EKONOMİ - 01 Temmuz 2024 Pazartesi 15:59

Aşkale Çimento’ya ihracat şampiyonu ödülü

A
A
A
Aşkale Çimento’ya ihracat şampiyonu ödülü

Aşkale Çimento Grubuna bağlı Kavçim Çimento’ya, Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB) tarafından “İhracatını En Fazla Arttıran Şirket Ödülü” verildi.


Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) bünyesinde faaliyet gösteren Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB) tarafından bu yıl altıncısı düzenlenen İhracatın Şampiyonları Ödül Töreninde, “İhracatını En Fazla Arttıran Şirket” ödülü, Aşkale Çimento Grubuna bağlı Kavçim Çimento San. Ve Tic. A.Ş.’ye verildi.


Törene, ödülleri vermek üzere Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, TİM Başkanı Mustafa Gültepe ÇCSİB, Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, ÇCSİB Başkan Yardımcıları Tansu Kumru ve Abdulhamit Akçay’ın katıldığı görülürken, törendeki büyük coşku da dikkatlerden kaçmadı. Açılışta yapılan konuşmalarda, çimento, cam ve seramik ürünlerinde 2023 yılında gerçekleştirilen 4,9 milyar dolarlık ihracatın içinde yerli katma değer oranının % 80 gibi rekor bir düzeyde olduğu vurgulanırken, çimento sektörünün de son 10 yılda ihracatının % 96 arttığı ifade edildi.


“Kavçim ihracatın lokomotifi”


Kavçim Çimento fabrikasının aldığı ödül sonrasında, bağlı bulunduğu Aşkale Çimento Grubunun İcra Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, 2023 yılının ihracatçılar açısından oldukça zor bir yıl olduğunu belirterek, “Bir yandan finansman maliyetleri ve işletme sermayesinin devamlılığı noktasında yaşanan güçlükler, diğer yandan döviz kurunun ihracat yapmayı kolaylaştırmadığı bir dönemde, ihracatını en fazla arttıran şirket olarak bu ödülün bize takdim edilmiş olması memnuniyet vericidir. Kavçim fabrikamız, şirketimize ait 6 fabrikadan biri olarak Grubumuzun ihracat lokomotifidir. Ukrayna’da yaşanan savaş hâlinin sona ermesinin ardından, ihracatımızı katlayarak artıracağımızın da farkındayız. Bu başarıya atılan imzanın bir parçası oldukları için tüm çalışma arkadaşlarımızla gurur duyuyorum ve hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” dedi.


“Türkiye’nin en büyük dördüncü grubu”


Geçtiğimiz günlerde Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası tarafından İş Sağlığı ve Güvenliği alanında ikisi birincilik biri ikincilik olmak üzere üç ödüle birden layık görülen Aşkale Çimento’nun, en son Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin açıklandığı “İSO İlk 500” sıralamasında 30 sıra birden yükseldiği görülmüştü. Peş peşe gelen bu başarıları azim, dinamizm ve stratejik planlama ile açıklayan İcra Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, kendilerine bir yol haritası çizdiklerini, bu yol haritasına göre zamanın ruhuna uygun olarak geliştirdikleri kurumsal politikalar sayesinde önümüzdeki yıllarda daha fazla ödüle talip olduklarını da ifade etti. Türkiye’nin en büyük dördüncü çimento üreticisi olarak Aşkale, Gümüşhane, Van, Samsun, Trabzon ve Erzincan’daki çimento fabrikaları ve 8 hazır beton tesisiyle üretim yapan Aşkale Çimento, Erzurum merkezli Erçimsan Holding bünyesinde faaliyet gösteriyor.



Aşkale Çimento’ya ihracat şampiyonu ödülü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş’un Anayasa kapsamında görüşmeleri devam ediyor TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Anayasa kapsamında görüşmeleri devam ediyor. TBMM Başkanı Kurtulmuş Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanları Çiğdem KIlıçgün Uçar ve Keskin Bayındır ile makamında görüştü. Davutoğlu görüşme sonrası yaptığı açıklamada, TBMM Başkanı Kurtulmuş’un Anayasa değişimi hakkında görüşlerini ifade ettiğini belirterek, kendi düşüncelerini aktardıklarını belirtti. Davutoğlu, Türkiye’nin yeni bir Anayasaya ihtiyacı olduğunu kaydederek, “Gerçek anlamda bir toplumsal mutabakat, sözleşme anlamında bir metne ihtiyacı var. Türkiye’nin bir cuntanın yapmış olduğu 12 Eylül Anayasasına mahkum kalması utançtır bizim için. Ancak bugünkü Anayasaya uymanın Anayasaya saygı bakımından önem taşıdığı aşikar. Türkiye’de kozmetik bir Anayasa reform görüntüsüne ihtiyaç yok. Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’nin tartışılmadığı ve tabu olarak görüldüğü Anayasa tartışmasının toplumda heyecan uyandıracağı kanaatinde değiliz, Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap vereceği kanaatinde değiliz” ifadelerini kullandı. Davutoğlu, gerçek bir Anayasa reformunun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin tartışılması gerektiğini ifade etti. Davutoğlu, “Türkiye kutuplaşmayı önleyici, insan haklarına dayalı, demokratik bir Anayasa yapımı konusunda biz Gelecek Partisi olarak destek veririz. Milletin ekonomik zorluklar içinde yaşadığı bu zorlukları unutturmak üzere ve kozmetik reform mahiyetinde arka arkaya yapılan anlamsız toplantılar söz konusu olacaksa, anlamsız küçük değişiklikler yapılacaksa, ileride istismar edilebilecek Anayasa değişikliği kısıtlayıcı hükümler gelmesi halinde sonuna kadar direniriz” şeklinde konuştu. Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanları herhangi bir açıklama yapmadan ayrıldılar.
İstanbul Yapay zeka ile dış ticaret artık daha kolay Risk ve Yasal Uyum Koordinatörü ve Gümrük Müşaviri Barış Çakır, dijitalleşme ve yapay zekanın dış ticaret üzerindeki etkileri hakkında açıklamalarda bulundu. Çakır, ticaretin tarihi gelişimine değinerek, dijitalleşme ve yapay zeka teknolojilerinin ticaretin her aşamasında nasıl devrim niteliğinde değişiklikler getirdiğini anlattı. Ticaretin, insanların arzu ve isteklerini karşılamak için ortaya çıktığını hatırlatan Asset GLI Risk ve Yasal Uyum Koordinatörü Gümrük Müşaviri Barış Çakır, günümüzde çevrimiçi sistemler üzerinden yapılan ödeme kolaylıkları sayesinde tüm ihtiyaçların rahatça karşılanabilir hale geldiğini ifade etti. Yapay zekanın dış ticaret üzerindeki etkilerini değerlendiren Çakır, "Yapay zeka teknolojisi, küresel dış ticaret işlemlerinde olağan iş akışını hızlandırdığı gibi birçok fırsatı da beraberinde getiriyor. 2024 yılı itibariyle 100 milyar doların üzerinde bir pazar payına sahip olan yapay zeka, veri analistliği, otomasyon hizmetleri ve en uygun aksiyona ulaşma konusundaki başarısıyla küresel ekonomiye büyük katkı sağlıyor” dedi. “Yapay zeka her alanda önemli iyileştirmeler sağlıyor” Dış ticaret uygulamaları açısından yapay zekanın sağladığı faydalara dikkat çeken Çakır, “Yapay zeka, ürünlerin üretimi, satışı, depolanması, taşınması, stok kontrolü, kalite kontrolü, paketleme ve gümrük süreçleri dahil her alanda önemli iyileştirmeler sağlıyor. Bu süreçlerdeki iyileştirmeler, maliyet azaltıcı ve zaman kaybını önleyici etkiler oluştururken, yeni pazarlara ulaşma ve tedarik zinciri kurma açısından oldukça verimlidir” diye konuştu. “Türkiye ile ABD arasındaki fiziki ürün transferi 36 saatin altına kadar düştü” Barış Çakır, dijital uygulamalar sayesinde iş süreçlerini otonom hale getirmenin, çok daha fazla veriye ulaşarak analiz yapmanın, müşteri ihtiyaçlarını tespit etmenin ve karar verme mekanizmasının neredeyse hatasız çalışmasını sağlamanın mümkün hale geldiğini belirtti. Çakır, “Dış ticaretin en korkulu alanları olan dil ve kültür uyumsuzluğu ile ürün ve hizmet tedarikinde gerekli birçok doküman sorunu yapay zeka ile neredeyse ortadan kalktı. Devlet eliyle desteklenen teknolojik hareketler sayesinde Türkiye ile ABD arasındaki fiziki ürün transferi 36 saatin altına kadar düştü” şeklinde konuştu. “Bunun daha bir başlangıç olduğunu unutmayın” Son olarak, yapay zekanın dış ticaret uygulamaları için henüz yolun başında olduğunu vurgulayan Çakır, “Evinizden çevrimiçi olarak dünyanın herhangi bir ülkesinde yapacağınız kıyafet alışverişinde ürünü giyerek deneyebileceğinizi, market/gıda alışverişlerinde yapay zeka ile tadım yaparak ürünü sepetinize ekleyebileceğinizi hayal edin ve bunun daha bir başlangıç olduğunu unutmayın” ifadelerini kullandı.
Gümüşhane Gümüşhane’de deprem tatbikatı ekiplerin hızlı müdahalesiyle başarıyla icra edildi Gümüşhane’de İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) tarafından gerçekleştirilen deprem tatbikatında tüm ekiplerin hızlı müdahalesiyle, tatbikat amacına ulaştı. AFAD tarafından hazırlanan senaryoya göre, Erzincan il merkezinde meydana gelen 5.9 şiddetindeki depremin ardından Gümüşhane merkez Çamlıca Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir binada göçük meydana geldi. 112 çağrı merkezine düşen ihbarın ardından hızlı şekilde hareket eden ekipler, 5 dakika içerisinde olay yerine intikal etti. Emniyet güçleri tarafından olay yeri güvenliği alınmasının ardından ilk olarak itfaiye ekipleri tarafından bina içerisindeki yangın söndürüldü daha sonra AFAD ekipleri tarafından arama ve kurtarma çalışması yapıldı. Göçük altında kalan 2 yaralı UMKE ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından ambulansla Gümüşhane Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. 112 acil sağlık, AFAD, polis, itfaiye, UMKE ve Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki arama kurtarma birimi olan MEB AKUB’un da katıldığı tatbikat ekiplerin hızlı müdahalesi ile başarıya ulaştı. “Tatbikatlar sayesinde ekiplerimiz daha hızlı ve daha etkin hale geliyor” Ekiplerin 112 acil çağrı merkezine düşen ihbarın hemen ardından 5 dakika içerisinde olay yerine vararak büyük başarı gösterdiklerini söyleyen Gümüşhane AFAD Şube Müdür vekili Mümin Ceylan, “Bugün Erzincan merkezli 5.9 şiddetindeki depremin akabinde Çamlıca Mahallesi’nde bulunan tek katlı metruk bir binada göçük oluştu ve altında yaralılar olduğu belirlendi. 112 çağrı merkezinden alınan bilgi doğrultusunda buraya 112 acil sağlık, itfaiye, AFAD, emniyet, UMKE ve MEB AKUB ekipleriyle geldik. Polis ekipleri tarafından güvenlik önlemlerinin alınmasının ardından AFAD ekipleri kazazedelerin yerini belirledi akabinde yine ekibimiz tarafından göçük oluşan binaya girildi. Daha sonra UMKE ekipleri tarafından yaralı vatandaşlarımızın hastaneye sevki sağlanmıştır. Bu tür tatbikatlar ekiplerimizin kaynaşmasını ve olay anında daha hızlı ve daha etkin müdahale etmeleri sağlanıyor. Tatbikat başarıya ulaştı 14.15’te ihbar geldi 14.20’de de ekiplerin hepsi olay yerine geldi” dedi.
Sivas Dünya kadınları Sivas’ın toprağıyla güzelleşiyor Güzelliğiyle dillere destan Mısır prensesi Kleopatra’nın güzelliğini borçlu olduğu kil, Sivas’ta bir çok kozmetik ürüne dönüştürülerek dünyaya pazarlanıyor. Tarih kayıtlarına göre antik Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın dahi güzel görünmek için tercih ettiği kilin, binlerce yıl sonra modern üretim teknikleriyle geliştirilen ürünleri güzelliğine düşkünler için tercih edilmeye devam ediyor. Cilt temizliği, nem dengesi, ton eşitliği, genel cilt sağlığını destekleme gibi pek çok fayda sağlayan kil, Sivas’ta bir çok kozmetik ürününe dönüştürülerek dünyaya pazarlanıyor. “Kil çeşitleri çok farklı özelliklere sahiptir” Kilin 350 çeşit kozmetik ürüne dönüştürüldüğü Dermokil firmasının Ar-Ge müdürü Elif Ecer, "Kil aslında toprak kökenli bir ham maddedir. Kil mineralleri zamanla kayaçların belirli sıcaklık, basınç, jeotermal ve fiziksel şartların değişimi ile kayaçların zamanla aşınması sonucunda oluşur. Cilt için gerekli mineral bakımından oldukça zengin içeriğe sahip olan kil yüzyıllardır güzellik, sağlık ve temizlik için kullanılan kadim bir bilgidir. Doğada birbirinden farklı özellik ve nitelikte birçok kil çeşidi bulunmaktadır. Her kil varyantı kozmetik ürünlere uygun değildir. Renkleri, mineral değerleri, kullanım amaçları, teknik özellikleri bakımından farklılık gösteren killer AR-GE laboratuvarlarımızda teknik ekibimiz tarafından analiz edilip uygunluğuna göre ilgili kozmetik reçetelerinde konumlandırılmaktadır. Ayrıca Bağımsız ve tarafsız laboratuvarlarda da kendi testlerimizi kontrol edip ondan sonra hangi kil kullanılması gerekiyor? Hangi cilt tipine uygun? Veya saç için, diş için kullanıma uygun olup olmadığına karar veriyoruz” dedi. “Cilt, saç ve diş sağlığına iyi gelen kilde çok değerli mineraller var” Kilin içerisinde çok değerli mineraller olduğunu belirten Ecer, “Kalsiyum, sodyum, silisyum, magnezyum, potasyumdan tutun daha birçok cilt sağlığına iyi gelecek ve diş sağlığına çok iyi gelecek değerli mineraller var. Biz kili, hem ağız bakım ürünlerimize, hem de kişisel bakım ürünlerimize hem de saç bakım ürünlerimizde 350 kalem reçetelerimizde yer veriyoruz. Saçta kullandığımız kilin saçı yumuşatma, saçı besleme ve kökten uca besleme özelliğine sahip olduğunu biliyoruz. Cilt bakım ürünlerinde yine her cilt tipi için aslında farklı killer kullanılıyor. Yağlı ciltler için ayrı, karma ciltler için veya kuru ciltler için ihtiyacı olan kil aslında farklı” ifadelerine yer verdi.
Nevşehir Japon mutfağının lezzetleri Kapadokya’da Dünyaca ünlü Master Şef Hiroki Takemura’nın ustalığıyla ve özenle hazırladığı Japon mutfağının inanılmaz tatlarının sergilendiği Take Sushi Ürgüp’te açıldı. Kapadokya bölgesinde, turizm anlamında yatırımlarına devam eden Dorak Holding yeni açtığı Take Sushi isimli restoranı ile Uzak Doğu mutfağının en favori lezzetlerini Kapadokya’ya taşıdı. Ürgüp’te yeni konseptiyle hizmete giren Take Sushi, en taze ve en kaliteli malzemelerle hazırlanan zengin suşi çeşitlerinin yanı sıra Japon mutfağının sevilen klasik lezzetlerine de menüsünde yer veriyor. "Kapadokya için büyük bir avantaj" Uzak Doğu mutfağının Kapadokya bölgesine taşınmış olmasından mutlu olduklarını söyleyen Turist Rehberi Çiğdem Sak yaptığı açıklamada, "Japon ve Uzak Doğu mutfağını çok beğeniyorum. Kapadokya’da açılmış olması bizim için büyük bir avantaj. Daha önce suşi yemiştim fakat buradaki ilk deneyimim. Gerçekten çok hoşuma gitti. Şefimiz de dünyada ünlü bir şef" dedi. "Japonların hoşuna gidiyor" Uzak Doğu’dan da gelen gruplar olduğunu ifade eden Sak, "Onların da kendi mutfaklarını özlediklerinde gelebilecekleri güzel bir alternatif olduğunu düşünüyorum. Kapadokya’ya geldiklerinde kendi kültürlerini ve mutfaklarını gördükleri zaman çok hoşlarına gidiyor. Özellikle mutfakta Japon şef ve çalışanların olması onlara daha da enteresan geliyor" şeklinde konuştu. "64 çeşit ürün çıkıyor" İşletme Müdürü Ayfer Acar da yaptığı açıklamada, "Dorak Holding olarak bölgede Uzak Doğu mutfağı olarak açtığımız ikinci restoran. Take Sushi ismini ünlü şefimizin soy isminden aldık. Take aynı zamanda bambu demek. Konseptimizde de bambu ağırlıklı çalışmalar yaptık. Müşterilerimize Japon mutfağında yer alan 64 ürünle hizmet vermeye başladık" dedi. "Son dokunuşu Japon şef yapıyor" Take Sushi’de görev yapan ve Japon mutfağını dünyaya farklı konseptlerle sunan ünlü Japon Şef Hiroki Takemura, her siparişi tek tek kontrol ediyor ve her tabağa son dokunuşu kendisi yapıyor. Restoranda çalışan her personel ile tek tek ilgilenen Takemura yapılan yemekleri ve salataları da kontrol ediyor. Yanında çalışan personellerin ileride iyi bir şef olmaları için onlara da eğitim veriyor. 15 yaşında mutfakta bulaşık yıkayarak kariyerine başladığını anlatan Şef Hiroki Takemura, Japon mutfağını Kapadokya’da sergilemekten çok mutlu olduğunu söyledi. Takemura, "Ortaokula giderken bir dergide Japonya’nın ünlü şeflerini gördüm. Ve ben de böyle ünlü bir şef olmak istedim. 14-15 yaşlarında mutfakta çalışmaya başladım. Önce tabak yıkadım. Daha sonra suşi pilavı yapmasını öğrendim. Suşi yapmanın çok ince noktaları var. Buradaki amaç pirinç pilavını çeşitli tatlarla bir araya getirmek. Burada tam da bunu yapıyoruz" ifadelerini kullandı.