GÜNDEM - 05 Mayıs 2024 Pazar 09:44

Gümüşhane’de badem çağlası bereketi

A
A
A
Gümüşhane’de badem çağlası bereketi

Gümüşhane kent merkezinin simge zirvelerinden Kuşakkaya’nın eteklerindeki hazine arazilerine 1962 yılında dönemin Belediye Başkanı merhum Sebahattin Aytaç’ın girişimleriyle dikilen badem ağaçları her yıl meyve vermesine rağmen toplanmadığı için dalında çürüyor.


O zamanlar çorak olan bölgeyi ağaçlandırmak için dikilen badem ağaçları yıllardan beri sezonun ilk meyvesi olarak Gümüşhane dağlarını süslüyor. Çiçek açtığındaki görüntüsüyle eşsiz bir manzara sunan bölgede her yıl bugünlerde çağlalar yenilebilir hale geliyor.



Manavlarda 100 TL, Gümüşhane’de bedava


Tamamen doğal şartlarda ilaç ve gübresiz olarak kendiliğinden büyüyen binlerce ağacın olduğu alanda kimsenin toplamaması nedeniyle çağlalar her yıl dalında çürürken, Çamlıca Mahallesi sakinleri vatandaşları manavlarda kilogramı 100 TL’den satılan badem çağlasını ücretsiz olarak toplamaya davet etti.



Hasat yalnızca 20 gün sürüyor


Bahar mevsiminde yalnızca 20 gün görülebilen ve sezonun ilk meyvesi olan badem çağlası Çamlıca ve Karaer Mahallesi’nin yüksek kesimlerine 1962 yılında dönemin Belediye Başkanı merhum Sebahattin Aytaç’ın girişimleriyle başta askeri birlikler olmak üzere çok sayıda vatandaşın katkısıyla dikilmişti.



Şifa deposu çağla


İçeriğinde bol miktarda fosfor, azot ve potasyum bulunmasının yanında bağışıklık sistemini güçlendiren, yüksek dozda C ve E vitamini ile selenyum içermesi nedeniyle çok sayıda hastalığa karşı koruyucu olduğu biliniyor.


An itibariyle Gümüşhane’deki manavlarda kilogramı 100 TL’den satılan badem çağlasının Bayraktepe ve civarındaki binlerce ağaçta ücretsiz olarak toplanabileceğini kaydeden Çamlıca Mahallesi sakinlerinden Ali Ateş, vatandaşları çağla toplamaya davet etti.



“Dalları bütün Gümüşhane’ye yetecek bir şekilde bademle dolu”


Çamlıca Mahallesi Bayraktepe mevkisinde Kuşakkaya Dağı’nın eteklerinde Gümüşhane’yi ayaklarının altına aldıkları bir manzara eşliğinde badem topladıklarını kaydeden Ateş, “Gümüşhane’de 1962 yılında o günkü belediye başkanı rahmetli Sebahattin Aytaç tarafından dikilen badem ağaçları 60 yılın sonunda bugün bütün Gümüşhane’nin dağlarını sardı. Bu badem ağaçları bu sene de çiçeklerin donmaması sebebiyle dalları bütün Gümüşhane’ye yetecek bir şekilde bademle dolu” dedi.



“Kilosu 100 liradan satılan badem ağacı burada bedava”


Gümüşhane halkını çarşıdan, pazardan alacakları bademler yerine hafta sonlarını da değerlendirerek taze bir şekilde badem toplamak için bölgeye davet eden Ateş, “Gümüşhane’nin üst kesimlerindeki bu bölgeyi taşlık alandan, çoraklıktan kurtarmak için o günkü askeri birliklerin de yardımıyla merhum Sebahattin Aytaç tarafından yönlendirilerek bu bademler dikildi. Şu anda büyük büyük ağaçlar oldular ve üzerleri gerçekten müthiş derecede güzel bademlerle dolu. Onun için Gümüşhane halkını buralardan badem toplamaya davet ediyorum. Gelsinler taze ve güzel bademlerden yesinler. Bulunduğumuz bölge Gümüşhane’nin üst kesimlerinde ve Gümüşhane’yi ayaklarının altına alacak bir şekilde bir ortamda bulunuyoruz. Buraya dikilen badem ağaçları mevsimin ilk ürünleri. Yani bugün tezgahlarda daha birkaç gün önce kilosu 100 liradan satılan badem ağacı şu anda bedava. Onun için hem burada gelsinler pikniklerini yapsınlar hem de gelsin bademlerini toplasınlar. Müsait olan herkesi buraya davet ediyorum” diye konuştu.



Gümüşhane’de badem çağlası bereketi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir Türk Ocağı 2024 Milli Kültür Bilgi yarışmasının final etapları düzenlendi Eskişehir Türk Ocağı’nın düzenlediği Milli Kültür Bilgi yarışmasında, liselerde Eskişehir Atatürk Lisesi, ortaokullarda ise Şehit Teğmen Subutay Alkan Ortaokulu şampiyon oldu. Eskişehir Türk Ocağı ile Millî Eğitim Müdürlüğünün iş birliğiyle yapılan Millî Kültür Bilgi yarışması final turları düzenlendi. Ortaokullar Arası 17’inci, Liseler Arası 2’inci kez yapılan yarışmaya, Millî Eğitim Müdürü Sinan Aydın, Millî Eğitim Müdür Yardımcısı Muhammet Büyük, finale kalan okulların idareci, öğretmen ve öğrencilerinin katılımıyla Hacı Süleyman Çakır Kız Anadolu Lisesi salonunda gerçekleşti. Yarışma sonunda Liselerde, Eskişehir Atatürk Lisesi 1. olurken, Cevat Ülger Uluslararası İmam-Hatip Lisesi 2., Eskişehir Eti Sosyal Bilimler Lisesi 3. ve Eskişehir Anadolu Lisesi 4. oldu. Ortaokullarda ise Şehit Teğmen Subutay Alkan Ortaokulu 1. olurken, Vehbi Koç Ortaokulu 2., Dr. Halil Akkurt Ortaokulu 3. ve Ali Fuat Cebesoy Ortaokulu 4. oldu. Yarışmaların ardından ödül töreni gerçekleştirilirken, Türk Ocağı Başkanı Nedim Ünal, çocukların yetişmesinde emeği geçenlere teşekkür ettikten sonra milli kültürün önemine değindi. Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın, "Bu tür yarışmaların çocuklarımızın milli kimlikleri için önemli olduğunu, ister Türk Ocağında ister okulların kendi bünyesinde, ister sınıf düzeyinde olsun bu tür yarışmaların devam etmesi gerekir” dedi. Yarışmacı öğrencilere madalya, başarı belgesi, kitap ve para ödülü verilirken, okul müdürlüklerine ise plaket ve teşekkür beratı takdim edildi.
İstanbul "Hatırla" sergisi Esenler’de kapılarını açtı Esenler Belediyesi, milli şair Mehmet Akif Ersoy’un “Safahat” adlı eserindeki kelimeler kullanılarak dilimizin zenginliklerini tipografi sanatı ile ortaya koyan “Hatırla" sergisinin açılışına ev sahipliği yaptı. Esenler Belediyesi, milli şair Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerini bir araya getirdiği Safahat’ı tipografi sanatıyla buluşturan “Hatırla” adlı serginin açılış programına ev sahipliği yaptı. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşen serginin açılış töreni, ESEV Genel Sanat Yönetmeni Abdülbaki Kömür, eserleri sergilenen Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi öğretim görevlisi Yasin Avcı ve çok sayıda sanatseverin katılımıyla gerçekleşti. Türk edebiyatında en çok baskısı yapılan eserlerin başında gelen Safahat’taki kelimeler seçilerek Türkçemizin zenginliklerini tipografi sanatıyla ortaya koyan 17 eser, 26 Mayıs’a kadar ziyaret edilebilecek. "Kelimelerin bir ruhu var" Serginin açılış töreninde konuşan ESEV Genel Sanat Yönetmeni Abdülbaki Kömür, kültürümüzde dilin çok önemli olduğunu söyleyerek, “Kelimelerin de bir ruhu vardır. Yaşanmışlığın sonucu ortaya çıkan terimlerdir. Anlam taşıyan sözcüklerdir. Ancak geçmişte kullanılan kelimeler hayatın her anını kuşatan kavramlardı. Eğer hayatı, hiçliği, uzayı ve aklımıza gelebilecek her şeyi yaratan Allah ise kelimeleri de Allah’tan bağımsız düşünemeyiz. Geçmişte bu toplumda yaşayan insanlar kavramları Rableriyle irtibatlı kullanmışlardır. Bu kavramları, bu hayat biçimlerini gençlere de anlatmamız lazım. Onların anladığı dille konuşmalıyız. Onların anladığı dil ise sanat, edebiyat, spor. Bunların arasına koyup da vermeliyiz. Bu hususta teşebbüste bulunan Yasin beyi ve sanatçılarımızı tebrik ediyorum” dedi. "Derin anlamlar taşıyor" Eserleri sergilenen Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi öğretim görevlisi Yasin Avcı ise, “Bazı kelimeler günlük kullanımından daha derin anlamlar taşıyor. Eser kelimesi üzerinden bir tanımlama yapmak istiyorum. Eser kelimesinin manası, aslında bir emek sonrası ortaya çıkan üründür. Daha derin manası ayak izi demektir. Yani bir emek sonrası ortaya çıkmasından ziyade eser, dokunduğumuz her şeydir. Dokunduğumuz her şey olduğu için bu nedenle çok dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü dokunduğumuz her şeyde bizden bir iz kalıyor. Bugün ben de bir ayak izini kaydetmek için böyle bir çalışma içerisine girdim. İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ‘Safahat’ adlı eserinde bulunan 17 kelimeyi tipografi sanatıyla ifade etmeye çalıştım. Serginin açılışına katılan herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.