GÜNDEM - 22 Aralık 2024 Pazar 09:12

Mobilya bölümünün tek kız öğrencisi: Kulağında kalem elinde çekiç, erkeklere taş çıkartıyor

A
A
A

Elazığ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi mobilya ve iç tasarım alanının tek kız öğrencisi Elif Yaren Bağatur, kulağında kalem, elinde çekiç ile erkek yaşıtlarına taş çıkartıyor.

Elazığ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, verdiği eğitimleri birçok atölyede pratiğe dönüştürüyor. Fabrika gibi çalışan okulda mobilya ve iç tasarım ile metal teknolojisi alanında üretim yapılıyor. Bir yılda 7 milyon lira ciro yapılan okulda, aynı zamanda atölyelerde çalışan öğrenciler de döner sermayeden ücret veriliyor. Genelde erkek işi olarak özdeşleyen mobilya bölümde ise 10. sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Elif Yaren Bağatur tek kız olarak göze çarpıyor. Kulağında kalem elinde çekiç ile mobilya üreten Bağatur, erkek akranlarına taş çıkartıyor. Tüm cihazları kullanmayı öğrenen Bağatur, yapamazdın diyenlere inat başarıyla çalışıyor.

Mobilya bölümünün tek kız  öğrencisi: Kulağında kalem elinde çekiç, erkeklere taş çıkartıyorTek kız öğrenci olarak mobilya ve iç tasarım bölümünde çalıştığını dile getiren Elif Yaren Bağatur, “10.sınıfa gidiyorum. Bölümüme severek geldim. İlgim vardı ve gerçekten üretici bir bölüm olduğu için fabrika gibi çalışıyor ve bu benim çok hoşuma gidiyor. Aileme destekte bulunuyorum. Sonrasında yapılan dolapların başka dolaplara gitmesi ve bunda benimde emeğimin olması ayrıca bir güzel. Bizimde kullandığımız gibi başka arkadaşlarımın yıllarca kullanacağı eşyalar var. Bunlar çok hoşuma gidiyor. Öğretmenlerimde çok profesyonel, işini bilen insanlar ve onlardan çok iyi meslek öğrendiğimi düşünüyorum. Kısa sürede yapabileceğim ve alabileceğim her şeyi onlardan almaya çalışıyorum. Buranın devamında da üniversitede iç mimarlık okumayı düşünüyorum. Bölümümü çok seviyorum. Buraya severek geldim. Tek kızım, tek kız olmama rağmen herkesle eşit olduğumu hissedebiliyorum. Bu benim çok hoşuma gidiyor. Tekrardan hocalarıma çok teşekkür ediyorum. Buraya gelmemin sebebi de onlar. Onların bana sevdirmesidir” dedi.

Bağatur, “Çekiç veya matkap olsun, ben ilk gün geldiğimde hiçbir şeyi yapmayı bilmiyordum. Herkes bilmiyor ve bunu öğreniyor. İnanıyorum ki yapamayacağımız hiçbir şeyde yoktur. Bunlar benim için nasıl kolaylaştı, hocalarım sayesinde bunları öğrendim. Çok rahat öğrendiğimi düşünüyorum. İlk günden matkap kullanmayı öğrendiğimi gayet iyi hatırlıyorum. Mustafa, Fethi, Yusuf ve diğer hocalarım sağ olsun. Hepsi gerçekten çok yardım ediyor. Bazen heyecanlanmıyorum, bana o kadar ki iyi geliyor. Buradan eve gidince bile çok güzel anılar biriktirdiğimi, öğrendiğim şeyleri de aileme aktardığımı biliyorum” diye konuştu.

"Hedefim, üniversitede iç mekan tasarımı okumak ve bu mesleği devam ettirmek"

Ailesinin kendisini desteklediğini aktaran Bağatur, “Ailem, ilk başta ben mobilya okumak istiyorum ve ya mekan tasarımına gideceğim dediğim zaman beni desteklediler. Ailem zaten genelde hep bana destek veriyor. Bir şey söylemediler. ‘Kendi hatan, eğer pişman olacaksan bile kendin ol, bundan bir sonuç çıkar’ dediler. Bende tamam dedim. Daha sonrasında onlarda hocalarımla tanıştıktan sonra gerçekten buranın benim açımdan daha iyi olduğunu anladılar. Ben şu an çok mutluyum, mesleği de öğrendiğimi düşünüyorum. İlerleyen süreçte devam ettireceğim için kendime de inanıyorum. Onlarda bana güveniyor. Hedefim, üniversitede iç mekan tasarımı okumak ve bu mesleği devam ettirmek. Burada bir ciro elde ediliyor ve bizde bundan faydalanıyoruz ailemiz de faydalanıyor. Okul harçlığımızı çıkarabiliyoruz. Yani yararlı bir şey. Bu da bizde ayrıca bir katkıda bulunuyor” şeklinde konuştu.

Mobilya bölümünün tek kız  öğrencisi: Kulağında kalem elinde çekiç, erkeklere taş çıkartıyor

“Önemli olan insanın kendine güvenmesi”

Kadının isterse her şeyi yapabileceğini vurgulayan Bağatur, “Ben buraya geldiğim ilk günde okuldakiler ’yapamazsın’ diyordu. Ağır kaldırılıyor, nasıl yapacaksın ifadelerini kullanıyorlardı. Ama ben kendime güveniyordum. Eğer bir insan kendine güvenirse bu kadın erkek fark etmeksizin hepimiz eşitiz sonuçta kesinlikle her şeyi yapabilir. Bence önemli olan insanın kendine güvenmesi ve el becerisidir" dedi.

Kamil Can Kılıç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yarasa Adam’dan nefes kesen atlayış "Yarasa adam" ünvanıyla tanınan ekstrem sporcusu Cengiz Koçak, İstanbul’da 700 metre yükseklikten paramotordan atladı. İki binanın arasından 200 km hızla geçen Koçak, daha sonra Kartal Sahile iniş yaptı. O anlar Koçak’ın üzerindeki aksiyon kameralar ve paramotor pilotu tarafından kaydedildi. "Yarasa adam" ünvanıyla tanınan ekstrem sporcusu Cengiz Koçak, bu kez İstanbul’da atlayış yaptı. Paramotorla 700 metreye yükselen Koçak, wingsuit ile oradan atlayarak 200 km hızla 2 bina arasından geçti. Manzara eşliğinde bir süre süzülen Koçak, daha sonra paraşütünü açarak Kartal sahile inişi yaptı. O anlar Koçak’ın üzerindeki aksiyon kameralar ve paramotor pilotu tarafından kaydedildi. “Manzara çok güzeldi” O anları anlatan ekstrem sporcusu Cengiz Koçak, “Burası Kartal sahili. Arkamdaki binaların yükseklikleri 154 metre. Bu iki binanın arasında yapmak istediğim projem vardı. Buraya geldik. İstanbul Paramotor Grubundan pilot arkadaşım Kemal Oturak ve Erdoğan Bereket ile buradan kalkış yaptık. Diğer pilot arkadaşım Erdoğan da arkamızda uçup bizi hem çekti hem de yanımızda oldu, telsizle aşağıya bilgi verdi. Kalktık ve paramotorla tırmanarak yaklaşık 700 metreye çıktık. 700 metredeyken ben wingsuitimin fermuarını kapattım, ayağa kalktım ve atladım. Atladığım yer bu binaların yaklaşık bin metre gerisinde ve 700 metre yukarıda. Oradan wingsuitimle süzülüşe geçtim. Süzülüş esnasında önümde binalar, deniz, gemiler, adalar. Manzara çok güzeldi. Süratimi artırarak iki binanın arasından geçtim. Süratim yaklaşık 200 km kadardı. Sahilin üstünde paraşütümü açıp yere güvenli bir şekilde indim” dedi. “Bugüne kadar 9 bin civarında atlayış yaptım” Bugüne kadar yaklaşık 9 bin atlayış yaptığını belirten Cengiz Koçak, “Bu atlayışın en önemli sebebi şu. Benim İstanbul ile ilgili 2-3 tane projem var. Ve bu projeler dünyada ses getirecek projeler. Bu projelere İstanbul’da hazırlık yapmam önemliydi, benzer atlayış yapabileceğim yerler arıyordum. Bu binalar onlardan biriydi” diye konuştu.