YEREL HABERLER - 24 Nisan 2012 Salı 11:05

MERSİN`DEN MUTKİ`YE YARDIM

A
A
A
MERSİN`DEN MUTKİ`YE YARDIM

Mersin Tarsus Kredi ve Yurtlar Kurumu öğrencileri ve idareci personeli adına bu kurumda toplanan kırtasiye ve yardım malzemeleri Bitlis`in Mutki ilçesindeki öğrencilere dağıtıldı.
Öğretmen İmran Gürsoy ve üniversite öğrencisi Ahmet Soylu, ilçenin Kocainiş köyüne gelerek yardımları öğrencilere dağıttılar. Ahmet Soylu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada ``Bu organizasyonun amacı geleceğimiz olan öğrencilerimize yine öğrenciler olarak karınca kararınca da olsa yardımcı olmaktır. Onlarla aynı vatan ve ülkeye hizmet ediyoruz. Bizlere bu konuda yardımcı oldukları için Mutki Kaymakamlığı, 3`ncü Motorlu Piyade Tabur Komutanlığı, İlçe Jandarma Komutanlığı`na, Kocainiş halkına, öğrencilere ve organizasyona katkılarından dolayı teşekkür ederim`` dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan çetesi davası devam ediyor İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan ’yenidoğan çetesi’ üyeleri, hakim karşısında savunmalarına devam ediyor. Hemşire olan tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı. “Yoğun bakımlar ne kadar çok doluysa o kadar para kazanıyorlar. Bunun için de çaba sarf ediyorlar” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan ’yenidoğan çetesi’ne yönelik 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu’nda görülen duruşmada savunma yapan hemşire olan tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı, “Ben ilaçları satıp sanık Hasan Basri’ye parasını verirdim. Fırat Sarı böyle talimat vermişti çünkü. Bu bebeklerin kullanması gereken bir ilaç. Sigortası varsa SGK karşılıyor. Bu ürün zaten zayi oluyordu, çöpe gidiyordu. İhtiyacı olan hastaya vermeme durumu söz konusu değil. Çok ufak da komisyon alıyorduk, 600 lira. Doktor yerinde olmadığında acil durumlarda bebeklere işlem yaptığım oluyordu. Gıyasettin Mert ile çok tartışıyordum. Ben ambulans şoförü Gıyasettin Mert’i şikayet ettim zaten. Şafak Hastanesi’nde sürekli ihmali ölen hastalardan da bahsettim şikayetimde ama elimde çok fazla kanıt yoktu. Yoğun bakımlar ne kadar çok doluysa o kadar para kazanıyorlar. Bunun için de çaba sarf ediyorlar. Usulsüz sevkiyatlar yapıyorlar mesela. Hasta kabulü konusunda basit bir hastaysa Fırat Sarı’ya danışıp, kendimin kabul ettiği de oluyordu. Burada eksiklik doktorun olmamasından kaynaklanıyor. Doktor yoksa ve hastaya müdahale edilemeyecekse çocuk zaten ölecek. Ben buna göz yumamadığım için müdahale ediyordum” dedi.