SAĞLIK - 18 Eylül 2024 Çarşamba 09:02

Tarım işçilerinin çocuklarına sağlık eğitimi

A
A
A
Tarım işçilerinin çocuklarına sağlık eğitimi

DÜZCE(İHA) – Düzce Sağlık Müdürlüğümüz koordinasyonunda; mevsimlik tarım işçisi olarak şehirde bulunan ailelerin çocuklarına yönelik eğitim programlarına devam ediliyor.


Akçakoca İlçe Sağlık Müdürlüğü ekipleri koruyucu ağız ve diş sağlığı hizmetleri dahilinde mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklara yönelik ağız ve diş sağlığı genel bilgilendirme eğitimi gerçekleştirildi. Göktepe ve Paşalar Köyünde düzenlenen etkinlik programında İlçe Sağlık Müdürlüğünde görevli Diyetisyen Tolga Tilki tarafından obezite, fiziksel aktivite ve sağlıklı beslenme, Sosyal Hizmet Uzmanı Emine Kılıç tarafından akran zorbalığı, siber zorbalık, internet bağımlılığı, Hemşire Nebiye Cebecioğlu tarafından da Kırım Kongo Kanamalı Ateşi konularında çocuklara eğitimler verildi.



Tarım işçilerinin çocuklarına sağlık eğitimi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Kıbrıs Savaşı’nda yaralanan 72 yaşındaki gazi: “Bu halimle yine gitmeye hazırım” Burdur’da 19 Eylül Gaziler Günü’nde kortej yürüyüşü ile başlayan ve Cumhuriyet Meydanı’na çelenk sunulması ile devam eden kutlama programında Kıbrıs Gazisi Salih Özcakka’ya Gazilik Madalyası verildi. Gazi Özcakka, "İstiyorsanız tekrar gideriz. Vatanımızı, bayrağımızı, ezanımızı elimizden kimse alıp bizi susturamaz. Bu halimle yine gitmeye hazırım. Vatan sağ olsun" dedi. Burdur’da Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e İstiklal mücadelesindeki önderliğinden dolayı ’Müşir ve Gazi’ unvanı verilişinin yıldönümü ve 19 Eylül Gaziler Günü, Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen törenle kutlandı. Program Gazi Caddesi’nden Cumhuriyet Meydanı’na kadar “Kahramanlarla Yürüyoruz” Kortej Yürüyüşü ile başladı. Yürüyüşün ardından Cumhuriyet Meydanı’nda Burdur Valiliği, Garnizon Komutanlığı, Belediye Başkanlığı ve Türkiye Muharip Gaziler Derneği Burdur İl Temsilciliği tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk sunuldu. Tören, bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı yapan Türkiye Muharip Gaziler Derneği Burdur İl Temsilcisi Hasan Okyar; “Bugün tüm malul ve muharip gazilerin şeref günüdür” dedi. Türkiye Muharip Gaziler Derneği Burdur İl Temsilcisi Hasan Okyar, yaptığı konuşmada İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un sözlerine vurgu yaparak Türk milletinin hiçbir zaman esareti yaşamamış ve köle olmamış bir ulus olduğunu belirterek, işgale kayıtsız kalınamayacağını ifade etti. Mehmet Akif’in İstiklal Marşı’nda geçen dizelere dikkat çekerek; “1. Dünya Savaşı sonrasında vatanımızı bölerek parçalamak isteyen yedi düvele mensup düşman dört bir yandan vatanımızı işgal etti. Amaçları Anadolu’da ki Türk varlığını tamamen ortadan kaldırmaktır. Hiç esareti yaşamamış ve köle olmamış Türk ulusu böyle bir işgale kayıtsız kalamazdı. Nitekim Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi ‘Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım. Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.’ Mısralarında olduğu gibi enginlere sığmamış, taşmış. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde kahraman Türk ordusu 22 gün 22 gece süren dünyanın en uzun ve en kanlı muharebesi olan Sakarya Meydan Muharebesi’ni kazanmışlardır. Bu zaferin muzaffer Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk’e 19 Eylül 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi Gazilik ve Mareşallik unvanı tevcih etmiştir. Bugün tüm malul ve muharip gazilerin şeref günüdür. Tüm gazilerimize kutlu olsun” şeklinde konuştu. Konuşmaları ardından 72 yaşındaki Kıbrıs Gazisi Salih Özcakkaya’ya Vali Yardımcısı Dr. Fatih Gödekmerdan tarafından şeref madalyası takdim edildi. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün ortaklaşa katkılarıyla “Kahramanlar Sahada, Kalbimiz Onlarla” spor etkinliklerinde atıcılık ve okçuluk alanında dereceye girenlere ödülleri verildi. Türkiye Muharip Gaziler Derneği Burdur İl Temsilciliği’ne yapılan ziyaretle anma programı sona erdi. "Bu halimle yine gitmeye hazırım" Kıbrıs Barış Harekatı’nda Hava İndirme Tugayı’nda komando olarak görev alan72 yaşındaki Gazi Salih Özcakka, harekatta yaralandığını belirterek, vatanı korumak için her zaman hazır olduğunu dile getirdi. Özcakkaya yaptığı açıklamada; “Hava indirme Komando olarak indik. Muhtelif yerlerimden yaralandım. Türkiye’ye geldim. Bu vatanın bizim olduğunu öğrendik. İstiyorsanız tekrar gideriz. Vatanımızı, bayrağımızı, ezanımızı elimizden kimse alıp bizi susturamaz. Bu halimle yine gitmeye hazırım. Vatan sağ olsun. Çok mutluyum. Allah herkese bunu nasip eylesin. Madalya aldık, devletimiz bizi unutmadı. Allah onlardan razı olsun. Keşke tekrar gitsek de o duyguyu yaşasak.” ifadelerine yer verdi.-
Mersin Gaziler Günü Mersin’de törenle kutlandı Mersin’de 19 Eylül Gaziler Günü çeşitli etkinliklerle kutlandı. Mustafa Kemal Atatürk’e 19 Eylül 1921 tarihinde TBMM tarafından ’gazilik’ unvanının verilişinin 103. yıl dönümü olan ‘Gaziler Günü’, tüm yurtta olduğu gibi Mersin’de de çeşitli etkinlikler kutlandı. Mersin’deki program, Cumhuriyet Meydanında Atatürk Anıtına çelenk sunulmasıyla başladı. Çelenk sunumunun ardından Akdeniz Garnizon Komutanlığı Bandosu eşliğinde 1 dakikalık saygı duruşu yapıldı ve İstiklal Marşı okundu. Günün anlam ve önemini anlatan konuşma ve şiirlerin okunmasının ardından Ulu Camii önünden Cumhuriyet Meydanına kadar bando eşliğinde yürüyüş gerçekleştirildi. Programda konuşan Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, ’19 Eylül Gaziler Günü’nü kutlayarak, “Biraz önce kahraman gazilerimizle ve gençlerimizle omuz omuza yürüdük. İşte bu gençlerimize, çocuklarımıza da şehitlik nedir?. Gazilik nedir? Milletimiz, devletimiz için anlamı nedir? Bunu da anlatmaya, idrak ettirmeye çalışıyoruz. İşte burada gazilerimiz var. Yan yanayız, omuz omuzayız. Onların hatıraları, onların anlattıkları bizlere, hepimize, gençlerimize derin anlamlar sunuyor ve bu anlam bütünlüğü içerisinde şunu idrak ediyoruz ki, biz birbirimize kenetlendiğimiz sürece, omuz omuza durduğumuz sürece, el ele olduğumuz sürece tarih boyunca olduğu gibi bundan sonra da önümüzde hiçbir engel bizi yolumuzdan alıkoyamayacaktır” dedi. “Bu anlayış bizi bugünlere taşıdığı gibi inanıyoruz geleceğe de taşıyacaktır” Pehlivan, konuşmasını şöyle sürdürdü; "Bu ruh gaza ruhudur. Bu ruh Malazgirt’ten Çanakkale’ye kadar uzanan Kurtuluş Savaşından 15 Temmuz’a kadar uzanan, iç güvenlik harekatlarından güvenlik operasyonlarına kadar uzanan ve hiçbir zaman kaybolmayan milletimizin her ferdinde olan bir ruhtur. Bu anlayış bizi bugünlere taşıdığı gibi inanıyoruz geleceğe de taşıyacaktır. Elbette ki bir yandan vakti zamanı geldiğinde tıpkı gazilerimizin, şehitlerimizin yapmış olduğu gibi göğsümüzü hepimiz vatanımız için siper etmeye hazırız.”
Uşak Rektör Savaş yeni öğrencilerle buluştu Uşak Üniversitesi 14 Eylül-18 Eylül tarihleri arasında “2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılı Oryantasyon Programı’’ gerçekleştirdi. Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı koordinasyonunda gerçekleşen program öğrencilerin üniversiteye uyum sürecini kolaylaştırdı. Program kapsamında; otogarda karşılamadan kampüste kurulan bilgilendirme stantlarına, rektör-öğrenci buluşmasından öğrenci topluluklarının tanıtımına ve bağımlılıkla mücadele konulu programa kadar faydalı etkinlikler gerçekleştirildi. Uşak Üniversitesi, 2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılında üniversiteye yeni başlayan öğrencilerini 14-15 Eylül tarihlerinde otogarda karşıladı. Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Savaş, Uşak Otogarında öğrencileri karşılayarak kendilerine ‘Hoş Geldiniz’ dedi ve Uşak Üniversitesi ailesine katılmaları dolayısıyla tebrik etti. Eğitim-Öğretimin başladığı 16 Eylül tarihinde, üniversite kampüsüne kurulan stantlarda, fakülte ve meslek yüksekokullarında öğrencilere üniversite ile ilgili bilgilendirme yapıldı. Beş gün süren oryantasyon programı 18 Eylül’de gerçekleşen rektör-öğrenci buluşması, öğrenci topluluklarının yeni gelen öğrenciler için kurduğu tanıtım stantları ve bağımlılıkla mücadele konulu etkinlikle sona erdi. Rektör Savaş öğrencilerle buluştu Recep Tayyip Erdoğan Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleşen ‘Rektör-Öğrenci’ buluşmasında Uşak Üniversitesi tanıtım filmi gösterildikten sonra Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş bir konuşma yaptı. Buluşmaya Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş’ın yanı sıra Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Kenan Taş, Prof. Dr. Lütfi Özav ile Prof. Dr. Osman Birgin, Genel Sekreter Doç. Dr. Sinan Gürcüoğlu, fakültelerin dekanları, meslek yüksekokulları müdürleri, akademisyenler ve birinci sınıf öğrencileri katıldı. Uşak Üniversitesinin, geleceğin bilim insanlarını yetiştiren, sürekli gelişen ve yeniliklere uyum sağlayan bir bilim yuvası olduğunu ifade eden Rektör Savaş, ‘‘Uşak Üniversitesi; güçlü altyapısı, deneyimli akademik kadrosu, öğrenci ve kalite odaklı faaliyetleri, bölgesel kalkınma, proje, AR-GE tabanlı çalışmaları ve uluslararası imkanlarıyla, geleceğe yön veren, insanlığa hizmet etmeyi amaçlayan bir akademik camiadır. Bu misyonla ulusal ve uluslararası sıralamalarda kısa sürede en saygın üniversiteler arasına girmeyi başaran üniversitemiz, 2024 Yükseköğretim Kurumları Sınavı sonuçlarına göre yüzde 103 doluluk oranına ulaşarak başarısını pekiştirmiştir. Bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Uşak Üniversitesi ailesine hoş geldiniz’’ dedi. ‘‘Uşak Üniversitesi olarak az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Ulusal ve uluslararası başarılara imza attık.’’ Uşak Üniversitesinin 2006 yılında kurulmuş genç bir üniversite olmasına rağmen “az zamanda çok ve büyük işler” yapmış bir üniversite olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ekrem Savaş ‘‘Yükseköğretim Kalite Kurulu’ndan kurumsal akreditasyon belgesi almaya hak kazanan sayılı üniversitelerden biriyiz. Dünyanın en önemli akredite kuruluşlarının (THE, QS gibi) listelerinde dünyanın ilk 1000 üniversitesi içinde yer alıyoruz. Üniversitemiz dünya en yeşil kampüsler sıralamasında 676. sırada. Kampüsümüz tüm ihtiyaçlarınıza cevap verecek şekilde tasarlandı. Spor tesislerimiz, kütüphanemiz, sınıflarımız, laboratuvarlarımız sizleri bekliyor. Uşak Üniversitesi, TÜBİTAK Öğrenci Projelerinde de öne çıkan bir üniversitedir. Ege Bölgesinde en çok öğrenci projesi olan 2’inci üniversiteyiz. İnanıyorum ki bu yıl sizlerle birlikte çok daha güzel işlere imza atmaya devam edeceğiz. Hep birlikte TÜBİTAK projelerinden TEKNOFEST’e hem bilimsel hem de sosyal alanlarda üniversitemizin adını daha da üst sıralara taşıyacağız’’ şeklinde konuştu. Prof. Dr. Savaş: ‘‘Değişim programlarımızdan mutlaka faydalanın.’’ Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş konuşmasında öğrencilere tavsiyelerde bulunarak, yabancı dil öğrenimi konusunda neler yapabileceklerini ve bu konuda Uşak Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezinde ücretsiz kurslar verildiğini aktardı. Uşak Üniversitesinin uluslararası değişim programlarında özellikle Erasmus+ değişim programında şu an için 36 ülke (Avrupa ve Avrupa dışı) 120 üniversite ile 248 programda anlaşması olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Savaş, öğrencilere ‘‘Bir döneminizi ya da iki döneminizi yurt dışı üniversitelerde geçirmeniz için her türlü imkanı sağlıyoruz. Mutlaka bu programlardan yararlanın’’ dedi. Prof. Dr. Savaş: ‘‘Rektör İletişim Sistemiyle bana direkt ulaşabilirsiniz.’’ Türkiye’de çok az üniversitede bulunan “Rektör İletişim Sistemi’ni kurduklarını belirten Prof. Dr. Savaş ‘‘Bu sistem üzerinden, her türlü soru ve sorununuz için, hiç çekinmeden bana direkt ulaşabilirsiniz. Sizlerin daha iyi bir eğitim alması için elimden gelen ne varsa yapacağımdan hiçbir şüpheniz olmasın. Aileleriniz sizleri bize emanet etti. Sizler bizim için çok kıymetlisiniz. Sorunlarınız olduğunda, yanlış kişilere gitmeyin, zararlı alışkanlıklara bağımlı olup gençliğinizi harcamayın’ şeklinde konuştu. ‘‘Çok Sosyalim diploması veriyoruz.’’ Uşak Üniversitesindeki sosyo-kültürel imkânlardan da bahseden Prof. Dr. Savaş, öğrencilere mezun olurken iki diploma verdiklerini söyleyerek bu diplomalardan öğrencilerin katıldığı etkinlikleri gösteren ‘Çok Sosyalim’ diploması hakkında bilgi verdi. Bu diplomanın, öğrencilerimizin üniversitede düzenlenen sosyal, kültürel ve bilimsel etkinliklere katılımını gösterdiğini aktaran Rektör Savaş ‘‘Üniversitemizdeki etkinliklere katılarak sosyalleşebilir, öğrenci topluluklarında yer alarak ilgi alanlarınızı geliştirebilir ve mezuniyet sonrası hayata daha iyi hazırlanabilirsiniz.’’ dedi. ‘‘Güçlü Türkiye için çok çalışacağız. Geleceğin güçlü Türkiye’sinin mimarları sizlersiniz.’’ Geleceğin Türkiye’sinin mimarlarının gençler olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş ‘‘Bizlerin en temel görevi sizleri en iyi şekilde yetiştirmek. Sizler de önce kendiniz sonrasında aileniz ve milletiniz için çok çalışın. Kendinizi geliştirin. Gelecekte yapacaklarınızı bugünden planlayın. Yoksa son sınıfa geldiğiniz zaman çok şey kaçırmış olursunuz. Gelecekte ne olacaksanız bugünden karar verin. Dünya ile yarışmak için teknoloji öğrenin. Rakipleriniz çok fazla. Bugün kendinizi ne kadar geliştirirseniz yarınınız o kadar güzel olur. Sizin gücünüz, güçlü Türkiye’nin temelidir. Elbette vazifeniz sadece çalışmak değil, aynı zamanda vatanımıza ve milletimize faydalı, yetişmiş gençler olmaktır. Bu vazifeyi en iyi şekilde yerine getireceğinizden ve sizleri yetiştiren ailenizi ve hocalarınızı gururlandıracağınızdan hiçbir şüphem yoktur. Bir kez daha üniversitemize hoş geldiniz diyor, yeni akademik yılda hepinize sağlık ve başarılar diliyorum’’ diyerek konuşmasını sonlandırdı. Konuşmasının ardından, tüm gün boyunca süren ve rektörlük önünde kurulan öğrenci toplulukları stantlarını ziyaret eden Rektör Savaş, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Rektör Savaş’ı aralarında görmekten mutlu olan öğrenciler Prof. Dr. Ekrem Savaş’la tanışıp bol bol hatıra fotoğrafı da çektirdiler. Oryantasyon programı Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışma ve Rehberlik Birimi tarafından gerçekleştirilen bağımlılıkla mücadele konulu etkinlikle sona erdi.
Burdur Parkinson’un Levodopa Karbidopa İntestinal Jel tedavi yönteminden başarılı sonuçlar elde edildi Halk arasında titrek felç olarak da bilinen Parkinson hastalığına karşı geliştirilen tedavi yöntemlerinden biri olan ve Türkiye’de sayılı merkezlerde yapılan Levodopa Karbidopa İntestinal Jel tedavisi, Bucak Devlet Hastanesi’nde uygulanan 4 hastada başarılı sonuçlar ortaya koydu. Dünyada İleri Evre Parkinson Hastalığı’nın tedavisinde uygulanan seçenekler oldukça sınırlı. Hem dünyada hem Türkiye’de Derin Beyin Stimülasyonu (DBS-Beyin Pili Yerleştirilmesi) ve Apomorfin injeksiyon pompası şeklindeki tedaviler mevcut. Son yıllarda ülkemizde bu tedavilere bir başka alternatif olarak Levodopa Karbidopa İntestinal Jel, diğer adı ile Duodopa olarak bilinen bir tedavi yöntemi daha uygulanmaya başladı. Ülkemizde sayılı tıp merkezinde uygulanan ve Parkinson Hastalığı tedavisinde altın standart olarak kabul edilen Levodopa İntestinal Jel uygulaması Bucak Devlet Hastanesi’nde de Nöroloji Uzmanı Doktor Ece Köse tarafından uygulanıyor. Bucak Devlet Hastanesi’nde şimdiye kadar 4 Parkinson hastasına uygulanan ve dördünde de başarılı sonuçlar elde eden Uzman Dr. Köse bu yöntem ile hastaların günlük yaşamlarının oldukça kolaylaştığını dile getirdi. Genellikle yaşlı insanlarda görülen Parkinson hastalığını anlatan Nöroloji Uzmanı Dr. Ece Köse, “Parkinson hastalığı halk arasındaki ’titrek felç’ olarak da bilinir. Titreme, hareketlerde yavaşlama, yüz ifadelerinde donma, özellikle kol, bacak, bilek, eklemlerinde hareket kısıtlılıklarıyla seyreden bir hastalıktır. Aynı zamanda hastanın duruş pozisyonunda da değişikliklere yol açar. Adım aralığı daralır. Dünya genelinde ortalama 10 milyon kadar, ülkemizde de Parkinson Derneği’nin açıkladığı rakamlara göre 150 bin civarında Parkinson hastası var. Parkinson hastalığı erkeklerde kadınlara göre biraz daha fazla görülüyor. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artmakla beraber bazı Parkinson hastalıkları genetik olabiliyor ve daha erken yaşlarda da karşımıza çıkıyor. 65 yaş üzerinde yüzde 1 gibi bir sıklıkta görünüyor diyebilirim. Yaş ilerledikçe de bunun sıklığı artıyor” dedi. "Parkinson hastalığının üç tedavi yöntemi bulunuyor" Parkinson hastalığının tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Uzm. Dr. Ece Köse, “İlk olarak hastaya tanı koyulduktan sonra erken evrede ise ilaç tedavisi uygulanır. İlaç tedavisinde hastanın hareketlerini hızlandıracak, şikayetlerini geriletecek ilaçlar kullanırız. Ama zamanla yaş ilerledikçe kendi vücudumuzda bulunan ’Dopamin’ dediğimiz bir nöromodülatör molekül eksikliğinde Parkinson hastalığına yol açacak madde tükenir. Tükendiği için de hasta tamamen ilaca bağımlı hale gelir. Bu evrede hastalığın hem motor hem motor olmayan yani uyku düzensizliği, idrar problemleri, ağızdan salya gelmesi gibi ’non motor’ deriz, belirtiler ortaya çıkar. Bunun dışında donmalar, sabah yataktan kalkamama, hareket etmede güçlük gibi bazı komplikasyonları olur. Bu evrede yüksek dozdan ilaç alan hastalara artık biz ileri evre Parkinson hastası deriz. Bu aşamada karşımıza üç tedavi seçeneği çıkar. Biri Apomorfin infüzyonu ya da aralıklı insülin enjektörü gibi bir enjektörle iğne tedavisi, ikincisi bizim burada ilk kez uyguladığımız Levodopa Karbidopa Jel tedavisi, üçüncüsü ise beyin pili. Beyin pilini açıklayıp bir kenara koymak istiyorum önce. Genç hastalarda depresyonu olmayan, MR bulguları bulunmayan ama ileri Parkinson’u olan ve yüksek dozda ilaç alan hastaları beyin pili için uygun merkezlere yönlendiriyorum. Bizim uyguladığımız tedaviye daha detaylı anlatacak olursak öncelikle biz hastadan onay alıyoruz, tedaviyi anlatıyoruz. Daha sonra hasta bunu kabul ettiği zaman yurt dışından ilacı gelmesi için ilaç raporunu çıkarıyoruz. Eczaneden bu ilaç rapor ve reçetesi ile başvurarak kendi adresine ilacın temin edilmesini sağlıyor. İlaç geldiğinde bizlere haber veriyor. Bu arada başhekimliğimizin de onay verdiği ve bilgisi dahilinde olan ilacın aynı zamanda bir hemşirelik hizmeti de bulunuyor. Bu esnada hastaya 7 gün 24 saat ulaşabileceği bir hemşire de beraberinde atanıyor. Daha sonra hastanın ilacı gelince yatış yapıyoruz, anestezi hazırlıklarını gerçekleştiriyoruz. Genel cerrahi bölümünden bir doktor ince bağırsağın ’Jejunum’ denilen bölümüne endoskopla hafif hastayı sakinleştirerek bu ince bir tüpü takıyor. Daha sonra da yurt dışından gelen cihazı biz buraya bağlıyoruz. Adeta buz aküleri gibi küçük kaset jelleri hasta bittikçe kendisi yeniliyor ve ağızdan artık hiç tedavi almıyor. Yemesini, içmesini etkilemiyor, herhangi bir bağırsak problemi yapmıyor. Günlük hayatından hiçbir şey kaybetmiyor ama hayatındaki büyük bir ilaç yükü ortadan kalkıyor. Aynı zamanda ilacı doğrudan emildiği yere verdiğimiz için ilacın vücuda geçişi artıyor ve hastalar büyük oranda rahatlıyor” şeklinde konuştu. "Tedavi uyguladığımız 4 hasta da çok memnun" Bucak Devlet Hastanesi’nde bu tedavinin uygulandığı 4 hastanın da memnun olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Köse, "Levodopa Karbidopa İntestinal Jel tedavisi Türkiye genelinde her merkezde uygulanmıyor. Şu ana kadar bizim dört tane hastamız oldu. Çok şükür herhangi birinde sıkıntımız yok şimdilik. Burdur’da da Bucak‘a ilk kez bu tedaviyi getirmiş olduk. Hastalar çok mutlu çünkü anlık yanıt alabildiğimiz bir tedavi. Hasta ilaç altındayken yerinden bile kalkamazken, yürüyemezken tüpü takıldıktan sonra illaki bir miktar ağrısı oluyor. Ağrının geçmesinin ardından ortalama cihaz takıldıktan 1 saat sonra ilaç vermeye başlıyoruz. Yavaş yavaş dozunu arttırdığımızda hasta rahatlıkla yürüyor, ses tonu, yüz ifadesi, hatta duruşu bile değişiyor. Parkinson hastalığı dışında da titreme ile seyreden hastalıklar var, ailevi titremeler var bunların Parkinson olma riski topluma göre bir miktar daha yüksek oluyor. Özellikle genç yaştaki hastalar titremenin sebepleri konusunda iyice tetkik edilmesi gerekiyor. Ya da Parkinson’un artıları dediğimiz Parkinson Plus dediğimiz tedavi olarak bir tık daha zayıf olan ama hastayı kısmen ilaçlarla en azından düşünmelerini, unutkanlığını, hayal görmelerini engelleyebileceğimiz hastalık çeşitleri de var” ifadesinde bulundu. "Önceden konuşamıyordum, tedavi sonrası düzeldi" Bucak Devlet Hastanesi’nde Levodopa Karbidopa İntestinal Jel tedavisi olan Aziz İzgi, “Bu tedaviye ben 9 Mart tarihinde başladım. O günden bugüne konuşmam, oturuşum, yürüyüşüm, elimin titremesi kısmen de olsa düzeldi. Göz kapaklarım kapalıydı hatta göz kapağı kaldırma ameliyatı dahi düşündüm. Bu tedavi uygulandıktan kısa bir süre sonra o da düzeldi. Şu anda çok memnunum. Geçtiğimiz günlerde ufak tefek aksaklıklar oldu ama doktor hanıma geldim gerekli ayarlamaları yaptı ve düzeldi. Şimdi sıkıntım yok çok şükür. Konuşmam yüzde yüz olmasa da yüzde elliden fazla düzeldi diyebilirim. Tedaviden önce durarak konuşuyordum sanki bir şey seçiyormuş gibi. Şimdi ise tedavi ile birlikte rahatladım” dedi.