Son Dakika
|
Bakan Fidan, Bangladeş Dışişleri Bakanı Hossain ile görüştü
Nasuh Mahruki’nin tutukluluğuna itiraz
Rusya, Ukrayna'ya rekor sayıda İHA fırlattı
Endonezya'da sel ve toprak kayması: 20 ölü
İstanbul’da eylem arayışındaki 2 DEAŞ üyesi yakalandı
Bakan Güler: “Mehmetçiğin büyük özverisi ve gayretiyle artık Zap’ta da kilit kapatılmıştır”
Samatya’da hastanede yangın paniği
Kaza yapan minibüs sürücüsüne Alman yolcudan KDV’li ’kova’ cezası
Eski manken Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Yenidoğan çetesi davasının görülmesine 7’nci gününde devam ediliyor
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Sudan’s Artists Struggle Amid War and Displacement
Cumhurbaşkanı Erdoğan, EBRD Başkanı Basso’yu kabul etti
Lübnan Başbakanı Mikati’den, "ateşkesin derhal uygulanması" çağrısı
Serdar Ortaç’ın ev hapsi şeklindeki adli kontrol tedbiri kaldırıldı
Netanyahu, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını kabinenin onayına sunacak
Süper Lig’de 13. haftanın VAR kaydı açıklandı
Bakan Fidan: “İnsanlığa karşı işlenen suçlar, cezasızlıkla ödüllendirilemez”
Rusya'dan İngiliz diplomatı sınır dışı etme kararı
Haber alınamayan yaşlı kadın çayda ölü bulundu
Bakan Fidan, Bangladeş Dışişleri Bakanı Hossain ile görüştü
EKONOMİ
ATSO Başkanı Hacısüleyman: "Gelir vergisi kanununda düzenleme şart"
26 Kasım 2024 Salı - 22:36:45
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Meclis Toplantısı’nda açıklamalarda bulunan ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, gelir vergisi kanununda düzenleme beklediklerini kaydetti. ATSO Kasım ayı Olağan Meclis Toplantısı, ATSO Meclis Salonu’nda yapıldı. ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, ABD seçimi, kültürel gelişmeler, asgari ücret ve ekonomiye yönelik açıklamalarda bulundu. Tüm dünyanın; 20 Ocak’ta göreve başlaması beklenen, ABD seçimlerini kazanan Donald Trump’ın piyasalara ve dış politikaya etkisi üzerine odaklanmış durumda olduğunu kaydeden Hacısüleyman, yeni dönemde ABD’nin dış ticaret politikasındaki değişikliklerin yakından takip edilmesi gerektiğini ifade etti. Hacısüleyman, “Trump 2017’de ilk dönemine başladığında başta Çin ve Almanya olmak üzere, aralarında bizim de olduğumuz pek çok ülkeye uyguladıkları gümrük vergisi oranlarını artırmıştı. Bu defaki seçim çalışmasında da aynı şeyleri yapacağını sık sık tekrarladı. Bunun Türkiye’ye hem doğrudan hem dolaylı etkileri olacağını beklemekteyiz. ABD, Avrupa’nın en büyük ihracat pazarı. 2023’te Avrupa’nın ABD’ye ihracatı 600 milyar dolara yakın. ABD’ye en çok ihracat yapan ülkeler Almanya, İtalya, İrlanda, Fransa. Avrupa’dan gelen mallara vergi konulması, Avrupa’nın ihracatını ve dolayısıyla büyümesini olumsuz etkileyecek. Bu, Avrupa’nın Türkiye’den yaptığı ithalatı da aşağı çekecek bir faktör olacaktır. Yaklaşık 60-70 yıldır küresel ticarette eğilim, engellerin ortadan kaldırılması, vergilerin azaltılması yönünde idi. Ama artık bu eğilimin sonlarına gelinmiş gibi bir durumla karşı karşıyayız. Vergilerde ve ticaret engellerinde artış, sadece sanayi sektörlerini değil, dolaylı olarak tüm sektörleri etkileme potansiyeline sahip. Bu nedenle yeni dönemde ABD’nin dış ticaret politikasındaki değişiklikleri yakından takip etmemiz gerekiyor” diye konuştu. “Gündem kirliliğinden kurtulmamız gerekiyor” ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, küresel dünyada ve ülkede yaşanan gelişmelerin, ekonomiye etkisini değerlendirerek, "Gündemin bu kadar sık değiştiği ve ekonomik verilerin pek de iç açıcı olmadığı bu ortamda Türk iş dünyası nasıl yatırım yapacak, nasıl katma değerli üretime geçecek, dijitalleşme ve yapay zeka konularına nasıl uyum sağlayacak?” Bu soruların kısa bir cevabı yok. Birincisi bu gündem kirliliğinden kurtulmamız gerekiyor. Konsantre olabilmemiz için, zihnimizi meşgul eden bizi rahatsız eden odaklanmamızı engelleyen faktörleri azaltmamız gerekiyor” şeklinde konuştu. “Gelecek yıl sonuna kadar politika faizinde 20 puana yakın bir indirim ön görebiliriz” Yıllık enflasyon oranının 2023 yılı Temmuz ayından bu yana en düşük seviyeye indiğine de dikkat çeken Hacısüleyman, "Ciddi bir düşüş yakalanmış olsa da, henüz beklediğimiz umduğunuz yavaşlamanın gerisindeyiz. Nitekim Ekim’de TÜFE aylık bazda yüzde 2,88 ile piyasa beklentilerinin üzerinde arttı. Enflasyondaki bu inatçılık şu ana dek, faizin yüksek seyretmesine, faiz indirimlerinin ertelenmesine, büyüme üzerindeki baskının devam etmesine neden oldu. Bununla birlikte geçen haftaki son Para Politikası Kararında Merkez Bankası, enflasyonun ana eğiliminde Ekim ayında iyileşmenin başladığını açıkladı. Bu artık faiz indirimlerinin kapıda olduğuna işaret ediyor. Mevcut para ve maliye politikası ile uluslararası konjonktürde ciddi bir bozulma olmaz ise, gelecek yıl sonuna kadar politika faizinde 20 puana yakın bir indirim ön görebiliriz.” “Çalışanın eline geçen net para aylar ilerledikçe azalıyor” ATSO olarak; gelir vergisi kanununda da düzenleme yapılmasını beklediklerini sözlerine ekleyen Hacısüleyman, konuşmasını şöyle tamamladı: “Asgari ücretli çalışanların alım gücünün korunmasını, eğitim, sağlık ve barınma maliyetlerinin aşağı çekilmesini, işverenin rekabet gücünün zayıflamaması için gelir vergisi kanununda düzenlemeler yapılmasını bekliyoruz. Mevzuatta gelir vergisi dilimleri birbirine çok yakın, ücretler yılın başında henüz nisan mayıs gibi ikinci vergi dilimine yaz aylarında ise üçüncü vergi dilimine giriyor. Yani vergi kesintileri artıyor. İşveren için maliyeti yüksek ama çalışan için de eline geçen net para aylar ilerledikçe azalıyor. O yüzden iş dünyasında vergi dilimlerini yeniden düzenlenmesine ihtiyaç var.”
26 Kasım 2024 Salı - 20:24
Manisa’nın 2025 yılı bütçesi 11 milyar 871 milyon 725 bin TL
Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin 2025 yılı tahmini bütçesi 11 milyar 871 milyon 725 bin lira olarak belirlendi. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, ‘Kendine yeten Manisa, kendine yeten belediye’ vizyonuyla hareket ettiklerini belirtti. Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin Kasım ayı Olağan Meclis Toplantısı 2. oturumu, Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek başkanlığında gerçekleştirildi. Meclis toplantısında Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin 2025 yılı performans programı tasarısı ile 2025 mali yılı bütçe tasarısı görüşüldü. Bütçe ile ilgili değerlendirmede bulunan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, 31 Mart Mahalli İdare seçimlerinin ardından yeni bir dönemin inşası için çalışmalara başladıklarını ifade etti. Başkan Ferdi Zeyrek, “Kendine yeten Manisa, Kendine yeten Belediye’ olma vizyonuyla hazırladığımız planımızı bir önceki ay meclisimizin de onayını alarak icraata koyduk. Yeni plan döneminin ilk bütçesini de bugün oylayacağız. Manisa’ma ve Manisalılara ait kaynakların etkin, ekonomik ve verimli kullanılması tek derdim. İhtiyacı olanlara ihtiyaç duydukları anda en kaliteli hizmeti sunmak, kentsel sorunlara sürdürülebilir çözümler üretmek için çaba sarf ediyoruz” dedi. Geride kalan yıllarda eğrisi ile doğrusu ile yapılan işler ve kullanılan bütçelerin olduğunu söyleyen Başkan Zeyrek, “Biz göreve geldiğimizde 6 milyar 849 bin 880 lira gelir, 7 milyar 900 milyon lira gider tahmini yapılan bütçeyi devraldık. Bütçe demişken; gelirlerimizin yaklaşık yüzde 85’i merkezi idarenin topladığı vergi gelirlerinden Manisa Büyükşehir Belediyesine aktardığı paylardan oluşuyor. Bu gelir de Türkiye’nin genel ekonomik seyrinden doğrudan etkilenen bir gelir ve artış oranı çok yüksek değil. Gelir tarafında hal böyle iken harcamalar ise maalesef çok yüksek oranlarda artıyor. Bu da belediyemizi çok büyük bir finansal baskı altında çalışmak zorunda bırakıyor. Biz bu şartlarda hizmetin kalitesini artırmaya, ihmal edilmiş altyapımızı yenilemeye, bütçemizi yapmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Yapılan çalışmaları anlattı Bugüne kadar yapılanları anlatan Başkan Zeyrek, “İhale süreçleri tamamlanmış ve devam eden işlerin en sağlıklı şekilde yürütülmesi için önlemlerimizi aldık. Özellikle dezavantajlı, sosyal dışlanma, yoksulluk içinde olan hemşerilerim için sosyal destek programlarına ağırlık verdik. Su teknik altyapısından sonra, en önemli kentsel teknik altyapı yatırımı olarak gördüğüm ulaşım için planlama çalışmalarını başlattık. Toplu taşımada mevcut darboğazların önüne geçmek için hem kooperatiflere hem vatandaşlarıma destek olacak mali destekleri başlattık. Kırsal kalkınmada çiftçimize üretim destekleri verdik. Vermeye devam ediyoruz” diye konuştu. “2 milyar 500 milyon lirayı ilçelerimize hakkaniyetli bir şekilde bölüştürdük” 2025 yılının program ve bütçesini oluştururken katılımcı ve ortak akıl anlayışıyla hareket edildiğini kaydeden Başkan Zeyrek, “17 belediye başkanımla birebir görüştük. Manisa’mızın sorunlarını ve ihtiyaçlarını birlikte masaya yatırdık. Öngördüğümüz yatırım bütçemizin çevre, katı atık ve kırsal kalkınma destekleri haricinde yaklaşık 2 milyar 500 milyon lirasını ilçe belediye başkanlarımızla birlikte ilçelerimize hakkaniyetli şekilde bölüştürdük” dedi. “Kılı kırk yaracağız, ince eleyip sık dokuyacağız” Manisa’ya ait her bir kuruşun kıymetli olduğunu vurgulayan Başkan Zeyrek, “Bu nedenle kılı kırk yaracağız, ince eleyip sık dokuyacağız. Dirençli, sağlıklı, sürdürülebilir bir Manisa ve Manisa’da yaşamaktan mutlu olan hemşerilerim için yeni finansman yöntemleri geliştireceğiz. Önümüzdeki dönem bütçemizde de altyapı yatırımları, sosyal hizmetler ile destek programları ve özellikle çiftçi destekleri artarak devam edecek. Yatırım önceliklerimiz tamamıyla insan odaklı olacak. Çocuk, kadın, yaşlı, engelli ve gençlerimizi merkeze aldığımız projeleri hayata geçireceğiz. İsraftan, çatışmadan uzak Manisa’m için daha iyisi için çalışacağız, üreteceğiz. Bu noktada; 2025 yılı gelirimizi 11 milyar 871 milyon 725 bin lira olacaktır. 2025 yılı giderimiz ise 14 milyar 524 milyon 898 bin lira olacaktır. 2025 yılı finansmanını ise 2 milyar 653 milyon 173 bin lira olarak takdirlerinize sunduk. Manisa’ma hayırlı uğurlu olsun” ifadelerini kullandı. Başkan Ferdi Zeyrek’in konuşmasının ardından gündem maddelerinin oylanmasına geçildi. 2025 yılı performans programı tasarısı oy birliği ile kabul edilirken, 2025 mali yılı bütçe tasarısı oy çokluğu ile kabul edildi.
26 Kasım 2024 Salı - 20:09
Osmancık’ın ’yırtmaç yemeği’ne coğrafi işaret tescili
Osmancık Kaymakamlığı tarafından yapılan başvuru neticesinde, ilçenin yöresel yemeği ‘Osmancık yırtmaç yemeği’ coğrafi işaret belgesi ile tescillendi. Osmancık Kaymakamlığı, ilçenin tanınırlığını arttırmak, tarihini ve kültürünü tanıtmak amacıyla yürüttüğü çalışmalar çerçevesinde ‘Osmancık yırtmaç yemeği’ için Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvuruda bulunmuştu. Yapılan başvuru neticesinde, ‘Osmancık yırtmaç yemeği’ coğrafi işaret tescil belgesi ile tescillendi. Asma yaprakları kullanılarak yapılan Osmancık yırtmaç yemeği, lezzeti ile ilçeyi ziyaret eden vatandaşlardan büyük ilgi görüyor.
26 Kasım 2024 Salı - 19:33
Bakan Işıkhan, KPDK Toplantısı’na başkanlık etti
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan Başkanlığı’nda Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) Toplantısı düzenlendi. Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) Toplantısı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın başkanlığında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde Reşat Moralı Toplantı Salonu’nda gerçekleşti. Toplantıda konuşma yapan Bakan Işıkhan, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu görevlileri sendikaları arasındaki sosyal diyaloğun geliştirilmesi amacıyla KPDK’nın toplandığını hatırlatarak, “Bu toplantıda sizlerin de görüşleri çerçevesinde önemli adımlar atacağımıza, önemli istişarelerde bulunacağımıza inancım tamdır. Tüm sendikalarımız gibi memur sendikalarımız da çalışma hayatımızın en önemli mekanizmalarından birisidir. Bu nedenle, sosyal paydaşlarımızla bir araya geliyor, istişare ve diyalog mekanizmalarımıza ayrı bir önem veriyoruz” ifadesini kullandı. Geçmiş dönemde Kamu Personeli Danışma Kurulu’nu ve Üçlü Danışma Kurulu’nu topladıklarını anımsatan Işıkhan, "Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle Çalışma Meclisi’ni gerçekleştirdik. Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında ise 2024 ve 2025 yıllarını kapsayan kamu görevlilerimizin mali ve sosyal haklarını içeren Toplu Sözleşme müzakerelerini gerçekleştirdik. 7. Dönem Toplu Sözleşme müzakerelerinde hizmet kollarına ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararlarıyla kamu görevlilerinin geneline yönelik çok sayıda kazanım elde edildi” diye konuştu. “Sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlilerinin yaklaşık yüzde 75’i sendikalıdır” Bakan Işıkhan, 12. Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Program çerçevesinde, Türkiye Yüzyılında çalışanların refahının artmasının ana amaçları olduğuna vurgulayarak, “Çalışma hayatındaki değişliklere uyum sağlanabilmesi bakımından sendikal örgütlenmenin önemini de bir kez daha hatırlatmak isterim. Kamu görevlileri sendikalarımız bugün milyonlarca kamu çalışanı üyeye sahipler. Son yayımlanan Tebliğ incelendiğinde, toplam kamu görevlisi sayısı 2 milyon 994 bin 550, toplam sendikalı memur sayısı 2 milyon 251 bin 330 olmakla birlikte, oransal olarak sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlilerinin yaklaşık yüzde 75’i sendikalı olarak görünmektedir. Kamu görevlileri sendikalarımız çalışanlarının yaşam koşullarını en iyi seviyeye getirme gayretini, toplu sözleşmeler ve istişare mekanizması olan Kamu Personeli Danışma Kurulu aracılığıyla dile getirmektedirler” ifadelerine yer verdi. “Çeşitli yasal düzenlemelerle sendikal mevzuatlarda iyileştirmeler yaptık” Bu anlayışın, devletin ve sosyal tarafların karşılıklı etkileşimiyle mümkün olduğunu kaydeden Işıkhan, “Anayasamızda ve diğer alt düzenlemelerde, sendika kurma, bunlara üye olma, toplu sözleşme yapma ve çeşitli sosyal diyalog mekanizmalarıyla görüşmeler yapılması gibi haklar oldukça önemli kazanımlara vesile olmaktadır. Kamu çalışanlarımıza sendika kurma hakkı 1995 yılında Anayasa değişikliği ile tanındı. Kamu görevlileri sendika ve konfederasyonlarının kuruluşundan tutun da bu sendikalara üye olabilecek kamu görevlilerinin hak ve sorumluluklarına kadar çok sayıda düzenlemeye yer veren 4688 sayılı Kanun ise 2001’de yürürlüğe girdi. İlk kez hükümetlerimiz döneminde 2010 Anayasa değişikliği ile de kamu görevlilerimize toplu sözleşme yapma hakkı tanındı. Öte yandan, çeşitli yasal düzenlemelerle sendikal mevzuatlarda iyileştirmeler Hükümetlerimiz döneminde yapılmış ve yenilikçi politikalarımızın göstergesi olan bu değişiklikler her zaman yapılmaya da devam edecektir” açıklamasında bulundu. “Kamu personel yönetiminde çözülemeyeceği düşünülen çok sayıda konu çözüme kavuşturulmuştur” Bakan Işıkhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 2002 yılından bu yana özellikle kamu görevlileri sendikacılığında son derece önemli değişikliklerin hayata geçirildiğine dikkati çekerek, şunları aktardı: “Bakanlığımızın sosyal devlet anlayışını temsil eden bir kurum olması ve çalışma hayatının en önemli paydaşları olarak gördüğümüz sendikalarımıza verdiğimiz önem doğrultusunda laf değil icraat üretme anlayışımızla her zaman olduğu gibi çalışmalarımıza kaldığı yerden devam edeceğiz. Hükümetlerimizce, kamu personel mevzuatında başta 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu olmak üzere, diğer alt mevzuatlarda ve ilgili diğer mevzuatlarda kamu personelimizin lehine çok sayıda değişikliklere imza atıldı. Geçmiş dönemlerde, kamu personel yönetiminde çözülemeyeceği düşünülen çok sayıda konu çözüme kavuşturulmuştur.” Memurların hafta sonu şehir dışına çıkış yasağı, toplu sözleşme yapamaması, kamuda başörtüsü yasağı gibi demokrasiyle bağdaşmayan çok sayıda uygulamanın ortadan kaldırıldığına vurgu yapan Işıkhan, “Cumhuriyetimizin 101. Yılını kutladığımız bu zamanlarda yukarıda saydığım reformları yerine getirmenin gururunu yaşadığımızı belirtmek isterim. Elbette, 22 yılı geride bırakan hükümetimizin kamu görevlilerimize ve kamu görevlileri içerisinde özellikle değinilmesi gereken dezavantajlı gruplara yönelik sağladığı ‘Engelli personel çalıştırma yükümlülüğü’ gibi kolaylıklara, imkanlara sizler her zaman şahit oldunuz” dedi. Bakan Işıkhan, çok sayıda hizmet ve sosyal diyalog mekanizmasının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yerinde ve zamanında uygulandığını belirterek, “Söz üreten değil, icraat üreten, vatandaş odaklı, demokratik ve sosyal devleti esas alan yönetim anlayışının temsilcisi olarak kamu çalışanlarımız için gelecekte yapacağımız hizmetlerin en sağlam teminatı başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere hükümetlerimizin geçmişte yapmış olduğu dönüşümlerdir” şeklinde konuştu. Toplantının ana çerçevesini oluşturan sosyal diyaloğun geliştirilmesi konusu, kamu görevlilerinin karşılaştığı genel nitelikli sorunlar bağlamında ele alındı. Işıkhan, ‘Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği’ temasıyla gerçekleştirilen KPDK Kasım ayı toplantısının hayırlı olmasını dileyerek, konuşmasının sonunda her zaman emeğin ve emekçinin sesi olmaya devam edeceklerini söyledi. Bakan Işıkhan’ın konuşmasının ardından, Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye Kamu-Sen) Genel Başkanı Önder Kahveci ve Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Sekreteri Özgür Aras da söz alarak birer konuşma yaptı.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
26 Kasım 2024 Salı- 12:17
Bakan Işıkhan'dan asgari ücret açıklaması
2
25 Kasım 2024 Pazartesi- 15:13
Sanayide kış lastiği yoğunluğu: Fiyatlar 11 bin TL’den başlıyor
3
25 Kasım 2024 Pazartesi- 13:25
Dövizcilerden sahte dolar uyarısı
4
26 Kasım 2024 Salı- 09:18
Manisalı mahallenin Çinli komşu heyecanı
5
25 Kasım 2024 Pazartesi- 19:51
KARDEMİR’in büyük hissedarı Özbey oldu
21 Kasım 2024 Perşembe - 13:48
Merkez Bankası faiz kararını açıkladı!
Para Politikası Kurulu, politika faizinin yüzde 50 seviyesinde sabit tutulmasına karar verdi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 13:32
“Cardif Türkiye, EMEA Bölgesi için büyüme lokomotifi”
Küresel çapta 500’den fazla iş ortağı aracılığı ile 80 milyondan fazla müşteriye ulaşan BNP Paribas Cardif, EMEA Bölgesi’ndeki gelişiminde lokomotif rol üstlenen Türkiye’deki yapılanmasında da iş ortaklığı modeli ile hızlı büyümesine devam ediyor. BNP Paribas Cardif EMEA Bölgesi CEO’su Charlotte Chevalier, şirketin Türkiye ve küresel çaptaki çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Şirketin iş ortaklığı modeli hakkında bilgiler veren Chevalier, “Küresel çapta bankalar, finans kuruluşları, otomotiv sektörü, perakendeciler, telekomünikasyon ve enerji dahil olmak üzere çeşitli sektörlerdeki 500’den fazla iş ortağımız aracılığı ile 80 milyondan fazla müşterimize öngörülemeyen olaylardan kendilerini korurken hedeflerine ulaşmalarını sağlayan ürün ve hizmetler sunuyoruz. Her bir iş ortağımıza; kendi değer tekliflerini artırmalarını ve müşterilerle ilgilenmelerini sağlamak amacıyla tasarlanmış kapsamlı bir çözüm seti sunarak sigortayı herkes için daha ulaşılabilir hale getiriyoruz. İş ortağımızın büyümesine yardımcı olduğumuzda biz de büyüyoruz. Şirketimiz, 2023’te aralarında gerek yeni gerekse yenilenen anlaşmalar da dahil olmak üzere yaklaşık 100 iş ortaklığına imza attı” diye konuştu. Hayat ve hayat dışı koruma ile emeklilik işinde faaliyet gösteren kapsamlı bir sigorta platformu olan BNP Paribas Cardif Türkiye’nin ise, EMEA bölgesindeki şirket için bir büyüme lokomotifi olduğunu ve EMEA’nın toplam brüt priminin (gross written premium) yüzde 10’undan fazlasını temsil ettiğini vurgulayan Chevalier, “Bu bakımdan Türkiye’ye çok değer veriyorum ve karlı bir büyümeyle etki alanının daha da güçlenmesini bekliyorum. BNP Paribas Cardif Türkiye, altı sektörden 16 iş ortağıyla çalışıyor. Uzun vadeli iş ortaklıklarımız, çoğunlukla da özel iş ortaklıklarımız söz konusu. Sigorta konusunda uzman olmayan dağıtım kanallarına özel ürünler geliştiriyoruz ve onların sigorta satmasına yardımcı oluyoruz. Onları eğitiyoruz, müşterileri için ürünler tanımlıyoruz, tasarlıyoruz ve değer katan hizmetler sunuyoruz. Türkiye’deki ekip arkadaşlarımız çok güçlü, iş ortaklarımızla iyi ilişkiler kuruyorlar, operasyonları başarıyla yönetmeye ve karlı bir şekilde büyümeye devam ediyorlar. Türkiye’nin dinamizminden, iş ortaklarımızla olan ilişkilerinin kalitesinden çok etkilendim. Tüm iş ortaklarımız şirketimiz ile çalışmaktan ötürü duydukları memnuniyeti dile getiriyorlar. Bu geri bildirimler EMEA için çok değerli çünkü genel olarak Avrupa daha yavaş bir hızda büyürken, şirketin büyüme hızının bize olan katkıları çok etkileyici” dedi. “Büyüme odaklı ve dinamik bir şirketiz” Şirketin EMEA Bölgesi’nin; Avrupa Birliği’nde ve ayrıca Türkiye gibi Avrupa Birliği dışında olan 19 ülke ile Cezayir’i kapsadığını dile getiren Chevalier, ağırlıklı olarak koruma sigortası alanında faaliyet gösterdiklerini, operasyonlarını en çok etkileyen ekonomik faaliyetlerin başında ise mortgage/konut kredileri ve otomotivin geldiğini belirtti. Büyüme odaklı ve dinamik bir şirket olduklarını vurgulayan Chevalier, “Şirket olarak EMEA bölgesinde yeni iş ortaklıkları tesis ediyoruz, mevcut iş ortaklıklarımızı yeniliyoruz. Birçok iş ortaklığımız çok uzun vadeli, bu yüzden genel olarak çok dinamik bir ticari faaliyetimiz ve ticari gelirimiz var. Süreçlerimizi Net Promoter System (Net Tavsiye Sistemi) yani kısaca NPS ile ölçüyoruz. 2023’te iş ortaklarımızla yaptığımız NPS anketinde, NPS (Net Promoter Score) yani tavsiye sorusu için BNP Paribas Cardif Türkiye olarak ölçüm sonucumuz yüzde 85’ti. Küresel ortalamanın üzerinde olan bu skor, Türkiye’de bu konuda attığımız adımların gerçekten doğru olduğunu kanıtlıyor” şeklinde konuştu. “Stratejik planımız; büyüme, teknoloji ve sürdürülebilirliği kapsıyor” Teknolojik ilerlemeden veya açık bankacılık gibi düzenlemelerin izin verdiği yeniliklerden gelen dijitalleşme çalışmalarının; stratejik faaliyetlerinin merkezinde yer aldığını ifade eden Chevalier, stratejik planlarının; büyüme, teknoloji ve sürdürülebilirliği kapsadığını açıkladı. Teknolojiyi önemsediklerini vurgulayan Chevalier, “Şirketimizde iki yatırım fonu kurduk. Bunlardan ilki, sigorta sektöründe doğrudan faaliyet göstermeyen ancak sigortayla doğrudan veya dolaylı olarak bağlantılı pazardan inovasyon getiren start-up’lara yatırım yapıyor. Bu fon 5-6 yıldır faaliyet gösteriyor. Diğeri ise sigorta teknolojilerine yatırım yapmak üzerine Avrupa ve Asya’daki iştirakler için kullanılıyor. Bu aynı zamanda fintekler tarafından inovasyona geniş çapta erişim sağlamanın bir yolu. Teknolojik yetenekler bize bazı dijital çözümler sunmamız konusunda yardımcı oluyor. Ayrıca yeni ürünler veya yeni iş modelleri geliştiriyorlar” diye konuştu. “Büyümeyle beraber yatırımlarımız devam ediyor” Büyümeyle beraber yatırımlarına da devam ettiklerini açıklayan Chevalier, “Biz gerçekten değer oluşturan ve karlı büyüyen bir şirketiz. Böyle olmamızın globalde bize en büyük katkısı; ortaya koyduğumuz değeri ve karı Türkiye’de tutup, bunu yatırıma dönüştürmemizde bu durumun çok büyük destek sağlıyor olması. 2025 stratejik planımızın merkezinde; şirketin ‘sigortayı daha ulaşılabilir hale getirme’ misyonu var. Ayrıca, dönüşümü hızlandırmayı sağlayan büyüme, teknoloji ve sürdürülebilirlik olmak üzere üç temel ilke üzerine kuruluyuz. Son zamanlarda Türkiye’de BNP Paribas Cardif olarak müşteri deneyimi, veri yönetimi ve operasyonel mükemmelliği iyileştirmek için birçok projeyi hayata geçiriyoruz. Amacımız, mükemmel müşteri deneyimine odaklanarak uçtan uca dijital olarak entegre bir sigorta platformu oluşturmak. Bu bağlamda, müşterilerimiz ve iş ortaklarımız için daha fazla değer oluşturmak amacıyla yenilikçi çözümler üretmeye ve dijital altyapımızı geliştirmeye devam ediyoruz. Türkiye’deki teknolojik yatırımlarımız sigorta operasyonlarındaki süreçleri önemli ölçüde hızlandırıyor. Şirket olarak tazminat işlemlerinin yüzde 80’inden fazlasına bir günde geri dönüş sağlıyoruz. Bu kararların da çok önemli bir seviyesi (yüzde 90-95) olumlu sonuçlanıyor. Bugün ve gelecekte müşteri memnuniyetini ön planda tutan, hızlı, çevik, yenilikçi bir şirket algımızı pekiştirecek, verimlilik ve rekabette bize avantaj sağlayacak dijital projelere yatırım yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
21 Kasım 2024 Perşembe - 13:30
Altıeylül Belediyesi ve Belediye-İş Sendikası arasında ilk görüşme gerçekleşti
Altıeylül Belediyesi’nde yeni dönemin toplu sözleşme görüşmeleri de başladı. Belediye-İş Sendikası Toplu İş Sözleşme Genel Sekreteri Güney Demirdaş ve sendikanın Balıkesir Şube Başkanı Yüksel Özden Belediye Başkanı Hakan Şehirli ile ilk görüşmesini yaptı. Sendika uzmanlarının da yer aldığı toplu sözleşme görüşmelerinin ilkinde Altıeylül Belediyesi ve Altaş çalışanlarının haklarının ve ücretlerinin belirlenmesi için hazırlanan iş sözleşmesi taslağı belediye yönetimine sunuldu. Belediye-İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Yüksel Özden, “Bu süreç, emekçilerin haklarını gözeten ve onların taleplerini dikkate alan bir anlaşma sağlamak adına önemli bir adım” dedi. Altıeylül Belediye Başkanı Hakan Şehirli de, “ emekçilerin haklarını koruma noktasında kararlıyız” mesajı verdi. Sendika Başkanı Yüksel Özden: "Emekçinin yanındayız" Belediye-İş Sendikası Şube Başkanı Yüksel Özden, görüşmelerin başlatılmasıyla ilgili olarak, “Geçtiğimiz hafta, sendikalarımızın seçilen temsilcileri ve toplu iş sözleşmesi komisyonu ve Altaş Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Kaplan ile birlikte Altıeylül Belediye Başkanımız Hakan Şehirli’yi ziyaret ettik. Hazırladığımız iş sözleşmesi taslağını kendisine sunduk ve görüşmelerimize başladık. Bu süreç, emekçilerin haklarını gözeten ve onların taleplerini dikkate alan bir anlaşma sağlamak adına önemli bir adım” diye konuştu. Başkan Şehirli: "Emekçilerin haklarını koruma noktasında kararlıyız" Başkan Şehirli de sözleşme kapsamında çalışanların haklarına önem verdiklerini belirterek, emekçilerin haklarını koruyacak bir sözleşmeyi hayata geçireceklerini ifade etti. “Göreve geldiğimiz günden bu yana çalışanlarımızın ekmeğini ve aşını büyütmek, haklarını daha iyi korumak için çaba gösterdik,” diyen Başkan Şehirli, geçtiğimiz dönemde şirket personelinin promosyon sorununu da çözerek, çalışanlara en iyi rakamı sağladıklarını söyledi. Başkan Şehirli, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bugün olduğu gibi, dün de çalışma arkadaşlarımın haklarını korumak ve onları mutlu etmek için masaya oturduk. Ben de yıllardır sendikacılık yapan biri olarak, işçinin ve emekçinin hakkını her zaman gözeterek hareket ettim. Şimdi ise, Altıeylül ve Altaş’ta çalışan 185 bin komşumuza hizmet eden personelimizin haklarını koruyarak, onları mutlu etmek için elimizden geleni yapacağız" dedi. Görüşmelerin devamında sözleşme taslağının detayları netleşerek, çalışanların haklarının güvence altına alınması hedefleniyor.
21 Kasım 2024 Perşembe - 13:18
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: “Savunma Sanayii Başkanlığımızın destekleri ile ASELSAN ve TOBB ETÜ tarafından süperiletken çip üretimevi kurulacak”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Savunma Sanayii Başkanlığı’nın destekleri ile ASELSAN ve TOBB Ekonomi Teknoloji Üniversitesi (ETÜ) tarafından kurulacak süperiletken çip üretimevi ile daha yüksek kapasiteli kuantum bilgisayarlar geliştirilebileceğini söyledi. TOBB Başkanı Mustafa Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB ETÜ’de düzenlenen Türkiye’nin ilk kuantum bilgisayarı tanıtım törenine katıldı. Programda bir konuşma yapan Hisarcıklıoğlu, TOBB ETÜ Teknoloji Merkezi’nin 6 farklı mühendislik disiplininin bir arada bulunduğu dünyadaki tek merkez olduğuna dikkat çekerek, "TOBB ETÜ’de araştırmacılar yetiştiriyoruz, teknoloji geliştiriyoruz, ürüne dönüştürüyoruz ve ticarileştiriyoruz. Cevdet Yılmaz’ın Kalkınma Bakanlığı döneminde destek verdiği dünyanın en büyük su türbin test ve tasarım merkezi TOBB ETÜ Hidro burada, milli otomobil TOGG’un Teknoloji Merkezi burada, en önemlisi kuantum bilgisayar burada faaliyete geçti. Bugün burada tarih yazacak bir gelişmeye hep birlikte tanıklık ediyoruz. Türkiye’nin ilk kuantum bilgisayarı QuanT’ın açılışı için bir aradayız. Bu başarı, sadece TOBB ve TOBB ETÜ’nün değil, aynı zamanda ülkemizin teknolojik dönüşümünde bir kilometre taşıdır. QuanT, yani ‘Quantum Computer of TOBB ETÜ’, Türkiye’nin teknoloji vizyonunu ileriye taşıyan bir semboldür” ifadelerini kullandı. Açılışla Türkiye’nin kuantum bilgisayar geliştiren dünyadaki sayılı ülkeler arasına katıldığına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Şu an dünyada kuantum bilgisayar teknolojisine sahip yalnızca 15 ülke bulunmaktadır. Ve biz bu teknolojiye sahip olan az sayıdaki ülkeden biri olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Kuantum bilgisayarlar, hesaplama gücünü klasik bilgisayarların ötesine taşıyan, geleceği şekillendiren bir teknolojidir. Süper bilgisayarlarda bile on yıllar süren işlemleri dakikalar içinde çözme potansiyeline sahiptir. Bu teknoloji, kriptografi, yapay zeka, ilaç geliştirme, enerji optimizasyonu ve iklim modelleme gibi alanlarda çığır açacak çözümler sunuyor. QuanT’ın sağladığı işlem gücü, savunma sanayiinden finansal teknolojiye, mobiliteden siber güvenliğe kadar pek çok stratejik alanda ülkemizin küresel rekabet gücünü artıracaktır. Aynı zamanda QuanT’ın sahip olduğu altyapı, yerli algoritmaların geliştirilmesi ve Türkiye’nin bu alanda liderlik konumuna erişmesi için kritik bir adım olacaktır” diye konuştu. QuanT ve Türkiye’nin kuantum ekosisteminin yalnızca bir bilgisayar değil, Türkiye’nin teknolojide bağımsızlığını güçlendirme kararlılığının bir ifadesi olduğunu belirten Hisarcıkoğlu, “QuanT, genç araştırmacılarımız, girişimcilerimiz ve akademisyenlerimiz için bir ilham kaynağıdır. Teknoloji üretiminin sadece büyük ülkelerin tekelinde olmadığını, Türkiye’nin de bu yarışta güçlü bir oyuncu olduğunu dünyaya göstermektedir. Türkiye’nin geleceğini şekillendirmekte ve yarının da yeni kazanımlarını müjdelemektedir. 2025 Uluslararası Kuantum Bilimi ve Teknolojisi Yılı’na büyük bir umutla giriyoruz. TOBB ve TOBB ETÜ olarak üniversite-sanayi iş birliğinin en güzel örneklerinden birine imza atmaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Bu noktada kuantum teknolojilerinin geliştirilmesi için ilk günden bu yana bizlere her zaman destek olan Savunma Sanayii Başkanlığı’na, TÜBİTAK’a ve ASELSAN’a çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. “Kuantum teknolojilerini yalnızca bir bilim dalı olarak değil, ekonomimizi büyüten bir güç olarak da görüyoruz“ Kuantum teknolojilerini yalnızca bir bilim dalı olarak değil, ekonomiyi büyüten bir güç olarak da gördüklerini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Girişimcileri ve KOBİ’lerimiz için bu teknoloji yeni ufuklar açacaktır. TOBB’un 2 milyon üyesi, bu ekosistemin bir parçası olmaya hazırdır. Bugün buradan gençlerimize bir çağrıda bulunmak istiyorum: Gelin, bu büyük teknoloji devriminin bir parçası olun. TOBB ETÜ’de oluşturulan kuantum ekosistemine katılarak, Türkiye’nin bilimsel geleceğine yön verin. Girişimcilerimizi, start-uplarımızı ve teknoloji geliştiren tüm paydaşlarımızı bu ekosistemde birlikte çalışmaya davet ediyorum. Şimdiki hedefimiz Savunma Sanayii Başkanlığımızın kıymetli destekleri ile ASELSAN ve TOBB ETÜ tarafından kurulacak süperiletken çip üretimevidir. Bu adım, daha yüksek kapasiteli kuantum bilgisayarların geliştirilmesinin kapısını aralayacaktır” dedi. Elde edilen başarının bir son değil, bir başlangıç olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “QuanT, Türkiye’nin teknoloji bağımsızlığını güçlendiren ve ‘Yapamazsınız’ diyenlere verilmiş en güçlü cevaptır. Bugün burada yalnızca bir bilgisayarın değil, bir vizyonun, bir inancın, bir geleceğin açılışını yapıyoruz. Ben huzurlarınızda QuanT’ın hayata geçmesinde büyük emekleri olan TOBB ETÜ Rektörümüz Yusuf Sarınay’a, Ali Bozbey ve Mehmet Ünlü hocalarımıza ve araştırma ekiplerine çok teşekkür ediyorum. Hepsiyle ayrı ayrı iftihar ediyorum. Türkiye’nin kuantum çağına hoş geldiniz. Gelin, hep birlikte geleceği şekillendiren bir Türkiye’yi inşa edelim” dedi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 12:38
Odunpazarı tasarruf dayanışmasını sürdürüyor
ESKİŞEHİR (İHA) Odunpazarı Belediyesi’nin kadın istihdamını destekleyen ve büyük tasarruf sağlayan Tekstil Üretim ve Tasarım Merkezi bu kez Çifteler Belediyesi personelinin yeni iş kıyafetlerini üretti. Kadın istihdamını destekleyen ve piyasa fiyatlarının yüzde 40 altında fiyatlara üretim yapan merkezde üretilen iş kıyafetleri ise Çifteler Belediyesi’ne teslim edildi. Odunpazarı Belediyesi, kadın istihdamını desteklemek ve tasarruf etmek için tekstil atölyesi açmış, ardından da bu atölyeyi geliştirerek Tekstil Üretim ve Tasarım Merkezi’ne dönüştürmüştü. Tekstil Üretim ve Tasarım Merkezi ile kendi personelinin iş kıyafetlerini üreterek tasarruf eden Odunpazarı Belediyesi, diğer belediyeler için de iş kıyafetleri üreterek tasarruf dayanışmasını sürdürüyor. Odunpazarı Belediyesi Tekstil Üretim ve Tasarım Merkezi, Alpu, Seyitgazi, Mahmudiye ve Bilecik belediyelerinin ardından Çifteler Belediyesi Personelleri için de iş kıyafetleri üretti. Odunpazarı Belediyesi Tekstil Tasarım ve Üretim Merkezi ile Çifteler Belediyesi arasında hayata geçirilen işbirliği, yerel ekonomiye önemli katkılar sunarken bölgesel kalkınmayı destekleyen örnek bir proje olarak dikkat çekiyor. Bu kapsamda, Çifteler Belediyesi’nin işçi kıyafetleri ve zabıta üniformaları, Odunpazarı Belediyesi Tekstil Tasarım ve Üretim Merkezi’nde üretildi. İşbirliği, Çifteler Belediyesi’nin mali tasarruf sağlamasına imkan tanırken, Odunpazarı Belediyesi Anonim Şirketi Tekstil Tasarım ve Üretim Merkezi’nin kaliteli üretim anlayışı ve yerel iş gücünü destekleme misyonunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu proje, hem kamu ihtiyaçlarını karşılayan bir model sunması hem de yerel üretim gücünü vurgulaması açısından büyük önem taşıyor. Odunpazarı Belediyesi Tekstil Tasarım ve Üretim Merkezi, artan işbirlikleri sayesinde üretim kapasitesini her geçen gün daha da genişleterek bölgedeki ticari bağları güçlendirmeye devam ediyor. Kamu sektörüne sunduğu hizmetlerle yerel ekonomiye değer katarken, aynı zamanda bölgesel iş gücüne de yeni fırsatlar oluşturuyor. Tekstil Tasarım ve Üretim Merkezi tarafından Çifteler Belediyesi için üretilen iş kıyafetleri, Odunpazarı Belediyesi Anonim Şirketi Genel Müdürü Nilgün Paşaoğlu Armutlu tarafından, Çifteler Belediye Başkanı Zehra Konakcı’ya iletildi. Konakcı’yı makamında ziyaret eden Paşaoğlu, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un selamlarını ileterek Çifteler Belediye Personeli’nin iş kıyafetlerini Başkan Konakcı’ya teslim etti. İş kıyafetlerini teslim alan Konakcı, Odunpazarı Belediyesi Tekstil Üretim ve Tasarım Merkezi tarafından üretilen iş kıyafetlerinin oldukça güzel olduğunu ve ürünlerin kalitesinden memnun kaldıklarını dile getirdi. Kısa bir açıklama yapan Konakcı, “Odunpazarı Belediyesi Tekstil Üretim ve Tasarım Merkezi tarafından üretilen iş kıyafetlerini teslim aldık ve oldukça beğendik. Hem tasarım olarak hem de kalite olarak oldukça güzel ürünler. Üstelik bu merkezde kadınlara istihdam sağlanması da bir kadın belediye başkanı olarak benim için ayrıca önemli. Bir başka husus da bu kıyafetlerin piyasa fiyatının aşağı yukarı yüzde 40 altına maliyetlerle üretiliyor ve satılıyor olması. Bu şekilde belediyemiz ve bu ürünleri kullanan diğer belediyeler ciddi bir tasarruf etmiş oluyor. Halkçı belediyeciliğin en güzel örneklerinden biri olan Odunpazarı Belediyesi Tekstil Üretim ve Tasarım Merkezi’nde, başta Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum.” dedi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 12:35
Kocasinan’da vergi ödemelerinde kolaylık
Kocasinan Belediyesi, Emlak, Çevre Temizlik ve İlan Reklam Vergi ödemelerinin 2 Aralık Pazartesi günü sona erecek olmasından dolayı vatandaşların vergi ödemelerini rahatlıkla yapabilmesi için çalışma saatlerinde düzenleme yaptı. Vergi ödeme konusunda hassasiyet gösteren vatandaşlara teşekkür eden Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, “Vergiler, geleceğimizin teminatıdır” dedi. Vergi ödemelerinde her türlü ödeme kolaylığı sunan Kocasinan Belediyesi; Emlak, Çevre Temizlik ve İlan Reklam vergilerini ödemek isteyen mükellefler için hafta sonu saat 09.00 ile 16.00 saatleri arası, hafta içi ise saat 08.30 ile 19.00 saatleri arası veznelerin açık olacağı duyuruldu. Vatandaşların işlerini kolaylaştırmak ve daha yaşanabilir bir ilçe sunmak için çalıştıklarını belirten Başkan Çolakbayrakdar; "Vatandaşlarımıza e-belediye uygulamaları, internetten ödeme, posta çeki ile kredi kartına taksit ödeme gibi kolaylıklar sunuyoruz. İnternet vasıtasıyla vergi ödemeleri hem belediye hem de vatandaşa büyük kolaylık sağlıyor. Ödenen vergileri daha iyi kaliteli hizmetler olarak vatandaşlarımıza sunuyoruz. Yatırılan her kuruş Kocasinan’ın, aynı zamanda ülke ekonomisinin büyümesine katkı sunmaktadır. Bu sebeple unutmayalım ki; vergiler geleceğimizin teminatını oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı. Başkan Çolakbayrakdar sözlerini; “Şimdiden vergi ödeme konusunda hassasiyet gösteren hemşerilerime teşekkür ediyorum” diye noktaladı.
21 Kasım 2024 Perşembe - 12:32
İl Genel Meclisinde bütçe maratonu sona erdi
Karabük İl Genel Meclisi bütçe görüşmelerinin son toplantısında 2025 yılı bütçe tasarısı oy birliği ile kabul edildi. Karabük İl Genel Meclisinde 20 gün süren 2025 yılı bütçe görüşmeleri sona erdi. 2025 yılı bütçe toplantılarına katılan kamu kurum ve kuruluşları ile birim müdürlüklerinin bütçe taleplerinin görüşüldüğü toplantılarda 2025 yılı bütçesi 530 milyon TL olarak belirlendi. Meclisin son oturumunda ise İl Özel İdaresinin bütçe kararnamesi ile gelir ve gider bütçesi oylanarak kabul edildi. Bütçe oylamasının ardından bir değerlendirmelerde bulunan İl Genel Meclis Başkanı Ahmet Sözen: “Öncelikle bütçemizin, ilimize, ilçelerimize, köylerimize ve tüm kurumlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Yeni oluşan meclisimizin ilk bütçesini gerçekleştirdik. Uyum içerisinde bütçenin oluşmasına katkı veren tüm Meclis Üyelerimize teşekkür ediyorum. Buradaki uyumu, birlik ve beraberliği yıl içeresinde ilimiz için gerçekleştirdiğimiz çalışmalarda görmekteyiz. Bundan sonraki süreçlerde de birlik beraberlik ve uyum içerisinde sorumluluk alanlarımızda çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 12:15
Sosyal medyanın ticaret hayatına etkileri ATO’da konuşuldu
Ankara Ticaret Odası’nın medya meslek komitesi organizasyonuyla gerçekleştirdiği toplantıda, sosyal medyanın iş dünyasına etkileri konuşuldu. Ankara Ticaret Odası’nın medya meslek komitesi organizasyonuyla gerçekleştirdiği toplantıda, sosyal medyanın iş dünyasına etkileri, dijital platformların ticari faaliyetlerdeki rolü, güvenli içerik üretimi ve paylaşımı, KOBİ’lerin sosyal medya araçlarıyla büyüme imkanları gibi konular ele alındı. Ankara Ticaret Odası’nın 14 No’lu Medya Meslek Komitesi’nin organizasyonuyla gerçekleştirilen “Kamu Politikaları ve Dijital Platformların Ticaret Hayatına Etkileri Sektörel İstişare Toplantısı” ATO’nun Duatepe Salonu’nda yapıldı. “Sosyal medya, günümüzde ticaret platformları haline geldi” 21 Kasım 2024- Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, sosyal medya platformlarının işlerini büyütmek ve geliştirmek isteyen işletmeler için cazibe merkezi haline geldiğini belirterek, “Sosyal medya, günümüzün ticaret platformları haline geldi. Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya araçları arasında yer alan TikTok’taki işletme sayısının 10 bini aştığı ve bu işletmelerin yaklaşık yüzde 96’sını KOBİ’lerin oluşturduğu ifade ediliyor” diye konuştu. ATO Başkanı Gürsel Baran, ByteDance/TikTok Devletlerle İlişkiler ve Kamu Politikaları Türkiye Bölge Başkanı M. Fatih Kafadar, TikTok Türkiye, Orta ve Güney Asya Küresel İş Çözümleri Lideri Barış Aldanmaz, ATO Komite ve Meclis üyeleri ile sektör temsilcilerinin katıldığı toplantıda, sosyal medyanın iş dünyasına etkileri, dijital platformların ticari faaliyetlerdeki rolü, güvenli içerik üretimi ve paylaşımı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin (KOBİ) sosyal medya araçlarıyla büyüme imkanları gibi konular ele alındı. ATO Başkanı Gürsel Baran, toplantıda yaptığı konuşmada sosyal medya ve dijitalleşme sürecinin sosyal ve ekonomik gelişmelere zemin hazırladığını belirterek, ticaret, satış ve pazarlama açısından da fırsatları beraberinde getirdiğini söyledi. Baran, “İnsanlar için vakit geçirme ve eğlence kaynağı olan sosyal medya son birkaç yılda, işlerini büyütmek isteyen işletmeler için bir cazibe merkezi. Sosyal medya, günümüzün ticaret platformları haline geldi. Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya araçları arasında yer alan TikTok’taki işletme sayısının 10 bini aştığı ve bu işletmelerin yaklaşık yüzde 96’sını KOBİ’lerin oluşturduğu ifade ediliyor” açıklamasında bulundu. “Dünya nüfusunun yarısından fazlası sosyal medya kullanıyor” Sosyal medya platformlarının artık hayatın önemli bir parçası durumuna geldiğini kaydeden Baran, “8 milyarlık dünya nüfusunun, yaklaşık 5 milyarı, yani yarısından fazlası sosyal medya kullanıyor. Bugün yetkililerini konuk ettiğimiz TikTok ise Facebook, Youtube ve Instagram’dan sonra en çok kullanılan sosyal medya platformu. Ülkemizde TikTok’a duyulan ilgi ve kullanım çok daha fazla. TikTok, Youtube ve Instagram’ın ardından en çok kullanılan üçüncü platform durumunda. Türkiye’de yaklaşık 38 milyon kişinin TikTok kullanıcısı olduğu belirtiliyor. İstatistiklere göre, sosyal medya kullanıcılarının, günlük yaklaşık 2 saat 23 dakikası sosyal medyada geçiyor. Bu veri, bizim ülkemizde biraz daha yüksek” ifadelerini kullandı.
21 Kasım 2024 Perşembe - 12:13
Sadıkoğlu’ndan mücbir sebep çağrısı
Mücbir sebep süresinin sona ermesine 9 gün kaldığını belirten Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Mücbir sebep hali dolayısıyla borçlar çığ gibi büyüyor. Süre sona erdiğinde ortaya çıkacak vergi borcu binlerce firmayı iflasa sürükleyecek. Mücbir sebep halinin iş yerleri teslim edilinceye kadar uzatılmasını, ardından da biriken vergi borçlarının 1999 Marmara depreminde olduğu gibi silinmesini talep ediyoruz” dedi. Vergi, SGK ve BAĞ-KUR gibi kamu alacaklarının ötelenmesini kapsayan mücbir sebep süresinin sona ermesine 9 gün kaldı. Malatya, Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş illeri ile Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde uygulanan mücbir sebep halinin uzatılması için siyasilere ve STK’lara seslenen Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Talebimizi hep bir ağızdan dile getirmezsek esnafımız, tüccarımız ve sanayicimiz büyük mağduriyetler yaşayacak” dedi. “Sürenin uzatılması tüm şehre fayda sağlayacak" Mücbir sebebin, vergi levhası bulunan tüm işletmeleri yakından ilgilendirdiğini kaydeden Başkan Sadıkoğlu, “Mücbir sebep süresinin uzatılması için uzun zamandır resmi girişimlerde bulunuyor ve basın yoluyla ısrarlı çalışmalar yürütüyoruz. Depremin sosyal, fiziki ve ekonomik anlamda yıktığı şehirlerimizdeki işletmelerimizin hiç biri 6 Şubat öncesine dönemedi. Binlerce esnafımız hala 21 metrekare konteynerlerde ayakta kalma mücadelesi veriyor. Nitelikli göç vermiş ve koca bir şantiyeye dönmüş şehrimizde bütün işletmeler iş daralması yaşıyor. Günü siftahsız kapatan yüzlerce esnafımız var. Böyle bir ortamda hiçbir işletmemizin, biriken vergi, SGK ve BAĞ-KUR borçlarını ödeyebilecek ekonomik durumu yok. Mücbir Sebep konusunda şehrimizdeki tüm siyasiler ve STK’lar olarak tek ses halinde bu konuyu dile getirmemiz şart. Sürenin sona ermesine 9 gün kaldı, ancak uzatılacağına dair hiçbir emare yok. Mücbir sebep halinin işyeri ve konutlar teslim edilinceye kadar uzatılması sadece işletmelere değil, tüm şehre fayda sağlayacaktır” diye konuştu. “1999’da silinmişti" 1999 Marmara ve Düzce depremlerinde mal varlıklarının yüzde 10 veya daha fazlasını yitirenlerin vergi borç ve cezalarının yasa ile silindiğini, benzer uygulamanın 6 Şubat asrın felaketinden en çok etkilenen 4 il ve 2 ilçe için de olması gerektiğini belirten Başkan Sadıkoğlu, “Mücbir sebep hali dolayısıyla vergiler, SGK ve BAĞKUR prim ödemeleri erteleniyor, ancak borçlar bir çığ gibi büyüyor. Mücbir sebep sona erdiğinde ortaya çıkacak vergi borcu binlerce firmayı iflasa sürükleyecek. Yüzyılın felaketini yaşamış, yine de pes etmeyerek var olma mücadelesi veren şirketlerimiz için radikal bir destek kararı alınarak, mücbir sebep uygulanan il ve ilçelerdeki depremzede işletmelerin biriken vergi borçlarının bir defaya mahsus silinmesini talep ediyoruz. 1999 yılında meydana gelen Marmara Depremi başta olmak üzere birçok afet sonrası benzer uygulamalar yapan devletimizin 6 Şubat asrın felaketinden en çok etkilenen 4 il ve 2 ilçe içinde benzer bir af yasası çıkarmasını bekliyoruz. Bu konuda hazırladığımız resmi yazımızı Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere ilgili bakanlıklara gönderdik. Takipçisi olacağız” ifadelerine yer verdi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 12:05
Bursalı bebe ve çocuk konfeksiyoncuları Suudi Arabistan’da
Türkiye’de bebe çocuk hazır giyim üretiminin yüzde 50’den fazlasını tek başına gerçekleştiren Bursa, Suudi Arabistan pazarında büyümek istiyor. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) Ticaret Bakanlığı destekleriyle uluslararası pazarlara açılan Bursalı bebe-çocuk konfeksiyoncuları, Suudi Arabistan’ın en büyük ikinci kenti konumundaki Cidde’de ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Kalite ve tasarımla öne çıkan ürünler, Suudi iş insanlarından da tam not aldı. BTSO’nun Ticaret Bakanlığı destekleriyle bebe ve çocuk konfeksiyonu sektöründe hayata geçirdiği uluslararası rekabeti geliştirme (UR-GE) projeleri kapsamında yeni durak Cidde oldu. UR-GE üyesi 50 firmanın yer aldığı yurt dışı pazarlama faaliyetine, bebe ve çocuk konfeksiyonu ürünlerinin ticaretini yapan yaklaşık 100 Suudi şirket temsilcisi katıldı. Yüzlerce iş görüşmesinin yapıldığı organizasyona ilişkin değerlendirmede bulunan BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmail Kuş, bebe ve çocuk konfeksiyonu sektöründe gerçekleştirdikleri UR-GE projeleriyle üretici firmaların küresel pazarlara açılmasını amaçladıklarını söyledi. UR-GE projeleri kapsamında eğitim, danışmanlık, alım heyeti organizasyonlarının yanı sıra yurt dışı pazarlama faaliyetlerine imza attıklarını belirten İsmail Kuş, “Tüm bu çalışmalarımızla ana amacımız, sektördeki firmalarımızın ihracatını artırmak ve sektörümüzün dünya pazarlarındaki varlığını daha güçlü bir şekilde hissettirmektir” dedi. Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ticaret hacminin 2023 yılında 6,5 milyar dolara ulaştığını, bu yıl ise bu rakamın 8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmesinin beklendiğini ifade eden İsmail Kuş, “Önümüzdeki yıl ise iki ülke arasında 10 milyar dolarlık bir karşılıklı ticaret hedefi var. Bebe - çocuk konfeksiyonu sektörümüzün de bu ticarete en yüksek düzeyde katkı sağlamasını amaçlıyoruz. Bu kapsamda sundukları tüm destekler için Ticaret Bakanlığımıza teşekkür ediyorum.” diye konuştu. BTSO Meclis Üyesi Ömer Yıldız, uzun bir aradan sonra ilk yurt dışı pazarlama faaliyetini Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiklerini söyledi. Suudi Arabistan’ın bebe ve çocuk konfeksiyonu sektörü için doğru bir pazar olduğunu belirten Yıldız, “Çok güzel ve verimli bir organizasyon gerçekleştirdik. Ürünlerimize çok ciddi bir ilgi var. Verilen emeklerin karşılığını alacağımıza inanıyorum” dedi. Bebe - Çocuk Konfeksiyonu UR-GE Üye firması sahibi Serkan Çetintaş, çok başarılı bir yurt dışı faaliyeti gerçekleştirdiklerini söyledi. Suudi Arabistan pazarını uzun bir süredir ihmal ettiklerini belirten Çetintaş, “Bunu buraya gelen müşterilerimizden de çok iyi anlıyoruz. Türk ürünlerine karşı ciddi bir özlem var. Çok kaliteli firmalarla görüştük. Zincir mağazalar ve bu pazardaki en önemli toptancılarla görüşmelerimiz oldu. Görüşmelerimizin hepsi çok verimli geçti. Bundan sonraki süreçte bu pazara daha fazla ağırlık vererek, önemli bir boşluğu dolduracağımıza inanıyorum” diye konuştu. Tekstil ve bebe-çocuk konfeksiyonu sektöründe faaliyet gösteren Suudi firmalar Türk ürünlerine büyük ilgi gösterdi. Alessayi Kids firmasının CEO’su Abdullah Baaqıl, Suudi Arabistan’da tekstil ve bebek malzemeleri alanında 13 işletmeye sahip olduklarını söyledi. Bursa ile daha önce de ticaret yaptıklarını belirten Baaqıl, “Bursa’nın bu kadar büyük üreticilere sahip olduğunu bilmiyorduk. sektörde çok çeşitli ürünler var. Bursa, bizi şaşırttı. İlerde ticaretimiz çok daha yüksek olacak” dedi. Suudi Arabistan’da kumaş tüccarlığı yapan İsmail Ali Alalarigi de Bursa’nın yüksek kalitede üretim becerisine sahip olduğunu söyledi. Fiyatların önceki yıllara göre biraz yüksek olduğunu ancak kalite ve tasarım gibi özelliklerin Türk ürünlerini öne çıkardığını belirten Alalarigi, “Bursa’da üretilen bebe ve çocuk kıyafetlerinin burada daha fazla yer almasını bekliyoruz” diye konuştu. İkili iş görüşmeleri organizasyonunu Türkiye’nin Cidde Başkonsolosu Mustafa Ünal, Cidde Ticaret Ataşeleri Oğuz Şahin ve Ahmet Güneş, Cidde Ticaret ve Sanayi Odası Ticaret Sorumlusu Sultan Al-Hamid ile MUSİAD Cidde Şube Başkanı Sait Barutçu da ziyaret etti. Bursa iş dünyası temsilcileri Suudi Arabistan programı kapsamında ayrıca bebe - çocuk konfeksiyonu alanında Cidde’nin en büyük toptan ve perakende satış firması Alesayi firmasını, ardından da tarihi tekstil çarşısı Al Balad’da pazar araştırması da yaptı.
21 Kasım 2024 Perşembe - 12:03
MÜSİAD Malatya şubesi ve MİMDER yönetimi, kentin inşası için bir araya geldi
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin ve yönetim kurulu üyeleri, Malatya İnşaat Müteahhitleri Derneği (MİMDER) Başkanı Mehmet Bülbüloğlu ile bir araya gelerek, 6 Şubat depremleri sonrası Malatya’nın yeniden inşası ve şehirleşme süreçlerini ele aldı. MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Akçin, beraberinde yönetim kurulu üyeleri Enis Aydoğan, Hamit Ilıcak, Cemil Arslan ve Yusuf Özdal ile MİMDER Başkanı Mehmet Bülbüloğlu ve yönetim kurulu üyelerini ziyaret etti. Ziyaretin gündemi, 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen büyük depremin ardından Malatya’nın yeniden inşası ve şehirleşme süreci oldu. Özellikle yerinde dönüşüm projeleri, vatandaşların yaşam kalitesini artırmaya yönelik çalışmalar ve bu süreçte karşılaşılan hukuki engeller üzerine detaylı istişarelerin yapıldığı ziyarette daha güçlü ve dayanıklı bir Malatya inşa etme hedefine ortak akılla ulaşılmasının önemine vurgu yapıldı. “Sektörde zaman kaybettik” MİMDER Başkanı Bülbüloğlu, Malatya’daki inşaat sektörünün 6 Şubat depremi sonrasında ciddi zorluklarla karşılaştığını yerinde dönüşüm projelerinin yavaş ilerlediğine dikkati çekerek, “Deprem sonrasında Malatya’da inşaat sektöründe ciddi anlamda sıkıntılar var. Bugün baktığımızda yerinde dönüşümde maalesef sektörde ve bölge genelinde sonuncu sıradayız. Bunun nedeni hem yerel seçim öncesi kaybettiğimiz zaman hem de hibe kredi rakamlarının yetersizliği. Yeterince organize olamamamız, hem kamu kurumları hem de STK’ların yeterince iş birliği içerisinde hareket edememesi nedeniyle ciddi anlamda bir zaman kaybettik” ifadelerini kullandı. İnşaat sektöründeki bu olumsuz durumu aşabilmek için daha etkin bir işbirliği ve çözüm odaklı yaklaşım gerektiğini ifade eden Bülbüloğlu, “Malatya’nın özellikle inşaat, konut ve iş yeri anlamında çok ciddi problemleri var. Bu süreçte neler yapmalıyız, nasıl hareket etmeliyiz? Bu konuları MÜSİAD ile istişare ederek hep birlikte aşacağız. Malatya’da hem rezerv alanlarda hem de yerinde dönüşümde neler yapmalıyız, bu süreci nasıl hızlandırmalıyız, kıymetli başkanımıza ve değerli yönetim kurulu üyeleriyle istişare edeceğiz” şeklinde konuştu. “Malatya’nın yapı stoku depreme dayanıklı” MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin de, 6 Şubat depreminde Malatya’nın nispeten daha az etkilendiğini ve bunun yapı stokunun sağlamlığından kaynaklandığını anlatarak, “Malatya’da deprem sonrası fazla gündeme gelmedik. Bunun ana sebeplerinden biri de vefat sayımızın az olmasıydı, bu da bizim için en sevindirici kısım. Bölgeyi gezmiş birisi olarak söyleyebilirim ki Maraş’ı, Hatay’ı, Adıyaman’ı ve Elbistan’ı gezdim. Bu bölgelerdeki yıkımlar çok daha ağırdı. Ancak Malatya’daki yapı stoku en sağlam olanıydı. Binalarımız ağır hasar almış olabilir, ancak yıkılmadı. Depremin ilk gününden beri bu ifadeyi sürekli kullanıyorum çünkü Malatya’nın binaları sağlam” dedi. Akçin, sağlam yapı stokunun Malatya’nın geleceği için büyük bir avantaj oluşturduğuna dikkat çekerek, “Sonuçta bu yüzyılın en büyük afetini yaşadık. En son Elazığ depremi sonrası değerlerle bina yapmaya başladık ve bu süreçte Malatya’daki bina stoklarını yeniden şekillendirdik. Bu nedenle Malatya’nın yapıları sağlam ve daha dayanıklı” ifadelerini kullandı. Akçin, MÜSİAD üyeleri ve Malatyalı iş insanlarıyla iş birliği yaparak, Malatya’nın inşa sürecine katkı sağlayacaklarını belirterek, “Önümüzde çıkmazlar olabilir ancak bunları da istişare içinde aşacağız. Hep birlikte daha güzel, daha iyi bir Malatya’yı inşa edeceğiz. Malatya’daki müteahhitler ve iş insanları olarak bu şehri ayağa kaldırmak için elimizden geleni yapacağız. Hep birlikte, Malatya’mız için daha güçlü ve sağlam bir yapılaşma sürecine gireceğiz” diye konuştu. Ziyaretin sonunda Malatya’nın inşaat sektöründe yaşanan sorunları aşmak ve şehri yeniden ayağa kaldırmak için güçlü iş birliği ve ortaklık mesajı verildi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 12:01
Filli Boya işçilerinden çatal kaşıklı eylem
Gebze’de kurulu Betek Boya (Filli Boya) firmasında işçiler yemekhanede çatal kaşıklı eylem yaptı. Sendikanın yetki belgesi kazanmasına rağmen işverenin toplu iş sözleşmesinden kaçındığını ifade eden Filli Boya çalışanlarının eylemi aylardır devam ediyor. Yetkili sendika fabrikada çoğunluğu sağlamış ve yetki belgesini almıştı. Ancak işveren, yetki belgesine itiraz edince fabrikada eylem başlamıştı. 15 Ekim’de başlayan eylemler sürerken, işçiler son olarak yemekhanede çatal ve kaşıkları tabaklarına vurarak sesini duyurmaya çalıştı. Çok sayıda işçinin katıldığı eylem, sosyal medyada da ilgi gördü.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder