GÜNDEM - 01 Ekim 2024 Salı 17:51

Prof. Dr. Benligiray son yolculuğuna uğurlandı

A
A
A
Prof. Dr. Benligiray  son yolculuğuna uğurlandı

Eskişehir’de bilim, eğitim ve araştırma alanına sunduğu katkılar, İİBF’de özveriyle yürütmüş olduğu idari görevler çerçevesinde sunduğu hizmetlerle, akademi dünyasına çok değerli ve derin izler bırakmış olan Prof. Dr. Yılmaz Benligiray düzenlenen tören ile son yolculuğuna uğurlandı.


Törende ailesi, Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Aslı Afşar ve Prof. Dr. Alper Tolga Kumtepe başta olmak üzere, akademik ve idari personel bir araya geldi. Anma töreninde doktora tez danışmanlığını yaptığı İİBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Banu Başar, İİBF İşletme Bölümü Muhasebe Finansman Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Metin Coşkun, İİBF Bölüm Başkanı Prof. Dr. Celal Hakan Kağnıcıoğlu, İİBF Maliye Bölümü emekli öğretim üyesi ve üniversitenin eski Rektörü Prof. Dr. Engin Ataç, İİBF İşletme Bölümü emekli öğretim üyesi ve İİBF eski Dekanı Prof. Dr. Ferruh Çömlekçi, merhum hocamız Prof. Dr. Yılmaz Benligiray’ın eşi, İİBF İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Benligiray ve İİBF Dekanı Prof. Dr. Elif Dağdemir duygu ve düşüncelerini paylaştı.



Prof. Dr. Yılmaz Benligiray hakkında


5 Mart 1944’de Eskişehir’de doğan Prof. Dr. Yılmaz Benligiray, 1962 yılında Eskişehir Ticaret Lisesi’nden, 1967 yılında Anadolu Üniversitesi İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nden mezun olmuştur. ’Otel işletmelerinde kâr planlaması ve maliyet kontrolü’ başlıklı tezi ile 1976 yılında doktora eğitimini tamamlamıştır. 1980 yılında ’İnşaat taahhüt işletmeleri muhasebe sistemi’ doçentlik tezi ile İİBF İşletme Bölümü Muhasebe Finansman Anabilim dalı, Muhasebe Bilim dalında doçentlik unvanını almıştır. ’Konut kooperatiflerinin finansmanı ve finansal yönetim’ başlıklı profesörlük araştırma eseri ile 1991 yılında ile İİBF İşletme Bölümü Muhasebe Finansman Anabilim dalı, Muhasebe Bilim dalında profesörlük unvanını almıştır.1985-1994 yılları arasında Anadolu Üniversitesi İİBF Dekan yardımcılığı, 1998-2004 yılları arasında Anadolu Üniversitesi İİBF Dekanlığı yapmıştır. Genel muhasebe, şirketler muhasebesi, konaklama işletmeleri, ihtisas muhasebesi gibi pek çok alanda değerli eserleri bulunmaktadır. Muhasebe bilimine sağladığı pek çok katkı ve yetiştirdiği akademisyenlerle çok önemli değerler oluşturmuştur.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta göl ve baraj göletlerine 4 milyon yavru sazan bırakıldı Muş Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından ‘İç Suların Balıklandırılması’ projesi çerçevesinde kentteki göl ve baraj göletlerine 4 milyon sazan balığı yavrusu bırakıldı. Elazığ Tarım ve Orman Müdürlüğü Su Ürünleri Araştırma Enstitüsünden getirtilen 4 milyon adet aynalı ve pullu sazan balığı yavrusu, baraj göletlerine ve göllere bırakıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı Su Ürünleri ve Balıkçılık Genel Müdürlüğünün her yıl uyguladığı proje ile iç sularda balıklandırma yapmaya başladıklarını söyleyen İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Gün, il merkezinde Tabanlı Göleti, Varto’da Hamurpet Gölü, Bulanık’ta Haçlı Gölü ile Alparslan 1 ve Alparslan 2 baraj göletlerine sazan yavrularını bıraktıklarını belirterek, "Özellikle popülasyonun korunması için sazanları bu göletlere bıraktık. Ayrıca amatör balıkçılık için bu proje her yıl uygulanmaktadır. Geçen yıl 3 milyon 500 binin üzerinde bir yavru balıklaması yapıldı. İl genelindeki sulak alanlara 4 milyonun üzerinde sazan yavrusu balığı bırakıldı. Bu da Muş’umuzun ekonomisine de hem de balıkçılıkla uğraşan üreticilerimize de bir kazanç sağlayacaktır. Bundan dolayı Muş’umuza hayırlı ve bereket getirmesini diliyorum. Jandarma ekiplerimiz ise özellikle yasak zamanlarda barajlarımızda ve sulak alanlarda kaçak avcılığı önlemek için 7 gün 24 saat çalışmakta. HAYDİ ekibiyle bu konuda da iş birliği yapmaktayız" dedi. Balıklandırma çalışmasına, Muş Jandarma Komutanlığına bağlı HAYDİ ekipleri de katıldı.
Ankara Eğitim Gücü Sen Başkanı Özat: "1 ay önce Milli Eğitim Bakanlığını uyardık ancak ne yazık ki önlem alınmadı" Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü Sen) Başkanı Oğuz Özat, "Bakanlığın 30 bin tam zamanlı personel istihdamı, sorunun çözümünde yetersiz kalmıştır. Bizler eğitim çalışanlarımıza, öğrencilerimize sorumluluğumuz gereği okullar açılmadan 1 ay önce Milli Eğitim Bakanlığını uyardık ancak ne yazık ki önlem alınmadı" dedi. Eğitim Gücü Sen Başkanı Oğuz Özat, okullarda temizlik personeli eksikliğine ilişkin şunları kaydetti: "Eğitim Gücü Sen olarak, okulların açıldığından bu yana okullardaki temizlik personeli açığı ve temizlik malzemesi eksikliğinden dolayı öğrenci, öğretmen, yönetici, eğitim çalışanları ve velilerin yaşadığı mağduriyeti göz önünde bulundurarak konuyu büyük bir titizlikle takip ettiğimizi belirtmek isteriz. Okulların açıldığı ilk günden beri temizlik sorunu, ülkemizin hemen hemen her yerinden sendikamıza iletilmiştir. Personel eksikliğinden dolayı öğretmenler, öğrenciler ve yöneticiler temizlik yaparken, yönetici ve öğretmenler okullardaki taşımalı öğrencilere yemek servisi yapmak zorunda kalmışlardır. Ayrıca, farklı bölgelerdeki okullardan gelen görüntüler, halk sağlığını tehlikeye atacak kadar hijyen eksikliği yaşandığını gözler önüne sermektedir." "Bakanlığın açıklamalarında, bu yıl başlatılan ’İşgücü Uyum Programı (İUP)’ kapsamında kadrolu temizlik personeline ilaveten yarı zamanlı 120 bin kontenjan ayrıldığı, ancak yeterli başvuru olmaması nedeniyle tedbiren 30 bin tam zamanlı personelin işe alındığı belirtiliyor" ifadelerine yer verilen açıklamada, Burada, İUP kapsamında yapılan işçi alımına yeterli başvuru olmamasının sebebi, programın sigortasız, iş güvencesiz, sadece 12 gün çalışma şartına bağlı olması ve günde 662 TL gibi komik bir ücretle istihdam etmeyi hedeflemesidir. Ülkemizin ekonomik koşulları göz önünde bulundurulduğunda, bu şekilde bir istihdam mümkün olmayacaktır. Bu olumsuz koşullar altında, yaşam standartlarının düşük olması ve belirsizlikler nedeniyle çalışanlar iş bırakmakta, okullarda personel açığı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bakanlık bünyesinde çalışan 49 bin 578 kadrolu personelinin bir kısmı memur eksikliğinden ötürü büro memuru, mutemet, şoför olarak görevlendirilmişlerdir. Okullara temizlik malzemesi için 4 bin TL gibi bir ücret gönderiliyor yapılan bu ödemeyle sadece bir poşet temizlik malzemesi alınabilir. Yaşanan bu olumsuz durumlar karşısında, öğrenci, öğretmen, yönetici, eğitim çalışanları ve veliler açısından ciddi bir mağduriyet söz konusudur. Ayrıca, bakanlığın 30 bin tam zamanlı personel istihdamı, sorunun çözümünde yetersiz kalmıştır. Bizler eğitim çalışanlarımıza, öğrencilerimize sorumluluğumuz gereği okullar açılmadan 1 ay önce Milli Eğitim Bakanlığını uyardık ancak ne yazık ki önlem alınmadı. Bakanlık artık istatistiki verilerden ziyade sahanın gerçeklerini görmelidir. Bakanlık tarafından yapılan açıklamalar sorunun çözümü olmaktan uzaktır. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimde sürekliliğin sağlanması ve halk sağlığının daha fazla etkilenmemesi, güvenliğin sağlanması açısından kalıcı bir formül ile temizlik ve güvenlik personeli istihdam etmelidir" denildi.
İstanbul Çağdaş Atan: “90 dakika sonunda sahada güçlü kalıp, oyunu kazanmak istiyoruz” Başakşehir Teknik Direktörü Çağdaş Atan, Rapid Wien maçı öncesi yaptığı açıklamada, "90 dakika sonunda sahada güçlü kalıp, oyunu kazanmak istiyoruz” dedi. Başakşehir, UEFA Konferans Ligi ilk maçında yarın Avusturya temsilcisi Rapid Wien’i konuk edecek. Başakşehir Teknik Direktörü Çağdaş Atan, söz konusu mücadele öncesi basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Geçen sene büyük bir gelişim göstererek Avrupa kupalarına katılmaya hak kazandıklarını söyleyen Çağdaş Atan, “Ligin başında çok zorlandığımız ve belli bir periyot sonrasında sonra kendimize döndük. Bunu da Avrupa kupalarına kalarak taçlandırdık. İlk maç kendimizi gösterme, vizyonumuzu tüm Avrupa’ya göstermek istiyoruz. Şimdiye kadar 6 maçta 5 galibiyet, 1 beraberlik aldık. Rapid Wien ilk 8’in de en büyük adaylarından bir tanesi. Belli bir oyun planı olan ve oyunun her bölümünü planlamaya çalışan bir takıma karşı oynayacağız. Son haftaya kadar ligde liderlerdi. Geçtiğimiz Austria Wien maçını izleme fırsatım oldu. Daha önce oynadıkları takımlara bakınca farklı bir takımız. Hem kulübü, hem de ülkemizi iyi bir şekilde temsil etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. "Başakşehir’in hedefi bir üst tura geçmek UEFA Konferans Ligi’nin yeni formatının eğlenceli olduğunu belirten Atan, “Yeni formatın maçlarda eğlence katacağını düşünüyorum. Güçlü bir kura çektik. Güçlü ve zor bir fikstürümüz var. Bir o kadar da gücümüz var. Güçlü bir oyunumuz var. Duarte ve Ömer Ali’nin eksikliğini hissedebiliriz. Bu pozisyonları da doldurup, iyi bir oyun sergilemek istiyoruz. Başakşehir’in hedefi bir üst tura geçmek. Hedeflerimizi hayallerimizi yüksek tutmak istiyoruz. İlk 8’de tamamlayıp ya da play-off oynamak istiyoruz. Hedefimiz bu şekilde” diye konuştu. “Bir Türk takımının galibiyet sayısının mağlubiyet sayısında fazla olması önemli bir istatistik” Konferans Ligi elemelerinde oynadıkları 6 maçta elde ettikleri 5 galibiyet ile kulübün Avrupa kupalarında galibiyet sayısının, mağlubiyet sayısını geçtiğinin hatırlatılması üzerine Çağdaş Atan, “Güzel bir birliktelik yaşıyoruz. Oyuncu ve stafla beraber iyi bir uyumuz var. Rakiplerin gücü şimdi eşleşmeler kadar güçlü olmasa da daha. Ülke puanına yapmak istediğimiz katkıdan her zaman bahsetmiştik. Bir Türk takımının galibiyet sayısının mağlubiyet sayısında fazla olması önemli bir istatistik bana göre. Bu bölümde bunlar içinde yarıştık aslında. Bunu gerçekleştirdiğimiz için mutluyuz. Gerçek hayatta kalma mücadelesi başlıyor. Biz Avrupa kupalarını çok önemsiyoruz. Büyük gücümüzle sahada olacağız. Oyuncularım mutlu ve burada oynamak için çok heyecanlılar. Benim yarın en büyük güvencem oyuncularım. Bizim onlara verdiğimiz taktik disiplini sahaya yansıttıklarında, bunu coşku ile birleştirdiklerinde güçlü bir takım oluyorlar. İki gündür iyi analiz ediyoruz. Oynaması çok keyifli bir rakip ve ortam olacak. Asıl hedefimiz buradan kazanarak ayrılabilmek. Bizim içinde büyük bir enerji olur, Rapid Wien gibi güçlü bir takımı burada yenerek. Yarın 17.30 ve 19.30 arasında herkese futbol şöleni izletebiliriz” cümlelerini kullandı. “En büyük avantajımız beraber oynama alışkanlığı olan bir takımız” Sezon başında hedefledikleri gibi 58-60’a yakın maç oynayacaklarını belirten Atan, “Sanırım Haziran ayın 28’iydi ilk yola çıktığımızda. Bu sene amacımız 58-60 maçı oynamaktı. Bunun içinde eleme turunu geçip, gruplara kalmak. Türkiye Kupası’nda gidebildiğimiz yere kadar gidebilmek ve ligde 36 tane maçı tamamlayabilmek. Bu da bizim en büyük hedeflerimden bir tanesiydi. İlk günden itibaren buna uygun çalışmalarımıza devam ettik. Gerekli fiziksel yüklemeleri takımımıza uyguladık. En büyük avantajımız beraber oynama alışkanlığı olan bir takımız. Çok fazla transfer yapmadık. 2-3 oyuncu daha kadroya katabilirdik, özellikle içimize sinen portföy olmadığı için bu transferi gerçekleştirmedik. İstediğimiz ama son anda masada bozulan transfer görüşmelerimiz oldu. Bunu gerçekleştirebilseydik gücümüze güç katabilirdik. Birlikte oynamaya alışkın bir takımız. Bu bizim için avantaj diye düşünüyorum. Zaten rotasyon yapmayı seven bir teknik direktörüm. 22 oyuncuyu da oyunun içerisinde dahil etmek istediğimi daha öncede söyledim. Bugün bütün oyuncularım oynamaya hazır. Bunun bizim için çok sevindirici. Yaptığımız rotasyonların ardından oyun seviyemizin geriye düşmesini istemiyoruz. Sezon başında bu konuda zorlandık ama her geçen gün daha çok mesafe kat ediyoruz. İyi çalıştıklarında, oyuna sadakat gösterdiklerinde, taktik disipline bağlı kaldıklarında forma şansı bulacaklarını biliyorlar. Nitekim yarın önemli bir maçımız. Cumartesi günü bir bu kadar önemli bir lig maçımız daha var. 25 oyuncumda bu yükü paylaşacaklarını biliyorlar. Hepsi fiziksel, taktiksel ve mental olarak bu mücadeleye hazırlar” şeklinde konuştu. “90 dakika sonunda sahada güçlü kalıp, oyunu kazanmak istiyoruz” Yarın oynayacakları Rapid Wien maçının analiziyle ilgili açıklamalarda bulunan Atan, “Topla oynamayı seven bir takıma karşı oynayacağız. Özellikle kendi liginde oynadıkları maçlarda bu özelliği daha çok ortaya çıkan bir ekip. Aut atışlarında farklı, topa sahip olup ikinci bölgeye taşıdıklarında farklı oyun dizilişine sahip olan bir takımda bahsediyoruz. Avrupa’da zorluk seviyesine göre topu rakibe bıraktıkları maçlarda olmuş. Bizimde şuan söylemek istemediğim cebimizde 2,3 tane planımız olacak. Baskı ve topa sahip olma anlamında, oyunu 3 bölgeye ayırdığımız plana sahip şekilde hareket etmek zorundayız. Rakibe baskı yapacağımız, rakibi bekleyeceğimiz ya da 1. blokta rakibi nasıl karşılayacağımızı çok iyi şekilde çalıştık. Özellikle iç saha maçlarında kendi kurallarımızla kazanıp, kendi kurallarımızla kaybetmek istiyoruz. Yarın kendi oyunumuzu oynayıp, kendi kurallarımızla kazanmak istiyoruz. Bu aşamaya gelirken en büyük hayalimiz oyun gücümüzü test edip, oyun gücümüzü Avrupa’da görebilmekti. Buda bizim için fırsat. Fit, zinde bir 11 ile sahada olacağız. Başladığımız değil, bitirdiğimiz 11 bizim için çok önemli. O yüzden yarın kimin başladığının çok büyük bir önemi yok. Maçı kimin bitirdiğinin büyük önemi var. 90 dakika sonunda sahada güçlü kalıp, oyunu kazanmak istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu. “Ben yarın eğlenceli, herkesin keyif alabileceği bir maç bekliyorum” EURO 2024’te A Milli Futbol Takımı’nın Avusturya’yı yenerek çeyrek finale yükseldiğini, yarın oynanacak maçta aynı şekilde Rapid Wien’i yenmek istediklerini söyleyen Çağdaş Atan, “Ben yarın eğlenceli, herkesin keyif alabileceği bir maç bekliyorum. Güçlü bir takıma karşı oynayacağız. Buda maçı daha zevkli hale getirecek. Biz hazırız. Oyuncularım istediğimizi sahaya yansıtabilirse kazanabileceğimi düşünüyorum. Tabii bizim için bu bizim için hayal. Hedeflerden de bir tanesi. Avrupa final oynayabilmek isteriz. Ancak ilk öncelikli hedefimiz ilk 8’e kalıp, devam edebilmek. Ondan sonrasında devam edip göreceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.