Sağlık-Sen Adıyaman Şube Başkanı Abdulkadir Bozan, 28 Şubat ile ilgili yaptığı açıklamada, "28 Şubat postmodern darbe süreci, siyasi tarihimize kara bir leke olarak geçmiştir" dedi.
Abdulkadir Bozan, siyasilere nasıl karar alacaklarının, basın mensuplarının toplumu nasıl kışkırtacaklarının, bilimin merkezi olması gereken üniversitelerin rektörlerine nasıl ’ordu göreve’ pankartı taşıyacaklarını, yargı mensuplarına nasıl asker adına karar vereceklerinin kendilerine bizzat cuntacılar tarafından brifinglerle öğretilen 28 Şubat darbesinin 15. yıl dönümünde olduklarını ifade etti.
Bozan, "Devletin tüm kurumlara askeri uygun adım derslerinin verildiği, hukukun yok sayıldığı, sahte tarikat ve şeyhlerle darbe ortamının hazırlandığı, vatandaşların fişlendiği, ülkenin ekonomik krizlere sürüklendiği 28 Şubat postmodern darbe süreci, siyasi tarihimize kara bir leke olarak geçmiştir. Tanklarla demokrasiye balans ayarı verenlerin, silahlı tehdit kullanılarak demokratik düzene, hukuka ve demokrasiye yapılan müdahale büyük bir ihanet olmasına rağmen, darbecilerin bu güne kadar henüz
yargılanıyor olmamaları ve kendilerinin halka rağmen ülkenin sahibi görmeleri halen önümüzde bir ayıp olarak durmaktadır. Varlığını herkesin iliklerine kadar hissettiği 28 Şubat darbesinin bugüne kadar yargılanamamış olması, herkesin hukuka olan inanç ve güvenini sarsmaktadır. Ayrıca yaşanan hukuksuzlukların cezalandırılamaması, darbecilerin yaptıklarının yanlarına kar kalması, cunta heveslilerini halen cesaretlendirebilmektedir. Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz, Eldiven, Balyoz darbe girişimleri ve en son
27Nisan E-muhtırası olarak Ergenekon Terör Örgütü, bu cesaretin sonucudur. Bugün, tüm yaşananlar açıkça tanıklık etmektedir. Her gün yeni tanıklar, 28 Şubat cuntacılarının, oluşturduğu sahte tarikatlarla, sahte şeyhlerle, zaman zaman taşeronlar kullanarak, toplumda kin ve düşmanlığı tahrik edici eylemlerle nasıl darbe ortamı hazırladıklarını ortaya koymaktadır. Bu bağlamda 28 Şubatın postmodern darbecilerinin, halk nezdinde mahkum oldukları gibi, hukuk önünde de mahkum olabilmeleri için, devlet derhal
harekete geçmeli ve millete yaşattıkları zulümlerin hesabını sormalıdır. Ayrıca bu süreçlerde orduda, sivil bürokraside, üniversitelerde görevlerinden atılan, eğitim öğretim hakkı gasp edilen tüm vatandaşlarından da özür dileyip bunların tüm maddi ve manevi haklarını bir an önce iade etmeli ve bu vatandaşları ile helalleşmelidir" dedi.