DÜNYA - 11 Aralık 2024 Çarşamba 20:51 | Son Güncelleme : 11 Aralık 2024 Çarşamba 20:51

Almanya İçişleri Bakanı Faeser’dan Suriyeli doktor uyarısı

A
A
A
Almanya İçişleri Bakanı Faeser’dan Suriyeli doktor uyarısı

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Esad rejiminin devrilmesinin ardından Almanya’da çalışan Suriyeli doktorların ülkelerine geri dönüş yapmasının Almanya’nın sağlık sistemini ciddi şekilde etkileyeceği uyarısında bulundu.

Almanya’da Suriyeli doktorların ülkelerine geri dönüş yapması endişeye neden oldu. Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Esad rejiminin devrilmesinin ardından Almanya’da çalışan Suriyeli doktorların ülkelerine geri dönüş yapmasının Almanya’nın sağlık sistemini ciddi şekilde etkileyeceği uyarısında bulundu.
Faeser, kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, "Burada çalışan tüm Suriyelilerin ülkemizi terk etmesi halinde sağlık sektöründeki tüm alanlarda açık oluşacak. Bizim için burada bulunan, bir işi olan, entegre olmuş, suç işlememiş, çocukları okula giden Suriyelilere burada kalma ve ekonomimize katkıda bulunma fırsatı sunmamız önemli" dedi.
Faeser'in açıklamalarına destek veren Almanya Sağlık Bakanı Karl Lauterbach, Almanya’da 6 binden fazla Suriyeli doktorun çalıştığını ve sağlık hizmetleri için "vazgeçilmez" olduklarını vurguladı.
Öte yandan Almanya, geçtiğimiz günlerde 47 binden fazla Suriyelinin iltica başvurularını askıya almıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Memişoğlu: “(Yenidoğan Çetesi) Madem elinizde belge vardı neden savcılarla paylaşmadınız?” Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Yenidoğan Çetesi soruşturmasıyla ilgili, "Bakmayın siz, bugün birilerinin operasyon yapıldıktan 6 ay sonra ortaya çıkıp, iddianamenin aleniyet kazanmasının üzerinden 2 ay geçtikten sonra; tüm tape kayıtları ve dijital materyallerden elde edilen bulgular kamuoyuna yansıdıktan sonra, sanki konuyu kendileri ortaya çıkarmışlar gibi sözde kahramanlık yapanlara; madem ellerinde bilgi belge vardı, iddianame yayınlanana kadar akılları neredeydi, bu bilgileri neden kendilerine sakladılar? Neden savcılarla, yetkili makamlarla paylaşmadılar?” dedi. TBMM Genel Kurulunda 2025 Merkezi Yönetim Bütçesi ve 2023 Kesin Hesap Kanun Teklifleri görüşülüyor. TBMM Genel Kurulda Sağlık Bakanlığı bütçe teklifi görüşmelerinde konuşan Bakan Memişoğlu, sağlıkta bir günü anlatarak, Türkiye’de bir günde 2 milyon 800 bin muayene, 18 binden fazla ameliyat ve 500 binden fazla radyolojik görüntüleme gerçekleştirildiğini ve her gün 3 milyondan fazla vatandaşa sağlık kuruluşlarında hizmet verildiğini dile getirdi. “Bugün 1 buçuk milyon sağlık çalışanımız var” Sağlık ailesinin her geçen gün güçlendiğini ifade eden Memişoğlu, “2002 yılında toplam 379 bin sağlık çalışanımız vardı. Bugün bu sayı 1,5 milyona ulaştı. Bakanlığımıza bağlı kurumlardaki sağlık çalışan sayısı, 2002 yılında sadece 257 bindi. Bugün biz bu sayıyı 873 bine çıkarttık. 92 bin olan hekim sayımızı, 222 bine çıkarttık. 2002 yılında 114 bin ebe ve hemşiremiz hizmet verirken, bugün 327 bin ebe ve hemşiremiz hizmet veriyor” ifadelerini kullandı. “Hastanelerimizin ortalama yaşını 13 yıla kadar düşürdük” Bakan Memişoğlu, son 22 senede hastanelerin yüzde 80’ini yenilediklerini veya yeniden inşa ettiklerini belirterek, “Böylece, hastanelerimizin ortalama yaşını 13 yıla kadar düşürdük; düşürmeye de devam ediyoruz. Mevcutta sahip olduğumuz 172 bin yatak kapasitemizin 144 binini Ak Parti döneminde yenilenen hastanelerimizle elde ettik” şeklinde konuştu. “Prematüre bebeklerimizin yüzde 95,2’sini hayatta tutmayı başarıyoruz” Bakan Memişoğlu, 37 hafta altı olarak doğan bebeklerin prematüre olarak adlandırıldığını söyleyerek, “Dünyada bu şekilde doğan her on bebeğin biri maalesef hayatını kaybediyor. Buna karşılık biz prematüre bebeklerimizin yüzde 95,2’sini hayatta tutmayı başaran, bu bebekleri yaşatabilen sağlık çalışanlarına ve sistemine sahibiz” dedi. Sağlık Bakan Memişoğlu, günümüzde 76 milyondan fazla vatandaşın aktif olarak e-nabız uygulamasını kullandığına değinerek, “Günlük 1 milyon 300 bin vatandaşımız MHRS sistemini kullanarak hastanelerimizden randevu alabiliyor” ifadelerini kullandı. “Aile hekimlerimize verdiğimiz teşvik ödemelerini 44 bin 600 liraya çıkarttık” Vatandaşların sağlığa eriştiği ilk kapının aile hekimliği olmasını istediklerini belirten Memişoğlu, “Bu nedenle sağlık sistemi içerisinde aile hekimliğinin daha işlevsel hale getirilmesi için çalışıyoruz. Bakmayın siz birilerinin, ‘aile hekimi bundan sonra ilaç yazamayacak, vatandaş hastaneye giderse aile hekiminin maaşı kesilecek’, gibi yalan yanlış iddialarına. Biz, görevinin sorumluluklarını yerine getiren aile hekimlerinin mevcutta sahip olduğu maaş ve teşvik ödemelerinde hiçbir surette kesintiye gitmedik ve de gitmeyeceğiz. Tam aksine; yeni ilave teşvik mekanizmaları getirdik. Aile hekimlerimize verdiğimiz teşvik ödemelerini üç kat arttırarak 14 bin 800 liradan 44 bin 600 liraya çıkarttık. Elbette bu yeni ilave teşvikleri getirirken, bunları belirli kriterlere bağladık” açıklamasında bulundu. Birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmeye devam edeceklerini vurgulayan Memişoğlu, 2025 yılında bin yeni Aile Sağlığı Merkezi’nin müjdesini verdi. “Madem elinizde belge vardı neden savcılarla paylaşmadınız?” "Yenidoğan Çetesi"nin sağlık müdürlüğü, emniyet teşkilatı ve yargı mercileri arasında koordineli ve özenli çalışmayla çökertildiğini ifade eden Bakan Memişoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Denetimlerimizde sıra dışılığı fark eden ve CİMER ihbarıyla daha somut bir hal alınca konuyu adli bir operasyona dönüştüren biziz. Bakın, bu kadar teknik takibi yapan bu devletin savcıları, bu devletin emniyet mensupları. Bu kadar denetimi gerçekleştiren bu devletin sağlık personelleri. Bakmayın siz, bugün birilerinin operasyon yapıldıktan 6 ay sonra ortaya çıkıp, iddianamenin aleniyet kazanmasının üzerinden 2 ay geçtikten sonra; tüm tape kayıtları ve dijital materyallerden elde edilen bulgular kamuoyuna yansıdıktan sonra, sanki konuyu kendileri ortaya çıkarmışlar gibi sözde kahramanlık yapanlara. Madem ellerinde bilgi belge vardı, iddianame yayınlanana kadar akılları neredeydi, bu bilgileri neden kendilerine sakladılar? Neden savcılarla, yetkili makamlarla paylaşmadılar?”
İstanbul Kerem Demirbay: "Ben burada çok mutluyum" Galatasaraylı oyuncu Kerem Demirbay, sarı-kırmızılı takımda çok mutlu olduğunu vurgularken, Malmö maçıyla ilgili de kazanmaya geldiklerini söyledi. Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi’nin 6. haftasında yarın deplasmanda İsveç ekibi Malmö ile karşılaşacak. Mücadele öncesi düzenlenen basın toplantısında sarı-kırmızılı oyunculardan Kerem Demirbay açıklamalarda bulundu. Demirbay, “Buraya öncelikle maçı kazanmaya geldik. Güçlü takıma karşı oynayacağız. Takıma saygı duyuyoruz, önemsiyoruz. Dediğim gibi buraya maçı kazanmaya geldik ki ilk 8’e girelim. Bunu başarmak istiyoruz. İhtimalimiz yüksek, iyi hazırlandık ve mücadele edeceğiz” dedi. "Galatasaray’da mutluyum" Maçlarda 11’de fazla forma şansı bulamamasıyla ilgili bir soru üzerine Kerem Demirbay, “Ben profesyonel futbolcuyum. Okan hocam da profesyonel futbolcuydu. Biz futbolcular her zaman oynamak isteriz bu kesin. Mutlu muyum bu zamandan hayır ama ben Galatasaray’da mutluyum. Birkaç şeyler yazılıyor onu da bir keseyim. Ben burada çok mutluyum. Galatasaray’da oynamak gurur verici bir şey. En büyük lobi biziz. Futbol bugün böyle, yarın değişebilir. Geçen senenin önemli oyuncularından biriyim, hala öyleyim. Bunu ben kendim biliyorum. Ağırlığım var takım içinde ben bir abiyim. Motivasyon eksikliğim kesinlikle yok. Tam tersi bir futbolcu oynamadığı zaman daha çok çalışması gerek. Onu yapıyorum. Mutlu muyum oynamadığım için kesinlikle hayır. Biz profesyoneliz. Hocamın kararlarına saygı duymam gerekir ki saygı duyuyorum. Kendisini seviyorum, biliyor. Yarın başlarsam mutsuz da olmam. Ben yoluma bakarım, ben profesyonelim. Burada da mutluyum. Burada durmak istiyorum onun için" diye konuştu. "Barış benim kardeşim, kardeşime kimse kolay kolay dokunamaz" Sivasspor maçında Barış Alper’in sakatlandığı pozisyonla ilgili de konuşan Demirbay, "Ben o pozisyonda Barış’ı gördüm, yanına gittim. O zaman da hakemin kötü niyetini hissettim. Sonuçta 20 yaşında bir futbolcu değilim. Ondan dolayı biraz gergin geçti aramız hakemle. Sarı kart yedim. Barış’ın ayağını tuttum ve Yener hocamızı çağırdım. Profesyonel davrandım. Barış benim kardeşim, kardeşime kimse kolay kolay dokunamaz. Ben yanındayken zarar veremez. Ondan dolayı mecbur kaldım. Televizyonda belki farklı görünüyor böyle şeyler ama hiçbir zaman kardeşlerimin yanından ayrılmam” ifadelerini kullandı. "Hazırım, oynamak istiyorum" Kerem Demirbay, her futbolcunun 90 dakika oynadığı zaman fit olduğunu vurgulayarak, "Ben yüzde 100 fitim, hazırım. Antrenmanlar da öyle hafif geçmiyor. Herhalde girdiğimde onu düşünüyorum. Girdiğimde enerji veriyorum takıma, mücadele ediyorum. Ben bir futbolcuyum her zaman oynadım. Şimdi oynamamam zor bir durum benim için kesinlikle. Ben yüzde 100’ümü vermeye bakarım. Hocamız karar veriyor, hepimiz saygı duyuyoruz. Gençlere örnek olmak istiyorum. Onun için negatif olmam, pozitif olurum. Hazırım, oynamak istiyorum” diyerek sözlerini tamamladı.