Arda veda paylaşımında, "Tüm yolculuk boyunca elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Bence fena da bir iş çıkarmadım. Yeniden hazırım; mücadele etmeye, kazanmaya, kaybetmeye. Çünkü yaşamak budur. Futbolun içinde saha kenarında yeniden görüşünceye dek. Oyun devam ediyor" dedi.
Profesyonel futbol kariyerine Galatasaray’da başlayan ve daha sonra Manisaspor’da kiralık forma giyen Arda Turan, geri döndüğü sarı-kırmızılı takımla yıldızını parlatarak genç yaşta Avrupa’ya transfer oldu. 2011-2012 sezonunda LaLiga ekiplerinden Atletico Madrid’e imza atan Arda, 4 sezon forma giydiği Madrid ekibinde 1 lig şampiyonluğu yaşarken, Avrupa Ligi, İspanya Kupası, İspanyol Süper Kupa ve Avrupa Süper Kupa şampiyonlukları yaşadı. 2015 yaz transfer döneminde Barcelona’ya transfer olan milli futbolcu, yıldızlar topluluğu takımda büyük başarılara imza atarken, ulusal ve yerelde 5 kez kupa sevinci yaşadı. 2018-2019 sezonunda Başakşehir’e kiralık olarak gönderilen Arda Turan, daha sonra bedelsiz olarak geldiği Galatasaray’da 2 sezon futbol oynayarak 35 yaşında kariyerine nokta koydu. Arda, 2006-2017 yılları arasında 100 kez milli formayı giydi.
"Muhteşem bir yolculuktu"
Veda paylaşımındaki videoda konuşmasına "Size bir sır vererek başlamak istiyorum. Belki inanmayacaksınız ama ben çok iyi bir frikikçiydim. Pek görmemiş olabilirsiniz, bu zamana kadar kimseden duymamış olmanız da gayet normal. Ancak benim hikayem böyle başladı. Bir çift çorabı birbirine dolayıp yaptığım toplarla koltuğun tepesini hedef aldığımda aşık oldum futbola. Sonra kendimi sokağa attım ve gerisi geldi" sözleriyle başlayan Arda futbola başlangıcını ve kariyerini anlattı.
Futbola veda videosunda kariyerinde kendisi için çok önemli gördüğü kişilerden de bahseden Arda Turan, teknik direktör Fatih Terim'le ilk konuşmasına da yer vererek, şu ifadeleri kullandı:
"Florya'da bir bayram sabahı tanıştım Fatih Terim'le. Basketbol salonunda bayramlaşma için beklerken, bana doğru yaklaşırken Fatih hoca kalbim yerinden çıkacak gibi hissettim. Küçük bir çocuktum. Galatasaray'da duyduğum sevgiyi tarif edebilmek çok zordu, bu sevginin perçinlenmesindeki en önemli figürlerden biri elini uzatıyordu bana: İyi bayramlar Arda. Belki hikayem çok uzun değildi, 13-14 yıl kadardı ve daha önce ismimi çok kez duymuştum ama ilk kez kulaklarıma inanamıyordum, bizim jenerasyonumuzun en büyük futbol kahramanının adımı biliyor olması beni çok mutlu etmişti. O gün çıkmıştık aslında Fatih hocayla birlikte bu yola. Uzundu, zor olduğu zamanlar vardı ama hep ayrıydı, özeldi. Onunla vakit geçirmeyi ondan öğrenmeyi çok sevdim, o sizinleyken hayat güzeldir."
Kulüp düzeyinde bir futbolcunun oynayabileceği her maça çıktığı için çok mutlu olduğunu anlatan Arda, "Hayat bazen bir döngüden ibaret, çemberin tamamlanması için başladığın yere dönersin. Yapman gereken sayısız fedakarlık olsa da. Galatasaray'daki her anım benim için çok kıymetli. Kalbimde sakladığım şeyler elbette olacak ama ben Galatasaray'a hep sevgiyle baktım. Bu oyun benim Galatasaray'a olan sevgimi büyüttü. Ne olursa olsun işte ben, Arda. Sevgiyle yaşayan, bazen fevri, duygularıyla hareket eden, hayatı boyunca kazanmak için her zaman her şeyini veren ama asla bel altı vurmayan, hile yapmayan Arda. Benim için annem için babam için kardeşim eşim ve çocuklarım için muhteşem bir yolculuktu umarım sizin için de öyle olmuştur” şeklinde konuştu.
Kariyeri boyunca kendisine değer veren, el üstünde tutan ve kendisinden nefret edenlere de olmak üzere herkese hakkını helal ettiğini anlatan Arda, sözlerini şöyle noktaladı:
"Çünkü bu hikayede hepsi olmalıydı, siz de hakkınızı helal edin. Artık göz yaşları içerisinde ama cesaretle kramponları asma vakti geldi. Sahanın içinden çekilirken öykümün başına 3-1-1 mi, 2-2-1 mi diye düşündüğüm günlere dönüyorum. Tüm yolculuk boyunca elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Bence fena da bir iş çıkarmadım. Yeniden hazırım; mücadele etmeye, kazanmaya, kaybetmeye. Çünkü yaşamak budur. Futbolun içinde saha kenarında yeniden görüşünceye dek. Oyun devam ediyor."