POLİTİKA - 30 Nisan 2012 Pazartesi 10:34

CHP NİLÜFER İLÇE KONGRESİ`NDE KAVGA

A
A
A
CHP NİLÜFER İLÇE KONGRESİ`NDE KAVGA

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Nilüfer İlçe Teşkilatı Kongresi`nde seçimin çarşaf listeyle mi yoksa blok listeyle mi yapılacağı tartışması büyüyünce kavga çıktı. Kavgayı partililer ayırdı.
Kongre sürecine giren CHP Bursa İl Teşkilatı`nda Nilüfer ilçesinde partililer sandığa gitti. Mevcut İlçe Başkanı Özgür Şahin ve Hüseyin Akkuş`un başkanlık için aday olduğu kongreye Bursa Milletvekili Turhan Tayan da katıldı. Kongrede CHP`nin Nilüfer ilçesindeki başarısının Bursa ve Türkiye`ye yayılması istendi. Sakin başlayan kongrede seçimlerin blok listeyle mi çarşaf listeyle mi yapılacağı tartışması büyüyünce delegeler yumruk yumruğa birbirine girdi. Zaman zaman sandalyelerin kullanıldığı kavga, yine
partililerin araya girmesiyle sona erdi. Olayların yatışmasının ardından sandık başına giden delegeler oylarını kullandı. Kongrede 219 oyla Özgür Şahin yeniden başkanlığa seçilirken, Hüseyin Akkuş ise 148 oyda kaldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Bakan Işıkhan: "Türkiye’nin kaybedecek bir dakikası bile yok" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan kongre ve ziyaret için geldiği Aksaray’da, "Türkiye’nin kaybedecek bir dakikası bile yoktur. Bir taraftan içeride, bir taraftan dışarıda büyük bir beka mücadelesi veriyoruz" dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, AK Parti Merkez İlçe 8. Olağan Kongresi ve bir dizi ziyaret için Aksaray’a geldi. İlk olarak Aksaray Valiliğini, ardından belediyeyi ziyaret ettikten sonra AK Parti Merkez İlçe 8. Olağan Kongresine katılan Bakan Işıkhan daha sonra iş adamları ile istişare toplantısına katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Işıkhan, Türkiye’nin dünden bugüne geldiği noktayı anlatarak, "Hükümetimizin çeyrek asra yaklaşan 22 yıllık mesaisi ise hepinizin çok iyi bildiği gibi, geçmiş dönemlerin ekonomik ve sosyal enkazını temizlemek ve yerine devletin milletle el ele verdiği güçlü Türkiye’yi inşa etmekle geçmiştir. Şimdi artık yükselme ve ülkemize yeni bir vizyon çizme zamanıdır. İnşa ettiğimiz güçlü temelleri yükseltme zamanıdır. Ülkemiz bu anlamda büyük bir dönüm noktası yaşamaktadır. Türkiye’nin kaybedecek bir dakikası bile yoktur. Bir taraftan içeride, bir taraftan dışarıda büyük bir beka mücadelesi veriyoruz. Dışarıda güçlü olabilmemizin yolu, hiç kuşkusuz, içeride oluşacak istikrarlı bir birlik ve beraberlik atmosferinden geçmektedir. Türkiye’yi durdurmak isteyenler, geçmişte olduğu gibi bugün de birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize saldırmaktadır. Geçtiğimiz hafta savunma sanayimiz için hayati öneme sahip olan TUSAŞ’a yapılan saldırıda da bir kez daha şahit olduk ki Türkiye’nin yükselişine engel olmaya çalışanlar, asla pes etmiyor, etmeyecekler. Biz de pes etmiyoruz, biz de hedeflerimizden, büyük Türkiye idealinden vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. Şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın ki azimle, kararlılıkla, büyük mücadelelerle ve bedel ödeyerek yürüdüğümüz bu kutlu yolun varacağı nokta her alanda tam bağımsız güçlü Türkiye olacaktır. Bu tam bağımsızlık süreci, inanıyoruz ki bizi Türkiye Yüzyılı’na taşıyacaktır. Başta çalışma hayatı olmak üzere ülkemizi ilgilendiren her alanda; tek yürek, tek yumruk olup aydınlık geleceğimizi karartmak isteyenlere karşı dirayetli durmalıyız. Bu dirayet Anadolu’nun mayasında zaten mevcut. Teröre, kaosa, fitneye karşı verilecek en iyi cevap Anadolu ruhuyla birbirimize kenetlenmek olacaktır. Yeter ki birliğimize ve kardeşliğimize zarar vermek isteyenlere müsaade etmeyelim. Savunma sanayimizden sosyal güvenlik reformuna varıncaya kadar, bugüne kadar hangi başarıya imza attıysak, işte bu şuurla muvaffak olabildik. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da birlikte çalışmaya, çabalamaya, mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi. "Hedefimiz tam bağımsız bir kalkınma sürecini, yerli ve milli unsurlar temelinde gerçekleştirebilmek" Bakan Işıkhan şöyle devam etti: "Türkiye Yüzyılı hedefimiz doğrultusunda el birliğiyle, her alanda yoğun bir çalışma dönemini icra ediyoruz. Bilhassa ekonomik kalkınmamız için gerek çalışma hayatında gerekse ekonomimizi ilgilendiren diğer alanlarda dört koldan çalışıyoruz. Hedefimiz tam bağımsız bir kalkınma sürecini, yerli ve milli unsurlar temelinde gerçekleştirebilmek. Bunu gerçekleştirebilmenin en önemli yollarından birinin ise sağlıklı işleyen bir çalışma hayatı ve sosyal güvenlik sisteminden geçtiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu noktada sizleri rahatlatmak, işverenlerimizin karşılaştığı zorlukları azaltmak ve bürokratik yükü hafifletmeye yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Bildiğiniz üzere İŞKUR vasıtasıyla işverenlerimizi ve işçilerimizi bir araya getiriyor, işverenlerimizin aradığı elemanı bulmasına yardımcı oluyoruz. Diğer yandan, teşviklerimiz ve desteklerimizle, işletmelerinizin büyümesine ve istihdamın artmasına katkıda bulunuyoruz. Önümüzdeki dönemde de yine işverenlerimizin istihdam artışı noktasında desteklenmeye devam edileceği bir dönem olacak. Ayrıca biliyorsunuz İş-Pozitif adlı yeni projemizin duyurusunu yapmıştık. İş-Pozitif, özellikle kayıtlı kadın istihdamı konusundaki sorunların çözümüne katkı sağlayacak, iş arayanın da işverenin de bağlantısını büyük ölçüde kolaylaştıracak bir programdır. Şu an biliyorsunuz iş kanunumuzu güçlendirme, revize etme sürecindeyiz. Mevzuatı daha da güçlendirip, çalışma barışına, sosyal diyalog, istihdam ve işgücü piyasası gidişatına olumlu yönde katkı sağlayarak Türkiye’nin çalışma hayatını yüzyıllık vizyonumuza yakışır hale getireceğiz. Bugün özellikle sosyal güvenlik sisteminde dünya ölçeğinde örnek alınan ülke konumundayız. Aynı şekilde istihdamda ve işgücünde orta vadeli plana uygun şekilde yükselen bir ivme içerisindeyiz. İşçinin de, işverenin de, yatırımcının da kazandığı, herkesin hakkını aldığı adil bir sistem hepimizin ortak arzusudur."
Hatay Evlere sıçrayan yangına müdahale için çevre illerden destek istendi Hatay’ın Arsuz ilçesinde çıkan orman yangınına havadan ve karadan 152 araç ve 479 personel ile müdahale devam ediyor. 4 eve sıçrayan yangında bölgedeki vatandaşları tahliye etmek için 7 araç görevlendirilirken çevre illerden de destek istendi. Yangın, saat 11.40 sıralarında Arsuz ilçesi Kozaklı Mahallesi mevkiinde ormanlık alanda çıktı. Yangının ihbar edilmesi üzerine bölgeye itfaiye ve orman bölge müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Ekipler, kısa sürede yangına havadan ve karadan müdahale etmeye başladı. Yangına şuan itibariyle 152 araç ve 479 personel ile müdahale devam ediyor. Yangının yerleşim yerlerine sıçraması ihtimaline karşın AFAD ekipleri yangından etkilenebilecek vatandaşlarımızın tahliyesi için bölgeye 7 adet servis aracı yönlendirildi. Jandarma ve Emniyet birimlerine bağlı TOMA’lar da yangına müdahaleye destek veriyor. Ayrıca çevre iller; Adana, Osmaniye, Kilis ve Gaziantep’ten yangına müdahale amacıyla araç ve personel talep edildi. Harlısu mevkinde yangının sıçradığı 4 eve müdahale edilerek yangın söndürüldü, aileler güvenli alana tahliye edildi. Yaşanan korku dolu anları anlatan Memiş Azad, “Yangın saat 11.00’de başladı. Yangın Kozaklı köyünden bu tarafa geldi. Şuan da köyün içine kadar geldi. Ahırlar yandı, evler yanıyor. Köyün tümü boşaldı. Yangın, çok büyük 5 tane ev yandı. 3 de ahı yandı” dedi.
Zonguldak Bakan Tunç: "Bu millet, 22 yıldır Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’den eser ürettiği için vazgeçmiyor" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’yi darbe anayasasından kurtarmak durumunda olduklarını ifade ederek, "Vesayetçi ruhu hala bünyesinde barındıran anayasadan kurtararak demokratik, sivil, katılımcı yeni bir anayasa ile Türkiye Yüzyılı’nı inşa edebiliriz" dedi. Bakan Tunç, 10. yargı paketinin adalet komisyonunda görüşmelerinin tamamlandığını ifade ederek meclise geleceğini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti’nin Kilimli 3. Olağan İlçe Başkanlığı kongresine katıldı. Bir düğün salonunda gerçekleştirilen kongre saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Katılımcılara "Umudun, İcraatın, Geleceğin Adı AK Parti" temalı video izletildi. İlçe başkanı, milletvekilleri ve il başkanının ardından kürsüye çıkan Bakan Yılmaz Tunç, AK Parti’nin 22 yıllık çalışmalarını sıraladı. AK Parti’yi milletin kurduğunu ifade eden Bakan Tunç, "AK Partimiz 23 yıl oldu kurulalı. 22 yıldır iktidarda. 3 Kasım 2002’de henüz kurulduktan 14 ay sonra bu millet AK Parti’yi iktidara getirmiştir. Neden, çünkü AK Parti’nin kurulmasını millet kendisi sağlamıştı. AK Parti siyaset mühendisliğinin neticesinde ortaya çıkmış siyasi hareket değil. Bir millet hareketi, dava hareketi. Selçuklu’dan Osmanlı’ya, Cumhuriyet’in kuruluşuna ve milli iradeyi temsil eden büyük bir davanın adı. 2002’de kurulurken o davanın ismi Adalet ve Kalkınma olarak şekillendi. Neden hatırlayın, 90’lı yılları yaşayanlar, o yılların parlamenter sisteminin 1,5 yılda bir değişen hükümetlerin yol açtığı siyasi krizler, siyasi krizlerin yol açtığı demokrasi eksikliği, meclise, siyasetçiye güvensizlik tüm bunların yol açtığı eknoomik sıkıntılar, onların yol açtığı anarşi, faili meçhul, terör ve 28 Şubat süreci, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması ve tüm bunlardan bunalan milletimiz bir çıkış yolu aradı. O çıkış yolunu da Recep Tayyip Erdoğan da gördü. AK Parti’nin kurulmasını sağladı. Kendi elleriyle kurduğu partiyi de hemen kısa süre içerisinde iktidara getirdi. Yepyeni bir Türkiye’nin kapılarını araladı. Bugün burada 22 yıl iktidarda ve 23 yıllık bir parti olarak son seçimlerinde birinci partisi olarak bu kürsüde konuşabiliyorsak bu partiyi kuran aziz milletimize, Recep Tayyip Erdoğan’ı, Cumhur İttifakı’nı destekleyen ve 22 yıldır iktidardan düşürmeyen aziz milletimize borçluyuz. Milletimiz için ne yapsak azdır. Gecemizi gündüzümüze katacağız. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde teşkilatlarımızla, kabinemizle, meclisimizle, milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla, milletimizin güvenine layık olabilmek için gecemizi gündüzümüze katmaya devam edeceğiz" dedi. "Ülkemizi nereden nereye getirdiğimiz ortada" Zonguldak ve bölgesinin yanı sıra 81 ilde yollar, fabrikalar, tüneller, alt ve üstyapıların hayata geçirildiğini belirten Bakan Tunç, "Sadece Zonguldak’a baktığımız zaman emeğin başkenti, Bartın, Karabük... Şöyle sadece etrafımıza baktığımızda nereden nereye geliyoruz. Minibüsle Zonguldak-Kilimli arası neredeyse yarım saat sürüyordu. Bu süreden önce varmak mümkün değildi. Bugün bu süre 4 dakikaya indi. Bu tüneller hayal edilen şeyler değildi. Burada kalacak mı? İşte devam ediyor. Çatalağzı, Filyos, Bartın, Amasra, Çakraz, Cumayanı, Cide’ye kadar dağları deliyoruz. Milletimiz için yapıyoruz. 22 yıldan bu yana bu millet AK Parti’den neden vazgeçmedi. Cumhur İttifakı’ndan neden vazgeçmiyor. Recep Tayyip Erdoğan’dan neden vazgeçmiyor? Eser ürettiği için vazgeçmiyor. Milli irade bayrağını hiçbir zaman yere düşürmediği için vazgeçmiyor. 22 yıldan bu yana bu ülkenin altyapısıyla, üstyapısıyla, fiziki kalkınmasıyla her bir köşesini eserlerle donatmadık mı? Hızlı trenler, otoyollar, duble yollar, havalimanları, enerji yatırımları... İşte burada doğalgaz. Filyos’a geldi. Doğal gaz keşfini Cumhurbaşkanımız ’Milletimize müjde vereceğim, yarın beni iyi dinleyin’ dediğinde muhalefet ’Seçim için söylüyor’ dedi. Müjdeyi açıkladığında ana muhalefetin lideri ’İnanmayın, yok. Sizi kandırıyor’ dedi. Şimdi milletin huzuruna çıkıp, ’Doğal gaz gerçekten varmış. Filyos’a da üç yıl gibi kısa bir süre içinde denizin altından 2 bin metre derinlikte üç bin metre sondajla, 180 kilometre denizin altına robotlarla boru döşenerek o doğal gaz Filyos’a ulaştı. Varmış demek ki ey milletim biz Recep Tayyip Erdoğan’a haksızlık yapmışız. Yalan söylemişiz, özür dileriz’ diyebiliyorlar mı? Neyi doğru söylüyorlar ki. Hep karalama siyaseti. İşte o karalama siyaseti nedeniyle de milletten destek bulmıyorlar. 22 yıldan bu yana AK Partimiz iktidarını sürdürüyor. Dünya siyaset tarihinde bunun örneği yok. Yüzde 85 katılım ile başka bir seçim yapan dünyada başka bir ülke yok. Yüzde 85 çoğunlukla sandığa gidiyor ve bunun yüzde 50’den fazlasını alıyor. Böyle bir lider de yok. Parti de yok. Kesintisiz 22 yıldan bu yana iktidarını en yüksek katılımla sürdüren dünya siyaset tarihinde Recep Tayyip Erdoğan var. AK Parti var. Bizim partimiz var. Milletimizin hissiyatına tercüman olmak. Onların isteklerini yerine getirmek. Milletin taleplerinden hiçbir zaman geri durmamak. Milli irade bayrağını yere düşürmemek. Çalışmak, durmamak. Sürekli yola devam demek. İnşallah bu kutlu yürüyüş devam edecek" diye konuştu. "Teröristler TUSAŞ’a neden saldırdı; çünkü Türkiye’nin savunma sanayini hazmedememek, onu baltalamak" Bakan Yılmaz Tunç, açıklamalarına şöyle devam etti: "Bunun önünü kesmek isteyenler oldu. Daha partimiz kurulurken kapatma davasıyla karşılaşmadık mı? Kurucu üyeleri arasında başörtülü olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne dava açılan bir partiyiz. ’Başörtülü kurucu üye olamaz’ diyor. Şimdi milletvekili de olabiliyor. Memur da olabiliyor. Okullara kızlarımızı göndermediler. Yaka paça polisler o üniversite birincisi olan kızlarımızı kürsülerden atmadılar mı? O Yassıada, vesayetçi, darbeci zihniyet... Milletimizin desteğiyle buna pabuç bırakmadık. Ülkemizin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşması için çalıştık. İktidara geldiğimiz ilk dönem 4,5 yıl acil eylem planıyla ülkemizin 81 vilayetine hizmet götürme gayretinde olduk. Üniversiteleriyle, şehir hastaneleriyle, en ücra noktadaki aile sağlığı merkezleriyle doktoru hastanın ayağına götürdük. Helikopter ambulanslar, hava ambulanslarıyla milletimiz AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan sayesinde tanıştı. Güçlü insan dedik. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın dedik. İnsan güçlü olmalı ki aile güçlü olsun dedik. Aile güçlü olacak ki toplum güçlü olsun dedik. Eğitime önem verdik. Bütçede en büyük payı eğitime, gençlere ayırdık. Yeni okullar, üniversiteler yaptık. OSB’leri fabrikalar ile doldurduk. Gabar’da teröristlerden temizlediğimiz dağlarda ne var? Petrol var. Milletimizin refahı için çalışmak var. Nükleer santral, savunma sanayii yatırımları. Bir ülkenin savunma sanayisi güçlü olmazsa o ülkenin güvenliğinden bahsedebilir miyiz? O ülkenin sınırları güvenli olabilir mi? O ülke terörle mücadelede başarılı olabilir mi? Gökbey helikopterlerinin jandarmaya tesliminde Cumhurbaşkanımız veciz bir konuşma yaptı. TUSAŞ’a niye saldırdılar? TUSAŞ’a o teröristler neden geldi. Nedir dertleri çünkü Türkiye’nin savunma sanayini hazmedememek, onu baltalamak. Korkutmak. Bu millet korkar mı? İstiklal Marşı ’Korkma’ diye başlıyor. Bu milleti hiçbir şer şebekesi korkutamaz. Bugüne kadar korkutamadığı gibi. Korkmadan yolumuza devam edeceğiz. Kardeşliğimizi güçlendireceğiz. Türk, Kürt, Laz, Çerkez, birlik ve beraberliğimizi daha da kuvvetlendireceğiz. Ülkemizin birlik ve beraberliğini bozmak isteyen maşalara da taşeronlara da hiçbir zaman müsaade etmeyeceğiz. İç cephemizi güçlendireceğiz. Ülkemizi terörden arındıracağız. Kardeşliğimizi daha da güçlendirerek Türkiye Yüzyılı’nı birlik ve beraberlik içerisinde inşa edeceğiz." "Milli irade bayrağı yere düşürülmesin diye önemli yapısal değişimleri sağladık" Cumhurbaşkanı seçimleri, referandum süreci, AK Parti’ye kapatma davası süreçlerini hatırlatan Yılmaz Tunç, şöyle konuştu: "367 krizleri, Cumhurbaşkanını mecliste seçtirmediler. Halka seçtirelim dediğimizde ’Hayır’ kampanyası yaptılar. 2008’de partimize bir kapatma davası açtılar. Laikliğe aykırı eylemlerin odağı oldu diye o günkü Başsavcı Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. AK Parti millete hizmet etmekten başka yol, hastane, baraj yapmak, fabrika getirmekten başka ne yaptı da siz AK Parti’yi kapatmak istiyorsunuz. AK Parti ülkemizin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşmasının önünü kesmek istedikleri için darbeci, vesayetçi anlayışa Yassıada zihniyetine geçit vermek istemediği için önünü kesmek istediler. Orada da başarılı olamayınca bu sefer MİT krizi, ardından Gezi olayları, 17/25 emniyet, yargı darbe girişimi tüm bunlarda başarılı olamayınca terörü azdırmaya çalıştılar. Ülkemizin değişik yerlerinde patlamalar, değişik olayları çıkartmaya çalıştılar. Tüm bunlarda başarılı olamayınca karanlık gecesine giden taşları birer birer döşediler. 15 Temmuz’da zannettiler ki bu ülkeyi karartabilecekler. Bu ülkeninz önünü kesebilecekler. Bu milleti durduracaklarını zannettiler. 15 Temmuz’da tankları milletin üzerine yürüttüler. Millet korkmadı. Biz korkmuyoruz vatanımıza sahip çıkacağız dedi milletimiz. Meydanlara indi. Milletimiz Cumhurbaşkanımızın bir mesajı ile adeta ölüme koştu. Vatanının mücadelesini, bayrağının mücadelesini yaptı. Bu ülkenin bağımsız Türk yargısı da o gece savcılar evinde oturmadı. Gitti ’darbecilerden yakalayacağız, hesap soracağız, gözaltı yapacağız’ dedi. Ama geçmişte bu ülkede darbeler oldu. 12 Eylül, 27 Mayıs, 28 Şubat oldu. Hepsinde darbecilerin yanında onlara destek olan bir yargı sistemi varken artık Türkiye’de vesayetçi anlayışa, darbeci anlayışa geçit vermeyen milletin yargısı var. İşte birilerinin hazmedemediği de bu. Sürekli saldırmalarının bu ülkede adaletsizlik algısı var şeklinde bir propaganda yapmalarının sebebi de bu. AK Parti adalet partisi. Kalkınma partisi, kuruluş sebebidir adalet. 90’lı yılların adaletsizliklerinden kalkınma eksikliğinden, istikrarsızlıklarından bunalan milletimiz kurmuştur AK Parti’yi. Adaleti getirmiştir. Bugün yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşmanın mücadelesini veriyoruz. Çok sayıda reform yaptık. Sessiz devrim sayılan. Anayasa değişiklikleriyle temel hak ve özgürlükleri daha da güçlendiren önemli reformlara imza attık. Sizler referandumlarda bunlara evet dediniz. Sizin sayenizde oldu bunlar. Kadın haklarının anayasada yer alması. Çocukların korunmasıyla ilgili hakların yer alması. Hak arama yollarının arttırılması, kamu denetçiliği kurumundan bilgi edinme hakkına varıncaya kadar, özel hayatın korunmasından kişisel verilerin korunmasını sağlayan kurumların oluşturulmasına varıncaya kadar, yüksek askeri şuranın bir kere oturma düzeni bile MGK’nın oturma düzeni bile bunlar demokratik hukuk devletine uyan şeyler değildi. Hakimler Savcılar Kurulu’nun, anayasa mahkemesinin yapısı tüm bunlar demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirildi. Bir daha bu ülkede darbeler olmasın, 10 yılda bir muhtıralar olmasın. Milli irade bayrağı yere düşürülmesin diye önemli yapısal değişimleri sağladık. Sıkı yönetim ilan edilebilir diye bir madde vardı anayasada. Sizin oylarınızla bunları kaldırdık. Bu anayasada darbeciler yargılanamaz diye bir madde vardı. Sizin oylarınızla bunları kaldırdık. Bu düzenlemeleri yapalım dediğimizde Yassıada zihniyeti karşı çıktı. Mecliste gece yarıları kürsü işgalleri oldu. Büyük bir mücadele ile bu noktaya geldik. Elbette ki yetmez. Bu ülkeyi darbe anayasasından kurtarmak durumundayız. Vesayetçi ruhu hala bünyesinde barındıran anayasadan kurtararak demokratik, sivil, katılımcı yeni bir anayasa ile Türkiye Yüzyılı’nı inşa edebiliriz. İnşallah bu uzlaşmayı parlamentoda gerçekleştireceğiz. O uzlaşmaya yanaşacak olan partiler ve vekillerimiz de tarihe geçecek. Milletten takdir toplayacak. İnşallah bunu gerçekleştirir, millete olan borcumuzu da öderiz." "Tabelada Cumhuriyet, Halk yazmakla cumhuriyetçi, halkçı olunmaz" Rusya-Ukrayna savaşında muhalefetin adeta savaşın tarafı olmayı teklif ettiğini ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arabuluculuk ile BM’nin takdirini topladığını ifade eden Bakan Tunç, "Son 5 yıl sıkıntılarla geçti. Hepiniz biliyorsunuz. Çevremizde savaşlar. Rusya-Ukrayna savaşı ekonomik olarak en çok bizi Türkiye’yi etkiledi. Muhalefet taraf tutalım dedi. Adeta savaşın tarafı olmayı teklif etti. Biz arabulucu olalım dedik. Cumhurbaşkanımız BM’nin takdirini topladı. Küresel güçlerin Suriye’yi bölüp parçalayarak güneyimizde geleceğimizi tehdit edecek, çocuklarımızı, gençlerimizi, geleceğimizi huzursuz edecek terör devletine müsaade edemezdik. Çok çalıştılar. İsrail’in güvenliğini sağlamak için uydu devlet lazım dediler. Orada bir oluşuma gitmeye çalıştılar. Ama ne yaptık biz buna müsaade edemeyiz dedik. Ülkemizin güvenliğini tehdit eden hiçbir oluşuma müsaade edemeyiz dedik. Fırat Kalkanı Harekatı’nı yaptık. O FETÖ’cülerin darbe kalkışmasından sonra Fırat Kalkanı, Zeytindalı harekatlarını yaptık. Bu uğurda şehitler verdik. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Onlar olmasaydı bugün ülkemizi tehdit eden bir terör devletinin oluşması sağlanmış olacaktı. Doğu Akdeniz işgal edilmek üzereydi. Libya ile mutabakat yaptık. Muhalefet karşı geldi. Libya’da ne işimiz var dedi. Suriye’de ne işimiz var dediği gibi. Libya ile deniz yetki alanları anlaşması yapmamız lazım. Askerimizi oraya göndermemiz lazım. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı var dedik. Doğu Akdeniz’i işgal ettirmedik. Ama ana muhalefetin lideri ’Ne işimiz var Libya’da, Suriye’de’ dedi. 30 yıllık Azeri kardeşlerimizin Ermenistan tarafından işgal edilen topraklarının kurtarılmasında, kardeşlerimize yardıma gittiğimizde bu ülkenin ana muhalefet lideri ’Recep Tayyip Erdoğan Azerbaycan’a cihatçı gönderiyor’ diye dünyaya yaygara yapmadı mı? Bunların ki nasıl siyaset. Böyle halkçılık olabilir mi? Böyle cumhuriyetçilik olabilir mi? Tabelada Cumhuriyet yazmakla, Halkçı yazmakla, halkçı olunmaz, cumhuriyetçi olunmaz. Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi ile Cumhur İttifakı ile inşallah Türkiye Yüzyılı’nı milletimizle beraber inşa edeceğiz" dedi. "Yargı reformu stratejik belgemizi Cumhurbaşkanımız kamuoyuna paylaşacak" Meclisin gündeminde yargı reformu belgeleriyle ilgili çalışmalar olduğunu ifade eden Bakan Tunç, "Önümüzde 3,5-4 yıllık süre var. Ekonomimizi toparlayacağız. Şu anda meclisimizin gündeminde yargı reformu belgeleriyle ilgili çalışmalarımız var. 9. yargı paketi meclisin gündeminde. 10. yargı paketi adalet komisyonunda görüşmeleri tamamlandı. O da gündeme geliyor. Önümüzdeki dört yılı kapsayan yargı reformu strateji belgemizi de hazırladık. Önümüzdeki birkaç gün içerisinde Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuna paylaşılacak. O belgede gecikmeyen adalet sistemi, daha kısa sürede gecikmeden sonuçlanacak, hakkıyla tecelli edecek adalet sisteminin tesisi konusunda 22 yılda çok mesafe aldık. İnşallah önümüzdeki dört yılın planını yapıyoruz. Özellikle yeni ihtiyaçlar, yeni suç tipleri, teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan sorunlar. Bilişim suçları, internet. Tüm bunları kapsayacak. Vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden en kaliteli hizmeti alabilmesinin yolunu açacak ve özellikle suç ve suçluyla mücadelede daha kararlı olmamızı, sokaklarımızın daha huzurlu olmasını sağlayacak, milletimizin huzurlu bir geleceğe adım atmasındaki gayretleri daha da artıracak yeni düzenlemeleri inşallah meclisimizin, milletvekillerimizin takdirlerine arz edeceğiz. Bu strateji belgesindeki hedefler doğrultusunda yasama, yürütme ve yargı; milletimize hak ettiği hizmetleri getirme gayreti içerisinde olacağız" şeklinde konuştu. Bakan Tunç, AK Parti Kilimli İlçe Başkanlığı görevine seçilecek olan Mustafa Karakoca ve yönetimini tebrik etti. Kongrede Bakan Tunç’a çeşitli hediyeler takdim edildi.