YEREL HABERLER - 06 Mart 2012 Salı 09:26

ERZURUM’DA SOYDU, RİZE’DE YAKALANDI

A
A
A
ERZURUM’DA SOYDU, RİZE’DE YAKALANDI

Erzurum merkez Palandöken ve Yakutiye ilçelerinde iki ayrı işyerinden silahlı soygun gerçekleştiren zanlı polisin sıkı takibi sonucu Rize’de yakalandı.
Edinilen bilgiye göre, 16 Şubat 2012 tarihinde gece saat: 23:00 sarılarında Palandöken İlçesinde bir markete giren silahlı soyguncu marketin kapısını içeriden kilitleyerek belinden çıkardığı silahla market çalışanının tehdit ederek kasada bulunan paraları kendisine vermesini ve sigara reyonunda bulunan sigaraları poşete koymasını istedi. Kasada bulunan paraları ve sigara reyonunda bulunan sigaraları alan silahlı soyguncu kaçarak kayıplara karıştı.
Olaydan 15 gün sonra bu kez 02 Mart 2012 tarihinde saat: 16:00 sıralarında Yakutiye İlçesinde bulunan bir işyerinde de silahlı soygun olayı meydana geldi. Olayda; yine yüzünü poşu ve bereyle kapatan şahıs belinden çıkardığı silahı iş yeri çalışanına doğru tutarak kasada bulunan paraları kendisine vermesini istedi. İşyeri çalışanı kasada bulunan paraların bir kısmını şüpheliye verdikten sonra şüpheli kendisi kasayı kontrol ederek kasada bulunan tüm paraları aldıktan sonra diğer kasaya yöneldiği esnada içeriye giren bayan bir müşteri soyguncuyu gördü. Soyguncuyu gören bayan müşterinin“polis çağırıyorum” diye bağırarak dışarıya çıkması üzerine şahıs işyerinden kaçmayı başardı.
Her iki olay ile ilgili olarak toplanan deliller üzerine yapılan araştırmalarda olayın failinin V.Ö. (41) isimli şahıs olduğu tespit edildi. Firari şahsın yakalanmasına yönelik olarak ikameti ve sürekli takıldığı yerlerin çevresinde fiziki olarak takibe başlandı. Yapılan araştırma ve çalışmalar sonucunda firari şüpheli yakalanamazken şahsın Rize’ye kaçtığı belirlendi.
Firari şüphelinin Rize ilinde bulunduğu adresi tespit eden Erzurum Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’nden giden ekiplerin Rize Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekiplerle ortaklaşa yaptığı operasyon sonucunda firari şüpheli V.Ö. (41) yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelinin yapılan kimlik kontrolünde üzerinde kendisinin fotoğrafı bulunan sahte kimlik çıktı. Şüpheli V.Ö. (41)’nün ikametinde yapılan aramada soygun olayında giydiği eşofman ve spor ayakkabı ele geçirildi. Şüpheli Emniyetteki sorgusunun ardından sevk edildiği adli mercilerce tutuklanarak cezaevine teslim edildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli HEKİMSEN Genel Başkanı Adil Kurban: "Mevzuatlar güncellenmeli, polisler korunmalı" HEKİMSEN Genel Başkanı Adil Kurban, polis memurlarının yaşadığı sıkıntılara değinerek, "Biz nasıl hekimlik yasa tasarısına çalışıyorsak, ki bunu da meclisimize önereceğiz. Onların da bunu geliştireceğine inanıyoruz. Aynı şekilde polislere de meslek yasa tasarısı gerekli. Polisler, bugüne kadarki mevzuatların güncellenip, onların korunacağı şekilde hazırlanmasını istiyorlar" dedi. HEKİMSEN Genel Başkanı Uzm. Dr. Adil Kurban, Türk Polis Teşkilatı’nın 180. kuruluş yıl dönümünde emniyet mensuplarının gününü kutlayarak, polis memurlarının yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Sendika olarak Türk Polis Teşkilatı’nın 180. kuruluş yıl dönümünü kutladıklarını ifade eden Adil Kurban, "Onlara, bu millete kattıkları, bu milleti korudukları, yurt içinde ve yurt dışında yaptıkları tüm çalışmalar dolayısıyla teşekkür ediyoruz. Tüm şehit polislerimize de Allah’tan rahmet diliyoruz" dedi. "Polisler dertlerini anlatamıyor" HEKİMSEN’in kuruluşundan bu yana sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunları anlattığını belirten Kurban, "Polislerimizin bu özel gününde onların da dertlerinden bahsetmek istedik. Polis teşkilatının verimi, çalışması aslında bu milletin geleceğinin de bir garantisi oluyor. Anarşinin çıkmaması, toplumdaki mafyatik yapılanmaların yayılmaması ve sonlandırılması, düzenin sağlanması için olmazsa olmazdır polis teşkilatı. Bir gün bile iş bırakmaları kabul edilemez, dolayısıyla öyle bir hakları yok, dertlerini de anlatamıyorlar" diye konuştu. "Uğradıkları ciddi bir mobbing, haksızlıklar var" Adil Kurban, sendika için yaptıkları il ziyaretlerinde genellikle polisevinde kaldıklarını, bu sebeple polis memurları ile daha çok görüşme fırsatı bulduklarını ifade ederek, "Polis teşkilatımızın bazı problemleri var. Yakından görünce ne kadar önemli olduğunu hissettik. Çok üzücü bir durum ki, 2008-2009’da bir yılda yaklaşık 20 civarında polis intihar etmişken, bugün 2025’nin ilk 3 ayında 27 polis intihar etti. Bakın 3 ayda 27 polis. Ortalama ayda 9 polis intihar ediyor. Uğradıkları ciddi bir mobbing, haksızlıklar var. Mesela 220 saat ortalama çalışıyorlar ama 160 saat ücreti alıyorlar. Bu, onlara yapılan bir haksızlık. Mesela görevlendirmeleri var. Herhangi bir yerde görevlendiriliyorlar. En az 12 saat orada duruyorlar ve yiyecek hakları yok. Oradan ayrılıp yemek yemeleri bile sorun. Bütün bunları kendilerinin finanse etmesi gerekiyor. Bu onların bir rutini. Gündüz çalışma süreleri 12 saat. Buna bağlı olarak da problemler yaşıyorlar. Hayatlarında mobbing çok sıkça oluyor" şeklinde konuştu. "Polisler korunmadıklarını düşünüyorlar" Kurban, sözlerine şöyle devam etti: "Bu mobbinge bağlı intiharlar arttı belki de. Aynı zamanda bu insanlar, suçlularla mücadelelerinde hukuksal olarak korunmadıklarını düşünüyorlar. Bu onlar için çok önemli, çünkü kendileri de tehdit altında, tehdit ediliyorlar. Biz hekimler hakaret işittiğimizde şikayetçi oluyoruz. Onlar, ’Hocam bize her gün o kadar çok insan hakaret ediyor ki hangi birini şikayet edelim’ diyorlar. Tehdit de çok fazla. Polisler korunmadıklarını düşünüyorlar. Onlar, kanunlar kapsamında mafyatik yapılara karşı korunmuyorlar. Tehditlere karşı korunmuyorlar. Kendilerini korumakla sorumlular, bu da onların iç huzurunu bozuyor. Her an başına bir şey gelebilecek düşüncesiyle yaşayan, tehdit edilen arkadaşlarımız bunlar." "İlgilileri göreve çağırıyoruz" Polislerin sorunlarına çözüm bulunması gerektiğini söyleyen Kurban, "Fazla mesai ücretlerinin verilmemesi, özlük hakkı farkının verilmemesi, özel harekat polisinin sivil memurla aynı maaşı alması gibi sorunlar polislerimize yapılan haksızlıkların bir kısmı. HEKİMSEN olarak polis teşkilatımızın bu sıkıntılara maruz kalmasını istemiyoruz. İlgilileri göreve çağırıyoruz. Hukuksal desteklerin verilmesi gerekiyor. Biz nasıl hekimlik yasa tasarısına çalışıyorsak, ki bunu da meclisimize önereceğiz. Onların da bunu geliştireceğine inanıyoruz. Aynı şekilde polislerin de meslek yasa tasarısı gerekli. Polisler, bugüne kadarki mevzuatların güncellenip, onların korunacağı şekilde hazırlanmasını istiyorlar" ifadelerini kullandı.
Manisa Manisa’da don afeti üzüm bağlarına büyük zarar verdi Manisa’da bu sabah hava sıcaklığının eksi derecelere düşmesi sonrası meydana gelen zirai don afeti, binlerce dekar alanda bulunan üzüm bağlarında yüzde 100’lere ulaşan zarara neden oldu. Don afetinden kurtulmak için her yöntemi deneyen üreticiler afetten kaçamazken bazı bağlarda açılan damlama sulamaların donarak sarkıtlar oluşturduğu görüldü. Filizlenen bağlar ise soğuktan yanarak karardı. Manisa’nın Yunusemre, Şehzadeler, Saruhanlı, Akhisar, Gölmarmara, Turgutlu, Ahmetli, Salihli, Alaşehir ve Sarıgöl ilçelerindeki çekirdeksiz Sultaniye Üzüm bağlarını don afeti vurdu. Filizlenme yaşandıktan sonra gerçekleşen don olayı nedeniyle bağlarında yüzde 100’lere ulaşan zarar bulunan üreticiler ne yapacaklarını kara kara düşünürken, ilçe tarım ve orman müdürlükleri ekipleri de hasar tespit çalışmalarına başladı. Bazı bağlarda üreticiler don olayından kurtulabilmek için damlama sulamalarını açarken üzüm bağlarında buzul sarkıtlarının oluştuğu görüldü. Şehzadeler ilçesine bağlı Güzelköy Mahallesi’nde don afetinden etkilenen bağlarda incelemelerde bulunan Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı ve Manisa Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Hüseyin Altındağ, "Bugün 9 Nisan’ı 10 Nisan’a bağlayan gece büyük bir don olayıyla karşı karşıya kaldı çiftçimiz. Yaklaşık Manisa’mızda, Saruhanlı, Turgutlu, Salihli, Akhisar, Ahmet, Sarıgöl, Alaşehir’de tamamında don olayı vardır. Çiftçilerimize büyük geçmiş olsun. Ayrıca bu sadece çiftçilerimizin değil Manisa’mızın da bir ihracat ürünü olduğu için ülkemiz adına, Manisa’mız adına çok büyük geçmiş olsun. Üreticilerimiz gerçekten bir yıl boyunca baktıkları bu ürünlerini don afeti bir gecede yok etti. Burada tabi TARSİM sigortası yapanlar TARSİM’e mutlaka başvursun. Yapan veya yapmayan ilçe tarım müdürlüklerine hasar tespiti için dilekçe versin" dedi. "Bazı yerlerde sıfır rekolte olacak" Altındağ, yaşanan don olaylarının üretime büyük etkisi olacağını vurgulayarak, "Üretimde rekoltemiz çok düşecek. Bazı yerlerde sıfır rekolteye kadar, bazı yerlerde yüzde 90, bazı yerlerde ise yüzde 80’lere kadar üretimde kayıplarımız var. Çiftçimiz bu sene bağcımız çok perişan. Allah inşallah bir daha böylesini göstermez. Böyle bir yıla rastlamadık. En fazla zarar Manisa’da Şehzadeler, Yunusemre, Saruhanlı, Akhisar, Gölmarmara, Salihli, Turgutlu" diye konuştu.
Kütahya DPÜ’de "Anadolu’da İlk Bilimler Ansiklopedisi Sempozyumu" düzenlendi Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, (DPÜ) İstanbul Medeniyet Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen "Anadolu’da İlk Bilim Ansiklopedisi Sempozyumu"na ev sahipliği yaptı. DPÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile DPÜ Fen-Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen etkinlik, bilim ve düşünce tarihine ışık tuttu. DPÜ İİBF Amfi 2’de gerçekleşen sempozyumun açılışına Kütahya Valisi Musa Işın, DPÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Tekin, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülfettin Çelik, Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Savaş ve çok sayıda akademisyen ile öğrenci katıldı. Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, etkinliğe video konferans yoluyla katılarak yaptığı açılış konuşmasında, Abdullah Kütahi’nin bilim tarihindeki önemine değindi. Prof. Dr. Özvar, "Feraidu’l-Funun adlı ansiklopedi, Osmanlı ve İslam dünyasına önemli katkılar sunan, su sistemlerinden savaş aletlerine kadar geniş bir bilgi yelpazesi sunan değerli bir mirastır. Bu tür çalışmalar geçmişimizi anlamamıza ve geleceğimizi şekillendirmemize yardımcı olur" ifadelerini kullandı. "Kütahya, tarih boyunca önemli bilimsel gelişmelere ev sahipliği yapmıştır" DPÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak da konuşmasında Kütahya’nın bilimsel ve kültürel geçmişine dikkat çekerek, "Kütahya, tarih boyunca önemli bilimsel gelişmelere ev sahipliği yapmıştır. Abdullah Kütâhî, bu potansiyelin 18. yüzyıldaki en önemli temsilcilerindendir. Onun kaleme aldığı Feraidu’l-Funun ansiklopedisi, Osmanlı’da bilimsel bilginin sistemli bir şekilde sunulduğu eşsiz bir eserdir" dedi. Sempozyumun açılış konferansında İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, "Bir ‘Bilimler Ansiklopedisi’ Yazmak: Abdullah Kütahi ve Dönemi" başlıklı sunumuyla Abdullah Kütâhî’nin yaşadığı dönemin bilim ve felsefe ortamına dair değerlendirmelerde bulundu. Etkinlik, Fen-Edebiyat Fakültesi Germiyanoğlu Yakup Bey Konferans Salonu’nda üç oturum halinde devam etti. Bu oturumlarda, Abdullah Kütâhî’nin hayatı ve Ferâidu’l-Funûn adlı eseri farklı açılardan ele alındı. Sempozyum, düzenlenen değerlendirme oturumuyla sona erdi.
Kastamonu Samsun’daki TÜBİTAK Bölge Yarışmasında Kastamonu’dan büyük başarı Samsun’da düzenlenen TÜBİTAK 2204 Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Bölge Finali’nde Kastamonu’yu temsil eden 8 takım, Ankara’da düzenlenecek finallere projelerini taşıdı. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen ve Türkiye genelinde 13 bin 918 proje başvurusu yapılan TÜBİTAK 2204 Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Bölge Finali’nde Kastamonu’yu temsil eden 8 takım, başarı kazandı. Kastamonu Bilim ve Sanat Merkezinden "matematik" alanında danışmanlık yapan Burhan Turgut ile İnebolu Bilim ve Sanat Merkezinden "Değerler Eğitimi" alanında danışmanlık yapan Şeyda Kızıltan’ın hazırlamış olduğu projelerle bölge birinciliği elde edildi. Ayrıca "Ffizik" alanında Kastamonu Bilim ve Sanat Merkezinden Erkan Bakır’ın danışmanlığını yaptığı projeyle bölge üçüncülüğü elde edildi. Bölge finalinde büyük başarıya imza atan projeler, Mayıs ayında Ankara’da gerçekleştirilecek olan Türkiye Finallerine katılmaya hak kazandı. Samsun’da gerçekleştirilen bölge finaline katılan Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, "Kastamonu’nun bilime ve teknolojiye olan katkıları her geçen gün artmakta ve bu başarılar bizleri gururlandırmaktadır. TÜBİTAK 2204 Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Bölge Finali’nde elde edilen başarılar, ilimizdeki eğitim ailemizin ne kadar güçlü ve yetenekli olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Öğrencilerimizin gayretleri ve öğretmenlerimizin özverili çalışmaları neticesinde elde edilen bu başarıların mimarları tüm öğrencilerimizi ve danışman öğretmenlerimizi gönülden tebrik ediyor Türkiye finallerinde başarılar diliyorum" dedi. Kastamonu Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinden Toprak Ayaz Sinanoğlu, Cihangir Ali Dündar ve Barlas Çetin’in hazırlamış olduğu "Matematik" alanındaki proje birinci seçildi. Hazırladıkları projeleri hakkında bilgiler veren Kastamonu Bilim ve Sanat Merkezi öğrencisi Toprak Ayaz Sinanoğlu, "Samsun’daki TÜBİTAK 2204 Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmasına 13 bin 918 proje başvuru yaptı. Bu projeler arasından 100 proje seçildi. Bizim hazırlamış olduğumuz projede birinci seçildi. Projemiz, matematik üzerineydi. Dik üçgen dedektifi kayıp kenarların peşinde isimli projemizle elde ettiğimiz başarıdan dolayı çok mutluyum. Projemizde, pisagor teorisinden yola çıkarak bir kenarı bilinen bir dik üçgenin muhtemel diğer kenarlarını bulmayı amaçlıyordu. İnşallah Ankara’da da yapılacak finalde de projemiz başarılı olacak. Buna inanıyoruz" dedi.