GENEL - 25 Ağustos 2022 Perşembe 13:07

VERİMDER Anadolu buluşmalarını Erzurum’da düzenledi

A
A
A
VERİMDER Anadolu buluşmalarını Erzurum’da düzenledi

Yapılara Enerji Verimliliği Derneği ‘VERİMDER’ iklim değişikliği, enerji verimliliği ve enerji tasarrufu konusunda düzenlediği Anadolu buluşmaları toplantısını Erzurum’da gerçekleştirdi.

Yapılara Enerji Verimliliği Derneği ‘VERİMDER’ iklim değişikliği, enerji verimliliği ve enerji tasarrufu konusunda düzenlediği Anadolu buluşmaları toplantısını Erzurum’da gerçekleştirdi.


Erzurum’da bir otelde düzenlenen toplantıya Erzurum Valisi Okay Memiş, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Erzurum Ticaret Borsası Başkanı Hakan Oral, Verimder İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, Verimder Dernek Başkanı Çağdaş Korkmaz, ve ziyaretçiler katıldı. Toplantıda Enerji tasarrufu, enerji verimliliği ve yaşanan iklim değişiklikleri ile ilgili toplantı yapıldı. Toplantıda konuşan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, çok önemli bir konuda toplantı yapıldığını ve vatandaşları bu konuda bilinçlendirerek önlemler alınması gerektiğini belirtti. Erzurum Valisi Okay Memiş ise yaptığı konuşmada, enerjiyi tasarruflu kullanmak gerektiğini ve "ne kazar zengin olursak olalım doğaya saygı duyarak yaşamak zorundayız" diyerek tasarrufun önemini ifade etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: "Bizler, Allah’ın dinine ve bütün insanlığın geleceğine hizmet gayesiyle çalışıyoruz" Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Bizler, yüce dinimiz İslam’a ve aziz milletimize hizmet etmekle görevli bir ekibiz. Biz, Allah’ın dinine ve bütün insanlığın geleceğine hizmet gayesiyle çalışıyoruz. İnsanlığın huzur ve refahı, yeryüzünün imar ve ıslahı için koşturuyoruz" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Diyanet Akademisi tarafından düzenlenen 3. Dönem Aday Din Görevlileri Mesleki Eğitimi açılış programına çevrim içi olarak katıldı. Aday din görevlilerine hitap eden Erbaş, "Anayasamızın ilgili maddeleri Diyanet İşleri Başkanlığına, toplumun bütün kesimlerine din hizmeti sunma ve rehberlik yapma mükellefiyeti yüklemektedir. Bizler, bu mükellefiyetin gereği olarak her türlü siyasi ve ideolojik görüşün üstünde hiçbir mezhep-meşrep ayrımı yapmadan bütün topluma hizmet etmek zorundayız" şeklinde konuştu. Diyanet personelinin köklü ve sistematik bir eğitimden geçmesi, nitelikli personel yetiştirmek amacıyla Diyanet Akademisi’ni kurduklarını belirten Erbaş, akademinin kurulmasında emeği geçen herkese teşekkür etti. Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının özveriyle yürüttüğü din hizmetlerini daha güçlü hale getirecek önemli bir imkan olan Diyanet Akademisi’nin kurulmasıyla personel eğitimlerinin tek çatı altında toplandığını ve meslek öncesi eğitime geçildiğini söyledi. "Diyanet Akademisi, öğrencilerine dünya çapında ufuk kazandıracak bir kurumdur" Aday din görevlisi eğitimlerinin birinci ve ikinci dönemlerinde şu ana kadar 6 bin 928 aday din görevlisinin mesleki eğitimlerini tamamladığı bilgisini paylaşan Erbaş, şöyle konuştu: "Diyanet Akademisi’ni belli derslerin eğitimini veren ve diploma kazandıran bir kurum olarak görmüyoruz. Zira Diyanet Akademisi, gerçekleştirdiği eğitimlerde hizmetlerimizin bireysel ve toplumsal boyutta somut karşılığını öncelemektedir. Bu da hem akademimizin öğrencilerimize sunduğu bilginin niteliğiyle hem de toplumumuza ve dünyanın geleceğine katkısıyla doğrudan alakalı bir durumdur. Bu açıdan sahip olduğu gelecek perspektifiyle akademimizi, yaşadığımız çağ ve sorumluluklarımız ekseninde, öğrencilerine dünya çapında ufuk kazandıracak bir kurum olarak gördüğümü belirtmek isterim. Bu kurumun aynı zamanda bilgiyi sadece elde etmekle yetinmeyip onu bilince dönüştürerek hayata tatbik eden, üretilen bilgiyi insanlığın hizmetine sunan bir anlayışı güçlendirmekle mükellef olduğunu da vurgulamak isterim." "Bizler, yüce dinimiz İslam’a ve aziz milletimize hizmet etmekle görevli bir ekibiz" Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah’ın "Hayırda yarışın" buyurduğunu aktaran Erbaş, "Bizler, yüce dinimiz İslam’a ve aziz milletimize hizmet etmekle görevli bir ekibiz. Biz, Allah’ın dinine ve bütün insanlığın geleceğine hizmet gayesiyle çalışıyoruz. İnsanlığın huzur ve refahı, yeryüzünün imar ve ıslahı için koşturuyoruz" dedi. Bugün yeryüzünün tarihinin en zor dönemlerinden birisini yaşadığını, Müslümanların da ümmet olarak çok ciddi sıkıntılar içerisinde olduğunu dile getiren Başkan Erbaş, "Bu yüzden öncelikle Müslümanların bir öze dönüş yaşaması, Kur’an ve sünnete sarılması, kendi inanç ve medeniyet değerlerini kuşanması gerekmektedir. İster bireysel, ister bölgesel, ister küresel olsun yaşanan bütün sorunlar, ancak İslam’ın bilgi ve hikmete dayalı üstün ahlakı ve bakışıyla çözülebilir" ifadelerini kullandı. "İnsanları Hakk’a davet ederken güzel ahlakınızla ve güzel davranışlarınızla onlara örnek olacaksınız" Aday din görevlilerine tavsiyelerde bulunan Başkan Erbaş, şunları söyledi: "Sizler milletin, ümmetin ve insanlığın umudu olan, tüm insanlığı iyiliğe ve hayra çağıran bir topluluksunuz. Bu yüzden hizmetlerimizde, çalışmalarımızda, her söz ve davranışınızda en temel referansımız Kur’an ve sünnet olacaktır, sahih bilgi olacaktır. Doğru bilgiyle milletimizin manevi hayatına rehberlik edeceksiniz inşallah. Rehberliğinizde Nebevi yöntem temel ilkeniz olsun. Nebevi yöntemin ana umdeleri ise sahih bilgidir, nezaket ve zarafet sahibi olmaktır. İnsanlara seviyelerine ve ihtiyaçlarına göre davranmak, ona göre söz söylemektir. Peygamber Efendimizin mirasını omuzlamış, hakikatin sorumluluğunu yüklenmiş, gönül insanlarımız olacaksınız inşallah. İslam’ın hakikatlerini ayrım yapmadan herkese etkili ve hikmetli sözlerle anlatacaksınız inşallah. İnsanları Hakk’a davet ederken, güzel ahlakınızla ve güzel davranışlarınızla onlara örnek olacaksınız." "Diyanet İşleri Başkanlığı mensupları olarak önceliğimiz, insanlığın huzurudur" Diyanet İşleri Başkanlığı mensuplarının önceliğinin daima Allah’a, Peygambere (sav), millete ve insanlığa karşı sorumluluğu olduğunu belirten Başkan Erbaş, "Diyanet İşleri Başkanlığı mensupları olarak bizim önceliğimiz, insanlığın huzurudur, adaletin, merhametin, güzel ahlakın yaygınlaşmasıdır. İnanıyorum ki böyle bir şuur ve gaye ile hareket ettiğinizde çalışmalarınız ve hayatınız daha da bereketlenecek, sadece Allah rızasını umarak hizmette bulunmak bizlere ihlas, samimiyet ve tevazu gibi en büyük değerleri ve nimetleri kazandıracaktır" dedi. Yapılan hizmetlerin aşk, heyecan, ihlas ve samimiyetle yapılması gerektiğine vurgu yapan Erbaş, eğitime katılan aday din görevlilerine başarılar diledi.
Erzincan Öğrencilere sağlıklı beslenme eğitimi verildi Okulumda Sağlıklı Besleniyorum programı kapsamında Demirkent TOKİ İlkokulu öğrencilerine sağlıklı beslenme eğitimleri verildi. Diyetisyen Üzeyir Tuğberk Kozan tarafından verilen eğitimlerle öğrencilere sağlıklı beslenmenin önemi anlatıldı. Okulumda Sağlıklı Besleniyorum programı hakkında bilgi veren Diyetisyen Üzeyir Tuğberk Kozan şunları söyledi: "Bu program ile öğrenci, öğretmen, veli ve diğer paydaşların katılımı ile programın etkinliğinin artırılması amaçlanmaktadır. Ayrıca, öğrencilerimizi fiziksel aktivite yapmaya teşvik etmek, okullarda öğrencilerimizi geleneksel tatlarla buluşturmak ve gıda israfına yönelik öğrencileri bilinçlendirmek amaçlarımız arasındadır." Demirkent TOKİ İlkokulu Müdürü Ahmet Sağsöz ise Okulumda Sağlıklı Besleniyorum programı kapsamında yapılan çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi: "Okulumda Sağlıklı Besleniyorum programı, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okul öncesinden ortaöğretime kadar çocuklarımızın geleceğe güvenle adım atmaları, fiziksel, bilmekle ve sosyal yönden gelişimlerinin en iyi şekilde sağlanması için Emine Erdoğan himayelerinde başlatılmıştır. Pilot okul olarak seçilen okulumuzda da öğrencilerimize, sağlıklı beslenmeye yönelik eğitimler verilmektedir. Bununla birlikte öğrencilerimizin boy ve kilo ölçümleri yapılarak, riskli durumda olan öğrencilerimizi velilerimiz aracılığı ile sağlık kuruluşlarına yönlendirmekteyiz."
Ankara Bakan Yumaklı: "Gıda arz güvenliğine ilişkin bir problem yok" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, olumsuz hava koşulları sonucu bazı bölgelerde yaşanan zirai don olayı ile ilgili bütün ekiplerin sahada gerekli çalışmaları yürüttüğünü belirterek, "Başta hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar olmak üzere stratejik öneme sahip tarım ürünlerinde, yurt içi gıda arzını olumsuz yönde etkileyecek bir risk bulunmuyor" dedi. Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Bakanlık bürokratları ile olumsuz hava koşulları sonucu bazı bölgelerde yaşanan zirai don olayı ile ilgili bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi. Toplanı sonrası açıklamalarda bulunan Bakan Yumaklı, küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerin başında, coğrafi konumu itibarıyla Türkiye’nin geldiğine dikkati çekti. "Ekiplerimiz sahada" Tarımsal üretimin de hava koşullarından en çok etkilenen sektörlerin başında geldiğine işaret eden Yumaklı, özellikle son 4 günlük dönemde hava sıcaklıklarındaki ani düşüşler sonucu, ülkenin belli bölgelerinde zirai don, kar yağışı, dolu olaylarıyla karşı karşıya kalındığını anımsattı. Tüm üreticilere ve çiftçilere bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi ileten Yumaklı, şöyle konuştu: "Tarım ve Orman Bakanlığı olarak, elbette hava hareketlerini çok yakından takip ediyoruz. Dolasıyla bu hava hareketleri olmadan önce de önümüzdeki dönemde neler olacağına dair değerlendirmeleri yaptık. Don olaylarının görülebileceği illerimizde Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerimiz üreticilerimizi ikaz ettiler. Onlarla birlikte bu zirai donun etkilerinin minimuma indirebilecek çalışmaları başlattılar. Don olayı sonrasında ise bütün ekiplerimiz sahada hasar tespit çalışmaya başladı. Özellikle geçtiğimiz cuma gecesi -15’lere kadar sıcaklık düştü. Çoğu hasarında en çok gerçekleştiği dönem bu gece oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da detaylı olarak bilgilendirdiğini belirten Yumaklı, Erdoğan’ın da kendileri çalışmaların süratle gerçekleşmesini ve hızlıca tamamlanmasını yönünde talimat verdiğini vurguladı. Sahadaki çalışmaların devam ettiğini belirten Yumaklı, şunları söyledi: "Henüz hasar tespit çalışmaları devam ederken, ‘ülkemizdeki bütün tarımsal faaliyetin bundan olumsuz etkilendiği, bizim gıda arz güvenliği açısından büyük bir felaketle karşı karşıya olduğumuz ve yurt dışına bağımlı olunacağı’ gibi yorumlara rastladık. Bunların kesinlikle iyi niyetli yorumlar olmadığını belirtmek istiyorum. Başta hububat olmak baklagiller ve yağlı tohumlar olmak üzere stratejik öneme sahip diğer tarımsal ürünlerde hasar söz konusu değil. Ancak eksi 15 dereceye kadar düşen sıcaklıklar sonucu oluşan don olayı, ülkemizin belli bölgelerinde meyve çeşitlerini maalesef etkilemiştir." "Gıda arz güvenliği açısından bir tehlike bulunmuyor" İlk tespitlere ve saha gözlemlerine göre kayısı, üzüm, elma, şeftali, nektarin gibi bazı meyve gruplarında farklı derecelerde hasar meydana geldiğini dile getiren Yumaklı, "Özetle; 206 çeşit tarım ürünü üretimiyle dünyada bu anlamda nadir örneklerden biri olan ülkemizde, son yaşanan don olayı sonrasında stratejik ürünlerle ilgili olarak gıda arz güvenliğine ilişkin herhangi bir problem olmadığını belirtmek istiyorum. Meyve grubundaki hasarın boyutu da halihazırda devam eden çalışmalar sonucu ortaya çıkmış olacak. Hava şartlarının mevsim normallerine dönmeye başladığı ve üretim süreçlerinin devam ettiği dikkate alındığında, üretimin devamlılığını dönük Tarım ve Orman Bakanlığı olarak her türlü gerekli çalışmayı yürütüyoruz. Bu olay da göstermiştir ki; don, dolu, sel ve kuraklık gibi olumsuz durumlardan etkilenmemek için Tarım Sigortalarının (TARSİM) yaptırılması son derece hayatidir. Bunun poliçe beledinin yüzde 70’i devletimiz tarafından karşılanmaktadır. Ayrıca kayıtlılık da son derece önemlidir. Dolasıyla Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıt olanların hasar tespitleri çok daha kolay ve hızlıca yapılmaktadır. Buradan bütün çiftçilerimize mutlaka bir tarımsal üretim yapıyorsanız tarım sigortasını yaptırın ve Çiftçi Kayıt Sistemi’ne mutlaka kayıt olun. Bu zamana kadar olduğu gibi Tarım ve Orman Bakanlığı olarak gıda arz güvenliğimizi sağlayan çiftçilerimizin hemen yanında olmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. (ME
Erzincan Erzincan Dini İhtisas Merkezi’nin açılışı yapıldı Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev alacak din görevlilerine yönelik 3’ncü Dönem Aday Din Görevlileri Mesleki Eğitim açılış programı düzenlendi. Erzincan Dini İhtisas Merkezi’nin açılışı yapıldı. Kur’a-nı Kerim tilavetiyle başlayan programa Vali Hamza Aydoğdu, Belediye Başkanı Bekir Aksun, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen, İl Müftüsü İsmail Fakirullahoğlu, bazı kurum amirleri, STK ve siyasi parti temsilcileri, din görevlileri ve vatandaşlar katıldı. Yapılan konuşmalarda 2023 yılında tüm siyasi partilerin oy birliğiyle kabul edilen Diyanet Akademisi Kanunu sayesinde din görevlilerinin artık yalnızca bilgiyle değil, aynı zamanda sahada hizmete hazır bir ruhla yetiştirileceği vurgulandı. Bugüne kadar pek çok hayırlı ve güzel işin yapıldığını ama belki de en güzelinin bu açılış programı olduğunu belirten Vali Hamza Aydoğdu, eğitimin önemine ve din görevlilerinin taşıdığı sorumluluğa vurgu yaparak, "Medine vakfiyesi, Terzibaba Hazretlerinin şehri Erzincan’da ilmik ilmik bir eğitim süreci başlayacak. Hafızlıklarını tamamlamış, sınavlarını başarıyla geçmiş 87 kıymetli kardeşimiz; tefsir, hadis, fıkıh ve dini musiki gibi alanlarda derinleşecek. Ancak en önemlisi milletin karşısına çıktığında sadece konuşan değil, yaşayan ve yaşatan bir rehber olmayı öğrenecek." dedi. Konuşmasının devamında kursiyerlere seslenerek Camide imam, sokakta abi, evde evlât ve baba, toplumda rehber olabilecek din görevlilerine ihtiyaç olduğunu belirten Vali Aydoğdu, "Bu ihtiyacı siz karşılayacaksınız. Ve unutmayın: Bu eğitim süreci elbette kolay olmayacak. Fakat kolay olan hiçbir şey iz bırakmaz. Sahada sizleri bekleyen onlarca soru, yüzlerce göz, binlerce gönül olacak. Onlara hakikatin sesiyle ulaşabilmek için bu süreçte ter dökmeniz, sabırla yürümeniz gerekiyor. Bu süreci başarıyla tamamlayanlar sadece bir belge almayacak; bir niyeti, bir emaneti, bir duayı da aynı zamanda hak edecek. Buradan yetişecek din görevlileri; camide cemaate, köyde nineye, şehirde gence, sahada mazluma rehberlik edecek." dedi. Konuşmaların ardından Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen tarafından 86 aday din görevlisine ilk ders verildi.
Antalya Volkan Konak’ın ismi Antalya’da karavan parkta yaşatılacak Ramazan Bayramı’nda hayatını kaybeden Karadeniz müziğinin ve Türk Halk Müziği’nin unutulmaz sesi Volkan Konak’ın ismi, Antalya’da açılacak karavan parkta yaşatılacak. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 2019 yılında Antalya’da düzenlenen Cumhuriyet Bayramı konserinde kendisinden Antalya’ya karavan park yapılmasını isteyen Volkan Konak’ın ismini yakın zamanda açılacak Lara Karavan Park’ta yaşatacaklarını söyledi. Karadeniz müziğinin ve Türk Halk Müziği’nin güçlü sesi Volkan Konak, Ramazan Bayramı’nda Kıbrıs’ta verdiği konser sırasında kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmişti. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 29 Ekim 2019 yılında Cumhuriyet Bayramı’nda verdiği konser sırasında kendisinden karavan park yapılmasını isteyen ünlü sanatçı hatırasına açılacak karavan parka adının verileceğini söyledi. Türk turizmin başkenti Antalya’ya çok kapsamlı bir karavan park kazandıran Böcek, ikinci karavan parkta ünlü sanatçı Volkan Konak’ın ismini yaşatma kararı aldı. Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi, yakın zamanda Antalya Lara’da açılacak ‘Lara Karavan Parka’ Volkan Konak isminin verilmesini oy birliği ile kabul etti. Antalya’da konserde karavan park istemişti Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, kuzeyin oğlu Volkan Konak’ın çok önemli bir değer olduğunu belirterek, "Antalya’da Konyaaltı Belediye Başkanlığım dönemi dahil olmak üzere 7 defa konserimize gelmişti. 2019 yılında geldiği bir konserde Antalya’ya bir karavan park yapılmasını istemişti. Biz de gerekli çalışmaları yaparak bir değil ikinci karavan parkımızı yakın zamanda açacağız. Rahmetli Volkan Konak’ın çok sevdiği karavan parkı adına yakışır bir şekilde yapacağız. Çok büyük bir sanatçıydı, kalbimizde yaşayacak. Bir kez deha sevenlerine ve Konak ailesine sabırlar diliyorum" dedi. Volkan Konak, 2019 yılında Cumhuriyet Bayramı’nda verdiği konser sırasında bir isteği olduğunu aktararak, "Geceyi karavanda geçirdim. Antalya’da profesyonel olarak bir karavan park rica ediyorum. Muhittin Başkanım dünya şehriyiz. Karavancılık turizmi dünyada çok yaygın. Bize böyle köşede bir yerde, profesyonel anlamda bir karavan park. Ben akşam dolaştım, Kemer’e gittim, almadılar bizi içeriye kapalı dediler. Antalya’da karavan parkı olmalı, en baş müşterisi benim. Akşam ormanda yattım, yemin ediyorum açılışına geleceğim, hiçbir karşılık beklemeden açılışını ben yapacağım. Karavan parkı ihtiyaç. Ben karavanda yaşıyorum, seviyorum. Karavan park muhteşem bir turizmdir" demişti.