SPOR - 07 Eylül 2021 Salı 17:26

ALG Spor Başkanı Ali Gözcü’den kadın futbolunun geliştirmesi çağrısı

A
A
A
ALG Spor Başkanı Ali Gözcü’den kadın futbolunun geliştirmesi çağrısı

Gaziantep ALG Spor Kadın Futbol Kulübü Başkanı Ali Gözcü, özel bir televizyon kanalında katıldığı bir programda kadın futbolu hakkında açıklamalarda bulundu.

Gaziantep ALG Spor Kadın Futbol Kulübü Başkanı Ali Gözcü, özel bir televizyon kanalında katıldığı bir programda kadın futbolu hakkında açıklamalarda bulundu. Kadının futbolunun geliştirilmesi gerektiğini aktaran Gözcü, lig statüsünün de açıklanması gerektiğini vurguladı.


Gaziantep ALG Spor Kadın Futbol Kulübü Başkanı Ali Gözcü, özel bir televizyon kanalında Koray Aldemir’in sunduğu programda kadın futbolu ile ilgili açıklamalarda bulundu. TFF’nin kadın futboluyla ilgili nasıl bir yol haritası çizdiği ve lige alınacak Süper Lig takımlarıyla da ilgili önemli açıklamalarda bulunan Gaziantep ALG Spor Kulübü Başkanı Ali Gözcü, henüz lig statüsünün açıklanmamasının ise ayrı bir üzüntü oluşturduğunu söyledi. Takımın her zaman ki gibi hedefinin şampiyonluk olduğunu ve önümüzdeki sezon Türkiye’yi Şampiyonlar Ligi’nde temsil etmek istediklerinin altını çizen Ali Gözcü, Aycan Yanaç’ın da yeni sezonda takımda devam edeceğini açıkladı.



“Yaklaşık bir buçuk aydır çalışıyoruz”


Katıldığı televizyon programında öncelikle takımla ilgili son bilgileri aktaran ALG Spor Kulübü Başkanı Ali Gözcü, "Biz yaklaşık 1,5 aydır antrenman yapıyoruz. Bu 1,5 aylık dönemde 11 günlük kamp sürecimiz oldu. Kampta da Bahreyn milli takımı ile 2 defa hazırlık maçı yaptık. İlk maçı 2-0, diğerini 4-0 kazandık. Takımımız son derece iyi çalışıyor, motivasyonumuz iyi durumda. Lige hazırlanıyoruz. İnşallah ligin başlama tarihi belirlenir. Liglerin başlama tarihi ile ilgili en azından bize de bir açıklama olur ve biz de önümüzü görürüz” dedi.



“Federasyonumuzdan açıklama bekliyoruz”


1. Lig’e Süper Lig’den takımların davet edilmesiyle ilgili soruya açıklık getiren Gözcü, "Açıkçası biz normal lig, normal statüde başlayacak gibi hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Normal lig nedir, Süper Lig gibi deplasmanlı puanlı lig sistemidir. Tabii Federasyonun bir yazısı var Süper Lig kulüplerine. 2021-2022 sezonunda yer almak istiyorsanız müracaat ediniz. Tabii biz bundan net bir şey anlamadık açıkcası. Şuan hali hazırda 16 takımımız var 1. Lig’de. Varsayalım ki 4-5 takım katılmak için başvurdu ne olacak. Eylül ayı içerisindeyiz, normal deplasmanlı lig nasıl bitecek gerçekten şu anda biz de bunu öngöremiyoruz. Federasyonumuzdan bununla alakalı bir açıklama bekliyoruz" ifadelerini kullandı.



“Süper Lig takımlarımızın teşvik edilmesi güzel”


Gözcü, Süper Lig takımlarının teşvik edilmesinin güzel olduğunu belirterek, "Öncelikle Süper Lig takımlarının kadın futboluna teşvik edilmesi, böyle bir durumun ortaya çıkması bizi memmun ediyor. Biz ALG Spor olarak her zaman rekabetçi bir ligin daha çok değerli olacağına, daha çok taraftar toplayacağına ve daha çok ilgi göreceğine inanıyoruz. Yalnız şu durum biraz rahatsız edicidir. 2021-2022 sezonu normal şartlarda başlamasa da statüsünün açıklanması gerekiyordu. Ama biz hala şu anda Süper Lig takımları da 10 Eylül’e kadar bu ligde yer alacak mısınız, alamayacak mısınız diye bir öneri istiyoruz. Bunu ben biraz doğru görmüyorum" şeklinde konuştu.



“40 takım olursa bu ligi nasıl bitireceğiz”


Ali Gözcü, sözlerine şöyle devam etti, "Tabii ki şunu tekrar ediyorum Süper lig takımlarının yer alması kadın futbolu açısından son derece önemli. Bizi sevindirdi, mutlu etti ama 2021-2022 sezonunun başlaması gerekirken, hatta statüsünün açıklanması gerekirken böyle bir olaya girilmesi bizi açıkçası düşündürüyor. Şimdi biz ALG Spor olarak 2 aydır antrenman yapıyoruz, lig başlayacak diyoruz. Ben şunu da çok merak ediyorum. Bundan dolayı da zaten endişeye kapılıyoruz. Şimdi hali hazırda 16 takımız var, farz edelim Süper Lig’den 6 takım 1. lige katılacaklarını taahhüt ettiler. 22 takım yapıyor. 22 takım da bir ligde 42 hafta yapıyor, biz bu ligi nasıl bitireceğiz" ifadelerine yer verdi.



“Önümüzü göremiyoruz”


Henüz TFF’nin statüyü açıklamadığını belirten Ali Gözcü, önlerini göremediklerini de belirterek, "Yani biz ALG Spor olarak kadın futboluna çok yatırım yapıyoruz. Ama gerçekten önümüzü göremiyoruz. Süper Lig’den de takım katılacak olması bizim tarafımızdan çok sevindirici karşılandı. Ama şunu da göz önüne almak gerekiyor. Bazı şeylere de ciddiyetle yaklaşmak lazım. Şu anda 1. ligde 16 takımımız var, bu 16 takımımız 1. Lige çıkarken 3. lig, 2. lig oynamıştır ve ciddi çabalar sarf etmiştir. Keşke Süper lig takımları da böyle bir yarışa tabii tutulsaydı kadın futbolu biraz daha ciddiyetli olurdu diye düşünüyorum” dedi.



“Açıklama bekliyoruz”


Gözcü, "Şimdi orasını biz bilmiyoruz. Biz ALG Spor ile kadın futboluna çok ciddi yatırımlar yaptık. Milli takıma şu anda 10 oyuncu gönderiyoruz. Biz bu kadar yatırım yapmışken önümüzü göremiyoruz. Ben burada federasyonu eleştirmek istemiyorum. Ama biraz da geçmiş dönemde kadın futboluna daha çok önem veren, değer veren, emek veren takımları da düşünerek açıklama yapmaları lazım" ifadelerini kullandı.



“Beklentimiz lig usulü oynanması”


Beklentilerini de dile getiren Başkan Ali Gözcü, "Bizim beklentimiz federasyondan normal lig usulü ile oynanmasıdır. Bu taraftar açısından çok önemli. Yani biz sadece takımları bir yere kapatarak, sadece lig oynandı gibi geçiştirerek kadın futbolunu geliştiremeyiz. Çünkü taraftar da ligin değerini arttıran maçlara renk verenlerdir. Biz bunları taraftarsız oynayamayız. Düşünün Beşiktaş ile oynayacağız, Fenerbahçe ile oynayacağız. Gaziantep halkı kadın futbolunu tanıyacak" şeklinde konuştu.



“Doğrusu yeni alınacak takımların 3. ligden başlayarak gelmesi”


Gözcü, "Öncelikle bu 16 takım 1. Lig’e nasıl çıktıysa şu an müracaat eden takımlarımız da bu serüvenden geçmesi lazım. 3. ligden başlayıp, 2. lig oynayıp öyle çıkması lazım. Bu şekilde daha anlamlı olur. Ben son 10 yıldır kadın futbolunun içindeyim. Direkt 1. Lig’e katılım sağlanmaması gerektiğini düşünüyorum. Biz de 3. ligden başladık. 2. Lig’e oradan da 1. Lig’e çıktık ve daha anlamlı oldu. Süper Lig takımlarının katılıp kadın futboluna değer vermesi bizi mutlu ediyor" dedi.



“Etik kurallara uygun hareket edilmesi gerekir”


Yeni katılacak olan ve kurulan takımların mevcut kulüplerin oyuncularına teklif yapması üzerine Ali Gözcü, şu ifadeleri kullandı, "Lige katılacak olan takımlarımıza tavsiyem başka takımlarının oyuncularıyla görüşmesinler. Bizim veya başka takımların oyuncularına teklif yapmışlar. Bizim takımımızdaki oyuncular ALG Spor’un oyuncusudur ve bu sezon buradayız demişler. O yüzden biraz daha etik kurallara uygun hareket etsinler” ifadelerine yer verdi.



“Aycan Yanaç yine bizim oyuncumuz”


Fenerbahçe’nin kadın futbolu kurmasıyla birlikte ’Aycan Yanaç ayrılacak mı’ sorusuna cevap veren Başkan Ali Gözcü, "Geçen sezon biliyorsunuz pandemiden dolayı çok fazla maç oynama şansına sahip olamadık. Aycan Yanaç yine bizim takımımızda, biz yine anlaşmamızı yaptık. Bu kadar magazinin içerisinde olmasına rağmen antrenmanlarına çıkıyor. Normal futbol hayatında başarılı olacağına inanıyorum. Aycan yeni sezonda da bizimle ve anlaşması var. Bütün oyuncularımızla gurur duyuyorum. Aidiyet duygusu üst düzeyde ve inşallah herkes ALG Spor’un başarısı için kalacak. İnşallah biz şampiyon olursak şampiyonlar ligine kalacağız. Oyuncularımız şu an şampiyonlar ligini hedefliyor" şeklinde konuştu.



“Milli takım bizim vazgeçilmezimizdir”


Gaziantep ALG Spor Kulübü Başkanı Ali Gözcü, son olarak Milli takıma oyuncu vermekten gururlu olduklarını belirterek, "Öncelikle Milli takımımıza başarılar diliyorum. Necla hocamız kadın futbolu için son derece ciddi çalışmalar içerisindedir. Buradan Necla hocamı da kutlamak istiyorum. Bizim 10 oyuncumuz davet edildi, farklı takımlardan da davet edildi. Tabii burada kimin oyuncusu olduğu önemli değil. Milli takımımızın başarısı çok önemli. Ben her zaman söylüyorum, milli takım bizim vazgeçilmezimizdir. Milli takım bazında başarılı olursa kadın futbolu daha çok duyulur. Her zaman milli takımın destekçisiyiz. Necla hocama da 10 tane de zımba gibi oyuncu gönderdik" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Vali Aksoy, basın mensupları ile bir araya geldi Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, bir kahvaltı programında basın mensuplarıyla bir araya gelerek 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladı. Program, saat 09.30’da Eskişehir Öğretmenevi’nde gerçekleştirildi. Kahvaltı programına katılım sağlayan Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, yerel ve ulusal basın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Eskişehir’in en genç gazetecisi Emir Erten (20) ve en kıdemli gazetecisi Rıdvan Uysal (91) ile yan yana oturan Vali Aksoy, gazeteciler ile gündeme dair sohbet etti. Ardından bir konuşma gerçekleştiren Vali Aksoy, bütün basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladı. "Bir mesai arkadaşı anlayışı içerisinde sizlerle birlikte yol almaya devam ediyoruz" Vali Aksoy, yapmış olduğu konuşmada, "Eskişehir, Türkiye’nin önemli bir şehri. Bu şehrin gelişmesi ve kalkınması konusunda bütün kurum ve kuruluşlarla birlikte basın çalışanlarımızın da önemli katkıları var. Bir olay olduğunda, bir konu gündeme geldiğinde bazen basın çalışanlarımız bizden önce o noktaya ulaşabiliyor. Kar kış demeden, gece gündüz demeden yoğun bir gayret içerisinde çalışmalarını sürdürüyorlar. Bu anlamda, yürüttüğünüz çalışmalara çok teşekkür ediyorum. Ben yönetici olarak, kamu çalışanlarımız gibi basın mensuplarımızı da aynı noktada görüyorum ve bir mesai arkadaşı anlayışı içerisinde sizlerle birlikte yol almaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Samsun Ziraat mühendisleri, Tarım Bayramı’nı kutladı SAMSUN (İHA) – Samsun’da ziraat mühendisleri, tarımsal eğitim ve öğrenimin 179. yıldönümünü (Tarım Bayramı) yaptıkları tören ile kutladı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi ile Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Samsun Şubesi, Tarım Bayramı kapsamında Atatürk Anıtı önünde tören düzenledi. İki kurumun çelenk sunumu ile başlayan tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam etti. Törende konuşan ve ziraat mühendislerinin isteklerinden bahseden ZMO Samsun Şube Başkanı Havva Yurdunuseven Bayzat, “Gün geçtikçe sayısı artan ve bilimsel donanımı tam olmayan her yıl 5-6 bin öğrenci mezun eden fakültelerimizin daha donanımlı daha nitelikli ve istihdama yetecek kadar öğrenci yetiştirmesi en önemli arzumuzdur. Geçmiş yıllarda yaşadığımız pandemi döneminde ve yaşadığımız afetler sonrasında tarım ve gıdanın vazgeçilmezliği bir kez daha kendini göstermiştir. Artan girdiler, yetersiz altyapılar, kaybolan toprak varlığımız ve bununla beraber küresel ısınmanın sonucu afetler ve taşkınlar tarımsal ürünlerimizi ve dolayısıyla gerekli beslenme limitlerimizi kısıtlamaktadır. Üretim planlaması ve ihtiyaca göre üretim yapılması tarımın en çok ihtiyaç duyduğu kriterlerden olup, yeni destekleme modelinde ifade edilenler doğrultusunda belirlenecek destekleme miktarı baz alınacak katsayı ve ürün girdi ve maliyetlerinde oluşacak yıllık değişkenliklerin çiftçinin emek ve alın terinin karşılığı değerlerle güncellenmesi oldukça önemlidir” dedi. Tören, toplu fotoğraf çekiminin ardından son buldu. Törene OMÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Özcan ve ziraat mühendisleri katıldı.
Mersin Mersin’de 1 milyar TL’nin üzerinde ticari işbirliği Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), firmalar arası ikili iş görüşmeleri fırsatlarının geliştirilmesine ve yeni iş bağlantıları kurulmasına katkı sağlamak hedefiyle ’Oniki.net’ işbirliğinde bölgesel katılımla ’MTSO B2B Networking Etkinliği’ düzenledi. MTSO, bölge ticaretini geliştirecek önemli bir etkinliğe imza attı. Yapay zeka destekli firmalar arası ikili iş görüşmeleri (B2B) etkinliğinde bin 300 katılımcı, 6 bin 215 iş görüşmesi gerçekleştirdi. Gün sonunda kurulan potansiyel ticari işbirlikleriyle bölge ekonomisine bir günde 1 milyar 460 milyon 525 bin TL potansiyel katkı sunuldu. Yapay zeka destekli B2B eşleştirme teknolojisinin kullanıldığı etkinlikte, katılımcılar 6 dakikalık görüşmelerle etkili şekilde birbirini tanıma ve verimli temaslar kurma fırsatı buldu. Türkiye’de ilk kez bölgesel olarak düzenlenen ikili iş görüşmesi organizasyonunda, Mersin’in yanı sıra Adana, Gaziantep, Osmaniye, Antakya, Kahramanmaraş, Kayserinin de aralarında yer aldığı 17 ilin firmaları bir araya geldi. Tüm gün devam eden etkinliğe MTSO Başkanı Hakan Sefa Çakır, Meclis Başkanı Hamit İzol ve yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra Mersin Deniz Ticaret Odası, Mersin Ticaret Borsası, Adana Ticaret Odası, Adana Sanayi Odası, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası, Kozan Ticaret Odası, Kadirli Ticaret Borsası, Dörtyol Ticaret ve Sanayi Odası, Silifke, Erdemli, Mut ve Tarsus Ticaret ve Sanayi Odaları Başkanları, meclis başkanları ve yönetim kurulu üyeleri de katılarak destek verdi. Etkinlikte Yazar ve Başarı Uzmanı Mümin Sekman, ‘Her şey seninle başlar’ isimli sunumuyla katılımcılara başarılı olabilmek için neler yapmaları gerektiği konusunda ipuçları verirken, Linkedin Eğitmen ve Danışmanı Ahmet Mert Samur, Linkedin ile B2B iş geliştirme fırsatlarını anlattı. Gün boyu devam eden etkinlik, Yavuz Seçkin’in ‘Hangimiz Sen, Hangimiz Ben’ isimli tek kişilik gösterisiyle renklendi. Oniki Kurucu Ortağı ve CEO’su Ziya Kızıltan’ın etkinlik hakkında verdiği bilgiler sonrası başlayan ikili iş görüşmelerinde binin üzerinde iş insanı görüşme fırsatı buldu. Ayrıca fuaye alanında kurum kuruluş ve firmalar açtıkları toplam 10 stant ile hizmet ve ürünlerini katılımcılara tanıttı. Etkinlik, organizasyona en aktif katılım gösteren 7 firma temsilcisine çeşitli ödüller verilmesiyle son buldu. “Gün bir araya gelme günüdür” Organizasyonun açılışında konuşan MTSO Başkanı Hakan Sefa Çakır, bin 200 firmaya yakın katılımla, Türkiye’nin en büyük ikili iş görüşmesi etkinliğinin düzenlendiğini bildirdi. “Gün; bir araya gelme, iş ilişkilerimizi arttırma, çevremizi genişletme ve safları sıklaştırma günüdür” diyen Çakır, küçük olsun benim olsun mantığıyla hareket edenlerin artık kazanamayacağını hatırlattı. Bugünün artık yeni iş olanaklarıyla tanışıp iş potansiyelini artırma günü olduğunu vurgulayan Çakır, şunları söyledi: “Bizler bu bereketli topraklarda yaşayan, Anadolu’nun şanslı insanlarıyız. Öncelikle Anadolu insanı olarak, bunun farkında olmalıyız. Her güzelliğin bir bedeli olarak, coğrafyamızda zorluklar eksik olmuyor. Bu zorluklar, bizim güçlü ve dinamik olmamızı sağlıyor. Bugün yaptığımız gibi bir araya gelirsek, iletişim ağlarımızı daha çok genişletip ilişkilerimizi arttırırsak inanıyoruz ki fırsatlarla dolu bu coğrafyamızda, kentimizde, bölgemizde ve ülkemizde, ekonomik olarak, çok iyi yerlere gelebiliriz. Sektörlerimizde kümelenerek, verimliliğimizi ve gücümüzü arttırabiliriz. Birlikte iş yapmasını öğrenecek, birlikte paylaşmasını bileceğiz. Ben değil, biz diyeceğiz.” “Yeni sanayi stratejisine ihtiyaç var” Tüm bunları yaparken KOBİ’lerin başta finansal olarak güçlendirilmesi gerektiğine de değinen Çakır, bir yıl sonra yürürlüğe girecek karbon vergisini hatırlatarak, KOBİ’lerin yeşil ve teknolojik dönüşüme hazırlanması gerektiğini söyledi. Bu anlamda KOBİ’ler için yeni bir sanayi stratejisine ihtiyaç olduğunu kaydeden Çakır, “KOBİ’lerimiz olmadan sanayinin çarkları dönmez. Bu nedenle üreten, istihdam oluşturan, ihracat yapan tüm KOBİ’lerimiz, her bir girişimcimiz korunması gereken bir değerdir” dedi. “Hiçbir sorun sonsuza dek sürmez” Zamanı geldiğinde hazır olunması halinde hiçbir sorunun sonsuza dek sürmeyeceğini kaydeden Çakır, Suriye’yi örnek gösterip savaş nedeniyle bölgede çok sayıda Suriyelinin misafir edildiğini hatırlattı. “Ekmeğimizi paylaştık. Onlar bizim dilimizi iş kültürümüzü öğrendi. Yakın diyaloglar kurduk” diyen Çakır, şu anda Suriye’nin yeniden yapılanma zamanı olduğunu dile getirip, “Suriyeli kardeşlerimiz vatanlarına döndüklerinde inanıyorum ki, bölgemizle Suriye arasında güçlü köprüler oluşturacağız. Bizler de bölge olarak buradaki yapılanmada Suriyeli kardeşlerimizle birlikte aktif rol oynayacağız” diye konuştu. Önceliğin bölge firmaları ve sektörler olarak doğru stratejilerle ortak hareket etmeye verilmesi gerektiğine değinen Çakır, “İşte bugün başlattığımız, bu ikili iş görüşmeleri, bunların başlangıcı olacaktır” ifadelerini kullandı. Çakır, sözlerini, bu yeni nesil ikili iş görüşmelerini kısa sürede ulusal ve uluslararası platformları taşıyacaklarını belirterek tamamladı.
Kayseri Fazla alınan D vitamini zehirleyebilir Acıbadem Kayseri Hastanesi Fiziksel tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Hülya Yüksel, D vitamini eksikliğinin doktor kontrolünde tedavi edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Yüksek D vitamini düzeyi D vitamini zehirlenmesine yol açabilir” dedi. D vitamini eksikliğinin sık görülen bir durum olduğunu söyleyen Acıbadem Kayseri Hastanesi Fiziksel Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Hülya Yüksel, “D vitamini yağda çözünen kemik ve diş sağlığı için önemli olan bir vitamindir. Aynı zamanda steroid yapıda olan bir pro hormondur. D vitamini kemik mineralizasyonunda, kas kitlesinin artımında ve ruhsal, psikolojik sağlığın sağlanmasında önemli bir vitamindir. D vitamini eksikliği sık gördüğümüz bir durum. D vitamini eksikliğinde kişilerde çabuk yorulma, kas-eklem hastalıkları, ruhsal bozuklukların olması, depresyon, yine kalp hastalıklarının artışı ve bazı kanser türlerinde artış görebiliyoruz. D vitamini eksikliği olan kişiler bize genellikle yorgunluk, halsizlik, saç dökülmesi, kas-eklem ağrıları şikâyetleriyle başvurabiliyorlar. D vitamini eksikliği yaşlılarda kas kitlesinin kaybına bağlı olarak düşmeyle sonuçlanabiliyor. O yüzden D vitamini düzeyini ölçüp ona göre tedavi vermemiz uygun oluyor. D vitamini düzenli aralıklarla ölçüm yapılması ve eksikliğinde tedavi verilmesi gereken bir durum. D vitamini düzeyini kanda 25 hidroksi vitamin D şeklinde ölçebiliyoruz. Nanogram bölü mililitre cinsinden hesaplıyoruz. 50 ila 70 nanogram bölümü nanogram bölü litre cinsinden baktığımızda D vitamininin optimal düzeyi 50 ile 70 olarak değerlendiriliyor” dedi. “Yüksek D vitamini zehirlenmeye yol açabilir” Yüksel, 100 - 150 ng/mL düzeyinde olan D vitamininin zehirlenmeye sebep olabileceğini söyleyerek, “100 - 150 ng/mL D vitamini, hiper vitamin özü dediğimiz D vitamini zehirlenmesine yol açan düzey. O yüzden mutlaka doktor kontrolünde D vitamini kullanılması öneriliyor. D vitamini eksikliği güneş maruziyeti az olanlarda, cilt melanin seviyesinin yüksek olduğu koyu renk tene sahip olan bireylerde, yaşlılarda ve sağlık problemi olan, kronik hastalıkları olan kişilerde böbrek rahatsızlığı ve karaciğer rahatsızlığı olan kişilerde D vitamini eksikliğini daha sık görmekteyiz. Günlük idame D vitamini tedavisi kişiden kişiye değişir. Çocuklarda bu oran daha yüksekken, yaşla beraber günlük 600-800 internasyonel (IU) ünite olarak ihtiyacımız bulunmakta. Yine D vitamini eksikliğinin tedavisini mutlaka uzman kontrolünde yaptırmanızı öneriyoruz. D vitamini eğer 20 nanogram bölü litrenin altında ise D vitamini eksikliği koyuyoruz. 12 buçuk miligramın altında ise şiddetli D vitamini eksikliği tanısı koyuyoruz. D vitamini eksikliği olan bireylere haftalık 50 bin internasyonel (IU) ünite D vitamini yükleme tedavisini 8 hafta boyunca yapıyoruz. Haftalık 50 bin ünite. Daha sonra idame doza geçiyoruz” ifadelerini kullandı. D vitamininin yüzde 90 oranında ciltte ultraviyole ışınlar aracılığıyla sentezlendiğini söyleyen Yüksel, “D vitamini hakkında sıkça sorulan sorulardan biri de D vitaminini ne zaman almalıyım? D vitaminini kahvaltıdan sonra almanız öneriliyor. Tok karnına öneriliyor. Yine D vitaminini hangi besinlerle tüketilebileceği de sık sorulan sorulardan. Biliyorsunuz D vitamini yüzde 90 oranında ciltte ultraviyole ışınları aracılığıyla sentezlenir. Yüzde 10 oranında da gıdalarla alınabilmektedir. Kış mevsimlerinde güneşte kalma zamanımızın azalması, güneşe bağlı olarak sentezinin D vitamini azalması nedeniyle gıdalarla da yüzde 10’luk kısmın alınması D vitamini eksikliğine yol açabiliyor. Yeteri D vitamini sentezi için 15-20 dakika güneşlenmek yeterlidir. Güneş kremi kullanılmamalıdır. Gıdalarda yüzde 10’u somon balığında, uskumru balığında bulunuyor. Aynı zamanda yumurta sarısı, yeşil sebzeler ve yeşillikler de D vitamininden zengin ürünlerdendir. Yine süt ürünleri de D vitamininden zengin ürünlerdendir. Bunlar yüzde 10 oranında alınıyor. Biz kış mevsiminde genellikle yüzde 90’lık güneşten sentezlenmeyi sağlayamadığımız kişilerde D vitamini kontrol düzeyine göre D vitamini takviyesini dışarıdan yapıyoruz” dedi. “D vitamini eksikliği bazı hastalıklara neden oluyor” Dr. Hülya Yüksel, D vitamini eksikliğinin mutlaka tamamlanması gerektiğini söyleyerek, “D vitamininin kalsiyum ve fosfor emilimini arttırarak kemik kitlesinin artmasında da faydası vardır. D vitamini eksikliğinde çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde ise osteomalazi ve osteoporoz dediğimiz kemik erimesi görülür. Eş zamanlı olarak D vitamini eksikliğinde bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı grip, soğuk algınlığı gibi hastalıkların oluşumu da artmaktadır. Yine otoimmün hastalıkların da D vitamini eksikliğine bağlı aktif seyretmesini görebiliyoruz. Yine Tip-1 ve Tip-2 diyabet hastalığında glikoz toleransını bozduğu için düzensizleşmeye neden olabiliyor. O yüzden D vitamini eksikliğinde mutlaka bu eksikliğin yerine konması önerilir” ifadelerini kullandı.