GÜNDEM - 04 Haziran 2024 Salı 10:23

PTT, 200 bin liraya kadar değer bulabilen kayıp kargo için 700 TL tazminat ödedi

A
A
A
00:00
00:00
HD

Eskişehir’de yaşayan Halil İbrahim Sarıkaya, iddiasına göre, Ocak ayında yolladığı 200 bin liraya kadar değer bulabilen kargosu için PTT Kargo’dan 700 TL tazminat aldı. 5 aydır mağduriyet yaşadığını belirten Sarıkaya, durumu gerekli yerlere bildirdiğini ve hakkını arayacağını belirtti.

Eskişehir’de yaşayan Halil İbrahim Sarıkaya, gazetecilik ve yazarlıktan emekli olduktan sonra antika işine yöneldi. Yazılı eserler koleksiyonerliği ve bilirkişi olarak antika mezatlarında da görev yapan Sarıkaya geçtiğimiz ocak ayında PTT Kargo ile ’rubu tahtası’nı İstanbul’a göndermek istedi. Fakat Sarıkaya’nın iddiasına göre kargosu bir türlü istediği adrese ulaştırılmadı. 5 aydır kargosunun nerede olduğunu öğrenmek için çalmadık kapı bırakmayan antika meraklısı, bir sonuç elde edemedi. Yetkililerden de bu süreçte sağlıklı bir cevap alamadığını belirten Sarıkaya, 5 ay sonunda kargosunun kayıp olduğunu ve bunun bedeli olarak ise PTT tarafından hesabına 700 TL yatırıldığını iddia etti. Gönderdiği on binlerce liralık antikasının kaybolmasına karşılık yatırılan rakamı komik bulan Halil İbrahim Sarıkaya, PTT yetkililerinin ilgisiz olduğundan dert yandı. Durumu gerekli yerlere bildirdiğini belirten Sarıkaya, hakkını arayacağını ifade etti.

PTT, 200 bin liraya kadar değer bulabilen kayıp kargo için 700 TL tazminat ödedi

“Birinci ayda kargo gönderdim, şu an beşinci aydayız”

Halil İbrahim Sarıkaya, "Yaklaşık 17 yaşından beri ticaret yapıyorum, yani 37 yıldır ticaretle uğraşıyorum. Şu anda 57 yaşındayım. Bugüne kadar kendimi bildim bileli PTT Kargo ile çalıştım. Kurumsal bir kimliği, resmiyeti olduğu için tercih ettim. En son Ocak ayında kargo gönderdim, şu an beşinci aydayız, 5 aylık verdiğim mücadele sonucunda PTT Genel Müdürlüğü dahil ulaşamadığım, görüşemediğim insanlar nedeniyle kargom kayboldu ve mağdur oldum. Mağdur olunca haber oldum, dolayısıyla hak arama noktasında bugün PTT Eskişehir Bölge Müdürlüğü’nün önünde açıklama ihtiyacı hissettim. Elimizde kayıp olduğuna dair gönderdiğimiz evraklar var. Tabii arzu ediyoruz ki, bu tür şeylerin olmasın, insanların mağduriyet yaşanamasın veya erişilebilirlik olsun. Yani en çok üzüldüğüm şey de kaybettiğim emtianın miktarından ziyade PTT Genel Müdürlüğü’nde ulaşılacak kimsenin olmaması. Kargo sürecinde mesaj gelmemesi, hiçbir şekilde yetkililere ulaşamamak ve ciddiye alınmamak bir vatandaş olarak açıkçası beni çok üzdü” dedi.

PTT, 200 bin liraya kadar değer bulabilen kayıp kargo için 700 TL tazminat ödedi

“Hesabıma 700 TL gibi bir bedel yattı”

Gönderdiği ’rubu tahtası’nın Osmanlı zamanından kaldığını ve değerinin en az 35 bin TL olduğunu belirten Halil İbrahim Sarıkaya, tazminat olarak verilen 700 TL’yi komik bulduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Osmanlı döneminde zaman zaman karşılaştığımız mezatlarda gördüğümüz astronomiyle ve güneşle takvimiyle ilgili Osmanlı’nın kullandığı rubu tahtası denilen bir şey vardır. Yani ahşap bir ağaç üzerine yapılmış rubu tahtası şeklinde bir emtia. Bunları zaman zaman kendi aramızda arkadaşlarımıza gönderiyoruz, değiştirme durumlarımız oluyor veya bedeli karşılığında el değiştirdiği oluyor. Mezatlardan aldığımız da olabiliyor. Yine buna benzer bir rubu tahtası şeklinde bir aracımız vardı. Bunu bedeli karşılığında İstanbul’daki bir arkadaşımıza gönderdik. Ancak PTT Kargo karşı tarafla iletişime geçiyor, onlar almadıklarını bize aylar sonra bir yazı göndererek kaybolduğunu resmi olarak belgeliyor ve bir tazminat hakkımız doğduğunu söylüyorlar. Bunu alıcı tarafına iletiyorlar, satıcıya herhangi bir bilgi verilmiyor. O da beni aradı, ’Tazminat hakkı doğdu, bunu da gönderici olarak senin alman gerekiyormuş, müracaat eder misin’ dedi. Yine Eskişehir PTT Müdürlüğü’ne geldim, kargo servisine müracaatımı yaptım. Onlar da bir dilekçe vermem gerektiğini söylediler ve bedelini sordular. En alt 35 bin lira bir bedel olduğunu, bunun ucunun açık yani 150-200 bin liraya kadar da piyasa değeri olduğunu söyledim. Ancak yazmış olduğum dilekçeden sonra vermiş olduğum banka iban numarama 700 TL gibi bir bedel yattı. Yani 35 bin liranın karşılığında bırakın yarısını yatırmayı, yani sadaka ya da fitre verir, dalga geçer gibi oldu. Üstelik bu süreçte ben vermiş olduğum mücadele içerisinde ne PTT Genel Müdürlüğü kaldı, ne AKİM’i, BİMER’i, CİMER’i kaldı, ne PTT Eskişehir Baş Müdürlüğü kaldı, ne de oradaki yetkililer kaldı. Hiçbir kimseye hiçbir şekilde ulaşamadım. Bulunması durumunda o bedel benden talep edilecekmiş. O kadar trajikomik ki keşke benim 35 bin TL değerindeki ürünüm bulunsa da bana verdikleri 700 TL’yi geri iade etsem. Yani güler misiniz, ağlar mısınız? Biz bugün PTT Müdürlüğüne güvenemezsek, nereye güveneceğiz? Özel şirketlerin kargolarının durumu malum zaten. Ben hukuksal anlamda bütün haklarımın saklı kalması şartıyla yasal haklarımı kullanacağım. Sonuna kadar mücadele edeceğim. Belki o 700 liranın karşılığında 70 bin lira harcayacağım ama en azından bu örnek olsun istiyorum. Herkesin PTT kargonun ne kadar vasat, ne kadar işine sadık olmayan ve ehil olmayan insanlar tarafından bilmesini istiyorum. PTT Genel Müdürü’nü de istifa etmeye davet ediyorum.” 

Bahadır Turgut - Emir Erten

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da onkoloji hastası çocuklar iftar programında bir araya geldi Bursa Kanserle Savaş Derneği tarafından düzenlenen programda, Bursa ve çevre illerden onkoloji hastası çocuklar iftar sofrasında buluştu. Bursa Kanserle Savaş Derneği, onkoloji hastası çocuklar ve ailelerine moral vermek, dayanışma duygusunu yaşatmak için iftar yemeği gerçekleştirdi. 250 kişinin katıldığı programda çocuklar yaşıtlarıyla birlikte yüz boyama, balon aktiviteleri ve sihirbazlık gösterileri ile doyasıya eğlendi. Hasta yakını aileler ise birlikte moral depoladı. Çocukların büyük mutluluk yaşadığı programda konuşan Bursa Kanserle Savaş Derneği Başkanı Ümit Ecemiş, "Kadir Gecesi’nde de çocuk hastalarımızın aileleriyle birlikte iftar programı düzenlemek istedik. Katılım ve rağbet gerçekten umduğumuzdan daha fazla oldu. 250 kişilik bir iftar programıyla birlikte bir aradayız. Burada Bursa Kanserle Savaş Derneği ailesinin içerisinde bulunan çocuk hastalarımız, Bursa Yüksek Lisans Eğitim Araştırma Hastanesi, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi ve çevre illerde de tedavi olmuş onkoloji hastası olan çocuklarımızın aileleriyle birlikte bugün hep bir iftar programı yapıyoruz. 2025 yılı aile yılı olması sebebiyle bizim de mottomuz gönülden destekli. Bu akşam da gönülden destekle, mutlu bir paylaşım gerçekleştireceğiz. Takdir edersiniz ki onkoloji koridorlarındaki arkadaşlıklar ve uzun soluklu, çünkü tedavi süreçleri, özellikle çocuk hastalarımız için bu süreçteki arkadaşlıklar unutulmaz. Bu dostluktan bir şekilde tekrar hastane dışında da birbirlerini bulabiliyor. Biz Bursa Kanserle Savaş Derneği olarak daha güzel bir ortamda dernek gönüllüsü adı altında, dernek içerisindeki bir aktivite gibi lanse ederek bir araya getiriyoruz. Ailelerimizin mutluluğu paylaşmak, huzuru paylaşmak, tedavi sürecini tamamlayıp zaferi kazanan çocuklarımızı ödüllendirmek gibi bu gece de ona benzer sihirbaz gösterisi, çeşitli balon aktiviteleri, yüz boyama gibi farklı etkinliklerle çocuklarımızı topluluğunu arttırabilirsek, onlara moral, motivasyon ve sosyalleşme açısından destek alabilirsek Bursa Kanserle Savaş Derneği ailesi olarak amacımızı yerine getirmiş olacağız" ifadelerini kullandı.
Bolu Kartalkaya’daki yangın faciasına ilişkin 3 kişi daha tutuklandı: Tutuklu sayısı 28 oldu Kartalkaya’da 78 kişinin yaşamını yitirdiği Grand Kartal Otel dosyasına ilişkin 3 kişi daha tutuklandı. Sürecin ilk başından bu yana tutuklananların sayısı toplam 28 oldu. Kartalkaya’da 21 Ocak gece saatlerinde Grand Kartal Otel’in restoran bölümünde çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetmişti. Yangının akabinde başlatılan soruşturma kapsamında 31 şüpheli gözaltına alınırken; aralarında otel sahibi Halit Ergül, otelin genel müdürü ve aynı zamanda otel sahibi Ergül’ün damadı Emir Aras, İl Özel İdare Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, İtfaiye Müdürü Kenan Coşkun, Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener’in de bulunduğu 22 şüpheli tutuklanmıştı. 10 kişi daha gözaltına alındı Yangınla ilgili başlatılan geniş çaplı soruşturma kapsamında bilirkişi heyetinin hazırladığı raporun ardından Bolu Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla dün Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat Müdürü Yeliz Erdoğan ve eski Ruhsat Müdürü Mehmet Özel gözaltına alınırken, bugün de tutuklu olan sahibi Halit Ergül’ün eşi ve aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olan Emine Murtezaoğlu Ergül, kızı Elif Aras, şirket ortaklarından diğer kızı Ceyda Hacıbekiroğlu, otelin yapıldığı yıl statik hesaplamasını yapan inşaat mühendisi İsmail Haluk İnceler, yangın sonrası gözaltına alınan ve sonrasında serbest bırakılan iş güvenliği uzmanı Ece Kayacan, Muharrem Şen, Mustafa Selman Çelen ve Kübra Demir gözaltına alındı. Ergül ailesinin İstanbul’da gözaltına alınarak sabah saatlerinde Bolu’ya getirildiği öğrenildi. Jandarmadaki işlemleri tamamlanan şüpheliler adliyeye sevk edildi. 3 kişi daha tutuklandı Tutuklu olan sahibi Halit Ergül’ün eşi ve aynı zamanda yönetim kurulu üyeleri olan eşi Emine Murtezaoğlu Ergül, kızları Elif Aras ve Ceyda Hacıbekiroğlu, sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat Müdürü Yeliz Erdoğan, Seben İl Özel İdare Müdürü Mehmet Özel ve elektrik teknisyeni Muharrem Şen tutuklanarak cezaevine gönderildi. Mustafa Selman Çelen, inşaat mühendisi İsmail Haluk İnceler, iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Ece Kayacan savcılıkta alınan ifadesinin ardından serbest kalırken, İş Güvenliği Uzmanı Kübra Demir ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Öte yandan, sürecin ilk başından bu yana tutuklananların sayısı toplam 28 oldu.
Kocaeli Komşuları olan baba ve kızını öldüren anne ile oğluna toplam 85 yıl hapis Kocaeli’nin Gebze ilçesinde komşuları olan baba ve kızını öldüren, aileden de 2 kişiyi yaralayan anne ile oğlu hakkında karar çıktı. Anne toplam 38 yıl 9 ay, oğlu ise 46 yıl 4 ay hapis cezası aldı. Olay, 15 Ağustos 2021 tarihinde Osman Yılmaz Mahallesi 644. Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Hakan ve annesi Tülay Y., aynı binada altlı üstü oturan Avcı ailesi arasında komşuluk ilişkilerinden kaynaklanan tartışma yaşandı. Olay günü de Ahmet Avcı, abisi Mustafa, eşi Fatma, kızları Ebru Avcı ile komşuları Tülay Y. ve oğlu Hakan Y. arasında tartışma yaşandı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi ile Avcı ailesinin tüm üyeleri anne ve oğul tarafından bıçaklandı. Baba Ahmet ve kızı Tülay Avcı hayatını kaybederken, yaralanan anne ve oğlu da tedavilerinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede maktul Ebru Avcı’nın 12, Ahmet Avcı’nın 5 yerinden bıçaklandığı, Fatma ve Mustafa Avcı’nın göğsünde ve vücudunun değişik yerlerinde birden fazla kez yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaralandığı belirtildi. Hakan Y’ye 46 yıl 4 ay hapis Davanın 13’nci celsesi Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar Tülay Y. ile oğlu Hakan Y., müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanık Hakan Y., tahrik altında suçu işlediğini, pişman olduğunu söyleyerek tahliyesini istedi. Tülay Y’de tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti, Hakan Y’ye baba ve kızına yönelik haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan toplam 30 yıl, Fatma, Mustafa Avcı ve Kürşat Barış Ayar’a yönelik haksız tahrik altında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan ise toplam 16 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Tülay Y’ye 38 yıl 9 ay hapis Tülay Y., 2 kişiyi ’haksız tahrik altında kasten öldürme’ suçundan 25 yıl, Fatma, Mustafa Avcı ve Kürşat Barış Ayar’a yönelik ’haksız tahrik altında kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan ise 13 yıl 9 ay hapis cezası aldı. Fatma ve Mustafa’ya verilen hükmün açıklamasının geri bırakılmasına karar verildi Fatma Avcı’nın; Hakan Y. ve Tülay Y’ye yönelik basit yaralama suçundan toplam 1 yıl 10 ay 14 gün, Mustafa Avcı’nın Hakan Y’ye yönelik "Kasten basit yaralama" suçunda 100 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklamasının geri bırakılmasına karar verildi. Duruşma sonrasında açıklama yapan maktul ailenin avukatı, "Bizim kanaatimiz bu cezaların fiille orantılı olmadığı ve eksik olduğu. Özelikle maktulleri yönelik eylemlerde uygulanan haksız tahrikin doğru olmadığını düşünüyoruz. Öldürmeye teşebbüs yönünde de indirimlerin fazla olduğunu düşünüyoruz. İstinaf yoluna gideceğiz" dedi.