GÜNDEM
Helikopter kazasında hayatını kaybeden ATT Selçuk Saykal’ın son görüntüleri 23 Aralık 2024 Pazartesi - 00:18:07 Muğla’da meydana gelen ambulans helikopter kazasında hayatını kaybeden ATT Personeli Selçuk Saykal’ın geçtiğimiz yıl yaptığı bir röportajda görevin zorluklarından bahsederken hava şartlarındaki değişkenliğe dikkat çektiği görüntüleri ortaya çıktı. Muğla’nın Menteşe ilçesinde bugün sabah saatlerinde Sağlık Bakanlığı’na ait ambulans helikopter, kalkış sırasında Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin en üst katına çarptı. Çarpma sonucu hasar alan helikopter binanın yanındaki boş alana düştü. Antalya’ya gelmek üzere havalandığı sırada düşen ambulans helikopterde bulunan Pilot Tamer Gönül, Pilot Bayram Çiçek, Dr. Cengiz Coşkun ve ATT Selçuk Saykal hayatını kaybetti. "Aldığımız eğitimler her türlü müdahaleyi yapabilmeye imkan veriyor" Saykal’ın geçtiğimiz yıl 24 Haziran tarihinde İl Sağlık Müdürlüğü bünyesindeki 112 Acil Komuta Kontrol Merkezinde hizmet veren ambulans helikopterlerin çalışmalarıyla ilgili hazırlanan haberde İhlas Haber Ajansı’na (İHA) verdiği röportajda 10 yıldır ambulans helikopterde ATT olarak görev yaptığını söylemişti. Saykal’ın ekip arkadaşlarıyla birlikte göreve çıkışları, hastaya müdahale ve hava ambulansına alınmasının görüntülere yansıdığı haberde Saykal, röportajında görevin zorlukları sorulduğunda hava şartlarına dikkati çekmişti. Aldıkları eğitimin her şartta görevlerinin yapabilmesine imkan sağladığını anlatan Saykal, "Hava durumu ortada olunca kötü veya iyi değerlendiremediğimiz zaman çıkmak durumunda kaldığımız vakalar oluyor, yılların tecrübesi ile hastalarımıza müdahale ediyoruz. Hastalar ya da hasta yakınlarında hava korkusu yaşayanları ikna etmeye çalışıyoruz, bilinci açık hastalarımıza helikoptere binmeden bilgi veriyoruz, burada ses olduğu için biraz zorlanıyoruz. Onun dışında çok zorluk yaşamıyoruz. Kalp krizi ya da trafik kazası yapan travmalı hastalarda havada müdahale etmemiz gereken durumlar oluyor, onlara müdahalemizi yapıyoruz. Kalbi durup hayata döndürdüğümüz çok sayıda hasta oldu. Her türlü ekipmanımız var. Aldığımız eğitimler de her türlü müdahaleyi yapmamıza imkan veriyor. Hastalarımıza en iyi şekilde müdahale ediyoruz ” ifadelerini kullanmıştı.
Antalya Emniyeti’nin Lara Corft’u: Eğitiminden geçen polis karanlıkta hedefi 12’den vuruyor
22 Aralık 2024 Pazar - 09:10 Antalya Emniyeti’nin Lara Corft’u: Eğitiminden geçen polis karanlıkta hedefi 12’den vuruyor Antalya’da polis ekiplerinin suç ve suçlulara karşı etkin müdahale tekniklerinin yer aldığı eğitimleri nefesleri kesiyor. Karanlıkta hedef vurma, polise mukavemet gösteren ya da kaçan şüphelilere karşı savunma taktikleri ile etkisiz hale getirme gibi teorik ve uygulamalı eğitimler, meslektaşlarının Lara Croft olarak tanımladığı Atış Eğitmeni Nisa Aydın yönetiminde gerçekleşiyor. İleri seviye eğitimlerden geçen polisler, gece atış eğitiminde karanlıkta dahi hedefi 12’den vuruyor. Antalya Emniyet Müdürlüğü Atış Poligonu’nda, Komiser Nisa Aydın ve yöneticiliğini yaptığı 12 kişilik eğitmen ekibi tarafından İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde düzenlenen Acil Müdahale, Şüpheli Kişi ve Araç Durdurma, Arama ve Güvenli Müdahale Eğitimleri nefesleri kesiyor. Suç ve suçlulara karşı etkin müdahale tekniklerinin yer aldığı eğitimler periyodik olarak yılda 8-9 kez veriliyor. Kadın ve erkek polisler, daha önce atış şampiyonalarında ödülleri bulunan ve meslektaşlarının ünlü Amerikalı aktris Angelina Jolie’nin canlandırdığı Tomb Raider filmindeki "Lara Croft” olarak andığı Nisa Aydın’ın ileri seviye eğitiminden geçiyor. Polisin karşılaştığı olaylarda önce kendi can güvenliğini sağlayarak, suçun oluşmadan engellenmesi ve meydana gelen suçlarda en hızlı şekilde müdahale etmeyi amaçladığı eğitimler arasında, tabanca ile hızlı kur-at tekniği ve atışı, yerli ve milli piyade tüfeği MPT- 76 ile şarjör değiştirme atışı, bina operasyonu ve bina içi arama, saldırı anında araç tahliyesi, araç durdurma ve arama, polis savunma taktikleri, şahıs üst tarama, kelepçe takma, kapan atma teknikleri yer alırken, aynı zamanda gece atış eğitimleri teorik ve uygulamalı olarak yapılıyor. Karanlıkta hedefi 12’den vuruyorlar Özellikle gece yapılan atış eğitimlerinde Türk Polisi’nin başarısı oldukça dikkat çekiyor. Önce fenerle belirlenen hedeflere seri atışlar gerçekleştiren polisler, ardından tüm ışıkların söndürülmesiyle birlikte karanlıkta hedefleri 12’den vuruyor. “Gücüne güç katıyorlar” Antalya Emniyeti Eğitim Şube Müdürlüğü’nde görevli Atış Büro Amiri Komiser Nisa Aydın, 3 dönem halinde yıl boyunca kadro tabanca atışı eğitimleriyle polislerin kendilerini geliştirdiğini, Acil Mücadele Eğitimi’yle birlikte de eğitimin bir bütün sağlayarak onların gücüne güç kattığını ifade etti. Eğitimin öncelik olarak sahada aktif ve operasyonel birimlerde görevli polislere verildiğini aktaran Aydın, söz konusu eğitimin kademeli olarak 81 ilde tüm personellere verilmesi planlandığını kaydetti. “Gece gündüz fark etmez; Türk Polisi karanlıkta da attığını vurur” Türk Polisi’nin eğitim standartlarının Avrupa ve dünya standartlarının üstünde olduğuna dikkati çeken Aydın, “Polis 7/24 görev yapar ve Türk Polisi için gece gündüz fark etmez, karanlıkta da attığını vurur. Özveri ve çabayı görüyorsunuz. Yürek var, bilek var, kuvvet var. Her şeyden önce inanç var. Teşkilatımız güçlü bir teşkilat ve biz de o teşkilata ve devletimize layık olmaya çalışıyoruz” dedi. “Bir kadından mı eğitim alacağız?” Aydın, ilk zamanlarda, ‘Bir kadından mı eğitim alacağız?’ şeklinde şaşkınlık sözleriyle karşılaştığını hatırlatarak, “İlk başlarda şaşırıyorlardı, zamanla tanıdıkça, bir şeyler öğrettikçe ve bizler de onlardan bir şeyler öğrendikçe daha çok sevmeye ve kabullenmeye başladılar. Zaten bizler birlik beraberlik içerisinde, kadın, erkek ayırt etmeden bu teşkilatın bir üyesiyiz. Savaşta ve barışta yan yanayız, sırt sırtayız, bunun ayrımı olmaz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. "Güçlü bir Türk kadınıyım" Meslektaşlarının kendisini Lara Croft olarak tanımlaması hakkında soruyu da yanıtlayan Aydın, “Arkadaşlarımızın bir yakıştırmasıydı ama ben Türk kadınını temsil ediyorum. Güçlü bir Türk kadınıyım. Lara Croft’tan ziyade güçlü bir kadın polis olmayı tercih ediyorum” şeklinde konuştu. “Duayen kadın amirlerinden biri” Eğitim alan polislerden Tuna Karlı, verilen eğitimlerle güçlerine güç kattıklarını söyledi. Eğitimlerde kadın, erkek ayrımının yapılmadığını vurgulayan Karlı, Komiser Nisa Aydın hakkında ise şunları söyledi: “Eğitici hocalarımız konusunda uzman. Nisa komiserim teşkilatın duayen kadın amirlerinden biri. Onunla gurur duyuyor ve yolundan devam ediyoruz.” “Var olan kabiliyetlerini maksimum seviyeye çıkartmaya çalışıyoruz” Polis Memuru Şahin Doğru, eğitmen kadrosu olarak çok iyi bir ekip olduklarını belirterek, “Bu ekibin bir parçası olmaktan dolayı gurur duyuyorum. Eğitimler bizim hazırlık hattımız. Bu hatta daima hazır parolasıyla meslektaşlarımızı bugünün yarınlarına en iyi şekilde hazırlamaya çalışıyoruz. Var olan kabiliyetlerini maksimum seviyeye çıkartmaya çalışıyoruz” dedi. Eğitmenlerden polis memuru Mehmet Çiçek de, vatandaşların huzuru, can ve mal güvenliğine yapılan haksız saldıra şahıslara karşı eğitimlerle birlikte polislerin kendilerini mukavemet gösteren şüpheli şahıslara kanunun verdiği yetkiler dahilinde karşı kendisini savunması amacıyla da eğitim verdiklerini söyledi. “Sorumluluğumuzun farkındayız” 15 yıldır eğitmen olarak görev yapan polis memuru Osman Demirtaşlar ise, “Biz eğitmenler sorumluluğumuzun ve omuzumdaki yükümüzün farkınayız. Personelimizi tüm kötü senaryolara karşı başa çıkabilecek bilgi ve beceriyi yüklemek için elimizden geleni yapıyoruz. Bunları başarabilmek için de personele çok fazla pratik yaptırmamız gerektiğinin farkındayız. Onların savaşçı ve iyi bir atıcıya dönüşmesi için çok sıkı eğitimler veriyoruz” diye konuştu.
Esenler’de "11. Şeb-i Yelda’da Şiir" programı düzenlendi
22 Aralık 2024 Pazar - 09:09 Esenler’de "11. Şeb-i Yelda’da Şiir" programı düzenlendi Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 11’incisi düzenlenen “Şeb-i Yelda’da Şiir” programı, “Şehir ve Şiir” temasıyla yılın en uzun gecesinde gerçekleştirildi. Gecede, Gazze ve Şam gibi şehirlere şiir aracılığıyla selam gönderildi. Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 11’incisi düzenlenen “Şeb-i Yelda’da Şiir” programı, “Şehir ve Şiir” temasıyla Esenler Çifte Havuzlar Mahallesi’ndeki Otağ-ı Hümayun’da gerçekleştirildi. Düzenlenen gecede Abdülbaki Kömür, Emrullah Uzun, Huzeyfe Dalmaz, Nur Haktan, Nurettin Durman, Nurullah Genç, Recep Garip, Selahattin Kocaaslan, Şeref Akbaba, Tayfun Ayaz ve Yusuf Özkan Özburun gibi şairler ve yorumcular şiirler seslendirdi. Şairler tarafından şiir aracılığıyla Gazze ve Şam gibi tüm şehirlere selam gönderildi. Programa vatandaşların yoğun ilgisi olurken gecede tüm katılımcılara nar ve salep ikram edildi. “Orta Doğu’da yaşanan sıkıntılar, şehirler üzerinden dile getirilecek” Programda konuşan ESEV Genel Sanat Yönetmeni, şair ve bestekar Abdülbaki Kömür, “Bir gelenek oldu. Her yıl bir konu belirlenip o konu çerçevesinde şairler ve şiir icra eden tiyatro sanatçıları ya da sunucu arkadaşlarla birlikte her yıl tertiplenen bir program. Malumunuz yılın en uzun gecesi. Osmanlı’da bir gelenek olarak icra edilen bir gece. Bu geleneği Esenler Belediyemiz de bir şekilde devam ettiriyor. Uzun gecelerde insanlar bir şeylerle meşgul olurlar. Geçmişte şiirle, sanatla insanları buluşturmuşlar. Belediyemiz o geleneğe istinaden şiirle kendi hemşerilerini buluşturuyor. Umarım güzel bir gece olur. Şiir, biliyorsunuz, sanatın damıtılmış halidir. Sözün damıtılmış halidir. Yüzlerce kelime ile anlatabileceğimiz bir mevzuyu şiirle çok kısa imajlarla insanlara iletebilirsiniz. Şiirle şuur aynı kökten gelme derler. Bu uzun gecenin uzunluğunun idrakine varmak. Gecenin uzun olmasının çok fazla bir ehemmiyeti yok. Çünkü ardından gündüzü beklersiniz. O gündüzlerin geleceğini tahayyül etmeyi ancak şiir ile yapabilirsiniz. Bugünkü tema ‘Şehir’. Ancak bizim kültürümüzde kadim şehirler vardır. Kudüs, Mekke, Medine, İstanbul, Kahire, Bağdat gibi şehirler. Muhtemelen şair arkadaşlar bir yandan şu anda İslam coğrafyasında, özellikle Orta Doğu’da yaşanan sıkıntılar, şehirler üzerinden dile getirilecek. Mesela benim okuyacağım şiirin adı Kudüs. Hem bir şehri anlatacağım hem de Kudüs’ü anlatacağım. Orta Doğu’da yaşamış olduğumuz ya da idrak etmiş olduğumuz bu hadiseyi bir şekilde dile getirmiş olacağım. Muhtemelen diğer şair arkadaşlarımız da bu manzaraya dikkat çekecekler” dedi.
Esenler’de "11. Şeb-i Yelda’da Şiir" programı düzenlendi
22 Aralık 2024 Pazar - 09:07 Esenler’de "11. Şeb-i Yelda’da Şiir" programı düzenlendi Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 11’incisi düzenlenen “Şeb-i Yelda’da Şiir” programı, “Şehir ve Şiir” temasıyla yılın en uzun gecesinde gerçekleştirildi. Gecede, Gazze ve Şam gibi şehirlere şiir aracılığıyla selam gönderildi. Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 11’incisi düzenlenen “Şeb-i Yelda’da Şiir” programı, “Şehir ve Şiir” temasıyla Esenler Çifte Havuzlar Mahallesi’ndeki Otağ-ı Hümayun’da gerçekleştirildi. Düzenlenen gecede Abdülbaki Kömür, Emrullah Uzun, Huzeyfe Dalmaz, Nur Haktan, Nurettin Durman, Nurullah Genç, Recep Garip, Selahattin Kocaaslan, Şeref Akbaba, Tayfun Ayaz ve Yusuf Özkan Özburun gibi şairler ve yorumcular şiirler seslendirdi. Şairler tarafından şiir aracılığıyla Gazze ve Şam gibi tüm şehirlere selam gönderildi. Programa vatandaşların yoğun ilgisi olurken gecede tüm katılımcılara nar ve salep ikram edildi. “Orta Doğu’da yaşanan sıkıntılar, şehirler üzerinden dile getirilecek” Programda konuşan ESEV Genel Sanat Yönetmeni, şair ve bestekar Abdülbaki Kömür, “Bir gelenek oldu. Her yıl bir konu belirlenip o konu çerçevesinde şairler ve şiir icra eden tiyatro sanatçıları ya da sunucu arkadaşlarla birlikte her yıl tertiplenen bir program. Malumunuz yılın en uzun gecesi. Osmanlı’da bir gelenek olarak icra edilen bir gece. Bu geleneği Esenler Belediyemiz de bir şekilde devam ettiriyor. Uzun gecelerde insanlar bir şeylerle meşgul olurlar. Geçmişte şiirle, sanatla insanları buluşturmuşlar. Belediyemiz o geleneğe istinaden şiirle kendi hemşerilerini buluşturuyor. Umarım güzel bir gece olur. Şiir, biliyorsunuz, sanatın damıtılmış halidir. Sözün damıtılmış halidir. Yüzlerce kelime ile anlatabileceğimiz bir mevzuyu şiirle çok kısa imgelerle insanlara iletebilirsiniz. Şiirle şuur aynı kökten gelme derler. Bu uzun gecenin uzunluğunun idrakine varmak. Gecenin uzun olmasının çok fazla bir ehemmiyeti yok. Çünkü ardından gündüzü beklersiniz. O gündüzlerin geleceğini tahayyül etmeyi ancak şiir ile yapabilirsiniz. Bugünkü tema ‘Şehir’. Ancak bizim kültürümüzde kadim şehirler vardır. Kudüs, Mekke, Medine, İstanbul, Kahire, Bağdat gibi şehirler. Muhtemelen şair arkadaşlar bir yandan şu anda İslam coğrafyasında, özellikle Orta Doğu’da yaşanan sıkıntılar, şehirler üzerinden dile getirilecek. Mesela benim okuyacağım şiirin adı Kudüs. Hem bir şehri anlatacağım hem de Kudüs’ü anlatacağım. Orta Doğu’da yaşamış olduğumuz ya da idrak etmiş olduğumuz bu hadiseyi bir şekilde dile getirmiş olacağım. Muhtemelen diğer şair arkadaşlarımız da bu manzaraya dikkat çekecekler” dedi.
Eşinin haksızlığa uğradığı iddiasıyla işletme önünde oturma eylemi başlattı
21 Aralık 2024 Cumartesi - 20:08 Eşinin haksızlığa uğradığı iddiasıyla işletme önünde oturma eylemi başlattı Eskişehir’de fast food restoranında çalışan eşinin yaşadığı anlaşmazlıktan dolayı evine daha uzak bir şubeye gönderileceğini öğrenen Gökay Başar, piknik tüpü ve çaydanlığını alarak işletme önünde oturma eylemi başlattı. Odunpazarı ilçesi Atatürk Bulvarı’nda bulunan KFC isimli fast food restoranında çalışan 32 yaşındaki Mısra Başar iddiaya göre mesai arkadaşıyla anlaşmazlık yaşadı. Yine iddiaya göre Başar, iş yerinden evine uzak bir şubeye yollanmak istendi. Ulaşımın çok zor olacağını ve 9 aylık bebeği olduğunu ifade eden Mısra Başar, bu isteği kabul etmek istemedi. "Dün başka şubeye transfer edileceğini söylediler" Mısra Başar’ın eşi, Gökay Başar yaşanan durum sonrası işletme önünde oturma eylemi yapmaya başladı. Yanında piknik tüpü ve çaydanlık getiren Başar, işletme önündeki kaldırıma oturarak "Bu iş yerinde ayrımcılık ve mobing var" yazılı kartonu açtı. Soğuk ve yağmurlu havaya rağmen kaldırımda oturan Gökay Başar, "Eşim Atatürk Bulvarı KFC şubesinde çalışıyordu. Şirkette toplam 2 buçuk senedir çalışıyordu ama 4 aydır bu şubedeydi. Yaklaşık 10 gün önce bir personelle arasında gerginlik yaşanmıştı. Herhangi bir küfür ya da fiziksel bir şiddet olmamıştı. Sadece iftira üzerine bir tatsızlık yaşandı. Yaşanılanların üzerinden 10 gün geçmesine rağmen dün başka şubeye transfer edileceğini söylediler. Eşim 9 aylık bebeğimizin olduğunu ve aracımız olmadığını bu sebeple ulaşımda zorluk yaşayacağını dile getirdi. Eşime, ’Biz kesinlikle seni göndereceğiz, diğer personel bizim işimize yarar’ ifadelerini kullandılar. Eşim diğer şubeye gidemeyeceğini dile getirerek bu sabah vardiyasına geldi fakat içeriye almadılar. Başka şubeye transfer edildiğini oraya gitmiyorsa tutanak tutulup, çıkışının verileceğini söylediler. Hukuken 2 personel sorun yaşıyorsa iki personele de iş yeri değişikliği yapılmalıdır. Burada mobbing, eşitsizlik ve ayrımcılık vardır. Eşim psikolojisi bozulduğu ve çocuğumuzla ilgilenmek zorunda olduğu için yapamadı. Ben de bunun üzerine KFC önünde sessizce oturma eylemi yapıyorum. Bir personelin akrabası hakkında ileri geri konuştuğumuz iddia edildi. Ancak böyle bir durum söz konusu değildi. O kişiyle özel problemlerimiz vardı. Eşimi karalamak adına ısrarla şube müdürlerine baskılar yapıldı. Eşim böyle bir şey yapmadığını defalarca söyledi. Müdürler, zorla eşimi iş kanununa aykırı şekilde çıkardı. İki kişi de aynı işi ve görevi yapıyorlar. Neye göre eşim değil de diğer çalışan daha çok işimize yarar denildi? Biz bu ülkede geçinmeye çalışan işçileriz, zaten zor şartlarda yaşıyoruz. Bebeğimiz var biz sadece hakkımızı arıyoruz" dedi.
Başkan Akın: “Kadınları güçlendireceğiz”
21 Aralık 2024 Cumartesi - 20:00 Başkan Akın: “Kadınları güçlendireceğiz” Balıkesir’de faaliyet gösteren kadın kooperatifleri bir araya geldi. Kadın Kooperatifleriyle buluşan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, “Kadın kooperatiflerinden başlayarak, tüm kırsal kalkınma kooperatiflerini içine alan işleyen ve sürdürülebilir bir ticaret sistemi oluşturacağız. Kadınların gelirlerini artıracağız” dedi. Program sonunda kadın kooperatiflerinin kapasitelerini güçlendirmek için Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı arasında protokol imzalandı. Kadınların, ekonomik olarak güçlenmesi ve sosyal hayatta daha fazla yer almasının sağlanması noktasında kadın kooperatiflerinin önemine her platformda dikkat çeken Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ve eşi Arbil Akın Kadın Kooperatifleri ile buluştu. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Balıkesir Kent Konseyi, Bapka ve Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) iş birliğinde düzenlenen programa Başkan Akın’ın ve eşi Arbil Akın’ın yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin’in eşi Özlem Aytekin, CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Hürmüz Avcı, Balya, Altıeylül, İvrindi, Savaştepe ve Sındırgı ilçeleri Belediye Başkanları, Kent Konseyi Başkanı Sevinç Baykan Özden, KEDV Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Koordinatörü Şengül Akçar, Kadın Kooperatifleri temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Program sonunda kadın kooperatiflerinin kapasitelerini güçlendirmek için Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı arasında protokol imzalandı. Başkan Akın, iş birliği ve desteklerinden dolayı KEDV’e teşekkür etti. Pandemi sonrası kooperatiflere ilgi arttı Kentin emekçi kadınlarının büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyleyen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, “Kökleri Cumhuriyet öncesine dayanan ama esasında Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün halkçı uygulamalarından biri olarak, gerçek Cumhuriyet döneminde yapıldığı Kooperatifçilik; bugün sosyal ve ekonomik refahın anahtarı olarak tam da karşımızda duruyor. Biliyorsunuz, Birleşmiş Milletler 2025 yılını Dünya Kooperatifçilik Yılı olarak belirledi. Bunun bir temeli var. Özellikle 2008-2009 Küresel Finans Krizi’nden sonra dayanıklı olmaları sebebiyle dünyada kooperatiflere olan ilgi giderek arttı.” dedi. Tüm dünyada etkili olan Covid-19 salgınının ardından dünyayı derinden etkileyen kriz ortamının kooperatiflere olan ihtiyacı derinleştirdiğini belirten Akın, “Kooperatifler, eşitsizliklerle ve ekonomik krizlerle başa çıkmanın, günümüz şartlarında Türkiye’deki kentleri de kuşatan kent yoksulluğunu yenmenin en önemli yollarından biri. Bu kent yoksulluğu şu anda Türkiye’nin en önemli sorunlarından bir tanesi. Köylerimiz bomboş, üretim yarı yarıya hatta çok daha aşağılara inmiş durumda. Köyünde üretemeyen kadınlar, çocuklarını şehirlere çalışmaya gönderiyor. Hem artan girdi maliyetler hem de olumsuz şartlar herkesi üretimden uzaklaştıran bir duruma getirdi. Günün sonunda da kente gidip, iş bulmak için mücadele eden ama istediği işi bulamayan kent yoksullarıyla karşı karşıya kaldık. İşte bunu yenmenin en büyük yollarından bir tanesi de kooperatifçilik.” şeklinde konuştu. “Bu düzeni kabul etmiyoruz” Balıkesir’in çok önemli kadın kooperatiflerine sahip olmasından dolayı şanslı olduğunu dile getiren Akın, “Türkiye’ye örnek olmuş kooperatifler var. Bu örnek başarıları da büyüterek Balıkesir Modelinin içine entegre etmek için uğraşıyoruz. Ben, bu mücadelede en büyük destekçim eşim Arbil’e teşekkür ederim. Kent Konseyimize, belediye başkanlarımızın çok değerli eşlerine ayrıca teşekkür ederim. Bu dayanışma kültürü bizim özümüzde var. Kuvayi Milliye’nin baş şehrinde kooperatifçiliğin öne çıkması için çok çalışmamız lazım. Türkiye’de de bilinçli olarak toplumsal ayrışmanın körüklendiği, kutuplaşmanın arttığı bir sürecin içindeyiz. İnsanların A Partili, B Partili şeklinde ayrıştırıldığı, kadınların iş gücünde ikinci plana itildiği bir düzenin içindeyiz. Bu düzeni de biz kabul etmiyoruz” diye konuştu. Tablo iç açıcı değil Kadınların işgücüne katılım oranlarına da değinen Akın, ortaya çıkan tablonun hiç iç açıcı olmadığını söyledi. Kadın istihdam oranının yüzde 30 civarında olduğu bilgisini paylaşan Akın, “Yani çalışmak isteyen her 100 kadından ancak 25’i çalışabiliyor. Biz Balıkesir’de böyle bir tabloyu kabul etmiyoruz. Kooperatifleri ele alırken kadın-erkek eşitliğini de bu kapsamda değerlendiriyoruz ve toplumda dezavantajlı olan kadınları öne alıyoruz. Çünkü kadınların toplumsal iş gücüne katılımı, hanenin devamlılığı ve sağlıklı bir toplum için son derece önemli. Bu doğrultuda kadınlara yönelik uygun istihdam ve sosyal kalkınma modelleri geliştirerek kadınların kooperatifler aracılığıyla iş gücüne katılımını sağlamak gerekiyor.” şeklinde konuştu. BALMEK kurslarına önem veriyoruz Kooperatiflerin de diğer kuruluşlar gibi bir sermaye gerektirdiğini ifade eden Akın, kadınların ekonomik yaşamdan geri kalmasının en büyük nedenlerinden birinin sermaye sahibi olmaması olduğunu söyledi. Bu konunun çözümü için BALMEK kurslarına çok önem verdiklerini söyleyen Akın, “BALMEK kursları genelde şehrin içine odaklanmış ama biz bunu beldelere yayıyoruz. Bunun talimatını verdik. Üretmek isteyen kadınların ayağına gidip, ürettiği ürünleri değerlendireceğiz” dedi. Sürdürülebilir ticaret sistemi Türkiye’deki ve dünyadaki kooperatifçilik modellerinde incelemeler yaptıklarını ve bu doğrultuda kadın kooperatiflerinden başlayarak, tüm kırsal kalkınma kooperatiflerini içine alan işleyebilir ve sürdürülebilir bir ticaret sistemi oluşturulacağını açıkladı. Bunun yanı sıra kadınların kurduğu ve işletmekte zorlandığı kooperatiflerin ihtiyaçlarını da gidereceklerini belirten Akın, “Asıl hedefimiz kadınların kazanmalarını sağlamak. Kadınların gelirlerini artıracağız. Ayrıca ülkemizin en önemli kadın STK’larından biri olan KEDV (Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı) ile kadın kooperatiflerimizin kapasitelerini güçlendirmek için bugünden başlamak üzere güç birliği yapıyoruz. Bize verdikleri destek için KEDV’e teşekkür ediyorum. Amacımız ortak. Kadının erkeğin eşit olduğu, herkesin çalışma hayatının içinde olduğu, Balıkesir’in her noktasında kadınların evlatlarını kreşlere güvenle bırakıp, ekmeğini artırmak için çalıştığını huzurlu, refah dolu bir Balıkesir’i Türkiye’ye örnek hale getirmek için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. “Bu yolda beraberiz” Katılımcıların, 21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü’nü kutlayan Arbil Akın, kendisinin ve Başkan Akın’ın kadın istihdamına çok önem verdiğini söyledi. Kent genelinde faaliyet gösteren çok sayıda kadın kooperatifine ziyaret gerçekleştirdiklerini belirten Arbil Akın, şunları söyledi: “Önümüzdeki günlerde ziyarette bulunamadığımız kooperatiflerimizi de ziyaret edeceğiz. Bu ziyaretlerimiz esnasında gördük ki; kadınlarımızın pazarlama- satış kanallarının açılması ve destek konusunda ihtiyaçları var. Bizler, size her konuda destek olmaya hazırız. Yürümüş olduğunuz yolun zorlu bir yol olduğunu biliyoruz. Bu yolda bundan sonra beraberiz. Hep beraber güzel işler çıkaracağımıza inanıyoruz. Yolumuz açık olsun” dedi. Yarım kalan hikaye tamamlanacak Balıkesir Kent Konseyi Başkanı Kent Konseyi Başkanı Sevinç Baykan Özden, ise şunları söyledi: “Ahmet Başkanımızla 2019 yılında yarım kalmış bir hikayemiz vardı. Bu hikayemizi tamamlamak istedik. 2019’da yarım kalan hikayemizle, kadın kooperatiflerinin ve emekçi kadınların desteklenmesi de yarım kalmıştı. Biz, yarım kalan hikayemizi şimdi tamamlamak üzere Ahmet Başkanımız ve eşi Arbil Hanım’la birlikte yola çıktık” dedi.