DÜNYA - 26 Ekim 2011 Çarşamba 09:38

Cin Mescidi'ne Türk hacı akını

A
A
A
Cin Mescidi'ne Türk hacı akını

Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'in mucizesinin gerçekleştiği yere yapılan Mescid-i Şecere ile cinlerin iman edip Müslüman oldukları bölgeye yapılan Cin Mescidi, Türk hacı adaylarının akınına uğruyor

İHSAN ALTIKARDEŞ
MEKKE

 

Hac farizası için kutsal topraklara gelen hacı adayları, tavaf, ibadet ve tespihatın dışında Peygamber Efendimizin hatırasını taşıyan mekanları da geziyor. Mekke'de Harem-i Şerif'in hemen yanı başında Hazreti Muhammed'in mucizesinin gerçekleştiği yere yapılan Mescidi Şecere'nin hikayesini Türk din görevlileri hacı adaylarına anlatıyor. Mekkeli müşriklerin Peygamber Efendimize iman etmediğini anlatan din görevlileri, "Mekkeli müşrikler, 'Ya Muhammed (SAV), şayet şu ağacı bizim yanımıza doğru çağır,
gelirse inanırız' demiş. Peygamber Efendimizin Taif'ten gelirken, "Gel yanıma" dediği ağaç, kökleriyle yerinden kalkıp onu selamlamış ve daha sonra yerine geri gitmiştir. İşte burada yapılan mescide Mescid-i Şecere denilmiştir" şeklinde bilgi verdi.
 

Hacı adaylarının ikinci durağı ise cinlerin iman ettiği Cin Mescidi oldu. Hacı adayları, cinlerin Müslüman olduğu yere yapılan Cin Mescidi'ni de gezip namaz kıldı.
 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Afyon Afyonkarahisar’da Gelenekten Geleceğe, Sağlıklı Nesillere projesi Afyonkarahisar Valiliği himayelerinde başlatılan “Gelenekten Geleceğe, Sağlıklı Nesillere” projesi çerçevesinde Salar ve Büyükkalecik beldelerinde 10 okulda toplam bin 350 öğrenciye patatesli köy ekmeği eşliğinde tarhana çorbası dağıtımı düzenlendi. Düzenlenen dağıtımın törenine Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, Vali Yardımcısı Ali Uysal, İl Milli Eğitim Müdürü Miraç Sünnetci, Müdür Yardımcısı Musa Dinçgez, okul idarecileri, öğrenciler ve çok sayıda misafir katıldı. Dağıtım töreninde konuşan İl Müdürü Miraç Sünnetci; “Hedefimiz ilk etapta merkeze bağlı belde ve köylerde toplamda 10 bin 500 öğrenciye dağıtımını sağlamak. Daha sonra bu projemizin tüm Afyonkarahisar’a uygulamasını sağlamaktır. Tarhana yapımında bulunacak okul personelimiz ve okullarımızda hijyen en önemli konumuz. Personellerimize gerekli tüm hijyen eğitimlerimizi veriyoruz. Ayrıca bu projede hazırlanan tarhanalarımız kadın kooperatiflerinin de üretilmekte tarım ve halk sağlığı müdürlüğünce denetlenmektedir. Kullanılan karton bardaklar tekrar geri dönüşüm kutularına atılacak ve toplanıp geri dönüşüme girmesi sağlanacaktır. Kullandığımız çorba kazanları tamamen çelikten olup sağlık açısından hiç bir problem teşkil etmemektedir. Hedefimiz inşallah bu projemizin örnek teşkil etmesi ve tüm ülkemizde öğrencilerimizin hem geleneksel tatlarımızı öğrenmesi hem de bu kış aylarında sağlıklı kalmalarının sağlanmasıdır” dedi. Törende Vali Yiğitbaşı, öğrencilerle tek tek ilgilenerek, onlarla sohbet etti. Program dağıtılan tarhana çorbası ve patatesli köy ekmeklerinin afiyetle yenilmesiyle son buldu.
Sivas Dipsiz Göl Şelalesi sonbahar güzelliğiyle mest etti Sivas’ın Doğanşar ilçesindeki Dipsiz Göl Şelalesi sonbahar güzelliğiyle ziyaretçilerini mest ediyor. Sivas’ın Doğanşar ilçesi sınırları içerisinde yer alan Dipsiz Göl Şelalesi, ziyaretçilerini her mevsim ayrı bir güzellikle karşılıyor. Kışın donan sarkıtlarıyla, yazın yeşile bürünen doğasıyla ziyaretçilerin ilgi odağı olan şelale sonbaharda ise misafirlerini mest ediyor. Hazan mevsiminin birbirinden güzel tonlarını kuşanan doğada, serin sularını yaklaşık 50 metre yükseklikten bırakarak şelale adeta yağlıboya tablolarını andırıyor. Eşsiz güzellik ziyaretçilerine de öz çekim yapma fırsatı sunuyor. Doğanın her rengini görmek mümkün Doğa yürüyüşüne çıkıp şelaleye uğrayan Fazıl Dişsöken, şelale ve çevresinde yılın bu aylarında doğanın her renginin bir arada görülebileceğini belirtip, "Hava almak istedik gezmeye geldik. Tabiatın güzel renklerini görüyorsunuz. Yaz aylarında başka kış aylarında başka. Manzara muhteşem. Şu an doğada her rengi görmek mümkün" dedi. Adem Ulugöl ise üç yıl önce memleketine dönüp, memleketindeki güzellikleri keşfettiğini ifade ederek, "45 yıldır İstanbul’da ikamet ediyordum, 3 yıl önce memleketim Sivas’a döndüm. Doğanşar yolu üzerindeyiz. Artık sonbahara giriyoruz. Şu an doğada sarı yeşil her türlü renk var" diye konuştu. Mustafa Çengel ise doğayı insana benzettiğini vurgulayarak, "Doğaya bakınca kendimi görüyorum. Ben de bebektim çocuk oldum genç oldum şimdi yaşlandım bembeyaz oldum. Her mevsimin bir güzelliği bir tadı var. Etrafa baktığımda 5-6 rengi aynı anda görüyorum. Çeşitli birçok ağaç var. Hepsi farklı farklı renkler veriyor" şeklinde konuştu.