- 08 Mart 2023 Çarşamba 15:05

ESOGÜ Yönetimi depremzede kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü unutmadı

A
A
A
ESOGÜ Yönetimi depremzede kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü unutmadı

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Yönetimi, depremzedelerin misafir edildiği ESOGÜ Turizm Fakültesi Eğitim ve Uygulama Oteli’ne ziyaret ederek, kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Yönetimi, depremzedelerin misafir edildiği ESOGÜ Turizm Fakültesi Eğitim ve Uygulama Oteli’ne ziyaret ederek, kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı.


Ziyarette, Rektör Prof. Dr. Kamil Çolak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ramazan Erdağ ve Prof. Dr. Hakan Demiral, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Emine Gümüşsoy, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Sarı ve ESOGÜ Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ESKAM) Müdürü Doç. Dr. Canan Akay yer aldı. Otelde kalan kadın depremzede vatandaşlarla kahvaltıda bir araya gelinerek 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlanırken, ihtiyaçları hakkında bilgi alındı.


Ziyaretin kendilerini duygulandırdığını belirten kadın misafirler ise ilgileri için Rektör Prof. Dr. Kamil Çolak ve tüm yöneticilere teşekkür etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Özdoğan: “Kadınlarımızın her alanda güçlenmesini hedefliyoruz” Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü vesilesiyle mesaj yayımladı. Başkan Özdoğan mesajında, kadınların toplumsal yaşamın her alanında oynadığı hayati role dikkat çekerek, kadın haklarının güçlendirilmesinin önemini vurguladı. Başkan Bilal Özdoğan, 5 Aralık 1934 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının, dünya demokrasi tarihine geçen önemli bir adım olduğunu belirterek şunları söyledi: “Türkiye, kadınlara seçme ve seçilme hakkını birçok Avrupa ülkesinden önce tanımış bir ülke olarak, kadınların toplumsal hayata eşit bir şekilde katılmalarının önünü açmıştır. Kadınlarımız, aileden topluma, ekonomiden siyasete kadar her alanda varlıklarını güçlü bir şekilde hissettirmektedir. Kadınlarımızın elde ettiği kazanımları daha da ileri taşımak hepimizin görevidir.” "Kadınlarımızı her alanda destekliyoruz" Hacılar Belediyesi olarak kadınlara yönelik projelere büyük önem verdiklerini ifade eden Başkan Özdoğan, “Kadınlarımız için sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda desteklerimizi sürdürüyoruz. İlçemizde düzenlediğimiz meslek edindirme kursları, spor ve sanat etkinlikleri ile kadınlarımızın her alanda güçlenmesini hedefliyoruz. Kadınlarımız, demokrasimizin ve toplumumuzun temel taşıdır. Onların yanında olmaya ve hayatlarını kolaylaştıracak projeler üretmeye devam edeceğiz” dedi. "Kadınlarımızla gurur duyuyoruz" Başkan Özdoğan, mesajında kadınların toplumsal gelişime olan katkısını şu sözlerle ifade etti: “Kadınlarımız, tarih boyunca ülkemizin kalkınmasında, bağımsızlık mücadelesinde ve toplumsal dönüşümlerde öncü rol üstlenmiştir. Bugün de bilimde, sanatta, sporda ve siyasette büyük başarılar elde eden kadınlarımızla gurur duyuyoruz. Dünya Kadın Hakları Günü’nün, kadın haklarının daha da ileriye taşınması adına farkındalık oluşturmasını temenni ediyorum.” Başkan Özdoğan, kadınların toplumsal yaşamda daha fazla yer alması için eğitimden istihdama kadar geniş bir yelpazede yapılması gereken çalışmaların önemini vurgulayarak, “Kadınlarımıza destek olmak, sadece onların değil, toplumun tamamının gelişimine katkı sağlar” diyerek mesajını tamamladı.
Antalya Antalya’da ikinci karavan parkı yapılıyor Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçireceği ikinci karavan park projesi karavan tatilcilerine daha güvenli ve konforlu bir konaklama imkânı sunacak. Muratpaşa ilçesi Güzeloba Mahallesi’nde, Lara Sahili’nde yapılacak yeni karavan park, 12 bin 360 metrekarelik bir alanda 120 araç kapasiteli olacak. 2023 yılında Konyaaltı Sahili’nde hizmete açılan ilk karavan park, karavan tatilcilerinden büyük ilgi görmüştü. Ziyaretçiler, parkın güvenli ve konforlu yapısını övgüyle karşılayarak, benzer projelerin artırılması gerektiğini belirtmişti. Antalya Büyükşehir Belediyesi, bu talep doğrultusunda ikinci Karavan Park’ı Lara Sahili bölgesinde hayata geçirmek için çalışmalara başladı. Donanımlı bir tatil alanı Ziyaretçilerin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanan Lara’daki yeni karavan parkta elektrik ve içme suyu hatlarının yanı sıra, 240 metrekarelik bir market, 128 metrekarelik duş alanı, 64 metrekarelik tuvalet alanı ve 64 metrekarelik bir kafeterya yer alacak. Ayrıca çocuk oyun alanlarıyla aileler için de ideal bir konaklama alanı sunulacak. Yeni karavan park, Lara Sahili’ni tercih eden yerli ve yabancı ziyaretçiler için büyük bir kolaylık sağlayacak. Konyaaltı Karavan Park’ta buldukları huzuru ve konforu burada da bulmayı bekleyen karavan severler, Lara’da keyifli bir tatil deneyimi yaşayacak. Saha çalışmaları başlıyor Güzeloba Mahallesi’nde saha çalışmalarının yakın zamanda başlayacağı karavan park projesi toplam 12 bin 360 metrekare alanda hizmet verecek. 120 araçlık otopark kapasitesi olması planlanan alanda, her araca ayrı hizmet verecek şekilde elektrik ve içme suyu hattı olacak. Ayrıca proje alanı içerisinde, 240 metrekarelik bir market, 128 metrekarelik duş alanı, 64 metrekarelik tuvalet alanı, 64 metrekarelik kafeterya ve çocuk oyun alanları bulunuyor.
Yozgat Tarihte iz bırakanlar bu okulda hayat buluyor Yozgat’ın Sorgun ilçesinde bulunan Türk Telekom Anadolu Lisesi’ndeki koridorlarda tarihe iz bırakmış kişiler resim ve kabartmaları ile hayat buluyor. Türk Telekom Anadolu Lisesi’nde görev yapan Resim Öğretmeni Suat Çetin, görev yaptığı okulun koridorlarını adeta tarihle yaşayan koridorlara dönüştürdü. Okuldaki öğrencilerin tarih, edebiyat, Türk kültürü gibi konularda bilinçlenmesini isteyen Çetin, duvarları çeşitli çizimlerle tarih sahnesine dönüştürdü. Metehan, Atilla, Sultan Alparslan, Piri Reis, M. Kemal Atatürk gibi tarihe damgasını vurmuş isimleri resmeden Çetin, kimi zaman öğrencilerin yardımıyla kimi zaman da kendi boş zamanından fedakarlık ederek kalıcı eserler bırakmayı hedefledi. Buradan yola çıkarak tarih koridoru çizimine Sultan Alparslan ile başladı. “Sultan Alparslan figürünü tamamen atık malzemelerden oluşturdum” Malazgirt Meydan Muharebesi’nin canlandırıldığı çizimlerle koridorları renklendiren Çetin, “Sultan Alparlsan’ı canlandırdığım çalışmada tamamen okulumuzda bulunan atık kağıtlar, kumaş parçaları, plastik parçaları kullanarak bu eseri ortaya çıkardık. Yalıtım filesi, mukavva, kullanılmayan yırtılmış okul perdeleri, çöp kovası kapağı gibi malzemeleri kullanarak çalışmamı tamamladım” dedi. “Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethini temsil eden çalışmamda öğretmen arkadaşlarıma yer verdim” Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethini canlandıran çizimlerde mesai arkadaşlarına yer verdiğini belirten Çetin, “Okulumuzda görev yapan yaklaşık 27 tane öğretmenimizin birebir portreleri yer alıyor. Dönemin kıyafetlerini giydirerek bir kompozisyon oluşturduk. Fethin içerisinde bu çizimle biz de bulunmuş olduk. Öğrencilerime o havayı teneffüs ettirmek istedim” cümlelerine yer verdi. “En az 15 bin TL tutacak bir dokuyu ben sıfır maliyetle bugünkü haline getirdim” Okulun giriş kısmında bulunan harf çalışmalarının mukavvadan yapıldığını, yaldızlı boya ile boyandığını söyleyen Çetin, “İtalyan boya tekniği denilen ve maliyeti oldukça yüksek olan teknik kullanarak renklendirme çalışmaları yaptım. Alçı ve plastik masa örtülerini baskı malzemesi şeklinde kullanarak doku oluşturdum. Ustaların en az 15 bin TL tutacağını söyledikleri alanı ben sıfır maliyetle ve sıfır atıkla bu duruma getirdim” dedi. Orhun Kitabeleri, Piri Reis’in dünya haritası, Metehan ve Çin Seddi, Atilla, Bilge Kağan gibi Türk büyüklerine yer veren Suat Çetin, çizim çalışmalarına devam edeceğini belirtti. Okul Müdürü Musa Doğançay ise “Resim Öğretmenimiz Suat Çetin’in büyük emeğiyle okulumuz şu anda gördüğünüz döneme döndü. Büyük bir değişim ve dönüşüm gösterdi. Okulun 4 sene öncesindeki ve günümüzdeki farkını velilerimiz de ifade ediyor. Gayet güzel dönüşler alıyoruz. Cebimizden 5 kuruş para harcamadan bu çalışmaları yaptık desek yeridir” ifadelerine yer verdi.
Muğla İki asırlık miras Muğla bacası, poyraza meydan okuyor Muğla’nın yapı sektöründe "Muğla Bacası" olarak adlandırılan ve 28 alaturka kiremitten yapılan bacalar, yaklaşık iki asırdır poyraz rüzgarlarına karşı kullanılırken, üstün dayanıklılığıyla dikkat çekiyor. Yapım teknikleri ve işlevselliğiyle hayranlık uyandıran bu bacalar, özellikle sert kış mevsimlerinde "Deli Mehmet" olarak adlandırılan poyraz rüzgarlarına karşı evleri koruyor ve karbonmonoksit zehirlenmelerini önlüyor. “Tarihi ve işlevselliğiyle öne çıkıyor” Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Aydın, Muğla Bacası’nın 1825’li yıllardan itibaren kullanılmaya başlandığını ve halen yaygın olduğunu belirtti. Prof. Dr. Aydın, "Bu bacalar ciddi hesaplama ve tecrübenin sonucunda oluşturulmuştur. Yapımında kullanılan 28 alaturka kiremit, dört yanı açık yapısıyla soba tütmesini engellerken yağışlı ve rüzgarlı havalarda bile üstün performans sağlar" dedi. “Bir gelenek ve inovasyon ürünü” Türk ve Rum aileler tarafından kullanılan, piramidal veya konik formlu bu bacalar, ilk olarak zengin ailelerin evlerinde inşa edildiğini belirten Prof. Dr. Aydın, "Muğla Bacası’nın kökeni Rum adalarına dayanmaktadır. Halk arasında poyraz rüzgarları ve yağışlı havalar nedeniyle bu bacalar tercih edilmiştir. İlginç bir şekilde, yerli aileler bacaların üst kısmındaki haç formu nedeniyle başlangıçta bu tasarımı benimsememiştir" dedi. “Muğla’nın sembolü: 28 kiremitli Muğla bacası” Bacaların yapım tekniklerine de değinen Prof. Dr. Aydın, "Muğla Bacası, dörtgen planlı bir baca üzerine dört düz ve dört ters üçgen formunda kiremitlerin yerleştirilmesiyle yapılır. Düz üçgenlerin tepe noktalarındaki kiremitler haç formunu oluşturur ve bu yapıda toplam 28 alaturka kiremit kullanılır" dedi. “Kültürel miras korunuyor” Günümüzde başta Muğla merkez olmak üzere Milas, Yatağan, Ula, Köyceğiz ve Ortaca gibi ilçelerde yaygın olarak kullanılan bu bacalar, yalnızca bir yapı unsuru değil, aynı zamanda bölgenin kültürel ve mimari mirasının önemli bir parçası olarak kabul ediliyor. Muğla Bacası, geçmişten bugüne işlevselliği ve estetiği bir araya getirerek hem tarihi hem de mimari açıdan eşsiz bir miras olmayı sürdürüyor.