GÜNDEM - 13 Ekim 2024 Pazar 10:41

Sorunlara sanayicinin gözünden gerçekçi çözüm önerileri

A
A
A
Sorunlara sanayicinin gözünden gerçekçi çözüm önerileri

Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda konuşan ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, Eskişehir’de her 3 kişiden birinin aile geçimini üretim sektöründen sağladığını vurgulayarak, “Her zaman söylediğimiz gibi ESO, üyelerimizle birlikte 90 bin kişilik çalışanlarımızın da sanayi odasıdır. Topluma dönük bir sanayi odası olma vizyonuyla sanayimiz ve şehrimiz için projeler üretiyoruz” dedi.


ESO 2024 yılı Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı, Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş ve Meclis Başkanı Süha Özbay liderliğinde gerçekleştirildi. Yönetim kurulu üyeleri ile meclis ve komite üyelerinin katıldığı toplantıda sanayinin ve sanayicinin sorunları, talepleri ve beklentileri ile öneriler değerlendirildi. Büyük bir katılımla gerçekleştirilen ’Ekonomik Beklenti ve Nitelikli Personel İhtiyaç Anketleri Sonuçları’ çözüm önerileriyle paylaşıldı.



"Her şeye rağmen üretim"


Toplantının açılış konuşmasını yapan ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, amaçlarının sanayicilerle ortak ve sektörel sorunları tartışmak, bununla birlikte çözüm önerileri geliştirmek olduğunu söyledi. Zorlu ekonomik şartlara rağmen üreticilerin gösterdiği özveri ve çabanın Türkiye’nin gelişimi ve refahı adına hayati öneme sahip olduğuna dikkat çeken Başkan Kesikbaş, “Önce pandemi dönemi, sonrasında ülkemizde ve dünyada yaşanan resesyon, akabinde asrın felaketi olarak adlandırdığımız ve hala yaralarını sarmaya çalıştığımız 6 Şubat depremleri, yakın coğrafyamızda yaşanan gerilimler, yukarıda Ukrayna ve Rusya savaşı, İsrail’in Gazze ve Orta Doğu’da yaptığı katliamlar, özellikle ülkemiz ekonomisinde derin tahribatlara neden olmuştur. Tüm bu olumsuz şartlar altında, ülkemizin en büyük kaldıraç gücünü sanayi sektörü teşkil etmiştir. Her şeye rağmen sizlerin üretmekten vazgeçmemeniz, iş ve aş oluşturmaya devam etmeniz ve bunu bir memleket meselesi dusturuyle yapmanız ülkemizi ayakta tutan önemli bir unsur olmuştur” şeklinde konuştu.



"9 milyar dolar ciro, 4,5 milyar dolar ihracat"


ESO’nun üye sayısının son 5 yılda neredeyse 3 kat artarak bin 500’ü aştığını belirten Başkan Kesikbaş, “Her zaman söylediğimiz gibi ESO, üyelerimizle birlikte 90 bin kişilik çalışanlarımızın da sanayi odasıdır. Sanayimiz 9 milyar dolar yıllık ciro ve 4,5 milyar dolara yakın ihracat gerçekleştirmektedir. Eskişehir’de Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın sektörel dağılımında sanayi sektörü yüzde 20’lerden, bugün yüzde 44 seviyelerine ulaşmıştır. Kentimizde her 3 kişiden biri ailesinin geçimini üretim sektöründen sağlamaktadır. Bu doğrultuda sanayicilerimizin omuzlarında kutsal bir sorumluluk olduğunu söylemek mümkündür" ifadelerini kullandı.



"Sorunlar çözüm önerileriyle belirlendi"


Sürekli olarak üyelerinin beklentilerini, problemlerini ve ihtiyaçlarını tespit etmenin, bunları çözüm önerileriyle birlikte ilgili mercilere ulaştırmanın çabası içerisinde olduklarına değinen ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, şöyle devam etti:


"Bu konuda odamız üyelerinin katılımıyla ciddi bir anket gerçekleştirdik. 319 firmamız ankete yanıt verdi. Nitelikli elemandan finansmana erişime, ulaşımdan konut ve barınmaya, yasal mevzuat ve bürokrasiden lojistik altyapıya, talep daralmasından üretim maliyetlerinin artmasına kadar onlarca sorunla karşı karşıya kaldığımızı gördük. Sanayicimizin ihtiyaçlarını çok iyi biliyoruz. Eskişehir Sanayi Odası’nın gücü dahilinde bu ihtiyaçların bir kısmını biz çözmeye çalışırken, bir kısmını da ilgili kurumlarla iş birliği yaparak çözüm bulmaya gayret gösteriyoruz."



"Eskişehir bir adım önde"


Üyelerinin ve çalışanlarının taleplerini bu vizyon doğrultusunda ele alarak çözümler ürettiklerini anlatan Kesikbaş, sözlerinin devamında, “Eskişehir olarak farklı bir noktada ve her zaman bir adım ileride olduğumuzun farkındayız. Bunun en büyük göstergelerinden biri, birçok kişinin haberdar bile olmadığı bir dönemde ’ÜÇÜZ DÖNÜŞÜM’ yaklaşımını kendimize hedef olarak koymamızdır. Üçüz dönüşüm yani yeşil, dijital ve toplumsal dönüşüm perspektifi ESO’nun yönünü belirleyen unsurdur. Bu vizyon doğrultusunda sizlere hizmet etmeye devam edeceğiz" diye kaydetti.



Sorunlara sanayicinin gözünden gerçekçi çözüm önerileri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Seramik sanatının ustaları Kuşadası’nda bir araya geldi Kuşadası Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilen 11. Seramik Çalıştayı’nda bir araya gelen 11 ülkenin seramik sanatı ustaları Kuşadası’nda bir araya geldi. Aydın’ın Kuşadası ilçesinde Kuşadası Belediyesi’nin katkılarıyla Mehmet Nuri Göçen Kültür, Eğitim ve Sanat Vakfı tarafından düzenlenen ‘Uluslararası Mehmet Nuri Göçen 11. Seramik Çalıştayı’ sona erdi. Çalıştaya bu yıl 11 ülkeden 31 seramik sanatçısı katıldı. Uluslararası Mehmet Nuri Göçen 11. Seramik Çalıştayı’nda bu yıl Türkiye, Almanya, İtalya, İsviçre, Yunanistan, Güney Kore, İsrail, Norveç, İran, Tayland ve Rusya olmak üzere 11 ülkeden 31 seramik sanatçısı yer aldı. Küratörlüğünü Mehmet Tüzün Kızılcan’ın yaptığı çalıştayda sanatçılar 10 gün boyunca eserlerini ortaya çıkarmak için Kuşadası’nın farklı noktalarında atölye çalışmaları yaptı. Sanatseverler tarafından ilgiyle takip edilen çalıştayın sonunda sanatçılara sertifikalarını vermek için tören düzenlendi. Törende bir konuşma yapan Mehmet Nuri Göçen Kültür Eğitim ve Sanat Vakfı Başkanı Naile Göçen Çukurova; "Seramik çalıştayımız her geçen yıl daha da büyüyor. Farklı ülkelerden seramik sanatçılarını Kuşadası’nda bir araya getirmekten mutluluk duyuyoruz. Sanat insana dünyaya farklı açılardan bakabilme yeteneği kazandırıyor. Ülkemizin sanat alanında vitrini olmaktan gurur duyuyoruz" dedi. Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Seyfi Seyhan Suvari ise "Turizmin göz bebeği olan kentimizi aynı zamanda kültür ve sanat faaliyetlerinin de merkezi yapmak istiyoruz. Bu açıdan Uluslararası Mehmet Nuri Göçen 11. Seramik Çalıştayı bizim için önem taşıyor. Başkanımız Ömer Günel adına seramik çalıştayının düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum" diye konuştu. Gerçekleştirlen törene çok sayıda davetlinin yanı sıra Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Seyfi Seyhan Suvari, belediye meclis üyeleri ve Mehmet Nuri Göçen Kültür Eğitim ve Sanat Vakfı Başkanı Naile Göçen Çukurova katıldı.
Antalya İniş sırasında lastiği patlayan uçaktan, 174 yolcu ve 6 mürettebat güvenli şekilde tahliye edildi Münih-Antalya uçuşunu gerçekleştiren Corendon Airlines’a ait Boeing 737-800 tipi uçağın iniş sırasında iniş takımı lastiklerinden birisi patladı. Uçakta bulunan 174 yolcu ve 6 mürettebat güvenli bir şekilde tahliye edildi. Corendon Airlines’ın CAI6104 sefer sayılı Münih-Antalya uçuşunu gerçekleştiren TC-TJV tescilli Boeing 737-800 tipi uçağı, Antalya Havalimanı’na inişi sırasında ana iniş takımı lastiklerinden birinin patlaması sonucu taksi yolu üzerinde durdu. Yolcular merdiven ile güvenli bir şekilde tahliye edildi. Yaşanan olayın ardından Corendon Airlines Genel Müdürlüğü yaptığı açıklama ile uçakta bulunan yolcu ve mürettebatın güvenli bir şekilde tahliye edildiğini duyurdu. Yapılan açıklamada, “Corendon Airlines’ın 12 Ekim, cumartesi günü CAI6104 Münih-Antalya uçuşunu gerçekleştiren TC-TJV tescilli Boeing 737-800 tipi uçağımızın ana iniş takımı lastiklerinden birisi Antalya inişi sırasında patlamıştır. Uçağımız emniyetli bir şekilde inişini gerçekleştirmiş ve taksi yolu üzerinde durmuştur. 173+1 yolcumuz, 2 kokpit ve 4 kabin ekibimiz merdiven ile indirilmiştir. Yolcularımızda ve mürettebatımızda herhangi bir yaralanma olmamıştır. Uçağımız park pozisyonuna çekilmiştir. Teknik inceleme ve işlemlerin ardından uçağımız sefere başlayacaktır” ifadelerine yer verildi.
Gaziantep Asırlık kitapları muhafaza ederek tarihe ışık tutuyor Gaziantep’te çocukken başlayan okuma sevgisini 35 yıldır sahaflık yaparak sürdüren 60 yaşındaki Servet Kellecioğlu, aralarında el yazması ilim ve tarih kitaplarının da bulunduğu kitapları gözü gibi koruyarak tarihe ışık tutuyor. Gaziantep’te yaşayan 60 yaşındaki Servet Kellecioğlu, çocukken başlayan okuma sevgisini 35 yıldır sahaflık yaparak sürdürüyor. Çocuk yaşta başlayan kitap okuma aşkı sayesinde bugüne kadar aralarında 200-300 yıllık eserlerin de bulunduğu yüzlerce kitabı biriktiren Servet Kellecioğlu, kitaplarla iç içe olmayı tercih ettiği dükkanında muhafaza ettiği kitapları sayesinde tarihe ışık tutuyor. Tarihi Gümrük Hanı yanındaki pasajda bulunan küçük dükkânında yüzlerce tarihi kitap bulunduran ve ilgililerinin de kitaplarıyla buluşmasını sağlayan Kellecioğlu, satın aldığı ve temin ettiği tarihi kitapları da muhafaza ediyor. Küçük yaşlarda kitap okuma merakı tutkuya dönüşen Kellecioğlu, kitaplarla iç içe olmayı sevdiği için tarihi eserlerin yanı sıra güncel kitapların da yer aldığı koleksiyonundaki kitapları kitapseverlerle de buluşturuyor. Çocukluğundan beri kitaplarla olan bağını koparmayarak kitap sayısını artıran Kellecioğlu, 35 yıldır kitap tutkunlarına hizmet veriyor. “Kitap okumayı seviyorum” Okuma sevgisi ve eski kitaplara olan ilgisi sayesinde sahaf olduğunu anlatan Kellecioğlu, dükkanında bulunan kitaplara gözü gibi baktığını belirterek, özellikle tarihi eserlerin gelecek nesillere aktarılması gerektiğine işaret etti. Kitap kokusuna alışan insanların okumaktan vazgeçemeyeceğini dile getiren Kellecioğlu, “Kitap seven insanlar okuduktan sonra kitap okumaya doymayınca, ‘daha güzel ve daha iyi olan kitaplar okuyayım’ diyor. Kitap okuma hastası olanlar bir müddet sonra sevdiği işi hobi haline getiriyor ve daha sonra da meslek haline getiriyor. Biz de onlardan biriyiz. Çocukluğumdan beri de kitap okumayı ve biriktirmeyi seviyorum. Dostlarımıza da kitap okumayı tavsiye ederim” dedi. 35 yıldır sahaflık yaptığını ve kitapların içerisinde olduğunu ifade eden Kellecioğlu, “Çeşitli işlerle uğraşsak da çocukluğumuzdan beri kitap okuma sevdası nedeniyle sahaf oldum. Birlikte çalıştığımız ortağım vefat etti, ondan sonra ben bu dükkânı çalıştırmaya devam ettim. İnşallah ömrüm yettiği müddetçe de devam ettireceğim” diye konuştu. Kitap sevgisinin okumakla başladığına işaret eden Kellecioğlu, kitaba olan ilginin azaldığını düşünse de dükkanında kitapseverlere ulaşarak sahaf kültürünü yaşatmaya çalıştığını belirtti. “Kitap okumadığım zaman duramıyorum” Okuma sevgisi ve eski kitaplara olan ilgisi sayesinde sahaf olduğunu anlatan Kellecioğlu, dükkanında bulunan kitaplara gözü gibi baktığını belirterek, özellikle tarihi eserlerin gelecek nesillere aktarılması gerektiğine işaret etti. Çocukluğundan bu yana kitap okumaktan vazgeçemediğini belirten Kellecioğlu, “Bendeki kitap sevgisi okumakla başladı. Daha sonra tamiratı ve bakımı derken sahaf oldum. Çünkü eski kitaplar çok bakım istiyor. Bir müddet ticareti ile uğraşsak da daha çok sevdiğimiz için sahaflık yapıyoruz” ifadelerini kullandı. “Tarihi kitapları itinayla muhafaza etmeye çalışıyoruz” Dükkanında 50, 100 ve 200 yıllık eserlerin bulunduğunu bildiren Kellecioğlu, “Sahaflıkta daha çok kişi öncelikle nadir kitapların peşinden koşuyor. Bazı kişiler babasının okuduğu ve çocukluğunda gördüğü eseri yıllar sonra eline aldığında seviniyor. Biz de bu kitapları itinayla muhafaza etmeye çalışıyoruz. Kitap müdavimlerimiz var. Belli bir yaşın üzerinde olmalarına rağmen halen eski yazıyı okuyabilen büyüklerimiz var. Onlar bu tarihi eserleri alıyorlar. Ama bir nesil sonra bitiyor. Bende ise daha çok sakladığım eserler var. Vefat eden hocalarımız var. Onların kütüphanelerinde yer alan kitapları elde ediyoruz. Benim topladığım eserlerde var, getirip satanlarda var. Ama daha çok bizim sakladıklarımız var. Çünkü sakladıklarımızı itinayla topluyoruz” şeklinde konuştu.