GÜNDEM - 17 Eylül 2024 Salı 18:30

Serdar Denktaş’tan Türk birliği kurulması çağrısı

A
A
A
Serdar Denktaş’tan Türk birliği kurulması çağrısı

KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın 100. doğum yılı ve KKTC’nin 50’inci kuruluş yılı anısına Eskişehir’de düzenlenen özel sergiye katılan eski KKTC Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, "Dünya hakikaten belli ki Kıbrıs’ta bir çözüm istemiyor. Biz de çözüm olmasa bile, bugüne kadar Kıbrıslı Türk’e verilen sözler yerine getirilmemiş olsa bile diyoruz ki, ’Biz yaşamaya devam edeceğiz. Türk devletleri bizimle daha sıkı iş birliği kursa, bir Türk birliği kurulsa dünya bir yana biz bir yana çok daha iyi bir yaşam içinde yolumuza devam ederiz" dedi.


’Fotoğraflarla Rauf R. Denktaş Sergisi’nin açılış programı gerçekleştirildi. Eskişehir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Güzel Sanatlar Galerisi’nde saat 15.30’da programa Rauf R. Denktaş’ın oğlu Serdar Denktaş da katılım sağladı. Denktaş, ilk olarak protokol mensuplarının eşliğinde sergiyi gezdi. Ardından açılış kurdelesinin kesilmesiyle birlikte saat 16.00’da Denktaş’ın konuşmacısı olduğu bir panel düzenlendi.



"Bizden ’Türkçe konuşan Kıbrıslılarız’ diyen yeni bir nesil yetişiyor"


Panelde konuşan Serdar Denktaş, "Şimdi bütün dünya Kıbrıslı dendiğinde adanın Helen adası olduğunu düşünerek hareket ediyor. Rum tarafına ’Adanın tek hakimi sensin’ diyor. Rum tarafına ’Tek muhatap sensin’ deniyor. Böylesi bir ortamda dış güçlerin de baskısıyla ve bizim kendi iç yanlışlarımızla. Çünkü çocuklarımıza geçmişimizi ders olarak vermiyoruz. Bizden ’Türkçe konuşan Kıbrıslılarız’ diyen yeni bir nesil yetişiyor. Bunu önlemenin tek yolu var. Hem Türkiye’de hem Kuzey Kıbrıs’ta, nasıl ki biz Türkiye tarihi derslerini okuyorsak, Kıbrıs-Türk tarihi derslerini orada da burada okutmak. Birbirimizle lise çağlarında, ortaokul çağlarında daha sıkı bir araya gelmek, Denktaş’ın aklında olan o Türkiye ana vatan, yavru vatan gücünün o güçlü bağını daha da güçlendirmeyi başarmak zorundayız" dedi.



"Şimdi artık farklı bir yola girilmek isteniyor, ’iki devlet bir çözüm’ deniyor"


Denktaş, Kıbrıs’tan geleceğe yönelik kararlar alırken bu kararların Türkiye’siz hedefe götürülemeyeceğini, yıllardır devam eden hedefsizlikten kurtulup yeni bir hedefe yönelmeleri gerektiğini birlikte karara bağlayıp Ankara’yla dünyaya duyurmak zorunda olduklarını vurguladı. Serdar Denktaş, "Bir yere varmak için 2 toplumlu kesimli federasyonla 50 yıldır görüşüyoruz. Bu anlaşıldı. Eskiden Denktaş’ı suçlarlardı ’Mr. No’ diye ama Annan planında da, hemen ardından gelen Crans-Montana sürecinde de anlaşıldı ki, biz değildik çözümün önündeki engel. Türkiye değildi çözümün önündeki engel. Çözümün önündeki en büyük engel Rumlara, ’Adanın sahibi sensin’ diyen Birleşmiş Milletler ve şımarıklıkla kendisini Kıbrıslı olarak addedip bizi azınlık sayan Kıbrıslı Rumlar. Avrupa’nın şımarık çocukları. Şimdi artık farklı bir yola girilmek isteniyor, ’İki devlet bir çözüm’ deniyor. Hedef doğru, yürüdüğümüz yol yanlış. Şu anda yürüdüğümüz yolla o hedefe varmak çok mümkün görünmüyor. Dolayısıyla yolumuzdan düzenlemeler yapmak durumundayız ama hedeften şaşmadan. Çünkü adada artık başka bir çare yok" şeklinde konuştu.



"Türk askerinin varlığı adada istikrarı sağlamıştır"


Ayrıca 1960 Cumhuriyeti’ni kurarken eşit ortak olduklarına da dikkat çeken Denktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Nüfus emsaliyeti 70’e 30’du, ama eşit ortaktık. Adanın tüm varlıkları, tüm zenginlikleri yüzde 50, 50 iki toplum arasında paylaşılmıştı. Egemenlikte eşitlik, sahiplilik de eşitlik. Rum bunu işgal etmeye kalktı 63’te, direndik. 74’ten sonra da doğuştan gelen hakkımızı kendimiz olarak kurtardığımız topraklardan kendi devletimizi, kendi evimizi kurduk. Aynı yolda 2 iyi komşu olarak yaşayabiliriz, yaşamalıyız da. Öylesi bir şeyi başarmanın tek yolu da adada Türk askeri varlığının devamıdır. Türk askerinin varlığı adada istikrarı sağlamıştır. Rum için de, bizim için de. 74 öncesinde Rum’un 2 bin dolar fert başına düşen milli geliri vardı. Asker oradadır diye Rum yatırımcı kendi ağızlarından kullandığı ifadeyle söylüyorum. ’Türk askeri buradadır, bizim deliler bir şey yapamaz artık’ diyerek yatırımlarını başlattılar. Uluslararası kredilere ulaşımları var. Yatırımlarını geliştirdiler. Şimdi 24-25 bin dolar fert başına düşen milli gelirleri var. Askerin varlığı sayesinde."



"Türkiye’yle Kıbrıs arasındaki ilişkilerde 2 kardeş devlet ilişkisini bütün dünyanın gözüne sokmalıyız"


Güney-Kuzey arasında geçişler artık serbestleştiğini ve gidiş geliş olduğunu belirten Serdar Denktaş, "Rum geçerken asker var, ’Yasalara uygun davranayım’ diyerek geçiyor Türk geçerken asker var, ’Rum’un aklı sıkmaz, bana bir şey yapsın’ diyerek güvenle geçiyor ve hakikaten bugüne kadar ciddi bir sorun yaşanmadı. Bu askerin varlığının devam etmesinin yolu adada, iş birliği ile çalışmaya başlayacak 2 ayrı devletin oluşmasıyla mümkün olacaktır. Oraya varmak için önce kendi insanımıza devlet gibi bir devlet olduğumuzu hissettirmek zorundayız. Birbirimizle, Türkiye’yle Kıbrıs arasındaki ilişkilerde 2 kardeş devlet ilişkisini bütün dünyanın gözüne sokmalıyız. Rum tarafına çok daha güçlü bir ekonomik sesle cevap verebilmeliyiz. Attıkları her adıma hem hukuken hem siyaseten hem ekonomik açıdan. Denktaş’ın bizden beklediği budur diye düşünüyorum. Bütün dünyaya eşit olduğumuzu hem hissetmek hem hissettirmek hem kabul ettirmek. Zaman alacak mı? Alacak. Ölmeyiz. Siyaseten tanınmama ısrarı devam edecek mi dünyada? Edecek. Tanımasalar da biz varız. Birçoğumuzu bugün ilk defa görüyorum, ama ben sizi ilk defa görüyorum diye yok sayılmazsınız. Varsınız, isminiz ve cisminizle her şeyinizle varsınız. Dünya görmek istemese de tüm eksik ve yanlışlarımıza rağmen biz de varız. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, 20’nci yüzyılda bir mücadele sonrası kurulmuş 2’nci bağımsız Türk devleti. Bu Türk devletini de yaşatmak boynumuzun borcu" ifadelerini kullandı.



"Dünya hakikaten belli ki Kıbrıs’ta bir çözüm istemiyor"


Serdar Denktaş, "Dünya hakikaten belli ki Kıbrıs’ta bir çözüm istemiyor. Biz de çözüm olmasa bile, bugüne kadar Kıbrıslı Türk’e verilen sözler yerine getirilmemiş olsa bile diyoruz ki, ’Biz yaşamaya devam edeceğiz.’ Bunun için de Türkiye’nin öncülüğünde olan aslında o Türk devletleri var ya hani Rusya dağılınca devlet olarak çıktılar ortaya. O Türk devletleri bizimle daha sıkı iş birliği kursa, bir Türk birliği kurulsa dünya bir yana biz bir yana çok daha iyi bir yaşam içinde yolumuza devam ederiz. İnşallah o günleri de biz görmesek de çocuklarımız görecektir" diye konuştu.


Programa, KKTC’nin kurucusu Rauf Denktaş’ın oğlu eski KKTC Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’ın yanı sıra Vali Yardımcısı Okan Leblebici, Vali Yardımcısı Oğuz Şenlik, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Demir, Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, İl Kültür ve Turizm Müdürü Bülent Avnamak, diğer protokol mensupları, gaziler ve sanatseverler katılım sağladı.



Serdar Denktaş’tan Türk birliği kurulması çağrısı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın MHP İl Başkanı Alıcık: "Gazilik, kahramanlığın muazzam sinesidir" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Aydın İl Başkanı Haluk Alıcık, "Gaziler günü dolayısıyla yayınladığı mesajda "Gazilik, cesaretin, dirayetin, hamiyetin, ferasetin, fedakarlığın simgesi, kahramanlığın muazzam sinesidir" dedi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Aydın İl Başkanı Haluk Alıcık, 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla mesaj yayımladı. Gaziliğin, cesaret ve fedakarlığın simgesi, kahramanlığın sinesi olduğuna dikkat çeken Başkan Alıcık, mesajında "Türk Milleti Gazidir, Türkiye Büyük Millet Meclisi Gazidir, Türk Devleti Gazidir. Gazilik, haklı ve şerefli bir mücadelenin paha biçilemez mükafatı, vatan ve millet sevgisinin emsalsiz müdafaasıdır. Türk tarihinin her sayfası şehitlerimizin kanlarıyla yazılmış, gazilerimizin feragatiyle taçlanmıştır. Gazilik, cesaretin, dirayetin, hamiyetin, ferasetin, fedakarlığın simgesi, kahramanlığın muazzam sinesidir. Gazilik, fedakarca, kahramanca, yürekli bir şekilde candan ve serden vazgeçmeye hazır oluşun kararlılık beyanıdır. Gazilik, şehadeti göze almış, varlığını hiçe saymış, vakarını haysiyetiyle sarmış ahlak burçlarının ve adam gibi adam olanların unvanıdır. Tarih boyunca ihanet inancın karşısında tutunamamış, işgal ve istila hevesleri ’ölürsem şehit, kalırsam gazi’ şuuru karşısında asla duramamıştır. Türk milleti hem gaziliğin hem de şehadetin yuvasıdır. Gazilerimizle şehitlerimiz milli varlığın güvenceleri, milli istiklalin yenilmez güçleridir. Gazisi mahzun ve mahcup olan bir millet geçmişinden kopmuş istikbalinden vazgeçmiş demektir. Hiç kuşku yoktur ki, Gaziler Türk milletimizin onur ve ömür aydınlığıdır" 19 Eylül Gaziler Günü’nü kutladı.
Erzurum Tanfer: “Gaziler başımızın tacıdır” Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Gurur kaynağımız olan gazilerimizin, 19 Eylül Gaziler Gününü tebrik ederken, ebediyete irtihal etmiş gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum” ifadelerini kullandı. Aziz milletimizin şan ve şerefle dolu tarihi, kahramanca verilen mücadelelerle doludur” sözleriyle mesajına başlayan Başkan Hüseyin Tanfer, daha sonra şöyle dedi: “Dünden bugüne, cennet vatanımızın düşmana bırakılmamasında gazilerimizin ve şehitlerimizin destansı mücadelesi tüm dünyaya örnek olmuştur. Bugün huzurlu ve müreffeh bir hayat yaşayabildiğimiz vatan toprakları, şehit ve gazilerimizin, canları pahasına verdikleri mücadele ile gerçekleşmiştir. Bağımsızlığı ve vatanını her şeyden üstün tutan ecdadımız, her asır ve her dönem, kahramanca verilmiş mücadelelerle bu vatanı bizlere emanet etmişken bize düşen görev de birlik beraberlik içinde kalarak bu emanete sahip çıkmaktır. Bugün millet olarak hür ve bağımsız bir hayat yaşayabiliyorsak, kahraman gazilerimizin ve şehitlerimizin emeği asla inkar edilemeyecek bir gerçektir. Gazilerimiz başımızın tacıdır. Allah birliğimizi beraberliğimizi bozmasın. Allah vatan aşkıyla çarpan her kalbin cesaretini daha da arttırsın. Bu duygu ve düşüncelerle gurur kaynağımız olan gazilerimizin 19 Eylül Gaziler Gününü tebrik ederken, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, vatanımız için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal etmiş kahraman gazilerimizi saygı ve minnetle anıyor, hayatta olan gazilerimize ise sağlıklı, huzurlu ve uzun ömürler temenni ediyorum.