GENEL - 16 Mart 2012 Cuma 17:57

BOLU`DA KAR YAĞIŞI HAYATI FELÇ ETTİ

A
A
A
BOLU`DA KAR YAĞIŞI HAYATI FELÇ ETTİ

Bolu’da, gün boyu devam eden yoğun kar yağışı nedeniyle kent merkezinde hayat felç oldu. İki günden bu yana aralıklarla devam eden kar yağışı sabah saatlerinden akşam saatlerine kadar etkisini hiç kaybetmedi. Günün ilk ışıklarıyla birlikte etkili olan kar yağışı akşam saatlerine doğru hızını artırdı. Lapa lapa yağan kar yağışı sonrası vatandaşlar zor anlar yaşadı. Kar yağışının zaman zaman tipiye dönüşmesi nedeniyle vatandaşlar önlerini göremez duruma gelirken, park alanlarında bulunan
araçlar beyaza büründü. Kar yağışının etkisini artırmasına şaşıran bir vatandaş, "Bolu’ya da bu yakışır. Ama son yıllarda hiç bu kadar etkili kar yağışı görmemiştik. 5-6 yılda bir böyle etkili yağış oluyor. Mart kapıdan baktırdı, kazma kürek yaktırdı" diye konuştu. Bir başka vatandaş ise, kar yağışından memnun olduklarını dile getirdi.
Kar yağışının yarından itibaren etkisini azaltması bekleniyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’in gıda zincirine tam not Nilüfer Belediyesi’nin de paydaşları arasında yer aldığı Avrupa Birliği destekli FUSILLI Projesi, 3 günlük programın ardından sona erdi. Sürdürülebilir gıda sistemi için Nilüfer’de yapılan çalışmaları inceleyen konuklar, tesisler ve gıda zinciri ile ilgili övgü yağdırdılar. Avrupa Birliği destekli FUSILLI Projesi, Nilüfer Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen ‘Final Konferansı ve 9. Periyodik Toplantı’ ile tamamlandı. Üç gün süren organizasyona 13 ülke ve 12 şehirden toplam 34 farklı kuruluşun temsilcisi katıldı. Katılımcılar, programda hem raporlarını sundular, hem de Nilüfer Belediyesi’nin eylemlerini yerinde incelediler. İş paketi liderleri de genel değerlendirmelerini yaptı. Uluslararası kapanış konferansının ilk gününde programın ekonomik etkileri, şehir planlaması, katılımcılık ve eşitlik modelleri değerlendirildi. İkinci gün gerçekleşen saha ziyaretlerinde konuklar, Nilüfer’in sürdürülebilir gıda sistemine geçiş sürecinde önemli bir rol oynayan projeleri yerinde inceledi. Katılımcılar; Konak Üretici Pazarı, Altınşehir Mahalle Bostanı ve satış noktası, Budama Atıkları Dönüştürme Tesisi, Hasanağa Gıda Merkezi, Nilüfer Tıbbi ve Aromatik Bitki İşleme Tesisi, Ürünlü Kent Bostanı’ndaki Tohum Kütüphanesi ve Kompost Üretim Merkezi, Nilüfer Tarımsal Analiz Laboratuvarı ile Gölyazı’yı gezdiler. Nilüfer’in ürün desenini görme fırsatı yakalayan paydaşlar, yerel üreticilerle sürdürülen üretim zincirini gözlemlediler. Yerel ürünlerden alışveriş de yapan katılımcılar, yerelle kurulan iş birliği ve işleyiş nedeniyle yetkilileri tebrik ettiler. Etkinliğin son gününde ise 6 ayda bir gerçekleştirilen periyodik toplantı yapıldı. Proje paydaşları, 12 farklı şehirden temsilciler, danışman kuruluşlar ve akademisyenler konu başlıkları ile ilgili son değerlendirmelerini yaptılar. Organizasyonla ilgili değerlendirmede bulunan FUSILLI Proje Yürütücüsü Mehmet Can Yılmaz, çok sayıda şehir gezdiklerini belirterek, son programın ağırlama sırasının kendilerinde olduğunu aktardı. Programla ilgili güzel geri dönüşler aldıklarını ifade eden Yılmaz, “Nilüfer’de gıda sisteminin iyileştirilmesi için çok fazla müdahale alanı var. Nilüfer’de gıda sisteminin iyileştirilmesi için belirlediğimiz 5 kategorideki 48 ana eylem ve 192 alt eylemin yüzde 95’ini gerçekleştirdik. Projede yer alan 13 ülkeden 12 şehir ve 34 kuruluş ile birlikte genel anlamda önemli bir etki yaptık" dedi. Gerçek olmayacak kadar güzel Konukların saha ziyaretlerinden çok memnun ayrıldıklarını ifade eden Yılmaz, “Ziyaretçilerimiz başlangıçta anlattıklarımızı ’gerçek olmayacak kadar güzel’ olarak nitelendiriyorlardı. Ancak saha ziyaretlerinde her şeyi gözleriyle gördüler ve çok etkilendiler. Yerel üreticilerle kurduğumuz iş birliği ve sistemin işleyişi büyük takdir topladı" diye konuştu.
İzmir Büyüme ağrısını iyi tanıyın Pediatrist Uzm. Dr. Gamze Avcı, D vitamini, folik asit, demir, kalsiyum ve magnezyum, B12 gibi vitamin ve minerallerin eksiklikleri çocuklarda görülen yaygın kas-iskelet sistemi ağrılarının nedenlerinden biri olduğunu belirtti. Büyüme ağrısının çocukluk çağında tekrarlayan kas-iskelet ağrısı şikayetinin sıklıkla karşılaşılan bir sebebi olduğunu söyleyen Pediatrist Gamze Avcı, bu ağrıların özellikle akşamüzeri ve geceleri ortaya çıktığına dikkat çekti. D vitamini, folik asit, demir, kalsiyum ve magnezyum, B12 gibi vitamin ve minerallerin eksikliklerinin de çocuklarda görülen yaygın kas-iskelet sistemi ağrılarının nedenlerinden biri olduğunu belirten Uzm. Dr. Avcı, “Ağrı tek taraflı ve sürekli ise, gece yerine gündüzleri daha fazla oluyorsa, eklem üzerinde şişlik sertlik ve kızarıklık varsa büyüme ağrısı dışında bir neden söz konusudur, atlanmamalıdır” dedi. Acıbadem Kent Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gamze Avcı çocuklarda görülen büyüme ağrısının nedenleri konusunda bilgi verdi, benzer ağrı belirtileri gösteren hastalıklarla karıştırılmaması uyarısında bulundu. Büyüme ağrısının hızlı büyüme ve gelişimin olduğu 4-6 yaş civarında başladığını, şikayetlerin yaklaşık 12 yaşa kadar devam edip zaman ilerledikçe azaldığını belirten Uzm. Dr. Avcı şunları söyledi: “Bu ağrılar özellikle akşam üzeri ve geceleri ortaya çıkmaktadır. Çocuklar gün içinde normal aktivitelerini yapar ve herhangi bir şikayeti olmaz. Ağrının kemik uzaması sırasında kaslar ve ‘periost’ adı verilen kemik zarının gerilmesi ile oluşması en yaygın düşüncedir. Bir diğer görüş ise gün boyunca çok hareket eden çocuğun kaslarında ortaya çıkan laktik asitin yaptığı ağrılardır. Ağrının tek taraflı ve sürekli olması, gece yerine gündüzleri daha fazla olması, eklem üzerinde şişlik sertlik ve kızarıklık olması altta yatan enfeksiyon, eklem problemleri, romatizmal hastalıkları akla getirmektedir. Ayrıca ateş, gece terlemesi, aşırı halsizlik ve solgunluk gibi sistemik bulguların eşlik etmesi altta yatan ciddi bir onkolojik hastalık olabileceğine işaret eder.” Vitamin mineral eksikliği de bir neden Çocuklarda yaygın kas-iskelet sistemi ağrılarının diğer bir sebebinin de D vitamini, folik asit, demir, kalsiyum ve magnezyum, B12 gibi vitamin ve minerallerin eksikliğinden kaynaklandığını ifade eden Uzm. Dr. Avcı sözlerini şöyle tamamladı: "Büyüme ağrısının tanısı tipik öykü ve fizik muayene ile konulur. Atipik öykü ve anormal bir fizik muayene bulgularının varlığında yapısal, onkolojik, romatolojik, enfeksiyon ve travmatik sebepleri tespit etmek için laboratuvar ve görüntüleme testlerine bakılır. Büyüme ağrısının sebep olduğu ağrı atakları ebeveynleri endişelendirir. Fakat büyüme ağrısı genellikle ergenlik çağında herhangi bir tedavi gerektirmeden azalarak biter. Ağrıyı rahatlatmak adına ağrı olan bölgelere sıcak uygulama ve masaj yapılabilir. Ağrının şiddetli olduğu durumlarda ağrı kesici ve antiinflamatuar tedavi hekim önerisi ile kullanılabilir.”