SPOR - 18 Eylül 2024 Çarşamba 09:27

Cimnastik ile spor hayatına başlayan çocuklar diğer branşlarda da büyük başarı gösteriyor

A
A
A
Cimnastik ile spor hayatına başlayan çocuklar diğer branşlarda da büyük başarı gösteriyor

Eskişehir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde cimnastik kurslarına katılan 5 ila 11 yaş arasındaki çocuklar, sosyal yaşantılarında ve diğer spor dallarında yaşıtlarına göre öne geçiyor.


Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde yaz aylarına özel olarak açılan ‘Yaz Spor Okulları’ ile farklı branşlarda eğitimler veriliyor. Çeşitli yaş gruplarındaki yüzlerce çocuğun eğitim aldığı yaz spor okulları, gelecek yıllarda profesyonel sporcuların yetişmesinde büyük rol oynuyor. Yaz spor okullarına giderek sporla tanışan çocuklar ise yaşıtlarına göre fiziki ve zihinsel gelişim açısından avantaj sahibi oluyor.


Eskişehir Şehit Anıl Gül Spor Salonu’nda antrenör eşliğinde verilen cimnastik kursunda, 5 ila 11 yaş arasındaki yaklaşık 500 çocuk eğitim görüyor. Çocukların spora olan istekleri ve gelişimleri ile birlikte antrenörlerinin gözlemiyle yaz okulunun ardından kış aylarında da devam edilen eğitimlerde, geleceğin profesyonel sporcuları yetişiyor. Cimnastik dalının içinde bulunan birbirinden farklı alanlarda eğitim gören genç sporcular, katıldıkları yarışmalarla kendilerini gösterme fırsatı yakalıyor.



“Cimnastik yapan çocuklar diğer spor dallarında da her zaman önde oluyor”


Cimnastik yaparak spor hayatına başlayan çocukların yaşıtlarına göre farklı spor dallarında ön plana çıkabildiğini belirten Cimnastik Antrenörü Ayten Caak, “Yaz spor okullarında toplamda 500 sporcu var. Kız ve erkek karışık gruplar olmak üzere temel cimnastik derslerimiz, performans gruplarımız ve elit sporcularımızla yaptığımız çalışmalara devam etmekteyiz. Dönem boyunca toplam bine yakın sporcu kaydımız var. Sporcu yaş aralığımız ise 5 ila 11 arasında değişiyor. Başlangıçta temel cimnastik eğitimi veriyoruz. İlerleyen zamanlarda gelişim durumuna da bağlı olarak daha üst gruplara yönlendirmeler yapıyoruz. İlerleyen zamanlarda farklı bir dala yönelse bile jimnastiğe başlayan bir çocuk her zaman önde oluyor” dedi.



“Antrenmanlarla sporcularımızı yarışmalara hazırlıyoruz”


Düzenli şekilde yapılan antrenmanlarla çocukların yarışmalara hazırlandığını ve kendilerini gösterme fırsatı bulduğunu belirten Caak, şu ifadeleri kullandı:


“Yaz okulunda eğitimlerimiz 3 ay oluyor, kış okulunda ise bu süre artıyor. Çocuğun ilgisine göre devam ettiriyoruz. Yetenekli ve kendini geliştiren sporcularda ileri performans gruplarında çalışmalara devam ediyoruz. Elit sporcularımız var, her sene bölgeler arası yarışmalara katılıyoruz. Kendini geliştiren öğrencilerle farklı çalışmalar yaparak onları yarışmalara hazırlıyoruz. Daha iyi performans sergiliyorlar, ders saatlerimizi uzun tutuyoruz. Daha çok sporcu buraya geliyor, daha fazla antrenman yapıyor ve derslerimize başarı odaklı devam ediyoruz. Spor bilinci öncelikle ailede olmalı ve çocuğa kazandırılmalı. Okul öncesi çocukluk döneminde gelişime de bağlı olarak; çocukların hareketliliğini daha artırıcı antrenmanlara, değişik spor dallarını kapsayan etkinliklere katılmalarını öneriyoruz.”



Cimnastik ile spor hayatına başlayan çocuklar diğer branşlarda da büyük başarı gösteriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği Sağlık Buluşmaları’nda bel sağlığı konuşuldu Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği Sağlık Buluşmaları etkinliğinde Prof. Dr. Hakan Seçkin bel ağrısı ve bel fıtığı hakkında bilgilendirmelerde bulunarak, tedavi yöntemlerini anlattı. Nilüfer Belediyesi, toplumda sağlık bilincini artırmak amacıyla düzenlediği Sağlık Buluşmaları’nda bu yılın ilk etkinliği Acıbadem Bursa Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Prof. Dr. Hakan Seçkin’in katılımıyla düzenlendi. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği konferansta, bel ağrısı ve bel fıtığı konularındaki doğru bilinen yanlışlar ve modern tedavi yöntemleri konuşuldu. Bel ağrısı ve bel fıtığının sıklıkla karıştırılan rahatsızlıklar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Hakan Seçkin, bel ağrısının toplumun yüzde 80’inde görüldüğünü ve doktor başvurularının başlıca nedeni olduğunu söyledi. Bel ağrılarının genelde 2-6 hafta içinde geçtiğini, bazılarının ise kronikleşebildiğini kaydeden Prof. Dr. Seçkin, kas zorlanması ve yanlış ağırlık kaldırma gibi nedenlerin bel ağrısına yol açtığını vurguladı. Seçkin, doğru ağırlık kaldırma tekniğinin çömelerek olduğunu belirtti. Prof. Dr. Seçkin, yaşlılık ve hareketsizliğin de bel ağrısına neden olabileceğini belirterek, bel fıtığının en ciddi bel ağrısı sebebi olduğunun altını çizdi. Seçkin bel fıtığına işaret eden ciddi belirtileri; 6 haftayı aşan bel ve bacak ağrısı, bacaklarda güç kaybı, kısa yürüyüşlerde bile uyuşukluk ve yorgunluk olarak sıraladı. Prof. Dr. Hakan Seçkin, bu gibi durumlarda uzman bir doktora başvurulmasını tavsiye etti.,
İstanbul Esenyurt Belediyesi İstihdam Merkezi, istihdamda engel tanımıyor Esenyurt Belediyesi İstihdam Merkezi, istihdamda engel tanımıyor. İşverenlerle iş arayanları bir araya getiren merkez, farklı sektörlerde faaliyet gösteren firmaların katıldığı mülakatlarla engelli vatandaşları uygun kadrolarda istihdam ediyor. Esenyurt Belediyesi tarafından hayata geçirilen Esenyurt Belediyesi İstihdam Merkezi (ESBİM), her ay engelli vatandaşlara özel mülakat düzenliyor. Personel arayan öncü firmalarla iş arayan vatandaşları bir araya getirerek binlerce hayata dokunan ESBİM, istihdamda engel tanımıyor. Birimin bu ay engelli bireyler için gerçekleştirdiği mülakata farklı sektörlerde faaliyet gösteren 20 firma katıldı. 120 engelli vatandaşın firmalarla özel olarak görüştüğü mülakatlar sonucunda belirtilen şartları taşıyan kişiler, uygun kadrolarda istihdam edildi. “ESBİM varsa istihdam var” Her ay düzenli olarak engelli mülakatı düzenlediklerini ifade eden Esenyurt Belediyesi Yerel Hizmetler Müdürü Semra Düzcü, “Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer’in talimatlarıyla istihdam ve emekten yana olan bir anlayışla çalışıyoruz. Bugün 20 firmamızla görüşme sağladık. Mülakatlara 120 vatandaşımız katıldı. Oryantasyonun ardından vatandaşlarımız firmalarımızla bireysel görüşmeler yaptı. İş bulamayanların yeniden takibini sağlıyoruz. ESBİM varsa istihdam var diyoruz. Tüm Esenyurtlu vatandaşlarımızı merkezimize davet ediyoruz” dedi. “Personel ihtiyacımızı ESBİM’den sağlıyoruz” ESBİM sayesinde nitelikli personel ihtiyaçlarını karşıladıklarını belirten Gelişim Tekstil İnsan Kaynakları Uzmanı Gamze Başaran, “ESBİM ile sürekli iletişim halindeyiz. Sağ olsunlar bizlere mülakatlarla destek veriyorlar. Burada çalışmak isteyen arkadaşlarla görüşmeler yapıyoruz. Personel istihdamımızı buradan sağlıyoruz. Çok memnunuz. ESBİM’e teşekkür ediyoruz” diye konuştu. “Bizim için çalışıyorlar” İstihdam merkezinin personel bulma konusunda kendilerine büyük kolaylık sağladığını vurgulayan Tepe Servis firması İşe Alım Uzmanı Ali Remzi Adar, “Personele ulaşmak artık çok zor. Hatta kariyer portalları yetmiyor. Bunun için bir yere müracaat etmemiz gerekiyordu. ESBİM bu konuda çok kolaylık sağladı. İki buçuk senedir ESBİM ile çalışıyoruz. Mülakatlarımızı burada gerçekleştiriyoruz. Bizim için çalışıyorlar, onlara çok teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı. “Burada herkes iş bulabiliyor” Bir yıldır iş aradığını söyleyen Aylin Üçer şöyle konuştu: “ESBİM’e geldikten hemen sonra iş buldum. Sadece benim değil, burada diğer arkadaşlarımın da çok hızlı iş bulduğunu fark ettim. ESBİM’in kuruluşu gerçekten çok önemli. Burada hepimiz iş bulabiliyoruz. Bu yüzden emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum.”
İstanbul Sırtüstü yatmak ve burun karıştırmak Alzheimer’ı tetikleyebilir Biruni Üniversite Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Özkardeş, sırtüstü yatma, burun karıştırma gibi basit alışkanlıkların Alzheimer riskini artırabildiğini söyledi. Tüm dünyada 44 milyon insan Alzheimer hastalığından muzdarip. Türkiye’de yaklaşık 700 bin Alzheimer hastası bulunuyor. Çoğunlukla 65 yaş üstü kişilerde görülen Alzheimer nedeniyle hem hastalar hem de yakınları zorlu süreçlerden geçiyor. 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü’nde konuşan Doç. Dr. Abdullah Özkardeş, önemsiz zannedilen sırtüstü yatma, burun karıştırma gibi basit alışkanlıkların bile Alzheimer riskini arttırdığına dikkat çekti. Alzheimer hastalığının unutkanlıkla başladığını aktaran Doç. Dr. Abdullah Özkardeş, hastaların ilerleyen seviyelerde soyunma, giyinme, yemek yeme, tuvalet ihtiyacı gibi günlük yaşam aktivitelerinin bile yardım gerektirebileceğini söyledi. Burundaki enfeksiyon Alzheimer’ı tetikliyor Yapılan araştırmalara göre burun karıştırmanın da Alzheimer riskini artırdığını belirten Doç. Dr. Özkardeş, “Bazı insanlar burunlarını çok karıştırıyorlar. Bu kişilerde de Alzheimer riskinin daha fazla olduğu görülmüş. Buna şöyle bir açıklama getirilmiş: Burnunu çok fazla karıştıran insanlarda burunda enfeksiyon oluşma riski artıyor ve burundaki beyne giden sinirler aracılığıyla bu mikroplar beyne ulaşıyor. Alzheimer hastalığının kökeninde, beyinde amiloid plak dediğimiz bir bozukluk oluşuyor. Amiloid plakların burun karıştıran insanlarda daha fazla olduğu görülmüş. O yüzden burun hijyeni de çok önemli bir konu” diyerek uyarıda bulundu. Sırtüstü yatanlar risk grubunda Bazı basit alışkanlıkların Alzheimer riskini arttırdığını vurgulayan Doç. Dr. Özkardeş, şu ifadeleri kullandı: “Yapılan çalışmalar gösterdi ki aslında hiç aklımıza gelmeyen şeyler de Alzheimer olma ihtimalini artırabiliyor. Örneğin sürekli sırtüstü yatan insanlarda bu risk artıyor. Sırtüstü uyuyanlarda uyku apnesi çok oluyor. Uyku apnesinin kısa dönem etkileri olduğu gibi uzun dönemde de etkileri var. Beynin kanlanması bozuluyor ve buna bağlı olarak Alzheimer gelişme riski artıyor. İşitme kaybı olan insanlarda da Alzheimer riski daha yüksek. İşitmeyi aynı zamanda bir beyin uyaranı gibi düşünebiliriz. Kişi, bu uyaranı kaybettiğinde yarı unutkan oluyor.” Sosyal insanlarda daha az görülüyor Alzheimer hastalığının nedenlerine değinen Doç. Dr. Özkardeş, “Alzheimer’da en önemli faktör yaş faktörü, belli yaşın altında bu hastalığa çok rastlanmıyor. Çok genç yaşlarda görülürse genetik bir neden aramak gerekiyor. Onun dışında hastanın entelektüel düzeyi çok önemli. Entelektüel, hayatı dolu dolu yaşamış insanlarda Alzheimer olsa bile geç oluyor ve hafif seyrediyor. Beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktiviteler, hipertansiyon, diyabet, kolesterol gibi rahatsızlıklar da önemli faktörler” dedi. Sebze ve beyaz et koruyor Beyni aktif kılmanın ve fiziksel hareketliliğin Alzheimer’dan korunmada önemli faktörler olduğunun altını çizen Doç. Dr. Özkardeş, “Entelektüel yaşamak lazım, fiziksel olarak hareketli olmak, günlük yürüyüşler yapmak lazım. Kolesterolü, şekeri, tansiyonu arttıran olaylardan kaçınmak, buna göre beslenmek önemli. Alzheimer’a iyi gelebilecek bazı besinler var. Lahana, pırasa, pazı gibi damarlı yeşil sebzeleri tüketmek, günde birkaç ceviz, birkaç fındık almak lazım. Beyaz et her halükarda faydalı. Kırmızı etten, hamur işlerinden ise uzak durmak gerekir. Ayçiçek yağı yerine saf zeytinyağı tüketmek önemli” diyerek sözlerini noktaladı.
Hatay Yılların sarrafından yeni evlenen çiftlere altın değerinde öneri Hatay’da sarraflık yapan Ahmet Güney, gram fiyatı 3 bin TL’yi bulan altınla ilgili yeni evlenen çiftlere altından vazgeçmemeleri önerisinde bulundu. Yaz mevsiminin sonuna gelindiği bu günlerde evlenecek çiftlerde düğünlerini yaparak saadete erdiler. Düğünlerin ardından çiftler arasında altınla ilgili yaşanan diyaloglarsa en çok bilinmeyenlerden olmuş durumda. Çiftlerin düğünün ardından hayallerini gerçekleştirmek için kullandıkları düğün takıları bir süre sonra pişmanlığa neden oluyor. Hatay’da sarraflık yapan Güneyler Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güney, yeni evlenen çiftlere önerilerde bulundu. Sarraf Güney, günümüzde altına yapılan yatırımın en karlı yatırım aracı olduğunu söyledi. “Altın hemen hemen her gün artış sağlıyor ve bu artışın telafisi imkansız hale geliyor” Güneyler Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güney, altının hemen hemen her gün artış sağladığını ve çiftlerin şartları zorlayarak en son takılarını bozdurmaya yönelmeleri gerektiğini belirterek, “Düğün mevsimindeyiz, yoğun bir şekilde düğünler yapılıyor. Düğünde yapılan takıları genç çiftler heyecanla alıp, kuyumcuda bozdurduktan sonra araç alımı gibi çeşitli ihtiyaçlarını gideriyorlar. Bizim onlara tavsiyemiz, böylesi düğün takılarını bir anda hemen getirip nakde dönmelerine gerek yoktur. İmkanlarını zorlayarak, güçlerini toparlayarak, paralarını ayarlayıp ihtiyaçlarını ona göre gidersinler. Çünkü altın hemen hemen her gün artış sağlıyor ve bu artışın telafisi imkansız hale geliyor. Bugün siz 100 gram altın bozdurup araba aldınız ama ileride arabayı satıp 100 gram alamıyorsunuz. Bunun kayıp olarak algılanması biraz daha seviyeli şekilde araç değişimlerine gitmelerini biz tavsiye ediyoruz” dedi. “Altına yapılan yatırım her zaman karlı bir yatırım olarak ele alınmalıdır” Altının gram fiyatının 3 bin TL’ye dayandığına dikkat çeken Sarraf Güney, altının diğer tüm argümanlara oranla yükselme ihtimalinin daha yüksek olduğuna dikkat çekerek, “Genç çiftlerin ihtiyaçları olduğu anda son dakikasında altınlarını bozdurmalarını öneririz. Günümüz şartlarında altının gramının 3 bin TL’ye dayandığını ön görürsek çok zarara uğramamaları için bu tavsiyelerimizi dikkate almalarını istiyoruz. Şu anda altın diğer tüm madenlere, tüm işçilikli ürünlere, materyallere, tüm argümanlara oranla düşük seviyelerde seyretmektedir. Altının yükselme durumu diğer tüm ürünler içerisinde daha güçlü, daha favori ve daha bilindik yatırım aracıdır. Altına yapılan yatırım her zaman karlı bir yatırım olarak ele alınmalıdır” ifadelerini kullandı.