GÜNDEM - 10 Mart 2025 Pazartesi 11:22

Dedesinden 65 sene önce aldığı fotoğrafı çoğaltarak 10 liraya satıyor

A
A
A
Dedesinden 65 sene önce aldığı fotoğrafı çoğaltarak 10 liraya satıyor

Edirne’de yaşayan Rafet Güngörür, dedesinden 1913 yılından kalan Meriç Nehri Köprüsü girişindeki gümrük kapısı fotoğrafının kopyasını çoğaltarak, 10 liradan satışını yapıyor. Güngörür, tarihi fotoğrafla hem hatıraları tazeliyor hem de maddi kazanç sağlıyor.


Edirne’de yaşayan 73 yaşındaki Rafet Güngörür, dedesinden kalan ve Osmanlı Cihan Devleti döneminde Meriç Nehri Köprüsü’nde bulunan sınır kapısının tarihi fotoğraflarını günümüze taşıyarak satışa sunuyor. 8 yaşında kendisine verilen fotoğrafı yıllar sonra çoğaltıp 10 TL’den satışa çıkaran Güngörür, fotoğrafların geçmişi ve hikâyesiyle de dikkat çekiyor. Güngörür, geçmişin izlerini taşıyan bu özel karelerin hikayesini anlattı.


Hem Edirne’nin hem de bölgenin tarihini görmek isteyenler için oldukça değerli bir fırsat sunduğunu ifade den Güngörür, dedesinin mirasını yaşatmak ve geçmişe olan ilgiyi artırmak amacıyla çoğalttığı fotoğrafları cüzi bir rakamla sattığını, fotoğrafların nostaljik ve tarihi bir değer taşıdığını belirtti.


Fotoğrafların anlamını ve kendisine nasıl verildiğini açıklayan 73 yaşındaki Rafet Güngörür, "Ben 8 yaşındaydım, 65 sene önce dedem bana bu fotoğrafı verdi. Sonra da çoğaltıp insanların faydalanabileceği hale getirdim. Güzel bir hatıra. Meriç Köprüsü’nün girişi, Karaağaç tarafından çekilmiş. Gümrük Muhafaza Müdürlüğü’nün Edirne girişinden çekilmiş. Selimiye Camii de o fotoğrafın içinde yer alıyor" dedi.


Güngörür, bu fotoğrafların, dedesi Ali Güngörür tarafından Bulgaristan’dan getirilmiş olduğunu belirterek, "Bu fotoğraf dedemle Bulgaristan’dan gelmişti. Asıl işim inşaat ustası olmama rağmen, bu işi hobi olarak değerlendiriyorum. Bulgar papaz kiliselerinden ve tarih bölümlerinden büyük talep var. Fakültenin tarih bölümleri en çok Meriç Köprüsü fotoğrafını istiyor" diye konuştu.



Dedesinden 65 sene önce aldığı fotoğrafı çoğaltarak 10 liraya satıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kağıthane Hasbahçe’de düzenlenen Ramazan’a Özel Bayram Alışveriş Festivali’ne yoğun ilgi Bayrama sayılı günler kala Kağıthane Hasbahçe’de düzenlenen Ramazan’a Özel Bayram Alışveriş Festivali ziyaretçilerine kapılarını açtı. Dünyaca ünlü markaların yer aldığı festivalde düzenlenen etkinliklerle vatandaşlar eski Ramazanlara olan özlemini giderme imkanı bulurken, ailelerin yanı sıra çocuklara da gösteri ve eğlenceler düzenleniyor. Bayrama sayılı günler kala Kağıthane Hasbahçe’de Ramazan’a Özel Bayram Alışveriş Festivali, 14 Mart’ta ziyaretçilerine kapılarını açtı. Festival alanına kurulan dev çadırlarda dünyaca ünlü markaların ürünleri, yüzde 70’e varan indirimlerle satılıyor. Stantların önünde uzun kuyruk oluşturan vatandaşlar, erkek, kadın, çocuk ve bebek ürünlerinden ev tekstiline, tesettür giyim ürünlerinden ayakkabı ve çantalara kadar tüm ihtiyaçlarına uygun fiyatlarla ulaşabiliyor. Festivalde, iftara özel pek çok yöresel ürün ve yemeklerle her yaştan damağa hitap eden sokak lezzetleri de tezgahları süslüyor. Moda, tekstil, kozmetik ve daha birçok sektörden seçkin markanın katılımıyla geniş bir ürün yelpazesi sunulan Ramazan’a Özel Bayramlık Alışveriş Festivali’nde 18 gün boyunca ziyarete açık olacak. Saat 10.00-00.00 arasında ziyarete açık olan festivalde vatandaşlar, 30 Mart Pazar gecesine kadar Ramazan ayına özel indirim, kampanya ve çekilişlerden yararlanmaya devam edecek. "Tüm ürünler yüzde 50 ve yüzde 70’e varan indirimlerle şu an satışa sunulmaktadır" Festivalde esnaf olan Kevser Akkaya, "Buradaki esnaflardan bir tanesiyim. Kağıthane Hasbahçe’de açılan Bayram Alışveriş Festivali’nde birden fazla ürünü bulabileceğiniz bir indirim çadırı kurulmuştur. Burada piyasaya oranla tüm ürünler yüzde 50 ve yüzde 70’e varan indirimlerle şu an satışa sunulmaktadır. Piyasada bin 500, 2 bin civarına satılan erkek çocuk takımları indirim çadırına özel sadece 800 TL’ye satılıyor. Çocuk alanında birden fazla çeşit var. 1-15 yaş aralığında birden fazla ürünü burada bulabilirsiniz. Yarı yarıya düşüşler var. Tüm ürünlerde geçerli olan bayrama özel indirimler mevcut. Tüm Kağıthane ve İstanbul halkını alışveriş festivaline bekliyoruz. Katılım şu an için gayet iyi. Bayram öncesinde çocuklara ve gençlere alışveriş yapmak isteyen ebeveynler soluğu indirim çadırında almaya başladı. Fiyatlar çünkü gayet makul. Çeşitler çok fazla mevcut. 100-150 TL’ye çocuklarınıza alışveriş yapabilirsiniz. Esnaf ve vatandaş çok memnun. Halk akın akın buraya gelmeye başladı. Özellikle iftardan sonra yoğunluk çok fazla oluyor. Biz de ona göre müşterilerimizi memnun etmeye çalışıyoruz" dedi. "Ürünler hem marka hem de yarı fiyatı" Festivalden memnun olduğunu belirten bir vatandaş ise, "Alışveriş festivali çok iyi. Fiyatlar mükemmel. Ürünler hem marka hem de yarı fiyatı. Fiyatlar çok uygun. Bayram için de geleceğim. Ben çok beğendim" ifadelerini kullandı.
Ankara Bakan Tunç: "Silah bırakma şartı yerine getirilmezse terörle mücadele devam eder" Dikmen Hakimevi’nde düzenlenen iftar programında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Silah bırakma şartı yerine getirilmezse terörle mücadele devam eder. Yani o noktada devletin terörle mücadeleden vazgeçmesi gibi bir durum söz konusu olamaz" dedi. Adalet Bakanı Tunç, Dikmen Hakimevi’nde düzenlenen iftar programında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Tunç, iftar yemeğinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Silah bırakma şartı yerine getirilmezse terörle mücadele devam eder" Silahlı terör örgütü PKK’nın elebaşı Öcalan’ın silah bırakma çağrısı hakkında konuşan Bakan Tunç, "Çağrı öncelikle terör örgütü elebaşının kendi örgütüne silah bırakmasına yönelik. Çağrıda, terör örgütünün kendilerine göre zemin sağlayan hususların artık gerekçelerinin olmadığını söylüyor. ’Kongrenizi toplayın, örgütü feshedin, tüm gruplar da silah bıraksın’ diyor. Çağrı bu ve örgüte yönelik. İmralı’nın çağrısında bir şart söz konusu değil. Silah bırakma şartı yerine getirilmezse terörle mücadele devam eder. Yani o noktada devletin terörle mücadeleden vazgeçmesi gibi bir durum söz konusu olamaz. Hatta çağrıda ateşkes olmadığı halde ateşkes sözüne karşı Milli Savunma Bakanımızın ’bunu kabul edemeyiz’ şeklindeki cümleleri de söz konusu. Buradaki hedefimiz ülkemizi terörden kurtarmak" dedi. Geçen hafta Van’da iftar yemeğinde bulunduklarını belirten Tunç, vatandaşların terörün bitmesi yönünde hemfikir olduklarından bahsetti. Demokratik siyaset kanallarının açık olduğuna değinen Tunç, "Eğer çağrının muhatabı olumlu cevap verirse Türkiye’de terör sonlandırılmış olur. Bundan daha önemli bir aşama söz konusu olamaz" diye konuştu. Af tartışmalarına da açıklık getiren Bakan Tunç, "2020’de Covid izninden yararlanıp açık cezaevinde bulunanlar denetimli serbestlikten faydalanarak tahliye edilmişti. Covid devam ettiği müddetçe bu süre 31 Temmuz 2023’e kadar uzatıldı. O tarihten sonra bu kişilerden koşullu salıverilmesine 5 yıl kalanların Covid izni kapsamında hayatına devam etmesine, koşullu salıverilmesine 5 yıldan fazla olanların ise cezaevine dönmesine yönelik bir düzenleme yapıldı. Bu düzenlemeden yaklaşık 100 bine yakın kişi faydalanmış oldu. Kapalı cezaevinde bulunanlar da 3 yıl erken açık cezaevine geçmiş oldular. Bu düzenlemeden 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla cezası kesinleşen ve cezaevinde bulunanlar yararlandı. 31 Temmuz 2023’te cezaevinde değil ama daha önce suç işlemiş ancak cezasının infazı henüz kesinleşmemiş ve hapse girmemiş olanların, yargılamadaki gecikmeden dolayı bu düzenlemeden yararlanamaması gibi bir durum ortaya çıktı. Bu yönde müracaatlar, talepler oldu. Bu talepler doğrultusunda bir düzenleme olabilir. Buradan bir af geliyor değerlendirmesi yapmak doğru değil, gündemde af söz konusu değil" ifadelerine yer verdi. "Burada muhatap devlet değil, muhatap örgüt" Ceza infaz kanunundaki umut hakkı konusunu değerlendiren Tunç, "Ölüm cezasından çevrilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının koşullu salıvermesinin olmadığına dair ceza infaz kanununda özel bir hüküm yer alıyor. Burada tabi şu anda bizim konuşacağımız konu, terörün kendini feshetmesi, silahları bırakması. Bizim şu anda tüm odaklandığımız konu bu. Bu çağrıda herhangi bir şart, herhangi bir koşullu salıverme veya bir umut hakkı talebi söz konusu değil. Burada terör örgütü elebaşının örgüte yönelik bir çağrısı var. Burada muhatap devlet değil, muhatap örgüt. Dolayısıyla örgüt bunu nasıl değerlendirecek bunu hep beraber göreceğiz. Değerlendirilse terör bitmiş olur. Değerlendirilmezse de terörle mücadele devam eder" dedi. İmralı’daki tecrit iddialarına ilişkin de konuşan Tunç, böyle bir tecritin söz konusu olmadığını dile getirdi. Tunç, cezaevindeki hükümlüler arasında bir ayrım olmadığından bahsetti. "Canlı bağlantı teması kurması söz konusu değil" ’Elebaşı Öcalan, Nevruz’da görüntülü bir çağrıda bulunacak mı’ sorusuna ilişkin Tunç, "Mektup gönderebilir, telefon ile görüşebilir. Bunlar mevzuatta olan hususlar. Ama bir video ile canlı bağlantı teması kurması söz konusu değil. Mektup gönderebilir. Hükümlüler mektup yazabilir, hükümlülere de mektup yazılabilir. Böyle bir talep yok şu anda. Talep olursa mektup ile ilgili değerlendirme yapılabilir" diye konuştu. "İmamoğlu, kendisine karşı bir yargı tacizi varmış algısı oluşturmaya çalışıyor" İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözleri hakkında ise Bakan Tunç, "Konuşmaları çok çirkin ifadeler. Bu ülkenin Cumhurbaşkanına yönelik bir Belediye Başkanının o şekilde ifadeler kullanması gerçekten CHP adına da kendisi adına da bir talihsizlik. Sürekli kendisine karşı bir yargı tacizi varmış algısı oluşturmaya çalışıyor. Yargılandığı konular belli. Birisi Yüksek Seçim Kurulu üyelerine söylediği ifade. İstinafta devam eden bir süreç. ’İstinaf niye karar vermiyor? Bir an önce karar versin.’ İstinaf ne zaman karar vereceğini sana sormayacak. Hem tarafsız ve bağımsız yargı diyorsun hem de ’benim hakkımda kararı çabuk ver’ diyorsun. Diğeri Ordu Valisine söylediği kelime. Buradan biz söyleyemiyoruz. Ama o söylüyor. Yargıtay’da o davadan ceza almıştı. Para cezasına çevrildi" dedi. Yargıdaki iş yükü hakkında ise Tunç şunları dile getirdi: "İstinafta özellikle bir yoğunlaşma söz konusu. İstinafta bazı daireler, iş hukukuyla ilgili daireler, kira davaları ve boşanma aile hukukundan doğan davalar. Son bir yıl içerisinde yaklaşık 3 bine yakın yeni mahkeme açtık. İstinafta 100’e yakın yeni daire kurulmasını sağladık. Geçen yıl yargı teşkilatımız savcılıklar da dahil 13 milyon 900 bin karar verdi. Devreden dosya 11 milyon oldu. Bir önceki yıl yani 2023’te de 12 milyon karar vermişti. Devreden yine 11 milyon oldu. Elimizde biriken bir dosya yükü var. Ama çıkan kararın her yıl 1 milyon arttığını görüyoruz." "Hukuk fakültelerindeki başarı sıralamasını 100 bine çektik" Hakim ve savcı sayısını 25 bine çıkardıklarını söyleyen Bakan Tunç, "Hakim, savcıların daha güçlü yetişmeleri anlamında Hakim Savcı Yardımcılığı Sistemi’ne geçtik. 2 yıllık adaylık yerine 3 yıllık yardımcılık sistemine geçtik. Hukuk mesleklerine giriş sınavı da yine kaliteyi getirecek. Hukuk fakültelerindeki kontenjanı başarı sıralamasını 100 bine çektik, bu sene uygulanacak. Tüm bunlar hem kaliteyi artıran hem de yargının hızlandırılmasını sağlayan çalışmalar. Bu çalışmalarımızın tamamı önümüzdeki süreçte meyvesini verecek" ifadelerini kullandı.