GÜNDEM - 11 Ocak 2025 Cumartesi 09:04

Tarım öğretiminin 179. Yılı kutladı

A
A
A
Tarım öğretiminin 179. Yılı kutladı

Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından tarım öğretiminin yıl dönümü dolayısıyla “Türkiye’de Tarım Öğretiminin 179.Yılı” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi.


Tarım biliminin önemi, tarihi ve geleceğine yönelik farkındalığı artırmayı amaçlayan etkinlik, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ’ın Konuralp Yerleşkesi 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu ile başladı.


Ziraat Fakültesi Dekanı ve Fakülte akademisyenlerinin katılımıyla gerçekleşen programda, saygı duruşu gerçekleştirildi ve İstiklal Marşı okundu. Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Konferans Salonu’nda devam eden etkinlik kapsamında Ziraat Fakültesi Bölüm Başkanları tarafından bir panel düzenlendi. Panele; Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İlhan Genç ve Prof. Dr. Ali Öztürk, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Resul Kara, Araştırma Dekanım Prof. Dr. Emine Tekin, fakülte akademisyenleri ile ziraat emekçileri katılım sağladı.


Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Dekan Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ, 10 Ocak 1846 tarihinde ilk ziraat mektebinin açılmasıyla 10 Ocak’ın her yıl kutlanmaya başlandığını ifade etti. Düzce Üniversitesi’nde geleneksel olarak düzenlenen bu kutlamaların bir parçası olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ, Osmanlı’dan Cumhuriyet Dönemi’ne kadar ziraatin ekonomideki yerinin büyük önem arz ettiğini söyledi. Ziraat Fakültesi’nin kuruluş dönemi ve tarihçesine de değinen Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ konuşmasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Milli ekonominin temeli ziraattir” sözüne dikkat çekti.


Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif ve Ziya Gökalp gibi önemli isimlerin ziraat mekteplerinden mezun olduğuna dikkat çekerek ziraat biliminin onların düşünce ve fikir hayatına önemli etkileri olduğunu söyledi. Ankara’da bulunan devlet üretme çiftliklerine gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında edindiği tecrübe ve bilgileri katılımcılara aktaran Prof. Dr. İlhan Genç, ziraat biliminin ekonomimiz için vazgeçilmez bir değer olduğunu vurguladı.



Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesinin dünü, bugünü ve yarını


Ziraat Fakültesi Bölüm Başkanlarının konuşmacı olarak yer aldığı “Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesinin Dünü, Bugünü ve Yarını” başlıklı panel programı ile devam eden etkinlikte; Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Emine Demir, Bitki Koruma Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmet Yıldırım, Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hüseyin Güngör, Tarımsal Biyoteknoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ersin Demir ve Biyosistem Mühendisliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Emre Tunca söz aldı.


Fakültede yer alan bölümlerin eğitim programları, bilimsel çalışmaları ve araştırma faaliyetleri hakkında kapsamlı bilgiler sunan Bölüm Başkanları, bölümlerin faaliyet gösterdikleri bilim dalları, gerçekleştirdikleri projeler, bilimsel araştırmalar ve yayınları hakkında da önemli veriler sunarak alanlarında yürütülen faaliyetlerin derinlemesine bir değerlendirmesini yaptı.


Panel, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İlhan Genç ve Prof. Dr. Ali Öztürk ile Genel Sekreter Nihat Yıldız’ın konuşmacılara plaket ve belge takdimi ile son buldu.



Tarım öğretiminin 179. Yılı kutladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türkiye’de bir ilk: Canlı skolyoz ameliyatıyla cerrahi kurs verildi Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde düzenlenen Adölesan İdiyopatik Skolyoz (AİS) canlı cerrahi kursu ile Türkiye’de bir ilk gerçekleştirildi. Kursta yapılan gerçek zamanlı cerrahi operasyonla tıp dünyasına katkı sağlanırken, katılımcı doktorlar da pratik anlamda faydalanma fırsatı buldu. Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Omurga Sağlığı Merkezi tarafından 10-11 Ocak tarihlerinde Adölesan İdiyopatik Skolyoz canlı cerrahi kursu düzenlendi. Güncel bilimsel ve teknolojik gelişmelerin katılımcı doktorlara sunumlarla aktarıldığı kursta, gerçek zamanlı yapılan cerrahi operasyon ile vaka bazlı öğrenim imkanı sunuldu. Cerrahi operasyonu gerçekleştiren doktorlar, katılımcı doktorların sorularına anlık olarak yanıt verme imkanı buldu. “Amaç, toplumun bu cerrahiye ulaşılabilirliğini artırmak” Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Özcan Kaya, cerrahi kursa dair bilgi vererek, “Üniversitemizin altyapı ve imkanlarıyla Türkiye’de ilk defa omurga deformitesi, halk arasında skolyoz olarak bilinen hastalıkta canlı cerrahi kursu uygulaması düzenlemenin haklı gurunu yaşıyoruz. Omurga cerrahisinde, geçmişin getirdiği klinik ve teorik bilgilerle teknolojinin entegre edilmesiyle, hem geleneksel metotlarla cerrahi tedavi hem de teknolojinin getirdiği navigasyon cerrahi tedavi uygulamasının ipuçlarından bahsetmeye çalışıyoruz. Kursumuza genelde omurga cerrahisine gönül vermiş ortopedi ve travmatoloji asistan uzmanlarıyla beyin cerrahisi uzmanları büyük ilgi gösterdi. Burada iki gün boyunca sürekli canlı cerrahilerle birlikte teorik bilgilerin de aktarımıyla aktif bir kurs düzenliyoruz. Hedef, hem toplumumuzda bu cerrahinin rahat ulaşılabilirliği noktasında cerrahların sayısını artırmak hem de kaliteli düzgün eğitimler alarak bu tedavilerin uygulanması noktasında camiamıza bilimsel katkı sunmak” dedi. Skolyoz ameliyatında navigasyon teknolojisi önemli Skolyoz ameliyatlarındaki navigasyon teknolojisine de değinen Doç. Dr. Kaya, şu ifadeleri kullandı: “Omurga aslında 3 planlı bir organ. Açılım cerrahi esnasında omurgayı sadece hastanın sırtından görüyoruz. Hastanın omurgasında görmediğimiz kısımların karşıdan bakarak değerlendirilmesini sağlayan navigasyon teknolojilerine de cerrahlarımızın aşina olmasını sağlıyoruz. Böylece problemli hastaların deformitelerinin çözümünde fayda göreceğini, hem hastanın hem cerrahın daha rahat ve emniyetli şekilde bu cerrahi süreci atlatacağını düşünüyoruz. Burada önemli olan şey, cerrahlarımıza navigasyon eğitimi verirken önce en temel ve geleneksel bilgileri kazandırarak tecrübelerinin üzerine teknolojinin katkısını da ekleyerek daha güvenli cerrahiler yapması.” AİS’te cerrahi tedavinin sırt ve bel bölgesinde görünen belli derecenin üzerindeki kozmetik deformite ve şekil bozukluğu olan hastalara uygulandığını belirten Doç. Dr. Özcan Kaya, “Teknoloji yıllardır gelişmekte ve hala gelişme göstermekte olsa da sırttan yaklaşımlı açılım ve enstrüman uygulamaları hala altın standart tedavi yöntemi olma özelliğini koruyor. Bu şekilde tedavi etme şansını buluyoruz. Bu ameliyatlarda ekibin tecrübesi, uygun hasta seçimi ve uygun cerrahi öneriyle komplikasyon oranları yüzde 1 ila 3 oranında değişmektedir. Geri kalan yüzde 99-97’yi çıkaracak olursak, bunlar çok yüksek oranlar olarak kabul edilmektedir. Ülkemiz bu konuda gerçekten çok sağlam bir altyapıya sahip. Cerrahlarımız bu konuda tecrübeli, bilgi sahibi. Teknolojiye ayak uydurmakla birlikte hem navigasyonda hem serbest geleneksel yöntemlerde robotik cerrahinin kullanılmasıyla birlikte bu süreçler daha da başarılı olabilmektedir” dedi. “Teorinin yanında pratik bilgi elde ediyoruz” Katılımcı doktorlardan Yunus Emre Yıldırım, “Bu tarz kurslar, biz yeni ortopedi uzmanları için sahada karşılaşacağımız sorunlar, bu sorunlara bulacağımız çözümler konusunda ciddi anlamda fayda sağlıyor. Duayen hocaların eşliğinde tabi ki Canlı bir cerrahi kursu olması bize teorik bilgilerin yanında pratik anlamda da çok kolaylık sağlıyor. Sahada karşılaşacağımız zorluklar konusunda da ne yapabiliriz, kendimizi nasıl geliştirebiliriz hususunda bize yardımcı oluyor. Rahatlıkla soru sorabiliyoruz. Takıldığımız ne nokta olursa olsun bize yardımcı oluyorlar” dedi. Antalya’dan gelen Ortopedi Uzmanı Cemil Akten ise, “Kurs çok faydalı geçti, çok memnunum. Tekrar tekrar omurgayla ilgili konularda seminer ve sunumlar yapılmasını çok isterim. Hem interaktif olması hem de canlı cerrahinin olması kursun çok büyük avantajı. İyi ki geldim diyorum” şeklinde konuştu.
Mersin Mersin’de çocuklar ’Değişim için Birlikte’ projesi kapsamında atölye çalışmasına katıldı Mersin Büyükşehir Belediyesi, Anadolu Kültür Sanat’ın ’Değişim için Birlikte’ projesinin paydaşı olarak tarım alanındaki ailelerin çocuklarıyla bir araya gelerek, sanatsal ve eğitici atölye çalışmaları düzenledi. Büyükşehir Belediyesi Sosyal Uyum Merkezi’nin desteğiyle, ilk etapta Tarsus’un Günyurdu Mahallesi’nde yaşayan çocuklardan bir grup belirlendi. Çocuklarla yapılan atölyelerde çeşitli sanatsal ifade çalışmaları gerçekleştirildi. Çocuklar, eğitim ve kültür hakkı gibi önemli konuları gündeme getirirken, sanatı bir ifade biçimi olarak kullandı. Atölye çalışmasının ilk gününde Günyurdu-Atgirmez mevkisinde bulunan Kadın ve Çocuk Atölyesi’nde çocuklar kendi hikayelerini anlatarak, heykeller ve korkuluklar tasarladı. İkinci gün ise Büyükşehir Belediyesinin Adnan Menderes Bulvarı’nda yer alan Etkinlik ve Sanat Merkezi’ne getirilen çocuklar, burada kendi tasarladıkları korkuluk figürlerini yaptı. "Hedefimiz, çocukların nitelikli eğitime, kültürel ve sanatsal faaliyetlere erişimini sağlamak" Sosyal Hizmetler Dairesi’nde görev yapan Sosyal Hizmet Uzmanı Yusuf Yazgı, tarım alanlarında yaşayan çocukların eğitim hakkına odaklanmak ve farkındalık oluşturmak adına, yerel yönetim, sivil toplum ve kültür sanat aktörleri olarak bir arada olduklarını belirtti. Tarsus’un Günyurdu Mahallesi’nde yaşayan çocuklara yönelik atölyeler gerçekleştirdiklerini ifade eden Yazgı, "Projede hedefimiz, tüm çocukların nitelikli eğitime, kültürel ve sanatsal faaliyetlere erişimini sağlamak" dedi. "Çocukların yaşadıkları yerin rotalarını çıkardık" Kültürhane’de görev yapan Ciran Ay da proje kapsamında her kuruluşun kendince bir rol aldığını belirterek, "Büyükşehir Belediyesi Göç Uyum Merkezi’ndeki arkadaşlar bize yer seçiminde yardımcı oldu ve o çocuklarla tanıştık. Bir çıktı alabilmek için çocuklarla aktiviteler yaparak, çocukların yaşadıkları yerin rotalarını çıkardık. Çocukların köy içindeki rotasını çizmeye çalıştık" diye konuştu. Çocuklar etkinlikten keyif aldı Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı Günyurdu-Atgirmez mevkisinde bulunan Kadın ve Çocuk Atölyesi’nde program dahilinde düzenlenen atölye çalışmalarına katılan Hasret Ağırağaç, bazı etkinlikleri ilk kez deneyimleme fırsatı yakaladığını belirterek, "Bizim için çok büyük bir anı oldu. Gezmediğim, görmediğim yerleri gördüm. Birçok insanla tanıştım" dedi. Ravza Kahveci ise her çocuğun eğitim alması gerektiğinin altını çizerek "Atölyenin bize çok katkıları oldu" diye konuştu.