EĞİTİM
FÜ’nün ilk AR-GE Merkezi Prof. Dr. Açık’ın desteği ile tamamlanacak 25 Kasım 2024 Pazartesi - 10:26:41 Fırat Üniversitesi, yenilikçi projelere ev sahipliği yapacak olan ilk AR-GE Merkezinin yapımı için önemli bir adım attı. Yazılım, bilişim, robotik kodlama ve dijital dönüşüm gibi pek çok alanda çalışmaların yapılacağı merkezin inşaatını, Elazığ İş Kadınları Derneği (ELİKAD) Başkanı ve hayırsever iş insanı Prof. Dr. Yasemin Açık üstlendi. 2023 yılında yapımına başlanan ancak teknik nedenlerden dolayı tamamlanamayarak yarım kalan bina, Prof. Dr. Yasemin Açık’ın katkılarıyla tamamlanacak. Bu kapsamda Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş ve Prof. Dr. Yasemin Açık arasında rektörlük makamında bir protokol imzalandı. İki katlı olarak inşa edilecek AR-GE Merkezi, 8 laboratuvarı ile 7 gün 24 saat akademisyenler ve öğrencilerin kullanımına açık olacak. Merkezde yazılım, bilişim, yapay zeka, savunma sanayi ve dijital dönüşüm gibi oldukça önemli alanlarda projeler hayata geçirilecek. Bu bina, Fırat Üniversitesinin ilk AR-GE Merkezi olarak kayıtlara geçecek. “Yasemin hocamız örnek oldu” Protokol töreninde konuşan Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, Prof. Dr. Yasemin Açık’a teşekkür ederek şunları söyledi: ‘’Üniversitemizde daha önce temelini attığımız ancak teknik nedenlerle yarım kalan AR-GE Merkezi binasının tamamlanması için hocamızla bir protokol imzaladık. Prof. Dr. Yasemin Açık hocamız, örnek bir davranış sergileyerek bu inşaatı tamamlamayı üstlendi. Bu bina, yazılım, bilişim ve yapay zeka alanlarında genç mühendislerimizin yetişeceği bir merkez olacak. Aynı zamanda hocalarımız, savunma sanayi ve robotik gibi alanlarda ülkemize katkılar sunmaya devam edecek. Hayırsever ve kadirşinas Yasemin Açık hocamızın bu davranışı Elazığ’a örnek olacak. Öğrencilerimiz, akademik personelimiz ve üniversite yönetimimiz adına kendisine teşekkür ediyorum. Ayrıca, 4,5 yıllık rektörlük görevim süresince Yasemin Hocamız, öğrencilerimiz ve akademik çalışmalarımız için her zaman üniversitemize destek oldu. Bunun için de ayrıca teşekkür ediyorum.” “Vefa borcumu ödemek gurur verici” Fırat Üniversitesine olan bağlılığını dile getiren Prof. Dr. Yasemin Açık, yaptığı konuşmada şunları söyledi: ‘’Bugün benim için çok önemli bir gün. Çünkü tüm akademik yaşamımı Fırat Üniversitesinde sürdürdüm. Ankara’da lisans eğitimimi tamamladıktan sonra doğup büyüdüğüm şehre vefa borcumu ödemek için geri döndüğümde, ilk çalışmaya başladığım kurum Fırat Üniversitesi oldu. Asistanlığımı burada yaptım, doçent ve profesör unvanlarımı burada aldım. Bu üniversitenin bir mensubu olmak benim için gurur verici. Bana bu kadar katkı sağlayan üniversiteme vefa borcumu ödemek için bu projeyi hayata geçirme fırsatı sunduğunuz için teşekkür ederim. AR-GE Merkezimizde üniversitemizin başarılı akademisyenlerinin çok güzel projelere imza atacağına inanıyorum. Yeşil ve dijital dönüşüm, günümüz dünyasında sürdürülebilir kalkınma için hayati önem taşıyor. Bu merkezin, ülkemizin teknolojik yenilikler geliştirmesine ve dünyada söz sahibi olmasına katkı sağlayacağını düşünüyorum. Üniversitemizin dünyada ses getiren projelere ev sahipliği yapacağına inanıyorum. Böyle önemli bir projeye destek verme fırsatı sunduğunuz için Fırat Üniversitesi yönetimine teşekkür ederim.” Fırat Üniversitesinin ilk AR-GE Merkezi, Prof. Dr. Yasemin Açık’ın desteğiyle akademisyenler ve öğrenciler için ilham kaynağı olacak.
25 Kasım 2024 Pazartesi - 10:03 Merkezefendi Belediyesi üçüncü kreşi Mehmet Karataş Kreşinin temeli attı Merkezefendi Belediyesi tarafından eğitimde fırsat eşitliği sağlamak ve çocukların daha iyi eğitim alabilmesi amacıyla ilçeye kazandırılacak üçüncü kreş Mehmet Karataş Kreşi’nin temelini atıldı. Başkan Doğan, “Sosyal belediyecilik anlayışı ile ilçemize ve hemşehrilerimize hizmet etmeye devam ediyoruz” dedi. İlçe genelindeki çalışmalarına devam eden Merkezefendi Belediyesi, eğitime desteklerini sürdürüyor. Daha önce ilçeye iki kreş kazandıran Merkezefendi Belediyesi tarafından üçüncü kreşin temeli atıldı. Merkezefendi Belediyesi Mehmet Karataş Kreşi’nin temel atma töreni Muratdede Mahallesi’nde gerçekleştirildi. Törene Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Merkezefendi Kaymakamı Abdullah Demir, Yukatel’in kurucusu Yusuf Karataş ile annesi, ilçe belediye başkanları, meclis üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı. “Mutlu ve heyecanlıyız” Kreş sayısını artırmaya devam ettiklerini belirten Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “Mutlu ve heyecanlıyız. Üçüncü kreşimizi ilçemize kazandırıyoruz. 2019 yılından itibaren adaletsizliklere karşı eğitimde fırsat eşitliği için çalışıyoruz. Bu konu bizim için çok önemli. 2019 yılından bu yana bizi yalnız bırakmayan basketbol takımımızın sponsoru Yusuf Karataş’ın katkılarıyla bu kreşimizi hizmete açacağız. Enflasyonun artmasıyla, alım gücünün düşmesiyle ve buna bağlı olarak annelerinde çalışmasıyla birlikte tam gün kreşlere ihtiyaç vardı. Bölge anlamında da kreşimizin mevcut konumu ihtiyacı karşılayacak durumda. Bu törenimizi özellikle bugün gerçekleştirmek istedik. Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyorum. Katılımınız için hepinize teşekkür ediyorum” diye konuştu. “En kısa sürede tamamlanıp hizmete açılacağının sözünü aldık” Yukatel’in kurucusu ve kreşin bağışçısı Yusuf Karataş, “Denizliyi çok sevdiğimi biliyorsunuz. Şeniz Başkanla birlikte bir kreş ziyareti sırasında babamın çocukları çok sevdiği aklıma geldi. Çok daha fazla kreşe ihtiyaç var. En iyi ve doğru olarak gördüğüm, hayır işi olduğuna inandığım için kreşi yapalım dedik, protokolü imzaladık. Bu anlamlı günde bu hizmetin temelini atmak bizi mutlu ediyor. En kısa sürede tamamlanıp hizmete açılacağının sözünü aldık. Açılışta buluşmak üzere” şeklinde konuştu. “Başkanımız ilk günkü heyecanla çalışıyor” Denizli’de olmayan kreşi ilk kez Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan’ın kazandırdığını belirten Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ise, “Bugün burada olmaktan dolayı keyifliyiz. Başkanımıza ve bağışçımıza teşekkür ediyorum. Ben değil biz anlayışıyla çalışan, kaynakları doğru kullanan, hizmet aşkıyla yaşayan herkese sonsuz teşekkürler. Denizli’de olmayan kreşi ilk kez Şeniz Başkanımız kazandırmıştı. Bugün aynı heyecanla üçüncü kreşi kazandırıyor. Kreşlerin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Herkesin yüzü gülsün istiyoruz. Mutlu bir Denizli için çalışıyoruz. Bunu da hep beraber başaracağız” dedi. Konuşmaların ardından protokol üyeleri butona bastı ve yeni kreşin temeli atıldı.
25 Kasım 2024 Pazartesi - 09:54 Yozgat’ta geleceğin gazetecilerine eğitim verdi Gazeteciler Cemiyeti, Yozgat’ta geleceğin gazetecileriyle bir araya geldi. Gazeteciler Cemiyeti, Yozgat Gazeteciler Cemiyeti ve Bozok Üniversitesi İletişim Fakültesi iş birliği ile öğrencilere yönelik eğitim düzenlendi. Mobil canlı yayın aracında günümüz son teknolojisine sahip cihazlar tanıtıldı. Kamera önü ve kamera arkası yayının nasıl yapıldığı hakkında ayrıntılı bilgiler verildi. Öğrencilerin her biri cihazların başına tek tek geçerek bizzat uygulamalı biçimde gazetecilik mesleği hakkında bilgi edinme imkanı buldu. Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi ve 9.Köy editörü Zeynep Gürcanlı, mobil eğitim cihazıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Biliyorsunuz çok ağır bir deprem geçirdik. O depremde elektrik yok, internet yok, insanlar can derdine düşmüş. Oraya gazeteci akını oldu. Gazetecilik öyle bir meslek ki herkesin kaçtığı yere siz koşarak giden bir mesleğe sahibiz. Depremde de böyle oldu. İstanbul’dan, Ankara’dan, çevre illerden herkes gidebildiği kadar deprem bölgesine gitti. Gittiklerinde yıkıntı gördüler. Elektrik yok, internet yok. Görüntüyü kayda alıyorsun ancak gönderemiyorsun. Kalacak yer yok. Bir süre sonra şarj bitiyor. Görüntü çekemiyorsunuz. Işık yok. Biz bunları düşünerek nasıl bir katkı yapabiliriz, dedik” dedi. “Yaşayan stüdyomuz her imkana sahip” Depremde yaşanan olumsuzlukların yeni bir fikri meydana çıkardığını söyleyen Gürcanlı, “Böyle felaket anlarında kullanılabilecek bu arabayı yaptık. Bir kere kendi enerjisini kendisi karşılayabiliyor, güneş enerjisi ile çalışıyor. Dolayısıyla azıcık güneş bile olsa o geceyi geçirecek kadar enerji biriktirip hiç elektrik olmadan biz bu arabayla sürekli yayın yapabilme şansımız var. Uydu internetine doğrudan bağlanma imkânımız var. Bütün cihazlar var. Yaşayan bir stüdyo gibi. İçinde de buzdolabı, kahve makinesi gibi malzemeler de var” dedi. İletişim Fakültesi öğrencileri, canlı yayın için gerekli olan teknik cihazları inceleyerek canlı yayın tecrübesi denedi, örnek kayıtlar aldı. “Bu tür toplantılar yerel medyamıza katkı sağlayacak” Gazeteciler Cemiyeti adına açılış konuşmasını yapan Osman Hakan Kiracı, “Günümüzde hem ulusal hem yerel medyada çok büyük bir değişim ve hızlı dönüşüm gerçekleşiyor. Bu dönüşüme ayak uydurmak oldukça zor. Böyle bir süreçle yarışabilmek, yeni projelere, yeni teknolojilere ulaşabilmek gayret istiyor, birlik ve beraberlik istiyor. Medyanın çeşitli birimlerini oluşturan kuruluşlar olarak kendi sorunlarımızı konuşmak, çözüm yolları aramak, paylaşmak amacıyla bu tür organizasyonlarla birlik ve beraberlik içinde hareket etmemiz lazım. Dolayısıyla ben bu tür toplantıların devamının yerel medyamıza çok önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Bu toplantılara katılan arkadaşlarımız için de bir yol haritası çizeceğini biliyorum. Geldiğimiz noktada gün, bugün birlikte hareket etmemizi, birlikte düşünmemizi, birlikte paylaşmamızı ve birlikte çalışmamızı gerektiriyor” dedi. “Bozkırın ortasında nilüferler açtırmaya geldim” Eğitim programı paydaşlarından olan İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfiye Acar Şentürk ise konuşmasında, “Dekanlığa başladığım ilk günden beri, ‘Bozkırın ortasında nilüferler açtırmaya geldim’ diyorum. Öğrencilerime hep şunu diyorum: ‘Kaç puanla geldiğiniz önemli değil hangi donanımla gittiğiniz önemli.’ ‘Yozgat’ta yaşıyoruz, imkânlar yok’ gibi bahanelerin arkasına da sığınmıyorum. Dolayısıyla inanıyorum ki, Bozok İletişim Fakültesi tıpkı büyükşehirlerdeki gibi marka olacak ve burada nilüferler yetişecek” ifadelerini kullandı. “Yerel basın üretemezse Türkiye habersiz kalır” Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Ali Oruç “Her geçen gün daha net olarak ortaya çıkan durum şudur. Bugün yerel basın bir yaşam mücadelesi vermektedir. Yerel basının bu mücadelesinin sonuçları tüm Türkiye’yi etkileyecektir. Yerel basının haber üretiminin en aza inmesi demek Türkiye’nin kendisinden habersiz kalması demektir. Bugün nitelikli bir Durum Değerlendirme Toplantısı gerçekleştireceğimizden şüphem yok. Burada tartışılan her sorunun, geleceğin gazetecileri için bir sorun halinden çıkarmak için çabalayacağımızdan şüphem yok” ifadelerini kullandı.
Muradiye’de eğitim çıtası yükseliyor
19 Kasım 2024 Salı - 23:55 Muradiye’de eğitim çıtası yükseliyor Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) Muradiye Öğrenim Birimi çalışmalarıyla ilçenin eğitim çıtası yükselmeye devam ediyor. Van Muradiye Kaymakamı Melih Aydoğan, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) Muradiye Öğrenim Birimi’ni ziyaret etti. Kaymakam Aydoğan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Aydoğan, “Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı, yıllardır Muradiye’de eğitim hizmeti vermeye devam ediyor. 2024-2025 eğitim-öğretim dönemine de güçlü bir başlangıç yapan vakıf, açılış etkinliği ve çocuklarımızın atölyelerini ziyaret etmek amacıyla özel bir program düzenledi. TEGV, bu eğitim döneminde 500 öğrencimize, 50 gönüllümüzle birlikte farklı atölyelerde eğitim imkânı sunuyor. Bu kapsamda gerçekleştirilen ziyaretle gönüllülerimize katkılarından dolayı teşekkür ettik. Ayrıca, bu tür faaliyetlerin çocuklarımızın gelişimine ve eğitim imkanlarının artmasına önemli katkı sağladığı bilgisini aldık. İlçemizde bu fırsatları sunan Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na desteklerinden dolayı bir kez daha teşekkür ediyoruz” dedi. “500’ün üzerinde gönüllümüze ulaştık” TEGV Muradiye Öğrenim Birimi Yöneticisi Buket Müjde ise, “Muradiye Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı, 23 yıla yakın bir süredir yoğun bir şekilde faaliyetlerini sürdürüyor. Amacımız, çocuklarımızın okul eğitimine destek sağlarken onları bir birey olarak hayata hazırlamak. Bu süreçte 30 binden fazla çocuğumuza ve 500’ün üzerinde gönüllümüze ulaştık. Bu yıl da 500’ün üzerinde çocuk ve 50’nin üzerinde gönüllümüzle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Öğretmen, memur, üniversite öğrencisi gibi farklı kesimlerden gönüllülerimiz, çocuklarımızın gelişimine destek olmak için bizimle birlikte çalışıyor. Çocuklarımız ise bireysel olarak veya okul gruplarıyla TEGV etkinliklerine katılıyor. Bugün de ilçe kaymakamımız, ilçe jandarma komutanımız, ilçe emniyet müdürümüz ve ilçe milli eğitim şube müdürümüz etkinlik alanlarımızı ziyaret etti. Etkinlik odalarına girerek çocuklarımızla sohbet ettiler ve etkinlikler hakkında bilgi aldılar. İngilizce etkinlikler, Algo Dijital çalışmaları, Düşler Atölyesi ve okuma etkinlikleriyle dolu bir gün geçirdiler. Programın sonunda, çocuklarımız misafirlerimize kendi çalışmalarından hediyeler sunarak teşekkür etti. Gün, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi. Katılımlarından dolayı tüm misafirlerimize şükranlarımızı sunuyoruz” diye konuştu. Ziyarette Kaymakam Melih Aydoğan’a İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Nurullah Çatal, İlçe Emniyet Müdür Vekili Başkomiser Ömer Üresin, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Muhsin Demir katıldı.
Kastamonu Üniversitesi’nde Nail Tan’nın hayatı konuşuldu
19 Kasım 2024 Salı - 18:23 Kastamonu Üniversitesi’nde Nail Tan’nın hayatı konuşuldu Kastamonu Valiliği ile Kastamonu Üniversitesi tarafından “Bilim ve Sanat Yolunda 63 Yıllık Bir Seyahat: Nail Tan Sempozyumu” düzenlendi. Kastamonu Valiliği ve Kastamonu Üniversitesi Rektörlüğü işbirliğinde Hoca Ahmet Yesevi Kültür Merkezi’nde “Bilim ve Sanat Yolunda 63 Yıllık Bir Seyahat: Nail Tan Sempozyumu” gerçekleştirildi. Sempozyum, Türk kültürüne, diline ve halk bilimine önemli katkılarda bulunan Nail Tan’ın hayatının anlatılmasıyla başladı. Sempozyumda, Türk kültürüne ve diline katkılarıyla tanınan, yazarlığa şiirle başlayan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda çeşitli görevlerde bulunan Nail Tan’ın hizmetleri ve projeleri geniş bir şekilde ele alındı. 1998 yılında emekli olan Tan, Türk diline katkılarından dolayı 2023 yılında Türk Dil Kurumu tarafından Türkiye Diline Hizmet Ödülü ile onurlandırılmıştı. Vali Yardımcısı Aydın Ergün, Nail Tan Sempozyumu’nun Kastamonu’ya yakışan bir etkinlik olduğunu belirterek, hem kültürel mirasa sahip çıkmanın hem de Türk kültürü, dili ve halk bilimine önemli katkılarda bulunan Nail Tan ile ilgili böyle bir etkinliğin düzenlenmesinin büyük bir anlam taşıdığını ifade etti. Sempozyumun açılışında konuşan Düzenleme Kurulu Başkanı olan Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Eyüp Akman yaptı. Prof. Dr. Akman, Nail Tan ile ilgili hazırlanan belgeselin 18 Aralık 2023’te ilk defa üniversitelerinde yayınlandığını belirterek, bu sempozyumun önemine dikkat çekti. Akman, “Bu konuda bahtiyarız. Bir ilki gerçekleştiriyoruz. Nail Tan’ın hayattayken bu etkinliği düzenlemek, onun değerli mirasına sahip çıkmak adına büyük bir adım” şeklinde konuştu. Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kaçar da, Nail Tan’ın hayatına dair kapsamlı bilgiler verdi. Kaçar, özellikle Kastamonu’nun Türk dünyasındaki önemine ve Tan’ın bu alandaki katkılarına vurgu yaptı.Kaçar, sempozyumun, Türk dünyasının kültürel ve dilsel zenginliğine yaptığı katkılarla dikkat çeken Tan’ı onurlandırmak için çok anlamlı bir fırsat olduğunu belirtti. Sempozyumun ilerleyen bölümlerinde, Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen akademisyenler, Nail Tan’ın akademik ve kültürel mirasına dair bildirilerini sundular.
Avrasya Üniversitesi, İran heyetini ağırladı
19 Kasım 2024 Salı - 18:19 Avrasya Üniversitesi, İran heyetini ağırladı İran İslam Cumhuriyeti Trabzon Başkonsolosu Naser Mohebati, Maku Serbest Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hossein Garossi ve beraberindeki heyet, Avrasya Üniversitesi’ni ziyaret ederek Mütevelli Heyet Başkan Ömer Yıldız, Rektör Vekili Prof. Dr. Yavuz Özoran ve Genel Sekreter Gülay Yeniçeri ile görüştü. Başkonsolos Naser Mohebati, ziyarette yaptığı konuşmada, “Bölgenin en önemli eğitim kurumlarından biri olan Avrasya Üniversitesi’ni de ziyaret ediyoruz. Sizlerle tanışmaları çok önemli, gelecekte yapılabilecek işbirliğinin ilk adımını atmış oluyoruz. Önümüzdeki ay Tahran’da yapılacak önemli bir ticaret zirvemiz var, bu vesile ile sizleri de o zirveye davet ediyoruz" dedi. Maku Serbest Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hossein Garossi ise ziyarette Maku’nun İran’ın en büyük endüstriyel ve ticari serbest bölgesi olduğunu vurgu yaptı. Garossi, "Ülkemizde çeşitli serbest bölgeler var. Maku İran ile Türkiye’nin sınırında çok önemli bir merkez. Maku’nun en önemli özelliği ise ticaretle bilimsel çalışmaların aynı anda yürütüldüğü bir yer olmasıdır. Çalışmalarımız arasında üniversitelerarası araştırmalar konulu bir başlığımızda bulunuyor. Türkiye’deki TÜBİTAK gibi değerlendirebilirsiniz. Bizde de bilimsel çalışmaları destekleyen bir kurumuz. Bu anlamda Avrasya Üniversitesi ile yapacağımız işbirliği çok önemli" şeklinde konuştu. Yıldız: “İşbirliğine hazırız” Avrasya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ömer Yıldız da, Başkonsolos Naser Mohebati ve İran’dan gelen Maku Serbest Bölgesi heyetini ağırlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek, iki dost komşu ülkenin kurumları olarak işbirliğine hazır olduklarını ifade etti. Yıldız, ”Avrasya Üniversitesi 2010 yılında kurulan şimdiye kadar 13 binden fazla mezun veren bölgenin tek vakıf üniversitesidir. Üniversitemizde İranlı akademisyenlerimiz ve öğrencilerimiz bulunmaktadır. Hedeflerimiz arasında uluslararasılaşma ilk sırayı almaktadır. Uluslararası öğrenciler gerek küresel eğitim diplomasisinin bir parçası olarak gerekse üniversitedeki çok kültürlü akademik, sosyal hayatın parçası olarak yükseköğretim sisteminin uluslararasılaşmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bu anlamda dost ülkemiz İran’dan üniversitemize öğrencilerin gelmesi içinde çalışmalarımıza hız vermek istiyoruz. Gerçekleşen ziyaretin önemi çok büyüktür. Misafirlerimize tekrar şehrimize, üniversitemize hoş geldiniz diyor, ziyaretleri için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
SUBÜ’de ‘Afet Farkındalık Eğitimi’ verildi
19 Kasım 2024 Salı - 16:43 SUBÜ’de ‘Afet Farkındalık Eğitimi’ verildi SUBÜ’de 12 Kasım Afet Hazırlık Günü ve sivil savunma faaliyetleri çerçevesinde ‘Afet Farkındalık Eğitimi’ verildi. Afet eğitimi almanın önemine değinilirken afet öncesi, sırası ve sonrasında neler yapılması gerektiği anlatıldı. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde (SUBÜ) 12 Kasım Afete Hazırlık Günü ve sivil savunma faaliyetleri çerçevesinde ‘Afet Farkındalık Eğitimi’ verildi. Spor Bilimleri Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen eğitimi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeki Taş, Sapanca Turizm Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Hasip Cana ile İş Sağlığı ve Güvenliği Koordinatörü Serap Karakoç verdi. Eğitimciler, ülkenin birçok yerinde düzenlenen afet farkındalığı eğitimlerine katılarak hep birlikte daha güvenli bir gelecek inşa etmenin mümkün olduğuna vurgu yaptı. “Bu tarih aynı zamanda 1999 Düzce Depremi’nin de yıl dönümü” 12 Kasım’ın Türkiye’de ‘Afete Hazırlık Günü’ olarak anılan özel bir gün olduğunu ve bu günde afetlere karşı bilinçlenme ve hazırlığın öneminin vurgulandığını kaydeden SUBÜ Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeki Taş, “Bu tarih aynı zamanda 1999 Düzce Depremi’nin de yıl dönümü. Bugünün en önemli gayesi elbette bilinçlenme ve hazırlık ile muhtemel afet durumlarında can ve mal kaybını en aza indirmek. 12 Kasım’da ülkemizin dört bir yanında çeşitli eğitimler, tatbikatlar, seminerler ve farkındalık kampanyaları düzenleniyor. Afet farkındalığı eğitimi bireylerin ve toplulukların afetlerle başa çıkabilme kapasitelerini artıran ve toplum genelinde güvenliği sağlamaya yarayan önemli bir adım. Her bireyin bu eğitime katılımı ile afet anlarında daha etkili ve güvenli tepki verme potansiyeli gelişiyor. Unutmamalıyız ki afetlere karşı hazırlıklı olmak sadece kendi güvenliğimizi değil toplumumuzun dayanıklılığını da artırıyor” diye konuştu. A’dan Z’ye afet eğitimi SUBÜ Sapanca Turizm MYO Öğretim Görevlisi Hasip Cana ile İş Sağlığı ve Güvenliği Koordinatörü Serap Karakoç ise afet öncesi, sırası ve sonrasına ilişkin bilgiler paylaştı. Afet türleri ve tehlikelerine değinilen Cana ve Karakoç’un eğitiminde; deprem, sel felaketi, yangın ve benzeri afetlerin potansiyel tehlikeleri anlatıldı. Afet öncesi hazırlıklardan bahsedilerek evde acil durum çantasının nasıl hazırlanacağı, aile afet planının nasıl oluşturulacağı ve güvenli toplanma noktalarının nasıl belirlenebileceği üzerinde duruldu. Deprem anında sergilenecek güvenli davranışlar, yangın durumunda yapılması gerekenler, afet sonrası ilk yardım bilgisi, güvenli alanlara tahliye, yardım çağrısı yapılması ve yerel otoritelerin talimatlarına uyum da ele alınan konular arasında yer aldı. Ayrıca komşuluk ilişkilerinin güçlendirilmesi, topluluk temelli afet hazırlıkları ve dayanışma önlemlerine değinildi.
Menteşe Halk Eğitimi Merkezi’nden özel bireylere destek
19 Kasım 2024 Salı - 16:24 Menteşe Halk Eğitimi Merkezi’nden özel bireylere destek Özel eğitime ihtiyacı olan 18 yaş üstü yetişkin bireyler için Muğla İl Millî Eğitim Müdürlüğü koordinesinde, Menteşe Halk Eğitimi Merkezi tarafından farklı alanlarda kurslar gerçekleştiriliyor. Son dönemde bazı basın mecralarında Menteşe Halk Eğitimi Merkezinde özel eğitim ihtiyacı olan bireylere yönelik kursların tasarruf tedbirleri sebebiyle açılamayacağını bildiren haberlerin aslını yansıtmadığı, kursların hali hazırda devam ettiği görüldü. İl Millî Eğitim Müdürlüğü koordinesinde, Menteşe Halk Eğitimi Merkezi tarafından özel bireylere yönelik el sanatları ve spor alanında açılan kurslar, faaliyetlerini etkin bir şekilde sürdürüyor. Özel eğitim ihtiyacı olan bireylere yönelik Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından başlatılan kurslar, özel bireylerin eğitim süreçlerine katılımını artırmayı ve toplumsal hayata daha etkin bir şekilde dâhil olmalarını amaçlıyor. Bu kurslar, bireylerin kişisel gelişimlerine katkı sunarken aynı zamanda sosyal becerilerini, iş ve yaşam yetkinliklerini de geliştirmeyi hedefliyor. Menteşe Halk Eğitimi Merkezi, bu kurslar aracılığıyla özel eğitim ihtiyacı duyan bireyler için çeşitli alanlarda eğitim fırsatları sunmakta. Kilim dokuma, dekoratif el sanatları yapımı, batik boyama, temel takı tekniklerini uygulama, halk dansları, beden eğitimi gibi farklı alanlarda açılan halk eğitim kursları, öğrenciler tarafından büyük ilgi görüyor. Gün boyu devam eden kurslar, eğitsel terapötik yaklaşımlar, mesleki beceriler, sosyal beceri gelişimi gibi konularda destek sunarak katılımcıların özgüven kazanmalarına ve yaşamlarını daha bağımsız bir şekilde sürdürebilmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor. Menteşe Halk Eğitimi Merkezinde görevli özel eğitim öğretmenleri tarafından, Konakaltı Kültür Merkezi ve Muğla Uluslararası Gençlik Merkezinde başlayan kurslara, hafif, orta ve ağır düzeyde zihinsel engeli olan ve otizm spektrum bozukluğu olan bireyler katılıyor. Bu tür eğitim faaliyetleri, özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin toplumla entegrasyonunu sağlamada önemli bir rol oynamakta. Ayrıca, ailelerin de bu süreçte desteklenmesi ve rehberlik edilmesi, hem bireylerin hem de ailelerinin yaşam kalitesini artırıyor.
Tunceli’de, ’Çocuk ihmali ve istismar vakalarında yasal süreç’ semineri
19 Kasım 2024 Salı - 16:19 Tunceli’de, ’Çocuk ihmali ve istismar vakalarında yasal süreç’ semineri Tunceli’de ’20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’ dolayısıyla ’Çocuk ihmali ve istismarı vakalarında yasal süreç’ konulu seminer düzenlendi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü Rehberlik ve Araştırma Merkezi koordinesinde düzenlenen seminerde, çocuk ihmali ve istismarı vakaları, okullar ve RAM’daki işleyiş, bu tür vakalarda adli süreç ile çocuk ruh sağlığı gibi konularda sunumlar gerçekleştirildi. Seminere, İl Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse, özel eğitim ve rehberlik hizmetinden sorumlu şube müdürleri, okul müdürleri, rehber öğretmen ve psikolojik danışmanlar katıldı. İl Milli Eğitim Müdürü Bahameddin Karaköse, “Çocuk ihmal ve istismarı dünyada ve ülkemizde maalesef oldukça sık karşılaşılan, hepimizin hassasiyetinin yüksek olduğuna emin olduğum bir konu. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre çocuk ihmali ve istismarını; 18 yaşın altındaki çocukların sağlığını, sağ kalımını, gelişimini veya ilişkilerdeki güven duygusunu olumsuz yönde etkileyen fiziksel, duygusal, cinsel ihmal ve diğer sömürü türleriyle sonuçlanan kötü davranışlar olarak tanımlamaktadır. Çocukluk çağında yaşanan başta cinsel istismar olmak üzere, istismar olayları çocukların ruh sağlığına ve yaşam kalitesine ciddi anlamda zarar vermektedir” dedi. Ebeveyn ve öğretmenlerin çocukları iyi gözlemlemesi gerektiğini dile getiren Karaköse, “Aileden sonra çocuk vaktinin çoğunu okulda geçirmektedir. Öğretmelerin de çocukları iyi gözlemlemesi gerekir. Onlar bizim için çok önemli. Sadece aile ve okulda değil, çocuğun etkileşimde olduğu her alan bu konuda sorumluluk sahibi. O nedenle cinsel ihmal ve istismar konusunda yapılacak çalışmalar çok olacaktır. Ancak tüm bu çalışmaların önüne geçecek ve hepsini toparlayacak şey çocuklarımıza sunduğumuz sevgidir. Onlara sevgimizi doğru hissettirdiğimizde ve yansıttığımızda çocuklarımızı birçok tehlikeden, sorundan ve krizden uzak tutabiliriz. 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nden bir gün önce ilimizde böyle bir çalışmanın yapılması çok önemli. Çocuklarımız bizim en büyük zenginliğimiz. Onlar için bu konuda alınabilecek tüm önlemleri almalıyız” diye konuştu.
Üniversitede "dersimiz kivi hasadı"
19 Kasım 2024 Salı - 15:08 Üniversitede "dersimiz kivi hasadı" Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi tarafından özel yetiştirilen kiviler, Bahçe Bitkileri Bölümü öğrencilerince arazi uygulaması kapsamında hasat edildi. OMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ümit Serdar, "Asıl amaç derstir. Kiviyi tanımak, kivi hasadında nelere dikkat edilmeli gibi bilgileri öğrencilerimizin uygulamalı olarak öğrenmesi çok güzel” dedi. OMÜ Ziraat Fakültesi öğrencileri derslerini sınıf ortamının yanı sıra arazide uygulamalı olarak da işliyor. Atakum ilçesi Kaya Güney Mahallesi’ndeki Ali Nihat Gökyiğit Araştırma İstasyonu, öğrencilerin en verimli şekilde eğitim alması için birçok imkanı bünyesinde bulunduruyor. Birçok meyvenin ve sebzenin yetiştirilmesine tanıklık eden öğrenciler, arazi uygulaması kapsamında kivi bahçesine girerek hasat yaptı. "Kiviye dokunuyor, kiviyi tanıyorlar" OMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ümit Serdar, "Öğrencilerimizle birlikte kivi hasadı yapıyoruz. Bu sene çok kurak bir yıldı. Burayı yeterince sulayamadık. O nedenle meyvelerimiz biraz küçük oldu. Öğrencilerimiz kuraklıkta ne oluyor, meyve ne kadar büyüyebiliyor bunu görme fırsatı buldu. Dişi ve erkek bitkileri görüyorlar. Budamanın önemini anlıyorlar. Bazı ağaçlar çok güzel budanmış ve onlarda daha iri meyveler var. Dolayısıyla Ondokuz Mayıs Üniversitesi için uygulamalı eğitim çok önemli. Asıl amaç ders. Kiviyi tanıma ve kivi hasadında nelere dikkat edilmeli gibi bilgileri öğrencilerimizin uygulamalı olarak öğrenmesi çok güzel” diye konuştu. "Mühendislik için önden hazırlık" Ziraat Fakültesi öğrencisi Eylül Comart, “Uygulama için buradayız. Kivi hasadına başladık. Derslerde uygulama bizler için çok iyi oluyor. Kendimiz hasadı yapıyoruz. Mühendislik için önden bir hazırlık oluyor” şeklinde konuştu. Öğrenci Zehra Çakıcılar, “Bahçe bitkileri genel meyvecilik dersinde uygulama yapmaya geliyoruz. Kivi, fındık, kestane gibi hasatlar yapıyoruz. Bunlar ileriye dönük yatırım olarak bize geri dönüş oluyor” ifadelerini kullandı. Ziraat Fakültesinde öğrenci ve aynı zamanda Samsun’daki bir okulda öğretmen olan Selçuk Yıldırım, “Bu tarım sevdası bu yaştan sonra bizi öğrenciliğe itti. Eğitimde en büyük sorunlardan bir tanesi eğitimin teoride kalması, pratiğe geçmemesidir. Fakültemizin çok geniş uygulama sahaları mevcut. Bu noktada fakültemiz gerçekten çok avantajlı. Bağcılıkta, kivide, kestanede uygulamalar yapıyoruz" açıklamasında bulundu. Öğrenciler kivi hasadının yanı sıra istasyonda yetiştirilen kestane, fındık, mantar gibi mahsullerin de hasatlarını yaparak uygulamalı olarak öğrenme fırsatı buluyor.
Türkiye Akıl Ve Zeka Oyunları Turnuvası Mersin’de başladı
19 Kasım 2024 Salı - 15:07 Türkiye Akıl Ve Zeka Oyunları Turnuvası Mersin’de başladı Mersin’de, ’24 Kasım Öğretmenler Günü’ etkinlikleri kapsamında düzenlenen Türkiye Akıl ve Zeka Oyunları Turnuvası, Suphi Öner Öğretmen Evinde gerçekleştirilen açılış töreni ile başladı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen öğretmenler, toplamda 5 turdan oluşan ve iki gün sürecek olan zeka oyunlarında yeteneklerini sergileyecekler. Mangala, küre, reversi ve kulami olmak üzere 4 farklı kategoride 64’ü mangala, 31’i küre, 56’sı reversi, 50’si kulami olmak üzere toplam 201 öğretmenin performans sergileyeceği yarışmanın açılış törenine, Tüm Akıl ve Zeka Oyunları Federasyonu Başkanı Şaban Kurt ile İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş’ta katılarak birer konuşma gerçekleştirdi. "Öğretmenlik dışında hiçbir meslek yoktur ki eserini yüreğine basabilsin, hiçbir meslek yoktur ki eserinin sevgisini kalbinde hissedebilsin" diyerek konuşmasına başlatan İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, "Geleceğin bizlerin çabalarıyla şekilleneceği düşüncesini hiç aklımızdan çıkarmadan evlatlarımızı geçmişine bağlı, kendi coğrafyamızı ve dünyayı iyiye ve doğruya kanalize edebilecek donanımda yetiştirmeye bıkmadan usanmadan devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizin ışığında, millî ve manevi değerlerine sahip çıkan köklü geçmişinden aldığı güçle geleceğe yön veren evlatlarımız, sizlerin sayesinde daha yaşanabilir, barış dolu dünyayı inşa edeceklerdir. Unutmayalım ki geleceğin dünyasını her zaman olduğu gibi yine insan belirleyecektir. Zekanın ölçüsü gerektiğinde düşüncelerini değiştirebilmekte yatar. Turnuvada hepinize başarılar diliyorum. Aklın ve zekanın kazandığı bir turnuva olsun" ifadelerini kullandı.
Üniversitede "Dersimiz kivi hasadı"
19 Kasım 2024 Salı - 15:05 Üniversitede "Dersimiz kivi hasadı" Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi tarafından özel yetiştirilen kiviler, Bahçe Bitkileri Bölümü öğrencilerince arazi uygulaması kapsamında hasat edildi. OMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ümit Serdar, "Asıl amaç derstir. Kiviyi tanımak, kivi hasadında nelere dikkat edilmeli gibi bilgileri öğrencilerimizin uygulamalı olarak öğrenmesi çok güzel” dedi. OMÜ Ziraat Fakültesi öğrencileri derslerini sınıf ortamının yanı sıra arazide uygulamalı olarak da işliyor. Atakum ilçesi Kaya Güney Mahallesi’ndeki Ali Nihat Gökyiğit Araştırma İstasyonu, öğrencilerin en verimli şekilde eğitim alması için birçok imkanı bünyesinde bulunduruyor. Birçok meyvenin ve sebzenin yetiştirilmesine tanıklık eden öğrenciler, arazi uygulaması kapsamında kivi bahçesine girerek hasat yaptı. "Kiviye dokunuyor, kiviyi tanıyorlar" OMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ümit Serdar, "Öğrencilerimizle birlikte kivi hasadı yapıyoruz. Bu sene çok kurak bir yıldı. Burayı yeterince sulayamadık. O nedenle meyvelerimiz biraz küçük oldu. Öğrencilerimiz kuraklıkta ne oluyor, meyve ne kadar büyüyebiliyor bunu görme fırsatı buldu. Dişi ve erkek bitkileri görüyorlar. Budamanın önemini anlıyorlar. Bazı ağaçlar çok güzel budanmış ve onlarda daha iri meyveler var. Dolayısıyla Ondokuz Mayıs Üniversitesi için uygulamalı eğitim çok önemli. Asıl amaç ders. Kiviyi tanıma ve kivi hasadında nelere dikkat edilmeli gibi bilgileri öğrencilerimizin uygulamalı olarak öğrenmesi çok güzel” diye konuştu. "Mühendislik için önden hazırlık" Ziraat Fakültesi öğrencisi Eylül Comart, “Uygulama için buradayız. Kivi hasadına başladık. Derslerde uygulama bizler için çok iyi oluyor. Kendimiz hasadı yapıyoruz. Mühendislik için önden bir hazırlık oluyor” şeklinde konuştu. Öğrenci Zehra Çakıcılar, “Bahçe bitkileri genel meyvecilik dersinde uygulama yapmaya geliyoruz. Kivi, fındık, kestane gibi hasatlar yapıyoruz. Bunlar ileriye dönük yatırım olarak bize geri dönüş oluyor” ifadelerini kullandı. Ziraat Fakültesi’nde öğrenci ve aynı zamanda Samsun’daki bir okulda öğretmen olan Selçuk Yıldırım, “Bu tarım sevdası bu yaştan sonra bizi öğrenciliğe itti. Eğitimde en büyük sorunlardan bir tanesi eğitimin teoride kalması, pratiğe geçmemesidir. Fakültemizin çok geniş uygulama sahaları mevcut. Bu noktada fakültemiz gerçekten çok avantajlı. Bağcılıkta, kivide, kestanede uygulamalar yapıyoruz" açıklamasında bulundu. Öğrenciler kivi hasadının yanı sıra istasyonda yetiştirilen kestane, fındık, mantar gibi mahsullerin de hasatlarını yaparak uygulamalı olarak öğrenme fırsatı buluyor.
Ağrı’da Şehit Polis Şeyda Yılmaz Kütüphanesi açılışı gerçekleştirildi
19 Kasım 2024 Salı - 14:11 Ağrı’da Şehit Polis Şeyda Yılmaz Kütüphanesi açılışı gerçekleştirildi Ağrı Valiliği koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Polis Eşleri Derneği Başkanlığı ve Şehit Polis Şeyda Yılmaz’ın mesai arkadaşlarının katkılarıyla Karaköse İlkokulu’nda yapılan "Şehit Polis Şeyda Yılmaz Kütüphanesi" düzenlenen törenle hizmete açıldı. 22 Eylül 2024 tarihinde İstanbul’un Ümraniye ilçesinde görevi başında uğradığı hain saldırı sonucu şehit düşen Polis Memuru Şeyda Yılmaz’ın aziz hatırasını yaşatmak amacıyla hazırlanan kütüphanenin açılış törenine Ağrı Valisi Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç, Vali Yardımcısı Ahmet Raşit Orhan, İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar ve eşi, aynı zamanda Polis Eşleri Derneği Başkanı Beste İpar, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Kökrek, öğretmenler, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Törende bir konuşma yapan Ağrı Valisi Mustafa Koç, şehit Polis Memuru Şeyda Yılmaz’ın kahramanlık ve fedakârlık dolu yaşamına değinerek, “Bugün burada, vatanımızın huzur ve güvenliği için canını feda eden kahraman şehidimiz Polis Memuru Şeyda Yılmaz’ın manevi hatırasını yaşatmak adına bir araya geldik. Şehidimizin ismini taşıyan bu kütüphaneyi Karaköse İlkokulumuzda açıyor olmaktan büyük bir gurur ve onur duyuyoruz” dedi. Şeyda Yılmaz’ın yalnızca bir polis memuru değil, aynı zamanda görevini vatan, millet ve bayrak sevgisiyle yerine getiren bir kahraman olduğunu vurgulayan Vali Koç, “Şehidimiz, ülkemizin huzuru için canı pahasına mücadele eden bir kahramandı. Bugün burada açılışını yaptığımız bu kütüphane, yalnızca bilgiye erişimi kolaylaştırmakla kalmayacak, aynı zamanda Şeyda Yılmaz’ın aziz hatırasını ve manevi değerlerini gelecek nesillere taşıyacaktır” ifadelerini kullandı. Vali Koç, kütüphanenin yapımına katkıda bulunan İstanbul’daki meslektaşları ve Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü mensuplarına teşekkür ederek, “Bu anlamlı eserin ortaya çıkmasında emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum. Şehitlerimizin aziz hatırasını yaşatmak, vatan, millet ve bayrak sevgisini gençlerimize aşılamak hepimizin sorumluluğudur” diye konuştu. Vali Koç, konuşmasının ardından katılımcılarla birlikte kütüphanenin açılış kurdelesini kesti. Daha sonra kütüphaneyi gezerek yetkililerden bilgi alan Vali Koç, içeride yer alan kitapların ve materyallerin çocukların eğitimine katkı sağlayacak nitelikte olduğunu ifade etti. Açılış töreni sonrası Karaköse İlkokulu’ndaki sınıfları ziyaret eden Vali Koç, öğrencilerle sohbet etti ve çeşitli hediyeler verdi. Öğretmenlerle de bir araya gelen Vali Koç, öğretmenlerin taleplerini dinledi.