ASAYİŞ - 29 Kasım 2024 Cuma 08:40

Kan grubu için kendisinden kan isteyen doktora saldırdı... O anlar kamerada

A
A
A
Kan grubu için kendisinden kan isteyen doktora saldırdı... O anlar kamerada

İstanbul Güngören’de ehliyet için rapor almaya çalışan şahıs, kan grubu için kan vermesi gerektiğini söyleyen aile hekimine saldırdığı anlar kameraya yansıdı.


Olay, akşam saatlerinde Güngören’deki bir aile sağlığı merkezinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, bir kişi ehliyet için sağlık raporu almaya geldi. Sağlık ocağında çalışan aile hekimi, şahsa kan grubu için kan vermesi gerektiğini söyledi. Bunun üzerine sinirlenen şahıs, doktora saldırıp küfür etmeye başladı. Görüntülerde, şahsın ‘yıkarım burayı, bana rapor vereceksiniz’ dediği duyuldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Yaya geçidindeki ölümlü kazada yaşlı sürücü hasta olduğu için tahliye edildi Adana’da yaya geçidinde bir kişinin ölümüne neden olan 73 yaşındaki sanık sürücü hastalıkları nedeniyle tahliye edildi. Olay, 27 Eylül’de Yüreğir ilçesi Serinevler Mahallesi’nde meydana geldi. Ali Yalçın eşi Cennet Yalçın (68) ile tedavi için geldikleri Yüreğir Devlet Hastanesi’nden çıkıp İlim Bulvarı yönünde yürümeye başladı. İddiaya göre, Ali Yalçın oğlu ile telefonda konuşurken önünde yürüyen eşi Cennet Yalçın yaya geçidinden karşıya geçmek istedi. Refüje yaklaşan Yalçın, Mehmet Taşkın’ın (73) kullandığı 01 DAF 53 plakalı otomobilin çarpmasıyla yola savruldu. Ağır yaralanan Cennet Yalçın, sağlık ekiplerince kaldırıldığı Yüreğir Devlet Hastanesi’nde tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Kazadan sonra gözaltına alınıp tutuklanan sürücü Mehmet Taşkın hakkında Adana 18.Asliye Ceza Mahkemesi’nce ’Taksirle ölüme neden olma’ suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın görülen ikinci duruşmasında sanık ve müşteki avukatı hazır bulundu. Müşteki avukatı Atilla Karataş, önceki savunmalarını tekrar ederek, sanığın maktulü gördüğünü ve buna rağmen önlem almadığını söyleyerek, “Sanık muhtemel kastla hareket etmiştir. Bilinçli taksirle cezalandırılmasını ve tutukluluğunun devamını talep ediyoruz” dedi. Sanık Mehmet Taşkın savunmasında, kazadan sonra hastalıklarının arttığını söyleyerek, duruşmaya 3 kişinin yardımına rağmen zorla gelebildiğini ifade ederek, "Ben kaza öncesinde de yaşım gereği hasta bir insandım ancak kaza sonrası bel ağrısı, diz ağrısı ve bacaklarımın tutmaması gibi şikayetlerim arttı. 2 ay içerisinde 8 defa hastaneye gittim. Ayaklarım, belim tutmuyor. Buraya gelirken, 3 kişi beni zorla otobüse bindiriyor. Burada da gördüğünüz gibi ayakta zor duruyorum. Eşim yatalaktır ve ona benden başka bakan kimse yok. Eşimin daha fazla mağdur olmaması için tahliyemi talep ederim" ifadelerini kullandı. Sanık avukatı da müvekkilinin, çocuklarının bakma sorumluluğunu yerine getirmemesi nedeniyle araba kullanmak zorunda kaldığını belirterek, "Olayın yaşandığı yer sonradan yaya geçidi olan bir yerdir. Belediye ise henüz yaya geçidi refüjünü kesmediği ve yaya geçidi şartları oluşmadığı için böyle talihsiz bir olay yaşanmıştır. Kendisi 73 yaşında ve hasta birisi. Geçen duruşma sonrası müvekkilim 3 defa hastaneye kaldırıldı. Hatta bu duruşmadan bir gün önce de yine hastanedeydi. Tutukluluk süresini hep hastanede geçirdi. Cezaevi yönetimi kendisini cezaevi şartlarında kalabilir mi, kalamaz mı diye sağlık kuruluna sevk etti. Biz İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek olan raporda da bunlara yer verileceğini öngörüyoruz. Müvekkilimin ‘Bilinçsiz taksirle ölüme neden olma’ suçundan yargılanmasını ve yaşı dolayısıyla yaşadığı sağlık sorunlarının da göz önünde bulundurularak, tahliyesini talep ediyoruz’’ dedi. Adli Tıp Kurumu’ndan henüz raporun gelmediğini belirten mahkeme başkanı, sanık Mehmet Taşkın’ın vasfı, delil durumları, yaşı dolayısıyla yaşadığı hastalıklar, kaçma ve delil karartma şüphesinin bulunmadığını göz önünde bulundurarak, tahliyesine karar verdi.
Sivas Anadolu’nun unutulan mirası el örgüsü yün çoraplar yeniden hayat buluyor Sivas’ta sağlıklı ve sıcak tutmasıyla bilinen unutulmaya yüz tutmuş yün çoraplar, Olgunlaşma Enstitüsü’nde yeniden hayat buluyor. Geçmişten günümüze kadar uzanan kültürel miraslarımızdan biri olan el yapımı yün çoraplar, modern çağın hızla değişen alışkanlıklarıyla unutulmaya yüz tuttu. Yün çoraplar özellikle Anadolu’nun birçok bölgesinde sıcak tutmasının yanı sıra üzerindeki motifler ve desenlerle hikâyeler anlatan birer sanat eseriyken, kullanımı fabrikasyon üretim ve sentetik materyallerin yaygınlaşmasıyla azaldı. Geleneksel dokuma ve el sanatı alanında çalışan Olgunlaşma Enstitüsü’ndeki ustalar, bu önemli mirası yeniden canlandırmak için kolları sıvadı. Enstitüdeki dokumacılar, bu mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla el örmesi yün çorap yapmaya devam ediyor. Dokumacılığı babaannesinden öğrenen ve enstitüde dokumacılık yapan Ayşe Akgül, “Fabrikasyon çoraplarla kıyaslamamız mümkün değil. Bunlar çok daha sağlıklı. Görsel ve sağlamlık olarak da çok iyi. Yün olduğu için terletme de yapmıyor. Sıcak tutar” dedi. “Yöresel defilelerde kültürümüzü tanıtıyoruz” Yün çorapları modern tasarımlarla harmanladıklarını söyleyen Akgül, “Dokumacıyım. Halı, kilim ve çorap dokuyorum. 5 şiş çorap örüyorum. 4 şiş dolu, bir şiş boş şekilde yapıyorum. Bir çift çorabı yaklaşık bir haftada dokuyorum. Arkadaşlarımız köylerde alan araştırması yapıyorlar. Ninelerimizin öncelerden dokudukları çorapları ve sandıklarında bulunan parçalardan fotoğrafları çekip getiriyorlar. Biz de burada modern tasarımlarla harmanlayarak dokuma yapıyoruz. Bizim buradaki amacımız unutulmaya yüz tutmuş geleneksel ürünleri yaşatmaya devam etmek. Gelinlerimizin çeyizlerine veya bizim burada ürettiğimiz kıyafetlerimizin altına tamamlayıcı unsur olarak yapıyoruz. Düzenlenen yöresel defilelerde kültürümüzü tanıtıyoruz. Ben çocukken babaannem yapardı. Benim ilgim vardı, babaanneme bakarak öğrendim. Şimdi kendim üretiyorum. Genelde gelin bohçalarına konulur. Bizim de bohçalarımızda vardı” ifadelerine yer verdi.
Sivas Göl buz tuttu, kuşlar görsel şölen oluşturdu Sivas’ın Hafik ilçesinde bulunan Hafik Gölü’nün yüzeyi buz tuttu. Gölde buz tutmayan bazı kısımlarında toplanan yüzlerce sakarmeke kuşu ise adeta görsel şölen oluşturdu. Sivas’ta geçtiğimiz günlerde etkili olan yoğun kar yağışı yerini dondurucu soğuğa bıraktı. Termometrelerin sabah saatlerinde eksi 10 dereceyi gösterdiği kentte, Hafik ilçesinde bulunan Hafik Gölü’nün yüzeyi kısmen buz tuttu. Cumhurbaşkanlığı tarafından ‘Kesin korunacak hassas alan’ olarak belirlenen Hafik Gölü’nde buz kalınlığı yer yer 3 santimetreyi buldu. Kış şartları nedeniyle doğada yiyecek bulmakta zorlanan bir tilki ise buz tutan gölün yüzeyinde görüntülendi. Öte yandan gölün buz tutmayan kısımlarında toplanan yüzlerce Sakarmeke kuşları görsel şölen oluşturdu. Buz tutan göl havadan dron ile görüntülendi. “Hissedilen soğukluk daha fazla” İlçe sakinlerinden Çetin Karabasar, hissedile soğukluğun daha fazla olduğunu ifade ederek, “Bulunduğumuz yer Sivas’ın Hafik gölü. Manzaramız çok güzel. Şu doğallığı ve doğal manzarayı herkesin görmesini isteriz. Şu anda bile çok soğuk. Gecemiz zaten soğuk geçiyor. Eksi 10-15’leri görüyoruz. Telefonlarımız eksi 10 diyor ama hissedilen soğukluk daha da fazla. Soğuktan dolayı gölümüz dönmüş durumda. Etrafımızda ki tesisler ister istemez kapalı. Geçen seneye göre bu yıl kış erken geldi. Barajlarımızda neredeyse su kalmadı" şeklinde konuştu.