EĞİTİM - 01 Ekim 2024 Salı 19:16

Eğitim Gücü Sen Başkanı Özat: "1 ay önce Milli Eğitim Bakanlığını uyardık ancak ne yazık ki önlem alınmadı"

A
A
A
Eğitim Gücü Sen Başkanı Özat: "1 ay önce Milli Eğitim Bakanlığını uyardık ancak ne yazık ki önlem alınmadı"

Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü Sen) Başkanı Oğuz Özat, "Bakanlığın 30 bin tam zamanlı personel istihdamı, sorunun çözümünde yetersiz kalmıştır. Bizler eğitim çalışanlarımıza, öğrencilerimize sorumluluğumuz gereği okullar açılmadan 1 ay önce Milli Eğitim Bakanlığını uyardık ancak ne yazık ki önlem alınmadı" dedi.


Eğitim Gücü Sen Başkanı Oğuz Özat, okullarda temizlik personeli eksikliğine ilişkin şunları kaydetti:


"Eğitim Gücü Sen olarak, okulların açıldığından bu yana okullardaki temizlik personeli açığı ve temizlik malzemesi eksikliğinden dolayı öğrenci, öğretmen, yönetici, eğitim çalışanları ve velilerin yaşadığı mağduriyeti göz önünde bulundurarak konuyu büyük bir titizlikle takip ettiğimizi belirtmek isteriz. Okulların açıldığı ilk günden beri temizlik sorunu, ülkemizin hemen hemen her yerinden sendikamıza iletilmiştir. Personel eksikliğinden dolayı öğretmenler, öğrenciler ve yöneticiler temizlik yaparken, yönetici ve öğretmenler okullardaki taşımalı öğrencilere yemek servisi yapmak zorunda kalmışlardır. Ayrıca, farklı bölgelerdeki okullardan gelen görüntüler, halk sağlığını tehlikeye atacak kadar hijyen eksikliği yaşandığını gözler önüne sermektedir."


"Bakanlığın açıklamalarında, bu yıl başlatılan ’İşgücü Uyum Programı (İUP)’ kapsamında kadrolu temizlik personeline ilaveten yarı zamanlı 120 bin kontenjan ayrıldığı, ancak yeterli başvuru olmaması nedeniyle tedbiren 30 bin tam zamanlı personelin işe alındığı belirtiliyor" ifadelerine yer verilen açıklamada, Burada, İUP kapsamında yapılan işçi alımına yeterli başvuru olmamasının sebebi, programın sigortasız, iş güvencesiz, sadece 12 gün çalışma şartına bağlı olması ve günde 662 TL gibi komik bir ücretle istihdam etmeyi hedeflemesidir. Ülkemizin ekonomik koşulları göz önünde bulundurulduğunda, bu şekilde bir istihdam mümkün olmayacaktır. Bu olumsuz koşullar altında, yaşam standartlarının düşük olması ve belirsizlikler nedeniyle çalışanlar iş bırakmakta, okullarda personel açığı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bakanlık bünyesinde çalışan 49 bin 578 kadrolu personelinin bir kısmı memur eksikliğinden ötürü büro memuru, mutemet, şoför olarak görevlendirilmişlerdir. Okullara temizlik malzemesi için 4 bin TL gibi bir ücret gönderiliyor yapılan bu ödemeyle sadece bir poşet temizlik malzemesi alınabilir. Yaşanan bu olumsuz durumlar karşısında, öğrenci, öğretmen, yönetici, eğitim çalışanları ve veliler açısından ciddi bir mağduriyet söz konusudur.


Ayrıca, bakanlığın 30 bin tam zamanlı personel istihdamı, sorunun çözümünde yetersiz kalmıştır. Bizler eğitim çalışanlarımıza, öğrencilerimize sorumluluğumuz gereği okullar açılmadan 1 ay önce Milli Eğitim Bakanlığını uyardık ancak ne yazık ki önlem alınmadı. Bakanlık artık istatistiki verilerden ziyade sahanın gerçeklerini görmelidir. Bakanlık tarafından yapılan açıklamalar sorunun çözümü olmaktan uzaktır. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimde sürekliliğin sağlanması ve halk sağlığının daha fazla etkilenmemesi, güvenliğin sağlanması açısından kalıcı bir formül ile temizlik ve güvenlik personeli istihdam etmelidir" denildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul TFF, Süper Lig’de 7. haftanın VAR kayıtlarını açıkladı Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Trendyol Süper Lig’in 7. haftasında oynanan karşılaşmaların VAR kayıtlarını açıkladı. TFF, Süper Lig’in 7. haftasında oynanan 4 karşılaşmanın Video Yardımcı Hakem (VAR) kayıtlarını Youtube hesabından ses ve görüntülü olarak paylaştı. Videoda yer alan maçlar ve alınan kararlar şöyle: - Galatasaray - Kasımpaşa müsabakasının 50. dakikasında Kasımpaşa atağında Mamadou Fall’ın ortasında hakem Oğuzhan Çakır, elle oynama gerekçesiyle penaltı noktasını gösterdi. VAR uyarısıyla kenara gelerek pozisyonu izleyen hakem penaltıyı iptal etti. - Aynı mücadelenin 78. dakikasında, potansiyel penaltı incelemesi için VAR’dan uyarı geldi. Galatasaray ceza sahası içerisinde pozisyonu izleyen hakem Çakır, Fall’ın kafa pasında Ismail Jakobs’un elle oynadığını belirledi ve oyuna dönerek penaltı noktasını gösterdi. - Trabzonspor - Konyaspor maçının 44. dakikasında Konyaspor ceza sahası içerisinde yaşanan pozisyon sonrası VAR, hakem Halil Umut Meler’e potansiyel penaltı incelemesi için uyarıda bulundu. Kenara gelerek pozisyonu izleyen Meler, duran top sonrası Konyasporlu futbolcunun elle oynadığını belirleyerek ev sahibi lehine penaltı verdi. - Bodrum FK - Adana Demirspor karşılaşmasının 77. dakikasında Dimitrov, kalecinin müdahalesiyle yerde kalırken hakem Turgut Doman, kendisini aldatmaya yönelik sarı kart gösterdi. VAR uyarısıyla pozisyonu tekrar izleyen hakem, kaleci Vedat’ın ayağa temasını belirledi ve Bodrum FK lehine penaltı noktasını gösterdi. - Kayserispor - Beşiktaş mücadelesinin 84. dakikasında ev sahibi atağında hakem Atilla Karaoğlan penaltı noktasını gösterdi. VAR uyasıyla pozisyonu tekrar izleyen Karaoğlan, Beşiktaşlı futbolcu Felix’in kendi takım arkadaşına vurduğunu belirterek penaltıyı iptal etti.
Edirne Kaçakçılıkla suçlanan ve CHP’den istifa eden Milletvekili Ün, şoförünü suçladı Aracına şoförü tarafından yüklenen kaçak elektronik sigaraların yakalanmasının ardından partisi CHP’den istifa eden Edirne Milletvekili Ediz Ün, şoförün ifadesini de paylaşarak, "Bu bir güven ilişkisidir ve bu olayda şahsım da güvenimin mağduru oldum” dedi. Aracında 2 milyon TL değerinde kaçak elektronik sigara bulunan CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün, partisinden istifa etmesinin ardından konuyla ilgili açıklamada bulundu. Milletvekili Ün, "Kendisini milletvekili olmadan önce de tanıdığım, Bulgaristan’da oturumu olan, bu ülkenin yollarını iyi bilen, bu olaya kadar güvenimi sarsacak bir davranışına rastlamadığım Fatih Anıl, bu ülkede şoförüm olarak bana yardımcı olmaktaydı. Herkes çok iyi bilir ki milletvekillerinin araçlarını yasal veya gönüllü danışmanları, şoförleri kullanır. Aynı şekilde makam araçlarını şoförleri kullanır ve aracın içinde ne olduğunu kontrol etme şansımız yoktur. Bu bir güven ilişkisidir ve bu olayda şahsım da güvenimin mağduru oldum. Buna benzer birçok olaydan biri de birkaç yıl önce bir üniversite rektörlüğünün makam aracıyla uyuşturucu taşınmasıydı. Makamların haberi olmaksızın makam aracını kullananların yaptığı benzeri yasa dışı işlerin birçok örneğine rastlanabilir" ifadelerini kullandı. “Haberim olmadan elektronik sigaralar aracıma yüklenmiştir" "Söz konusu olayın yaşandığı günde Fatih Anıl, Bulgaristan dönüşü beni Edirne’deki ikametime bıraktı. Ben de kendisine aracın servis zamanının geldiğini, tamir ve bakım için yetkili servise götürülmesi gerektiğini belirterek, aracımdan indim" diyen ün, "Aracımın İstanbul’da servise götürülmesi konusunda sözleştikten sonra evime geçtim. Şahıs, ben evimde istirahatte olduğum esnada aracıma hiçbir suretle haberim olmadan suça konu elektronik sigaraları yükleyip yanına Çağatay Rahmi Çetin isimli şahsı da alarak yola çıkmış, daha sonrasında polis ekipleri tarafından durdurulmuştur. Olayın tamamı bundan ibarettir" dedi. Şoförünün savcılık ifadesini açıkladı Şoförünün ifadesini de açıklayan Milletvekili Ün, "Keza Fatih Anıl ifadesinde olayı tümüyle anlatmış, hatta benim güvenimi kötüye kullandığını da ikrar etmiştir. ifadesi şöyledir: ’20 Eylül 2024 günü saat 14.30 sıralarında 34 EKE 86 plaka sayılı araç ile Kapıkule Sınır Kapısı üzerinden Edirne İline giriş yaptım. Edirne iline geçiş yaptığımda yukarıda miktarları ve özellikleri belirtilen elektronik sigara parçaları araçta mevcut değildi. Ben Türkiye’ye giriş yapmadan önce Bulgaristan ülkesinde Bulgar vatandaşı olan ve ismini Antony olarak bildiğim ancak iletişim bilgilerini almadığım bir erkek şahıs bana Edirne iline girdiğimde Hilly Hotel yakınlarında File marketin arka sokağında yabancı plakalı bir minibüste elektronik aparatlarının bulunduğunu, bunları almamı ve İstanbul’a götürmemi söyledi ve benim telefon numaramı aldı. Bende yine aynı gün söz konusu adresten plakasını almadığım ancak yabancı plakalı olarak aklımda kalan beyaz renkli bir minibüsten bu ürünleri 34 EKE 86 plakalı araca yükledim. Aracın yanında Bulgaristan uyruklu 50-60 yaşları arasında bir erkek şahıs vardı ve benimle hiçbir şekilde muhatap olmadı sonrasında söz konusu adresten bu ürünleri araca yükledikten sonra ayrıldım. Bu sırada Tekirdağ ve Bulgaristan’dan arkadaşım olan Çağatay Rahmi Çetin beni aradı ve Edirne merkezde aracının bozulduğunu ve kendisini Tekirdağ-Çorluya bırakmam konusunda ricada bulundu. Hilly Hotel yakınlarından onu aldım aracıda yorgun olduğumdan kullanması için ona verdim. Edirne gişelerden geçiş yapacağımız esnada polis bizi durdurdu.’” "Araçtan inmemi beklemiş, akabinde suça konu eşyaları araca yüklemiştir" Milletvekili Ün, "Görüleceği üzere şahıs, araçtan inmemi beklemiş, akabinde suça konu eşyaları araca yüklemiştir. Bu durum tüm medya tarafından bilinmesine rağmen şahsım boş yere karalanmış, suçun mağduruyken faili gibi aktarılmaya çalışılmıştır. Basında yer alan çokça yalan haber arasında, cumhuriyet savcısının beni arayıp araçta arama yapılacağına söylediği, benim ise buna karşı çıktığım şeklinde haberler de var. Bunların tamamı asılsızdır. Aksine durumdan haberim olur olmaz adli makamların araçta arama yapmasına hem muvafakatimin hem de sonuna kadar desteğimin mevcut olduğu hususu, olayla ilgilenen tüm adli makamlarca bilinmektedir. Keza olayın hemen ertesi günü 21 Eylül 2024 tarihinde Edirne Cumhuriyet Başsavcılığına şüpheliler hakkında ivedilikle suç duyurusunda bulundum. Dosya şu anda açık halde olup avukatlarım aracılığıyla tarafımca takip edilmektedir. Şahsımın adını ve itibarını lekeleyen şüphelilerin yargı önünde cezalandırılması için elimden gelen her türlü mücadeleyi vereceğim. Bulgaristan’a yaptığım giriş çıkışlarla ilgili de benzer yanlış yanıltıcı haberler yapılmıştır. Edirne’de yaşayan herkesin çok iyi bildiği ve yaptığı gibi, bu ülkeye ailemizle, arkadaşlarımızla gider, zaman zaman ilimize gelen konuklarımızı da misafir ederiz. Burada olağanüstü bir durum yoktur. Yapılan haberlerde sanki bütün Bulgaristan’a giriş çıkışlarım Fatih Anıl’la birlikte yapılmış gibi bir algı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bütünüyle algı oluşturmak için kullanılan ve mağduruyken faili gibi gösterilmeye çalışıldığım bu olayın çarpıtılmasının başka bir yönü de buradadır. Havuz medya ile sosyal medyadaki kirli bilgilerin ve yalan haberlerin Cumhuriyet Halk Partisinin kurumsal kimliğini zedelememesi amacıyla gönülden bağlı olduğum Partimden istifa etmiş bulunmaktayım. Umuyorum ki çok kısa zamanda gerçekler apaçık ortaya çıkacak ve ben de yuvama döneceğim. Ancak herkes bilsin ki; bu işin peşini bırakmayacağım. Soruşturma dosyalarının sonuna kadar takipçisiyim. Bundan sonra yalan haber yapanlarla, sosyal medya trolleriyle, hakaret edenlerle, teker teker yargı önünde hesaplaşacağım" şeklinde kendini savundu.