ASAYİŞ - 18 Kasım 2024 Pazartesi 08:43

Elazığ’da 2 gencin hayatını kaybettiği feci kazanın görüntüleri ortaya çıktı

A
A
A

Elazığ’da bir şantiye alanında iş makinesinin devrilmesi sonucu 2 gencin hayatını kaybettiği feci kazanın görüntüleri ortaya çıktı.

Olay, önceki gün Sarı Çubuk köyündeki bir inşaat şantiyesinde çalışmalara devam edildiği sırada yaşandı. Edinilen bilgilere göre, şantiye alanında kullanılan kepçenin devrilmesi sonucu Murat Ateş (17) ve Yusuf Gözel (16) ağır yaralandı. Haber verilmesi üzerine olay yerine 112 acil sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralılar olay yerinde yapılan ilk müdahalelerinin ardından hastaneye kaldırıldı. Ağır yaralanan Ateş ve Gözel hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. İddiaya göre, kepçe operatörü lavabo ihtiyacını karşılamak için tuvalete gittiği sırada iki gencin kepçeye bindiği ve kepçenin devrildiği öğrenildi.

Kaza anının görüntüleri ortaya çıktı

Şantiyenin güvenlik kameralarına yansıyan olayda; gençlerden birinin iş makinesini sürdüğü, diğerinin ise kapısına asılarak gittiği, geri geri giden iş makinesinin bir anda devrildiği ve 2 gencin son anda çıkmaya çalıştığı fakat başarılı olamayarak altında kaldığı görüldü.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yıldız Holding çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik vizyonunu COP29’da paylaştı Yıldız Holding Strateji, İş Geliştirme ve M&A Başkanı Fezal Okur Eskil, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleşen BM İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP29) Yıldız Holding’in öncü sürdürülebilirlik vizyonunu ve yenilikçi uygulamalarını paylaştı. Eskil, “Özel sektör olarak değişime dayanıklı, sürdürülebilir refahı gözeten, kapsayıcı sistemlere geçişi hızlandırmak için tüm paydaşlar iş birliği içinde hareket etmeliyiz” dedi. Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29), Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de “Yeşil Bir Dünya İçin Dayanışma İçinde” temasıyla ve üst düzey katılımla gerçekleşti. Yıldız Holding Strateji, İş Geliştirme ve M&A Başkanı Fezal Okur Eskil, Etki Yatırımı Danışma Kurulu’nun (EYDK) düzenlediği “İklim Değişikliği Bağlamında Yeşil Riskler ve Sosyal Riskler” panelinde Yıldız Holding’in “Bu Dünya Bizim” yaklaşımı ve “İsrafsız Şirket” iş modeliyle yürüttüğü sürdürülebilirlik çalışmalarını katılımcılarla paylaştı. EYDK Yönetim Kurulu Üyesi Hale Özsoy’un moderatörlüğünde, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) Türkiye ve Orta Asya Bölge Direktörü Wiebke Schloemer ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Yönetimi Müdürü Çağla Eker Altınkulp’un da konuşmacı olarak yer aldığı panelde, iklim değişikliği kaynaklı risklerin belirlenmesi, dayanıklılığın artırılması ve kamu- STK- özel sektör iş birliğiyle ortak stratejiler üretilmesi hedefi odağında farklı perspektifler ele alındı. Gıda ve perakende sektöründe geniş bir ekosisteme etki eden bir şirket olarak taşıdıkları sorumluluğun önemine değinen Fezal Okur Eskil şunları kaydetti: “İklim krizinin etkileri biyoçeşitliliği azaltırken, gıdanın sürdürülebilirliğini de tehdit ediyor. 2050’de ulaşılacak nüfusu beslemek için üretimin yüzde 70 artırılması gerekiyor, ancak bu mümkün değil. Böylesine çarpıcı sonuçlar, mevcut sistemlerin eski anlayışlarla ‘sürdürülemez’ olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu sistemlerin onarılmasına ve dönüştürülmesine ihtiyacımız var. Bu dönüşüm sadece çevresel sürdürülebilirliği değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliği de hedeflemeli. Bunun için de tüm paydaşların iş birliğiyle hareket ettiği, kolektif eforu ve ortak aklı içerecek kapsamlı bir eylem planı hazırlanması gerekiyor.” Yıldız Holding’de sürdürülebilirliği bütüncül bir sistem dönüşümü olarak ele aldıklarını ve “İsrafsız Şirket” iş modeliyle tüm süreçlerine entegre ettiklerini belirten Eskil, “Tedarik zincirlerimizi yeniden kurguluyor, 2030 yılına kadar stratejik tedarikçilerimizin tümünün “Yıldız Holding Sorumlu Satınalma Politikası”na uyumunu sağlamayı hedefliyoruz. Gıdanın sürdürülebilir geleceğinde önemli rolü bulunan onarıcı tarım uygulamalarına yatırım yapıyor, tarladan sofraya ulaşan gıda israfının önlenmesi ve sürdürülebilir tarım alanında kritik paydaşlarımız olan çiftçilerimizle birlikte çalışıyoruz” dedi. Gıda ve perakende sektörlerinin geleceğini inşa ederken, yenilikçi ürünlerden sürdürülebilir ambalaj uygulamalarına, su tasarrufundan tarımda teknolojik uygulamalara kadar birçok alanda Ar-Ge faaliyetlerine de devam ettiklerini belirten Eskil, 2030 yılına kadar sürdürülebilirlik odaklı inovasyon yatırımlarını iki katına çıkarmayı hedeflediklerini ifade etti. Eskil, “Gıdanın sürdürülebilirliğini sağlamak ve bunu yaparken de bütüncül bir yaklaşımla hiçbir paydaşımızı geride bırakmadan birlikte güçlenerek dönüşmek hedefiyle çalışmalarımızı var gücümüzle sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
İstanbul Dubai çikolatası tüketimi sağlık risklerini beraberinde getiriyor Son günlerde hem üretimi hem de tüketimi hızla yaygınlaşan Dubai çikolatası, sık tüketildiğinde birçok sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Dubai çikolatasının zararlarını ve insan sağlığını tehdit eden yönlerini Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram açıkladı. Antep fıstığı, tahin ve kavrulmuş kadayıf ile üretilmeye başlayan Dubai çikolatası, sosyal medya platformlarındaki paylaşımların da etkisiyle adeta bir tüketim çılgınlığına dönüştü. Görüntüsü ve lezzetiyle tüketicileri cezbeden Dubai çikolatası göründüğü kadar masum değil. Kısa sürede tüketimi yaygınlaşan çikolata ile ilgili İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram yaptığı açıklamada “Hem Dubai hem de diğer çikolataların içerdiği şeker, yağ, kafein ve bazı bileşenler, sindirim sistemi üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Bu olumsuz özelliklerden bazıları mide asidini artırarak reflüye yol açması, mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasıyla yanma hissine neden olmasıdır. Ayrıca, içinde bulunan laktoz (sütlü çikolatalarda) ve şekerler, bazı bireylerde bağırsakta gaz oluşumuna yol açabilir. İçeriğinde bulunan yağ ve şeker, bağırsak hareketlerini etkileyebilir ve mide kramplarına neden olabilir. Özellikle hassas bağırsak sendromu (IBS) olan bireyler için bu durum daha belirgin olabilir” diyerek tüketicileri uyardı. Fıstık alerjisi olanlar dikkat Dubai çikolatası içerdiği bol miktarda Antep fıstığıyla dikkat çekiyor. Yaygın bir alerjen maddesi olan fıstığa alerjisi olanlar için bu durum risk oluşturabilir. Konu ile ilgili Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram, “Fıstık alerjisi olan kişiler için fıstık kreması çok tehlikeli olabilir ve şiddetli alerjik reaksiyonlara (anafilaksi) yol açabilir. Tahin, susam tohumlarından yapılır ve susam alerjisi olan kişilerde alerjik reaksiyona yol açabilir. Susam alerjisi, bazı kişilerde cilt döküntüleri, mide bulantısı veya ciddi alerjik reaksiyonlarla sonuçlanabilir. Kadayıfın kendisi gluten içeren buğday unu ile yapılır, bu nedenle gluten alerjisi (çölyak hastalığı veya gluten intoleransı) olan kişiler için sorun oluşturabilir. Ayrıca kadayıf, kavrulmuş olması durumunda bazı kişilerin sindirimini zorlaştırabilir, ancak fıstık veya susam kadar yaygın bir alerjen değildir” açıklamasında bulundu. Kan şekerini hızla yükseltiyor Dubai çikolatasının muhtemel tüm zararlarına değinen Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram, “Dubai çikolatası yüksek miktarda şeker içerir ve şeker tüketimi, kan şekerini hızla yükseltir. Bu durum, insülinin hızlıca salgılanmasını tetikler ve zamanla insülin direncine yol açabilir. İnsülin direnci gelişirse, vücut insüline karşı daha az duyarlı hale gelir ve bu durum uzun vadede tip 2 diyabet riskini artırabilir” açıklamasıyla tüketicileri tip 2 diyabet riskine karşı uyardı.