EĞİTİM
Bakan Yardımcısı Alpaslan: “2030 yılına gelmeden 100 milyar dolar turizm hedefine ulaşacağız” 21 Eylül 2024 Cumartesi - 18:46:00 Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, 2030 yılına gelmeden 100 milyar dolar turizm hedefine ulaşacaklarını belirterek, Türkiye’yi dünyada turizmde dev ülkeler arasında getirmeyi planladıklarını kaydetti. Kastamonu Üniversitesi’nin ev sahipliğinde ‘tabiat turizmi’ ana temasıyla düzenlenen 24. Ulusal Turizm Kongresi sona erdi. Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi İstiklal Yolu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen kapanış törenine Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ve Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa ile Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ömer Küçük’ün yanı sıra çeşitli kamu kurumları ve turizm sektörü temsilcileri, akademisyenler ve özel sektör temsilcileri katıldı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Türkiye’nin turizm potansiyelinin daha da artırılması gerektiğini belirterek, turizmin son derece stratejik bir sektör olduğunu vurguladı. Bu sebeple turizmi daha ne kadar ileriye taşıyabilmenin hesaplarını yaptıklarını ve bu yüzden sektörün temsilcileri ile akademisyen ve turizmcilerle birlikte çalışma yürüttüklerini söyleyen Alpaslan, “Eylem planımız hazır ve uygulamaya başladık. 8’inci Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın çıkartmış olduğu turizm teşvik kanunuyla henüz emeklemekte olan milyon dahi seviyesinde olmayan ülke turizmimiz, bugün artık 50 milyar dolarları aştı. Kısa sürede dünyada önemli noktalara geldik. Turizmde iddialı ilk 5 ülke arasındayız. Ülkemizin turizm potansiyeline baktığımız zaman ülkemizin önünde hiçbir engel bulunmuyor. Bizler, bu tür kongrelerle ülke turizmini daha ne kadar ileriye taşıyabiliriz bunun çalışmalarını yapıyoruz. Buradan çıkan öngörüleri, hedefleri, temennileri, buradaki sonuçları dikkate alarak bizlerde kendimize yön vereceğiz inşallah” dedi. 2019 yılından sonra turizm alanında önemli adımlar attıklarını söyleyen Alpaslan, “Şu anda dünyada turizmde iddialı ülkeler arasındayız. 2019 yılında Çin’de çıkan Kovid-19 pandemisi, tüm sektörleri etkilediği gibi turizmi de ciddi manada etkiledi. İnsanlar, bırakın seyahat etmelerini evlerinden bile çıkamaz hale geldi. Zorlu yıllar geçirdik. Turizm açısından dünyada çok büyük bir daralma yaşandı. Devletimizin, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın turizme olan destekleri sayesinde pandemi sürecini dünya ortalamasının çok daha üzerinde tamamlayarak, yüzde 70 daralmayla kapattık. Pandemi sonrasında çok güçlü adımlarla ve hızlı tedbirlerle turizmde en hızlı büyüyen ülke olduk. Daha dünyada hiçbir ülke 2019 yılındaki seviyesine gelmeden biz, şimdilerde 2019 yılındaki turizmdeki seviyemize gelmiş bulunuyoruz. Dünyada ilk kez ülkemizin uygulamış olduğu Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı son derece önemli ve başarılıydı. Biz, ülkesinden ülkemize gelip tatil yapan veya ziyaretini gerçekleştiren ülkesine dönene kadar tüm süreçlerde Kovid-19 sürecinden etkilenmeyecek şekilde tüm ortamları hazır hale getirdik. Dünyanın kabul edeceği kriterlerle bu sertifikasyonu gerçekleştirdik. Bunun tanıtımını da çok güçlü bir şekilde yaparak, Türkiye ile çalışan tüm seyahat acentelerini ülkemize davet ederek programları yerinde gösterdik. Tüm elçileri, Türkiye’de yine Antalya’da kampa alarak onlara programımızı uyguladık. Bunun tanıtımını da çok iyi yaparak dünyada hem taktir kazandık hem de güvenir hale geldik. Bizler, bu program sayesinde pandemi sürecini en az zararla çıkıp, en hızlı büyüyen ülke başarısını gösterdik. Pandemide bittikten sonra dünyanın gelecekteki turizm değişimini de dikkate alarak biz, Güvenli Turizm Sertifikasyon Programını bugünde sürdürebilir hale getirdik. Uluslararası akredite olmuş kuruluşlarla bu programları gerçekleştiriyoruz. 2030 yılına kadar aşamalı olarak Türkiye’deki tüm turizm tesislerini, tüm turizm destinasyonlarını, sürdürebilir turizm sertifika programlarına bağlayarak gelecekte Türkiye’nin turizm rekabet kapasitesini en üst düzeye çıkarmak istemekteyiz. Dünya’da diğer ülkelere fark oluşturarak ilk olarak kullandığımız bu program ile inşallah Türkiye’nin gelecekteki dünyada turizmde en iddialı ülkesi olma yolunda emin adımlarla yürümekteyiz” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin destekleriyle Türkiye’de turizmi hem 81 ile hem de 12 aya yaymayı hayal ettiklerini söyleyen Alpaslan, “Antalya ve İstanbul’un başını çektiği turizm destinasyonlarını artık 81 ile yayılması konusunda emin adımlarla yürümekteyiz. Yine Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın koordinatörlüğünde 81 ilimizde valilerimizin koordinasyonlarında il müdürlüklerimiz, o ildeki akademisyenler, turizm paydaşlarımız, turizm sektörlerimizle birlikte o ilin tüm kültür ve turizm değerlerini ele alarak bunları hem ülkemizde hem dünyada çok güçlü bir şekilde tanıtarak, Türkiye’nin her ilindeki o bölgedeki turizm değerine dönüştürerek pazarlamak istiyoruz. Çalışmalarımız bu anlamda devam etmektedir. Çok yoğun olarak bu çalışmaları sürdürüyoruz. Sonuçlarını da yavaş yavaş almaktayız. Gelecekte de inşallah bizler bunun olumlu ve bereketli sonuçlarını alacağız” şeklinde konuştu. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ile özellikle Türkiye’nin turizm değerlerini sosyal medya ya da dijital ortamlarda, medya kuruluşlarında çok güçlü şekilde yaptıklarını söyleyen Alpaslan, “Bu tanıtımlarla da ülkemizin turizm gelirlerini büyütmek istiyoruz. Bu sayede 2023 yılında 56 milyon olan turist sayısını, 60 milyona çıkartmayı hedefliyoruz. Bununla birlikte 55 milyar dolar olan turizm gelirimizi de 60 milyar dolara çıkartacağız. İktisadi gerçekleşmeler bu hedeflerimize çok rahatlıkla ulaşabileceğimizi gösteriyor. Bu da 60 milyar dolar gibi önemli bir rakamın ülkemizin refahı, insanlarımızın istihdam edilmesi gibi konularda ne kadar önemli olduğunu hepimiz farkındayız. Bizler, yakın bir gelecekte bu 60 milyar dolar ile de yetinmeyip inşallah 100 milyar dolara emin adımlarla ilerleyip 2030 yılına gelmeden 100 milyar dolar hedefine ulaşarak, Türkiye’yi dünyada turizmde dev ülkeler arasında getirmeyi planlamaktayız” ifadelerini kullandı. Milli Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) ile yaptıkları protokollerle ortaokul ve lisede turizm alanında görülen derslerin üniversite sıralarında da devamını sağlayacaklarını ve bu sayede dünyaya turizm anlamında yönetici ihraç eden bir ülke konumuna gelmek istediklerini belirten Alpaslan, şöyle konuştu: “Kültürel varlıklarımız, ülkemizin turizm değerlerini zengin potansiyelimizin önemli bir parçası olduğu için bizler yine geleceğimizin mirası adı altında 236 arkeolojik kazımızı bu program dahiline alarak, bildiğiniz üzere 12 ay boyunca kazı programına almıştık, 3-4 ay süren kazıları 12 aya çıkartmıştık. Burada çok daha güçlü desteklerle personel, ekonomi ve bütçe anlamında kazı başkanlarımıza destekler sağlayarak kazılarımızı çok daha güzlü hale getirerek, buradaki destinasyonları ve kültürel varlıklarımızı dünyanın en zengin ülkelerinden bir tanesi olmak ve aynı zamanda turizm cazibe merkezi haline getirmek istiyoruz. Bu konuda önemli mesafeler kat ettik. Kültürel varlık konusunda da ülkemizi zenginleştireceğiz ve Türkiye’de son 50-60 yılda yapılan arkeolojik kazıları inşallah 3-4 yılda o seviyelere getirecek planlamalar yaparak o seviyeye getirecek çalışmalar yürütmekteyiz. Tüm bu çalışmalar çerçevesinde ülkemizin turizmdeki gelirini doğru adımlarla ve sektör temsilcileriyle, kamu kurumlarıyla, akademisyenler işbirliği içerisinde yaparak, dolayısıyla 2030 yılındaki hedeflerimize ulaşmak içten bile değil.” Türkiye’nin en zengin kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle, Kastamonu gibi şehirlerin turizmde önemli bir yere sahip olduğunu belirten Alpaslan, turizm konusunda Kastamonu’nun gelişmeye, geliştirmeye, turizm alanında fırsatlar barındırdığını kaydetti. Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alptekin Sökmen ise, turizmin sürdürülebilirlik ve inovasyon ile desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Kongre boyunca ele alınan konuların, Türkiye’nin turizm sektöründe daha rekabetçi ve yenilikçi bir yapıya kavuşmasına katkı sağlayacağını belirten Sökmen, bu tür bilimsel etkinliklerin turizm sektörü için büyük önem taşıdığını ifade etti. Kongre Dönem Başkanı Prof. Dr. Osman Eralp Çolakoğlu da, kongrenin Türkiye’nin turizm alanındaki önemli meselelerine dikkat çektiğini belirtti. Katılımcılara katkıları için teşekkür eden Çolakoğlu, bu tür etkinliklerin sektördeki gelişmelerin ilerlemesine önemli katkılar sunduğunu vurguladı. Kapanış töreninin sonunda, dönem başkanlığı Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Emir’e devredildi. 25. Ulusal Turizm Kongresi’nin Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nde yapılmasına karar verildi. Ayrıca kapanış töreninde katılımcılara plaketleri takdim edildi. Üç gün süren kongrede, “Doğa Koruma Alanlarında Yönetim ve Sürdürülebilirlik”, “Yaban Hayatı Turizmi ve Biyoçeşitliliğin Korunması”, “Yerel Topluluklar ve Tabiat Turizmi”, “Tabiat Turizminde Teknolojinin Rolü” ve “İklim Değişikliği ve Tabiat Turizmi” gibi alt temalar ele alındı. Çeşitli paneller, sunumlar ve tartışmalarla zenginleşen programda, sektörün önde gelen isimleri ve akademisyenler, turizmin mevcut durumu ve geleceğine dair görüşlerini paylaştı. Türkiye’nin dört bir yanından akademisyenler, turizm profesyonelleri ve sektör temsilcilerini bir araya getiren kongre, turizmin geleceğine yönelik önemli tartışmalara ve önerilere ev sahipliği yaptı.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 14:21 Ula ve Köyceğiz’de STEM seminerleri düzenlendi Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında öğretmenlerin disiplinler arası eğitim becerilerini geliştirmeye yönelik STEM (Science, Technology, Engineering, Mathematics) seminerleri düzenledi. Seminere, Ula ve Köyceğiz ilçelerinde görev yapan koordinatör öğretmenler katıldı. Seminerler, Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü AR-GE biriminde görev yapan uzman öğretmenler tarafından organize edildi. Amaç, öğretmenlerin STEM yöntemlerini kullanarak öğrencilerin bilimsel düşünme, problem çözme ve yenilikçi projeler geliştirme becerilerini artırmalarını sağlamak. Bu çerçevede, disiplinler arası yaklaşımların uygulanması konusunda öğretmenlere yeni teknikler ve yöntemler aktarıldı. STEM seminerlerine katılan öğretmenler, bilimi teknoloji, mühendislik ve matematikle birleştiren bu disiplinin eğitimde nasıl etkin bir şekilde kullanılabileceğini öğrenme fırsatı buldular. Öğretmenler, projelerde teorik bilginin yanı sıra uygulamalı çalışmalara da yer verilmesinin, öğrencilerin daha derin bir anlayış kazanmasına katkı sağlayacağını belirtti. Seminerlerde ayrıca, STEM yöntemlerinin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli çerçevesinde eğitimin kalitesini artırmak için nasıl kullanılabileceği üzerinde duruldu. Türkiye’nin eğitimde ilerleme hedefleri doğrultusunda, öğrencilerin analitik düşünme ve bilimsel araştırma becerilerini güçlendirecek bu tür programların, öğretmenlerin de mesleki gelişimine büyük katkı sağlayacağı ifade edildi. STEM seminerlerinin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin temel unsurlarından biri olan disiplinler arası eğitim anlayışına önemli katkılar sağladığı vurgulandı. Bu model, eğitimde inovasyon ve teknolojiyi ön plana çıkararak, öğrencilerin bilgiye erişim yollarını çeşitlendirmeyi ve bilimsel düşünceyi günlük eğitim süreçlerine entegre etmeyi hedefliyor. STEM eğitiminin bu amaç doğrultusunda hayati bir rol oynadığına dikkat çekildi. STEM seminerlerinde öğretmenlere, STEM projeleri oluşturma, bu projeleri sınıfta nasıl uygulayacakları, öğrenci motivasyonunu artırma ve öğretim materyallerini geliştirme konularında da eğitim verildi. Bu sayede, öğretmenlerin sınıflarında disiplinler arası bir bakış açısını nasıl uygulayacakları ve öğrencilerin çeşitli disiplinlerdeki bilgilerini birleştirerek yeni projeler olulşturmaları teşvik edildi. Muğla’nın Ula ve Köyceğiz ilçelerinde gerçekleştirilen bu STEM seminerleri, öğretmenlerin eğitimde daha etkili yöntemler kullanmalarını sağlama yolunda atılmış önemli bir adım olarak değerlendirildi. STEM’in eğitim dünyasında giderek daha fazla yer alması, geleceğin bilim insanlarını yetiştirme yolunda önemli bir kazanım olarak öne çıkıyor.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 14:09 Bilgehanelerde yeni dönem heyecanı 14 bin öğrenciyle başladı Konya Büyükşehir Belediyesi’nin öğrencilere yönelik faaliyetlerinden olan Bilgehanelerde yeni dönem heyecanı yaşanıyor. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, sayıları merkez ve ilçelerde 25’i bulan Bilgehanelerin her dönem kendisini yenileyen, öğrencilerin eğlenerek öğrenme imkanı bulduğu önemli eğitim birimlerinden biri olduğunu belirtti. Bilgehanelerin her zaman öğrencilerden yoğun ilgi gördüğünü ifade eden Başkan Altay, “Bilgehanelerimizde, Haziran ayına kadar devam edecek yeni dönem eğitimlerine her dönem olduğu gibi aynı istek ve heyecanla başlandı. Yeni dönemde 14 bin 367 öğrencimiz Bilgehanelerimize kayıt yaptırdı. Tüm öğrencilerimize ve öğretmenlerimize başarılar diliyorum. İnşallah sorunsuz ve güzel bir eğitim dönemi geçirirler” dedi. Bilgehane öğrencileri mutlu Öğrenciler ise, hem okul derslerine destek olan hem de çok sayıda etkinlik içeren Bilgehanelerde bulunmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti. Konya Büyükşehir Belediyesi çatısı altında 4. sınıftan 8. sınıfa kadar öğrencilere yönelik eğitim hizmeti veren Bilgehanelerde, yeni dönem Haziran ayına kadar devam edecek. Eğitim programı çerçevesinde hafta içi ve hafta sonu seçeneklerine göre öğrenciler, okul derslerine yardımcı olarak ders destek programları, milli ve manevi eğitimler, etkinlik ve atölyeler ile PDR birimleri gibi faaliyetlerden yararlanabilecek.
Kazakistan Büyükelçisi KBÜ Rektörü Kırışık ile bir araya geldi
18 Eylül 2024 Çarşamba - 18:16 Kazakistan Büyükelçisi KBÜ Rektörü Kırışık ile bir araya geldi Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Yerkebulan Sapiyev, Karabük Üniversitesi (kbü) Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık ilr bir araya geldi. Görüşmede, Müsteşar Arnur Mukhametkarim, KBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Genel Sekreter Lütfü Köm, Uluslararası Öğrenci Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Hasan Terzi ve Uluslararası İlişkiler Koordinatörü Öğrrtim Görevlisi Adnan Ucur yer aldı. Görüşmede iki ülke arasındaki yükseköğretim faaliyetleri ve kültürel faaliyetlerin geliştirilmesi için yapılabilecek iş birliği imkanları görüşülerek akademik çalışmalar kapsamında yapılması planlanan projeler hakkında fikir alışverişinde bulunuldu. Türkiye ile Kazakistan’ın kardeş ülke olduğunu belirten Büyükelçi Sapiyev, Kazakistanlı öğrencilerin Türkiye ve Karabük Üniversitesinde eğitim aldığını ifade ederek, öğrenci sayısının daha da artmasından mutluluk duyacaklarını dile getirdi. Karabük Üniversitesi Rektörü Kırışık, Kazakistan’ın hem Türkiye hem de Türk dünyası için çok önemli bir ülke olduğunu belirterek, "Kazakistan bizim için çok önemli bir ülke. Kazakistanlı öğrencilerimizin burada okuyor olması, iki ülkenin iş birliği ve gelişimi açısından oldukça önemli. Karabük Üniversitesi olarak Türk Devletlerindeki pek çok üniversiteyle protokoller yaptık ve bu devletlerle olan ilişkilerimizi daha da geliştirmek istiyoruz. Türk Devletleri ile olan kardeşliğimizi geliştirecek ve iş birliğimizi artıracak çalışmalar planlıyoruz"dedi. Büyükelçi Sapiyev, görüşme sonrası Karabük Üniversitesi Şeref Defteri’ni imzaladı.
Çarşamba’da bin 540 öğrenciye kırtasiye yardımı
18 Eylül 2024 Çarşamba - 17:45 Çarşamba’da bin 540 öğrenciye kırtasiye yardımı Çarşamba Kaymakamlığı tarafından Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı(SYDV) aracılığı ile bin 540 öğrenciye toplam 770 bin TL’lik kırtasiye yardımı yapıldı. Çarşamba Kaymakamlığı tarafından SYDV aracılığıyla, ilçe genelinde bin 540 öğrenciye toplamda 770 bin TL tutarında kırtasiye yardımı yapıldı. Yardımlar, ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarının eğitim hayatına destek olmak amacıyla gerçekleştirildi. 2024-2025 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte, Çarşamba genelindeki merkez ve köylerdeki dar gelirli ailelerin çocuklarına verilen kırtasiye yardımı, eğitim giderlerini hafifletmeyi amaçlıyor. İlk ve ortaöğretimdeki öğrenciler için yapılan destek, bakanlık tarafından sağlanan ödeneklerle gerçekleştirildi. Kırtasiye yardımı, sosyal güvencesi olmayan ya da hane içindeki kişi başına düşen aylık geliri asgari ücretin altında olan ailelere veriliyor. Yardımdan yararlanabilmek için öğrencilerin eğitimine aktif olarak devam etmesi şartı aranıyor. Başvurular, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na bizzat gidilerek ya da e-Devlet üzerinden yapılıyor. Çarşamba Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından yapılan yardımlar, dar gelirli ailelerin eğitim yükünü hafifletirken, çocukların eğitimde ihtiyaç duyduğu malzemelere erişimini sağlıyor.
Engelsiz Hobi Atölyeleri’nde kayıtlar başlıyor
18 Eylül 2024 Çarşamba - 16:59 Engelsiz Hobi Atölyeleri’nde kayıtlar başlıyor Sakarya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Gelişim Merkezi (SGM) her yıl yüzlerce engelsiz yüreği misafir ettiği Engelsiz Hobi Atölyeleri’nin kayıtları 23 Eylül Pazartesi günü başlıyor. Kayıtlar 30 Eylül’e kadar SGM’de yapılacak ve bu tarihte ilk ders zili çalacak. Sakarya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Engelli Hizmetleri Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Engelsiz Hobi Atölyeleri” başlıyor. Sosyal Gelişim Merkezi’nde (SGM) her yıl yüzlerce engelsiz yüreği misafir eden, onlara sanatsal, mesleki açıdan ve hayata dair birçok tecrübe katan atölyeler için kayıtlar 23 Eylül Pazartesi günü açılacak. Kursiyer adayları aileleriyle birlikte SGM’deki ilgili birime giderek kayıt yaptırabilecek ve 444 40 54 (Dahili 3780 ve 3782) hattını arayarak konuyla ilgili detaylı bilgi alabilecek. Engelsiz yüreklerin sosyal çalışmalara katılmaları, yeteneklerini keşfetmeleri için gerçekleştirilen hobi atölyeleri, aileler ve kursiyerler tarafından ilgiyle takip ediliyor. Tüm engellerin sevgiyle aşıldığı atölyeler yeni döneminde okuma-yazma, resim, seramik, annelerle ahşap, annelerle dikiş, filografi-hazeran, müzik-koro, drama, halk oyunları, mutfak, takı-tasarım, geri dönüşüm, tarım-ekoloji olmak üzere 13 farklı branşta eğitimler sunacak. Engelsiz bireylerin hem öğreneceği hem de yeteneklerini keşfedeceği atölyelerde ilk ders zili 30 Eylül Pazartesi günü çalacak.
Bandırma’da İlköğretim Haftası coşkuyla kutlandı
18 Eylül 2024 Çarşamba - 16:51 Bandırma’da İlköğretim Haftası coşkuyla kutlandı Balıkesir’in Bandırma ilçesinde İlköğretim Haftası çeşitli etkinliklerle kutlandı. 2024-2025 eğitim öğretim yılının başlamasıyla birlikte öğrenciler okullarında yeni dönem derslerine girmeye başladı. Her yıl yeni eğitim ve öğretim dönemini kutlamak ve eğitimin önemine dikkat çekmek amacıyla kutlanan İlköğretim Haftası etkinlikleri kapsamında Bandırma’da resmi çelenk sunma töreni gerçekleştirildi. Cumhuriyet Meydanı’nda çelenk koyma, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasını kapsayan törende Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, Bandırma İlçe Milli Eğitim Müdürü Mutlu Aslan, Belediye Meclis Üyeleri, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürleri Ahmet Aydın, Burak Ata ve Hacı Emre Gökşen, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler yer aldı. Cumhuriyet Meydanı’ndaki törenden sonra Ticaret Borsası İlkokulu’na geçildi. Programın ilk açılış konuşmasını Milli Eğitim Müdürü Mutlu Aslan gerçekleştirdi. Aslan, "2024-2025 eğitim-öğretim yılına büyük bir heyecanla başlamış bulunuyoruz. Uzun bir yaz tatilinin ardından yeniden okullarımıza, sınıflarımıza döndük. Nihayet öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizle bir araya geldik, arkadaşlarımızla hasret giderdik. Dinlenmiş ve motive olmuş bir şekilde yeni döneme başladık. Sevgili öğrencilerim, siz tatildeyken sınıflarımız, sıralarımız, oyun alanlarımız ve bahçemiz temizlendi, yenilendi. Sizlere daha iyi koşullarda eğitim verebilmek adına okullarımızın fiziki ortamları iyileştirildi. 2024-2025 eğitim-öğretim yılına önemli yeniliklerle başladık. Şüphesiz, bu yeniliklerin en önemlisi Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli öğretim programlarımızın okul öncesi, hazırlık sınıfı, 1., 5. ve 9. sınıflarda uygulanmaya başlamasıdır. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu çerçevesinde ve on yıllık bir AR-GE çalışmasının ardından hazırlanan bu yeni model tanımlanmıştır" dedi. Aksakal: "İyi yetişmiş bir insanın topluma faydası olur" Bandırma Kaymakamı Engin Aksakal ise yaptığı konuşmada, "Yıllar çok hızlı bir şekilde geçiyor. Bir veli olarak, çocuklarımızın en iyi şekilde yetişmesini, başarılı bir eğitim-öğretim süreci geçirerek mezun olmalarını ve iyi dereceler almalarını hepimiz arzu ediyoruz. Eğitim-öğretim, emek verilmesi gereken bir süreçtir. Öncelikli hedefimiz, çocuklarımızın iyi bir vatandaş olarak yetişmesidir. İyi yetişmiş bir birey, eğitim hayatında da başarı gösterir, ailesine ve çevresine faydalı olur. Toplum bu sayede daha müreffeh bir yaşam kalitesine ulaşacaktır. İyi yetişmiş bir insan, topluma katkı sağlar. Ancak günümüzde çocuklarımızın öğrenmeye ve eğitime odaklanma konusunda zorluklar yaşadığını gözlemliyoruz. Çocuklarımızın dikkatini dağıtan pek çok unsur var. Bu unsurları minimum seviyede tutmak, aynı zamanda doğru bir şekilde kullanmak gerekiyor. Teknoloji ve oyunların ders çalışmayla karışmaması için bunları dozunda ve amacına uygun kullanmak çok önemli. Ayrıca, okul gezilerinin ve etkinliklerinin de anlamlı ve bilinçli bir şekilde planlanması gerekir. Gidilen yerlerin tarihi ve kültürel önemini bilmek, yapılan etkinliklerin amacını kavrayarak katılmak, çocuklarımızın daha bilinçli bireyler olarak yetişmesine katkı sağlar. Zaman hızla akıp geçiyor; bu yüzden zamanı iyi yöneten, planlı bir hayat tarzını çocuklarımıza kazandırmalıyız. Eğitim sürecinde sadece birkaç öğrencinin değil, bütün sınıfın ve hatta tüm okulun gelişimini hedeflemeliyiz. Hep birlikte toplumsal olarak kalkınmamızı ancak bu şekilde sağlayabiliriz. Bu doğrultuda okul müdürümüzü ve tüm eğitim kadromuzu tebrik ediyor, öğrencilerimize yeni eğitim-öğretim yılında başarılar diliyorum. Öğretmenlerimize de verdikleri emek ve fedakarlıklardan dolayı teşekkür ediyorum. Yeni eğitim-öğretim yılının hepimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum" ifadelerine yer verdi. Resmi konuşmaların ardından Bandırma Ticaret Borsası İlkokulu ve Ortaokulu ortaklaşa hazırladıkları gösterileri sergilediler.
YÖK Başkanı Özvar: “Açılan yeni bölümlerde öğrencilerin başarı sıralaması, 4 yıllık örgün eğitim programlarıyla yarışacak düzeydedir”
18 Eylül 2024 Çarşamba - 16:48 YÖK Başkanı Özvar: “Açılan yeni bölümlerde öğrencilerin başarı sıralaması, 4 yıllık örgün eğitim programlarıyla yarışacak düzeydedir” Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, “Açılan yeni bölümlerde öğrencilerin başarı sıralaması, 4 yıllık örgün eğitim programlarıyla yarışacak düzeydedir” dedi. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından Milli Yetkinlik Hamlesi kapsamında ‘Savunma Sanayii Yetenek Yönetimi Zirvesi’ düzenlendi. Toplam 7 oturumda gerçekleşecek ve 35 konuşmacının yer alacağı Yetenek Yönetimi Zirvesi’ne Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar’ın yanı sıra savunma sanayisinden ve kamu kurumlarından temsilciler, üniversite rektörleri ve akademisyenler katıldı. YÖK Başkanı Özvar, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada savunma sanayisinin stratejik ve kritik öneme sahip sektörlerden biri olduğunu belirterek, “Ülkemizin güvenliğini sağlamak, bağımsızlığını korumak ve aynı zamanda küresel rekabette var olabilmek için savunma teknolojilerinde yetkin, inovatif ve donanımlı insan kaynağına ihtiyaç duyuyoruz” dedi. “Rekabet gücünü koruyabilmesi için kritik öneme sahip bir konu olduğunu düşünüyorum” Özvar, yetenekleri erken keşfetmenin, doğru yönlendirmenin ve onlara uygun kariyer yolları açmanın sektörün sürdürülebilir başarısı için kritik bir rol oynayacağına dikkat çekerek, “Savunma sanayisinde kuşkusuz öne çıkan en önemli unsur, sektörün teknolojiye dayalı ve yenilikçi çözümler gerektiren bir yapıya sahip olmasıdır. Bu, sadece mühendislik değil, aynı zamanda yapay zeka, veri analitiği, otonom sistemler, siber güvenlik gibi pek çok disiplinin bir araya geldiği, disiplinler arası bir iş gücü talebini de beraberinde getirmektedir. Bu yeni teknolojilere uyum sağlayacak genç yetenekleri kazanmanın savunma sanayimizin rekabet gücünü koruyabilmesi için kritik öneme sahip bir konu olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı. “Siber güvenlik ve yapay zeka alanlarında yeni adımlar attık” Özvar, siber güvenlik, yapay zeka ve dijitalleşme gibi stratejik alanlarda Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile yapılan iş birliği çerçevesinde dört yeni siber güvenlik meslek yüksekokulu açıldığını hatırlatarak, “Bu yüksekokullar geçtiğimiz yıl eğitim ve öğretim yılında eğitime başlamıştır. Bu okullara giren öğrencilerin başarı sıralaması, 4 yıllık örgün eğitim programlarıyla yarışacak düzeydedir” dedi. Yenilikçi stratejiler, en iyi uygulamalar ve savunma sanayiinin dinamik yapısına uygun çözümler üzerine odaklanılacak Yetenek Yönetimi Zirvesi ile sektör profesyonellerinin bilgi ve deneyimlerini paylaşmaları, ortak projeler geliştirmeleri ve savunma sanayisinin geleceği için güçlü bir insan kaynakları altyapısı oluşturmaları amaçlanıyor.
NÖHÜ araştırma geliştirme projeleri ile öne çıkıyor
18 Eylül 2024 Çarşamba - 15:51 NÖHÜ araştırma geliştirme projeleri ile öne çıkıyor Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Araştırma Dekanlığı tarafından Proje Bilgilendirme Günleri düzenlendi. TÜBİTAK-ARDEB-TEYDEB VE NÖHÜ BAP Projeleri hakkında Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi akademisyenlerinin bilgilendirildiği program Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Programda konuşma yapan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu araştırma odaklı üniversite olarak çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti. Rektör Uslu, “2023 yılında TÜBİTAK, ARDEB ve TEYDEB, BAP ve kurumlar özelindeki toplam proje desteğimizin tamamı 75 iken, bu yıl Eylül itibarıyla bu sayı 86 olmuştur. İnşallah bu yıl sonunda bu alanlardaki destek sayımızın 100’e ulaşacağını öngörüyoruz. TÜBİTAK 2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı kapsamında 2021 yılında 113. sırada yer alan üniversitemiz, 2023 yılı ikinci dönemde öğrencilerimizin 552 adet araştırma projesiyle yapmış olduğu başvurunun 256’sının destek almaya hak kazanmasıyla ülkemizdeki 208 yükseköğretim kurumu arasında 4’üncü sırada yer almayı başarmıştır. Bu başarımız, dış kaynak destekli araştırma projeleri kültürümüzün akademisyenlerimizin yanında öğrencilerimize de yaygınlaştığının en önemli kanıtıdır. TÜBİTAK 1001 ve 1002 gibi programlarındaki destek almaya hak kazanan proje sayımız ise geçen yıl 12 iken, bu yıl yine içinde bulunduğumuz ay itibarıyla 10’dur. İnanıyorum ki bu sayımızı da yıl sonunda 15’in üzerine çıkaracağız. Öte yandan BAP ile TÜBİTAK ve kurumlar bazında harcamalarımız da yine bu yıl artış kaydetmiştir. Bu kapsamda 2023 yılındaki proje desteği ve bütçe harcamamız 12 buçuk milyon TL iken, bu yıl toplam harcama miktarımız yine içinde bulunduğumuz ay itibarıyla 14 milyon TL’yi aşmıştır. Bilimsel araştırma faaliyetinin yükseköğretim kurumlarının temel misyonu arasında olduğundan hareketle, bu husustaki planlamalarımızı ve stratejilerimizi böyle bir temelde belirledik. Bu çerçevede Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi olarak bünyemizdeki tüm bilimsel araştırma faaliyetlerini desteklemeye yönelik çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğiz” diye konuştu. “Öncelik belirlediğimiz konular var” Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ARGE’den sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ersin Aydın ise yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Üniversitemize yeni Araştırma Dekanlığı kurduk. Araştırmayı toplulaştırmak, bir araya getirmek ve oradan yönetmek üzere yaptığımız bu yapılanma kapsamında da projeleri konusunda hocalarımızı bilgilendireceğiz. Bu ilk aşama daha sonra da sanayicilere ve yine hocalarımıza yönelik yapacağımız etkinlikler olacak. Anadolu üniversitelerinde kaynaklarımız sınırlı ve burada hocalarımızı dış kaynaklara yöneltmek, TÜBİTAK, Ahiler, Kalkınma Ajansları, Avrupa Birliği projeleri konularında bilgilendirmek istiyoruz. Özellikle uluslararası projelere yönelik hocalarımızı bilgilendirmek ve yönlendirmek istiyoruz. Enerji etkin bir üniversiteyiz ve öncelikli alanlarımız var. Bu öncelikli alanlarda yatırımlarımız devam ediyor, projeler de alıyoruz. Bunlar nanoteknoloji, enerji ve tarım, gıda konularında hedef belirledik. Bu konularda uzmanlaşıp belirli konularda ön plana çıkmak istiyoruz.” Proje Bilgilendirme Günleri Niğde Teknopark Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Rıfat Battaloğlu moderatörlüğünde, Prof. Dr. Recep Zan, Prof. Dr. Sefa Ertürk, Prof. Dr. Öner Yusuf Toraman’ın konuşmaları ile devam etti.
NÖHÜ araştırma geliştirme projeleri ile öne çıkıyor
18 Eylül 2024 Çarşamba - 15:45 NÖHÜ araştırma geliştirme projeleri ile öne çıkıyor Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Araştırma Dekanlığı tarafından Proje Bilgilendirme Günleri düzenlendi. TÜBİTAK-ARDEB- TEYDEB VE NÖHÜ BAP Projeleri hakkında Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi akademisyenlerinin bilgilendirildiği program Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Programda konuşma yapan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu araştırma odaklı üniversite olarak çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti. Rektör Uslu, “2023 yılında TÜBİTAK, ARDEB ve TEYDEB, BAP ve kurumlar özelindeki toplam proje desteğimizin tamamı 75 iken, bu yıl Eylül itibarıyla bu sayı 86 olmuştur. İnşallah bu yıl sonunda bu alanlardaki destek sayımızın 100’e ulaşacağını öngörüyoruz. TÜBİTAK 2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı kapsamında 2021 yılında 113. sırada yer alan üniversitemiz, 2023 yılı ikinci dönemde öğrencilerimizin 552 adet araştırma projesiyle yapmış olduğu başvurunun 256’sının destek almaya hak kazanmasıyla ülkemizdeki 208 yükseköğretim kurumu arasında 4’üncü sırada yer almayı başarmıştır. Bu başarımız, dış kaynak destekli araştırma projeleri kültürümüzün akademisyenlerimizin yanında öğrencilerimize de yaygınlaştığının en önemli kanıtıdır. TÜBİTAK 1001 ve 1002 gibi programlarındaki destek almaya hak kazanan proje sayımız ise geçen yıl 12 iken, bu yıl yine içinde bulunduğumuz ay itibarıyla 10’dur. İnanıyorum ki bu sayımızı da yıl sonunda 15’in üzerine çıkaracağız. Öte yandan BAP ile TÜBİTAK ve kurumlar bazında harcamalarımız da yine bu yıl artış kaydetmiştir. Bu kapsamda 2023 yılındaki proje desteği ve bütçe harcamamız 12 buçuk milyon TL iken, bu yıl toplam harcama miktarımız yine içinde bulunduğumuz ay itibarıyla 14 milyon TL’yi aşmıştır. Bilimsel araştırma faaliyetinin yükseköğretim kurumlarının temel misyonu arasında olduğundan hareketle, bu husustaki planlamalarımızı ve stratejilerimizi böyle bir temelde belirledik. Bu çerçevede Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi olarak bünyemizdeki tüm bilimsel araştırma faaliyetlerini desteklemeye yönelik çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğiz” diye konuştu. “Öncelik belirlediğimiz konular var” Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ARGE’den sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ersin Aydın ise yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Üniversitemize yeni Araştırma Dekanlığı kurduk, Araştırmayı toplulaştırmak, bir araya getirmek ve oradan yönetmek üzere yaptığımız bu yapılanma kapsamında da projeleri konusunda hocalarımızı bilgilendireceğiz. Bu ilk aşama daha sonra da sanayicilere ve yine hocalarımıza yönelik yapacağımız etkinlikler olacak. Anadolu Üniversitelerinde kaynaklarımız sınırlı ve burada hocalarımızı dış kaynaklara yöneltmek, TÜBİTAK, Ahiler, Kalkınma Ajansları var, Avrupa Birliği projeleri konularında bilgilendirmek istiyoruz. Özellikle uluslararası projelere yönelik hocalarımızı bilgilendirmek ve yönlendirmek istiyoruz. Enerji etkin bir üniversiteyiz ve öncelikli alanlarımız var. Bu öncelikli alanlarda yatırımlarımız devam ediyor, projeler de alıyoruz. Bunlar nanoteknoloji, enerji ve tarım, gıda konularında hedef belirledik. Bu konularda uzmanlaşıp belirli konularda ön plana çıkmak istiyoruz.” Proje Bilgilendirme Günleri Niğde Teknopark Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Rıfat Battaloğlu moderatörlüğünde, Prof. Dr. Recep Zan, Prof. Dr. Sefa Ertürk, Prof. Dr. Öner Yusuf Toraman’ın konuşmaları ile devam etti.
ESOGÜ’lü 17 bilim insanı Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları listesinde
18 Eylül 2024 Çarşamba - 15:35 ESOGÜ’lü 17 bilim insanı Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları listesinde Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ)’den 17 bilim insanı Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesinde yer aldı. Yazde 2’lik dilime giren isimlerin sıralandığı 2023 verilerini içeren son liste bilimsel, teknik ve tıbbi yayınlarda uzmanlaşmış Hollanda merkezli yayıncılık şirketi ELSEVIER tarafından yayımlandı. Dünya genelinde bilim insanlarının bilimsel üretkenliklerine ve çalışmalarının kalitesine göre sıralandığı liste “Kariyer Boyu Etki” ve “Yıllık Etki” olmak üzere iki kategoride hazırlandı. ESOGÜ’den “Kariyer Boyu Etki” kategorisinde Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları Listesi: Prof. Dr. İlker Bekir Topçu, Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Vural Bütün, Fen Fakültesi Kimya Bölümü Doç. Dr. Selim Gürgen, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Uçak Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Mustafa Anık, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Hakan Çevikalp, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Sevgi Şensöz, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Cemal Cingi, Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Prof. Dr. Sibel Tunalı Akar, Fen Fakültesi Kimya Bölümü Prof. Dr. Muammer Kaya, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Mahmut Yavuz, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Haldun Kurama, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü ESOGÜ’den “Yıllık Etki” kategorisinde Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları Listesi: Prof. Dr. İlker Bekir Topçu, Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Doç. Dr. Selim Gürgen, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Uçak Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Muammer Kaya, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Bülent Görenek, Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Cemal Cingi, Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Doç. Dr. Mehmet Alper Sofuoğlu, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Sevgi Şensöz, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Doç. Dr. Gökhan Kılıç, Fen Fakültesi Fizik Bölümü Doç. Dr. Uğur Moralı, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Ener Çağrı Dinleyici, Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Doç. Dr. Erkan İlik, Fen Fakültesi Fizik Bölümü Prof. Dr. Mahmut Yavuz, Mühendislik Mimarlık Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü
Eroğlu’nun doktora tezi, TÜBA-TEKNOFEST’te derece elde etti
18 Eylül 2024 Çarşamba - 15:06 Eroğlu’nun doktora tezi, TÜBA-TEKNOFEST’te derece elde etti 2024 yılı TÜBA-TEKNOFEST Doktora Bilim Ödülleri sonuçları açıklandı. Türkiye’nin bilimsel ve teknolojik gelişimine katkı sağlayan doktora tezlerinin ödüllendirildiği bu prestijli organizasyonda Dr. Zafer Eroğlu, Atatürk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde yapmış olduğu "Fotokataliz Uygulamaları için Metal İçermeyen, Kuantum Noktaların Sentezi ve İki Boyutlu Malzemeler ile Heteroeklem Yapıların Tasarımı" başlıklı doktora teziyle Temel Bilimler alanında 2.lik ödülüne layık görüldü. Ödüller, Adana’da Düzenlenecek TEKNOFEST’te Sahiplerine Takdim Edilecek Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından her yıl düzenlenen TÜBA-TEKNOFEST Doktora Bilim Ödülleri, 2024 yılında da birçok farklı tematik konuda Türkiye kaynaklı doktora tezlerini değerlendirdi. Teknoloji ve tasarım, yapay zekâ, otonom sistemler gibi alanların yanı sıra, temel bilimlerde de fark oluşturan çalışmaları ön plana çıkaran bu ödüller, 2-6 Ekim tarihleri arasında Adana’da düzenlenecek TEKNOFEST’te sahiplerine takdim edilecek. TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, doktora sürecinin bilim insanları için zorlu ve önemli bir dönemeç olduğunu vurgulayarak, bu süreçte üretilen çalışmaların bilim dünyasına katkı sunduğunu belirtti. Prof. Dr. Şeker: "Bu yıl 4. kez düzenlenen TÜBA-TEKNOFEST Doktora Bilim Ödülleri, Türkiye’nin bilimsel gücünü ve potansiyelini gözler önüne seriyor. Ülke yükseköğretiminin kısa zamanda kat ettiği bu önemli mesafeler bizleri hem gururlandırıyor hem de gelecek adına umutlandırıyor" dedi. Rektör Hacımüftüoğlu: "Atatürk Üniversitesi Olarak Gururlu Ve Mutluyuz" Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ise Fen Bilimleri Enstitüsü öğrencisinin aldığı bu prestijli ödülden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Rektör Hacımüftüoğlu: “Üniversitemizin genç bilim insanlarının böylesine önemli başarılara imza atması bizler için büyük bir gurur kaynağı. Bilimsel araştırmalarımızın sadece ulusal değil, uluslararası alanda da fark oluşturması, akademik kadromuzun ve öğrencilerimizin titizlikle yürüttükleri çalışmaların bir göstergesidir. Bu vesileyle ödül alan öğrencimizi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” ifadelerini kullandı. TÜBA-TEKNOFEST Doktora Bilim Ödülleri, Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanındaki gelişmelerine katkıda bulunmayı hedefleyen genç bilim insanlarını destekleyerek, gelecek nesillerin bilimsel çalışmalarına ilham kaynağı olmayı sürdürüyor. Atatürk Üniversitesi de elde ettiği bu başarıyla bir kez daha genç araştırmacıları ile bilimsel araştırma ve yenilikçi projelere olan bağlılığını kanıtlamış oldu.