Adalet Bakanı Sadullah Ergin, malvarlığının dondurulmasının geçici ve acil bir tedbir olması dikkate alındığında, terörist fonların elden çıkarılmasına fırsat verilmeyecek bir mekanizma kurulmasının zaruri olduğunu söyledi.
Adalet Komisyonu, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunu Tasarısı`nın Alt Komisyon Raporunu görüşmek üzere toplandı. Tasarının geneli üzerindeki görüşmelerin yapıldı toplantıda Bakan Ergin de tasarıyla ilişkin bilgi sundu. 4 bölüm ve 22 maddeden oluşan kanun tasarısıyla esas itibariyle iki alanda düzenleme yapıldığını belirten Bakan Ergin, ilk olarak 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu`nun 8`inci maddesinde yer alan `terörizmin finansmanı suçu`nun tasarıda yeniden tanımlandığını kaydetti.
Ergin, ikinci olarak da idari nitelikte bir tedbir olarak `malvarlığının dondurulması tedbiri` ile bu tedbirin uygulanmasının usul ve esaslarının düzenlendiğini bildirdi.
Bakan Ergin, terörizmin finansmanı suçu yeniden tanımlanırken, Terörle Mücadele Kanunu`nda tanımlanan terörün finansmanı suçunun konusu olabilecek eylemlerin yanında, Birleşmiş Milletler Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme`de yer verilen eylemler ile aynı sözleşmenin ekinde yer alan 9 adet uluslararası sözleşme ve protokolde sayılan eylemlerin finansmanının da bu kapsama dahil edildiğini kaydetti.
MALVARLIĞININ DONDURULMASI
OECD bünyesinde kurulan ve Türkiye`nin de üyesi olduğu Mali Eylem Görev Gücü`nün (FATF) ülkeleri değerlendirmeye tabi tutarken referans aldığı ülke değerlendirme metodolojisinde, terörün finansmanı konusundaki dondurma işleminin `gecikmeksizin` yapılması gerektiğinin açık bir şekilde belirtildiğine işaret eden Ergin, şunları söyledi:
"FATF, metodolojide geçen `gecikmeksizin` ifadesini; 1267 sayılı BM Güvenlik Komitesi Kararı için, 1267 komitesinin listeyi yayımlaması, 1373 sayılı BM Güvenlik Komitesi Kararı için, bir kişi ya da kuruluşun, bir terörist, terörü finanse eden veya terör örgütü olduğundan makul gerekçelere dayanarak şüphe edilmesi üzerine, harekete geçilmesi, yani söz konusu fon veya diğer mal varlıklarının kaçırılmasının ya da elden çıkarılmasının önlenmesi olarak yorumlamıştır. Malvarlığının dondurulmasının geçici ve
acil bir tedbir olması dikkate alındığında, terörist fonların ve malvarlığının elden çıkarılmasına fırsat verilmeyecek bir aciliyet idari bir mekanizma kurulması zarureti bulunmaktadır."
Bakan Ergin, ABD, Almanya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsviçre, İtalya, Kanada, Rusya`da olduğu gibi Türkiye`de de sürecin hızlı bir şekilde yürütülmesini sağlayacak idari bir mekanizma oluşturulduğunu söyledi.
Malvarlığının dondurulmasının idari bir kurula verilmesinin Türkiye anayasal sistemi açısından da bir uyumsuzluk taşımadığını belirten Ergin, Anayasa`nın 35. maddesinde herkesin mülkiyet hakkına sahip olduğu, ancak bu hakkın kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceğinin düzenlendiğini söyledi. Ergin, "Buna göre, idare tarafından kamu yararı bulunduğu durumlarda mülkiyet hakkına kanunla yapılan sınırlamalar meşru görülmektedir. Nitekim, değişik kanunlarda iradeye mülkiyet hakkına müdahale edebilme
yetkisi veren düzenlemeler yer almaktadır. Bu çerçevede tasarıda, idari nitelikle olan malvarlığının dondurulması müessesesi düzenlenmektedir" diye konuştu.
MASAK, GÖREVLİ OLACAK
Adalet Bakan Ergin tasarıyla, `Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Yaptırımlar Komitesi`nce listeye alınan kişi, kuruluş ve organizasyonların malvarlığının dondurulması kararı verilebilmesi, yabancı bir devlet tarafından talepte bulunulması durumunda, gerekçelerin gösterilmesi kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi de gözetilerek, terörizmi finanse eden kişi, kuruluş ve organizasyonların malvarlığının dondurulması kararı verilebilmesi, terörizmin finansmanı suçu işlediği konusunda makul sebeplerin bulunması
durumunda kişi, kuruluş ve organizasyonların tasarrufunda bulunan yabancı ülkelerdeki malvarlığının dondurulması talebinde bulunulabilmesi` yönünde hükümler getirildiğini anlattı. Bu kapsamda, malvarlığının dondurulmasına ilişkin uygulamanın nasıl yapılacağı hakkında da bilgi veren Ergin, şöyle devam etti:
"BM Güvenlik Konseyi Yaptırımlar Komitesi`nin listeye aldıkları kişi, kuruluş ve organizasyonlar bakımından mal varlığının dondurulması kararları, Bakanlar Kurulu`nun Resmi Gazete`de yayımlanan kararıyla gecikmeksizin uygulanacaktır.
Yabancı bir devlet tarafından yapılan talepler bakımından malvarlığının dondurulması, tasarıyla kurulması öngörülen Değerlendirme Komisyonunun görüşü ve Bakanlar Kurulu kararını müteakiben Dışişleri Bakanlığı tarafından talepte bulunan devlete bildirilecektir. Ülkemizin yabancı ülkelerden bulunacağı talepler bakımından ise şu usul izlenecektir: Değerlendirme Komisyonunca alınan kararlar, Bakanlar Kurulu`nun kararını müteakiben Dışişleri Bakanlığı tarafından talepte bulunulan devlete bildirilecektir.
Malvarlığının dondurulması kararları bakımından yapılacak inceleme, araştırma ve işlemler ile malvarlığının dondurulmasına ilişkin kararlan Mali Suçları Araştırma Kurumu (MASAK) tarafından yerine getirilecektir.
BM Güvenlik Konseyi Yaptırımlar Komitesi`nin listeye aldıkları ile yabancı devlet tarafından yapılan talepler hariç olmak üzere, terörizmin finansmanı suçunun işlendiği konusunda makul sebeplerin bulunması durumunda Türkiye`de bulunan malvarlığıyla ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanunu`ndaki el koyma hükümleri uygulanacaktır. Bu durumda yetki, idari birimde değil, yargı mercilerinde olacaktır."
Bakan Ergin, kanun tasarısının insan hakları, hukuk devleti ilkesi ve güvenlik arasında denge kurmak suretiyle; terörle mücadelede Türkiye`nin elini güçlendirmeyi, tarafı olunan uluslar arası sözleşmenin gereğini yerine getirmeyi ve uluslararası yükümlülükleri karşılamayı hedeflediğini dile getirdi.
Öte yandan, komisyonun CHP`li üyeleri Terörizmin Finansmanının Önlenmesi gibi önemli bir tasarı görüşülürken, aynı gün Genel Kurul gündemine `yabancılara arazi satışını düzenleyen` Tapu Kanunu`nun getirilmesine tepki gösterdi.