GÜNDEM - 25 Ekim 2024 Cuma 12:42

Yavi katliamının acısı 31 yıldır dinmiyor

A
A
A
Yavi katliamının acısı 31 yıldır dinmiyor

1993 yılında Erzurum’un Çat ilçesine bağlı Yavi köyünde terör örgütü PKK mensuplarının 5’i çocuk 33 kişiyi kalleşçe kurşuna dizerek yaptığı katliamın izleri aradan geçen 31 yıla rağmen unutulmadı.


Çat ilçesine 17 kilometre uzaklıktaki Yavi köyü, 25 Ekim 1993’te gasp ettikleri kamyonetle gelen PKK’lı teröristlerin vahşice sivil katliamlarından birini yaşadı. Mahalle kahvehanesinde o gece haberleri seyretmek için toplananlar ile dışarıdan çevirdikleri genç ve çocukları, uzun namlulu silahlarla yaylım ateşine tutan hain teröristler, bu katliamda 5’i çocuk 33 kişiyi şehit etti, çok sayıda kişi yaralandı. Terör örgütünün gerçek yüzüne tanıklık eden Yavi halkı, aradan geçen 31 yıla rağmen bir gün bile unutmadıkları katliamı ve yaşadıkları acıyı ilk günkü gibi yüreklerinde hissediyor.


31 yıl önce PKK’lı teröristler tarafından katledilen 5’i çocuk, 33 kişi, düzenlenen Yavi köyünde törenle anıldı. Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi ve beraberindekiler, törenin sonunda mezarları ziyaret ederek karanfil bıraktı. Törene katılanlar, 31 yıl önce hayatını kaybeden yakınlarının mezarlarının başında dua etti.


Yavi Mahallesi’ne girişteki şehitlikte düzenlenen törene Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Akarsu, 9. Kolordu Komutanı Tümgeneral Tuncay Altuğ, Çat Kaymakamı İrem Baha Yağan, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Doç. Dr. Engin Avcı, Emniyet Müdürü Kadir Yırtar, Çat Belediye Başkanı Arif Hikmet Kılıç, MHP İl Başkanı Adem Yurdagül, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Aykut, Erzurum İl Müftüsü Dr. Rüstem Can ve bölge halkı katıldı. Yavi Şehitliği’nde saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim okundu.


Yavi Mahalle Muhtarı ve o gecenin tanıklarından Nurullah Tiryaki törende yaptığı konuşmasında katliam gecesini anlattı. Çat Belediye Başkanı’nın konuşmasının ardından Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi konuştu.


Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, “Bundan tam otuz bir yıl önce yani 25 Ekim 1993 tarihinde beş tanesi de günahsız vebalsiz çocuklarımız olmak üzere toplam 33 vatandaşımız hain terör örgütü mensupları tarafından uzun namlulu silahlarla taranmak suretiyle şehit edilmişlerdir. İki gün önce de malumlarınız Ankara’da Kahramankazan’da TUSAŞ’ta yine millet olarak büyük bir acı yaşadık. Orada da beş vatandaşımız şehit oldu. On dört vatandaşımız yaralandılar. Ben bu vesileyle bütün şehitlerimize Cenabıhak’tan rahmet diliyorum. Cenabıhak onlara rahmetiyle, merhametiyle muamele eylesin. Ailelere başsağlığı diliyorum. Yine Cenabıhak devletimize, milletimize, ülkemize, insanımıza böyle acılar yaşatmasın. Tekrarını yaşatmasın bu tür acıların. Şu anda yine bu vesileyle yurt içinde, yurt dışında operasyonda olan askerimiz, polisimiz, jandarmamız, güvenlik güçlerimiz var. Cenabıhak onlara da yardımcı olsun. Onları daima her daim mensur ve muzaffer eylesin diye dua ve niyazda bulunuyoruz. Yine kahraman gazilerimizin hayat olanlarına Cenabıhak hayırlı, uzun ömürler versin. Ahirete irtihal edenlere de yine rahmetiyle, merhametiyle muamele eylesin. Hem Yavi katliamı hem de TUSAŞ’ta yapılan saldırı bize şunu gösteriyor ki biz bu topraklarda yaşamak için bu topraklarda tutunmak için güçlü devlet olmak zorundayız. Zayıf devletlerin, güçsüz milletlerin bu topraklarda yaşama şansı ve imkanı yok. Tarihten hatırlayalım. Bu Anadolu coğrafyasında nice devletler kuruldu. Nice medeniyetlerde tarihe karıştı gitti. Onun için biz bu topraklarda her daim bir olmalıyız. Beraber olmalıyız ve güçlü olmalıyız. Cenabıhak devletimize, milletimize zeval vermesin. Yine Cenabıhak bu aziz vatanda, bu ay yıldızlı al bayrağın altında bir ve beraber yaşamayı bir ve beraber yaşamayı, kıyamete kadar birlikte olmayı, aziz milletimize nasip eylesin diyor, tekrar hepinizi hürmetle, muhabbetle selamlıyorum” diye konuştu.


Anma programında Erzurum İl Müftüsü Dr. Rüstem Can tarafından dua edildi. Törenin sonunda programa katılan protokol mensuplarınca şehit mezarlarının üzerine karanfil bırakılarak dua edildi. Kabirlerin yanına fidan dikimi de yapıldı.



Yavi katliamının acısı 31 yıldır dinmiyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Kaya: “Kayıt dışı istihdamla mücadele aralıksız devam ediyor” Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu’nu ziyaretinde açıklamalarda bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Samsun İl Müdürü Ünal Kaya, ülkemizin ve sosyal güvenlik sisteminin en önemli sorunları arasında yer alan kayıt dışı istihdamla ilgili mücadeleye aralıksız devam ettiklerini söyledi. SGK Samsun İl Müdürü Ünal Kaya, beraberindeki heyet ile birlikte Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu’nu makamında ziyaret etti. Karşılıklı yapılan istişarenin ardından SGK İl Müdürü Ünal Kaya, kayıt dışı istihdamla ilgili açıklamalarda bulundu. Kayıt dışı istihdamın ülkemizin ve sosyal güvenlik kurumunun en önemli sorunları arasında yer aldığını belirten Kaya, SGK tarafından ülke genelinde her yıl kayıt dışı istihdamla mücadele kapsamında rehberlik ve bilgilendirme amacıyla sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarına ziyaretler yapıldığını söyledi. "Olumsuz etkiye yol açmaktadır" Çalışanların sigortalı olarak çalıştırılmalarının anayasal bir hak olmakla birlikte aynı zamanda hem çalışanlar hem de işverenler açısından bir zorunluluk olduğunu belirten Ünal Kaya, “Kayıt dışı istihdam çalışanların Sosyal Güvenlik Kurumuna hiç bildirilmemesi ya da çalışma gün veya ücretlerinin eksik bildirilmesidir. Yani sigortasız işçi çalıştırma durumunda olduğu gibi, çalışma sürelerinin veya ödenen ücretlerin eksik bildirilmesi de kayıt dışı istihdam olarak değerlendirilmektedir. Özellikle emekli aylığı alan, dul ve yetim aylığı alan, sosyal yardım alan veya bakmakla yükümlü konumunda olan bazı kişilerin sigortasız çalışma konusunda daha istekli oldukları bilinmektedir. Bu kimselerin sigortasız çalışma konusundaki talepleri karşısında işverenlerin yasal yükümlülüklerini yerine getirme bilinciyle hareket etmeleri tespiti halinde mağduriyet yaşamamaları amacıyla gerekli dikkati göstermeleri gerekmektedir. Kayıt dışı istihdamın toplumun sosyal ve ekonomik değerleri üzerinde birçok olumsuz etkisi bulunmakta, ayrıca hem çalışanlar ve işverenler hem de devlet açısından birçok olumsuz etkiye yol açmaktadır” diye konuştu. Kayıt dışı işçi çalıştıranların işyeri kapanabilir Bir kişinin kayıt dışı çalışması durumunda birçok mağduriyetle karşı karşıya kalacağını belirten Ünal Kaya, yapılacak denetimler ve tespitler sonucunda da kayıt dışı işçi çalıştıran işverene yüksek tutarlarda idari para cezası uygulandığını ve bunun sonucunda işyerinin kapanması riski de olduğunu kaydetti. Çalışanların e-devlet şifresi ile www.turkiye.gov.tr adresinden sigortalılıklarını sorgulayabileceğini söyleyen Kaya, “Yine 7 gün 24 saat ’ALO 170’ Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezini arayabilirler. İl ve ilçelerde bulunun tüm Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri veya Sosyal Güvenlik Merkezlerine başvurarak da sigortalı olarak bildirilip bildirilmediği ve hangi kazanç seviyesinden bildirildiğini kısa sürede öğrenebilirler. Çalışanlar sigortasız çalıştırıldıklarını ya da ücretlerinin veya çalışma sürelerinin eksik bildirildiğini düşündüklerinde ihbar ve şikayetlerini ALO 170’e, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü/Sosyal Güvenlik Merkezine veya CİMER üzerinden de iletebilirler” dedi. Yabancı işçi çalıştırma şartları İşverenlerce çalıştırılacak kişinin yabancı uyruklu olması halinde ise önceden çalışma izninin alınması gerektiğini de hatırlatan Kaya, “Çalışma izni talep edilen işyerinde en az 5 Türkiye vatandaşı istihdamı aranmaktadır. Yabancı uyruklu çalışana ödenecek aylık ücret miktarının yabancı çalışanın görev ve yetkinliği ile bağdaşır seviyede olması zorunludur. Buna göre yabancı çalışana ödenecek ücretin en az başvuru tarihi itibariyle yürürlükte bulunan asgari ücret tutarı dikkate alınarak Bakanlıkça belirlenen seviyede olması gerekmektedir. Çalışma izni bulunmayan yabancı uyruklu kişiyi çalıştırırsanız her bir yabancı uyruklu kişi için ödenecek idari para cezası tutarı 2024 yılı için 56 bin 752 TL’dir. İdari para cezaları tebliğ tarihinden itibaren bir ay ödenmek zorundadır. Kaçak yabancı işçi çalıştıran işveren, yabancı kişinin ve varsa eş ve çocuklarının konaklama giderleri ile ülkelerine dönmeleri için gerekli masrafları ve gerektiğinde sağlık harcamalarını da karşılamak zorunda kalabilmektedir” diye konuştu. Kaya ayrıca, Türkiye genelinde işveren tarafından çalıştırılan işçi sayısının 5 ve üzerinde olması halinde çalıştırılan işçilere yapılan ücret dahil her türlü ödemenin kanuni kesintileri düşüldükten sonra kalan net tutarının bankalar aracılığıyla ödenmesinin de zorunlu olduğunu hatırlattı. Murzioğlu: “SGK en önemli paydaşlarımızdan” Ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade eden Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, “SGK bizim en önemli paydaşlarımızdan. İl müdürümüz ile devamlı istişare ve diyalog halindeyiz. Kısacası sizlerle adeta etle tırnak gibiyiz. Sosyal Güvenlik Kurumu ayrıca, son yıllarda yapılan reform niteliğinde değişiklikler ve düzenlemelerle en büyük gelişme ve başarı gösteren kurumların başında yer almaktadır. Kayıt dışılık hepimiz için büyük sorun. Sizler bu konuda önemli bir görev yürütüyorsunuz. Başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum” ifadelerini kullandı. Başkan Murzioğlu ardından, SGK İl Müdürü Ünal Kaya’ya anı takdiminde bulundu.
Adana Vali Köşger: “Devlet her zaman 18 yaşındadır” Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, “Kim Adana’yı bir tehdit ve korku ortamına dönüştürmeyi düşünüyorsa ona asla müsaade etmeyiz. Devletten güçlü hiçbir unsur yok. Devlet her zaman zindedir, her zaman 18 yaşındadır. Yapması gerekenleri de yapması gereken noktada yapacaktır” dedi. Adana Valisi Yavuz Selim Köşger başkanlığında İl Güvenlik, Asayiş Değerlendirme ve Koordinasyon Toplantısı gerçekleştirildi. Valilik toplantı salonunda yapılan toplantıya Adana Cumhuriyet Başsavcısı Bilal Gümüş, Adana Emniyet Müdürü Ahmet Hakan Arıkan, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Coşkun Sel katıldı. “Adana asayişinde iyiye doğru gidiş var” Toplantı sonrası gazetecilere konuşan Vali Köşger, Adana’da son 1 ayda 4 festival gerçekleştirildiğini ve hiçbir asayiş olayının olmadığını anlatarak, “Adana’da son 1 ay içerisinde çok önemli etkinlikleri başarıyla gerçekleştirdik. TEKNOFEST 1 milyon 100 bin katılımıyla hiçbir asayiş olayı olmaksızın tam bir olgunluk içerisinde gerçekleştirildi. TEKNOFEST’ten sonra lezzet, tespih ve tiyatro festivallerini eş zamanlı olarak gerçekleştirdik. Adana’da bu tür etkinliklerde herhangi bir asayiş olayı olmuyor. Bugün, devletimizin tüm birimleriyle son dönemde ülkemizde yaşanan hadiselerin ilimize yansımalarıyla ilgili toplantı gerçekleştirdik. Adana’da aslında asayiş anlamında çok iyiye doğru bir gidiş var” ifadelerini kullandı. “Sadece dolandırıcılıkta yüzde 8.8 artış var” Adana’da gerçekleşen asayiş olaylarında azalma olduğunu sayılarla anlatan Vali Yavuz Selim Köşger, “Adana’da kasten öldürme olaylarında geçen 102 olay gerçekleşmişken bu yıl 67 olay gerçekleşmiş. Kişilerin huzur ve sükununu bozmada yüzde 9.1, hakarette yüzde 8.6, kasten yaralamada yüzde 1.8, konut dokunulmazlığı ihlali ve çocukların cinsel istismarı suçlarında yüzde 15, cinsel tacizde yüzde 2, motosiklet hırsızlığında yüzde 53, oto hırsızlığında yüzde 47, evden hırsızlıkta yüzde 44, iş yeri ve kurumdan hırsızlıkta yüzde 44, yağma ve gaspta yüzde 8.6 gibi azalmalar gerçekleşmiş. Bunların tamamı azalan olaylar. Sadece siber dolandırıcılık başta olmak üzere dolandırıcılıkta yüzde 8.8’lik artış var. Bu dediğim bütün olaylarda Adana’da iyileşme gerçekleştiğini gözlemliyoruz” diye konuştu. Adana’da 23 Ekim 2023 tarihinde hayata geçirilen “Ruhsatsız silah taşıyan herkesin tutuklu yargılanması” uygulaması ile caydırıcılığın arttığını aktaran Vali Köşger, daha sonra şunları söyledi: “Ruhsatsız silah yakalanmasıyla ilgili Türkiye’de sadece Adana’da uygulanan ve artık İstanbul’da da uygulanacağı öğrenilen ’Ruhsatsız silah taşıyan herkesin tutuklu yargılanması’nın faydalarını görüyoruz. 1 Ocak 2023-20 Ekim 2023 tarihlerinde toplam 4 bin 149 silah yakalanmış. Bu yılın 20 Ekim tarihine kadar ise 3 bin 516 silah yakalanmış. Sayılarda azalma var. Bu uygulamadan sonra insanların ruhsatsız silahla sokakta gezmesi azalmış. Geçen sene ruhsatsız silah yakalatıp 229 kişi tutuklanırken bu sene 743 kişi tutuklandı. Bu ciddi bir oran. Bu caydırıcılık silahla işlenen suçlara da yansımış durumda. Geçen yıl 367 günlük dönemde 95 kişi silahla öldürülmüşken bu yıl 58 kişi öldürülmüş. 367 günlük dönemde 915 olay sayısı gerçeklemişken bu sene 612 olay gerçekleşmiş. Yüzde 33’lük azalma var.” “Tutuklu sayıları artıyor” Organize suç çeteleri ve narkotik uygulamalarında tutuklu sayılarının da arttığından bahseden Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, “Organize suçlarla ilgili de 1 Ocak 2023-24 Ekim 2023 tarihleri arasında 8 organize suç çetesi çökertilmişken bu sene aynı tarihlerde 20 organize suç çetesi çökertilmiş. Geçen yılki operasyonlarda 222 tutuklu varken bu sene 391 tutuklu var. Yapılan operasyonlar çok planlı ve programlı, altı dolu operasyonlar. Tutuklu sayıları artıyor. Geçen yıl narkotikle ilgili bin 360 operasyon yapılmış, bu sene bin 633 operasyon yapılmış. Kamuoyunda maalesef ‘adliyenin ön kapısından girip, arka kapısından çıkıyorlar. Hemen serbest bırakılıyorlar’ algısı var ama böyle bir şey söz konusu değil. Geçen yıl 822 tutuklu olduğu halde bu sene bin 322 tutuklanma gerçekleşmiş. Narkotikle ilgili diğer rakamlar da oldukça iyi. Eroinde geçen yıl 66 kilogram yakalanırken bu yıl 118 kilogram, kokain yakalanması 2 kilogramdan 3 kilograma yükseldi. Captagon yakalanmasında da artış var” dedi. “Yurt dışındaki suçluların getirilmesiyle ilgili gelişmeler olacak” Devletin bütün birimlerinin Adana’da uyum içerisinde çalıştığını anlatan Vali Köşger, yurt içi ve yurt dışındaki suçluların yakalanması için çalışmaların sürdüğünü belirterek, “Adana’da bütün suç ve suçlularla mücadele noktasında gereken her türlü önlemi alıyorlar. Münferit bazı hadiseler var. Bunlarında üzerine şiddetli bir şekilde gitmeye devam edeceğiz. Adana’yı bir huzur ve güven şehri yapmak için elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz. Hem Türkiye’deki son günlerde gelişen son durumda Adana’da alınması gereken tedbirleri gözden geçirdik. Gerekenler yapılacak. Bu Adana’nın asayişini, huzurunu, güvenliğini bozan her kim varsa onların takibinde olacak bütün birimlerimiz. Sadece yurt içinde değil, yurt dışında da gereken takipler yapılıyor. Çok uzun olmayan bir vadede yurt dışındaki suçlularında getirilmesiyle ilgili gelişmelerin olacağını tahmin ediyoruz. O takiplerde devam ediyor. Gereken evraklar tamamlanıyor. Biz tahmin ediyoruz uzun olmayan bir vadede gerekenler yapılacak” şeklinde konuştu. “Devletten güçlü hiçbir unsur yok” ‘Devlet her zaman 18 yaşındadır’ diyen Vali Köşger, Adana’da alınması gereken bütün tedbirleri aldıklarını belirterek, “Adanalı hemşehrilerimiz müsterih olsunlar. Kimse bu tür ortamı kendi istedikleri yönde germeye çalışanlara faaliyet vermesin. Kim Adana’yı bir tehdit ve korku ortamına dönüştürmeyi düşünüyorsa ona asla müsaade etmeyiz. Devletten güçlü hiçbir unsur yok. Devlet her zaman zindedir, her zaman 18 yaşındadır. Yapması gerekenleri de yapması gereken noktada yapacaktır” ifadelerini kullandı. Öte yandan Vali Köşger, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarıyla ilgili herhangi bir yasağın şu anda söz konusu olmadığını söyledi.
Denizli Çocuk resimlerinin analiz ve yorumlaması sertifikalı eğitimde anlatılacak devlet ve üniversite onaylı sertifika takdim edilecek. Ebeveyn-çocuk ilişkisi üzerine pedagojik ve akademik çalışmalar yapan Eğitim Bilimci Kamil Vüsal Paşayev tarafından “Çocuk Resimleri Analizi ve Yorumlanması” uygulayıcı eğitimi verilecek. 29 Ekim 2024 Salı günü Denizli North Point Hotelde düzenlenecek eğitime, www.kisiselgelisimplatformu.com adresi üzerinden kayıt yaptırılabilecek. Çocuk Resimleri Analizi ve Yorumlanması Eğitimi hakkında bilgiler veren Eğitim Bilimci Kamil Vüsal Paşayev, “Bu eğitim programı, çocukların çizdiği resimleri psikolojik testler aracılığıyla yorumlayarak ruh sağlığı hakkında neticeye varmayı sağlayan bir eğitim modelidir. Bu eğitim programı, aşağıda belirtilen mental problemlerin kaynağını öğrenme ve bu problemlerle ilgili doğru teşhis koyabilmeyi amaçlamaktadır. Eğitimde çocukların içe kapanıklığı, hiperaktivite, dikkat dağınıklığı, iletişim kopukluğu, özgüven eksikliği, okul fobisi, yalan söyleme, tırnak yeme, alt ıslatma, okulda başarısızlık, cinsel istismar, sosyal fobi, obsesif-kopulsif vakalar, öğrenme problemeleri, zeka geriliği, üstün zekalılık, korku, şiddet ve öfkelenme durumları üzerinde değerlendirmelerde bulunacağız” dedi. Eğitim sonunda uluslararası geçerli, uygulayıcı e-devlet ve üniversite onaylı sertifika verileceğini açıklayan Paşayev, “Psikologlar, doktorlar, psikolojik danışmanlar, sosyologlar, okul öncesi öğretmenleri, ana sınıfı öğretmenleri, sınıf öğretmenleri, rehber öğretmenler, çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmenleri, aile danışmanları, terapistler ve yukarıda yazılı bölümlerin 3. ve son sınıf öğrencileri bu eğitime katılabilirler. Eğitim sonunda uluslararası geçerli, uygulayıcı e-devlet ve üniversite onaylı sertifika verilecektir. Eğitime tüm anne babalar da katılabilir. Fakat bu durumda katılımcı ebeveynlerimize uygulayıcı sertifika değil, yalnız katılım sertifikası verilecektir. Verilen sertifika sayesinde özel eğitim merkezleri, anaokulları ve kreşler, koçluk ve psikolojik danışmanlık merkezleri, rehabilitasyon merkezleri ve hastaneler gibi kurumlarda çalışabilir, çocukların çizdiği resimler araçlığı ile ruhsal dünyalarını çözümleyerek çocuğa ve aileye fayda sağlayabilirsiniz” diye konuştu.
Balıkesir Balıkesir depreme karşı güçleniyor Depreme dayanıklı bir kent ve depremle etkin mücadele için çalışmalarını yoğunlaştıran Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, alanında uzman isimlerden oluşacak İl Yerel Deprem Kurulu kurmaya hazırlanıyor. Balıkesir Üniversitesi’nde bilimsel çalışma yürüten akademisyenler ile il meslek odaları, şehir plancıları ve mühendislerden oluşacak kurul, Balıkesir’in risk durum analizini yaparak, depreme dayanıklı binaların dönüşümü ve kentsel yenileme çalışmalarına öncülük edecek. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, “Balıkesir’i depreme dayanıklı hale dönüştürmek için Balıkesirli uzmanlarımızın öncülüğünde kararlılıkla çalışacağız” dedi. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’ın başkanlığında, Deprem Risk Yönetimi, Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı bünyesinde İl Yerel Deprem Kurulu kuruluyor. Kurul, depreme hazırlık çalışmalarının izlenmesi ve değerlendirilmesi ile planlanacak çalışmalar hakkında yol haritası oluşturulmasına katkı sağlayacak. Balıkesir Planlama ve Kalkınma Ajansı ile Balıkesir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden 5 öğretim üyesi, İnşaat Mühendisleri Odası Balıkesir Şubesi, Jeoloji Mühendisleri Odası Balıkesir Temsilciliği ve Jeofizik Mühendisleri Odası Balıkesir Temsilciliğinin her birinden görevlendirilen ikişer kişiden olmak üzere toplam 12 üyeden oluşuyor. Kurulda yer alacak isimler ise şöyle; Balıkesir Üniversitesi İnşaat mühendisliğinde görev yapan Doç. Dr. Hasan Elçi, Dr. Öğretim üyesi Erkan Töre, Doç. Dr. Kaan Türker, Dr. Öğr. Üyesi Banu Yağcı, İnşaat Mühendisleri Odasından Gürkan Özcan, İsmail Eken, İnşaat Yüksek Mühendisi Gökhan Tığ, Jeofizik Mühendisi Akın Adıgüzel, Alper Maviengin, Jeoloji Mühendisi Gamze Girgin, Hasan Ali Demir, Şehir Plancısı Zozan Üçdağ “Depreme dayanıklı bir kent inşa edeceğiz” Kurula başkanlık edecek olan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, “Hedefimiz afetlere karşı dayanıklı bir Balıkesir. Deprem ülkemizin gerçeği, ileride olacak Marmara Depremi’nin ülkemiz için sonuçları olacak. Geçtiğimiz süreçte binlerce canımızı kaybettik. Bu acıların tekrar yaşanmaması için aklın ve bilimin ışığında hareket etmemiz gerekiyor. Balıkesir ölçeğinde yapmamız gerekenler konusunda çalışmalarımıza başladık. Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairemizi kurduk. Balıkesir Üniversitesi ve meslek odalarının katılımından oluşan İl Yerel Deprem Kurulunu kurduk. Balıkesir Planlama ve Kalkınma Ajansı’mızın da bu kurulla eşgüdümlü çalışmalarıyla bu süreci yürüteceğiz” dedi.