EĞİTİM - 12 Mart 2025 Çarşamba 13:03

İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. yılı Erzincan’da coşkuyla kutlandı

A
A
A
İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. yılı Erzincan’da coşkuyla kutlandı

12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü münasebetiyle Erzincan İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından program düzenlendi.


Programa Vali Hamza Aydoğdu, 3. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Murat Ataç, Belediye Başkanı Bekir Aksun, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent ve il protokolü katıldı.


Erzincan Müftülük Konferans salonunda düzenlenen program saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Programda öğrenciler tarafından İstiklal Marşı tiyatro oyunu sergilendi.


Programda konuşma yapan Vali Aydoğdu, "Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, İstiklâl Marşı Şairimiz Mehmet Âkif Ersoy’u ve istiklâlimiz uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi minnetle, rahmetle ve duayla yâd ediyorum" dedi.


Aydoğdu gençlere seslenerek, "Bugün burada, bir hatırayı değil, bir vazifeyi anıyoruz. Çünkü İstiklâl Marşı, sadece yazıldığı günün değil, kıyamete kadar Türk Milletinin bu necip milletin gür sesi olacak bir şaheserdir! Bu devlet, bu millet, bu bayrak sizlerin omuzlarınızda kıyamete kadar yaşayacaktır" şeklinde konuştu.



İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. yılı Erzincan’da coşkuyla kutlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Türk Ocakları kuruluş yıl dönümü Türk Ocakları Eskişehir Şube Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal, kuruluşlarının, Türk egemenliğinin hızla çözülüşe geçtiği, geleceğe dair endişelerin hızla yayıldığı yıllarda kurulduğunu, Türk milletine kim olduğunu hatırlatıp içine düştüğü sorunlara çözüm yolları önermekle önemli bir vazife üstlendiğini belirtti. Türk Ocağı Eskişehir Şubesi üyeleri ve Türk Ocaklı gençler, 113. kuruluş yıldönümünü kutlamak için Vilayet meydanında toplandı. Çelenk konulmasını takiben konuşan Türk Ocağı Şube Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal, ülkemizin en önemli millî kuruluşlarından biri olan Türk Ocakları’nın bundan tam 113 sene önce 25 Mart 1912 de Türk milletinin yine zor günler yaşadığı, muhataralı bir zamanda kurulduğunu belirtti. Ünal, "Türk egemenliğinin hızla çözülüşe geçtiği, geleceğe dair endişelerin hızla yayıldığı yıllarda kurulan Türk Ocakları, Türk milletine kim olduğunu hatırlatmakta ve içine düştüğü sorunlara çözüm yolları önermekle önemli bir vazife üstlendi" dedi. "Türk çocuklarının neredeyse tamamının üniversite kapılarına yığılmasının yanlış ve manasız" Konuşmasında Türkiye’deki eğitim sistemi ile ilgili eleştirilerde bulunan Ünal, "Eğitim ilkokuldan üniversite son sınıfa kadar beklenileni ortaya koyamıyor. Bir türlü Türk çocuklarının neredeyse tamamının üniversite kapılarına yığılmasının yanlış ve manasız olduğu anlaşılmıyor. Bizimle aynı nüfusa sahip Almanya’nın beş katı öğrenciyi üniversite kapılarına yığmaya devam ediyoruz Bu uygulamanın sadece üniversite diplomalı işsizler meydana getirdiği görülmüyor. Gelişmiş memleketlerde liseyi bitiren bir çocuk iki yabancı dil öğrenmesine rağmen bizimkiler kendi dillerini öğrenmekte bile zorlanıyor, bundan da hiçbir Milli Eğitim Bakanı sorumluluk hissetmiyor. Üniversitelerimizde bilimsel araştırmaların yapılmadığı ve bilimde istenilen yere gelemediğimiz gerçeği bir türlü görülmek istenmiyor. Öğretmen ve din görevlisi yetiştirmenin, öğretmen akademisi ile ilâhiyat akademisi ile olmayacağı görülmüyor. Hâlbuki eğitim doğru dürüst planlama yapılarak bir taraftan gençlerimizi değerlerine sahip şahsiyetli bir nesil haline getirmeye çalışmalı, diğer taraftan ülkenin ihtiyaçlarını dikkate alarak çağın bilgileriyle mücehhez ihtiyacımız kadar genç kadroları yetiştirmek cihetine gitmeli" diye konuştu. "Türk Devletleri Teşkilatının kurulması ve faaliyetlerini heyecan verici" Prof. Dr. Nedim Ünal, Türk Devletleri Teşkilatının kurulması ve faaliyetlerini heyecan ile takip ettiklerini de anlatarak, "Bu teşkilatın varlığı Türk Milliyetçilerinin eskiden bu tarafa söylediklerinin ne kadar haklı olduğunu ortaya koymuştur. Dâhilde iktidarı ve muhalefeti ile birbiriyle kavga etmeyen, millî birlik ve beraberliği tahkim edilmiş, en önemli mesele olan eğitimdeki yanlışlıklar ve zaafları halledilmiş, dünya ve komşularıyla eşit düzeylerde münasebetler geliştirmiş; figüran değil oyun kurucu olmayı hedefleyen bir Türkiye’nin; dünyanın kalbi olması noktasında olan Anadolu topraklarında dün olduğu gibi bugün de dünyanın geleceğini etkileyecek hadiseler meydana getirmesi zor değildir." diye kaydetti.
Sivas Bu bakkalda para değil, dua geçiyor Sivas’ta bir cami müştemilatında kurulan hayır bakkalı, ihtiyaç sahiplerine ücretsiz temel gıda ve hijyen malzemesi desteği sağlıyor. Sivas’ın Selçuklu Mahallesi’nde bulunan Akşemsettin Camii müştemilatında hayırseverlerin desteğiyle 3 yıl önce hayır bakkalı kuruldu. İlk etapta sadece 10 ihtiyaç sahibine ulaşan bakkal, zamanla büyük bir yardımlaşma hareketine dönüştü. Bugün itibarıyla yaklaşık 800 kişi, temel gıda ve hijyen malzemelerini bu hayır bakkalından ücretsiz olarak temin edebiliyor. Bakkalın rafları ise temel gıda ürünlerinden hijyen malzemelerine kadar birçok ürün ile dolu. İhtiyaç sahipleri, herhangi bir ücret ödemeden bu ürünlerden alarak, temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar. "Gönül köprüsü kuruyoruz" Cami Derneği Başkanı Mahmut Uçtu, bu bakkalda paranın değil duanın geçtiğini ifade ederek, "Ben bu hayır bakkalı uygulamasına pandemi ile başladım. Pandemi zamanında bazı işsiz kalan insanları görünce etkilendim ve aklıma böyle bir fikir geldi. İnsanlara nasıl yardımcı olabilirim düşüncesi ile bu uygulamaya başladım. İlk etapta yağ ve un gibi en önemli gıdalar ile bakkalımızı açtık. Verenler ile alanları burada buluşturmaya çalışarak bir gönül köprüsü kurmaya çalışıyoruz. Şu andaki taleplerimiz gayet güzel seviyede ve Ramazan ayı dolayısıyla daha yoğun oluyoruz. Kriterlerimiz arasında kişinin evi kiraysa, asgari ücret alıyorsa ve okuyan çocuğu varsa yardımlarımızı bunlara göre yapıyoruz. Biz burada kimseyi birbirinden ayırt etmeden, hangi mahalleden geldiğine bakmadan gelen insanlara yardımda bulunduk. Bu bakkalda para değil dua geçiyor. Pazartesi ve Salı günlerinde yardımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Günlük yaklaşık 80 kişiye yakın kişiye giriyor. Bu sayı kayıtlarımızda geçen sene 700 kişiydi. Bu sene de yaklaşık 700 kişiye yaklaştık. İhtiyaç sahipleri gıdaları verdiğimiz zaman hemen dua etmeye başlıyorlar. Biz de bu anlara şahit oluyoruz" diye konuştu.