ASAYİŞ - 21 Ekim 2024 Pazartesi 12:57

Erzurum’da bilirkişilik müessesesi masaya yatırıldı

A
A
A
Erzurum’da bilirkişilik müessesesi masaya yatırıldı

Erzurum Bilirkişilik Bölge Kurulu, bilirkişilik müessesesini ele almak için bir program düzenledi. Taraflar karşılaşılan sorunları ve çözümleri dile getirdi.


Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Konferans Salonu’nda düzenlenen “Bilirkişilik Müessesesi Yargılama Aşamasındaki Sorunlar ve Çözüm Önerileri” konulu programda, konunun tarafları bir araya geldi, sistemde karşılaşılan sorunlar gündeme getirildi. Erzurum Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanı Pınar Demir Yılmazel, bilirkişilik müessesesinin hukuk sistem için çok önemli ve değerli bir yere sahip olduğunu belirterek, “Bu vesile ile hakimlerimiz, savcılarımız, avukatlarımız, akademisyenlerimiz ve bilirkişilerimizle bir araya gelerek bilirkişilik kurumunun karşı karşıya olduğu sorunları, onların çözüm yollarını ilk ağızdan paylaşma imkanı bulduk. Değerli katkılarından dolayı tüm katılımcılara teşekkür ediyoruz” dedi.


Başsavcı Aydemir: “Yargılamaları hızlandırıcı özelliğe sahip”


Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Adem Aydemir, bilirkişiliğin konumu itibariyle yargılamaların belki de en önemli, özellikle teknik konu gerektiren, uzmanlık gerektiren konularda kurumlarından bir tanesi olduğunu dile getirerek, “İyi hazırlanmış bir bilir kişi raporu, tüm sefahatleri kapsayan, tüm soruları cevaplayan, tek seferde iyi bir şekilde sonuçlandıran bir bilirkişi raporu yargılamaları son derece hızlandırıcı bir etkiye sahip. Bilir kişiliğin önemi değeri o kadar net bir şekilde aslında ceza mahkemesi kanununda ortaya konulmuş ki, hakimin reddi ile aynı sebeplerden reddedilen bir kurum olarak CMK 69’ncu maddede açık hükümle bu belirtiliyor. Yani düşünün taraflar hakimin reddi sebeplerini ki, hakim yargılamanın ana aktörü ile bilirkişinin reddi sebeplerini yasa koyucu aynı derecede tutmuş. Bu ne demek? Ne kadar kıymetli ve değerli bir iş yaptığınızın göstergesi demek. Aynı zamanda bilirkişilikten çekinme sebeplerini de yargılamaların en önemli delili olan tanıklıktan çekilme sebepleriyle eşdeğer tutmuş. Bu da gösteriyor ki, bilirkişiliğe kanun koyucumuz üst seviyede bir konumlandırma yapmış. Bilirkişilerimiz tıpkı hakimlerimiz gibi tarafsız, bağımsız, objektif, bilimsel kriterlere göre hareket eden, taraflarla bağlantı kurmayan, iki tarafta bir arada iken değerlendirme yapan, onların görüşünü alan yani hakimin tüm vasıflarını bünyesinde toplaması gereken bir özelliğe sahip olmalı.” şeklinde konuştu.


Sorunlar tek tek not alındı


Açılış konuşmalarından sonra katılımcılar bilirkişilikle alakalı karşılaşılan sorunların birinci ağızdan iletme imkanı bulurken, Erzurum Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanı Pınar Demir Yılmazel ve Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Adem Aydemir tek tek not aldı.



Erzurum’da bilirkişilik müessesesi masaya yatırıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Türkiye’de ilk kez uygulanan cihaz İzmir Şehir Hastanesinde Türkiye’de ilk kez 14 yaşındaki bir çocuk hastanın troid ameliyatında “Yakın-Kızılötesi Floresan Cihazı” kullanıldı. Hasta, operasyonun ikinci gününde sağlıklı bir şekilde taburcu edildi. Graves hastalığı nedeniyle hipertiroidi gelişen ve İzmir Şehir Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Bölümü’nde takip edilen 14 yaşındaki F.H.K isimli çocuk hasta için ilaç tedavisine yanıt vermemesi ve hormon kontrolünün sağlanamaması nedeniyle cerrahi müdahale kararı alındı. Bu önemli ameliyat, İzmir Şehir Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanları Op. Dr. Bade Toker Kurtmen ve Op. Dr. Kamer Polatdemir tarafından başarıyla gerçekleştirildi. Ameliyat sonrası herhangi bir sinir hasarı veya paratiroid bezi kaybı oluşmayan hasta, operasyonun ikinci gününde sağlıklı bir şekilde taburcu edildi. İzmir Şehir Hastanesinden yapılan açıklamada, "Tiroid cerrahisinde, özellikle çocuk hastalarda, sinir hasarına bağlı ses kısıklığı ve kalıcı kalsiyum düşüklüğü gibi komplikasyonlar sıkça görülebilmektedir. Bu riskleri en aza indirmek amacıyla ameliyat sırasında nörostimülasyon cihazı rutin olarak kullanılmaktadır. Ancak, Türkiye’de bir ilk olarak, bu çocuk hastada kalıcı kalsiyum düşüklüğüne yol açan paratiroid bezi kaybını önlemek için Near-Infrared Floresan Cihazı (Yakın - Kızılötesi Floresan Cihazı) da kullanıldı. Floresan ışığı sayesinde paratiroid bezleri net bir şekilde tespit edilerek ameliyat sırasında başarıyla korundu." denildi.
İstanbul Üçüncü nesil DNA dizi analizleri artık KKTC’de yapılacak Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Genetik Tanı Laboratuvarı’nda yapılmaya başlanan üçüncü nesil DNA dizi analizleri ile tek gen hastalıkları, tanısı güç nadir veya bilinmeyen hastalıklar, karmaşık kökenli rahatsızlıklar ile kanser tanı ve tedavisine yönelik testler artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yapılabilecek. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Genetik Tanı Laboratuvarı, KKTC’de bir ilke imza atarak moleküler genetik analizlerde “Üçüncü Nesil DNA Dizi Analizi” ile tanı koymaya başladı. Daha önce yurt dışına gönderilen Üçüncü Nesil DNA Dizi Analizi tanıları, artık Tanı Laboratuvarı’nda birkaç gün içinde ve daha ekonomik bir şekilde gerçekleştirilebilecek. Özellikle tek gen hastalıkları, tanısı güç nadir veya bilinmeyen hastalıklar, karmaşık kökenli rahatsızlıklar ile kanser tanı ve tedavisine yönelik testlerin artık KKTC’de yapılması pek çok genetik hastalığın önlenmesine de katkı sağlayacak. İsviçre merkezli “4Bases CE-IVD onaylı Yeni Nesil Dizi Analizi (NGS)” tanı kiti üreticisi ve yenilikçi DNA dizi analizi çözümleri sunan dünyaca ünlü teknoloji firması Birleşik Krallık merkezli “Oxford Nanopore Teknolojileri” iş birliğinde Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Genetik Tanı Laboratuvarı’nda yapılmaya başlandı. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde sistemin kurulumunun tamamlanmasının ardından sağlık çalışanlarına yönelik bilgilendirme toplantısı da gerçekleştirildi. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Genetik Tanı Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören, “Klasik Yeni Nesil Dizileme (NGS) sistemlerindeki kısa DNA dizisi okumalarından kaynaklanan genetik değişikliklerin tespitindeki muhtemel hatalar, Üçüncü Nesil DNA Dizi Analizi’nin detaylı yöntemi ile ortadan kaldırıldı” derken “Genetik analiz süreçlerini çok daha hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirebilen sistem, test sonuçlarının doğruluğu ve kalitesini de önemli ölçüde iyileştiriyor” ifadesini kullandı. Maliyeti üç kat azalttı, genetik analizleri çok daha kolay ve hızlı hale getirdi Üçüncü nesil dizileme, insanın tüm genetik yapısını haritalamayı amaçlayan uluslararası araştırma projesi “İnsan Genomu Projesi”nden bu yana, daha yeni ve daha iyi DNA dizileme teknolojilerinin geliştirilmesi, insanın genetik yapısını dizileme maliyetini üç kat azalttı. Özellikle "Oxford Nanopore Teknolojisi (ONT)" ile yapılan bu yöntem, genetik hastalıkların nedenlerini araştırmak, kişiye özel tedaviler geliştirmek ve genetik çeşitliliği incelemek için büyük bir avantaj sunuyor. Üçüncü nesil dizileme, bilim insanlarına genomları yüksek çözünürlükte inceleme olanağı sağlarken, 30 bin baz uzunluğunda ve hatta milyonlarca baz boyutunda DNA dizilerini de çözebiliyor. Bu da insanın genetik yapısını daha hızlı ve kolay bir şekilde ortaya çıkarmayı mümkün hale getiriyor. Prof. Dr. Salih Müjdat Balkan: “Kuzey Kıbrıs’ta en güncel ve yenilikçi çözümleri sunmaya devam edeceğiz” “Üçüncü Nesil DNA Dizi Analizi sisteminin kurulmasıyla genetik ve genomik bilim alanında devrim niteliğinde bir adım atmış bulunuyoruz” diyen Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Salih Müjdat Balkan, “KKTC’de bu tür hizmetleri sunarak, hastalarımıza daha hızlı sonuçlar verebilmenin mutluluğunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Salih Müjdat Balkan, genetik hastalıkların tanısı ve tespitinde kısa sürede etkili çözümler sunulmasına imkan tanıyan bu yatırımla test sonuçlarının doğruluğunu ve güvenilirliğini de en üst seviyeye çıkardıklarını belirtti. Prof. Dr. Salih Müjdat Balkan, uluslararası iş birlikleri ile Kuzey Kıbrıs’ta en güncel ve yenilikçi çözümleri sunmaya devam edeceklerini söyledi.