GÜNDEM - 30 Eylül 2024 Pazartesi 10:15

Yaşına ve bir gözü görmemesine rağmen azimle çalışmaya devam ediyor

A
A
A
Yaşına ve bir gözü görmemesine rağmen azimle çalışmaya devam ediyor

Eskişehir’de sol gözü tamamen görmeyen 78 yaşındaki emekli vatandaş Hüseyin Özçelik, hem eve fazladan para götürmek hem de boş zamanını değerlendirmek için geri dönüşüm içşiliği yapıyor.

Odunpazarı İlçesi Yıldıztepe Mahallesi’nde yaşamını sürdüren Özçelik, emekli olmasına rağmen çalışmayı bırakmıyor. 1994 yılında eşinin vefat etmesinin ardından boş zamanlarını değerlendirmek için geri dönüşüm işçiliği yapmaya başlayan Özçelik, her gün 50-60 kilo atığı geri dönüştürüyor.

Yaşına ve bir gözü görmemesine rağmen azimle çalışmaya devam ediyor

Ayrıca sol gözü tamamen görmeyen Özçelik, çevreden aldığı ekmek gibi yiyeceklerle ise sokak hayvanlarını besliyor. Saatlerce emek verip binlerce adım atarak ev eşyası tarzı ürünler de toplayan Özçelik azmiyle görenlerin takdirini kazanırken, vücudu sağ olduğu sürece bu şekilde çalışmayı sürdürmeyi planlıyor.

Yaşına ve bir gözü görmemesine rağmen azimle çalışmaya devam ediyor

"Ben vücudum sağ olduğu müddetçe çalışırım"

Hüseyin Özçelik, yapmış olduğu konuşmasında, "Elimden geldiğince bir şeyler toplamaya gayret ediyorum. Çöpten çıkan ekmeği falan toplayıp onları kedilere ve köpeklere veriyorum, sevap oluyor. Herkes çöpe atıyor, buna çok kızıyorum. Sol gözüm hiç görmüyor. Ameliyat oldum. Sağ gözün sol göze çok zararı varmış. Yine de çalışıyorum. Bunu eksiksiz olarak yapma sebebim evi geçindirmek. Her gün saatlerce çöp tenekelerinde kablo falan buluyorum. Tabak tencere atıyorlar, onları topluyorum. Alüminyumlar oluyor, çuvallara dolduruyorum. Sonrasında satıyorum. Hem gezmiş oluyorum hem de spor yapıyorum. Gençlere de tavsiyem, asla yatmasınlar. Az da olsa çok da olsa çalışsınlar. Kimseye muhtaç olmasınlar. Ben vücudum sağ olduğu müddetçe çalışırım. Birçok kişiye de yardım ediyorum. Durumu olmayan birisi elimdekileri istesin, veriyorum. Para almıyorum, onların duaları bana yetiyor" dedi.

Emir Erten

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Yerlikaya açıkladı: “Çakarlı düğün konvoyundaki sürücüler hakkında işlem yapıldı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Maltepe ve Beykoz’da düğün konvoyu sırasında çakarlı lüks araçlarla drift atarak trafik güvenliğini tehlikeye düşüren sürücüler hakkında idari para cezası uygulandığını açıkladı. Bakan Yerlikaya sosyal medya paylaşımında, “Bu tür araç kullananları ve trafik güvenliğini hiçe sayanları 112’ye bildirin. Biz gereğini yapıp, adalete teslim edelim” ifadelerine yer verdi. 28 Eylül 2024 tarihinde E-5 Kuzey Maltepe ve Beykoz Bağlantı yolunda çakarlı lüks araçlarla drift yaparak, trafik güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde düğün konvoyu yapıldığına dair sosyal medyada yer alan görüntüler üzerine Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünce inceleme başlatıldı. Sivil Trafik Ekipleri tarafından yapılan çalışmalar sonucunda, şahısların A.K., H.T., M.A.T., S.D., O.K., S.A., T.G., A.S.A., M.Ö., A.K., B.V., M.G., D.G., U.S., Ş.Ö., A.M.K., M.K., R.A. ve M.Y. olduğu tespit edildi. Şahıslara; 2918 sayılı Karayolu Trafik Kanununun; drift yapmak, izinsiz çakar siren tertibatı bulundurmak, hız sınırının altında sürmek, konvoy yapmak, saygısızca araç kullanmak, cam film takmak, muayenesiz araç kullanmak, plaka kapatmak ve teknik değişiklik maddelerinden idari para cezası uygulandı. Şahıslar, “Trafik Güvenliğini Tehlikeye Düşürmek” suçundan işlem yapılmak üzere Beykoz Çavuşbaşı Polis Merkez Amirliğine teslim edildi. Bakan Yerlikaya: “Bu tür olaylara geçit vermeyelim” Konuya ilişkin sosyal medya hesabından paylaşım yapan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Saygısızca araç kullananları, düğün ya da asker konvoyu yaparak hem trafik güvenliğini hiçe sayanları hem de diğer araç sürücülerinin can güvenliğini hiçe sayanları affetmeyeceğiz. Aziz Milletimizden isteğim, bu tür araç kullananları ve trafik güvenliğini hiçe sayanları 112’ye bildirin. Biz gereğini yapıp, adalete teslim edelim. Bu tür olaylara geçit vermeyelim” ifadelerini kullandı.
Bursa Türk bilim insanları Bursa’ya geliyor Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği tarafından Bursa Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenecek olan ’Türk Dünyası Bilim Ödülleri’ programına Türkiye’den ve dünyadan buluşlarıyla çığır açmış önemli bilim insanları katılacak. Bursa Teknik Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşecek olan Türk Dünyası Bilim Ödülleri öncesinde Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği yönetimi basın mensupları ile bir araya geldi. Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde bulunan Hamidiye Sofra’da gerçekleşen toplantıda Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Başkanı İrfan Tatlıoğlu ve Düzenleme Kurulu Başkanı ve Birlik Genel Sekreteri Cemal Akkuş açıklamalarda bulundu. Daha önce Bursa Uludağ Üniversitesi ev sahipliğinde 10 farklı ülkeden 50’ye yakın üniversiteden yaklaşık 100 akademisyenin katıldığı Türk Dünyası Stratejik Araştırmalar Kongresi düzenlediklerini belirten Başkan Tatlıoğlu, bu kez yeni bir uluslararası organizasyona imza attıklarını dile getirdi. “Türk dünyasının değerlerini Bursa’da hatırlatmak istiyoruz” Geçmişte Türklerin dünya tarihinin akışına yön verdiğini dile getiren Başkan Tatlıoğlu, “Kendi geçmişimizi bilmediğimiz için başkalarına özentiliğimiz oluyor. Gençlerimiz 300 Spartalı’yı bilir, böyle bir olay tarihte yok. Film yapılmış, 1371 yılında Çirmen Savaşı var. 800 akıncı, 70 bin Sırp ordusunu yeniyor. Gençlerimiz bilmiyor, belki bilse akıncılarımızı araştıracak. Bunların hepsini gençlere öğretmemiz lazım, Bursa’nın değerlerine değer katalım diyoruz, bizler de Türk dünyasının değerlerini Bursa’da hatırlatmak istiyoruz. 21. Yüzyıl, Türk yüzyılı olacak diye hedef koyduk, bu hedefe önemli katkılar sağlamak için bir yürüyüşümüz de olacak. Türk Yüzyılı olmasının önemli sebepleri var, bakıldığında geçmişte haksızlık, hukuksuzluk yapmamış, savaş dışında kimseyi öldürmemiş bir topluluk” diye konuştu. Bursa dünyanın en ünlü bilim insanlarını ağırlayacak Düzenleme Kurulu Başkanı ve Birlik Genel Sekreteri Cemal Akkuş, düzenlenecek olan etkinliğe ilişkin bilgiler verdi. “Bilimde öncü Türkler” sloganını hayata geçireceklerini söyleyen Akkuş, “Avrupa’nın karanlık çağda yaşadığı dönemde, bizim medeniyetimiz altın çağını yaşıyordu. Harezmi olmasaydı bugünkü matematik olmayacaktı. Biz, bu organizasyon ile birlikte akademik ve bilimsel çalışmaların Türkiye’de ve Türk dünyasında hala devam ettiğini, önemli çalışmaların yapıldığını göstermek istiyoruz. Aynı zamanda gençlerimize de özgüven aşılamasını hedefliyoruz. 27 dalda, 29 ödül vereceğiz. Bunlardan bir tanesi Onur Ödülü, bir diğeri Türk Dünyası’na Vefa Ödülü, diğerleri ise matematikten kimyaya, robot bilime kadar pek çok alanda dünyanın en iyilerine ödüllerini sunacağız. Bunun için temel kriterimiz sadece Türk kökenli olması, Türklüğü ile ilgili sorunu olmaması ve devletimize ihanet içerisinde olmamasıydı. Aylar boyunca gelen başvuruları değerlendirdik ve ödül alacak bilim insanlarımızı belirledik” ifadelerini kullandı. Türkiye’de ilk kez ödül gecesini insansı robot sunacak Ödül gecesini yerli ve milli insansı robotların sunacağını kaydeden Akkuş, “Türk dünyasının geleneksel müzikleri, kıyafetleri sergilenecek. Ayrıca insansı robotlar olacak. Belki de Türkiye’de ilk defa bir canlı sunucu ile aynı zamanda insansı robot, geceyi birlikte sunacak. Bu insansı robotlar yerli ve milli olacak. Sizleri onlar karşılayacak. Tam kesin olmamakla birlikte muhtemel Adalet Bakanımız da bizlerle olacak. Buraya katılacak hocalarımız, dünyaca ünlü isimler. Ayrıca her bir lisede hocalarımız gençlerle de buluşarak deneyimlerini aktaracak” şeklinde konuştu.
Rize 5,5 yıl boyunca kalp beklerken bu resimleri çizmiş Kalp yetmezliği nedeniyle 5,5 yıllık bekleyişin ardından kalp nakli olan ama yine de hayata tutunamayan Esila Tüfekçi’nin beklerken çizdiği resimler Rize’de sergilendi. Rize’de bir alışveriş merkezinde, Ankara’da kalp yetmezliği nedeniyle tedavi görürken 5,5 yıllık bekleyişin ardından kalp nakli olan ancak yine de doktorların tüm çabalarına rağmen hayata tutunamayan 16 yaşındaki Esila Tüfekçi’nin kalp nakli beklediği sırada çizdiği resimlerden oluşan bir resim sergisi açıldı. Vatandaşların ilgi gösterdiği resim sergisi Rize İl Sağlık Müdürü Mustafa Tepe, İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Tüfekçi, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Şatıroğlu, Esila Tüfekçi’nin ailesi ve vatandaşların katılımı ile açıldı. Esila Tüfekçi’nin kalp beklediği 5,5 yıl içerisinde çizdiği resimler ve resimlerin üzerindeki notlar herkesi duygulandırdı. Serginin gerçekleştiği alanda aynı zamanda organ bağışı standı da kurularak vatandaşlara organ bağışı hakkında bilgi verildi. “Esila da sağlıklı bir çocuktu” Esila’nın hem kendisi hem de kendisi gibi organ bekleyenlerin sesini duyurmak amaçlı resimler çizdiğini kaydeden Esila Tüfekçi’nin annesi Zeynep Tüfekçi “Benim kızım 5,5 yıl boyunca kalp bekledi. Sonunda geldi ama geç kalındı. Şunu söylemek istiyorum, organ bağışının önemini birbirimize anlatalım. Hepimizin başına gelebilir. Hastanede yattığı sürece hep sesini duyurmak istedi. Bunun için resimler yaptı. Sadece kendisi için değil, kendisi gibi bekleyenlerin de sesi oldu. Bize yetişmedi, umarım başkalarına yetişir. Onun için mücadelemizi devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı. “Sonuç dramatik” Rize İl Sağlık Müdürü Mustafa Tepe ise organ bağışı bekleyen hastaların umutlu bekleyişlerine dikkat çekerek “Ülkemizde 33 bin 500 kişi organ nakli bekliyor. 33 bin 500 kişinin tek derdi; bulunacak organ. Tabi ki en çok organ bekleyen hastalar herkesin de tahmin ettiği gibi böbrek bekleyen hastalar. Yaklaşık 25 bin kişi böbrek nakli bekleyerek her gün diyalize giriyor. 2 bin 600 kişi karaciğer nakli bekleyen hastamız var. Bulunmazsa hayatını kaybedecek. Bin 477 kişi kalp nakli bekliyor. Sonuç bu kadar dramatik” diye konuştu. “Ülkemizde daha çok canlıdan canlıya nakil gerçekleştiriyoruz. İstemediğimiz bir durum” Rize Devlet Hastanesi Organ ve Doku Nakli Koordinatörü Oğuz Polat ise insanlarda farkındalık oluşturmak için bu tip etkinliklerde stant açtıklarını ifade ederek “Organ bağışı tabii ki halk arasında bilinen ama daha çok yanlış bilinen bir durum. Kişi beyin ölümü gerçekleştikten sonra organlarını bağışlama işlemine biz organ bağışı diyoruz. Yaşarken herhangi bir organ bağışında insanlar bulunmuyor. İki türlü organ bağışımız var. Bir canlıdan canlıya nakil, iki kadavradan yani ölmüş kişiden nakil. Biz ülkemizde şu anda daha fazla canlıdan canlıya nakil gerçekleştiriyoruz. İstemediğimiz bir durum. Kadavradan oranımız çok düşük. Bu tarz etkinliklerimizi, bu tarz seminerlerimizi kadavradan donörü arttırmak için yapıyoruz. Halkımızda en azından bir farkındalık, bir bilinçlendirme oluşturmak için yapıyoruz. Hep beraber bu etkinlikte buluştuk ve inşallah birisine faydamız dokunur, birisinde bir farkındalık oluşturmuş oluruz” şeklinde konuştu. “Hedefimiz nakil oranlarımızı yüzde 80-90 civarına çekmek” Avrupa’nın aksine Türkiye’de canlıdan canlıya nakillerin oranlarının daha fazla olduğuna vurgu yapan Polat “Tabii ki ülkemizde yüzde 70 oranında canlıdan canlıya nakil yapıyoruz. Yüzde 30 oranında kadavradan nakit yapıyoruz. Yani biz istediğimiz durumda değiliz. Normalde bu Avrupa’da tam tersi. Avrupa’da ise yüzde 20 oranında, canlıdan canlıya nakil, yüzde 80 oranında kadavradan, yani ölmüş kişiden nakil gerçekleştiriliyor. Bizim hedefimiz de ülke olarak, Sağlık Bakanlığı olarak kadavra oranımızı, yani ölmüş kişide nakil oranlarımızı yüzde 80-90 civarına çekmek” dedi.