GÜNDEM
22 Aralık 2024 Pazar - 21:25 Fatih’te Yadigar Kahvesi vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor Fatih’de 60 yaş üzeri vatandaşlara hizmet veren Yadigar Kahvesi büyük ilgi görüyor. Fatih Belediyesi’nin sosyal sorumluluk projelerinden biri olan Yadigâr Kahvesi, 60 yaş üzeri vatandaşlara özel olarak hizmet veriyor. Tarihi Fatih’in dokusunu yansıtan mekan, yaşlı bireylerin toplumsal bağlarını güçlendirmelerine, sosyal hayata aktif olarak katılmalarına ve anlamlı bir yaşam sürdürmelerine imkan sağlıyor. Sadece Suriçi Fatih üyelik kartına sahip bireylerin yararlanabildiği Yadigâr Kahvesi, haftanın altı günü saat 10.00-18.00 arasında misafirlerini ağırlıyor. Katılımcılara ücretsiz kahve, çay ve çorba ikramları yapan mekan, misafirlerine adeta ev sıcaklığında bir ortam sunuyor. Yadigar Kahvesi’nde katılımcıların zihinsel ve fiziksel sağlığını destekleyen pek çok etkinlik düzenleniyor. Kitap okuma saatleri, müzik dinletileri, masa oyunları, kültürel geziler ve el sanatları aktiviteleri, katılımcıların hem bireysel hem de toplu olarak kaliteli vakit geçirmelerine imkan tanıyor. Ayrıca düzenlenen psikolojik destek atölyeleri ve sağlık seminerleri ile bireylerin ruhsal ve bedensel sağlıklarının güçlendirmeleri hedefleniyor. Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, Yadigar Kahvesi’nin toplumsal dayanışmayı artırmaya yönelik önemli bir adım olduğunu belirterek, “Yadigâr Kahvesi, büyüklerimiz için yalnızca bir buluşma noktası değil, aynı zamanda geçmişle geleceği buluşturan bir köprü görevi görüyor. Burada büyüklerimiz hem hoş vakit geçiriyor hem de sosyal hayata aktif bir şekilde katılım sağlıyorlar. Bu projeyle onların yalnız olmadıklarını hissettirmeyi ve değerlerini yüceltmeyi amaçlıyoruz” dedi. Başkan Turan, mekanda düzenlenen etkinliklere de değinerek, “Sağlık seminerleri ve psikolojik destek atölyeleriyle büyüklerimizin karşılaştıkları sorunlara çözümler sunuyoruz. Bu çalışmalar, onların fiziksel ve zihinsel sağlıklarını koruma yolunda önemli bir rol oynuyor. Yadigar Kahvesi’nin sıcak atmosferi ve zengin programları, yaşlı bireylerimizin hayatlarına dokunmayı sürdürecek” ifadelerini kullandı. Başkan Turan, projenin toplumsal bir dayanışma örneği sunduğuna dikkat çekerek, “Yadigar Kahvesi, yaşlı bireylerimizin sadece fiziksel ihtiyaçlarına değil, ruhsal ve sosyal ihtiyaçlarına de cevap veriyor. Fatih Belediyesi olarak onların mutluluğunu ve huzurunu sağlamak en büyük önceliklerimizden biri. Bu tür projelerle onların hayatlarına değer katmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Başkan Özdoğan’dan vatandaşlara büyük fırsat
22 Aralık 2024 Pazar - 10:08 Başkan Özdoğan’dan vatandaşlara büyük fırsat Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan; belediyeye ait taşınmazların 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun Kapalı Teklif Usulü yöntemiyle 2 yıllığına kiralanacağını açıkladı. Başkan Özdoğan; "Hacılar Belediyesi olarak ilçemize kazandırdığımız işyerlerini, hem ekonomik hem de sosyal fayda sağlayacak şekilde halkımızın kullanımına sunuyoruz” dedi. Belediye tarafından düzenlenecek ihale, 26 Aralık 2024 Perşembe günü saat 14:30’da Şehit Polis Ahmet Cihan Kilci Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilecek. Başkan Özdoğan, ihale sürecinin şeffaflık ve erişilebilirlik ilkelerine uygun olarak düzenlendiğini vurguladı ve tüm katılımcılara başarılar diledi. Kiralanacak taşınmazların adres, metrekare, muhammen bedel ve geçici teminat bilgileri, belediyenin resmi duyurularında detaylı bir şekilde paylaşıldı. Vatandaşlar, detaylara belediye bültenlerinden ve Hacılar Belediyesi Emlak ve İstimlak Müdürlüğü’nden ulaşabilecek. Başkan Özdoğan; ihaleye katılım şartlarını açıklarken, tekliflerin kapalı zarf usulüyle ihale günü saat 13:30’a kadar belediyeye teslim edilmesi gerektiğini belirtti. Geçici teminat bedelinin ise ihale günü saat 12:30’a kadar Hacılar Belediyesi veznesine veya belirlenen banka hesabına yatırılması gerekiyor. Başkan Özdoğan, süreçle ilgili şu ifadeleri kullandı; “Vatandaşlarımızın ekonomik ve sosyal anlamda kazanç sağlayacakları bir süreci başlatıyoruz. İlçemizin ticaret hayatını canlandırmak ve sosyal alanlarımızı daha aktif hale getirmek için bu tür projeler çok önemli. Herkesi ihaleye katılmaya davet ediyoruz.” "Hacılar’ın ekonomisi güçleniyor" Hacılar Belediyesi’nin bu girişiminin, ilçenin ekonomik dinamizmini artıracağını vurgulayan Başkan Özdoğan, “Hemşerilerimizin bu tür fırsatlarla kazanç sağlaması, ilçemiz için büyük bir kazanım olacaktır. Belediyemiz her zaman halkımızın yanında olmaya ve Hacılar’ı daha ileriye taşımak için çalışmaya devam edecektir” dedi. Başkan Özdoğan, ihaleye katılmak isteyenlerin ayrıntılı bilgi için Hacılar Belediyesi Emlak ve İstimlak Müdürlüğü’ne başvurabileceklerini belirterek, sürecin tüm katılımcılar için hayırlı olmasını temenni etti.
Prof. Dr. Hasan Türkez: ‘Bor üzerine akademik çalışmalar yapmak bir vatan borcudur’
22 Aralık 2024 Pazar - 10:01 Prof. Dr. Hasan Türkez: ‘Bor üzerine akademik çalışmalar yapmak bir vatan borcudur’ Türk Ocakları tarafından her hafta sonu düzenlenen söyleşinin bu haftaki konuğu bor madeni üzerinde yaptığı bilimsel çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Hasan Türkez oldu. Erzurum Barosu konferans salonun da düzenlenen söyleşiye çok sayıda kişi katıldı. Prof. Dr. Hasan Türkez, Türkiye’nin bor madeni noktasında zengin bir ülke olduğuna dikkat çekti. Bor bileşiklerinin eşsiz fiziksel ve kimyasal özellikleri sayesinde her endüstri alanında kullanılabileceğine vurgu yapan Prof. Dr. Türkez, borun ilaç ve sağlık teknolojileri alanındaki potansiyelini anlattı. Borun nanoteknoloji ve ilaç Ar-Ge çalışmalarındaki önemine dikkat çeken Prof. Dr. Hasan Türkez, bor elementinin hücre koruyucu, antienflamatuar, antioksidan ve DNA koruyucu özellikleri sayesinde Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde kullanılabilecek sentetik formülasyonları araştırdıklarını belirterek ve etkin bulunan bazı bor içeren yenilikçi molekülleri patentlediklerini ifade etti. Ayrıca, bor bileşiklerinin günümüzde tarımdan kozmetiğe, uzay ve havacılık sanayisinden enerji sektörüne kadar yaklaşık 500 farklı endüstriyel alanda kullanıldığını ve bu kullanım alanlarının her geçen gün arttığını ifade eden Prof. Dr. Türkez, Türkiye’nin bor rezervleri kadar bilimsel çalışmalarla da bu alanda söz sahibi olmasının önemini vurgulayarak, bor üzerinde çalışmanın aslında bir vatan borcu olduğunu da vurguladı. Bor’un aslında Osmanlı döneminden beri bilindiğini ve kullanıldığını da anlatan Prof. Dr. Türkez, Türkiye’nin Bor madeni üzerinde daha kapsamlı çalışmalarını artırarak devam ettirdiğini belirtti. Prof. Dr. Hasan Türkez, Başta ABD olmak üzere bazı ülkelerin Bor Madeninden birçok alanda faydalandığını, kendi kısıtlı rezervlerini stratejik olarak ilan ederek kullanmadıklarını ve ülkemizden temin etmeyi tercih ettiklerini anlattı. ‘Türkiye olarak boru katma değeri daha yüksek olan ürünler halinde küresel piyasalara arz etmemiz gerektiğini belirterek ulusal ekonomimize daha çok katkı sağlanabileceğini söyledi. ‘Bor ülkemiz çocuklarının yarını ve geleceğidir’ diyen Prof. Dr. Hasan Türkez, ‘Bor sağlık ilişkisi hakkında taraflı, yanlı olarak olumsuz bulguları ön plana çıkararak boru karalamaya dönük bilimsellikten uzak çalışmaların algı oluşturmasına izin verilmemesi gerektiğini belirtti. Bu konuda bor hakkında olumsuz propagandalara karşı yıllarca mücadele verdiğini ve bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğini söyledi. Ayrıca, borun söz konusu olumsuzlukları bir tarafa antikanser ilaçlardan antibiyotiklere, gıda takviyelerinden nötron yakalama tedavilerine varan geniş skalada oldukça faydalı etkilerinin varlığını bilimsel kanıtlarıyla katılımcılara sundu. Programın son bölümünde Türk Ocakları Erzurum Şube Başkanı Av. Nizam Işık, Prof. Dr. Hasan Türkez’e teşekkür plaketi verdi.
Hayırseverlerin eseri olacak
22 Aralık 2024 Pazar - 09:40 Hayırseverlerin eseri olacak Mustafakemalpaşa Yalıntaş Mahallesi’nde temeli 2 yıl önce atılan cami, hayırseverlerin yardımlarıyla gün yüzüne çıkmaya başladı. Kaba inşaatının tamamlanma aşamasına gelinen camide, hayırseverlerin desteğiyle süren çalışmalar kubbe yapımında yoğunlaştı. Yeni Mahalle Cami Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği Başkanı Nevzat Şahin, eğitim sınıfları, gençlik merkezi ve konferans salonunu da bünyesinde barındıracak caminin, gönüllülerin yardımlarıyla birlikte 2 yıl içinde ibadete açılmasının planladığını söyledi. Bin 500 kişinin aynı anda ibaret edebileceği caminin tüm sosyal alanlarıyla birlikte kullanıma açıldığında Mustafakemalpaşa’nın simge yapılarından birisi olacağını belirten Şahin; “Bu muhteşem eseri inşallah hayırsever iş insanlarımızın destekleri ile en kısa sürede tamamlamayı arzu ediyoruz. Yalıntaş Yeni Cami’nin, çift minareli ve dış revaklarıyla birlikte 890 metrekare alan üzerine inşa edildi. Medeniyetimizin en büyük mimarı olan Mimar Sinan’ın mimari örnekliği baz alınarak projelendirilen yeni camimiz dört ayak üzerine inşa edilecek. Kaba inşaatının yüzde 85’i bitti. Tamamen halkımızın destekleriyle şu ana kadar 16 milyon lira kullanıldı. Maliyet olarak 20 milyon TL’ye ve 2 yıla daha ihtiyacımız olacak. Toplam kapalı alanı 2 bin 200 metrekare olan cami, dış revaklarıyla birlikte 890 metrekarelik ibadet, 300 metrekarelik mahfil alana, 23 metre yüksekliğinde ana gövdeye ve 40 metrelik çifte şerefeli minareye sahip olacak. Yeni camide 4-6 yaş eğitim sınıfları, gençlik merkezi, konferans salonu, bahçe düzenlemesi, şadırvan ve lavabolar da bahçe müştemilatı içinde yer alacak. 2027 yılının sonuna doğru camimizi, tüm alanlarıyla birlikte hizmete açmış olacağız” şeklide konuştu. Hayırseverlerin desteği ile Yalıntaş’a güzel bir eser kazandırıldığını vurgulayan Şahin, “İnşaatın tamamlanmasının ardından Yalıntaş sadece bir cami değil, son derece nitelikli bir mimari yapıya kavuşacak. Bu muhteşem eseri inşallah hayırsever iş insanlarımızın destekleri ile en kısa sürede tamamlamayı arzu ediyoruz. Burası donanımlı bir külliye hüviyetinde olacak. Temel aşamasından camimizin bu noktaya gelmesine kadar tüm aşamalarında çok önemli destekler oldu. Tüm bağışlar için hayırseverlerimize tekrar teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.
Sporcular 4 mevsim boyunca kayak yarışlarına simülasyonla hazırlanıyor
22 Aralık 2024 Pazar - 09:35 Sporcular 4 mevsim boyunca kayak yarışlarına simülasyonla hazırlanıyor Bursa Orman Bölge Müdürlüğü’nün Uludağ’da bulunan simülasyon merkezi, kar yağışının olmadığı dönemlerde kayak sporcularına 4 mevsim boyunca yarışlara hazırlanma fırsatı sağlıyor. Türkiye’nin en büyük kış ve doğa sporları merkezlerinden biri olan Uludağ’da, istenilen düzeyde kar yağmaması kayak turizmini olumsuz etkiledi. Orman Bölge Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Ormanspor Kulübü, simülasyonla verilen kayak eğitimiyle 7-18 yaş arasındaki çocuklara eğitim veriliyor. Bursa Orman Bölge Müdürlüğü’nün Uludağ Kayak Merkezi’nde bulunan tesisinde, sadece kış aylarında değil 4 mevsim boyunca eğitim gören sporcular yarışmalara hazırlanıyor. Kulübün kuruluş amacının Bursa ve çevre illere sporcu yetiştirmek olduğunu söyleyen Bursa Orman Bölge Müdür Yardımcısı ve Ormanspor Kulübü Başkanı Ali Yapmış, "1986 yılında Ormanspor Kulübü adı altında kurulan kulübümüz o günden itibaren faaliyetlerine devam ediyor. Kuruluş amacımız Bursa ve çevre illerde kayak sporcusu yetiştirmek. Kayak yapmak isteyen çocuklara temel eğitim veriyoruz. Spora devam etmek isteyenlere destek vererek antrenörlerle birlikte devam ediyoruz. Buradaki teknik personelimiz Orman Bölge Müdürlüğünün personeli. 2021 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı’na proje sunduk ve destek gördü. Bu proje çerçevesinde kayak ve snowboard simülatörü kullanmaya başladık. Amacımız kayak sporunu geliştirmek, çocuklarımızı temel eğitim vermek. Öğrenmek isteyen gençlerimizi buraya bekliyoruz. Şehit ve gazi çocuklarını zaman zaman buraya getirip kayak eğitimi veriyoruz. Bizim 3 kategoride 8 sporcumuz var" dedi. 4 yaşından beri bu sporu yaptığını belirten kulüp antrenörü Onur Can Buğday, "Kayak bir kış sporu. Bu zamana kadar sadece kış aylarında eğitim veriyorduk. Geldiğimiz aşamada da kayak sporunu teknolojiyle buluşturup kayak simülatörü kullanmaya başladık. Eğitimlerimizi bütün sene devam ettirerek 4 mevsime yaymayı planladık. 7-18 yaş arası öğrencilerimiz var. Emek ve özveri isteyen bir spor. Dışarıdan görüldüğünde basit kalabilen bir spor ancak arka planında bütün seneye yayılan bir eğitim gerektiriyor. İstekli olan çocuklarımızı milli sporculuk aşamasına taşıyoruz. Biz çocuklara Alp disiplini branşında simülasyon eğitimi veriyoruz. Kayak simülasyonun içerisinde dünyadaki çeşitli pistler var. Öğrencinin seviyesine göre, temel eğitimden profesyonel seviyeye kadar eğitim veriyoruz. Kayak simülatörümüz bu anlamda Bursa’daki kulüpler arasında da tek olma özelliğini taşıyor. Öğrencilerimizi mevsim ve kar şartlarına bağlı kalmaksızın kondisyonlarını bütün sene boyunca en üst seviyede tutabiliyoruz" şeklinde konuştu.
37 yıldır sürdürdüğü mesleğini devretmeye hazırlanıyor
22 Aralık 2024 Pazar - 09:25 37 yıldır sürdürdüğü mesleğini devretmeye hazırlanıyor Sivas’ın Şarkışla ilçesinde ayakkabı tamirciliği yapan Hasan Erim, 37 yıldır sürdürdüğü mesleğini, şimdilerde çocuklarına devretmeye hazırlanıyor. Şarkışla ilçesinde gençliğinde boyacı olarak çalıştığı yıllarda iş bitince müşterilerinin ayakkabılarını da boyamak için alan Hasan Erim, ayakkabı boyalarının kokusundan etkilenerek ayakkabı tamirciliği yapmaya karar verdi. Babasının da desteğiyle ayakkabı tamirciliğine başlayan Erim, 37 yıldır mesleğini sürdürüyor. Hayatını adadığı bu meslekte yıllardır hiçbir zorluk yaşamadığını ifade eden usta, sadece bir yıl boyunca küçük sıkıntılar çektiğini, ancak kısa sürede her şeyin düzeldiğini belirtti. "Benden sonra çocuğum bu işi devam ettirecek" diyerek mesleğini bir sonraki kuşağa devretmeye hazırlandığını dile getirdi. “Babam bir dükkân aldı ve bu mesleği yap dedi” Her türlü ayakkabı tamiri yaptığını belirten Erim, “1987 yılından itibaren bu mesleği yapıyorum. Adana’da 5 yıl çalıştım daha sonra buraya geldim. Ben boyacılık yapıyordum. Bazen de müşterilerimin ayakkabılarını boyamak için yanıma alıyordum. Yaparken boyarken o uğraş ve koku hoşuma gitti. Tamire ve üretmeye merakım vardı. O zaman düşündüm dedim ki ben bu mesleği yapayım. Babam da bir dükkân aldı ve tamam bu mesleği yap dedi. Bir süre sonra dükkânı açtık. Mes, çanta, ayakkabı, valiz tamiri yapmaya ve boya malzemeleri satarak çalışmaya başladım. Her türlü ayakkabıyı tamir ederim. Yenisini de yaparım. Benden sonra çocuğum devam ettirecek. Meslekte bu zamana kadar hiçbir zorluğum olmadı ama bir sene sıkıntı çektim. Sonrasında yine her şey düzeldi” şeklinde konuştu.
Antalya Emniyeti’nin Lara Corft’u: Eğitiminden geçen polis karanlıkta hedefi 12’den vuruyor
22 Aralık 2024 Pazar - 09:10 Antalya Emniyeti’nin Lara Corft’u: Eğitiminden geçen polis karanlıkta hedefi 12’den vuruyor Antalya’da polis ekiplerinin suç ve suçlulara karşı etkin müdahale tekniklerinin yer aldığı eğitimleri nefesleri kesiyor. Karanlıkta hedef vurma, polise mukavemet gösteren ya da kaçan şüphelilere karşı savunma taktikleri ile etkisiz hale getirme gibi teorik ve uygulamalı eğitimler, meslektaşlarının Lara Croft olarak tanımladığı Atış Eğitmeni Nisa Aydın yönetiminde gerçekleşiyor. İleri seviye eğitimlerden geçen polisler, gece atış eğitiminde karanlıkta dahi hedefi 12’den vuruyor. Antalya Emniyet Müdürlüğü Atış Poligonu’nda, Komiser Nisa Aydın ve yöneticiliğini yaptığı 12 kişilik eğitmen ekibi tarafından İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde düzenlenen Acil Müdahale, Şüpheli Kişi ve Araç Durdurma, Arama ve Güvenli Müdahale Eğitimleri nefesleri kesiyor. Suç ve suçlulara karşı etkin müdahale tekniklerinin yer aldığı eğitimler periyodik olarak yılda 8-9 kez veriliyor. Kadın ve erkek polisler, daha önce atış şampiyonalarında ödülleri bulunan ve meslektaşlarının ünlü Amerikalı aktris Angelina Jolie’nin canlandırdığı Tomb Raider filmindeki "Lara Croft” olarak andığı Nisa Aydın’ın ileri seviye eğitiminden geçiyor. Polisin karşılaştığı olaylarda önce kendi can güvenliğini sağlayarak, suçun oluşmadan engellenmesi ve meydana gelen suçlarda en hızlı şekilde müdahale etmeyi amaçladığı eğitimler arasında, tabanca ile hızlı kur-at tekniği ve atışı, yerli ve milli piyade tüfeği MPT- 76 ile şarjör değiştirme atışı, bina operasyonu ve bina içi arama, saldırı anında araç tahliyesi, araç durdurma ve arama, polis savunma taktikleri, şahıs üst tarama, kelepçe takma, kapan atma teknikleri yer alırken, aynı zamanda gece atış eğitimleri teorik ve uygulamalı olarak yapılıyor. Karanlıkta hedefi 12’den vuruyorlar Özellikle gece yapılan atış eğitimlerinde Türk Polisi’nin başarısı oldukça dikkat çekiyor. Önce fenerle belirlenen hedeflere seri atışlar gerçekleştiren polisler, ardından tüm ışıkların söndürülmesiyle birlikte karanlıkta hedefleri 12’den vuruyor. “Gücüne güç katıyorlar” Antalya Emniyeti Eğitim Şube Müdürlüğü’nde görevli Atış Büro Amiri Komiser Nisa Aydın, 3 dönem halinde yıl boyunca kadro tabanca atışı eğitimleriyle polislerin kendilerini geliştirdiğini, Acil Mücadele Eğitimi’yle birlikte de eğitimin bir bütün sağlayarak onların gücüne güç kattığını ifade etti. Eğitimin öncelik olarak sahada aktif ve operasyonel birimlerde görevli polislere verildiğini aktaran Aydın, söz konusu eğitimin kademeli olarak 81 ilde tüm personellere verilmesi planlandığını kaydetti. “Gece gündüz fark etmez; Türk Polisi karanlıkta da attığını vurur” Türk Polisi’nin eğitim standartlarının Avrupa ve dünya standartlarının üstünde olduğuna dikkati çeken Aydın, “Polis 7/24 görev yapar ve Türk Polisi için gece gündüz fark etmez, karanlıkta da attığını vurur. Özveri ve çabayı görüyorsunuz. Yürek var, bilek var, kuvvet var. Her şeyden önce inanç var. Teşkilatımız güçlü bir teşkilat ve biz de o teşkilata ve devletimize layık olmaya çalışıyoruz” dedi. “Bir kadından mı eğitim alacağız?” Aydın, ilk zamanlarda, ‘Bir kadından mı eğitim alacağız?’ şeklinde şaşkınlık sözleriyle karşılaştığını hatırlatarak, “İlk başlarda şaşırıyorlardı, zamanla tanıdıkça, bir şeyler öğrettikçe ve bizler de onlardan bir şeyler öğrendikçe daha çok sevmeye ve kabullenmeye başladılar. Zaten bizler birlik beraberlik içerisinde, kadın, erkek ayırt etmeden bu teşkilatın bir üyesiyiz. Savaşta ve barışta yan yanayız, sırt sırtayız, bunun ayrımı olmaz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. "Güçlü bir Türk kadınıyım" Meslektaşlarının kendisini Lara Croft olarak tanımlaması hakkında soruyu da yanıtlayan Aydın, “Arkadaşlarımızın bir yakıştırmasıydı ama ben Türk kadınını temsil ediyorum. Güçlü bir Türk kadınıyım. Lara Croft’tan ziyade güçlü bir kadın polis olmayı tercih ediyorum” şeklinde konuştu. “Duayen kadın amirlerinden biri” Eğitim alan polislerden Tuna Karlı, verilen eğitimlerle güçlerine güç kattıklarını söyledi. Eğitimlerde kadın, erkek ayrımının yapılmadığını vurgulayan Karlı, Komiser Nisa Aydın hakkında ise şunları söyledi: “Eğitici hocalarımız konusunda uzman. Nisa komiserim teşkilatın duayen kadın amirlerinden biri. Onunla gurur duyuyor ve yolundan devam ediyoruz.” “Var olan kabiliyetlerini maksimum seviyeye çıkartmaya çalışıyoruz” Polis Memuru Şahin Doğru, eğitmen kadrosu olarak çok iyi bir ekip olduklarını belirterek, “Bu ekibin bir parçası olmaktan dolayı gurur duyuyorum. Eğitimler bizim hazırlık hattımız. Bu hatta daima hazır parolasıyla meslektaşlarımızı bugünün yarınlarına en iyi şekilde hazırlamaya çalışıyoruz. Var olan kabiliyetlerini maksimum seviyeye çıkartmaya çalışıyoruz” dedi. Eğitmenlerden polis memuru Mehmet Çiçek de, vatandaşların huzuru, can ve mal güvenliğine yapılan haksız saldıra şahıslara karşı eğitimlerle birlikte polislerin kendilerini mukavemet gösteren şüpheli şahıslara kanunun verdiği yetkiler dahilinde karşı kendisini savunması amacıyla da eğitim verdiklerini söyledi. “Sorumluluğumuzun farkındayız” 15 yıldır eğitmen olarak görev yapan polis memuru Osman Demirtaşlar ise, “Biz eğitmenler sorumluluğumuzun ve omuzumdaki yükümüzün farkınayız. Personelimizi tüm kötü senaryolara karşı başa çıkabilecek bilgi ve beceriyi yüklemek için elimizden geleni yapıyoruz. Bunları başarabilmek için de personele çok fazla pratik yaptırmamız gerektiğinin farkındayız. Onların savaşçı ve iyi bir atıcıya dönüşmesi için çok sıkı eğitimler veriyoruz” diye konuştu.
Esenler’de "11. Şeb-i Yelda’da Şiir" programı düzenlendi
22 Aralık 2024 Pazar - 09:09 Esenler’de "11. Şeb-i Yelda’da Şiir" programı düzenlendi Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 11’incisi düzenlenen “Şeb-i Yelda’da Şiir” programı, “Şehir ve Şiir” temasıyla yılın en uzun gecesinde gerçekleştirildi. Gecede, Gazze ve Şam gibi şehirlere şiir aracılığıyla selam gönderildi. Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 11’incisi düzenlenen “Şeb-i Yelda’da Şiir” programı, “Şehir ve Şiir” temasıyla Esenler Çifte Havuzlar Mahallesi’ndeki Otağ-ı Hümayun’da gerçekleştirildi. Düzenlenen gecede Abdülbaki Kömür, Emrullah Uzun, Huzeyfe Dalmaz, Nur Haktan, Nurettin Durman, Nurullah Genç, Recep Garip, Selahattin Kocaaslan, Şeref Akbaba, Tayfun Ayaz ve Yusuf Özkan Özburun gibi şairler ve yorumcular şiirler seslendirdi. Şairler tarafından şiir aracılığıyla Gazze ve Şam gibi tüm şehirlere selam gönderildi. Programa vatandaşların yoğun ilgisi olurken gecede tüm katılımcılara nar ve salep ikram edildi. “Orta Doğu’da yaşanan sıkıntılar, şehirler üzerinden dile getirilecek” Programda konuşan ESEV Genel Sanat Yönetmeni, şair ve bestekar Abdülbaki Kömür, “Bir gelenek oldu. Her yıl bir konu belirlenip o konu çerçevesinde şairler ve şiir icra eden tiyatro sanatçıları ya da sunucu arkadaşlarla birlikte her yıl tertiplenen bir program. Malumunuz yılın en uzun gecesi. Osmanlı’da bir gelenek olarak icra edilen bir gece. Bu geleneği Esenler Belediyemiz de bir şekilde devam ettiriyor. Uzun gecelerde insanlar bir şeylerle meşgul olurlar. Geçmişte şiirle, sanatla insanları buluşturmuşlar. Belediyemiz o geleneğe istinaden şiirle kendi hemşerilerini buluşturuyor. Umarım güzel bir gece olur. Şiir, biliyorsunuz, sanatın damıtılmış halidir. Sözün damıtılmış halidir. Yüzlerce kelime ile anlatabileceğimiz bir mevzuyu şiirle çok kısa imajlarla insanlara iletebilirsiniz. Şiirle şuur aynı kökten gelme derler. Bu uzun gecenin uzunluğunun idrakine varmak. Gecenin uzun olmasının çok fazla bir ehemmiyeti yok. Çünkü ardından gündüzü beklersiniz. O gündüzlerin geleceğini tahayyül etmeyi ancak şiir ile yapabilirsiniz. Bugünkü tema ‘Şehir’. Ancak bizim kültürümüzde kadim şehirler vardır. Kudüs, Mekke, Medine, İstanbul, Kahire, Bağdat gibi şehirler. Muhtemelen şair arkadaşlar bir yandan şu anda İslam coğrafyasında, özellikle Orta Doğu’da yaşanan sıkıntılar, şehirler üzerinden dile getirilecek. Mesela benim okuyacağım şiirin adı Kudüs. Hem bir şehri anlatacağım hem de Kudüs’ü anlatacağım. Orta Doğu’da yaşamış olduğumuz ya da idrak etmiş olduğumuz bu hadiseyi bir şekilde dile getirmiş olacağım. Muhtemelen diğer şair arkadaşlarımız da bu manzaraya dikkat çekecekler” dedi.