SAĞLIK - 17 Mayıs 2024 Cuma 09:29

“Bağcılar’daki sismik izolatörlü hastane açılışa gün sayıyor”

A
A
A

İstanbul’un sağlık üslerinde depreme hazırlık süreçlerini anlatan İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne ek olarak yapılan 193 izolatörü bulunan hastanenin açılışına gün sayıldığını söyleyerek, “Çok çok kısa zamanda hizmet vermeye başlayacak. Bu hastaneler beklenilen İstanbul depreminde sağlık hizmetinin ana omurgasını oluşturacak. İstanbul depremine yıllardır hazırlanıyoruz. Toplumumuz bilsin ki; sağlık sistemimiz herhangi bir depremde işlerliğini devam ettirecektir. Haydarpaşa, Süreyyapaşa, eski dediğimiz hastaneler; Fatih Sultan Mehmet, Bakırköy Ruh ve Sinir gibi hastanelerde yenileme çalışmalarımız var, çok kısa zamanda yenileyeceğiz, dayanıklı hale getireceğiz” dedi.

İstanbul’da sağlık altyapısı yatırımlarla beklenen depreme ve çeşitli afetlere karşı hazır hale getiriliyor. Depreme dayanıklı yapılarıyla hizmete sunulan birçok sağlık üssünün yanında sağlık tesislerinde yerinde dönüşüm çalışmaları da sürdürülüyor. Kentin sağlık ihtiyacını son teknolojilerle uyumlu olarak karşılamak için çalışmalar sürerken, sağlık sisteminde depreme hazırlık süreçlerini İstanbul İl Sağlık Müdür Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, İhlas Haber Ajansı muhabirine anlattı. Prof. Dr. Memişoğlu, geçtiğimiz aylarda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın da ziyaret ettiği Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne ek olarak yanına inşa edilen Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin açılışa gün saydığını söyledi. Prof. Dr. Memişoğlu’na Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ozan Beytemür ve hastane yönetimi eşlik ederken çalışmalar yerinde incelendi. 193 izolatörlü, 415 yataklı, 8 ameliyathanesi olan, açık ve kapalı alanlarda çok sayıda otopark alanı imkanı bulunan yapının bölge için önemli bir sağlık üssü olacağına dikkat çekildi. Öte yandan açılışı yapılacak hastanede havadan görüntülendi.

“Bağcılar’daki sismik izolatörlü hastane açılışa gün sayıyor”

“Bu hastaneler, İstanbul depreminde sağlık hizmetinin ana omurgasını oluşturacak”

Bağcılar’da inşa edilen hastaneyle ilgili konuşan İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “415 yataklı çocuk ve kadın doğum hastalıkları hastanesi olarak Bağcılar’daki insanlarımıza çok çok kısa zamanda hizmet vermeye başlayacak. Hemen hemen hem malzemelerini hem cihazlarını hem inşaatını bitirme aşamasındayız. İzolatör dediğimiz deprem esnasında dahi sağlık hizmetinin aksatılmadan sunulacağı aynı zamanda burada hizmet veren arkadaşlarımızın, meslektaşlarımızın, hastalarımızın da depremin o psikolojik etkisini hissetmeyeceği şekilde 80 cm hareket edebilen izolatör dediğimiz esnek yaylar var. Bu hastaneler inşallah olmaz ama beklenilen İstanbul depreminde sağlık hizmetinin ana omurgasını oluşturacak, hem buradan lojistiği hem çalışan, hasta sevkiyatı gibi. Sağlık hizmetini kendi kendine daha yardım gelmeden sürdürebilecek, aynı zamanda bu çevredeki sağlık hizmetini organize edecek hastaneler olarak planladık. Gerçekten sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde özellikle alt yapıda çok büyük işler yapıldı. Onlardan bir tanesinin örneği bu yapı” dedi.

“Bağcılar’daki sismik izolatörlü hastane açılışa gün sayıyor”

“Planlarımızı revize edip daha işler hale getirmeye çalışıyoruz”

Sismik izolatör sistemlerinin deprem süreçlerinde sağlık hizmetinin aksamaması açısından büyük önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Memişoğlu, “İzolatörler dediğimiz hastanenin depremde hiçbir etkiye maruz kalmadan hizmetini devam ettirebilecek bir yapısı var. Şu anda Göztepe, Okmeydanı, Sancaktepe, Başakşehir Şehir Hastanemiz, Çekmeköy Devlet Hastanesi gibi hastaneler bu şekilde yapılmış durumda. Bunlarla hizmet ediyoruz, çok kısa zamanda Esenyurt’ta ek binamız da aynı şekilde izolatörlü ve depreme dayanıklı olacak. Bunları muhtemel durumlarda bize destek gelecek kliniklerle, şehirlerle eşleştirmiş durumdayız.

“Bağcılar’daki sismik izolatörlü hastane açılışa gün sayıyor”

Kim nereye ne zaman, nasıl gelecek, hangi yolla gelecek, depremle ilgili güzel bir taslak, deprem sonrasında nasıl hizmet sunulacağına dair de bir planlama yaptık. Çok yakın zamanda da bunun hem tatbikatlarını hem öğretilerini toplumumuza anlatacağız. Deprem geçen sefer bizim için çok acı şeyler yaşattırdı, inşallah böyle acıları toplumumuz bir daha yaşamaz. Yaşamaması için de tedbirimizi, planlamalarımızı ona göre yapıp her anımızda deprem olursa nasıl hareket edeceğimizi, deprem esnasında nereye saklanacağımızı, ailelerimizin nereye toplanacağını, binalarımızın sağlıklı yapılmasını sağlayarak geçmişte yaşadığımız acıları inşallah bir daha yaşamayacağız. İstanbul depremine esasında yıllardır hazırlanıyoruz. Her olayda bir yeni şey öğreniyoruz ve ona göre planlarımızı revize edip daha aktüel ve işler hale getirmeye çalışıyoruz” dedi.

“Bağcılar’daki sismik izolatörlü hastane açılışa gün sayıyor”

“Sağlık sistemimiz herhangi bir depremde işlerliğini devam ettirecek”

Kahramanmaraş merkezli depremlerde İstanbul’dan bölgeye giden ekipler ve gerçekleştirilen çalışmalara yönelik konuşan Prof. Dr. Memişoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk 24 saatte 32 tır tıbbi malzeme gönderdik. 2 bine yakın personel gönderdik, hazırlıkların olmasından kaynaklanan bir avantajı kullandık. İstanbul’da da olacak bir depremde Anadolu’da da hazırlıklar bu şekilde yapılıyor. Toplumumuz bilsin ki; sağlık sistemimiz hem sağlık çalışanlarımız hem alt yapımızla herhangi bir depremde işlerliğini devam ettirecektir. Haydarpaşa, Süreyyapaşa, eski dediğimiz hastaneler; Fatih Sultan Mehmet Bakırköy Ruh ve Sinir gibi hastanelerdeki yenileme çalışmalarımız, projelerimiz var, çok kısa zamanda da bunları yenileyeceğiz, dayanıklı hale getireceğiz. Zaten bir kısmını özellikle Süreyyapaşa’yı boşalttık, onları inşallah çok yakın zamanda yenileyerek insanlarımızın hizmetine sunacağız”

“Bağcılar’daki sismik izolatörlü hastane açılışa gün sayıyor”

“530 yatak kapasitemize, 415 yatak daha eklenecek”

Hastanenin bulunduğu aks dolayısıyla yüksek bir nüfusa hizmet sunduğunu aktaran Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ozan Beytemür, “Bulunduğumuz hastane bölge itibariyle sadece Bağcılar değil, Esenler ve Güngören ilçesinin ortasında yer almakta. Yaklaşık 1,5-2 milyon nüfuslu bir bölgede hizmet vermeye çalışmaktayız. Şu anda yeni yapılmakta olan ve çok kısa sürede açacağımız hastanenin zemin katındayız. 61 bin metrekare kapalı alanı mevcut yaklaşık ana binamız kadar. Mevcut ana bina yatak kapasitemiz 530, bu binayla birlikte 415 yatak kapasitesi daha eklenecek. Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi olarak planlanan hastanemizin açılmasıyla birlikte sağlık hizmetlerinde ciddi miktarda rahatlama yaşayacağız. Hastanemiz yaklaşık 193 deprem izolatörlü olarak inşa edilen bir hastane. Deprem izolatörünün önemini zaten geçmişte yaşadığımız deprem tecrübesinde gördük çünkü bu hastanelerde hizmet kesintisiz olarak devam ediyor. Aynı zamanda çalışanlar açısından çok güvenli bir merkez olarak kullanılıyor. Bu nedenle bu tarz hastanelerimizin sayısının artmasıyla afet durumlarında da kesintisiz bir şekilde inşallah hizmetlerimize devam ettireceğiz. Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi yanık merkezinden hiperbarik oksijen merkezine, kalp merkezine tüm branşların bulunduğu çok kapsamlı ve nitelikli bir hastane. Günlük ortalama 12 bin civarında hastamız hastanemize başvuruyor ve hizmet alıyor. Ana binaya 5 tünelle bağlı zaten ana binamızın bir devamı olarak bu fiziki olarak bu genişlemeyle birlikte inşallah daha da güzel hizmetler vereceğiz” dedi.

“Bağcılar’daki sismik izolatörlü hastane açılışa gün sayıyor”

İstanbul’un sismik izolatörlü sağlık üsleri

Sismik izolatörlü yapılar, depreme dayanıklı olarak öne çıkarken İstanbul’da Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde 2 bin 68 adet, Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’nde 855, Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi’nde 503, Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi’nde 503, Çekmeköy Devlet Hastanesi'nin 150 Yataklı Ek Binasında 173 sismik izolatör, Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başıbüyük Ek Hizmet Binası’nda 827, Esenyurt’ta yapımı devam eden ek binada 198 ve yakın zamanda açılışı yapılacak Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesindeki blok binada 193 adet bulunuyor.

Hasibe Karadağ - Ahmet Faruk Sarıkoç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa ÜÇEL Kauçuk, GES yatırımıyla karbon ayak izini azaltıyor Şirket, Ürgüp’teki güneş enerjisi yatırımı ve yenilenebilir enerji sertifikalarıyla emisyonlarını düşürürken, Ar-Ge ve üretim süreçlerini de sürdürülebilirlik ilkelerine göre yeniden şekillendiriyor. Bursa merkezli ÜÇEL Kauçuk, otomotiv yan sanayide artan enerji maliyetleri ve karbon regülasyonlarına uyum sağlamak için sürdürülebilirlik odaklı dönüşümünü hızlandırdı. Şirketin çalışmaları arasında Ürgüp’te devreye alınan 2 MWp kapasiteli Güneş Enerjisi Santrali (GES), yenilenebilir enerji sertifikaları ve çevre temelli üretim standartları öne çıkıyor. ÜÇEL Kauçuk Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Hüseyin Oruç, "Nevşehir Ürgüp’te kurulan 2 MWp’lik GES sayesinde yıllık yaklaşık 2 bin ton CO emisyonunun dengelenmesi hedefleniyor. Bu miktar yaklaşık 91 bin ağacın yıllık karbon emilimine denk geliyor. GES’i yalnızca enerji projesi olarak değil, sanayide temiz enerji kullanımına örnek oluşturan bir adım olarak görüyoruz. ÜÇEL Kauçuk ayrıca, Bursa’daki tesisinde tüketilen elektriğe karşılık 2 bin 164 MWh yenilenebilir kaynaklı enerji için I-REC sertifikası aldı. Sertifikaların hidroelektrik üretiminden sağlanması, şirketin fosil kaynak kullanımını düşürme hedefini destekliyor. Bu çalışma, 2024 yılı için belirlenen Kapsam 2 emisyonlarını yenilenebilir elektrikle dengeleme hedefinin tamamlayıcı bir parçası oldu" dedi. Şirket, su tüketimi, karbon salımı ve ürün yaşam döngüsündeki çevresel etkileri ISO 14064, ISO 14067 ve ISO 14046 standartlarına uygun şekilde takip etiğini belirten Oruç, "Yönetim, sürdürülebilirliği ekonomik istikrar ve toplumsal sorumlulukla birlikte ele alıyor. Motor ve şanzıman takozları, süspansiyon bileşenleri ve kauçuk-metal birleşimi ürünlerde çalışan Ar-Ge birimi, yeni tasarımları ileri mühendislik araçlarıyla kurguluyor. Bu yaklaşım hem dayanıklılığı artırıyor hem de daha uzun ömürlü ürünlerle kaynak kullanımını azaltıyor. Ar-Ge’nin yalnızca ürün geliştirmede değil, üretimin çevresel etkisini azaltmada da stratejik rol taşıyor" ifadelerini kullandı. Hüseyin Oruç, otomotiv sanayinde rekabetin artık karbon ayak izi ve enerji verimliliği gibi kriterler üzerinden şekillendiğini belirterek, "GES yatırımımız, yenilenebilir enerji sertifikalarımız ve Ar-Ge odaklı üretim anlayışımız sürdürülebilir büyüme yaklaşımımızın somut karşılıklarıdır. ÜÇEL Kauçuk, önümüzdeki dönemde daha çevreci teknolojilere odaklanarak global pazarlardaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor" dedi.
Gaziantep MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Özdurdu’dan 25 Aralık mesajı MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Furkan Özdurdu, 25 Aralık Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Başkan Özdurdu, mesajında, Gaziantep’in 11 ay boyunca süren destansı direnişinin, milletin inançla yoğrulmuş azminin, sabrının ve bağımsızlık iradesinin en güçlü örneklerinden biri olduğunu ifade etti. 25 Aralık’ın yalnızca bir kurtuluş tarihi olmadığını vurgulayan Özdurdu, bu günün yokluklar içinde verilen büyük bir mücadelenin, fedakârlığın ve vatan sevgisinin simgesi olduğunu belirtti. Gaziantep’in işgal yıllarında hiçbir yerden yardım almadan, Şahinbeylerin, Karayılanların ve ismi bilinmeyen nice kahramanın öncülüğünde topyekûn bir direniş ortaya koyduğunu hatırlatan Özdurdu, bu mücadelenin bir şehir iradesiyle kazanıldığını kaydetti. Verilen bu büyük mücadelenin, gelecek nesillere bırakılmış en kıymetli emanetlerden biri olduğunu dile getirdi. Kurtuluş ruhunun sadece geçmişte yaşanmış bir hatıra olarak görülmemesi gerektiğine dikkat çeken Özdurdu, bu ruhun bugün çalışmakta, üretmekte ve şehre değer katmakta hayat bulduğunu ifade etti. Alın teriyle kazanılan her başarının, geçmişte verilen mücadelenin bugüne yansıması olduğunu vurguladı. Gaziantep’in sahip olduğu üretim gücü, istihdam kapasitesi ve girişimci yapısıyla ülkemize katkı sunmaya devam ettiğini belirten Özdurdu, bu kadim şehrin geçmişinden aldığı güçle bugün de birlik ve beraberlik içerisinde yoluna kararlılıkla devam ettiğini ifade etti. Başkan Özdurdu, "Bu vesileyle, Gazi şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümünü kutluyor; vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum" diye konuştu.
İzmir Aliağa, ihracatta Türkiye’nin ikinci büyük gümrüğü oldu İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şube Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını belirterek, Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şubesi, 2025 yılının değerlendirildiği ve gelecek döneme ilişkin hedeflerin ele alındığı yılın son meclis toplantısını gerçekleştirdi. Aralık ayı meclis toplantısında oda faaliyetleri, Aliağa limanlarına ilişkin istatistikler ve bölgenin ekonomik performansı değerlendirildi. Toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılı Ocak–Kasım dönemine ilişkin değerlendirmesinde Aliağa limanlarının Türkiye deniz ticaretindeki stratejik ve istikrarlı konumunu sürdürdüğünü belirtti. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını ve Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. Ege Bölgesi gemi trafiğine de değinen Şimşek, aynı dönemde İzmir Limanı’na bin 221, Dikili Limanı’na ise 295 geminin uğrak yaptığını, Dikili Limanı’nda yüzde 68 artış yaşanırken İzmir Limanı’nda yüzde 13,58 oranında düşüş gerçekleştiğini kaydetti. Aliağa elleçlemede liderliğini sürdürüyor Yük elleçleme verilerine ilişkin bilgi veren Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 80 milyon 573 bin 424 ton net yük elleçlendiğini, geçen yılın aynı döneminde bu rakamın 77 milyon 992 bin 685 ton olduğunu ve yüzde 3,31’lik artışla net ton bazında liderliğin korunduğunu söyledi. Son 20 yılda Aliağa limanlarında net ton elleçleme miktarının yaklaşık üç kat artarak 2024 yılında 85,5 milyon tona ulaştığını belirten Şimşek, pandemi sonrası dönemde ise yaklaşık yüzde 30’luk büyüme yaşandığını ifade etti. Aynı dönemde 32 milyon 938 bin 440 ton yükleme gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu alanda yüzde 4,45’lik artışla Aliağa’nın lider konumda bulunduğunu dile getirdi. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında 47 milyon 634 bin 984 ton boşaltma yapıldığını, bunun geçen yıla göre yüzde 2,53 artış anlamına geldiğini ve Aliağa’nın Türkiye genelinde en çok boşaltma elleçlemesi yapan ikinci liman konumunda olduğunu söyledi. Konteyner verilerine de değinen Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 1 milyon 577 bin 208 TEU konteyner elleçlendiğini, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,43’lük azalış yaşanmasına rağmen Aliağa’nın Türkiye genelinde 5’inci sıradaki yerini koruduğunu belirtti. Toplam groston bazında ise 106 milyon 234 bin 292 ton elleçleme yapıldığını ve Aliağa’nın bu alanda Kocaeli’nin ardından ikinci sırada bulunduğunu ifade etti. "Gümrük verileri Aliağa’nın stratejik gücünü ortaya koyuyor" Gümrüklere göre ihracat rakamlarını da değerlendiren Şimşek, Aliağa Gümrük Müdürlüğü’nün Türkiye genelinde ihracat hacmi bakımından ikinci en büyük gümrük noktası olma konumunu sürdürdüğünü belirtti. Aliağa’nın 2020 yılında 12,6 milyar dolar olan ihracat hacminin, 2025 yıl sonu tahminiyle 22 milyar dolar seviyesine çıkarılmasının hedeflendiğini ifade eden Şimşek, bu artışın beş yılda yaklaşık yüzde 74’lük bir büyümeye karşılık geldiğini söyledi. 2024 verilerine göre Aliağa limanlarında 34,2 milyon ton ihracat ve 51,2 milyon ton ithalat gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu tablonun Aliağa’nın ham maddeyi işleyerek katma değerli ürüne dönüştüren güçlü ve entegre bir endüstriyel yapıya sahip olduğunu gösterdiğini ifade etti. Şimşek, Aliağa’nın Türkiye’nin toplam ihracatında yüzde 8 bandında istikrarlı bir paya sahip olduğunu belirterek, 2025 yıl sonu itibarıyla Aliağa’nın yaklaşık 22 milyar dolarlık ihracatla Türkiye ihracatının yüzde 8,2’sini karşılamasının beklendiğini ifade etti. Aynı dönemde Aliağa’nın ithalattaki payının ise yüzde 3,8 seviyesinde olacağının öngörüldüğünü belirten Şimşek, bu verilerin Aliağa’nın ithal ettiğinden daha fazlasını ihraç eden, dış ticaret fazlası veren ve Türkiye ekonomisine pozitif katkı sağlayan net bir ihracat merkezi olduğunu ortaya koyduğunu kaydetti. Meclis Başkanı İsmail Önal başkanlığında düzenlenen toplantıya; İMEAK DTO Aliağa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Aliağa Bölge Liman Başkanı Günhur Şanlı, Aliağa Deniz Liman Şube Müdürü Kadir Sonocak, İMEAK Deniz Ticaret Odası Eğitim Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Görgün, Genel Sekreter Yardımcısı Alper Keçeli, Meclis Üyeleri Burak Atasoy ,Teoman Mustafa Akyol ile Eğitim Müdürü Bahadır Küçük, Şimşekler Gemi Söküm Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Merkez Meclis Üyesi Orbay Şimşek ile şube meclis üyeleri katıldı.