EKONOMİ - 23 Haziran 2020 Salı 12:48

Akkim'den iş güvenliği kültürüne '3D' Proje

A
A
A
Akkim'den iş güvenliği kültürüne '3D' Proje

Sürdürülebilir iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarını sürdüren Akkim, '3D' isimli projesiyle bu alandaki performansını en üst düzeye taşımayı hedefliyor.

Çin’de başlayıp hızla tüm dünyaya yayılarak salgına dönüşen koronavirüs salgınına karşı yürütülen mücadelede önemli bir dönemeç geride bırakıldı. Başarılı halk sağlığı stratejileri sayesinde, normalleşme süreci başladı. Tedbirli sosyal yaşam kuralları çerçevesinde başlayan 'yeni normal' adı verilen dönemde gözler üretim tesislerine çevrildi. Salgın boyunca başvurulan önlemlerin ardından iş sağlığı ve güvenliği (İSG) kültürünün önemi bir kat daha arttı.

Türkiye’nin önemli kimyasal madde üreticisi Akkim, İSG performansını her geçen gün geliştirdiği belirtiliyor. Şubat 2020’de hayata geçirilen, Davranış Odaklı İş Sağlığı ve Güvenliği Projesi adı verilen uygulamayla, güvenli ve riskli davranışlar tüm boyutlarıyla çalışanlara aktarılıyor. "Dur, Düşün, Davran (3D)" ilkelerini benimseyen proje, davranış odaklı organizasyonel iş güvenliği kültürünü geliştirme amaçlanıyor. Proje kapsamında, üretimden başlayarak tüm değerler zinciri ele alınıyor ve her ay düzenli olarak performans ölçümü yapılıyor.

Projede yer alan tüm çalışanlar gözlemci eğitimi alıyor
Yapılan bilgilendirmede; riskli davranışların yol açtığı iş kazalarının minimuma indirilmesini amaçlayan projede yer alan tüm çalışanlar, gözlemci eğitimi alıyor. Eğitimin sonrasında her bir çalışan, fabrika içindeki tüm faaliyetleri gözlemleyerek riskli durumları raporluyor. Bu sayede çalışanların tehdit içeren davranışlardan kaçınma, ergonomiye uygun hareket etme, araçları doğru seçip kullanma, gerekli prosedürleri uygulama, kişisel koruyucu donanımları kullanma, temizlik ve düzen konularındaki gelişimleri tespit ediliyor. Aynı zamanda, istatistiksel analiz yöntemiyle, davranış hatalarını düzeltmeye yönelik teknik ve yapısal önlemlerin alınması için veriler biriktiriliyor. Proje kapsamında oluşturulan 3D Koordinatörü ve ilgili müdürlüklerden oluşan 'engel kaldırma' ve 'yönlendirme' komiteleri ise gözlemcileri yönlendirmek, yapılan gözlemleri incelemek, verileri analiz ederek, çalışanların riske maruz kaldıkları alanları belirleyerek riskleri azaltmak için çözüm üretmek adına çalışmalar yapıyor.

"Ortak sorumluluk anlayışı iş güvenliğini artıyor"
Davranış Odaklı İş Güvenliği Projesi’ni değerlendiren Akkim Genel Müdürü Onur Kipri, 4 aydan beri uygulanan projenin bu süreçte öneminin bir kat daha artığına dikkat çekerek, iş kazalarının ortak sorumlulukla önlenebileceğini belirtti.

Kipri, konuyla ilgili şunları kaydetti: "Şirket olarak iş sağlığı ve güvenliğine yönelik tehlikeleri ortadan kaldırma amacıyla iyileştirme çalışmaları yapıyoruz. Yönetimden üretime, tüm süreçlerde oluşacak ortak sorumluluk anlayışının bu tür tehditleri azaltacağına inanıyoruz. Uyguladığımız proje, aynı zamanda içerisinde olduğumuz süreci hasarsız bir şekilde atlatmamıza da çok olumlu katkılar sağladı. Çalışanlarımızın sağlığına verdiğimiz önem ve değerin yanında, onların da alınan tedbirlere azami uyum göstermesi bu başarıda etkili oldu. Bu bilinçle yürütülen projemizde güvenli ve riskli davranışları saptayıp, çalışanlarımızın azami gayretleriyle İSG performansımızı her geçen gün artırmayı hedefliyoruz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Söğüt Şenlikleri’nde konuştu Bilecik’te gerçekleştirilen 743’üncü Söğüt Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenlikleri’nde konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Vatanımızın her köşesini Fatih Sultan Mehmet’in 500 yıllık fetihnamesindeki gibi hangi dinden, hangi dilden, ırktan, mezhepten olursa olsun herkes için huzurun, güvenliğin ve selametin yurdu yapmaya çalışıyoruz" dedi. Bu yıl 743’üncüsü düzenlenen Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenlikleri’nin son gününde tüm coşkusuyla devam ediyor. Şenliğin son günü Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman ve Bilecik Valisi Şefik Aygöl’ün katılımlarıyla gerçekleşiyor. Konuşmalar, Ertuğrul Gazi Türbesi önünde Alpler tarafından karşılama yapılması ve Alplerin ’Saygı Nöbeti’ devir teslim töreninin ardından başladı. Yapmış olduğu konuşmada günün anlam ve önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Bilecik’in bugünkü dünyanın yeni şartları altında çok güzel bir gelişim sergilediğini ve üretim üssü haline gelen bölgedeki ihracatın milyar doları aştığını söyledi. Ayrıca bölgeye yurt dışından da yoğun ilgi olduğu konusunda kendilerine bilgi aktarıldığından bahseden Yılmaz, farklı dillerde tarihi iyi anlatan rehberlere ihtiyaçları olduğunu ifade etti. "Bugün gök vatandan mavi vatana yerli, milli adımlarla yürüyen Türkiye’yi görüyoruz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Vatanımızın her köşesini Fatih Sultan Mehmet’in 500 yıllık fetihnamesindeki gibi hangi dinden, hangi dilden, ırktan, mezhepten olursa olsun herkes için huzurun, güvenliğin ve selametin yurdu yapmaya çalışıyoruz. Farklılıklarımız üzerinden bizleri ayırmaya çalışanlara, aramıza nifak tohumları ekmeye çalışanlara bugüne kadar hamd olsun geçit vermedik, bundan sonra da geçit vermeyeceğiz. Bugün Ertuğrul Gazi Camii’nin kubbesinden göğe baktığımızda öğürce dalgalanan al bayrağımızın gölgesinde kalkınan, gelişen, güçlenen ülkemizi görüyoruz. Hamd olsun, bugün gök vatandan mavi vatana yerli, milli adımlarla yürüyen Türkiye’yi görüyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, ülkemiz ve bölgemiz için tasavvurumuzu barıştan ve hakkaniyetten yana kuruyoruz. Mazluma umut olmak, Gazze başta olmak üzere kanayan yaralara merhem bulmak, nesilleri, çağları aydınlatmak için uğraşıyoruz" dedi. "Üretim üssü haline gelmiş durumda bu bölgemiz" Bölgenin ve Bilecik’in bugünkü dünyanın yeni şartları altında çok güzel bir gelişim sergilediğini belirten Yılmaz, "İnşallah bugün iş dünyamızla da ayrıca buluşacağız. Üretim üssü haline gelmiş durumda bu bölgemiz. Milyar doları aşan bir ihracatı var. Bugün ekonomik sahada da çok güçlü bir noktaya gelmesinden büyük bir gurur duyduğumuzu, onur duyduğumuzu belirtmek isterim. Buna katkısı olan iş dünyamıza, çalışanlara, emek verenlere de ayrıca teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu. "Artık farklı dillerde de burada tarihimizi çok iyi anlatan rehberlere ihtiyaç var" Şenlik vesilesiyle bu toprakları vatan yapan atalarımızı bir kez daha rahmet ve minnetle yad ettiğini, özellikle şehitlerimizi rahmetle andığını dile getiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: "Yaşayan gazilerimize hayırlı, sağlıklı, bereketli ömürler diliyorum. Şenliğin organizasyonunda emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Ülkemizin dört bir yanından, uzaktan, yakından Söğüt’e gelerek bu manevi havayı yaşatan ve yaşayan vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Az önce Ertuğrul Gazi Türbesi’nde şöyle bir bilgi de verildi bize, artık giderek farklı ülkelerden de bu bölgemize çok ciddi bir ilgi var, ziyaret var. Özellikle bu dizi filmlerden sonra bunun arttığını ifade ettiler. Artık farklı dillerde de burada tarihimizi çok iyi anlatan rehberlere ihtiyaç var. Belki aramızda da farklı ülkelerden misafirlerimiz vardır, onları da bu vesileyle tekrar selamlıyorum."
Batman Tarihi Hasankeyf’te Su, Doğa Sporları ve Turizm Festivali düzenlendi Batman’ın tarihi antik döneme kadar dayanan tarihi ilçesi Hasankeyf’te ’4’üncü Hasankeyf Su, Doğa Sporları ve Turizm Festivali’ düzenlendi. Hasankeyf’te ’4’üncü Hasankeyf Su, Doğa Sporları ve Turizm Festivali’ gerçekleştirildi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program, halk oyunları gösterisiyle devam etti. Festivalde kemençe gösterisinin ardından konuşan Batman Valisi Ekrem Canalp, Hasankeyf ilçesinin turizm kenti olma yolunda hızla ilerlediğini söyledi. Vali Canalp, “Her bir ilçemizde yapmış olduğumuz her bir festival o ilçenin ekonomisi ve ticaretine net bir katkı sağladı. Her bir ilçemizde yapmış olduğumuz her bir festival o ilçedeki köylülerimizin üretmiş olduğu ürünlerin pazarlaması için net bir katkı sağladı. Yapmış olduğumuz her bir festival kültürümüzün, geleneklerimizin, göreneklerimizin gelecek nesillere aktarılabilmesi için harikulade bir imkan sağladı. Bu sene de yapacağımız her bir festival yine bu dört amacı gerçekleştirdi. Hepimiz insanız, çalışmaya ihtiyacımız olduğu kadar eğlenmeye de ihtiyacımız var. İlçelerimizdeki bu festivaller de her birimizin aynı zamanda bir ve bütün olarak eğlene bilmesine imkan sağlaması açısından fevkalade güzel bir ortam teşkil etmektedir" dedi. Festival, halk oyunları gösterisi, yöresel el sanatları ve yemeklerin sergilendiği stantların gezilmesi, su sporları gösterisi, baraj göleti üzerinde tekne turların düzenlenmesi ve akşam saatlerinde yerel sanatçıların konserleriyle son buldu.
Batman 300 metre yükseklikteki kayalardan topladığı balı hastalara veriyor Batman’ın Gercüş ilçesinde beden eğitimi öğretmeni Yalçın Yıldız, yüksekliği 300 metreyi bulan kayalıklara tırmanıp ’kaya balı’ topluyor. Aynı zamanda AFAD gönüllüsü olan Yıldız, hobi amaçlı topladığı balı hasta olan akraba ve dostlarına veriyor. Beden eğitimi öğretmeni Yalçın Yıldız, Gercüş ilçesine bağlı Aydınlı köyü Mağaralı mezrasında kayalıklara tırmanıp kaya balı topluyor. 300 metrelik kayalıklara tehlikeli tırmanış yapan Yıldız, "5 yıldır beden eğitimi öğretmenliğini yapıyorum. Batman Gercüş Aydınlı köyü Mağaralı mezrasında yaşıyorum. Ben hobi olarak bu işi yapıyorum. Birkaç sefer daha bunu dile getirmiştim, bu yıl tekrar bal sezonu geldi ve tekrar başladım bal toplamaya. Sabahın erken saatlerinde uyanıp 2 saatlik yürüyüşün ardından kayaların tepesine ulaştık. 300 metreye yakın bir iniş yaptım. Daha önce arımızın bakımını ve temizliğini yapmıştık, güzel bir şekilde aynı şekilde tekrar açtık. Güzel bir bal vardı, 7 ile 8 kiloya yakın bal çıkardık. 4 ile 5 kilo da arıya bıraktık, arı telef olmasın diye. Bugün 300 metreye yakın kayalıklardan indim yani arının yaptığı yuvaya göre bunlar değişiyor" dedi. Dağcılık eğitimini almayan bireylerin, bu işe kalkışmaması gerektiğini belirten Yıldız, "Bu işin ucunda ölüm bile var. Benim için bir tehlikesi yok, ben bu işin eğitimini almışım seviyorum. Bu işi hobi olarak yapıyorum. Çevrede kimsede bunu yapmadığı için bir nevi benim de hoşuma gidiyor. Yani elimden geldiğince bu işi devam edeceğim. Bu balı ilaç niyetine kullanıyoruz. Özellikle yaşlı ve hasta olan insanlar için kullanıyoruz. Akraba ve dostlarımıza veriyoruz şifa niyetine, kışın bunu ilaç olarak da tüketiyoruz. Soğuk algınlığı ve bazı hastalıklar için kullanmaktayız. Bu balın faydaları saymakla bitmez. Uzmanlar bu konuda daha iyi bilir. Bizim büyükler eskiden göz körlüğünde bile kullanıyorlarmış, soğuk algınlığı ve yaralarda kullanılıyor. Birçok hastalığa şifa kaynağıdır. Özellikle kanser tedavisinde çok etkilidir. Tamamen organik olduğu için şifa deposudur. Hiçbir katkı maddesi yok. İnsan eli kesinlikle değmiyor, arının doğada yaptığı baldır" diye konuştu.