ASAYİŞ - 23 Ağustos 2021 Pazartesi 12:30

Afganistan’daki Türk askeri çalışmalarını “Ankara” karargahından sürdürüyor

A
A
A
Afganistan’daki Türk askeri çalışmalarını “Ankara” karargahından sürdürüyor

Afganistan Türk Görev Kuvveti Komutanlığı’nda görev alan Türk askeri, saha görevinin yanı sıra “Ankara” adlı karargah binasında da çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor.

Afganistan’da çeşitli ülkelerin tahliye işlemleri devam ederken Afganistan Türk Görev Kuvveti Komutanlığı bünyesindeki Türk askerleri de Kabil’de bulunan havalimanında çeşitli ülkelerin askerleri ile çalışmalarını sürdürüyor.

Afganistan’daki Türk askeri çalışmalarını “Ankara” karargahından sürdürüyor

Havalimanı önünde gergin bekleyiş zaman zaman da olaylar yaşanırken Türk askeri tahliye edileceklerin belgelerini, izinlerini kontrol ediyor.

Sahada görev yapan Türk askerlerinin yanı sıra “Ankara” adı verilen karargah binasında ise Türk askeri tahliyeleri koordine ediyor.

Afganistan’daki Türk askeri çalışmalarını “Ankara” karargahından sürdürüyor

Ankara adlı karargah binasında çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdüren Türk askeri, havalimanı ve çevresinde gerçekleştirilen çalışmaları da değerlendiriyor.

Öte yandan Türk askeri görev alanı içerisinde bulunan Afgan halkının temel ihtiyaçlarını da karşılıyor. Havaalanı içerisinde çadır kurarak tahliye edilmeyi bekleyen Afganlara su ve gıda dağıtımı gerçekleştiriyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Lise öğrencileri Ziraat Fakültesi ve Botanik bahçesini inceledi i Sina Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Botanik Bahçesi’ni gezdi. Ziraat Fakültesi’ni ilk kez gezen öğrenciler, fakültenin eğitim ve öğretim programları ile uygulama alanlarını yakından tanıma fırsatı yakaladı. Ziyaretleri sırasında lise öğrencilerine rehberlik eden Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ bu gezi ile öğrencilere bir kapı açmayı amaçladıklarını ifade etti. Üniversite eğitimlerinin ardından orman ve süs bitkileri, tıbbi ve aromatik bitkiler ile ziraat bitkileri yetiştirerek çalışma hayatlarına başlayabileceklerini söyleyen Karadağ öğrencilere tercih edecekleri mesleği bilinçli olarak seçmeleri tavsiyesinde bulundu. Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni gezen öğrenciler süs bitkileri ve tıbbi bitkilerin yetiştirilmesi, bakımı ve üretimi üzerine gerçekleştirilen araştırmalar hakkında detaylı bilgi aldılar. Merkezde gerçekleştirilen faaliyetler hakkında açıklama yapan Merkez Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy, Batı Karadeniz Bölgesi’nin biyoçeşitliliğini tespit ederek bölge gen kaynaklarının park ve bahçelerde kullanılmasını sağlamak en büyük amaçlarının olduğunu belirterek “Merkezimizde gerçekleştirdiğimiz sergi, konferans, keşif gezileri, proje ve eğitim gibi farklı çalışmalarla doğa sevgisini aşılamak için çalışıyoruz” dedi. Düzce Üniversitesi Arş. Gör. Dr. Nermin Başaran ve Arş. Gör. Tuğba Gül Doğan eşliğinde Botanik Bahçesini yakından tanıyarak önemli bir deneyim elde eden öğrenciler bahçede gerçekleştirilen saha çalışmalarını gözlemleme fırsatı yakaladı.
Kocaeli Tülay’ın katili cinayeti önceden planlamış: Cezaevini bile araştırıp çanta hazırlamış Kocaeli’nin Darıca ilçesinde eski eşi Tülay Dağaşan’ı 5 el ateş ederek öldüren sanığın cinayetten önce internetten cezaevi şartlarını araştırdığı, gerekli eşyaları hazırladığı, kadın cinayetleri ve cezalarla ilgili araştırmalar yaptığı ortaya çıktı. Sanık hakkında açıklanan mütalaada ise müebbet hapse çarptırılması talep edildi. Olay, 4 Ocak 2024’de Abdi İpekçi Mahallesi 152/1 sokak üzerinde meydana geldi. Şefik K., 2 yıl önce boşandığı eşi Tülay Dağaşan’a (44) tabanca ile 5 el ateş etti. Kadın kanlar içinde yere yığılırken, Şefik K. ise aracına binerek kaçtı. Hastaneye kaldırılan kadın yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Şefik A., olay gecesi polis ekiplerine teslim oldu. Yerel televizyonun reklam departmanında çalışan Tülay Dağaşan’ın eski eşinden defalarca tehdit aldığı ve 2 çocukları olduğu öğrenildi. Şefik K. hakkında açılan davanın duruşması Gebze 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya sanık Şefik K., müştekiler ve taraf avukatları katıldı. "5-6 el silah sesi duydum" Duruşmada dinlenen tanık A.K., Tülay Dağaşan ile aynı mahallede ikamet ettiklerini söyleyerek, "Ben olay günü dükkandaydım. Maktulün evi benim eşimin çalıştığı dükkana yakındır. Kendisi bazen bizim dükkana alışverişe geliyordu. Daha sonra dükkanın civarında ufak bir tartışma oldu. Bir bayan ile erkek sesi duydum. Daha sonra 5-6 el silah sesi duydum. Hafif bir silah sesiydi. Daha sonra yanımızdaki esnaf komşumuzu koşarken gördüm. Bir şey olduğunu düşündüm. Daha sonra olay yerine gittiğimizde yerde yatan bir bayan vardı. İlk etapta esnaf ile beraberdik. Daha sonra herkes olay yerine toplandı. Maktule tampon yapmaya çalıştık. Bir sağlık çalışanı gelerek müdahalede bulundu. Ben sanığı daha öncesinde görmedim. Sanığın kullandığı araçla gelip gelmediğini de bilmiyorum. Sadece olayın olduğu akşam konuşulanlar arasında, daha önce de beyaz bir minibüsün aynı şekilde olaydan bir kaç gün öncesinde de park edildiği söyleniyordu. Ancak kimin söylediğini de bilmiyorum" dedi. "Tülay’ı ve yaşantısını takip ederek rahatsızlık veriyordu" Cumhuriyet savcısı, mahkemeye sunduğu mütalaasında, sanık ile eşinin 2 yıl önce boşandıkları, evli oldukları dönemde aralarında aldatma meselesi sebebiyle tartışmalar yaşandığı, Tülay Dağaşan’ın boşandıktan sonra işe girerek yeni bir hayata başladığı belirtildi. Sanığın Tülay Dağaşan’ı ve özel yaşantısını sürekli takip ederek rahatsızlık verdiği, hayatını sürdürmesini kabullenemediği ve de Tülay Dağaşan’ı öldürmeye karar verip bir plan yaptığı, bu plan doğrultusunda ruhsatsız tabanca temin ettiği ifade edildi. Çanta bile hazırlamış Ayrıca mütalaada, sanığın cezaevi şartları ve alacağı muhtemel ceza konusunda internet üzerinden araştırma yaptığı, cezaevinde kalacağı süre içeresinde gerekli eşyalar için çanta hazırladığı, öldürme kararında sebat ve ısrar gösterip, olay tarihine kadar makul bir süre geçmesine rağmen bu kararından dönmediği kaydedildi. Olay günü sanık Şefik K.’nın, Tülay Dağaşan’ın vücuduna ve başına doğru 5 el ateş ettikten sonra aracıyla olay yerinden kaçtığı, ağır yaralanan kadının ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğinin vurgulandığı mütalaada, dosyada yer alan kamera izleme tutanağına göre olay günü sanığın aracından inerek koşarak Dağaşan’ın yanına gittiği ve üst üste ateş ettiği kaydedildi. Hem cinayeti hem cezaevini araştırmış Mütalaada, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün raporu da yer aldı. Raporda, telefonundaki mesaj içeriklerinde sanığın Tülay Dağaşan’ın başka adamlarla ilişkilerinin olduğunu iddia ettiği yer aldı. Ayrıca yine aynı raporda, sanığın internet üzerinden kasten öldürme suçunun cezasını, kadın cinayeti ve Kocaeli 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuyla ilgili araştırmalar yaptığı ortaya çıktı. Mütalaada, "Sanık savunmasında, olay tarihinde eski eşi maktul ile yolda tesadüfen karşılaştığını, maktulün evliyken kendisini aldatması ve olay esnasında hakaret etmesinden kaynaklı kendisini kaybederek tanımadığı bir şahıstan satın aldığı tabanca ile maktule ateş ettiğini beyan etmiş ise de, sanığın alacağı muhtemel cezadan haksız tahrik hükümlerinden faydalanmak için bu şekilde savunma yaptığı, sanığın maktul ile tesadüfen karşılaştık şeklindeki savunmasına olay öncesinde yapmış olduğu araştırmalar ve servis aracını park edip maktulü beklediği ana ait kamera kayıtları nedeniyle sanığın eylemini tasarlayarak gerçekleştirdiğinin anlaşılması nedeniyle cezasında haksız tahrik ve teşdit uygulanmaması için yapmış olduğu savunmasına itibar edilemeyeceği, somut olayda cezada haksız tahriki indirimini gerektirecek şartların mevcut olmadığı" değerlendirildi. Müebbet hapsi istendi Mütalaada sanığın, "boşandığı eşe karşı tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, ruhsatsız silah taşıma suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi. "Benim yavrumu dalındankestiattı" Tülay Dağaşan’ın annesi Gülbahar Dağaşan, duruşma sonrası gözyaşlarıyla yaptığı açıklamada, "Benim yavrum 44 yaşındaydı. Kara topraklara koydu benim yavrumu, daha baharın dalındaydı. Benim yavrumu yok etti. Benim yavrum kara topraklarda. Ağır ceza da alsa benim için hiç de bir şey ifade etmiyor. Benim yavrumu kara topraklardan çıkarsın versin. Benim yavrumun suçu neydi, günahı neydi? İşindeydi, gücündeydi; kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışıyordu. Onun soy ismini bile taşımıyordu. Onun ekmeğini bile yemiyordu. Benim yavrumu dalından kesip attı" diye konuştu. "Erkekler bu kararları örnek alsınlar" Dağaşan ailesinin avukatı Semra Yıldız, "Kadın cinayetlerinin Türkiye’de artık bu noktalara gelmesi kanayan bir yara. Bu anlamda biz, bu aldığımız kararlarla daha fazla cinayetin işlenmemesi, daha fazla kadının canının yanmaması, daha fazla annelerin ağlamaması adına elimizden geleni yapıyoruz. Türk yargısına da binlerce teşekkürler çünkü artık son zamanlarda bu cinayetlerin bu şekilde ’Beni aldattı, beni tahrik etti, bana kötü söz söyledi, erkekliğime dokundu’ gibi tanıdık ifadelerle ve beyanlarla haksız indiriminden ve de cezasızlık ilkelerinden faydalanmak isteyen sanıklara da bu kararlar, bu mütalaalar, alacağımız ağırlaştırılmış müebbet cezaları, birer emsal olacaktır ve erkekler bu anlamda bu kararları örnek alsınlar. Bundan sonra artık ve bu adaletsizlik ve cezasızlık indirimden yararlanmayacaklarını bilsinler" dedi. "Bugünkü ağırlaştırılmış müebbet talebini sevinçle karşıladık" Kadın Platformları DuyguDiarra ise, "Bugünkü ağırlaştırılmış müebbet talebini de sevinçle karşıladık. Umarım davanın sonucu da böyle olur. Gebze’de ve diğer illerde kadın cinayetleri davalarını takip etmeye çalışıyoruz. Artık ağırlaştırılmış müebbet önleyici ve bütün uygulamaların hayata geçmesini talep ediyoruz. Daha fazla kadının öldürülmesini istemiyoruz" ifadelerini kullandı.
Düzce Uzay alanında gelecek nesillere güzel miras DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Araştırma Dekanlığı ile Kariyer Geliştirme ve Mezun İzleme Uygulama Araştırma Merkezi iş birliğinde düzenlenen TÜBİTAK UZAY Düzce Üniversitesi İş Birliği Çalıştayı gerçekleştirildi. Düzce Üniversitesi Cumhuriyet Konferans Salonu’nda ki programa; Rektör Prof. Dr. Nedim Sözbir, TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü Müdürü Mustafa Mehmet Nefes, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Öztürk, Araştırma Dekanı Prof. Dr. Emine Tekin, enstitüsü temsilcileri, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Üniversitesi Araştırma Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Murat Bulut, TÜBİTAK UZAY’da TÜRKSAT 6A projesinde görev aldığını söyleyerek ülkemizin öncelikli alanlarından birinin de uzay olduğuna işaret etti. “Uzay sektöründeki başarılı projelerin tamamına yakınında ana yüklenici olmuştur” Düzce Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Gökten yaptığı konuşmada; TÜBİTAK Uzay’da 10 yıl görev yaptığını ifade ederek bu önemli kurumun; uzay sektöründeki başarılı projelerin tamamına yakınında ana yüklenici olarak sorumluluklar aldığını ve dünyada güzide bir yere sahip olduğunu vurguladı. “İş birliği yapmak, ortak projeler geliştirmek amacıyla bir aradayız” Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, TÜBİTAK UZAY’ın ülkemizde hem teknoloji hem de bilim ürettiğini dile getirerek, kendilerini Düzce Üniversitesi’nde misafir etmekten duyduğu memnuniyeti belirtti. TÜBİTAK UZAY ile belirli projelerde beraber çalıştıklarını söyleyen Rektör Sözbir, son olarak TÜRKSAT 6A’nın başarılı bir şekilde geliştirildiğini sözlerine ekledi. İş birliği yapmak, ortak projeler geliştirmek amacıyla bir arada olduklarını söyleyen Prof. Dr. Nedim Sözbir, çalıştaya katılımlarından dolayı TÜBİTAK UZAY yetkililerine teşekkür etti. “Düzce Üniversitesi uzay alanında emeği geçen akademisyenleri bünyesinde barındırıyor” TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü Müdürü Mustafa Mehmet Nefes, Düzce Üniversitesi’nin Rektör Prof. Dr. Nedim Sözbir, Prof. Dr. Mesut Gökten ve Doç. Dr. Murat Bulut gibi uzay çalışmalarında emeği geçen akademisyenleri bünyesinde barındırdığına dikkat çekerek, çalıştayın inovatif proje tohumlarının atıldığı bir program olmasını diledi. 6 uydu geliştiren ve 2 astronotu uzaya gönderen TÜBİTAK Uzay’ın, Türkiye’nin dünyada bu alanda daha fazla söz sahibi olması için çalıştığını ifade eden Nefes, çalıştayın anlamlı iş birliklerine kapı açacağının altını çizdi. Uzay alanında gelecek nesillere güzel miras TÜBİTAK Uzay Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Bülent Avenoğlu ise, yaptığı konuşmada TÜBİTAK Uzay’ın geçmişten günümüze gerçekleştirdiği projeler ve kurumsal hizmetler hakkında bilgilendirmede bulunarak uzay alanında gelecek nesillere güzel bir miras bıraktıklarını dillendirdi. Açılış konuşmalarının ardından çalıştayın sunumlar bölümüne geçildi. Programın öğleden sonraki bölümü Rektörlük Çalıştay Salonu’nda devam etti. Ülkemizin uzay alanında lider kuruluşu olan TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü’nün temsilcileri, bilgi birikimlerini ve sektörel tecrübelerini bire bir görüşmelerle Düzce Üniversitesi akademisyenleriyle paylaştı. Çalıştayın kapanışında konuşan Rektör Nedim Sözbir, programın TÜBİTAK UZAY ile iş birliği ve ortak çalışma alanları anlamında oldukça verimli geçtiğini ifade etti. Çevre ve sağlık alanlarında ihtisas üniversitesi olan Düzce Üniversitesi’nin uzay alanında da proje geliştirmek istediğini belirten Rektör Sözbir, programa katkılarından dolayı TÜBİTAK UZAY’a teşekkür etti. TÜBİTAK UZAY Düzce Üniversitesi İş Birliği Çalıştayı’nda uzay teknolojileri başta olmak üzere, yerli ve millî operasyonel uydular, haberleşme sistemleri gibi birçok alt sistem ve uygulama projeleri hakkında bilimsel sunumlar gerçekleştirildi. Çalıştay, ortak projeler ve iş birliği imkanlarının geliştirilmesine katkı sunarken, vizyoner bakış açılarının kazanılmasına da vesile oldu.