SAĞLIK - 18 Kasım 2024 Pazartesi 10:20

Dubai çikolatası tüketimi sağlık risklerini beraberinde getiriyor

A
A
A
Dubai çikolatası tüketimi sağlık risklerini beraberinde getiriyor

Son günlerde hem üretimi hem de tüketimi hızla yaygınlaşan Dubai çikolatası, sık tüketildiğinde birçok sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Dubai çikolatasının zararlarını ve insan sağlığını tehdit eden yönlerini Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram açıkladı.


Antep fıstığı, tahin ve kavrulmuş kadayıf ile üretilmeye başlayan Dubai çikolatası, sosyal medya platformlarındaki paylaşımların da etkisiyle adeta bir tüketim çılgınlığına dönüştü. Görüntüsü ve lezzetiyle tüketicileri cezbeden Dubai çikolatası göründüğü kadar masum değil. Kısa sürede tüketimi yaygınlaşan çikolata ile ilgili İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram önemli açıklamalarda bulundu.


Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram yaptığı açıklamada “Hem Dubai hem de diğer çikolataların içerdiği şeker, yağ, kafein ve bazı bileşenler, sindirim sistemi üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Bu olumsuz özelliklerden bazıları mide asidini artırarak reflüye yol açması, mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasıyla yanma hissine neden olmasıdır. Ayrıca, içinde bulunan laktoz (sütlü çikolatalarda) ve şekerler, bazı bireylerde bağırsakta gaz oluşumuna yol açabilir. İçeriğinde bulunan yağ ve şeker, bağırsak hareketlerini etkileyebilir ve mide kramplarına neden olabilir. Özellikle hassas bağırsak sendromu (IBS) olan bireyler için bu durum daha belirgin olabilir” diyerek tüketicileri uyardı.



Fıstık alerjisi olanlar dikkat


Dubai çikolatası içerdiği bol miktarda Antep fıstığıyla dikkat çekiyor. Yaygın bir alerjen maddesi olan fıstığa alerjisi olanlar için bu durum risk oluşturabilir. Konu ile ilgili Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram, “Fıstık alerjisi olan kişiler için fıstık kreması çok tehlikeli olabilir ve şiddetli alerjik reaksiyonlara (anafilaksi) yol açabilir. Tahin, susam tohumlarından yapılır ve susam alerjisi olan kişilerde alerjik reaksiyona yol açabilir. Susam alerjisi, bazı kişilerde cilt döküntüleri, mide bulantısı veya ciddi alerjik reaksiyonlarla sonuçlanabilir. Kadayıfın kendisi gluten içeren buğday unu ile yapılır, bu nedenle gluten alerjisi (çölyak hastalığı veya gluten intoleransı) olan kişiler için sorun oluşturabilir. Ayrıca kadayıf, kavrulmuş olması durumunda bazı kişilerin sindirimini zorlaştırabilir, ancak fıstık veya susam kadar yaygın bir alerjen değildir” açıklamasında bulundu.



Kan şekerini hızla yükseltiyor


Dubai çikolatasının muhtemel tüm zararlarına değinen Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram, “Dubai çikolatası yüksek miktarda şeker içerir ve şeker tüketimi, kan şekerini hızla yükseltir. Bu durum, insülinin hızlıca salgılanmasını tetikler ve zamanla insülin direncine yol açabilir. İnsülin direnci gelişirse, vücut insüline karşı daha az duyarlı hale gelir ve bu durum uzun vadede tip 2 diyabet riskini artırabilir” açıklamasıyla tüketicileri tip 2 diyabet riskine karşı uyardı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Havut Hayrı güreş severleri buluşturdu Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde, Burhaniye Deveciler Derneği Başkanı Sadık Varol ve yönetim kurulu üyeleri tarafından Burhaniye Belediyesi Deve Güreşi Arenası’nda düzenlenen havut giydirme töreni ve pilav hayrı güreş severleri buluşturdu. Burhaniye’de her yıl geleneksel olarak düzenlenen havut giydirme törenine, bu yıl Burhaniye ve komşu ilçelerden 50 civarında deve katıldı. Deve Güreşi Arenasında düzenlenen havut hayrında konuklara bulgur pilavı ve ayran ikramı yapılırken, bazı develerin yaptığı antrenman güreşleri de ilgi gördü. Güreşleri özleyen vatandaşlar saha çevresinde masalar kurdu. Havut giydirme hayrına, Burhaniye Belediye Başkan Vekili Muharrem Keskün, Burhaniye Belediye Meclis Başkan Vekili Tarık Erdil, Burhaniye Belediye Meclis Üyeleri Murat Dinçer, Hasan Bayram ve Yaşar Aydemir ile çok sayıda deve güreşi seven vatandaşlar katıldı. 26 Ocak 2025 tarihinde Burhaniye’de gerçekleşecek deve güreşleri öncesinde, develer arenaya çıkarak havutlarını sergilerken gövde gösterisi yaptılar. Develer, kısa antrenman güreşleri ile kendilerini gösterme fırsatı buldular. Cazgır Necdi Ceylan’ın anlatımlarıyla renklenen törende, develerin sahnelediği kısa güreşler izleyicilerden büyük alkış aldı. Güreş sezonunun yaşlaştığını kaydeden Belediye Meclis Başkan Vekili Tarık Erdil, “Burhaniye’de, bu gün sezonun açılışı olan havut giydirme törenini, deve severlerle, deve sahipleri ile birlikte gerçekleştirdik. Bildiğiniz gibi Burhaniye Belediyesi olarak, bu yıl 20’cisini .düzenleyeceğimiz zeytin zeytinyağı festivali kapsamında deve güreşlerimiz 26 Ocak 2025 yılında gerçekleşecektir. Tabi deve sahipleri, 8 ay bu sezon için hazırlanıyorlar. İşte, 4 aylık süreçte de kültürümüzü yaşatmak adına Akdeniz’den Marmara’ya kadar Çanakkale’ye kadar güreşler oluyor. Uzun yıllardır Burhaniye belediyesi de kattı da bulunuyor. Herkesi güreşlere bekliyoruz” dedi. Burhaniye Deveciler Derneği Başkanı Sadık Varol da; “Burhaniye Deveciler Derneği olarak deve giydirme hayrımızı yaptık. Bu demek oluyor ki, artık sezona başlamak üzereyiz. 2024-2025 deve güreşleri sezonu tüm deve sahiplerine hayırlı uğurlu olsun. Bizim Burhaniye’mizde 45 adet deve var. 26 Ocak 2025 tarihinde başkan Ali Kemal Deveciler himayesinde yapılacak olan deve güreşimize 200 tane deve tuttuk. Bu sene çok iddialıyız. Deve çatallarımızı bir ay içinde tamamlayacağız. Tüm deve güreşi sevenleri 2025 yılı 26 Ocakta Burhaniye’mize bekliyoruz” diye konuştu.
İzmir İzmir’de zehirlenmenin olduğu sokakta endişe sürüyor, bazı aileler evlerine yerleşmedi İzmir’in Konak ilçesinde, tahtakurusu sebebiyle bir binada yapılan haşere ilaçlaması, 1 yaşındaki bebeğin ölümüne, bazı vatandaşların da rahatsızlanmasına yol açmıştı. Olayın yaşandığı sokakta boşaltılan binalarda yaşam normale dönerken, bazı ailelerin endişe duymasından dolayı hala evlerine yerleşmediği görüldü. Konak ilçesi Kahramanlar Mahallesi’nde, 12 Kasım Salı günü bir binanın 3. katında tahta kuruları nedeniyle ilaçlama yapılmıştı. Binanın ilaçlanmasının ardından bazı apartman sakinleri rahatsızlanmış ve durum hemen sağlık ekiplerine bildirilmişti. Apartman sakinlerinden 1 yaşındaki erkek bebek A.T.K.’ın ise zehirlenerek hayatını kaybettiği tespit edilmişti. Bazı aileler endişe sebebiyle henüz evlerine yerleşmedi Olayın ardından AFAD Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer (KBRN) ekipleri, binada ölçümler yapmıştı. Ölçümlerde, binadaki insan sağlığına zararlı değerlerin yüksek olduğu tespit edilmişti. Bunun üzerine hem aynı apartmanda bulunan vatandaşlar hem de yan apartman sakinleri, tedbir amacıyla ev ve iş yerlerini bir süreliğine boşaltmıştı. Riskin ortadan kalkmasıyla boşaltılan binalar yeniden kullanıma açıldı. Fakat bazı aileler endişe sebebiyle evlerine yerleşmedi. Olayın yaşandığı binada ise bazı dairelerin evlerine geri döndüğü, hayatını kaybeden bebeğin ailesinin ve ilaçlama yapılan dairenin sakinlerinin evlerine henüz yerleşmediği görüldü. Güvenlik amacıyla mahalle girişine çekilen şeritler de kaldırıldı. “Tehlikeli bir ilaç olduğunu herkes biliyordu” Aynı sokakta bulunan otelin çalışanı Mazlum Pınar, “Sabah erken saatlerde ağlama sesi duyduk. Anne ve babanın ağladığını gördük. Zehirleme olduğunu biliyorduk. Daha öncesinde evi ilaçlayan kişiler buraya gelip evin ilaçlanacağını söylediler. Sonrasında ev sahipleri ve alt kattakiler ilaçlanmaması gerektiğini söylediler. Çünkü tehlikeli bir ilaç olduğunu herkes biliyordu. Bu büyük ihtimalle tarım ilacı. Olaydan sonra biz buraları boşalttık. Yan tarafı da boşaltmışlar. O akşam gece 02.00’a kadar kimse içeriye giremedi. Şu anda normal yaşantımıza devam ediyoruz. AFAD yetkilileri tehlikenin olmadığını aktardı” diye konuştu. “Otelde kalmasına izin vermedik” İlaçlama yapılmadan önce evi ilaçlayan kişinin otele geldiğini anlatan Pınar, “‘Otelimizde annesinin kalıp kalamayacağını’ sordu. Bize durumun ne olduğunu söylemedi. Fakat ‘evin acil bir şekilde boşaltılması gerektiğini’ belirtti. Biz de olayın ne olduğunu bilmediğimizden dolayı sorduk, söylemedi. Böcek ilaçlaması olduğunu ifade etti. Biz de tahtakurusu olduğunu düşündük ve otele almadık. Çünkü tahta kurusu, insanın kıyafetinden, eşyalarından geçen bir şey. O yüzden otelde kalmasına izin vermedik” açıklamalarında bulundu. “İhmal olduğunu düşünüyoruz” Mahalle sakinlerinden Esma Uydur da “Çok üzüldük, yıkıldık. Bir buçuk yaşında bir çocuk. İhmal olduğunu düşünüyoruz. Keşke bu kadar olmasaydı. Yardım amaçlı bizde kalabileceklerini söyledik. Allah yardımcıları olsun. Bazı aileler evlerine hala girmedi” diye belirtti. “İlaçlama şirketinin ihmaliydi” Sokakta bulunan bir başka otelin çalışanı Berkan Kılıç, şunları kaydetti: “Ben de olayın yaşandığı gün buradaydım. Bir anda ambulanslar gelince biz de şaşırdık. İlaçlama şirketinin ihmaliydi. Umarım en yakın sürede cezalarını çekerler. Sokağımız Allah’a şükür açıldı. Yaklaşık beş gün kapalı kaldı burası. Bizim için de zordu.”