SAĞLIK - 15 Kasım 2024 Cuma 10:26

Vücudunun sol kısmını 7 aydır kullanamayan kadın 3 aylık tedavi ile ayağa kalktı

A
A
A
Vücudunun sol kısmını 7 aydır kullanamayan kadın 3 aylık tedavi ile ayağa kalktı

Eskişehir’de yaklaşık 7 ay önce geçirdiği beyin felci sonrası sol kol ve bacağını kullanamaz hale gelen Selda Kurt (48), Fizyomer Terapia Estetica Denta Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi’nde aldığı tedavi ile sağlığına kavuştu. Burada uzman hekimler gözetiminde robotik yüksek teknolojili cihazlarla Kurt, bağımsız bir şekilde yürüyebilir hale geldi.


Eskişehir’de yaşayan Selda Kurt, 7 Mayıs’ta sabah uyandığında sol kolunda ve bacağında şiddetli bir uyuşukluk hissetti. Hastaneye kaldırılan 48 yaşındaki kadının kalbinden beyninin atardamarına bir pıhtı attığı ve inme geçirdiği anlaşıldı. Hastanedeki tedavisi tamamlanan Selda Kurt fizik tedavi ve rehabilitasyon için haziran ayında Eskişehir Fizyomer Terapia Estetica Denta Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi’ne geldi. Bu sırada sol el ve sol bacağını neredeyse hiç kullanamayan Kurt’un muayenesinin ardından tedavisine başlandı. Burada uzman hekimler gözetiminde el ve kol robotları, sanal gerçeklik tedavileri gibi yüksek teknolojili cihazlarla Kurt, bağımsız bir şekilde yürüyebilir hale geldi. Yine uygulanan tedavilerle kol eklem hareketi tamamen açık hale gelen hasta, kol gücü ve elinin hemen hemen tüm fonksiyonlarını yeniden kazandı.



“Rehabilitasyon çok önemli bir konu”


Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Rahmiye Berrin Akpınar, Selda Kurt’un son durumu hakkında bilgi verdi. Erken tedavinin öneminden bahseden Dr. Akpınar, “Hastamız bir inme hastası, yani beyin felci geçirmiş. Kendisi çok genç, henüz 48 yaşında. 7 Mayıs tarihinde sabah uyandığında sol kolunda ve bacağında şiddetli bir uyuşukluk hissediyor. Yataktan kalkıp toparlanmaya çalışıyor ancak yere düşüyor, hemen acil servise götürüyorlar. Osmangazi Üniversitesi’nde yapılan tetkiklerde kalbinden beyninin atardamarına bir pıhtı attığı, inme geçirdiği anlaşılıyor ve inme ünitesinde nöroloji servisine yatarak uzun süre izleniyor. Daha sonra durumu stabil hale gelince haziran ayında rehabilitasyon için bize yönlendiriliyor. Aslında ilk dönemde hiç yürüyemeyecek durumdayken, bize geldiğinde hafif destekle yürüyebilir haldeydi ancak eli ve kolu hemen hemen hiç çalışmayan bir durumdaydı. Ayrıca hem yoğun rehabilitasyon programlarıyla hem de burada kullandığımız el ve kol robotları, sanal gerçeklik tedavileri gibi yüksek teknoloji cihazlarla kendisi artık rahatlıkla bağımsız şekilde yürüyebilir hale geldi. Kol eklem hareketi tamamen açık hale geldi, kol gücü ve elinin hemen hemen tüm fonksiyonları yerinde. Birçok günlük aktivitesinde elini kullanabilir hale geldi. Tabii burada başarı nereden geliyor? Öncelikle nörolojide erken yapılan müdahaleler, sonrasında erken rehabilitasyon için tarafımıza yönlendirilmesi sayesinde. Çünkü bu inme hastalarında erken rehabilitasyon çok önemli bir konu. Yoğun şekilde terapi alması ve biraz önce sözünü ettiğim yüksek teknoloji cihazlarla, özellikle robotik cihazlarla beraber hastaların tedavilerine destek olmamız başarıyı beraberinde getiriyor ama tedavimiz burada bitti mi? Hayır, bitmedi. Özellikle inme sonrası ilk 1 yıl rehabilitasyon için çok önemlidir. Bu süre içerisinde ne kadar yoğun rehabilitasyon alınırsa, beyinde bir süreliğine beslenmemiş olan ve oksijensiz kalan alan kendini o kadar yenileyecektir. Dolayısıyla daha önümüzde zaman var ve hastamızın fonksiyonunu en üst düzeye taşımaya çalışacağız” dedi.



“Sol tarafım yok gibiydi ama şu anda kullanabiliyorum”


Yaşadığı süreci anlatan Selda Kurt, “Şu anda Fizyomer’de rehabilitasyon görüyorum. 7 Mayıs’ta rahatsızlandım; ondan sonra terapilerim başladı. Bir inme geçirdim. Bildiğim kadarıyla inmem epilepsinin kalbi tetiklemesinden dolayı olmuş. Beyine pıhtı attığı için inme geçirmişim. Sol kolumu, elimi ve bacağımı hiçbir şekilde hissetmiyordum. Ondan sonra tedavilere başladık, şu anda daha iyiyim. Tedavinin 3’üncü ayına gireceğim. Burası psikolojik olarak çok mutlu olduğum bir yer. Artık vücudumu daha iyi kullanıyorum. İlk geldiğimde elimi ve kolumu hiçbir şekilde kullanamıyordum, sol tarafım yok gibiydi ama şu anda kullanabiliyorum. Kendi işimi kendim görüyorum, ağırlığımı bile kaldırabiliyorum. Poşet taşıyabiliyorum, bu tarz işleri yapabiliyorum. Mesela önceden bunların hiçbirini yapamıyordum” ifadelerini kullandı.



Vücudunun sol kısmını 7 aydır kullanamayan kadın 3 aylık tedavi ile ayağa kalktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Kızını öldürmekten yargılanan babaya müebbet hapis Adana’da kendisinden uyuşturucu parası istediğini iddia ettiği 19 yaşındaki kızını bıçaklayarak öldürmekten yargılanan şahsa önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veren mahkeme, sanığın duruşmadaki iyi hali nedeniyle cezayı müebbet hapse çevirdi. Merkez Yüreğir ilçesi Anadolu Mahallesi’nde 26 Şubat’ta meydana gelen olayda Turhan Özdemir (54), iddiaya göre uyuşturucu kullanan kızı Dilan Özdemir (19) ile sokakta karşılaşmış ve aralarında uyuşturucu parası yüzünden tartışma çıkmıştı. Büyüyen tartışmada iddiaya göre babasının bıçakla yaraladığı genç kız, kaldırıldığı Yüreğir Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetmişti. Yakalanarak tutuklanan Turhan Özdemir hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle Adana 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın karar duruşması yapıldı. Duruşmaya sanık Turhan Özdemir ile avukatı katıldı. Özdemir, eski savunmalarını tekrarlayarak kızının kendi kendini bıçakladığını iddia etti. Kızı Dilan’ı yetiştirme yurduna verdiklerini belirten Özdemir, “Kızım, uyuşturucu kullanıyor ve yurttan devamlı kaçıyordu. Hatta mahalleye gelip başkalarına da uyuşturucu satıyormuş. Biz de çevreden duyuyorduk” dedi. Özdemir şöyle devam etti: “Olay günü işten çıkmış eve doğru giderken Dilan ile karşılaştık. Yanıma geldi ve benden uyuşturucu parası istedi. Ben de hem iş kıyafetlerimle olduğum için hem de yanımda para olmadığı için ‘Eve gidelim’ dedim. Kendisi bunu kabul etmedi ve bir anda üzerime yürüyerek, ‘O. çocuğu senin evini yakacağım’ diyerek bıçak çekti. Zaten çevredekiler kızımın durumunu bildikleri için hakkımızda konuşuyorlardı. Ben de daha fazla olay büyümesin diye ‘Kızım elindekini bırak, bak rezil oluyoruz. Hadi eve gidelim’ dedim. Bu esnada da elindeki bıçağı tutayım derken kızım kendine sapladı. Ben kızımı yaralamadım, o kendini yaraladı. Kendisini ne kadar bıçakladı bilmiyorum. Ben olayın şokunu yaşarken çevredekiler gelip bana ‘Buradan kaç’ dedikleri için ben de kaçtım. Ben giderken polisler de olay yerine geliyordu. Zaten sonra da polisler beni yakaladı.” Katil zanlısı baba Özdemir, son sözünde tahliyesini ve beraatını talep etti. Mahkeme heyeti, sanık Turhan Özdemir’i önce ’kızını öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum etti, daha sonra duruşmadaki iyi hali nedeniyle cezayı müebbet hapis cezasına çevirerek tutukluluk halinin devamına karar verdi. Öte yandan Dilan’ın erkek arkadaşı Selam Şenci, Dilan’ın öldürülmesine engel olmadığı gerekçesiyle genç kızın arkadaşları tarafından darbedilerek öldürülmüştü.
Konya Karatay Belediyesi, ilçenin sağlık altyapısını güçlendirmeye devam ediyor Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediyesi öncülüğünde Araplar Mahallesi’ne kazandırılacak ’Karatay 1. Nolu Fahriye-Yaşar Oğuz 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’nun protokolü; Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Konya İl Sağlık Müdürü Mehmet Koç ve Hayırsever Serhan Oğuz tarafından imzalandı. Karatay Belediyesi’nin büyük çabası sayesinde özellikle son yıllarda pek çok sağlık yatırımı kazanan Karatay’a bir sağlık merkezi daha yapılacak. Bu çerçevede, Karatay Belediyesi’nin arsa tahsisiyle ilçeye kazandırılacak Karatay 1. Nolu Fahriye-Yaşar Oğuz Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’nun protokolü, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Konya İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Koç ve hayırsever Serhan Oğuz tarafından imzalandı. “İlçemiz sağlıkta adeta bir üs haline geldi” Karatay Belediyesi’nde gerçekleştirilen protokol imza töreninde konuşan Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Karatay’da aile sağlığı merkezleri, acil sağlık hizmetleri ve sağlıklı yaşam merkezleri gibi sağlık yatırımların sayısının her geçen gün arttığını ifade etti. Başkan Kılca, “İlçemizde hayata geçen sağlık yatırımlarının bir kısmı Sağlık Bakanlığımız, bir kısmını hayırsever vatandaşlarımızın katkılarıyla bir kısmını da kendi kaynaklarımızla belediye olarak hayata geçiriyoruz. Özellikle Konya Şehir Hastanesi’nin de bölgemize gelmesiyle birlikte Karatay, sağlık alanında adeta bir üs haline geldi. Bu süreçte hayırseverlerimizin de katkısı kıymetli ve büyük. Bu çerçevesinde İl Sağlık Müdürlüğümüz ve hayırseverimizin katkılarıyla Araplar Mahallemize Karatay 1. Nolu Fahriye-Yaşar Oğuz 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’nu kazandırıyoruz. Konya’mıza, Karatay’ımıza ve hemşehrilerimize uzun yıllar hizmet verecek bu sağlık yatırımımızın hayırlı olmasını diliyor; emeği geçen il sağlık müdürlüğümüze, hayırseverimize teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Sağlıkta Konya modelinin sıkıntısız bir şekilde çalıştığına vurgu yapan Konya İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Koç şunları kaydetti: “İlimizde sağlık hizmetleri, özel bir modelle yürütülüyor. Bakanlığımız, belediyemiz ve hayırseverlerimizin koordinasyonuyla gerek arsa temini, gerek ek binaların yapımı gerekse diğer hizmetlerin sunumu konusunda örnek bir işbirliği içerisindeyiz. Bugün de bu örneğe yeni bir halka ekliyoruz. Araplar Mahallesi’ne yapılacak Karatay 1. Nolu Fahriye-Yaşar Oğuz 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’nun yapımını hayırseverimiz Serhan Oğuz, merkeze anne ve babasının adını vererek üstlenmiş oldu. Karatay Belediye Başkanımızın da ifade ettiği gibi ilçemizde ihtiyaç veya eksik kalmayacak şekilde Karatay için güzel bir sağlık yatırım planlaması yaptık. Bu proje de ihtiyacın ve trafiğin olduğu bir noktada, Karatay Belediyemizin arsa tahsisiyle planlandı. Bugüne kadar ilçeye kazandırılan 11 sağlık merkezinin 7 tanesinin arsa teminini üstelik en güzel ve ihtiyaç duyulan bölgelerden Karatay Belediyesi gerçekleştirdi. Belediyemiz birçok sağlık merkezinin yapımını üstlendi. Yine belediyemiz, hayırseverlerimizin yapımını üstlendiği merkezlere de önemli katkılar yaptı. Bununla da kalmayan Karatay Belediyesi, hayata geçen merkezlerin çevre düzenlemelerini de gerçekleştirdi. Dolayısıyla belediyemiz gerçekten bu alanda önemli bir hizmet gerçekleştiriyorlar. Bu vesileyle de, her projemizde daima yanımızda olan Karatay Belediye Başkanımız Hasan Kılca’ya ve hayırseverimize teşekkür ediyorum.” Konuşmaların ardından Karatay 1. Nolu Fahriye-Yaşar Oğuz 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’nun yapımı için hazırlanan protokol; Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Konya İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Koç ve hayırsever Serhan Oğuz tarafından imzalandı.
Manisa Firari inek 42 günlük kovalamacanın ardından yakalandı Manisa’da ekim ayının başında satıldığı çiftlikten kaçan, eski ve yeni sahibi tarafından izi sürülerek her yerde aranan simental cinsi gebe inek 42 günlük kovalamacanın ardından Denizli’de yakalandı. İneğin ilk sahibi olan Sadettin Gençeli, hayvanın satıldığı yeri yadırgadığını ve bu yüzden kaçtığını düşünerek aldığı parayı iade edip ineğini geri aldı. Manisa’nın Sarıgöl ilçesine bağlı Dindarlı Mahallesi’nde yaşayan hayvan yetiştiricisi Sadettin Gençeli ekim ayının başında Dadağlı Mahallesinde bulunan bir başka hayvan yetiştiricisine simental cinsi gebe bir inek sattı. Satış sonrası Dadağlı Mahallesindeki çiftlikten kaçan inek günlerce dağlarda yaşadı. Hem eski sahibi hem de yeni sahibi tarafından ineğin izi sürülerek yapılan aramalarda defalarca kaçmayı başaran firari inek 42 gün sonra Denizli ilinde akşam saatlerinde yakalandı. Yakalandıktan sonra ineği satan Sadettin Gençeli hayvanın 42 gündür hem zayıfladığını hem de yerini yadırgamış olabileceği için kaçtığını düşündüğünden inek için aldığı kaparoyu iade edip hayvanını kendi çiftliğine götürdü. Günlerce gece gündüz devam eden kovalamacanın ardından ineği yakalayabildiklerini anlatan Gençeli, "42 gündür kaçaktı dağlarda yaşıyordu. Kendi imkanlarımızla akşamları 50-60 kişilik bir ekiple Denizli’nin Hasanbeyler Mahallesi Körtepeler mevkiinde bir eve varmış. Orada 50-60 kişi ile birlikte yakaladık. İneği Apti Dayıya satmıştım ama hayvanımız zayıfladığı için ona vermeyeceğim. 29 bin TL kaparo vermişti parasını geri iade edeceğim. İneğimiz çok hırçın olduğu için akşam kimse korkusundan yanaşamadı. Tek başıma yanaştım ve yakaladım. Arkadaşların yardımıyla da 5-6 iple ayağından bağladık, gözlerini kapattık ve uyuşturucu iğne vurduk. Böylelikle arabaya koyarak ahırımıza getirdik. Bu hayvan 30 gün boyunca Selimiye ve Dadağlı Duran Ovası arasında kaçak durdu. Ondan sonra bizim hududa geçti. Bizim huduttan Denizli hududuna geçti 2-3 gün sonra da vatandaşların yardımıyla el birliğiyle yakaladık. Yardım eden herkese çok teşekkür ederim" dedi.
Ankara ÖSYM’nin 50’nci yılında, bin 500 fidan toprakla buluştu ÖSYM Başkanlığı, 50’nci kuruluş yılı dolayısıyla Atatürk Orman Çiftliği’nde 50’nci Yıl Hatıra Ormanı için ağaç dikim etkinliği düzenledi. Bu çerçevede bin 500 fidan dikileceğini belirten ÖSYM Başkanı Bayram Ali Ersoy, doğaya katkı sağlamanın ve gelecek nesillere yeşil bir dünya bırakmanın önemini de vurguladı. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığı’nın kuruluşunun 50’nci yılı nedeniyle, ÖSYM Başkanlığı 50. Yıl Hatıra Ormanı oluşturmak için ağaç dikim etkinliği düzenledi. Atatürk Orman Çiftliği’nde düzenlenen etkinlikte konuşan ÖSYM Başkanı Bayram Ali Ersoy, “Bugün burada ÖSYM’nin ellinci yılını kutluyoruz. 50’nci etkinlikleri kapsamında ÖSYM 50. Yıl Hatıra Ormanına Ağaç dikimine bin 500 ağacın dikimi için burada bulunuyoruz. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde başlatılan ‘Geleceğe Nefes, Dünyaya Nefes’ kapsamında bizler inşallah yeşil bir dünya çalışması için ÖSYM olarak böyle bir sorumluluk almaktan mutluluk, onur ve gurur duyuyoruz" dedi. "‘Kıyametin yarın kopacağını bilseniz dahi elinizde bir fidan olsa o fidanı dikin’" Dikilen her ağacın bir nefes olarak dünyaya yayıldığını kaydeden Ersoy, "İnşallah buradaki nefes tüm dünyaya yayılır ve özellikle Gazze’de nefes bulur ve Gazze’deki zulmün ortadan kalkmasına sebep olur. Biliyorsunuz iklim krizinin yaygınlaştığı bu günlerde bizler de bir fidan dikerek bir nebze de olsun bu krizin geriye gitmesi için çalışma yapıyoruz, sorumluluk alıyoruz. Hazreti Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi vesellem) belirttiği gibi ‘kıyametin yarın kopacağını bilseniz dahi elinizde bir fidan olsa o fidanı dikin’ diyen medeniyetin temsilcileriyiz bizler. Dolayısıyla bizler için biliyorsunuz toprak kutsaldır, anadır, yardır, su azizdir. Atalarımızdan gelen bu öğreti doğrultusunda bizler de inşallah onların bize vermiş olduğu bir öğretiyi bizden sonraki nesillere taşımanın derdindeyiz. Bizden sonraki gençlere daha yaşanılabilir bir dünya yeşil bir dünya bırakmanın derdindeyiz” diye konuştu.