EKONOMİ - 10 Ocak 2025 Cuma 17:50

Akdeniz Üpak’la tarım piyasaları yeni bir döneme giriyor

A
A
A
Akdeniz Üpak’la tarım piyasaları yeni bir döneme giriyor

Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Akdeniz Ürün Piyasası Aracı Kurumu’nun (Akdeniz ÜPAK) faaliyete girmesiyle birlikte tarım sektöründe dijitalleşmenin önünü açacak önemli bir adımın atıldığını söyledi.


Akıncı, Gaziantep Ticaret Borsası’nın da aralarında bulunduğu 17 ticaret borsası ortaklığında kurulan Akdeniz Ürün Piyasası Aracı Kurumu Anonim Şirketi’nin Türkiye Ürün İhtisas Borsası’nda ELÜS alım-satımı yapmak isteyen tüm mudi ve yatırımcılara hizmet vereceğini ifade etti.


Akdeniz ÜPAK’ın kurulumu için 17 ticaret borsası ile istişare içerisinde uzun ve kapsamlı hazırlık bir süreci geçirdiklerini kaydeden GTB Başkanı Akıncı, "Bu süreç, ulusal çapta güçlü ve sürdürülebilir bir aracı kurum yapısının temellerini oluşturmamıza imkan sağladı" dedi.


Akdeniz ÜPAK ile ilgili bilgiler paylaşan Akıncı, bu yeni girişimin tarım sektörünün dijitalleşmesinde ve piyasaların derinleşmesinde önemli bir kilometre taşı oluşturacağını dile getirdi.


Akdeniz ÜPAK’ın Gaziantep, Adana, Antalya, Mersin, Tarsus, Ceyhan, Kahramanmaraş, Nizip, Reyhanlı, Osmaniye, Kozan, Burdur, Antakya, İskenderun, Isparta, Kumluca ve Kadirli ticaret borsalarının ortaklığında kurulduğunu hatırlatan Akıncı, şirketin 20 milyon lira sermayeye sahip olduğunu kaydetti.


Son tarih 13 Ocak 2025


TÜRİB platformunda Elektronik Ürün Senetleri (ELÜS) alım satım işlemlerinin 13 Ocak 2025 itibarıyla Ürün Piyasası Aracı Kurumları (ÜPAK) üzerinden gerçekleştirileceğini duyuran Akıncı, bu tarihten sonra TÜRİB platformunda gerçekleştirilen işlemlerin yalnızca Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı’ndan faaliyet izni almış ve Borsa üyesi olan Ürün Piyasası Aracı Kurumları (ÜPAK) tarafından yapılabileceğini söyledi.


Aracılı sisteme geçişin ardından, TÜRİB platformunda işlem yapmak isteyen tüm üreticilerin ve şirketlerin, bağlı oldukları ticaret borsaları aracılığıyla ilgili ÜPAK platformlarına kayıt yaptırmaları veya mevcut kayıtlarını güncellemeleri gerektiğine dikkat çeken Akıncı, kayıt işlemleri için bireysel yatırımcıların kimlik belgesi ve yerleşim yeri belgesi ile başvurmalarının yeterli olacağını, şirketlerden ise ticaret sicili gazetesi, vergi levhası gibi resmî belgelerin talep edileceğini açıkladı.


Yeni yatırım alanları ve finansman imkanları


Akdeniz ÜPAK üzerinden işlem yapılacak ürünler arasında arpa, ayçiçeği tohumu, buğday, çavdar, fasulye, fındık, mercimek, mısır, kuru kayısı, pamuk, soya fasulyesi gibi temel tarım ürünlerinin bulunduğunu belirten Akıncı, anlaşmalı bankalar aracılığıyla lisanslı depoya ürün getiren çiftçilere çeşitli kredi imkânları da sunulacağını sözlerine ekledi.


Ülke ekonomisine katkı sağlayacak


Bu yeniliklerle birlikte, tarım piyasalarının daha rekabetçi bir hale geleceğine dikkat çeken Akıncı, "TÜRİB ile daha sağlıklı fiyat oluşumları sağlanacak, fiyat dalgalanmaları en aza indirilecek. Tarım sektörüne yeni bir finansman modeli kazandıran bu sistem, ülke ekonomisine de büyük katkılar sağlayacak. Bu platform, sadece sektör profesyonellerine değil, aynı zamanda yatırımcılar ve finans sektörü için de önemli fırsatlar sunacak" diyerek sözlerini tamamladı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Memur-Sen’den "4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu-Yargı Kararları ve Hukuki Tartışmalar" sempozyumu Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) tarafından, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Seçme Kanunu’nun yeniden gözden geçirilmesine yönelik ‘4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu-Yargı Kararları ve Hukuki Tartışmalar’ sempozyumu düzenledi. Memur-Sen tarafından kamu görevlilerinin zam oranlarının ve diğer kazanımlarının belirlendiği toplu sözleşmelerin sistematik çerçevesini çizen 4688 sayılı Kanun’un ve toplu sözleşme hükümlerinin yorumlanması ve uygulanması noktasında yargıya yansıyan çeşitli ihtilafları gündeme alması amacıyla ‘4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu- Yargı Kararları ve Hukuki Tartışmalar’ sempozyumu gerçekleştirildi. Burada bir açılış konuşması gerçekleştiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik, çalışma hayatının bütün kazanımları içinde söylenebilir bir mücadeleler hayatı olduğunu belirterek, “Bu bağlamda sendikalar, sendikalar kazanımlarında bir mücadeleler tarihine sahnedir. Bugün burada yapılacak olan, iki gün sürecek olan bu sempozyum da, ben inanıyorum ki 4688 sayıda, sendikalar ve toplu sözleşmeler kanunuyla alakalı olarak, bir iyi bir masaya yatırma ameliyatı, ameliyatı göreceğine inanıyorum” açıklamasında bulundu. “Memur-Sen olarak sadece sorunları dinlendirmek değil, çözüm önerme konusunda akademik çalışmalarımızı yapıyoruz” Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise, 4688 sayılı Kanun’da sorunlar olduğunu ve bunların bir kısmının palyatif tedbirlerle çözülebilecek başlıklardan oluştuğunu, bir kısmının ise yapısal sorunlar olduğunu kaydetti. Yalçın, “Bu bağlamda kamu personel sistemi, vergi sistemi, sendikal toplu çalışma sistemi gibi yapısal değişiklik gerektiren başlıklar olduğu gibi bunun yanında az önce de ifade ettiğim gibi tekil dokunuşlarla çözülebilecek birçok sorun var. Buna ilişkin Memur-Sen ailesi olarak sadece sorunları dinlendirmek değil çözüm önerme konusunda anlayışımızın gereği olarak akademik çalışmalarımızı yapıyor. Sesi yükseltmenin yanında sözü yükseltmenin hep gayret içerisinde oluyoruz çünkü Memur-Sen ailesiyiz” ifadelerine yer verdi. “Vergi sisteminde vergi ve adalet gerekir” Yalçın, kamu personel sisteminin tamir edilmesine ilişkin çok önemli tespitlerinin olduğunu söyleyerek, “Bu konuda yaptığımız sempozyumla mutlak çalışmalarıyla işi belli bir aşamaya getirdik. Şu an raporlama ve son disiplin edilmiş şekilde bilgiyi toparlama sürecimizi yürütüyoruz. İnşallah onu da tamamlayacağız ve kamuoyuyla buluşturacağız. Vergi sistemine ilişkin itirazlarımızı ifade ettik ve vergi sisteminde vergi ve adalet gerekir, vergide eşitlik adalet değildir. Az kazanandan az, çok kazanandan çok alınması gereken bir sistemin Türkiye’de kullanılması gerekir. Aile dostu vergi politikalarına ihtiyaç var diye bu konuda çalışmalarımızı yaptık. Öneri setimizi kamuoyuyla paylaştık” diye konuştu. “8. dönem toplu sözleşmeye kalmadan burada yasa değişikliğini ısrarla ifade ediyoruz” Yalçın, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Seçme Kanunu’nu yeniden gözden geçirilmesinin gerektiğini vurgulayarak, “Onun için toplu sözleşme kanunuyla bu süreci taşımak çok zor. Ağustos ayında gerçekleşecek olan 8. dönem toplu sözleşmeye kalmadan burada bir yasa değişikliği konusunu ısrarla ifade ediyoruz” şeklinde konuştu. “Kanun mevcut haliyle sorunları çözmede yetersiz kalıyor” Yalçın, 2010 yılında anayasa referandumuyla toplu sözleşme hakkını elde ettiklerini hatırlatarak, "2010’da referandumda toplu sözleşmeye de toplumsal sözleşmeye de evet diyerek bir süreç yönetimi yaptık ve toplu sözleşme hakkını yasanın değişmesiyle anayasa düzenlemesiyle birlikte almış olduk. 7 toplu sözleşme idare ettik ve dördünde uzlaşabildik. İkisinde tam uzlaşmazlık birisinde kısmi uzlaşmayla beraber yedi süreç yönettik. Şimdi 8. dönem toplu sözleşmeye doğru ilerken bu sürece ilişkin farkındalığı artırma konusunda çalışmalarımızı yürütüyor ve yasa değişikliğini zorluyoruz. Kanun mevcut haliyle sorunları çözmede yetersiz kalıyor. Sendikacıların yönünü yürütüyor. Hakça pazarlığa da imkan vermiyor. Bu nedenle mevcut toplu sözleşme kanunuyla ilişkin tüm mevzuatın kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesine ihtiyaç var. Bu hakikati bundan önce ifade ettiğimiz gibi bugün de bir kez daha bu vesileyle ifade ediyorum ve tarihe kaydediyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Konuşmaların ardından Memur-Sen tarafından kamu görevlileri sendikacılığına yönelik akademik çalışmaları desteklemek amacıyla bu yıl 4’üncüsünü düzenlenen ‘Memur-Sen 2024 Yılı Tez Ödülleri’ ödül töreni gerçekleştirildi. Törende Yüksek lisans ve Doktora dallarında kazananlara ödülleri takdim edildi.