EĞİTİM
Muradiye’de eğitim çıtası yükseliyor 19 Kasım 2024 Salı - 23:55:17 Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) Muradiye Öğrenim Birimi çalışmalarıyla ilçenin eğitim çıtası yükselmeye devam ediyor. Van Muradiye Kaymakamı Melih Aydoğan, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) Muradiye Öğrenim Birimi’ni ziyaret etti. Kaymakam Aydoğan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Aydoğan, “Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı, yıllardır Muradiye’de eğitim hizmeti vermeye devam ediyor. 2024-2025 eğitim-öğretim dönemine de güçlü bir başlangıç yapan vakıf, açılış etkinliği ve çocuklarımızın atölyelerini ziyaret etmek amacıyla özel bir program düzenledi. TEGV, bu eğitim döneminde 500 öğrencimize, 50 gönüllümüzle birlikte farklı atölyelerde eğitim imkânı sunuyor. Bu kapsamda gerçekleştirilen ziyaretle gönüllülerimize katkılarından dolayı teşekkür ettik. Ayrıca, bu tür faaliyetlerin çocuklarımızın gelişimine ve eğitim imkanlarının artmasına önemli katkı sağladığı bilgisini aldık. İlçemizde bu fırsatları sunan Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na desteklerinden dolayı bir kez daha teşekkür ediyoruz” dedi. “500’ün üzerinde gönüllümüze ulaştık” TEGV Muradiye Öğrenim Birimi Yöneticisi Buket Müjde ise, “Muradiye Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı, 23 yıla yakın bir süredir yoğun bir şekilde faaliyetlerini sürdürüyor. Amacımız, çocuklarımızın okul eğitimine destek sağlarken onları bir birey olarak hayata hazırlamak. Bu süreçte 30 binden fazla çocuğumuza ve 500’ün üzerinde gönüllümüze ulaştık. Bu yıl da 500’ün üzerinde çocuk ve 50’nin üzerinde gönüllümüzle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Öğretmen, memur, üniversite öğrencisi gibi farklı kesimlerden gönüllülerimiz, çocuklarımızın gelişimine destek olmak için bizimle birlikte çalışıyor. Çocuklarımız ise bireysel olarak veya okul gruplarıyla TEGV etkinliklerine katılıyor. Bugün de ilçe kaymakamımız, ilçe jandarma komutanımız, ilçe emniyet müdürümüz ve ilçe milli eğitim şube müdürümüz etkinlik alanlarımızı ziyaret etti. Etkinlik odalarına girerek çocuklarımızla sohbet ettiler ve etkinlikler hakkında bilgi aldılar. İngilizce etkinlikler, Algo Dijital çalışmaları, Düşler Atölyesi ve okuma etkinlikleriyle dolu bir gün geçirdiler. Programın sonunda, çocuklarımız misafirlerimize kendi çalışmalarından hediyeler sunarak teşekkür etti. Gün, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi. Katılımlarından dolayı tüm misafirlerimize şükranlarımızı sunuyoruz” diye konuştu. Ziyarette Kaymakam Melih Aydoğan’a İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Nurullah Çatal, İlçe Emniyet Müdür Vekili Başkomiser Ömer Üresin, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Muhsin Demir katıldı.
19 Kasım 2024 Salı - 18:23 Kastamonu Üniversitesi’nde Nail Tan’nın hayatı konuşuldu Kastamonu Valiliği ile Kastamonu Üniversitesi tarafından “Bilim ve Sanat Yolunda 63 Yıllık Bir Seyahat: Nail Tan Sempozyumu” düzenlendi. Kastamonu Valiliği ve Kastamonu Üniversitesi Rektörlüğü işbirliğinde Hoca Ahmet Yesevi Kültür Merkezi’nde “Bilim ve Sanat Yolunda 63 Yıllık Bir Seyahat: Nail Tan Sempozyumu” gerçekleştirildi. Sempozyum, Türk kültürüne, diline ve halk bilimine önemli katkılarda bulunan Nail Tan’ın hayatının anlatılmasıyla başladı. Sempozyumda, Türk kültürüne ve diline katkılarıyla tanınan, yazarlığa şiirle başlayan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda çeşitli görevlerde bulunan Nail Tan’ın hizmetleri ve projeleri geniş bir şekilde ele alındı. 1998 yılında emekli olan Tan, Türk diline katkılarından dolayı 2023 yılında Türk Dil Kurumu tarafından Türkiye Diline Hizmet Ödülü ile onurlandırılmıştı. Vali Yardımcısı Aydın Ergün, Nail Tan Sempozyumu’nun Kastamonu’ya yakışan bir etkinlik olduğunu belirterek, hem kültürel mirasa sahip çıkmanın hem de Türk kültürü, dili ve halk bilimine önemli katkılarda bulunan Nail Tan ile ilgili böyle bir etkinliğin düzenlenmesinin büyük bir anlam taşıdığını ifade etti. Sempozyumun açılışında konuşan Düzenleme Kurulu Başkanı olan Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Eyüp Akman yaptı. Prof. Dr. Akman, Nail Tan ile ilgili hazırlanan belgeselin 18 Aralık 2023’te ilk defa üniversitelerinde yayınlandığını belirterek, bu sempozyumun önemine dikkat çekti. Akman, “Bu konuda bahtiyarız. Bir ilki gerçekleştiriyoruz. Nail Tan’ın hayattayken bu etkinliği düzenlemek, onun değerli mirasına sahip çıkmak adına büyük bir adım” şeklinde konuştu. Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kaçar da, Nail Tan’ın hayatına dair kapsamlı bilgiler verdi. Kaçar, özellikle Kastamonu’nun Türk dünyasındaki önemine ve Tan’ın bu alandaki katkılarına vurgu yaptı.Kaçar, sempozyumun, Türk dünyasının kültürel ve dilsel zenginliğine yaptığı katkılarla dikkat çeken Tan’ı onurlandırmak için çok anlamlı bir fırsat olduğunu belirtti. Sempozyumun ilerleyen bölümlerinde, Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen akademisyenler, Nail Tan’ın akademik ve kültürel mirasına dair bildirilerini sundular.
19 Kasım 2024 Salı - 18:19 Avrasya Üniversitesi, İran heyetini ağırladı İran İslam Cumhuriyeti Trabzon Başkonsolosu Naser Mohebati, Maku Serbest Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hossein Garossi ve beraberindeki heyet, Avrasya Üniversitesi’ni ziyaret ederek Mütevelli Heyet Başkan Ömer Yıldız, Rektör Vekili Prof. Dr. Yavuz Özoran ve Genel Sekreter Gülay Yeniçeri ile görüştü. Başkonsolos Naser Mohebati, ziyarette yaptığı konuşmada, “Bölgenin en önemli eğitim kurumlarından biri olan Avrasya Üniversitesi’ni de ziyaret ediyoruz. Sizlerle tanışmaları çok önemli, gelecekte yapılabilecek işbirliğinin ilk adımını atmış oluyoruz. Önümüzdeki ay Tahran’da yapılacak önemli bir ticaret zirvemiz var, bu vesile ile sizleri de o zirveye davet ediyoruz" dedi. Maku Serbest Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hossein Garossi ise ziyarette Maku’nun İran’ın en büyük endüstriyel ve ticari serbest bölgesi olduğunu vurgu yaptı. Garossi, "Ülkemizde çeşitli serbest bölgeler var. Maku İran ile Türkiye’nin sınırında çok önemli bir merkez. Maku’nun en önemli özelliği ise ticaretle bilimsel çalışmaların aynı anda yürütüldüğü bir yer olmasıdır. Çalışmalarımız arasında üniversitelerarası araştırmalar konulu bir başlığımızda bulunuyor. Türkiye’deki TÜBİTAK gibi değerlendirebilirsiniz. Bizde de bilimsel çalışmaları destekleyen bir kurumuz. Bu anlamda Avrasya Üniversitesi ile yapacağımız işbirliği çok önemli" şeklinde konuştu. Yıldız: “İşbirliğine hazırız” Avrasya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ömer Yıldız da, Başkonsolos Naser Mohebati ve İran’dan gelen Maku Serbest Bölgesi heyetini ağırlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek, iki dost komşu ülkenin kurumları olarak işbirliğine hazır olduklarını ifade etti. Yıldız, ”Avrasya Üniversitesi 2010 yılında kurulan şimdiye kadar 13 binden fazla mezun veren bölgenin tek vakıf üniversitesidir. Üniversitemizde İranlı akademisyenlerimiz ve öğrencilerimiz bulunmaktadır. Hedeflerimiz arasında uluslararasılaşma ilk sırayı almaktadır. Uluslararası öğrenciler gerek küresel eğitim diplomasisinin bir parçası olarak gerekse üniversitedeki çok kültürlü akademik, sosyal hayatın parçası olarak yükseköğretim sisteminin uluslararasılaşmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bu anlamda dost ülkemiz İran’dan üniversitemize öğrencilerin gelmesi içinde çalışmalarımıza hız vermek istiyoruz. Gerçekleşen ziyaretin önemi çok büyüktür. Misafirlerimize tekrar şehrimize, üniversitemize hoş geldiniz diyor, ziyaretleri için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Safran yaprağı atıkları bilime hizmet ediyor
16 Ekim 2024 Çarşamba - 11:49 Safran yaprağı atıkları bilime hizmet ediyor Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi İlkay Buran, proje kapsamında Safran yapraklarının gıdalarda kullanımı, safran bitkisinin sağlık üzerindeki potansiyel etkilerini daha fazla göz önüne çıkaracağını söyledi. Dr. Öğretim Üyesi İlkay Buran’ın “Enkapsüle Safran Yaprağı (Petal) Atıklarının Fermente Süt İçeceğinde Fonksiyonel Etkilerinin Araştırılması" başlıklı proje ile TÜBİTAK 2218 yurt içi doktora sonrası araştırma burs programı kapsamında destek almaya hak kazandı. Proje hem gıda israfını azaltmaya hem de tüketicilere daha sağlıklı ve besleyici ürünler sunmayı amaçlıyor. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesiyle özdeşleşen ve "dünyanın en pahalı baharatı" olarak adlandırılan safran, Safranbolu’nun asırlık mirası olarak sadece ekonomik bir değer değil, aynı zamanda sağlığa olan faydalarıyla da dikkat çekiyor. Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi İlkay Buran, bu değerli bitkinin yaprak atıklarının gıda atığı olmaktan çıkarılarak fonksiyonel bir bileşene dönüştürülmesi için önemli bir çalışma başlattı. Proje, safran yapraklarının enkapsülasyon yöntemiyle fermente süt içeceklerine eklenmesiyle bu içeceklere sağlık faydası sağlayacak yeni fonksiyonlar kazandırmayı hedefliyor. Bilimsel İnovasyon: Gıda Atıklarının Dönüşümü Dr. Öğretim Üyesi İlkay Buran’ın projesi, safran yaprağı gibi değerlendirilmeyen bitkisel atıkları fonksiyonel gıdalara dönüştürmeyi amaçlıyor. Bu kapsamda, safran yapraklarının biyoaktif özellikleri incelenerek fermente süt içeceklerine nasıl katkı sağladığı araştırılacak. Safran yapraklarının gıdalarda kullanımı, safran bitkisinin sağlık üzerindeki potansiyel etkilerini daha fazla göz önüne çıkaracak. Proje kapsamında, fermente süt içecekleri üzerine yapılan araştırmalar, safranın sadece baharat olarak değil, aynı zamanda fonksiyonel bir sağlık bileşeni olarak da kullanılabileceğini gösteriyor. Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi İlkay Buran, akademik çalışmaları kapsamında Safran üzerine hazırladıkları projede Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Şebnem Budak ve Karabük Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Avni Kırmacı ile birlikte çalıştıklarını belirtti. Proje konusunun “Enkapsüle Safran Yaprağı (Petal) atıklarının fermente süt içeceğinde fonksiyonel etkilerinin araştırılması olduğunu söyleyen Buran, Ekim ve Kasım 2023’te hasat edilen Safran yapraklarını kurutup enkapsülasyon işlemiyle belirli solüsyonlardan geçirdiklerini ve ön deneme çalışmalarını başarıyla tamamladıktan sonra TÜBİTAK 2218 programına başvurduklarını ifade etti. Dr. Öğretim Üyesi İlkay Buran, “Bu projede geçen ay sonuçlandı ve başarıyla bunu gerçekleştireceğiz. Safran, Batı Karadeniz’in en değerli bitkisi olarak bilinir ve ’kırmızı altın’ olarak adlandırılır. Bizim amacımız Safran zaten değerli fakat atık demeye bile kıyamadığımız bu taç yaprakları ve içerisindeki polenlerin ayrıştırıldıktan sonra değerlendirilmesini istedik. Safran zaten kendisi antioksidan ve fenolikçe zenginiydi. Acaba yapraklarında da aynı bileşenlere sahip mi diye çalışmalarını gerçekleştirdik. Bu projede süt ürünleri antioksidan ve fenolikçe zayıf olduğu için Safran yapraklarının enkapsülasyon sonrası fermente süt içeceğindeki kalite analizlerine gerçekleştireceğiz. Burada fiziksel, kimyasal, mikrobiolojik ve fonksiyonel nitelik taşıyan özellikleri değerlendirecek. Bununla birlikte duysal analiz parametrelerine bakılacak” dedi. Safranbolu Safran’ının 2024 yılında coğrafi işaret almasının uluslararası bir önem taşıdığını da belirten Buran, “Biz de sürdürülebilirlik, atıkların değerlendirilmesi kapsamında bulunduğumuz bölgedeki ürünü değerlendirip bileşenlerinden faydalanmak istedik. Dolayısıyla fonksiyonel bir gıda demek sağlığa faydalı gıda bileşenlerini bünyemize alabilmek. Biz de bunun süt ürünüyle birlikte bir entegrasyonunu gerçekleştirmek istiyoruz” diye konuştu.
Bu kursa kadınların tümü iş sahibi olacak
16 Ekim 2024 Çarşamba - 11:12 Bu kursa kadınların tümü iş sahibi olacak Sanayide kadın istihdamını artırmak için Sivas Ticaret ve Sanayi Odası ve Tezmaksan Akademi iş birliğinde başlatılan CNC Torna Eğitimini tamamlayan kadın kursiyerlere sertifika töreni düzenlendi. 2014 yılında STSO tarafından tescil ettirilen “Sanayide Kadın Eli Kalkınmanın Temeli” projesi kapsamında kadınların sanayi sektöründe daha aktif ve etkin rol alabilmeleri amacıyla, Demirağ OSB’deki Tezmaksan Akademi’de sınıf içi ve tezgâh başı olmak üzere iki aşamalı olarak CNC makinaları operatörlüğü eğitimi gören kadın kursiyerler eğitimlerini tamamladı. Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir, “Odamız iş birliği ile Tezmaksan Akademi’nin bu konuda sunduğu eğitimler, kadınlarımızın teknik bilgi ve becerilerini artırarak sanayideki yerlerini sağlamlaştırmalarına yardımcı olmaktadır. Önümüzdeki günlerde de devam edecek olan projemizin bu adımının sonuçlarını görmek, bize büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı oluyor. Tezmaksan’ın yanı sıra Gök Rail firmamızda eğitim programı hazırlığı içerisinde. Eğitimler henüz devam ederken, firmalarımızdan eğitime katılan kadın kursiyerleri bünyelerinde istihdam etme konusunda destek sözleri gelmeye başladı. Gök Rail firmamız da sınıf içi ve tezgâh başı eğitimlerde sizlerin başarısını ve azmini görünce, kursa katılanları istihdam etmeye hazırız sözünü verdi. Eğitim programımıza duyarlı davrandıkları için Gök Rail firmamıza teşekkür ediyor, CNC makinaları operatörlüğü eğitimlerini tamamlayan kursiyerlerimize başarılar diliyorum” dedi.
Şiddete karşı kadınlara savunma eğitimi
16 Ekim 2024 Çarşamba - 10:37 Şiddete karşı kadınlara savunma eğitimi Kadına şiddete karşı harekete geçen İzmir Büyükşehir Belediyesi, kadınlar için Temel Savunma Atölyesi başlattı. Krav Maga eğitmeni eşliğinde savunma tekniklerini öğrenen kadınlar, muhtemel bir olumsuz duruma karşı kendilerini savunmayı hedefliyor. Son yıllarda gittikçe artan kadına şiddet olayları ülke gündemini derinden etkilerken, kendini korumak isteyen kadınları da farklı yöntem arayışına itiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi de, kadınların bu yöndeki taleplerini karşılıksız bırakmadı. Kadın Çalışmaları Şube Müdürlüğü’nün Karşıyaka Örnekköy’deki yerleşkesinde Temel Savunma Atölyesi başlatıldı. Şiddet olaylarına karşı kadınların kendini savunmasına destek olmak için hayata geçirilen çalışma, Krav Maga eğitmeni Çiğdem Ergüz yönetiminde düzenleniyor. Salı ve perşembe günleri 11.30-13.00 saatleri arasında gerçekleştirilen 2 aylık programda, ülkemizde yaşayan kadınların en büyük sorununa karşı ’minimum güç maksimum etki’ prensibiyle temel savunma yöntemleri gösteriliyor. “Minimum güç, maksimum etki” Atölyeye katılan kadınlara hem teorik hem de uygulamalı eğitim veren Krav Maga eğitmeni Çiğdem Ergüz, “Asıl önceliğim, kadınlara dokunulmazlığı öğretmek. Kadınlar hep ‘Biz nasıl dövüşeceğiz? Bizim gücümüz yok’ diye geliyor ama bizim prensibimiz minimum güç, maksimum etki. Krav Maga, aslında askeri bir sistemdir ama burada kadınların özellikle sokak tehditlerine karşı uygulayabileceği bir sistemi öğretiyoruz. Atölyemizde bilekten yakalama, omuz ve kollardan yakalayıp silkeleme, cinsel saldırı gibi durumlara karşı muhtemel senaryolar üzerinden eğitim veriyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yaptığımız bu çalışmanın sonunda kadınların çevresel ve zihinsel farkındalığı gelişecek, fiziksel gelişimleri fark edilecek. Umarım olumsuz bir durumla karşılaşmazlar ancak karşılaşırlarsa bu eğitimlerin etkisini görecekler” dedi. “Başka kadınların da hayatına dokunmak istedim” 7 yıl önce temel savunma yöntemlerinin ihtiyacını hissederek Krav Maga’ya başladığını belirten Ergüz, “Gece geç saatlere kadar çalışıyordum ve sokaklar bana güvenli gelmiyordu. Kendimi savunma ihtiyacı doğdu ve öğrenebildiğimi gördükten sonra başka kadınların da hayatına dokunmak istedim. Son zamanlarda duyduğumuz haberler, bizi her dakika daha fazla ürkütür hale geldi. Bu yüzden muhtemel bir durumla karşılaştığımızda en az zarar ile o durumdan kurtulmayı amaçlıyoruz” diye konuştu. “Kendime güven geldi” Atölyede Krav Maga öğrenmeye başlayan Berra Duman Eraslan, ülkemizde yaşanan olaylara karşı kendini korumak istediğini belirterek, “Kadına şiddet olayları nedeniyle çok üzülüyorum. Sokaklarda yürüyememek, rahat hareket edememek, istediğimiz saatlerde dışarı çıkamamak bir kadının özgüvenini ve yaşam kalitesini düşürüyor. İnşallah biz de diğer ülkeler gibi daha çağdaş bir seviyeye ulaşırız. Kadınların böyle eğitimler alarak kendini koruması gerektiğini düşünüyorum. Herkesin bu tip kurslara katılma imkânı olamayabiliyor. Bu yüzden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ediyoruz. Bütün kadınların böyle bir kursa katılmasını isterim. Dersin ilk günü üç hareket öğrendim kendime güven geldi. Bu üç hareketle bile kendimi koruyabileceğime inanıyorum” dedi. “Kadınlar kendini her anlamda güçlendirmeli” Zuhal Güden isimli kursiyer ise, “Sokakta kendimi kesinlikle güvende hissetmiyorum. Sosyoekonomik, politik, psikolojik ve toplumsal olarak zorlu bir süreçten geçiyoruz. Öfkeyi ve şiddeti daha kolay tercih eden bir toplum olduğumuz için bu hale geldiğimizi düşünüyorum. Bu eğitimlerle herhangi bir şeyle karşılaştığınızda donup kalmayacaksınız. Birinin olumsuz bir duruma maruz kaldığını gördüğünüzde müdahale etmek isteyeceksiniz çünkü kendinize güveneceksiniz. Ben daha önce bu tür bir durumla karşılaşmadım ama İstanbul’da geç saatlere kadar çalıştığım dönemde eve dönerken bir kadına şiddet olayına denk gelmiştim. Sadece sokağın başından erkeklere bağırmakla ve polisi arayacağımı söylemekle yetinebildim. Onlara yaklaşamadım, çünkü korktum. Bu çok üzücüydü. Bu eğitimler bu yüzden önemli. Kadınlar kendini her anlamda güçlendirmeli” ifadelerini kullandı. “İnsanların can güvenliği yok” Atölye çalışmalarının çok iyi geçtiğini söyleyen Gülbahar Biter de, “Böyle bir imkân tanıdığı için İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ediyoruz. Şu anda sadece kadınların değil, insanların genel olarak can güvenliği yok. Madde bağımlılığının da artmasıyla korkunç bir ortam var. Akşam sokağa çıkmaya korkuyoruz. Kendini savunmayı bütün kadınların öğrenmesi gerekiyor. Burada çok güzel şeyler öğreneceğimize inanıyorum” sözlerine yer verdi.
HKÜ’de Erasmus Günleri 2024 etkinlikleri başladı
16 Ekim 2024 Çarşamba - 10:36 HKÜ’de Erasmus Günleri 2024 etkinlikleri başladı Erasmus+’ın tanıtılması, faydalarına işaret edilmesi ve öğrencilerin etkin katılımını teşvik etmek amacıyla Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Uluslararası İlişkiler Ofisi tarafından düzenlenen ErasmusDays 2024 (Erasmus Günleri 2024) etkinlikleri, Türkiye Ulusal Ajansı Başkanı İlker Astarcı’nın katıldığı açılış programı ile başladı. HKÜ Cine Amfi’de HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen programa; Türkiye Ulusal Ajansı Başkanı İlker Astarcı, Başkan Yardımcısı Yunus Alper Altay ve Yükseköğretim Koordinatörü (Daire Başkanı) Dr. Kemal Başcı’nın yanı sıra HKÜ Uluslararası İlişkiler Ofisi Koordinatörü İhsan Kuyumcu, HKÜ Teknoloji Transfer Ofisi Müdürü Cengiz Helvacıkara ve öğrenciler katıldı. Konuşmasında yaptıkları faaliyetler hakkında bilgiler veren Türkiye Ulusal Ajans Başkanı İlker Astarcı, “Erasmus+ programını Türkiye’de yürüten kuruluşuz. Alanımız eğitim ve gençlik. 2024 yılında 150 milyon avroluk bir bütçemiz var ve bu bütçenin 2027 yılına kadar 200 milyon avroya yükselmesi bekleniyor. Bu bütçelerin 2/3’ü proje kapsamında hibe şeklinde dağıtılıyor. 1/3’ü ise üniversite öğrencilerinin yurtdışı eğitim ve staj hareketliliği için kullanılıyor. Her yıl 20 bin üniversite öğrencisi olmak üzere toplam 60 bin insanımızı yurtdışına eğitime gönderiyoruz. Türkiye Ulusal Ajansı, Türkiye’nin yerli ve milli kaynaklarını; Avrupa Birliği mekanizmaları ile gençlerin, öğrencilerin ve araştırmacıların uluslararasılaşmaları amacıyla hizmete sunmaktadır. Sizlerin bu imkanlardan faydalanmanızı, uluslararası standartları yakından tanıyıp, ülkemiz için yararlı işler yapmanızı arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı. HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli ise, “Erasmus+ Programı öğrencilerimiz için sadece öğrenim deneyimi fırsatları değil; aynı zamanda farklı kültürlerle etkileşimde bulunma, yeni dostluklar kurma ve dünyayı daha geniş bir perspektiften görme imkanları sunuyor. HKÜ olarak Erasmus+ Programını destekliyor ve her yıl daha fazla öğrencimizin bu deneyimi yaşamasını sağlamak için projeler üretiyoruz. Bu kapsamda var gücü ile çalışan tüm ekibimize, katılımları ve destekleri için Türkiye Ulusal Ajansı Başkanımıza ve siz değerli öğrencilerimize çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu. Etkinlik kapsamında; uluslararası öğrenci değişimi fırsatları tanıtıldı, deneyim sunum ve paylaşımları ile ödüllü bilgi yarışması yapıldı. Yarışmanın kazananlarına ödülleri Türkiye Ulusal Ajansı Başkanı İlker Astarcı tarafından takdim edildi.
Kastamonu Üniversitesi’nde ’iklim krizi’ konuşuldu
16 Ekim 2024 Çarşamba - 10:20 Kastamonu Üniversitesi’nde ’iklim krizi’ konuşuldu Kastamonu Üniversitesi’nde “İklimin Geleceği: Geleceğin İklimi” projesi çerçevesinde “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Ekseninde İklim Krizi Paneli” düzenlendi. Kastamonu Üniversitesi’nin ev sahipliğinde, TÜBİTAK 4004 Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları Çağrısı kapsamında desteklenen “İklimin Geleceği: Geleceğin İklimi” projesi kapsamında Kastamonu Teknokent Ilgaz Konferans Salonu’nda düzenlenen “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Ekseninde İklim Krizi Paneli” geniş bir katılımla gerçekleştirildi. İklim değişikliğinin bölgesel ve küresel etkilerinin tartışıldığı bu önemli etkinlikte, akademisyenler, kamu kurumu temsilcileri ve katılımcılar bir araya geldi. Panelin açılışında konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İhtisaslaşma Koordinatörü Prof. Dr. Ömer Küçük, Kastamonu Üniversitesi’nin iklim değişikliği konusundaki projelerine yönelik çalışmalarını anlattı. Küçük, doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilirliğe yönelik iş birliklerinin hayati olduğunu ifade etti. Proje yürütücüsü Öğretim Görevlisi Berkan Güngör ise iklim krizinin toplumsal ve ekonomik yansımalarına değindi. Güngör, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin iklim kriziyle mücadelede kritik bir öneme sahip olduğunu ifade ederek, farkındalık artırıcı çalışmalar yürütüldüğünü belirtti. Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Ömer Küçük’ün moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde, uzmanlar çeşitli açılardan iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konularını ele aldı. Prof. Dr. Tolga Ulusoy, doğal kaynakların sürdürülebilir tüketimi, nüfus artış projeksiyonları, sürdürülebilir yatırım araçları hakkında bilgiler verdi. Doç. Dr. Miraç Aydın, su kaynaklarının korunmasına yönelik yenilikçi uygulamalara değindi ve su kaynaklarının sürdürülebilir olarak nasıl korunabileceği üzerine önemli veriler sundu. Doç. Dr. Eray Aktepe ise sürdürülebilir şehirler ve toplumlar konusunda bilgiler paylaştı; iklim değişikliğine karşı dayanıklı şehirler inşa etmenin ve toplumların bilinçlendirilmesinin önemine vurgu yaptı. Kastamonu İl Sağlık Müdürü Uzman Dr. Çağdaş Derdiyok, iklim değişikliğinin halk sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Derdiyok, hava kirliliği ve iklim krizi kaynaklı diğer sağlık risklerini ele alarak, bu konularda alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi. Kastamonu İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Dr. Suat Tüfekçi ise, iklim değişikliğinin doğal afetlere ve afet yönetimine etkilerini değerlendirdi. Tüfekçi, aşırı hava olayları ve doğal afetlerin artışına dikkat çekerek, afet yönetiminde dayanıklılığı artırmanın gerekliliğini ifade etti. Panelin ardından gerçekleştirilen soru-cevap bölümünde katılımcılar, iklim değişikliğinin bölgedeki etkileri ve bireysel olarak alınabilecek önlemler hakkında sorular yöneltti. Özellikle yerel yönetimlerin ve bireylerin bu mücadeledeki rollerine dair verimli tartışmalar yapıldı. Öte yandan, panelde ele alınan konuların bir rapor haline getirileceği belirtildi.
Gürsulu kadınlara pembe duyarlılık kazandırıldı
16 Ekim 2024 Çarşamba - 10:16 Gürsulu kadınlara pembe duyarlılık kazandırıldı Gürsu’da düzenlenen “Meme Kanseri Farkındalık Programı” kapsamındaki panelde kanserde erken teşhisin ve anne sütünün önemine dikkat çekildi. Gürsu Belediyesi ve Gürsu İlçe Sağlık Müdürlüğü iş birliği ile gerçekleştirilen programda; kanserde erken teşhis, toplumda farkındalık sağlanması, toplum bilincinin geliştirilmesi ve anne sütünün önemi başlıklarına vurgu yapıldı. “Erken Teşhis Hayat Kurtarır” konulu seminerde konuşan Dr. Su Ceren Kalkan, meme kanserinde erken teşhisin önemini vurguladı. Meme kanserinde kendi kendine elle muayenenin, kadınların bedenlerindeki değişimleri takip etmelerinin çok önemli olduğunu vurgulayan Kalkan, tüm kadınları sağlıkları konusunda duyarlı olmaya çağırdı ve Belediye ile Gürsu İlçe Sağlık Müdürlüğü iş birliğinde ücretsiz olarak yapılan kanser tarama hizmetlerinden faydalanmalarını önerdi. “Mucize Sütünüzde Saklı” konulu seminerde konuşan Dr. Selcen Demiroğlu, anne sütünün önemi ve kanserle ilişkisi hakkında bilgiler sundu. “Pembe yarınlar için farkında olalım” Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, “Bizler de yerel yöneticiler olarak, insan sağlığının korunması noktasında yükümlülüklere sahibiz. Erken tanı başta kanser olmak üzere tüm hastalıklarda çok önemli. Bu nedenle bilinçli ve duyarlı olmak hepimizin sağlığı için büyük önem taşımakta.” dedi. Gürsu Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen seminerde, katılımcılar konuya ilişkin merak ettiklerini de sorarak bilgilenme imkanı buldu.
Coşkunöz Eğitim Vakfı’nın CEVHER Hibe Programı’nda yeni dönem başvuruları açıldı
16 Ekim 2024 Çarşamba - 09:41 Coşkunöz Eğitim Vakfı’nın CEVHER Hibe Programı’nda yeni dönem başvuruları açıldı Coşkunöz Eğitim Vakfı’nın, mesleki ve teknik eğitimin ülke genelinde gelişmesine ve nitelikli istihdama katkı sağlamak hedefiyle hayata geçirdiği CEVHER Hibe Programı’nda yeni dönem başvuruları açıldı. Program çerçevesinde geçtiğimiz dönem lise ve üniversite seviyesinde 7 mesleki eğitim projesiyle toplam 2 bin 806 doğrudan faydalanıcıya ulaşıldı. 36 yıldır nitelikli mesleki eğitimin gelişmesi ve genç istihdamının artırılması hedefiyle projeler yürüten ve binlerce gencin hayatına dokunan Coşkunöz Eğitim Vakfı (CEV), ülkenin dört bir yanına ulaşabilmek için hayata geçirdiği CEVHER Hibe Programı ile 2023 yılında toplamda 7 farklı şehirde 7 mesleki projeye önemli mali kaynak sağladı. CEVHER Hibe Programı ile bugünün ve yarının ihtiyaçları doğrultusunda ülke çapında eğitim projelerine mali destek sağlayan CEV, geçtiğimiz programda 22 farklı eğitmen eğitimi ile toplam 995 saat eğitim gerçekleştirilmesini, 5 yeni müfredat oluşturulmasını, 7 adet atölyenin kurulmasını veya altyapısının geliştirilmesini sağlayarak, toplamda 2 bin 806 doğrudan faydalanıcıya ulaştı. Bu yeni dönemde de kamuya bağlı yükseköğretim kurumları tarafından yapılacak başvurular değerlendirilerek, başarılı bulunan ve hibe almaya hak kazanan projelere destek verilecek. Bu program ile birlikte CEV, Türkiye’de hibe yöntemi ile toplumsal gelişime katkı sağlayan sayılı sivil toplum örgütlerinden biri olarak sivil topluma önemli bir örnek oluşturmayı hedefliyor. Yeni dönem proje başvuruları başladı Yükseköğretim Kurumları, ’Dijital Dönüşüm’ veya ’Yeşil Dönüşüm’ temalı projeleriyle Türkiye’nin gelişim ve dönüşüm hikayesine ortak olmaya davet ediliyor. Başarılı bulunan projelere, projede yer alan faaliyetlerin gerçekleştirilmesi için hibe usulü ile proje başına 3 milyon TL’ye kadar hibe desteği sağlanacak. Projeleri yürütmek için rehberlik de sağlanacak programda, projeler başından sonuna kadar takip edilerek sonuçları değerlendirilecek. CEVHER Hibe Programı’nın 15 Ekim 2024’te başlayan başvuruları, 2 Aralık 2024 tarihine kadar devam edecek. Proje başvuruları www.coskunozegitimvakfi.org adresinden çevrim içi olarak yapılabilecek. "36 yılda 36 bin bireye ulaştık" Coşkunöz Eğitim Vakfı’nın 36 yılda eğitim programları ve istihdam projeleriyle 36 bini aşkın bireye ulaştığını belirten CEV Yönetim Kurulu Başkanı Oya Coşkunöz Aktaş, “Ülkemizin dört bir yanındaki cevherlere odaklanmak hedefiyle yürüttüğümüz CEVHER Hibe Programı ile lise ve üniversite seviyesinde 7 kentimizde 7 mesleki eğitim projesine destek verdik. Cevherlerimizin parlamasına katkı sağlamayı hedeflediğimiz bu projede, ülkemizdeki iyi fikirlerin uygulanarak eğitime sağlayacakları katkıyı görmek için sabırsızlanıyoruz” dedi. CEVHER Hibe Programı ile geçtiğimiz dönemde sürdürülebilir teknolojilerden tarihi izleri günümüze taşıyacak projelere kadar, yeni nesle ilham verecek birçok mesleki eğitim projesinin desteklendiğini söyleyen CEV Genel Müdürü Bige Tınmazsoy ise, “Bereketli topraklarımızda yetişen gençlerimizin yenilikçi teknolojilere ve nitelikli eğitim imkanına ulaşabilmesi için uyguladığımız hibe programımızda yeni dönem başvurularını bekliyoruz. ’Her Cevher, Geleceğe Eser’ sloganıyla ülkemizin gelişimine katkı sunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.