POLİTİKA - 25 Eylül 2024 Çarşamba 10:38

Şahin, BM toplantısına katılarak Gaziantep modelini tanıttı

A
A
A
Şahin, BM toplantısına katılarak Gaziantep modelini tanıttı

New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu’na katılan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep modelini dünyaya tanıtmaya devam ediyor.


Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu ABD’nin New York şehrinde düzenlendi. Düzenlenen toplantıya Türkiye’den belediye başkanı olarak katılan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Türkiye ve Gaziantep modelini tüm dünyaya tanıttı. Söz alan ve soruları yanıtlayan Başkan Fatma Şahin, Gaziantep modelinin Gutteres üzerinde büyük bir etki bıraktığını ve BM danışma kuruluna Türkiye’den belediye başkanı olarak sadece kendisinin davet edildiğini belirti.



"BM savaş için kuruldu ama Gazze’deki çocukların öldüğü bir dünyayı yaşıyoruz"


BM’nin kuruluş amacının savaşları önlemek olmasına rağmen yalnızca konuşan, konuştuğunu eyleme dönüştüremeyen bir yapı haline geldiğini söyleyen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Şimdi tabii nereden nereye geldiğimizi çok iyi hatırlamak lazım. Ben 2002 yılında 2003 yılında ilk parlamentoya girdiğimiz zaman çocuk hakları için geldim. Parlamenter olarak geldim, kadın parlamenter olarak geldim. O gün için Birleşmiş Milletler bize çok farklıydı ama geldiğimiz noktada yalnızca konuşan, konuştuğunu eyleme dönüştüremeyen, kurulma sebebi savaşları önlemek olmasına rağmen şu anda konuştuğumuz yerde 10 dakikada bir Gazze’deki çocukların öldüğü bir dünyayı yaşıyoruz” ifadelerine yer verdi.



" Gaziantep modeli onlara bir çıkış gösteriyor"


Türkiye modeli ve Gaziantep modeline vurgu yapan Başkan Şahin, “Guterres’in deyimiyle Genel Sekreter bizim yüzümüze söyledi dedi ki "Bu dünyayı mahvettik. Önce kendimizle savaştık, sonra doğayla savaştık. Şimdi de bu işin içinden çıkamıyoruz." Dolasıyla Türkiye modeli, Gaziantep modeli dediğimiz şey onlara bir çıkış gösteriyor. O yüzden herkes heyecanla Cumhurbaşkanımızın o yeşil mermerde ne söyleyeceğini bekliyor” şeklinde konuştu.



"Sesler eyleme dönüşürse dünyaya adaleti getireceğiz"


Adaletli bir dünya oluşturmak için eyleme geçme zamanının geldiğini aktaran Başkan Şahin, "Dünya beşten büyüktür. Daha adaletli bir dünya mümkündür" dediğinde kimse anlamadı. Önce Gazze’deki çocukları korumamız için Ukrayna’daki çocuklar korumamız lazımdı. Ondan önce de Suriye’deki çocukları hiçbirini koruyamadık. Bugün geldiğimiz noktada diyorlar ki katılımcılığı ve kalıcılığı sağlamalıyız. Bunu kurallara dönüştürmeliyiz ve artık eyleme geçme zamanı. Bu önemli bir nokta dünya açısından. Eğer bu sesler hakikaten eyleme dönüşürse, Gazze’deki çocukları da koruyacağız, dünyaya adaleti getireceğiz” ifadelerini kullandı.



"BM’de Türkiye’den sadece biz varız"


Gaziantep modelinin Gutteres üzerinde büyük bir etki bıraktığını ve BM danışma kuruluna Türkiye’den belediye başkanı olarak sadece kendisinin alındığını belirten Başkan Şahin, “Guterres Gaziantep’e geldi. Ne zaman geldi, yüksek komiserken. Guterres genel sekreter olunca bizi danışma kuruluna aldı. Bu danışma kurumunda dünyada 15 belediye başkanı var. Türkiye’de de tek biz varız. Niye biz varız, Gutterres geldiğinde bizim yaptığımız çalışmaları, şehrin dörtte biri mülteci, bir eylem planı hazırlamışsın, eğitimden, sağlıktan, istihdamdan, sosyal politikalardan insani bir bakış. Öldürmeyen, yaşatan, kaynaştıran bir bakışın ne kadar zor şartlarda olursa olsun mücadele ettiğini gördüğü için buraya gelip anlattığımda da diyor ki, danışma kurumunda, ben Fatma Başkan’ın şehrine gittim söylediğinden daha fazlası var” şeklinde konuştu.



"Onurlu, güvenli bir geri dönüşün sağlamamız lazım"


Onurlu, güvenli bir geri dönüşün sağlanması için Esad ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oturması gerektiğini dile getirerek şunları söyledi;


“Ben şimdi onlara dedim ki artık yeni dönemde Cumhurbaşkanımızın ve Esad’ın oturup masada konuşması lazım, Halep yolunun açılması lazım. Onurlu, güvenli bir geri dönüşün sağlamamız lazım ve bölgesel olarak bölgeyi kaostan kurtarıp ayağa kaldırmamız lazım. Biz aynı kanaatteyiz diyorlar. Aynı kanaatteysek gelin birlikte yapalım diyorum” diye konuştu.



Şahin, BM toplantısına katılarak Gaziantep modelini tanıttı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ticaretin ve perakendenin geleceği İstanbul’da konuşuldu Ticaretin önemli paydaşları İstanbul’da gerçekleştirilen “FutureCommerce360” konferansında bir araya geldi. Konferansta, yapay zeka, e-ihracat stratejileri ve evrilen ticaret dinamikleri gibi birçok konu ele alındı. ‘Geleceğin Ticareti, Ticaretin Geleceği’ mottosu ile bu yıl 6’ıncısı organize edilen ve perakende sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getirmeyi başaran “FutureCommere360 Konferansı” İstanbul Maslak’ta bir AVM’de düzenlendi. Ticaretin önemli temsilcilerinin sektör ile ilgili görüşlerinin detaylı bir şekilde işlendiği konferansta; yapay zeka, sürdürülebilirlik, hızlı moda, döngüsel moda, temiz içerikli kozmetik, sosyal medya ticareti, perakende sektöründe girişimcilik, e-ihracat stratejileri ve evrilen ticaret dinamikleri gibi birçok konu ele alındı. Global ve yerel trendlerin, yeni teknolojilerin, yeni iş modellerinin, başarılı uygulamaların konuşulduğu konferansın sunuculuğunu Melda Yücel üstlenirken, açılış konuşmalarını ise Alkaş & HAN Spaces Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş, Alkaş Genel Müdürü Yonca Aközer, ee Group Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Erol Özmandıracı ve TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı M. Ali Tombalak yaptı. “Geleneksel mekanlardaki alışverişin e-ticaretle birleşebilmesinin de yollarını arıyoruz” Geleceğin ticareti ve ticaretin geleceğini birbirine bağlayabilmek için mutlaka teknolojiden yararlanılması gerektiğini vurgulayan Alkaş & HAN Spaces Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş, “Bu çok önem verdiğimiz bir etkinliğimiz. Geleceğin ticareti ve ticaretin geleceğini birbirine bağlayabilmek için mutlaka teknolojiden yararlanmamız gerekliliğini ve bu konuda gerçekleri ilgili paydaşlarla bir araya gelerek hem bu konudaki iş birliklerini de oluşturarak tartışıyoruz. Bu etkinlik sayesinde aslında asırlardır bu topraklarda, İpek Yolu üzerinde olan topraklarımızda, Kapalı Çarşılardan gelen cadde mağazacılığıyla devam eden daha sonra modern alışveriş merkeziyle güncel hayatımızın içine çokça giren alışverişin, perakendenin, ticaretin yeni doğrultusunu, yeni yönlenmesini de bir anlamda birlikte irdeliyoruz. Bu çerçevede de hem teknoloji üretenlerin, çözüm üreten girişimcilerin önerilerini sergilemelerine fırsat verirken diğer yandan da nelerin nasıl geliştiğini anlamak bakımından kullanıcıların da bulunduğu bir buluşma zemini. Bu çalışmaların ülkemizdeki ticaretin sadece iç ticaret olarak değil, dış ticaret olarak da e-ihracat olarak da e-ticaretin de gelişimini, geleneksel mekanlardaki alışverişin e-ticaretle birleşebilmesinin de yollarını arıyoruz. Bu bakımdan böylesi bir etkinliği 6 yıldır sürdürdüğümüz için de gururluyum aslında. İnanıyorum ki ülkemizin gelişimini, içerisinden geçtiğimiz ekonomik koşulların iyileşmesi, geleceğe daha umutla bakmamız açısından da oldukça önemli fikirler, önemli buluşmalar gerçekleşiyor” ifadelerini kullandı.
İstanbul Yatak Yan Sanayi ve Teknolojileri Fuarı kapılarını açtı IBIA Expo-Yatak Yan Sanayi ve Teknolojileri fuarı bugün gerçekleştirilen açılışın ardından kapılarını ziyaretçilerine açtı. BİFAŞ ve IBIA Derneği işbirliği ile düzenlenen IBIA Expo-Yatak Yan Sanayi ve Teknolojileri fuarı sektöründe öncü 300’ün üzerinde firmanın katılımıyla kapılarını bugün düzenlenen törenin ardında kapılarını ziyaretçilerine açtı. En son teknoloji ve inovatif ürünlerin sergilendiği fuar da yerli ve yabancı ziyaretçilerin büyük ilgisini çekti. Fuarla ilgili açıklamalarda bulunan IBIA Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Osman Güler, “Bu 3. fuarımız. Ayın 25’in başlayıp 28’inde Cumartesi günü sonlanmış olacak. Her sene olduğu gibi bu sene bir tık daha fazla çalışma yaptık. Dünyada sektörün tüm fuarlarını eksiksiz dolaşarak bu fuarı tanıtmaya çalıştık. En son Brezilya’da dünya yatak sempozyumunda daha geniş çalıştık. Bunun neticesinde de mesela örnek vermek gerekirse Brezilya’dan 35’e yakın kişiden bir heyetimiz var. Rusya’dan Amerika’dan Hindistan’dan Polonya’dan Avrupa’nın farklı ülkelerinden var. İlk yıl 91 ülkeden ikinci yıl 97 ülkeden bu sene 100’den fazla ülkeden ziyaretçi beklentimiz var. Fuarın ilk saatlerinden itibaren hareket görüyorum. Burada yatak üreticisi yok. Yatak üreticilerine hammadde üreten firmalar var. Türkiye yatak imalatında 450 milyon dolar civarındaki satışlarında dünyada 14. sırada yer alıyor. Birinci sırada Amerika, Çin, Hindistan, Polonya, Brezilya gibi ülkeler yer alıyor" dedi.
Bilecik ’Pabucu dama atılmak’ deyimi buradan geliyor Bilecik’te düzenlenen Ahilik Haftası kutlamalarında ’usta’ olmak için heyetin önüne çıkan kişinin yaptığı ayakkabılarda hile tespit edilmesi üzerine ceza olarak pabucunun dama atıldı. ’Pabucu dama atılmak’ deyimi buradan geldiği öğrenildi. Şeyh Edebali Külliyesinde düzenlenen “Ahilik Haftası” kutlamaları saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Programa Bilecik Valisi Şefik Aygöl, Bilecik Belediye Başkan Yardımcısı Sabri Çobanoğlu, Bilecik Cumhuriyet Başsavcısı Burak Olgun Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı,İl Jandarma Komutanı Albay Ferdi Erbakıcı, kurum müdürleri ve davetliler katıldı. "Ahilik iş ahlakı hususu ifade ediyor" Mehter takımın gösterisinin ardından burada bir konuşma yapan Bilecik Valisi Şefik Aygöl, "Medeniyetimize bahşedilen ahilik kültürünün temsilciliğini yaptığımız Şeyh Edebali hazretlerinin huzurunda sizlere hitap etmekten mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Aslında ahilik birçok anlamı aslında iş ahlakı hususu ifade ediyor. Yani bizim iş ahlaki biz ahilik kültüründe özellikle medeniyetimiz yıllarca çok güzel bir şekilde temsilen ustaya saygıyı, çırağa sevgiyi, kalfaya sevgi, öğretti bizlere helalinden kazanmayı lazım olduğunda fazlada komşusuna da gelen misafirlerini iyiliği yapmayı öğretti bizlere ahilik dediğimiz hususun aslında özetidir" dedi. Ceza olarak pabucu dama atıldı Konuşma sonrası devam eden programda ahi heyetine ustalığa geçmek için müracaat eden kişilerin yaptığı eşyalar getirildi. İlk olarak usta olmak isteyen kişi, yaptığı pabuçları getirirken bunlar heyet tarafından beğenilmedi. Ahi Baba hileli malzeme kullanıldığı gerekçesi ile şahsa ustalık vermezken ceza olarak da pabuçları dama attırdı. ’Şed Kuşatma’ töreni gerçekleştirildi Ardından terzi ustasının yaptığı malzemeler beğenilerek kendisine ustalık verildi. Şahsa temsili ’Şed Kuşatma’ töreni gerçekleştirilirken esnaf olmaya aday yamak ve kalfaların usta ilişkisi işlendi. İşini ehli ile yapmayan yamak ve kalfaların pabuçları dama atılırken günümüzde kullanılan ’pabucu dama atılmak’ teriminin o günlerden bugünlere geldiği öğrenildi. Bilecik’in Ahisi seçildi Tören, İl Kutlama Komitesi tarafından, Bilecik’in Ahisi seçilen Süleyman Sert, ilin kalfası seçilen Hilal Karaaslan ve ilin çırağı seçilen Muhammed Emre Doğan’a Bilecik Valisi Şefik Aygöl tarafından çeşitli hediyeler verildi.
Mersin Mersin’de Ahilik Kültürü Haftası törenle kutlandı Mersin Valiliği himayesinde Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğince (ESOB) bu yıl 31’incisi düzenlenen Ahilik Kültürü Haftası kutlamaları, kent esnafını ve protokolünü buluşturdu. Mersin ESOB tarafından düzenlenen Ahilik Kültürü Haftası kutlamaları, Cumhuriyet Meydanı’nda, Mersin ESOB Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Sarı’nın Atatürk Anıtı’na çelenk sunumuyla başladı. Katılımcılar, bando eşliğinde Cumhuriyet Meydanı’ndan yürüyerek Kongre ve Sergi Sarayı’na gitti. Kongre ve Sergi Sarayı’nda devam eden törene, Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, milletvekilleri, kent protokolü, esnaf ve sanatkarlar ile öğrenciler katıldı. ESOB Başkan Veysel Sarı, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (MTSO) Hakan Sefa Çakır’ın ardından konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Ahilik geleneğinden bahsederek, esnafın çağa ayak uydurması gerektiğini, aksi takdirde çağın getirdiği vahşi düzen içerisinde yok olup gitme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklarını söyledi. Esnafın çok fazla sorunları olduğunu dile getiren Seçer, "Bizler, yani belediyeler olarak elbette ki kendi bölgemizde, kendimize münasip imkanlarımız ve gerçeklerimiz ışığında esnafımıza yardımcı olmak durumundayız. Zaten bunu yapamıyorsak iyi bir belediye başkanı değiliz. Ben nasıl Mersin’de 55 binden fazla esnafımı, 69 odayla teşkilatlanmış bir esnaf sanatkarlar odasını yok sayabilirim? Her zaman kapımız açıktı, şu anda da kapımız açık, kapımız açık olmaya da devam edecek. Bunu geçmiş süre boyunca hepiniz yaşadınız. Çok kritik günler geçirdiniz. Pandemi çok özel günlerdi, ama çok güzel günler diyemeyeceğiz. Ama yardımlaşma açısından gerçekten bizim işin bir övünç kaynağıydı. İşte yardımla, yardımlaşmayla birbirimizin elinden tutmayla bugünleri aşabiliriz. Ama mesele genel anlamda yasal düzenlemelerle, Hükümetin çıkaracağı yasalar ve alacağı kararlarla bu düzeni esnafımızın lehine tahkim etmek. Bütün mesele bundan ibarettir" dedi. "Kümelenme şart, kümelenme için arazi şart" Seçer, yerel sorunların başında esnafın kümelenme sorununun geldiğini ifade etti. Şu anda Mersin’de oto tamircileri, oto galericileri, marangozlar, mobilyacılar, hurdacılar, matbaacılar gibi birçok esnafın şehrin içerisinde mahallede aile sakiniyle beraber yaşadığını belirten Seçer, "Aile sakinleri bundan muzdarip. 5 yıldır bu konuyu konuşuyoruz ama 5 yıldır bir yol alamadık. Bakın Mersin’in meselesi şudur; bir konuyu çok konuşuyor, yol alamıyor. Madem konuşuyoruz yol alalım. Orta sorun duruyor, çözüm yolları da belli ama bunu harekete geçirecek bir mekanizmaya ihtiyaç var. Defaatle bunu söyledim. Buradan yine yineliyorum. Kümelenme şart, kümelenme için arazi şart. Ya hazine, tahsisli olacak Valimizin katkısıyla tabii ki hazinenin meselesi, nerede ne arazisi var, nereyi tahsil edebilir bilemiyorum. Biz Akdeniz ilçemizde 1/5000’lik imar çalışmalarını bitirdik. Şu anda ilçe belediyesi 1/1000’lik imar çalışmalarını devam ettiriyor. Bu bölgelerden meslek erbaplarının arazi tahsis yöntemiyle bir an önce kümelenme sorununu çözmeye yolunda adım atmak zorundayız." "Halk Kart uygulamasını esnaf üzerinden sürdürmeye devam edeceğiz" Belediyenin Alo 185 üzerinden ’Esnaf Masası Projesi’nin sürdüğünü vurgulayan Seçer, 2019’un Ekim ayından bu yana başlattıkları Halk Kart uygulamasını da esnaf üzerinden sürdürmeye devam edeceklerini kaydetti. Şu anda 8 bin 300 vatandaşın Halk Kart aracılığıyla belediyeden aylık gıda yardımı aldığını ifade eden Seçer, "Her ay bu vatandaşlarımızın hesabına 5 milyon TL para yatırıyoruz. 2024 yılında bu gıda desteği 60 milyon TL olacak. Bunları mahalle bakkallarından, küçük esnaflardan alma yöntemiyle sürdürmeyi planlıyoruz" diye konuştu. Mesleki yeterlilik konusuna da değinen Seçer, bu konuda düzenledikleri meslek eğitim kurslarıyla üzerlerine düşen görevi yaptıklarını, bunu diğer kurumların da artırması gerektiğini sözlerine ekledi. "Ahilik; yarenlik, cömertlik, kardeşlik gibi evrensel kavramlarla ifade edilir olmuş" Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan ise 13. asırda Ahi Evran tarafından kurulan teşkilatın, o dönemde mevcut olan mesleklerin en iyi şekilde icra edilmesini öngördüğünü söyledi. Bunu yaparken de ilkeler ortaya konulduğunu ifade eden Pehlivan, "Adeta Fütüvvetname diyebileceğimiz ilkeler. Bu ilkeler hem din ve inanç değerlerinden, hem kültür ve medeniyet değerlerinden, geleneklerden, göreneklerimizden hareketle oluşturulmuş. Bu kapsamda 124’ü mutlak toplam 740 ilke belirlenmiş. Bu ilkeleri bugün tek tek saymaya kalksak belki zamanımız yetmez. Ama özetle Ahilik; yarenlik, cömertlik, kardeşlik gibi evrensel kavramlarla ifade edilir olmuş" dedi. Gençlere Ahilik hakkında arıştırma yapmalarını tavsiye eden Pehlivan, "Çünkü özünde gerçekten baktığınız zaman; bütün insan meziyetlerinin, iyi insan meziyetlerinin, güzel insan meziyetlerinin, güzel ahlakın bütün gereklerini bünyesinde barındırıyor. Zaten bu kuralları hayatımızda hakim kıldığımızda ister esnaf olarak hayatımızı idame ettirelim, ister kamu görevlisi olarak idame ettirelim. Hangi işi yapıyorsak yapalım orada hem kaliteli iş, hem doğru iş, hem dürüst iş ortaya çıkacaktır. O yüzdendir ki ecdadımız önce gönül fethini önemsemiş. Anadolu’ya gelmiş, Anadolu’yu fethetmiş ama Ahi beyleriyle birlikte beldelerin fethinden önce gönüllerin fethini oluşturmuştur. Çünkü gönüller sağlam olursa, gönülde iyi hasletler olursa o gönül zihni de pozitif anlamda yönlendirecektir. Zihnin de pozitif anlamda eserler ortaya koymasını ve mesleğini de insan yararına, insanların menfaatine olacak şekilde icra edecektir" diye konuştu. "Çağı okumak, çağın gereklerini öğrenmek, bu anlamda çok önemli" Dünyanın değiştiğini ve geliştiğini vurgulayan Pehlivan, "Belli mesleklerde el yordamıyla yapılan işler bugün artık makinelerle, bilgisayarlarla yapılıyor. Marangozlukta işte bir zamanlar testere balta kullanırken, rende kullanırken şimdi CNC makinelerinden bahsediyoruz. Ve bu makinelerinin başında onu programlayan, bilgisayar başında çalışanlarımız artık var. Çağı okumak, çağın gereklerini öğrenmek, bu anlamda çok önemli. Ama bunu yaparken de değerler manzumesi içerisinde öğrenmek, değerlerle birlikte öğrenmek, işte arzu ettiğimiz ideal olan yaklaşım" dedi. Mersin’de yürüttükleri çalışmaları ve verilen teşviklere değinen Pehlivan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi çalışmalarını anlattı. Küçük sanayi siteleriyle ilgili yer problemi Kentte özellikle küçük sanayi siteleriyle ilgili yer problemin herkes tarafından bilindiğine işaret eden Pehlivan, şöyle devam etti: "Organize sanayi bölgelerimiz gerçekten sistematik bir şekilde gelişiyor, büyüyor. Bugün itibariyle ilgili bakanlıklarımızı destekleriyle 7 ayrı OSB’miz oldu. Mersin Tarsus OSB’nin 4’üncü etabını açtık ve bütün yer tahsislerini de gerçekleştirdik. Esnaflarımıza, odalarımıza tavsiyemiz şu oldu. Tabii ki bağlı olduğu mevzuatta değişiklikler, farklılıklar olabilir. Ama aynı mantıkta hareket edebiliriz. Nasıl olabilir? Kooperatif kurabiliriz. Belediye başkanımız da bu konuda gerekli destekleri sağlayacaklarını söyledi. Bu telkinlerimizle sağ olsunlar bir karma kooperatif kurma konusunda adım atmak suretiyle karşılık vermiş oldular ve kooperatifi de kurdular. Şimdi üye kayıtlarına başlamış durumdalar. Akdeniz’de bir yerle ilgili bizi de bilgilendirdiler. Zaten hazineye ait olan yerleri de sürekli tarıyoruz. Ama biz de tabii imarın, özellikle 1/5000 ve 1/1000’liklerin bitmesini bekliyoruz. Çünkü oralarla ilgili arsa çapları, yerleşim alanlarından uzaklığı, yakınlığı bunların hesap edilmesi gerekiyor. Şimdi bir sonraki adım olarak esnafımızın beklentisi belediyenin orayı sanayi alanı olarak ilan etmesi. Eğer burası sanayi alanı olarak ilan edilirse hazineye ait olan yerlerle ilgili zaten belli kolaylıklar gündeme gelecektir." Bu konuda beklenti içerisinde olan herkesin kooperatife sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Pehlivan, küçük sanayi siteleriyle ilgili çözüm için OSB mantığından esinlenerek bir adım attıklarını kaydederek, "OSB’lerde biz nasıl mesafe alıyoruz? Kamu kaynağı kullanmamıza bile gerek kalmıyor. Niye? Ön tahsisler yapmak suretiyle bütçe oluşturuyoruz. O bütçemizi oranın altyapısında kullanıyoruz. Yolunda, kanalizasyonunda, içme suyunda, elektriğinde ve benzeri. Dükkanı yatırımcı yapıyor. O modelden esinlenerek bir adım attık. Bunun devamını inşallah hep birlikte getirelim" diye konuştu. AK Parti Mersin Milletvekili Ali Kıratlı ile CHP Mersin milletvekili Hasan Ufuk Çakır’ın da konuşma yaptığı etkinlikte temsili şed kuşanma töreni yapıldı. Halk oyunları gösterinin de gerçekleştirildiği etkinlikte yılın ahisi ile yılın çırağı ve kalfasına ödülleri verildi. Etkinlik kapsamında geleneksel ahilik pilavı dağıtıldı.
Mersin Mersin’de ’Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesinde çarklar dönmeye başladı Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, ’Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesi kapsamında 2020 yılından bu yana 300 yetiştiriciye toplam 7 bin 500 hayvan ve toplam 1200 ton yem dağıtmış olacaklarını belirterek, "Bu proje lafta değil, Türkiye’ye örnek olacak bir proje" dedi. Seçer, Akdeniz, Çamlıyayla, Mezitli, Tarsus, Toroslar ve Yenişehir ilçeleri için ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ ve ‘Nergis Soğanı Dağıtım Projeleri’ kapsamında gerçekleştirilen küçükbaş hayvan, yem ve nergis soğanı dağıtım törenine katıldı. Tarımsal destek töreninin bir gelenek haline geldiğini belirterek konuşmasına başlayan Başkan Seçer, “Her toplantıda tarıma ilişkin değerlendirme yaparken tarımın öneminden bahsediyoruz. Bunu söylerken de çiftçinin zor durumda olduğunu, girdi fiyatları başta olmak üzere mazotu, ilacı, gübresi, akaryakıtı ya da diğer enerjilerin çok büyük bedellere mal olduğunun ama ürettiği ürünleri değerinde satamadığının, doğal olarak da para kazanamadığının, evini geçindiremediğinin ve rızkını temin edemediğinin şikayetini yapıyoruz” diye konuştu. Tarımın öneminin her yıl arttığını vurgulayan Seçer, “Şikayetler de artarak devam ediyor. Tarım daha önemli hale geliyor, Türkiye’de üretmek daha zor oluyor" ifadelerini kullandı. Üreticinin yaşadığı girdi maliyeti sıkıntısının yanında ayrıca Mersin’de 2 yıldır kuraklık sorununun da ortaya çıktığını hatırlatan Seçer, “Kuraklık demek; tarımda ürün ve kalite kaybı, yani gıda noksanlığı demek. Gıdanın temininde ve arzında problem, daha az buğday, meyve ve sebze üretimi, hayvancılık için gerekli olan yem bitkilerinin daha az olması ve doğal olarak da daha pahalı olması demek” şeklinde konuştu. Üretimde yaşanılan sorunlara iklim krizinin de tesir ettiğini ve tüm dünyanın bu sorunlarla baş başa kaldığını kaydeden Seçer, “Bizim daha fazla üretmemiz lazım, ucuz gübre, ucuz elektrik enerjisi ya da nakit lazım, zirai ilaç lazım" diye konuştu. “Bu proje, Türkiye’ye örnek olacak bir proje” Tarıma yapılan desteklere ilişkin çok güzel geri dönüşler aldığını söyleyen Seçer, “Proje yaparsınız ama işinizi takip etmezseniz 1 sene, 2 sene sürdüremezsiniz. Belediye olarak işimizi doğru ve düzgün yapıyoruz. Bu proje lafta değil, Türkiye’ye örnek olacak bir proje. Bunu alın tüm Türkiye’ye uyarlayın” dedi. “Bu projeler oy almak için değil, sonuç almak için yapılıyor” Proje kapsamında 2020 yılından bu yana 300 yetiştiriciye toplam 7 bin 500 hayvan ve toplam 1200 ton yem dağıtmış olacaklarının altını çizen Seçer, projenin zaman içerisinde kendi döngüsünü oluşturduğunu dile getirdi. Seçer, “Bizler işimizi temiz ve sağlam yapıyoruz. Bu projeler, sizden oy almak için değil, sonuç almak için yapılıyor” ifadelerini kullandı. “Belediyenin cebinden bir kuruş para çıkmadı” Projede 5. yılı tamamladıklarını vurgulayan Seçer, projenin sürdürülebilirliği ile ilgi bilgi vererek, “Projenin bu yılki maliyeti 28 buçuk milyon lira. Bin 500 hayvan var ve bunlar damızlık hayvan. Bunları alırken belediyenin cebinden bir kuruş para çıkmadı. O oluşturduğumuz 240 küçük aile işletmesinin üretiminden buralara geldi ve beşinci senesindeyiz. Bir başka üreticiye de yemini veriyoruz. Yani 28 buçuk milyon ödeme yapmayacağız. 1,5 milyon ödeme ile bu yılın projesi tamamlanmış oluyor. İşte proje böyle yapılır ve biz burada yönetimde kaldığımız sürece bu devam edecek” şeklinde konuştu. Türkiye’de nergis soğanı ihtiyacının büyük bir bölümünün Mersin’den karşılandığını vurgulayan Seçer, şimdiye kadar dağıtılan nergis soğanı desteği ile ilgili bilgi vererek, “Türkiye’de üretilen nergisin yaklaşık yüzde 67’si Mersin’de üretiliyor. 2020 yılından beri 430 üreticiye 735 bin nergis soğanı dağıtımı gerçekleştirmişiz” diye konuştu. Seçer, nergis soğanı ile birlikte törende Akdeniz, Toroslar, Tarsus, Çamlıyayla, Mezitli ve Yenişehir’de bulunan 31 üreticiye 775 küçükbaş hayvan ve 124 ton yem desteği verdiklerinin altını çizdi. 5 yıl boyunca durmadan çalıştıklarını söyleyen Seçer, bu süreçte kötü yorum yapmaya çalışanlara kulak asmadıklarını da dile getirerek, Mersin halkının bunu gördüğünü kaydetti. Seçer, “Anamur’dan Tarsus’a Çamlıyayla’dan Mut’a kadar insanlar hiçbir parti ayrımı gözetmeksizin hizmete, sevgiye, saygıya oyunu kullandı. Emin olun önemli bir kısmı da parti taassubu ile gitti kendi partisine oy verdi ama ‘Allah razı olsun Vahap Başkanımızdan bizim yolumuzu yaptı, bize el uzattı’ dedi. Biz herkesi seviyoruz. Bize 625 bin insan oy verdi ama oy vermeyen vatandaşım da benim başımın tacıdır. Hiçbirini ayırmıyoruz” sözlerine yer verdi. Üreticilerden Başkan Seçer’e teşekkür: “Sizinle onur ve gurur duyuyoruz” Nergis Soğanı Dağıtımı Projesinden faydalanan üretici Ebru Şen Şaldırak, “Başarıyı elde etmenin tek yolu başkalarına yardımcı olabilmek için istekli olmaktır. Biz girişimcilere sağlanan bu imkanlardan dolayı Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap Seçer’e çok teşekkür ediyoruz. Sizinle onur ve gurur duyuyoruz” ifadelerine yer verdi. ’Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim Projesi’nden faydalanan yetiştirici Fatma Eren ise atanamayan bir öğretmen olduğunun altını çizerek, hayvancılığa geri dönmesine destek olan Başkan Seçer’e ve ekip arkadaşlarına teşekkür etti. Konuşmaların ardından Seçer tarafından projelerden faydalanan üreticilere nergis soğanı, küçükbaş hayvan ve yem takdimi yapıldı.