EKONOMİ - 26 Kasım 2024 Salı 19:33

Bakan Işıkhan, KPDK Toplantısı’na başkanlık etti

A
A
A
Bakan Işıkhan, KPDK Toplantısı’na başkanlık etti

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan Başkanlığı’nda Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) Toplantısı düzenlendi.


Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) Toplantısı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın başkanlığında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde Reşat Moralı Toplantı Salonu’nda gerçekleşti. Toplantıda konuşma yapan Bakan Işıkhan, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu görevlileri sendikaları arasındaki sosyal diyaloğun geliştirilmesi amacıyla KPDK’nın toplandığını hatırlatarak, “Bu toplantıda sizlerin de görüşleri çerçevesinde önemli adımlar atacağımıza, önemli istişarelerde bulunacağımıza inancım tamdır. Tüm sendikalarımız gibi memur sendikalarımız da çalışma hayatımızın en önemli mekanizmalarından birisidir. Bu nedenle, sosyal paydaşlarımızla bir araya geliyor, istişare ve diyalog mekanizmalarımıza ayrı bir önem veriyoruz” ifadesini kullandı.


Geçmiş dönemde Kamu Personeli Danışma Kurulu’nu ve Üçlü Danışma Kurulu’nu topladıklarını anımsatan Işıkhan, "Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle Çalışma Meclisi’ni gerçekleştirdik. Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında ise 2024 ve 2025 yıllarını kapsayan kamu görevlilerimizin mali ve sosyal haklarını içeren Toplu Sözleşme müzakerelerini gerçekleştirdik. 7. Dönem Toplu Sözleşme müzakerelerinde hizmet kollarına ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararlarıyla kamu görevlilerinin geneline yönelik çok sayıda kazanım elde edildi” diye konuştu.



“Sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlilerinin yaklaşık yüzde 75’i sendikalıdır”


Bakan Işıkhan, 12. Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Program çerçevesinde, Türkiye Yüzyılında çalışanların refahının artmasının ana amaçları olduğuna vurgulayarak, “Çalışma hayatındaki değişliklere uyum sağlanabilmesi bakımından sendikal örgütlenmenin önemini de bir kez daha hatırlatmak isterim. Kamu görevlileri sendikalarımız bugün milyonlarca kamu çalışanı üyeye sahipler. Son yayımlanan Tebliğ incelendiğinde, toplam kamu görevlisi sayısı 2 milyon 994 bin 550, toplam sendikalı memur sayısı 2 milyon 251 bin 330 olmakla birlikte, oransal olarak sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlilerinin yaklaşık yüzde 75’i sendikalı olarak görünmektedir. Kamu görevlileri sendikalarımız çalışanlarının yaşam koşullarını en iyi seviyeye getirme gayretini, toplu sözleşmeler ve istişare mekanizması olan Kamu Personeli Danışma Kurulu aracılığıyla dile getirmektedirler” ifadelerine yer verdi.



“Çeşitli yasal düzenlemelerle sendikal mevzuatlarda iyileştirmeler yaptık”


Bu anlayışın, devletin ve sosyal tarafların karşılıklı etkileşimiyle mümkün olduğunu kaydeden Işıkhan, “Anayasamızda ve diğer alt düzenlemelerde, sendika kurma, bunlara üye olma, toplu sözleşme yapma ve çeşitli sosyal diyalog mekanizmalarıyla görüşmeler yapılması gibi haklar oldukça önemli kazanımlara vesile olmaktadır. Kamu çalışanlarımıza sendika kurma hakkı 1995 yılında Anayasa değişikliği ile tanındı. Kamu görevlileri sendika ve konfederasyonlarının kuruluşundan tutun da bu sendikalara üye olabilecek kamu görevlilerinin hak ve sorumluluklarına kadar çok sayıda düzenlemeye yer veren 4688 sayılı Kanun ise 2001’de yürürlüğe girdi. İlk kez hükümetlerimiz döneminde 2010 Anayasa değişikliği ile de kamu görevlilerimize toplu sözleşme yapma hakkı tanındı. Öte yandan, çeşitli yasal düzenlemelerle sendikal mevzuatlarda iyileştirmeler Hükümetlerimiz döneminde yapılmış ve yenilikçi politikalarımızın göstergesi olan bu değişiklikler her zaman yapılmaya da devam edecektir” açıklamasında bulundu.



“Kamu personel yönetiminde çözülemeyeceği düşünülen çok sayıda konu çözüme kavuşturulmuştur”


Bakan Işıkhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 2002 yılından bu yana özellikle kamu görevlileri sendikacılığında son derece önemli değişikliklerin hayata geçirildiğine dikkati çekerek, şunları aktardı:


“Bakanlığımızın sosyal devlet anlayışını temsil eden bir kurum olması ve çalışma hayatının en önemli paydaşları olarak gördüğümüz sendikalarımıza verdiğimiz önem doğrultusunda laf değil icraat üretme anlayışımızla her zaman olduğu gibi çalışmalarımıza kaldığı yerden devam edeceğiz. Hükümetlerimizce, kamu personel mevzuatında başta 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu olmak üzere, diğer alt mevzuatlarda ve ilgili diğer mevzuatlarda kamu personelimizin lehine çok sayıda değişikliklere imza atıldı. Geçmiş dönemlerde, kamu personel yönetiminde çözülemeyeceği düşünülen çok sayıda konu çözüme kavuşturulmuştur.”


Memurların hafta sonu şehir dışına çıkış yasağı, toplu sözleşme yapamaması, kamuda başörtüsü yasağı gibi demokrasiyle bağdaşmayan çok sayıda uygulamanın ortadan kaldırıldığına vurgu yapan Işıkhan, “Cumhuriyetimizin 101. Yılını kutladığımız bu zamanlarda yukarıda saydığım reformları yerine getirmenin gururunu yaşadığımızı belirtmek isterim. Elbette, 22 yılı geride bırakan hükümetimizin kamu görevlilerimize ve kamu görevlileri içerisinde özellikle değinilmesi gereken dezavantajlı gruplara yönelik sağladığı ‘Engelli personel çalıştırma yükümlülüğü’ gibi kolaylıklara, imkanlara sizler her zaman şahit oldunuz” dedi.


Bakan Işıkhan, çok sayıda hizmet ve sosyal diyalog mekanizmasının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yerinde ve zamanında uygulandığını belirterek, “Söz üreten değil, icraat üreten, vatandaş odaklı, demokratik ve sosyal devleti esas alan yönetim anlayışının temsilcisi olarak kamu çalışanlarımız için gelecekte yapacağımız hizmetlerin en sağlam teminatı başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere hükümetlerimizin geçmişte yapmış olduğu dönüşümlerdir” şeklinde konuştu.


Toplantının ana çerçevesini oluşturan sosyal diyaloğun geliştirilmesi konusu, kamu görevlilerinin karşılaştığı genel nitelikli sorunlar bağlamında ele alındı.


Işıkhan, ‘Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği’ temasıyla gerçekleştirilen KPDK Kasım ayı toplantısının hayırlı olmasını dileyerek, konuşmasının sonunda her zaman emeğin ve emekçinin sesi olmaya devam edeceklerini söyledi.


Bakan Işıkhan’ın konuşmasının ardından, Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye Kamu-Sen) Genel Başkanı Önder Kahveci ve Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Sekreteri Özgür Aras da söz alarak birer konuşma yaptı.



Bakan Işıkhan, KPDK Toplantısı’na başkanlık etti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti ile CHP arasında kreş tartışması TBMM Genel Kurulu’nda AK Parti ile CHP arasında kreş tartışması yaşandı. TBMM Genel Kurulu’nda CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Antalya Belediyesi’ne kreşlerle ilgili gönderilen yazıyı okudu. Başarır, “Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne ulaşmış, aynen şu. ’Belediyelere bağlı kreş adı altında açılan yerler olduğu tespit edilmiş, bunlar okul öncesi eğitim faaliyeti gösteriyormuş.’ Bakın, yazı aynen bu, kreş. Ben bunu anlamakta gerçekten zorluk çekiyorum. Bir ülkeyi yönetenler bu kadar kötülük yapabilir mi? Düşünün, bir bebek İstanbul’da dünyaya geliyor, yeni doğan setini, pudrasını, ilacını, çocuk bezini belediye veriyor; o çocuk büyümeye başlıyor, sütünü veriyor, 3 yaşına geliyor kreşini veriyor; ilköğretim, ortaöğretim, lisede çantası kırtasiye malzemesini veriyor, bunu o belediye başkanı yapıyor, Milli Eğitim Bakanı ’kreşleri kapat’ diyor. Türkiye’de 653 tane kreş var, bunun 210 tanesi İstanbul’da, 105 tanesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, 4 defa yemek veriliyor bu çocuklara ama bugün okullarda, ilköğretimde, çocuklara bir dilim ekmek veremeyen Milli Eğitim Bakanı bu kreşleri sorguluyor. Sen kimsin kardeşim, sen ne hakla bunu yapıyorsun" ifadelerini kullandı. AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta da, belediyelerin, özel sektörün kreş kurma hakkı olduğunu söyleyerek, “Buna kimse dokunmuyor ancak İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de vadettikleri kreşleri kuramadıkları için ’engelleniyoruz’ marifetiyle böyle yavuz hırsız gibi üste çıkmaya çalışıyorlar. Kreş adı altında açtıkları yerlerin başına getirdikleri sorunlu insanların da LGBT faaliyeti içerisinde olan bir derneğin, vakfın mensubu olduklarını çok iyi biliyoruz. Bunlardan bir tanesi sessiz sedasız görevden alındı, diğeri de aynı şekilde devam ediyor" şeklinde konuştu. Başarır, Usta’ya şöyle cevap verdi: "Okul öncesi eğitimle ilgili CHP, Anayasa Mahkemesi’ne gitti. İlköğretim ya da anaokulundaki çocukların tarikat benzeri yapıların elinde olmaması, eğitimin Milli Eğitim Bakanlığı’nda görülmesi gerektiğini söyledi."