EĞİTİM
Bakan Yardımcısı Alpaslan: “2030 yılına gelmeden 100 milyar dolar turizm hedefine ulaşacağız” 21 Eylül 2024 Cumartesi - 18:46:00 Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, 2030 yılına gelmeden 100 milyar dolar turizm hedefine ulaşacaklarını belirterek, Türkiye’yi dünyada turizmde dev ülkeler arasında getirmeyi planladıklarını kaydetti. Kastamonu Üniversitesi’nin ev sahipliğinde ‘tabiat turizmi’ ana temasıyla düzenlenen 24. Ulusal Turizm Kongresi sona erdi. Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi İstiklal Yolu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen kapanış törenine Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ve Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa ile Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ömer Küçük’ün yanı sıra çeşitli kamu kurumları ve turizm sektörü temsilcileri, akademisyenler ve özel sektör temsilcileri katıldı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Türkiye’nin turizm potansiyelinin daha da artırılması gerektiğini belirterek, turizmin son derece stratejik bir sektör olduğunu vurguladı. Bu sebeple turizmi daha ne kadar ileriye taşıyabilmenin hesaplarını yaptıklarını ve bu yüzden sektörün temsilcileri ile akademisyen ve turizmcilerle birlikte çalışma yürüttüklerini söyleyen Alpaslan, “Eylem planımız hazır ve uygulamaya başladık. 8’inci Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın çıkartmış olduğu turizm teşvik kanunuyla henüz emeklemekte olan milyon dahi seviyesinde olmayan ülke turizmimiz, bugün artık 50 milyar dolarları aştı. Kısa sürede dünyada önemli noktalara geldik. Turizmde iddialı ilk 5 ülke arasındayız. Ülkemizin turizm potansiyeline baktığımız zaman ülkemizin önünde hiçbir engel bulunmuyor. Bizler, bu tür kongrelerle ülke turizmini daha ne kadar ileriye taşıyabiliriz bunun çalışmalarını yapıyoruz. Buradan çıkan öngörüleri, hedefleri, temennileri, buradaki sonuçları dikkate alarak bizlerde kendimize yön vereceğiz inşallah” dedi. 2019 yılından sonra turizm alanında önemli adımlar attıklarını söyleyen Alpaslan, “Şu anda dünyada turizmde iddialı ülkeler arasındayız. 2019 yılında Çin’de çıkan Kovid-19 pandemisi, tüm sektörleri etkilediği gibi turizmi de ciddi manada etkiledi. İnsanlar, bırakın seyahat etmelerini evlerinden bile çıkamaz hale geldi. Zorlu yıllar geçirdik. Turizm açısından dünyada çok büyük bir daralma yaşandı. Devletimizin, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın turizme olan destekleri sayesinde pandemi sürecini dünya ortalamasının çok daha üzerinde tamamlayarak, yüzde 70 daralmayla kapattık. Pandemi sonrasında çok güçlü adımlarla ve hızlı tedbirlerle turizmde en hızlı büyüyen ülke olduk. Daha dünyada hiçbir ülke 2019 yılındaki seviyesine gelmeden biz, şimdilerde 2019 yılındaki turizmdeki seviyemize gelmiş bulunuyoruz. Dünyada ilk kez ülkemizin uygulamış olduğu Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı son derece önemli ve başarılıydı. Biz, ülkesinden ülkemize gelip tatil yapan veya ziyaretini gerçekleştiren ülkesine dönene kadar tüm süreçlerde Kovid-19 sürecinden etkilenmeyecek şekilde tüm ortamları hazır hale getirdik. Dünyanın kabul edeceği kriterlerle bu sertifikasyonu gerçekleştirdik. Bunun tanıtımını da çok güçlü bir şekilde yaparak, Türkiye ile çalışan tüm seyahat acentelerini ülkemize davet ederek programları yerinde gösterdik. Tüm elçileri, Türkiye’de yine Antalya’da kampa alarak onlara programımızı uyguladık. Bunun tanıtımını da çok iyi yaparak dünyada hem taktir kazandık hem de güvenir hale geldik. Bizler, bu program sayesinde pandemi sürecini en az zararla çıkıp, en hızlı büyüyen ülke başarısını gösterdik. Pandemide bittikten sonra dünyanın gelecekteki turizm değişimini de dikkate alarak biz, Güvenli Turizm Sertifikasyon Programını bugünde sürdürebilir hale getirdik. Uluslararası akredite olmuş kuruluşlarla bu programları gerçekleştiriyoruz. 2030 yılına kadar aşamalı olarak Türkiye’deki tüm turizm tesislerini, tüm turizm destinasyonlarını, sürdürebilir turizm sertifika programlarına bağlayarak gelecekte Türkiye’nin turizm rekabet kapasitesini en üst düzeye çıkarmak istemekteyiz. Dünya’da diğer ülkelere fark oluşturarak ilk olarak kullandığımız bu program ile inşallah Türkiye’nin gelecekteki dünyada turizmde en iddialı ülkesi olma yolunda emin adımlarla yürümekteyiz” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin destekleriyle Türkiye’de turizmi hem 81 ile hem de 12 aya yaymayı hayal ettiklerini söyleyen Alpaslan, “Antalya ve İstanbul’un başını çektiği turizm destinasyonlarını artık 81 ile yayılması konusunda emin adımlarla yürümekteyiz. Yine Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın koordinatörlüğünde 81 ilimizde valilerimizin koordinasyonlarında il müdürlüklerimiz, o ildeki akademisyenler, turizm paydaşlarımız, turizm sektörlerimizle birlikte o ilin tüm kültür ve turizm değerlerini ele alarak bunları hem ülkemizde hem dünyada çok güçlü bir şekilde tanıtarak, Türkiye’nin her ilindeki o bölgedeki turizm değerine dönüştürerek pazarlamak istiyoruz. Çalışmalarımız bu anlamda devam etmektedir. Çok yoğun olarak bu çalışmaları sürdürüyoruz. Sonuçlarını da yavaş yavaş almaktayız. Gelecekte de inşallah bizler bunun olumlu ve bereketli sonuçlarını alacağız” şeklinde konuştu. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ile özellikle Türkiye’nin turizm değerlerini sosyal medya ya da dijital ortamlarda, medya kuruluşlarında çok güçlü şekilde yaptıklarını söyleyen Alpaslan, “Bu tanıtımlarla da ülkemizin turizm gelirlerini büyütmek istiyoruz. Bu sayede 2023 yılında 56 milyon olan turist sayısını, 60 milyona çıkartmayı hedefliyoruz. Bununla birlikte 55 milyar dolar olan turizm gelirimizi de 60 milyar dolara çıkartacağız. İktisadi gerçekleşmeler bu hedeflerimize çok rahatlıkla ulaşabileceğimizi gösteriyor. Bu da 60 milyar dolar gibi önemli bir rakamın ülkemizin refahı, insanlarımızın istihdam edilmesi gibi konularda ne kadar önemli olduğunu hepimiz farkındayız. Bizler, yakın bir gelecekte bu 60 milyar dolar ile de yetinmeyip inşallah 100 milyar dolara emin adımlarla ilerleyip 2030 yılına gelmeden 100 milyar dolar hedefine ulaşarak, Türkiye’yi dünyada turizmde dev ülkeler arasında getirmeyi planlamaktayız” ifadelerini kullandı. Milli Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) ile yaptıkları protokollerle ortaokul ve lisede turizm alanında görülen derslerin üniversite sıralarında da devamını sağlayacaklarını ve bu sayede dünyaya turizm anlamında yönetici ihraç eden bir ülke konumuna gelmek istediklerini belirten Alpaslan, şöyle konuştu: “Kültürel varlıklarımız, ülkemizin turizm değerlerini zengin potansiyelimizin önemli bir parçası olduğu için bizler yine geleceğimizin mirası adı altında 236 arkeolojik kazımızı bu program dahiline alarak, bildiğiniz üzere 12 ay boyunca kazı programına almıştık, 3-4 ay süren kazıları 12 aya çıkartmıştık. Burada çok daha güçlü desteklerle personel, ekonomi ve bütçe anlamında kazı başkanlarımıza destekler sağlayarak kazılarımızı çok daha güzlü hale getirerek, buradaki destinasyonları ve kültürel varlıklarımızı dünyanın en zengin ülkelerinden bir tanesi olmak ve aynı zamanda turizm cazibe merkezi haline getirmek istiyoruz. Bu konuda önemli mesafeler kat ettik. Kültürel varlık konusunda da ülkemizi zenginleştireceğiz ve Türkiye’de son 50-60 yılda yapılan arkeolojik kazıları inşallah 3-4 yılda o seviyelere getirecek planlamalar yaparak o seviyeye getirecek çalışmalar yürütmekteyiz. Tüm bu çalışmalar çerçevesinde ülkemizin turizmdeki gelirini doğru adımlarla ve sektör temsilcileriyle, kamu kurumlarıyla, akademisyenler işbirliği içerisinde yaparak, dolayısıyla 2030 yılındaki hedeflerimize ulaşmak içten bile değil.” Türkiye’nin en zengin kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle, Kastamonu gibi şehirlerin turizmde önemli bir yere sahip olduğunu belirten Alpaslan, turizm konusunda Kastamonu’nun gelişmeye, geliştirmeye, turizm alanında fırsatlar barındırdığını kaydetti. Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alptekin Sökmen ise, turizmin sürdürülebilirlik ve inovasyon ile desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Kongre boyunca ele alınan konuların, Türkiye’nin turizm sektöründe daha rekabetçi ve yenilikçi bir yapıya kavuşmasına katkı sağlayacağını belirten Sökmen, bu tür bilimsel etkinliklerin turizm sektörü için büyük önem taşıdığını ifade etti. Kongre Dönem Başkanı Prof. Dr. Osman Eralp Çolakoğlu da, kongrenin Türkiye’nin turizm alanındaki önemli meselelerine dikkat çektiğini belirtti. Katılımcılara katkıları için teşekkür eden Çolakoğlu, bu tür etkinliklerin sektördeki gelişmelerin ilerlemesine önemli katkılar sunduğunu vurguladı. Kapanış töreninin sonunda, dönem başkanlığı Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Emir’e devredildi. 25. Ulusal Turizm Kongresi’nin Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nde yapılmasına karar verildi. Ayrıca kapanış töreninde katılımcılara plaketleri takdim edildi. Üç gün süren kongrede, “Doğa Koruma Alanlarında Yönetim ve Sürdürülebilirlik”, “Yaban Hayatı Turizmi ve Biyoçeşitliliğin Korunması”, “Yerel Topluluklar ve Tabiat Turizmi”, “Tabiat Turizminde Teknolojinin Rolü” ve “İklim Değişikliği ve Tabiat Turizmi” gibi alt temalar ele alındı. Çeşitli paneller, sunumlar ve tartışmalarla zenginleşen programda, sektörün önde gelen isimleri ve akademisyenler, turizmin mevcut durumu ve geleceğine dair görüşlerini paylaştı. Türkiye’nin dört bir yanından akademisyenler, turizm profesyonelleri ve sektör temsilcilerini bir araya getiren kongre, turizmin geleceğine yönelik önemli tartışmalara ve önerilere ev sahipliği yaptı.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 14:21 Ula ve Köyceğiz’de STEM seminerleri düzenlendi Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında öğretmenlerin disiplinler arası eğitim becerilerini geliştirmeye yönelik STEM (Science, Technology, Engineering, Mathematics) seminerleri düzenledi. Seminere, Ula ve Köyceğiz ilçelerinde görev yapan koordinatör öğretmenler katıldı. Seminerler, Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü AR-GE biriminde görev yapan uzman öğretmenler tarafından organize edildi. Amaç, öğretmenlerin STEM yöntemlerini kullanarak öğrencilerin bilimsel düşünme, problem çözme ve yenilikçi projeler geliştirme becerilerini artırmalarını sağlamak. Bu çerçevede, disiplinler arası yaklaşımların uygulanması konusunda öğretmenlere yeni teknikler ve yöntemler aktarıldı. STEM seminerlerine katılan öğretmenler, bilimi teknoloji, mühendislik ve matematikle birleştiren bu disiplinin eğitimde nasıl etkin bir şekilde kullanılabileceğini öğrenme fırsatı buldular. Öğretmenler, projelerde teorik bilginin yanı sıra uygulamalı çalışmalara da yer verilmesinin, öğrencilerin daha derin bir anlayış kazanmasına katkı sağlayacağını belirtti. Seminerlerde ayrıca, STEM yöntemlerinin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli çerçevesinde eğitimin kalitesini artırmak için nasıl kullanılabileceği üzerinde duruldu. Türkiye’nin eğitimde ilerleme hedefleri doğrultusunda, öğrencilerin analitik düşünme ve bilimsel araştırma becerilerini güçlendirecek bu tür programların, öğretmenlerin de mesleki gelişimine büyük katkı sağlayacağı ifade edildi. STEM seminerlerinin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin temel unsurlarından biri olan disiplinler arası eğitim anlayışına önemli katkılar sağladığı vurgulandı. Bu model, eğitimde inovasyon ve teknolojiyi ön plana çıkararak, öğrencilerin bilgiye erişim yollarını çeşitlendirmeyi ve bilimsel düşünceyi günlük eğitim süreçlerine entegre etmeyi hedefliyor. STEM eğitiminin bu amaç doğrultusunda hayati bir rol oynadığına dikkat çekildi. STEM seminerlerinde öğretmenlere, STEM projeleri oluşturma, bu projeleri sınıfta nasıl uygulayacakları, öğrenci motivasyonunu artırma ve öğretim materyallerini geliştirme konularında da eğitim verildi. Bu sayede, öğretmenlerin sınıflarında disiplinler arası bir bakış açısını nasıl uygulayacakları ve öğrencilerin çeşitli disiplinlerdeki bilgilerini birleştirerek yeni projeler olulşturmaları teşvik edildi. Muğla’nın Ula ve Köyceğiz ilçelerinde gerçekleştirilen bu STEM seminerleri, öğretmenlerin eğitimde daha etkili yöntemler kullanmalarını sağlama yolunda atılmış önemli bir adım olarak değerlendirildi. STEM’in eğitim dünyasında giderek daha fazla yer alması, geleceğin bilim insanlarını yetiştirme yolunda önemli bir kazanım olarak öne çıkıyor.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 14:09 Bilgehanelerde yeni dönem heyecanı 14 bin öğrenciyle başladı Konya Büyükşehir Belediyesi’nin öğrencilere yönelik faaliyetlerinden olan Bilgehanelerde yeni dönem heyecanı yaşanıyor. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, sayıları merkez ve ilçelerde 25’i bulan Bilgehanelerin her dönem kendisini yenileyen, öğrencilerin eğlenerek öğrenme imkanı bulduğu önemli eğitim birimlerinden biri olduğunu belirtti. Bilgehanelerin her zaman öğrencilerden yoğun ilgi gördüğünü ifade eden Başkan Altay, “Bilgehanelerimizde, Haziran ayına kadar devam edecek yeni dönem eğitimlerine her dönem olduğu gibi aynı istek ve heyecanla başlandı. Yeni dönemde 14 bin 367 öğrencimiz Bilgehanelerimize kayıt yaptırdı. Tüm öğrencilerimize ve öğretmenlerimize başarılar diliyorum. İnşallah sorunsuz ve güzel bir eğitim dönemi geçirirler” dedi. Bilgehane öğrencileri mutlu Öğrenciler ise, hem okul derslerine destek olan hem de çok sayıda etkinlik içeren Bilgehanelerde bulunmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti. Konya Büyükşehir Belediyesi çatısı altında 4. sınıftan 8. sınıfa kadar öğrencilere yönelik eğitim hizmeti veren Bilgehanelerde, yeni dönem Haziran ayına kadar devam edecek. Eğitim programı çerçevesinde hafta içi ve hafta sonu seçeneklerine göre öğrenciler, okul derslerine yardımcı olarak ders destek programları, milli ve manevi eğitimler, etkinlik ve atölyeler ile PDR birimleri gibi faaliyetlerden yararlanabilecek.
Doğal afet ve teknoloji sempozyumları 3 gün sürecek
18 Eylül 2024 Çarşamba - 13:48 Doğal afet ve teknoloji sempozyumları 3 gün sürecek Doğal afet ve teknoloji konularında bilimsel çalışmaların önünü açmak hedefiyle Bursa Teknik Üniversitesi, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, Dicle Üniversitesi ve Akademik Platform bir araya geldi. Bu kapsamda 3 gün sürecek 2 farklı sempozyum düzenlenerek, konunun uzmanlarının yeni fikir ve tecrübelerini paylaşması sağlanacak. Bursa Teknik Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi ve Akademik Platform iş birliğinde 15-17 Kasım 2024 tarihlerinde 7. Uluslararası Doğal Afet ve Afet Yönetimi Sempozyumu (ISHAD2024) ve 11. Uluslararası Mühendislik ve Bilim Alanında Akıllı Teknolojiler Sempozyumu (ISITES2024) gerçekleştirilecek. 3 üniversite rektörünün imzaladığı protokol kapsamında Dicle Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenecek olan ISHAD2024’de 6 Şubat depremlerinden yola çıkılarak doğal afetlerin yönetim, iyileştirme ve hazırlık aşamaları masaya yatırılacak. Sempozyumda; bu alanlarda çalışan ve ilgi duyan akademisyenlerin, uzmanların, bürokratların, kurumların, öğrencilerin, yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının bir araya getirilerek, akademik çalışmalarını ve deneyimlerini paylaşması hedefleniyor. 11’nci kez düzenlenecek olan Uluslararası Mühendislik ve Bilim Alanında Akıllı Teknolojiler Sempozyumu’nda (ISITES2024), mühendislik ve bilim alanında yenilikçi araştırma, teknoloji ve gelişmeleri konu alan çalışmalar ve elde edilen bilimsel sonuçlar paylaşılacak. Sempozyumda teknoloji alanında çalışan akademisyen, öğrenciler ve uzmanlar bir araya gelerek yeni fikir ve önerilerini sunacak. Üniversitelerle iş birliklerini çok önemsediklerini söyleyen BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, “Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, Dicle Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Kamuran Eronat ve Akademik Platform Başkanımız Doç. Dr. M. Tahir Güneşer ile birlikte ISHAD2024 ile ISITES2024 sempozyumlarının protokollerini imzaladık. Üç güzide üniversitemiz ve Akademik Platform iş birliğinde gerçekleştireceğimiz sempozyumlarımızın bilim dünyasına büyük katkı sağlamasını temenni ediyor, hayırlı olsun diyorum” ifadelerini kullandı.
Eğitim Bir Sen’den İUP tepkisi
18 Eylül 2024 Çarşamba - 13:29 Eğitim Bir Sen’den İUP tepkisi Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran; Muratpaşa, Kepez, Konyaaltı, Aksu, Döşemealtı Şube Başkanları ile birlikte Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz’u ziyaret ederek okullardaki personel eksikliğinden ve İşgücü Uyum Programı’ndan duydukları rahatsızlığı dile getirdi. Yeni eğitim öğretim döneminin başlaması ile birlikte okulların temel ihtiyaçlarının karşılanması için gereken kaynak ve personel yetersizliği yeniden gündeme geldi. Memur Sen Antalya Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran da İl Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz’u sendikanın 5 merkez ilçe başkanı ile ziyaret ederek sorunları aktardı. Okulların personel ihtiyacı, kadrolu memur statüsünde personelle karşılanamadığından vazgeçilemez nitelikteki hizmetlerin İŞKUR yönetimindeki geçici istihdam programlarıyla yürütülmeye çalışıldığını belirten Miran, İşgücü Uyum Programı (İUP) kapsamında personel ihtiyacının karşılanamayacağını, okul hizmetlerinin görülemeyeceğini dile getirdi. “Kısıtlı çalışma süresiyle okul hizmetleri görülemez” Başkan Miran, “Eğitim-öğretimin sağlıklı ve uygun ortamlarda yürütülmesi, ihtiyaçların yeterli ölçüde ve zamanında karşılanmasıyla mümkün olabileceğinden okullarımızda temizlik, güvenlik gibi hizmetleri yürüten yeterli sayıda yardımcı personelin varlığı olmazsa olmazdır. Ancak yeni eğitim-öğretim yılı başlamasına rağmen halen çok sayıda okulun yardımcı personel ihtiyacının giderilemediği görülmektedir. Okulların personel ihtiyacı, kadrolu memur statüsünde personelle karşılanamadığından vazgeçilemez nitelikteki hizmetler, okul-aile birlikleri tarafından yapılan veya İŞKUR yönetimindeki geçici istihdam programlarıyla yürütülmeye çalışılmaktadır. Okul-aile birliklerinin gelirlerinin veya il özel idaresinden aktarılan kaynakların yetersizliği nedeniyle yardımcı personel ihtiyacı bu yıla kadar İŞKUR bünyesindeki Toplum Yararına Program (TYP) kapsamında karşılanmaktaydı. 2024-2025 eğitim-öğretim yılından itibaren İşgücü Uyum Programı (İUP) kapsamında personel ihtiyacı karşılanacaktır. İUP’de ise haftada üç gün ve azami 22,5 saat çalışma süresi öngörülmüş olup bu kısıtlı çalışma süresiyle okulun hizmetlerinin görülemeyeceği açıktır” dedi. “İstihdam için gerekli kaynak aktarılmalıdır” İUP sisteminin ihtiyaca cevap vermek yerine bir emek sömürüsü biçimini andırdığını belirten Başkan Miran, Şimdiye kadar programa yeterli oranda başvurunun olmadığını, kısmi süreli bir çalışma öngören, asgari ücretin altında bir gelir sunan, sosyal güvencesiz çalışma biçiminin talep görmediğini, dolayısıyla okulların temizlik, güvenlik gibi ihtiyaçlarının karşılanmasında işlevsel bir yol olmayacağının belli olduğunu vurguladı. Başkan Miran sözlerini şöyle sürdürdü: “Yine İUP’de öngörülen kısmi süreli çalışmanın, okulların temizlik başta olmak üzere ihtiyaç duyulan hizmetlerin sürekliliğiyle uyumlu olmadığı, haftada birkaç saatlik bir çalışmayla gerekli hizmetin verilemeyeceği açıktır. Millî Eğitim Bakanlığı, programın yetersizliğini ve yol açtığı olumsuz sonuçları gözeterek soruna ivedilikle müdahale etmeli; temizlik ve güvenlik başta olmak üzere, yardımcı hizmetler için gerekli personel ihtiyacının il veya ilçe millî eğitim müdürlükleri eliyle hizmet alımı yoluyla karşılanmasını sağlamalı ya da istihdam için gerekli kaynakları okullara aktarmalıdır.”
Irak heyeti Alanya’da
18 Eylül 2024 Çarşamba - 12:49 Irak heyeti Alanya’da Irak Yükseköğretim Bakanlığı Uluslararası Çalışmalar Direktörü Dr. Ali Al-Saffar ve beraberindeki heyet, Alanya Üniversitesi’ni ziyaret etti. Alanya Üniversitesi, Irak Yükseköğretim Bakanlığı Uluslararası Çalışmalar Direktörü Dr. Ali Al-Saffar ve beraberindeki heyeti kampüsünde ağırladı. Ziyaret, Türkiye ile Irak arasındaki eğitim iş birliğini pekiştirecek ve her iki ülkenin yükseköğretim alanında geleceğe dönük iş birliklerinin kapısını aralayacak bir adım olarak değerlendirildi. Ziyaret sırasında Alanya Üniversitesi, uluslararası alanda fark oluşturan çeşitli projeleri ve girişimleri tanıttı. Üniversite bünyesindeki farklı fakülteler ve akademisyenler tarafından yürütülen çalışmalar, Alanya Üniversitesi’nin akademik mükemmeliyet ve küresel ölçekteki rekabet gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Bu kapsamda, inovasyon, iş birliği ve yükseköğretimde liderlik konusundaki kararlılık da vurgulandı. "Akademik iş birlikleri güçlendirilecek" Görüşmelerde, iki ülke arasında akademik iş birliklerinin güçlendirilmesi, ortak araştırma projelerinin geliştirilmesi, öğrenci değişim programlarının teşvik edilmesi ve öğretim üyeleri arasında iş birliği yapılması konuları öne çıktı. Kültürel alışverişin önemi de vurgulanarak, bu tür uluslararası iş birliklerinin Iraklı ve Türk öğrenciler için daha zengin ve kapsayıcı bir eğitim deneyimi sunduğu ifade edildi. Türkiye ve Irak gibi komşu ülkeler için bu tür iş birliklerinin, akademik alanda güçlü ve kalıcı bağlar kurma yolunda büyük bir fırsat olduğu belirtildi. Dr. Ali Al-Saffar ve heyeti, Alanya Üniversitesi’nin modern eğitim tesisleri, araştırma laboratuvarları ve yenilikçi akademik programlarını içeren kapsamlı bir tur gerçekleştirdi. Heyet, özellikle sınır ötesi akademik ortaklıklar geliştirilmesine yönelik iş birliği fırsatlarına büyük ilgi gösterdi. "Bölgesel iş birliği vizyonu genişletilecek" Ziyarette, Alanya Üniversitesi ile Irak Yükseköğretim Bakanlığı arasında karşılıklı fayda ve ortak hedefler doğrultusunda uzun vadeli bir iş birliği sürecinin temelini atmış bulunduğu bildirildi. İki ülke, yükseköğretim alanında yeni iş birliği yollarını keşfetmeye devam ederken, ziyaretin de bölgesel iş birliği vizyonunun da genişletilmesine katkı sağladığı kaydedildi.
Geleceğin mesleklerindeki iş gücü yönetimi DTO’da anlatıldı
18 Eylül 2024 Çarşamba - 12:36 Geleceğin mesleklerindeki iş gücü yönetimi DTO’da anlatıldı Denizli Ticaret Odası’nda (DTO), geleceğin mesleklerindeki iş gücü yönetimi anlatıldı. DTO Başkanı Uğur Erdoğan ise eğitimlere gösterilen yoğun ilginin kendilerini mutlu ettiğini ifade etti. DTO hizmet binasında “Geleceğin İnsana Yakışır İşlerinin Denizli’de Nitelikli Kadın ve Erkek İş Gücü İçin Teşvik Edilmesi Projesi” kapsamındaki “Geleceğin Mesleklerinde İş Gücünü Yönetmek” isimli eğitim, Banu Bingöl Akın tarafından verildi. Eğitimlerinin beş saat süreceğini ve geleceğin neler getireceğini konuşacaklarını söyleyerek sözlerine başlayan Banu Bingöl Akın, “Eğitimin ismi, Geleceğin Mesleklerinde İş Gücünü Yönetmek ama öncelikle geleceğin bize neler getirdiğini anlamamız gerekiyor. Yoksa sorunlarla baş etmemiz daha zor olur. Önce bunları anlayıp sonra da baş etme yöntemlerini ele alacağız. Önümüzdeki beş sene içinde hem çalışanlar hem de müşteriler, yaş ve şekil olarak farklı olacaklar. Dünya ekonomik forumunun yaptığı anketlere de bakarak ne yönde şekilleneceğimizi öngörmeye çalışacağız. Bugün bu öngördüğümüz şeyleri de nasıl yöneteceğimizle ilgili konuşacağız. Onun için geleceğinize hâkim olmak istiyorsanız lütfen bugün beni çok dikkatli dinleyin” dedi. “Eğitimlerle insanı yaşat ki devlet yaşasın amacı güdülmüş” Katılımcılardan sosyal içerik platformu ve yeni medya girişimi kurucusu Hüseyin Eratalay, Denizli Ticaret Odası’nın düzenlediği eğitimin kaliteli olduğunu ve şehirdeki insanların geliştirilmesi açısından önemli olduğunu söyledi. Eratalay, “Eğitimlerde, insanı yaşat ki devlet yaşasın şeklinde bir strateji güdüldüğünü gördüm. Ben çok faydalandım ve bu türde yenilikleri takip etmeye devam edeceğim. Ayrıca burada öğrendiklerimi, çevremde, youtube’da ve internette de başka insanlara aktaracağım. Denizli Ticaret Odası’na ve katkı sağlayan tüm paydaşlara teşekkür ederim” şeklinde konuştu. “Eğitimler beni geliştirdi” Eğitimlere katılarak kendini sürekli geliştirdiğini ifade eden Nisanur Kocabay, “Buradaki eğitimlerin hepsi kaliteli ve istediğim her şeyi bulabiliyorum. Mesela insan kaynaklarını bilmiyordum, buradaki eğitimlerde öğrendim. Borsa hakkında da bilgim yoktu ve ilk defa burada duydum ve öğrendim. Gayet güzel bir eğitim süreci geçirdik. İşlerimizde kullanma adına detaylı bilgiler edindik. Eğitimler çok yararlı, eğitmenler de çok donanımlı. Buradaki her şey çok güzel. Seminerlerin ve eğitimlerin devam etmesini çok isterim. Teşekkür ederim” diye konuştu. “Eğitim, 4 yıldır çalıştığımız projemize katkı sağlayacak” Genç girişimci olduğunu ve insan kaynakları alanında hizmet verdiğini anlatan Melek Aydınlar, “Yapay zekanın sektörümüze büyük etkisi olabileceğini biliyordum. Bir genç olarak, teknolojiye ben daha entegre olamamışken diğer insanların nasıl olacağını düşünüyordum ve karşıma Denizli Ticaret Odası’nın bu eğitimi çıktı. Bu eğitimlerin, dört yıldır üzerinde çalıştığımız projemize de büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. Banu hocamızın anlatımlarıyla geleceğin yeni mesleklerine daha hızlı uyum sağlayacağımızı düşünüyorum” dedi. “Eğitimlerimize gösterilen yoğun ilgi bizi mutlu ediyor” DTO Başkanı Uğur Erdoğan, eğitimlerine gösterilen yoğun ilginin kendilerini mutlu ettiğini belirterek kentin ve sektörlerin hızla büyüyüp gelişmesiyle ilgili her türlü adımı attıklarını ve ücretsiz eğitimler, kurslar, danışmanlık hizmeti ve sektörlere yön veren projelerle şehrin ufkunu daha da açmaya çalıştıklarını vurguladı. Başkan Erdoğan, “Halkımız istediği müddetçe bu tempomuzu artırarak sürdüreceğiz” dedi.
Kepez Belediyesi burs başvurularında son gün 20 Eylül
18 Eylül 2024 Çarşamba - 12:18 Kepez Belediyesi burs başvurularında son gün 20 Eylül Kepez Belediyesi’nin üniversite öğrencilerine yönelik burs başvuruları 20 Eylül Cuma günü sona eriyor. Burs fırsatından yararlanmak isteyen öğrencilerin, başvurularını Kepez Belediyesi Hizmet Binası’ndaki Halkla İlişkiler Birimi’ne iletmeleri gerekiyor. Kepez Belediyesi, 2024-2025 eğitim ve öğretim yılında üniversite öğrencilerine eğitim hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla maddi destek sağlayacak. Kepez Belediyesi, bu dönem Kepez Kalkınma ve Dayanışma Vakfı İktisadi İşletmesi aracılığıyla öğrencilere burs verecek. Burs imkanından Kepez’de ikamet eden ailelerin üniversitede eğitimi gören çocukları faydalanabilecek. Kepez Belediyesi’nin üniversite öğrencilerine yönelik burs başvuruları 20 Eylül Cuma günü sona eriyor. Burs imkanından yaralanmak isteyenlerin belirtilen tarihe kadar belediye hizmet binası içinde bulunan Halkla İlişkiler Birimi’ne başvuru evrakını teslim etmeleri gerekiyor. Burs başvuru şartları Burstan ailesi Kepez’de oturan üniversite öğrencileri faydalanabilecek. Başvuracak öğrencilerin sınıf tekrarı yapmamış olmaları ve alttan derslerinin bulunmaması şartı aranıyor. Ayrıca, aynı aileden yalnızca bir üniversite öğrencisi burs başvurusunda bulunabilecek. Öğrenci ailesinin gelir düzeyi asgari ücretin üzerinde olmaması gerekiyor. Yüzde yüz burslu olmayan özel üniversite öğrencileri ile açıköğretim öğrencileri burstan yararlanamayacak. İstenen belgeler Öğrencilerden başvuru evrakı olarak; üniversite kayıt belgesi (üniversiteyi yeni kazananlar için), öğrenim not çizelgesi ve öğrenci belgesi (ara sınıflar için öğrenci belgesi okul idaresinden alınacak, transkript internetten alınabilir), geçti kaldı belgesi (hazırlık okuyanlar için), öğrenci nüfus cüzdanı fotokopisi, anne veya babaya ait ikametgah, burs alacak öğrenciye ait banka hesap cüzdan fotokopisi veya hesap bilgisi dökümü, ailenin maddi durumunu gösteren belge ve 1 adet vesikalık fotoğraf isteniyor. Burs başvurusu hakkında daha fazla bilgi almak isteyen vatandaşlar, Kepez Belediyesi’nin 0 242 310 58 58 numaralı hattından dahili 1831 veya 1835 numaralarını arayarak bilgi edinebilir.
‘İlkadım Bilim, Kültür ve Sanat Şenliği’ başladı
18 Eylül 2024 Çarşamba - 12:18 ‘İlkadım Bilim, Kültür ve Sanat Şenliği’ başladı Samsun’da okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik 62 atölyede bilimsel bilginin günlük hayata aktarımını destekleyen etkileşimli etkinliklerin yer aldığı ‘İlkadım Bilim, Kültür ve Sanat Şenliği’ bugün yapılan açılış töreniyle başladı. İlkadım İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan, Samsun Büyükşehir Belediyesi ve İlkadım Belediyesi tarafından desteklenen İlkadım Bilim, Kültür ve Sanat Şenliği Projesi, TÜBİTAK Bilim Şenlikleri Destekleme Programı 4007-B kategorisinde ülke genelinde desteklenen 9 projeden biri olmaya hak kazandı. Proje kapsamında şenlikte bilim kültürünü toplumun her kesimine yayarak bilimsel düşünme becerilerini geliştirmek ve aynı zamanda bilime ve sanata olan ilgiyi artırmak hedefleniyor. Aynı zamanda doğa bilimleri, sosyal ve beşeri bilimler, mühendislik ve teknoloji alanları ve tarımsal bilimler gibi alanlarda toplam 62 atölye çalışması da planlandı. Başkan Kurnaz: “İlkadım’da Bilim Kampüsü yapacağız” Şenlikte gençlerin teknolojiye olan ilgi ve becerisini gördüklerini, İlkadım’da da Bilim Kampüsü yapmak için çalışmalara başladıklarını ifade eden İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, “Bugün çok mutluyum. İlkadım’da anaokulundan liseye kadar her aşamada eğitim gören öğrenciler bu bilim şenliğine katıldı. Son dönemde teknoloji alanında gençlerimizin katkısı çok önemli. Birçok gencimiz teknolojiye ilgi duymaya başladı. Burada da bunu görüyoruz. 4 gün sürecek bu şenliklerde çocuklarımız bilim atölyelerinde kendi becerilerini sergileyecekler. Biz de inşallah İlkadım Belediyesi olarak projelerimiz arasında olan Bilin Kampüsü adı altında güzel bir kampüs yapacağız. Başta İlkadımlı gençler ve çocuklar olmak üzere bütün hemşehrilerimizin hizmetine sunacağız” dedi. Proje ve şenlik hakkında bilgi veren Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Murat Ağar ise “İlimizde eğitim-öğretim faaliyetlerinin desteklenmesi kapsamında çok yönlü çalışmalar sürdürülüyor. Bunlardan biri de bugün açtığımız TÜBİTAK 4007 Projeleri kapsamındaki etkinliğimiz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında okul dışı eğitim faaliyetleri, çocukları heyecanladırmak ve öğrenmelerini desteklemek adına kurgulandı. 4007 Projeleri kapsamında da 60’ın üzerinde atölyemizle 4 gün sürecek etkinlikle çocuklarımızla buluşacağız. Burada onların yaparak öğrenecekleri destekleyici etkin ve özenle oluşturulmuş etkinlikler var. Öğrenciler denemeler yapıp, uygulamaları yerinde görecekler” diye konuştu. Hedef 20 bin katılımcı Şenlik çerçevesinde etkinlikler 18-21 Eylül tarihleri arasında Batıpark Mesire Alanı’nda 09.00-17.00 saatleri arasında okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik 62 atölyede 62 atölye lideri tarafından bilimsel bilginin günlük hayata aktarımını destekleyen etkileşimli etkinlikler olarak gerçekleşecek. Bilim, sanat, drama, uzay, robotik tasarım, tarım gibi farklı alanlarda planlanan bu etkinliklerle 20 bin katılımcıya ulaşılması hedefleniyor.