GÜNDEM - 20 Aralık 2024 Cuma 18:38

Uzay alanında gelecek nesillere güzel miras

A
A
A
Uzay alanında gelecek nesillere güzel miras

DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Araştırma Dekanlığı ile Kariyer Geliştirme ve Mezun İzleme Uygulama Araştırma Merkezi iş birliğinde düzenlenen TÜBİTAK UZAY Düzce Üniversitesi İş Birliği Çalıştayı gerçekleştirildi.


Düzce Üniversitesi Cumhuriyet Konferans Salonu’nda ki programa; Rektör Prof. Dr. Nedim Sözbir, TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü Müdürü Mustafa Mehmet Nefes, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Öztürk, Araştırma Dekanı Prof. Dr. Emine Tekin, enstitüsü temsilcileri, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.


Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Üniversitesi Araştırma Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Murat Bulut, TÜBİTAK UZAY’da TÜRKSAT 6A projesinde görev aldığını söyleyerek ülkemizin öncelikli alanlarından birinin de uzay olduğuna işaret etti.



“Uzay sektöründeki başarılı projelerin tamamına yakınında ana yüklenici olmuştur”


Düzce Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Gökten yaptığı konuşmada; TÜBİTAK Uzay’da 10 yıl görev yaptığını ifade ederek bu önemli kurumun; uzay sektöründeki başarılı projelerin tamamına yakınında ana yüklenici olarak sorumluluklar aldığını ve dünyada güzide bir yere sahip olduğunu vurguladı.



“İş birliği yapmak, ortak projeler geliştirmek amacıyla bir aradayız”


Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, TÜBİTAK UZAY’ın ülkemizde hem teknoloji hem de bilim ürettiğini dile getirerek, kendilerini Düzce Üniversitesi’nde misafir etmekten duyduğu memnuniyeti belirtti. TÜBİTAK UZAY ile belirli projelerde beraber çalıştıklarını söyleyen Rektör Sözbir, son olarak TÜRKSAT 6A’nın başarılı bir şekilde geliştirildiğini sözlerine ekledi. İş birliği yapmak, ortak projeler geliştirmek amacıyla bir arada olduklarını söyleyen Prof. Dr. Nedim Sözbir, çalıştaya katılımlarından dolayı TÜBİTAK UZAY yetkililerine teşekkür etti.



“Düzce Üniversitesi uzay alanında emeği geçen akademisyenleri bünyesinde barındırıyor”


TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü Müdürü Mustafa Mehmet Nefes, Düzce Üniversitesi’nin Rektör Prof. Dr. Nedim Sözbir, Prof. Dr. Mesut Gökten ve Doç. Dr. Murat Bulut gibi uzay çalışmalarında emeği geçen akademisyenleri bünyesinde barındırdığına dikkat çekerek, çalıştayın inovatif proje tohumlarının atıldığı bir program olmasını diledi. 6 uydu geliştiren ve 2 astronotu uzaya gönderen TÜBİTAK Uzay’ın, Türkiye’nin dünyada bu alanda daha fazla söz sahibi olması için çalıştığını ifade eden Nefes, çalıştayın anlamlı iş birliklerine kapı açacağının altını çizdi.



Uzay alanında gelecek nesillere güzel miras


TÜBİTAK Uzay Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Bülent Avenoğlu ise, yaptığı konuşmada TÜBİTAK Uzay’ın geçmişten günümüze gerçekleştirdiği projeler ve kurumsal hizmetler hakkında bilgilendirmede bulunarak uzay alanında gelecek nesillere güzel bir miras bıraktıklarını dillendirdi.


Açılış konuşmalarının ardından çalıştayın sunumlar bölümüne geçildi. Programın öğleden sonraki bölümü Rektörlük Çalıştay Salonu’nda devam etti. Ülkemizin uzay alanında lider kuruluşu olan TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü’nün temsilcileri, bilgi birikimlerini ve sektörel tecrübelerini bire bir görüşmelerle Düzce Üniversitesi akademisyenleriyle paylaştı.


Çalıştayın kapanışında konuşan Rektör Nedim Sözbir, programın TÜBİTAK UZAY ile iş birliği ve ortak çalışma alanları anlamında oldukça verimli geçtiğini ifade etti. Çevre ve sağlık alanlarında ihtisas üniversitesi olan Düzce Üniversitesi’nin uzay alanında da proje geliştirmek istediğini belirten Rektör Sözbir, programa katkılarından dolayı TÜBİTAK UZAY’a teşekkür etti.


TÜBİTAK UZAY Düzce Üniversitesi İş Birliği Çalıştayı’nda uzay teknolojileri başta olmak üzere, yerli ve millî operasyonel uydular, haberleşme sistemleri gibi birçok alt sistem ve uygulama projeleri hakkında bilimsel sunumlar gerçekleştirildi. Çalıştay, ortak projeler ve iş birliği imkanlarının geliştirilmesine katkı sunarken, vizyoner bakış açılarının kazanılmasına da vesile oldu.



Uzay alanında gelecek nesillere güzel miras

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Cesedi yakılmış halde bulunan Afgan işçiyle ilgili davada 6 sanığın yargılaması devam ediyor Zonguldak’ta cesedi yakılmış halde bulunan Afgan işçi Vezir Mohammad Nourtani’nin (50) ölümüne ilişkin davada 3’ü tutuklu 6 sanığın yargılanması devam edildi. Sanık avukatları ve yakınları ile Nourtani’nin avukatı arasında sözlü ve fiili gerginlik yaşandı. Duruşmada Nourtani’nin böbreğinin alınmasına ilişkin iddialar yer bulurken mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 19 Şubat tarihine erteledi. Geçen yıl 10 Kasım’da cesedi yol kenarında yakılmış halde bulunan Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtanı’nın ölümüne Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya devam edildi. İki kez ara verilen duruşmada Nourtani’nin eşi Kamergül Meliki, tutuksuz sanıkları Alaaddin A., Eray D. ile taraf avukatları katıldı. Tutuklu sanıklar Hakan K., Enver G. ve Ahmet A.’nın yanı sıra tutuksuz sanık Sercan K. SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı. Duruşmada Kamergül Meliki, eşi Vezir Mohammad Nourtani’nin davasıyla yeterince ilgilenilmediğini düşündüğünü söyleyerek, "Sizden tek isteğim kocamla birlikte çalışan iki iş arkadaşının dinlenmesi" dedi. Nourtani’nin ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker, yanmış cesette böbreğin ayrıştırılamadığı iddiası olduğunu söyledi. Maktulün her nedense yalnızca böbreğin olduğu tarafın yakıldığını öne sürerek, "Dosyada en başından beri tek bir hususa dekaylarıyla vurgu yaptık. Bir böbrek iddiası var dedik. Böbrek ayrıştırılamadığı rahmetli Nourtani’nin öldürülme şekline bakıyoruz. Bir kişi neden yakılır. Cesedi ortadan kaybetmek için. Eli düzgün parmakları düzgün. Yüzü, saç tellerine varana kadar düzgün. Sadece belirli bölgelere dökülmüş benzin. Böbreğin tefrik edilememesi ile ilgili şüphelerimizi ilettik. Ayrıca maktülün yüzünde ve köprücük, kaval kemiğinde dolayısıyla maktülün darba da maruz kaldığı bellidir. Tüm sanıkların tasarlayarak planlayarak canavarca hisle fikir ve eylem birliği içerisinde kasten öldürme suçundan cezalanrırılmalarını talep ederiz" diye konuştu. Şeker, Adli Tıp Kurumuna ait raporu kabul etmediklerini söylerken sanıkların beyanlarındaki sözlerinin insanlığa karşı işlenen suçlardan olduğunu öne sürerek suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. "Yanıma gelerek ’adam bayıldı’ dedi" Duruşmada söz hakkı verilen tutuksuz sanıklar Alaaddin Ç. ile Eray D. beraatlerini talep etti. Alaaddin Ç., Nourtani’nin olaydan önce 19.50 sıralarında kömür getirip döktüğünü ve tekrar ocağa girdiğini söyledi. Sonrasında tutuksuz sanıklardan Sercan K.’nin yanına gelerek "adam bayıldı" dediğini anlatan Alaaddin Ç., "Akabinde içeri girdi maktül. O arada ben dışarıdayım. Sercan’ın benim yanıma gelerek ’adam bayıldı’ demesi ve benim içeriye girerek dibe boğazına kaçan maktülü görmem ve dilini dışarı çıkarmam 15-20 dk içerisinde yaşanmıştır. Bu sürede böbrek alınmasıyla ilgili iddiaların olması mümkün değildir. Olay gecesi telefonum olmadığı için ambulans veya polisi arayamadım. Onlardan ayrılıp evime gittim. Onlar da yanlarından ayrıldığım sırada hastaneye götüreceklerini söyledi. Maktülün hastaneye götürülmesi gerektiğini söylediğimde karşı çıkan olmadı. Zaten hastaneye götürüleceğini sanıyordum" dedi. Tutuksuz sanık Eray D.’nin avukatı Mustafa Hayati Çalıcıoğlu, söz konusu maden ocağının ilkel bir ortama sahip olduğunu söyleyerek, "Orada böbrek alınması işleminin yapılması mümkün değildir" şeklinde konuştu. Tutuksuz sanık Sercan K. da tehdit ve korku altında kalarak kamerayı yukarıya çevirdiğini söyledi. Duruşma salonunda başlayan gerginlik adli koridorunda devam etti Tutuksuz sanık Sercan K.’nin beyanları sırasında bir sanık yakını tepki gösterince görevli polislerce salondan çıkartıldı. Avukat Kerim Bahadır Şeker’in "Sanık müdafileri yerinde olsam...." dediği sırada sanık avukatları duruma tepki gösterdi. Mahkeme salonunda başlayan gerginlik adliye koridorlarında devam etti. Avukatlar arasındaki tartışmalara sanık yakınları da müdahil olunca tartışma büyüdü. Ekiplerin müdahalede bulunmasının ardından sakinleştirilen taraflar salona alındı. Duruşmayı cep telefonuyla kaydettiği tespit edildi Duruşmanın devam edeceği sırada sanık yakını olduğu öğrenilen Ö.A.’nın cep telefonu ile video kaydı yaptığı tespit edildi. Ö.A. hakkında "ses ve görüntülerin kaya alınması" suçundan suç duyurusunda bulunulmasına karar erildi. Telefonuna el konulan Ö.A., mahkeme heyetinin şikayeti üzerine polis ekipleri eşliğinde Cumhuriyet Savcılığına götürüldü. Tutuklu sanık Hakan K., Serkan K.’nin "kamerayı korku ve tehdit altında çevirdim" şeklindeki iddialarını kabul etmediğini söyleyip tehdit etmediğini ifade etti. Hakan K.’nin avukatı da Adli Tıp Kurumunca hazırlanan raporlarda Nourtani’nin ölüm sebebinin tespitinin belirlenemediğini dolayısıyla da müvekkilinin suç işlediine dair somut delillerin bulunmadığını dile getirdi Nourtani’nin avukatının iddialarının ise toplumda algıyı oluşturmaya çalıştığını söyledi. Duruşmada Cumhuriyet Savcısı mütalaasını verdi. Nourtani’nin avukatının iki tanığın dinlenmesi ve ölümüyle ilgili yeni bir rapor alınması talebini reddetti. Sanıkların da tutukluluk halinin devamını istedi. Kararını açıklayan mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk halinin devam edilmesine karar verdi. Tanıkların dinlenmesi, yeni bir adli tıp raporu alınması ve insanlığa karşı suçlar için e savunma alınmasına yönelik talepleri de reddetti. Duruşma da 19 Şubat 2025 tarihine ertelendi. Duruşma sonrası gazetecilere açıklamada bulunan Şeker, taleplerinin reddedildiğini söyledi.
İstanbul Jose Mourinho: “Seviyemizin altında performans sergiledik” Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, Eyüpspor maçında çok fazla top kaybı yaptıklarına dikkat çekerek, “Seviyemizin altında performans sergiledik” dedi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Fenerbahçe, konuk olduğu Eyüpspor ile 1-1 berabere kaldı. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulunan Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, “Zayıf bir performans sergiledik. İyi oynamadık. Seviyemizin altında performans sergiledik. Çok fazla top kaybı yaptık. Aptalca diyebileceğimiz hatalar yaptık. Maç da zayıftı. Ne kadar oynandı? Nasıl bir kalitede oynandı? Koridorda yaşananlardan sonra ikinci yarı hakem için daha da zorlaştı. Bu ülkede hakem olmak zor. Ben Portekiz’de çalıştım, İngiltere’de çalıştım, İtalya’da çalıştım, İspanya’da çalıştım böylesini görmedim. İkinci yarı gösterdiğimiz performans galibiyet için yeterli olabilirdi. Saha içerisinde herkes bilir ki taçtan ofsayt olmaz. O an oyuncularımız bilmiyor gibiydi. Maçın geneline baktığımız zaman zayıf bir maç oldu. Hakem de bunun bir parçasıydı. Herkes için güzel bir maç olmadı” ifadelerini kullandı. “Bugün yabancı hakem olsaydı ikinci yarı maça çıkmazdı” Müsabakayla ilgili bugün hayal kırıklığı yaşadığına vurgu yapan Portekizli teknik adam, “Alınan her kötü sonuçtan sonra transfer konuşmamız doğru ve etik olmaz. Eğer seviyeyi yukarı çekebileceğiniz en az 1 transfer yapabilme imkanınız olursa dürüst karşılanır. Ekonomik ve medikal anlamda en iyi şeylere sahibiz. Bizler daha fazlasını vermemiz gerekiyor. Bugün hayal kırıklığı yaşıyorum. Hakemler adına da zayıf performans vardı. Arda Turan ve Eyüpspor lütfen beni yanlış anlamasın; onlar da sonuç almak için iyi performans sergilemediler. Hakemler aynı pozisyonlarda iki farklı kararlar verebiliyor. Bu kararların puan anlamına geldiğini de biliyoruz. Bence bugün yabancı hakem olsaydı koridorda yaşananlardan sonra ya ikinci yarı maça çıkmazdı ya da herkesi evine gönderirdi” diye konuştu. Mourinho, koridorda yaşananlarla ilgili şunları söyledi: “Sanki orada bir devrim var gibi 200 kişi vardı; kavga eden. Oradaki atmosferi hayal edebilirsiniz. Polisler iyi ve sakindi, işlerini iyi şekilde yaptılar." "Çalıştığım her ülkede oranın kupasını kazandım" Mourinho, Süper Lig’de şampiyonluk yarışının devam ettiğini belirterek, Ziraat Türkiye Kupası ile ilgili görüşlerini şu sözlerle aktardı: “Futbolun pragmatizmi şunu söyler; şansınız var olduğu müddetçe şansınız vardır. Puan farkına rağmen kimse bizim kazanma şansınız ikna edemez. Lig yarışı ortada. Kupaya katılıp katılmamamız da ortada. Bazı takımlar evinde 2 maç oynuyor, bazı takımlar dışarıda 2 maç oynuyor. Kulüp katılmak isterse ben çok keyif alırım. Çalıştığım her ülkede oranın kupasını kazandım. Ben çok isterim savaşmak. Avrupa Ligi’nde önce tur atlamamız gerekiyor. Biz öncelikle bir üst tura çıkabilmemiz için 3 puan almamız gerekiyor."