıkla mücadele edildiğini aktardı.

PKK, PYD, YPG, DEAŞ, FETÖ gibi terör örgütlerine karşı verilen mücadelenin sadece Türkiye'nin değil bölgenin de güvenliği için olduğunu belirten Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl ticaret hacmimiz 30 milyar doları geçse de biz bu rakamı 100 milyar dolar seviyesine çıkarabileceğimiz kanaatindeyiz. Milli güvenliğimizi ilgilendiren bazı konularda Amerikan yönetimiyle görüş ayrılıklarımız halen devam ediyor. Amerikalı dostlarımızla her vesileyle PKK, PYD, YPG ve FETÖ'ye verilen desteğin sonlandırılmasına dair beklentilerimizi paylaşıyoruz. NATO müttefikimiz Amerika'nın Türkiye'ye yönelik uyguladığı tedbirler ve savunma sanayi kısıtlamaları güven duygusunu menfi şekilde etkiliyor” şeklinde konuştu.
CAATSA yaptırımlarının ve F-35 programından çıkarılmamızın müttefiklik ruhuna aykırı olduğun çok açık olduğunun altını çizen Erdoğan, kongrede beklemekte olan savunma sanayi ihraç lisans başvurularının bir an önce sonuçlandırılmasının isabetli olacağını ifade etti. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü;

"5 Kasım'da düzenlenecek olan Amerika başkanlık ve kongre seçimlerini tüm dünya gibi biz de yakından takip ediyoruz. Seçimler sonucunda başkan kim olursa olsun Amerika'ya bakışımız ve ilişkilerimizdeki üst düzeyli diyaloğumuz değişmeyecektir. Türkiye, NATO'nun en güçlü müttefiklerinden biridir. Aynı zamanda Avrupa Birliği'ne tam üyelik perspektifi olan bir ülkeyiz. Batı dünyasıyla işbirliğimizi geliştirirken, doğuya ihmal nazarıyla bakmıyoruz. Batı dünyasıyla işbirliğimizi geliştirirken doğuyu ihmal etmiyoruz. Gerek Şangay İşbirliği Teşkilatı, gerek BRICS, gerekse ASEAN'la diyalog zemininizi güçlendirmekte kararlıyız. Bu konuda son dönemde kritik adımlar attık. Çok farklı bir iklim yakaladık. Ülkemizin çıkarlarını merkeze alan Türkiye eksenli bir anlayışla farklı bölgesel teşkilatlarla işbirliğimizi daha da ilerleteceğiz."

Hülya Keklik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Konya’da 8.3 milyon dekar mera alanında hayvancılığa büyük destek Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya’da yaklaşık 8.3 milyon dekar alan mera alanı olarak kullanılıyor. Kullanılan bu alanlarda mera ıslah çalışmalarını anlatan Konya İl Tarım ve Orman Müdürü Duran Seçen, mera alanlarındaki ıslah çalışmaları ile kaba yem bitkisinin tohumunun üretildiğini söyledi. Konya’da yaklaşık 8.3 milyon dekar alan mera alanı olarak kullanılıyor. Kullanılan mera alanları ise hayvan yetiştiriciliğine büyük destek sağlıyor. Konya genelinde 8 farklı mahallede mera ıslah projesi yaptıklarını anlatan Konya İl Tarım ve Orman Müdürü Duran Seçen, “Konya genelinde 8.3 milyon dekarlık bir mera alanımız var. Tabii meralar küçükbaş hayvancılığımızın olmazsa olmazları. İlimiz genelinde 3 milyon 50 bin civarında küçükbaş hayvan varlığımız var. Bizim hem il olarak coğrafyamız, toprak yapımız, yetiştirilen bitki çeşitliliği, mera alanlarımız, yağış kuşağı derken bunlar küçükbaş hayvancılığa oldukça uygun. Konya ilimiz bakanlığımızca küçükbaş hayvancılık yapılabilecek iller arasında değerlendirildiği için biz de bu alanlarda hem mera alanlarımızın otlatma kapasitesini artırabilmek hem de kaba yem ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla meralarımızda ıslah çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu ıslah çalışmalarındaki amacımız, küçükbaş hayvancılığın ihtiyaç duyduğu kaliteli kaba yemin karşılanması, meralarımızın ot veriminin arttırılması, aynı zamanda merada ıslah çalışmalarıyla birlikte bu çalışmaların yürütüldüğü dönemlerde insanlara yem bitkisi tohumu dağıtmak suretiyle de kaliteli kaba yem ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Şu an Konya genelinde 8 farklı mahallede mera ıslah projesi yapıyoruz. Buradaki ıslah projelerindeki amacımız, vejetasyonu zarar görmüş meralarımızda uygun bitkilerle alanları doldurmak. Yine çiftçilerimize tohum desteği sağlayarak kaliteli kaba yem ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. 8 farklı mahallemizde mera ıslah projemizi uygulamış oluyoruz. Hayvancılığın, küçükbaş hayvancılığın olmazsa olmazı meralarımız, dolayısıyla ilimizde de çok büyük mera alanlarımız var 8.3 milyon dekar civarında, bu alanlarda da ıslah çalışmalarımızı hızla yürütüyoruz" dedi. "Meralarımız bizim için çok kıymetli" Meraların herkes için çok önemli olduğunu belirten İl Müdürü Seçen, "Meralarımız bizim için çok kıymetli. Bu hepimiz için önemli. Tüm çalışma yapılan mahallelerde ve o mahallelerde yaşayan insanların hayvanlarını otlatması açısından, işletmelerin karlarını arttırmak açısından, işletmelerin kaliteli kaba yem ihtiyacını karşılaması açısından meralarımız çok önemli. Dolayısıyla bu alanlarda münavebeye uygun olarak üreticilerimizin, çiftçilerimizin hayvanlarını otlatmalarını istiyoruz. Bir taraftan da bu alanları kullanan vatandaşlarımızın vejetasyona zarar vermemelerini istiyoruz. Biz de bu noktada mera ıslah projeleriyle hem sıvat (hayvan su içme oluğu) yapımı hem bitkilendirme çalışmaları hem de tohum dağıtımı suretiyle meralarımızdaki otlatma baskısını engellemeye çalışıyoruz. Tabii bu konuda da çiftçilerimizin dikkatli olmalarını isteriz, çünkü onlar hepimizin kamu ortak malı. Dolayısıyla meralar hepimizin ortak değeri. Hayvancılığımız için çok önemli bir nokta meralarımız. Dolayısıyla hep birlikte korumalıyız meralarımızı” diye konuştu.
İstanbul Ataşehir’de bir şahıs sokak ortasında bir kadına 3 el ateş etti Ataşehir’de yabancı uyruklu şahıs, sokak ortasında bir kadına 3 el ateş etti. Olayda ağır yaralanan kadın hastaneye kaldırılırken, şüpheli ise silahını bir aracın altına atarak olay yerinden kaçtı. Olay, dün İstanbul’un Ataşehir İlçesi, Atatürk Mahallesi, Dicle Caddesi üzerinde saat 15.30 sıralarında yaşandı. İddiaya göre, yabacı uyruklu bir erkek şahıs sokak üzerinde erkek kardeşi ile yürüyen ve eşi olduğu öne sürülen bir kadına yaklaşarak 3 el ateş etti. Sıkılan mermiler kadına denk geldi. Vurulan kadın kanlar içerisinde yere düştü. Yabancı uyruklu şahıs silahı cadde üzerindeki bir aracın altına atarak olay yerinden kaçtı. Kadının erkek kardeşi tarafından sağlık ekiplerine haber verildi. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri ağır yaralanan kadını hastaneye kaldırdı. Vurulan kadının erkek kardeşi elleri kan içerisinde olay yerinde ağladı. Polis ekipleri olayın yaşandığı yerde emniyet şeridiyle önlem aldı. Olay yeri inceleme ekipleri ise aracın altına atılan silahı inceledi. Kadının erkek kardeşi ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü. Polis ekipleri olayla ilgili detaylı inceleme başlattı. Kıyafetlerini değiştirip izini kaybettirmek istedi Ayrıca, yabancı uyruklu şüpheli şahsın kadını vurup olay yerinden kaçtıktan sonra kıyafetlerini değiştirerek izini kaybettirmek istediği öğrenildi. Polis ekipleri kaçan şahsı yakalamak için çalışma başlattı.
Kütahya Altı Nokta Körler Derneği Başkanı Barış: “39 yıldır Kütahya’da hizmet veriyoruz” 1985 yılında Kütahya’da kurulan ilk Görme Engelli Derneği olan Altı Nokta Körler Derneği Kütahya Şubesi, kuruluş yıl dönümünü dernek binası önünde üyelerine yönelik düzenlediği kahvaltı programı ile kutladı. Gerçekleşen programda konuşan Dernek Başkanı İsmail Barış, kuruluşlarından bugüne Kütahya’da tüzüklerinde yer alan maddeler doğrultusunda Görme Engellilere yönelik hizmet vermeye ve onların sesi olmaya çalıştıklarını söyledi. Başta görme engellilerin topluma kazandırılmasında, onların eğitim, istihdam, kültürel açıdan gelişimlerine katkı sağlamada ve en önemlisi hak temelli mücadele açısından çalışmalarını sürdürmeye devam ettiklerine vurgu yapan Başkan İsmail Barış, "Görme engelli arkadaşlarımızın hayatını kolaylaştıracak araç ve gereçleri bağışçılarımızın da vermiş olduğu desteklerle ücretsiz bir şekilde onlara temin ediyoruz. Bu derneği kuran büyüklerimizle yapmış olduğumuz konuşmalarda deneğin kuruluş safhasında birçok zorluklarla karşılaştık. Bizlere, “ Körün derneği mi olur? Kuracaksınız da ne olacak? Nasıl yapacaksınız? Neyi başaracaksınız? “denildi. Ama bugün gelmiş olduğumuz noktada yürütmüş olduğumuz çalışmalarla, vermiş olduğumuz mücadeleler sonucu birçok görme engelli arkadaşımızın hayatına pozitif anlamda dokunarak onları hayatın içerisinde kalmasına vesile olduk. Bundan sonraki süreçte de 39 yıldır olduğu gibi mücadeleye devam edecek çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bugüne kadar bizlere katkı veren, destek olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.